Halikarnas Balıkçısı En Beğenilen Sözleri
1. "hey gidi Dünya !
insanoğlu ne biçim insanlara gülümsemek zorundadır ."
- Mavi Sürgün
2. "Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek. Vakit onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür."
- Mavi Sürgün
3. "''...sevginin ne güçlü şey olduğunu sevmekle anlamıştım.''"
- Aganta Burina Burinata
4. "“İnsan bir mevsimde bir ağacın muayyen bir dalında bir yemiş buluyor. Yiyor ve hoşuna gidiyor. Bir-iki mevsim sonra yine aynı dalda aynı yemişi arıyor, ya yemiş o dalda bulunmuyor ya da bulunursa hoşa gitmiyor. Belki de yemişi arayan değişmiş bulunuyor.”"
- Aganta Burina Burinata
5. ""Zaten yorgunuz, bizi üzüp durmayın.""
- Aganta Burina Burinata
6. "Sevginin ne kuvvetli şey olduğunu sevmekle anlamıştım."
- Aganta Burina Burinata
7. "Yahu bu ne biçim dünyadır?"
- Aganta Burina Burinata
8. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm..""
- Aganta Burina Burinata
9. "Dağda taşta insanların sahtekârlığı yoktu."
- Aganta Burina Burinata
10. "Felaketler yalnız gelmezlermiş, bir tane değil, insanın başına birkaç tanesi birden yığılırmış."
- Aganta Burina Burinata
11. "Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz."
- Aganta Burina Burinata
12. ""Zaten yorgunuz, bizi üzüp durmayın.""
- Aganta Burina Burinata
13. "İyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar, göstermeyi bırakırlar."
- Mavi Sürgün
14. "Her zaman bulunduğumuz yerde değil başka yerde pek mutlu olacağımızı sanıyorduk. Gelgelelim, o başka yer neresi, onu bilmiyorduk."
- Aganta Burina Burinata
15. "Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek! “Vakit” onu yaşamayı bilmeyenleri öldürür."
- Mavi Sürgün
16. "Zaten yorgunuz, bizi üzüp durmayın."
- Aganta Burina Burinata
17. "Hey gidi dünya!
İnsanoğlu ne biçim insanlara gülümsemek zorundadır."
- Mavi Sürgün
18. "Kimdir yaradılışı yenen? İnsan beyni mi?
O da yaradılışın bir yaratığıdır."
- Mavi Sürgün
19. "“Doğum, hastalık, ölüm Allah’ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah’ın emri değil a!..”"
- Aganta Burina Burinata
20. "~
"
."
~"
- Aganta Burina Burinata
21. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata
22. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata
23. ""Zaten yorgunuz, bizi üzüp durmayın.""
- Aganta Burina Burinata
24. "“Kronos, Kybele’nin ona doğurduğu çocukların hepsini yer, yutardı. Kronos bir anlama göre zaman demektir. Zaman ise yarattığı her şeyi yok eder.”"
- Anadolu Tanrıları
25. ""İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış.""
- Aganta Burina Burinata
26. "O zamana kadar sevginin ne kuvvetli şey olduğunu sevmekle anlamıştım. Fakat bu sıralarda merhametin sevgiden kat kat kuvvetli olduğunu duydum."
- Aganta Burina Burinata
27. ""Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek! "Vakit" onu yaşamayı bilmeyenleri öldürür.""
- Mavi Sürgün
28. "Yaşamak, hem de denizde yaşamak istiyorum..!"
- Aganta Burina Burinata
29. ""Doğrusu benim de gülesim geldi. Fakat gülerken içimi bir acı sıkıyordu.""
- Aganta Burina Burinata
30. "“Bir daha geriye dönmemek üzere denize açıldım. İlk limanda kayığın birisine gemici yazıldım.
Aganta!...”"
- Aganta Burina Burinata
31. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
32. "Doğum , hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan,bir ağaçcağız olsun dikmeden,bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!.."
- Aganta Burina Burinata
33. ""Dünyanın tasası bana mi düştü?"
- Aganta Burina Burinata
34. "Bir insan bağrının bu kadar kara bir acıyı nasıl barındırabileceğine şaştım."
- Aganta Burina Burinata
35. "Bizim evde bir maymun vardı, onu bazen değnekle, hafif tertip döverdik. Maymun değneği alıp, kilimin altına saklardı. Ona göre onu döven insan değil, değnekti"
- Anadolu Tanrıları
36. "Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de
Allah'ın emri değil a!." diye bağırdı ve elindeki çekici tezgâha öyle bir vurdu ki, tezgâhın -Halil Usta’nın tabiriyle- alabandasını, yani kenarını parçaladı."
- Aganta Burina Burinata
37. ""Korkan, korkmaz!""
- Aganta Burina Burinata
38. "-Yahu Mahmut, senin ikide birde anlattığın o Kristof Kolomb neresini aramıştı?
-Hindistan’ı
-Neresini buldu?
-Amerika’yı
-Hey gidi gençlik hey! Ben de senin yaşında iken neler de neler ummamıştım. İş aramaktan Hindistan’ı aramaya vakit mi kaldı? Bula bula Amerika’yı değil, işte yetmiş senelik denizciliğimin sonunda, bu ıslak ve sulak başaltı. Ne olacak? Hep doğum ölüm. Hapishane, hastalık, hastane, zelzele, kıtlık ve harp dünyası. Yürekler acısı yalancı dünya."
- Aganta Burina Burinata
39. "İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış, arada bir sancırmış. Diş, dalak ağrısından betermiş."
- Aganta Burina Burinata
40. "İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış. arada bir sancırmıs. Diş,dalak ağrısından betermiş…"
- Aganta Burina Burinata
41. "İnsan her aşırı duygudan yorulur."
- Mavi Sürgün
42. "
."
- Mavi Sürgün
43. "`
"
."
`"
- Mavi Sürgün
44. "İslamlığın baş suresi Fatihadır. Orada Tanrı’dan ekmek şu bu istenmez. Çünkü akıl vardır. İnsanoğlu aklıyla ekmeğini yapar.”"
- Düşün Yazıları
45. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
46. ""Derler a, kaptanın iyisi fırtınada, dostun gerçeği de fıkaralık, hastalık ve hapishanede belli olurmuş.""
- Aganta Burina Burinata
47. "“
."
- Aganta Burina Burinata
48. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm..""
- Aganta Burina Burinata
49. "Bu yaşamak değil,uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
50. "Toprak kadına benzer, bağrına attığın tohumu sana çiçek ve yemiş diye yetiştirir."
- Aganta Burina Burinata
51. "“Ağacın kökü topraksa insanın da kökü ekmektir be yahu”"
- Aganta Burina Burinata
52. ""
.""
- Aganta Burina Burinata
53. "İnsanın üzülme yeteneğinin sınırı aşıldı mıydı, ne eklenirse eklensin artık koymuyordu, vız geliyordu."
- Mavi Sürgün
54. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
55. "“En güzel bir masal bile iki kere dinlenmez, bin kere tekrarlanan kuru lafa ne diyelim?...""
- Aganta Burina Burinata
56. "Sanki kâinatta yapayalnızdım."
- Aganta Burina Burinata
57. "Fakat başka türlü yapmak elimde değildi. Kaderim böyleymiş. Sen müteessir olma.
Ben memnunum.."
- Aganta Burina Burinata
58. "Bu yaşamak değil uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
59. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
60. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
61. ""Canıma kıymaya gelince, hiç de kıymam! Yaşamak, hem de denizde yaşamak istiyorum."
- Aganta Burina Burinata
62. ""Neredeyse gün doğacak,(...) Ona göre, doğacak olan sanki gün değil cehennemdi."
- Aganta Burina Burinata
63. "Kara gece aşılmaz kara bir duvardır."
- Mavi Sürgün
64. "İnsanda dinlenmek özleyişi olunca yürek işitiyordu doğrusu."
- Mavi Sürgün
65. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata
66. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata
67. "Bir insanın adını bilmekle o insan hiç tanınırmı?"
- Mavi Sürgün
68. "Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek. Vakit onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür."
- Mavi Sürgün
69. "Felaketler yalnız gelmezlermiş, bir tane değil, insanın başına birkaç tanesi birden yığılırmış."
- Aganta Burina Burinata
70. "Hayvan yularından, insan da sözünden tutulur."
- Aganta Burina Burinata
71. ""Eh ne düşünülecekse zaten düşünülmüş, ne yapılacaksa zaten yapılmış olduğuna göre, şairin söylediği gibi, aklı ve şuuru olanın yapacağı, güzel sevip, bade içmekten ibaretti.""
- Mavi Sürgün
72. "Bir şeyi olur gibi görünmeye çabalamaktansa, o şeyi gerçekten olmak daha kolayıma gelir."
- Mavi Sürgün
73. "Sevginin ne kuvvetli şey olduğunu sevmekle anlamıştım. Fakat bu sıralarda merhametin sevgiden kat kat kuvvetli olduğunu duydum."
- Aganta Burina Burinata
74. "Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz."
- Aganta Burina Burinata
75. "Her zaman bulunduğumuz yerde değil başka yerde pek mesut olacağımızı sanıyorduk."
- Aganta Burina Burinata
76. "Fukaralıktan utanılıyor. Bunların hiç utanacakları bir şeyleri yok. Bir görenek dolayısıyla fukaralıklarından utanıyorlar.
?"
- Mavi Sürgün
77. "Ne yapalım, alnımızın kara yazısıymış."
- Aganta Burina Burinata
78. "Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur."
- Mavi Sürgün
79. "“Bu yaşamak değil, uzun ölüm.”"
- Aganta Burina Burinata
80. "Ne biçim dünyaya doğmuştum ben? "Güzel" diyordum, güzel dediğime dönüp bakmıyorlardı bile. "İyi" diyordum, omuz silkiyorlardı. Birisinin dobra dobra dosdoğruyu söylediğini duyuyor, heyecanlanıp, "Doğru!" diye bağırıyordum. "Aman sus!" diyorlardı."
- Aganta Burina Burinata
81. "Yaşamak, hem de denizde yaşamak istiyorum."
- Aganta Burina Burinata
82. "Onda, herkeste arayıp arayıp da pek az bulduğum veya hiç bulamadığım ve yine özleyip durduğum bir şeyin pek çoğu vardı."
- Aganta Burina Burinata
83. "Ettiğim bir şımarıklık değildi de neydi?
...İçimde yanan deniz arzusunu boğmalı idim."
- Aganta Burina Burinata
84. ""Huyu, suyu aykırı, dilleri başka olanlar birbirlerine ısınamazlar" derler a. Yalan!
."
- Aganta Burina Burinata
85. ""
""
- Aganta Burina Burinata
86. "Durgun havalarda ormanda sanki bir insanın iç çekişi duyulur. Hemen hemen her şeyin «lisani hal» ile bir anlatılışı vardır"
- Anadolu Efsaneleri
87. "Hey gidi dünya! İnsanoğlu ne biçim insanlara gülümsemek zorundadır."
- Mavi Sürgün
88. ""Güzel" diyordum, güzel dediğime dönüp bakmıyorlardı bile. "İyi" diyordum, omuz silkiyorlardı. Birisinin dobra dobra dosdoğruyu söylediğini duyuyor, heyecanlanıp, "
."
- Aganta Burina Burinata
89. ""Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!..""
- Aganta Burina Burinata
90. "Herkes kendi vüs’u ve sa’yı kadarınca nasip alır.
?"
- Mavi Sürgün
91. ""Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!..""
- Aganta Burina Burinata
92. "Sevgi varlığımızın başta gelen ihtiyacı,
Gönlümüzün başka insan gönüllerine bir duası..."
- Aganta Burina Burinata
93. "Kuşun kanadı yettiği kadar yuvaya çöp taşıdığı gibi erkek kısmı da gücü yettiği kadar parasını pulunu artırmaya bakmalı.."
- Aganta Burina Burinata
94. "Bu yaşamak değil uzun ölüm..."
- Aganta Burina Burinata
95. "Bir de feleğin insana yükledikçe yüklediği karanlıklar ve ölümler vardır..."
- Mavi Sürgün
96. ""Yahu" dedi. "Seviyorum ve herkesin yüreğinde nihayetsiz sevgilerin yanmakta olduğunu seziyorum. Fakat onu istemeye kalkışınca, kendimden utanıyorum, dilsiz kalıyorum."
- Aganta Burina Burinata
97. "Ne tuhaftır, sokakta, cana yakın birini görürsünüz içinizden ona, "Hey insanoğlu geçmişte ve gelecekte raslantı sonucu işte birbirimizi dünya gözüyle görüyoruz. Nasılsın bakalım?" diyesiniz gelir. Ama kendinizi tutarsınız çünkü görenek ve geleneğe göre birbirinizin yabancısısınız. Yanaşmaya gelmez çünkü kirpiymişsiniz gibi dikenleriniz birbirine batar. Somurtacaksınız. Oysa yabancı olsa da el yürekte eğrilerek selam vermek hoş oluyordu."
- Mavi Sürgün
98. "“Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaç olsun dikmeden, bir gün olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!..""
- Aganta Burina Burinata
99. ""Derler a, kaptanın iyisi fırtınada, dostun gerçeği de fıkaralık, hastalık ve hapishanede belli olurmuş.""
- Aganta Burina Burinata
100. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
101. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
102. ""Sevginin ne güçlü bir şey olduğunu sevmekle anlamıştım...""
- Aganta Burina Burinata
103. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
104. "Her köpek aynada kendi suratına havlarmış a."
- Aganta Burina Burinata
105. "İnsan her yerde ölür ne bileyim, dağda, taşta, harp meydanında ne var ki denizden başka her yerde bir izi, bir kemiği, dikili bir mezar taşı kalır."
- Aganta Burina Burinata
106. "Ağacın kökü topraksa, insanın kökü ekmektir be yahu."
- Aganta Burina Burinata
107. "“Felaketler yalnız gelmezlermiş, bir tane değil, insanın başına birkaç tanesi birden yığılırmış...,""
- Aganta Burina Burinata
108. "İnsan bir mevsimde bir ağacın muayyen bir dalında bir yemiş buluyor. Yiyor ve hoşuna gidiyor. Bir-iki mevsim sonra yine aynı dalda aynı yemişi arıyor, ya yemiş o dalda bulunmuyor ya da bulunursa hoşa gitmiyor. Belki de yemişi arayan değişmiş bulunuyor."
- Aganta Burina Burinata
109. ""Öyle bir sükuta daldılar ki, düşündüklerimi işitecekler diye korktum.""
- Aganta Burina Burinata
110. "Zeus zamparanın biridir. Dişi kulları arasında gözüne kestirdiklerini boğa, kuğu kuşu, bulut ve daha birçok biçimlere girerek ayartır. Kullarına ettiği muamelede adaletin zerresi bile yoktur."
- Anadolu Efsaneleri
111. "«Dionysos dağlardan gel, bizlere yitirmiş olduğumuz eski gülüşlerimizi ver!»"
- Anadolu Efsaneleri
112. "Vakit öldürüyoruz, diyorlardı. Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek! "Vakit" onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür; bitkileri, insanları, imparatorlukları, uygarlıkları, çağları hep yok eder."
- Mavi Sürgün
113. "Dağ taş yalan söylemiyor, ben katıyım diye doğrusunu söylüyordu."
- Aganta Burina Burinata
114. "Toprak kadına benzer, bağrına attığın tohumu sana çiçek ve yemiş diye yetiştirir."
- Aganta Burina Burinata
115. "''...babam da yanık sesiyle, "Sakın ha, denizci olayım deme!" diye söze karışırdı. Ama, kasabanın bütün sokakları, her ne kadar sağa sola sapsalar, eninde sonunda denize çıkıyorlardı.''"
- Aganta Burina Burinata
116. "Hani her dilde gönül açılması, iç ferahlığı diye anlatmaya çabaladıkları bir açıklık vardır ya, işte o."
- Mavi Sürgün
117. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
118. "İnsan kaybedişin böylesine yanmaz da neye yanar?"
- Mavi Sürgün
119. "“Deniz, baştan başa masmavi bir gülüştü..”
…"
- Aganta Burina Burinata
120. "Sabırlık vardır, güneşin ateş yağdırdığı iklimlerde biter."
- Mavi Sürgün
121. ""Buna yaşamak mı denir, uzun ölüm bu!..""
- Aganta Burina Burinata
122. ""Doğrusu benim de gülesim geldi. Fakat gülerken içimi bir acı sıkıyordu.""
- Aganta Burina Burinata
123. "Ben öyle arkadaşlar edindim ki onların birisi yanıma gelince, yanıma birisi gelmiş gibi değil, yanımdan yabancılar ayrılmış da kendimle baş başa kalmışım gibi oluyordum."
- Aganta Burina Burinata
124. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
125. "Deniz, baştan başa masmavi bir gülüştü."
- Aganta Burina Burinata
126. "İnsanın bir başına giderek düşünceye dalması bazen tehlikeli oluyor."
- Mavi Sürgün
127. "Çünkü insanoğlunun kulakları, gözlerinden daha inançsızdır."
- Anadolu Efsaneleri
128. "İnsan çeşitli yerlerde ölür -ne bileyim, dağda, taşta, savaş alanlarında- ama, denizden başka her yerde bir izi, bir kemiği, dikili bir mezar taşı kalır. Denizde boğulan denizcinin ise tıpkı bir hülya, bir rüya gibi, tam bir kayboluşu, bir silinişi vardır."
- Aganta Burina Burinata
129. ""En güzel bir masal bile iki kere dinlenmez, bin kere tekrarlanan kuru lafa ne diyelim?...""
- Aganta Burina Burinata
130. "Erkek değil misiniz? Dünyada kendinizden başka kabadayı yok sanırsınız."
- Turgut Reis
131. ""
.""
- Mavi Sürgün
132. "İnsanın arkadaşa karşı dili ne güzel çözülür. Fikirler göz kırpmaları gibi kendiliklerinden geliverirler, öyle ki, insanın kendisi bile fikirlerin kalabalık halinde gelişine şaşar."
- Mavi Sürgün
133. ""İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış, arada bir sancırmış. Diş, dalak ağrısından betermiş...''"
- Aganta Burina Burinata
134. ""Yüreğinden kaynayıp gelen bir şeyi bir insana anlatmak, içini açmak ihtiyacında olduğu besbelliydi.""
- Aganta Burina Burinata
135. "Bana öyle geliyor ki dünyada sonsuz sevgi dile gelmek için can atar, dudaklarda tir tir titrer, gelgelelim dile gelmeye utanır..."
- Aganta Burina Burinata
136. "Toprak insanı topraktan, deniz insanı da sudan yaratılır. Topraktan olanlar toprağa dönerler, sudan olanlar akıp denize karışırlar."
- Aganta Burina Burinata
137. "Toprak kadına benzer, bağrına attığın tohumu sana çiçek ve yemiş diye yetiştirir."
- Aganta Burina Burinata
138. "Sanki derinden derine bir yerin acıyormuş gibi duruyorsun."
- Aganta Burina Burinata
139. "Ya denizde boğulup kurtulmak ya da karın doyurmak için dosta düşmana avuç açmak.
Ölümlerden ölüm beğen" gibi bir şey.
."
- Aganta Burina Burinata
140. "Hiç kimseye hiçbir şey vermeyeceksin, herkesten koparabildiğin kadar koparacaksın ve gözünü paradan ayırmayacaksın!"
- Aganta Burina Burinata
141. "Bir de insanın sığınabileceği bir müzik evreni vardı."
- Mavi Sürgün
142. "Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur"
- Mavi Sürgün
143. "İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış, arada bir sancırmış. Diş, dalak ağrısından betermiş."
- Aganta Burina Burinata
144. "Ondan, uçurumdan korkulduğu kadar korkuyordu. Fakat kapkara uçurumun kendine çekiciliği, o korkunçluğunda değil miydi?"
- Çiçeklerin Düğünü
145. "Toprak kadına benzer, bağrına atığın tohumu sana çiçek ve yemiş diye yetiştirir..."
- Aganta Burina Burinata
146. ""Ağacın kökü topraksa insanın da kökü ekmektir be yahu""
- Aganta Burina Burinata
147. "Suya gömüldüm, çamura gömüldüm, artık mezara gömülmek kaldı!""
- Mavi Sürgün
148. "Ama ne bileyim, özlediğin bir işte
çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan. bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allahın
emri değil a!..."
- Aganta Burina Burinata
149. ""Ağacın kökü topraksa insanın da kökü ekmektir be yahu""
- Aganta Burina Burinata
150. "Ona göre, doğacak olan gün değil cehennemdi."
- Aganta Burina Burinata
151. "Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!.."
- Aganta Burina Burinata
152. "İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış, arada bir sancırmış."
- Aganta Burina Burinata
153. "O mavi, denizin kendinden olsa, o zaman kalemi denize batır batır beyaz kağıtların üzerine mavi mavi yaz!.."
- İmbat Serinliği
154. "İnsana böylece, olduğu gibi durmak özgürlüğünü veren iki şey vardır;
."
- Mavi Sürgün
155. "insanlar yaratılışlarına uygun mesleklere girmezler. Doktor olacak adam manav olmak zorunda kalır, manav olacak adam gümrük memuru olur."
- Çiçeklerin Düğünü
156. "Amma da cılız insanların arasındayım!"
- Düşün Yazıları
157. "Bunca eş dost arasında yalnız Ümmüşan Ana insan çıktı.
."
- Aganta Burina Burinata
158. "Fırtına kopmazdan epey önce köpekbalıkları derinlere kaçarlar. Akdenizliler bu balıkların başlarından aldıkları bir yağı şişelere koyup saklarlar. Hava bozulacaksa yağlar bulanır. Denizcilerin ilk icat ettikleri barometre işte budur."
- Aganta Burina Burinata
159. "Uzun ölüm...""
- Aganta Burina Burinata
160. ""Ne olacak, toprak insanı topraktan, deniz insanı da sudan yaratılır. Topraktan olanlar toprağa dönerler, sudan olanlar akıp denize karışırlar""
- Aganta Burina Burinata
161. "Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama, o taş gene oradadır ve oradan bir daha çıkmaz."
- Aganta Burina Burinata
162. "Ne var ki daha çocuktum. Çoğu büyüğüm olan insanlarda bir güzellik, bir iyilik ve bir doğruluğun bulunduğuna inanıyordum. Her nedense ben de dahil, kayıktakilerin çekmiş oldukları güçlükleri ve işkenceleri hep dünün ve bugünün gel geç fenalıkları ve çirkinlikleri ve bu gecenin kabusu addediyordum. Yarınınsa mutlaka göklerde ve denizlerde gördüğüm güzelliğe denk güzellikte ve iyilikte olacağına - zincir kemiğime bel bağladığım kadar - inanıyordum. Gördüğüme nasıl inanmazdım ki; gördüğüm güzellikler, bu dünyayı habis bir ruhun yaratmadığını bana göz göre göre doğruluyordu."
- Aganta Burina Burinata
163. "Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek. Vakit onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür."
- Mavi Sürgün
164. "“Yahu, bu ne biçim dünyadır?”"
- Aganta Burina Burinata
165. "Sözde bir vakitler Amazonlar erkekleri
köle diye kullanırlarmış, ne var ki, erkekler
yurtlarına gelen bir yolcudan, yeryüzünde Zeus adında bir baba tanrının peyda olduğunu
duyunca böbürlenmeye koyulmuşlar, «Biz,
babayız, asıl tohum bizde, kadınlar ise tarladan ibaret», diye Anatanrıçanın zararına başkaldırmışlar. Amazonlar gizlice bir kurultay kurmuşlar, egemenliklerini gerekirse silahla korumak kararını vermişler. Şımarık erkeklerin erginliğe varmış olanlarını gece uyurken kılıçtan geçirmişler, onların üreme organlarını kesip Anatanrıçaya sunmuşlar"
- Anadolu Efsaneleri
166. "“Nitekim ki deniz de bağrına atılan taşı unutur ama taş yine oradadır ve ordan bir daha çıkmaz.”"
- Aganta Burina Burinata
167. "İyi insanlar kırıldıkları zaman sevmeyi bırakmazlar, göstermeyi bırakırlar."
- Anadolu Efsaneleri
168. "İnsan her aşırı duygudan yorulur."
- Mavi Sürgün
169. "“Nitekim ki deniz de bağrına atılan taşı unutur ama taş yine oradadır ve ordan bir daha çıkmaz.”"
- Aganta Burina Burinata
170. "" Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata
171. "Bu yaşamak değil, uzun ölüm.."
- Aganta Burina Burinata
172. "Sevgiyi özlüyorduk, sevgi varlığımızın başta gelen ihtiyacı, gönlümüzün başka insanın gönüllerine bir duası olmuştu; ama gelgelelim utanıyorduk."
- Aganta Burina Burinata
173. "Ne var ki; düne kadar "köyümüz", "evimiz" diye can atanlar; özlemiş oldukları yeri görünce, oralara karşı katıksız bir kayıtsızlık duyuyor; o yerlere karşı sevinç yerine, içlerinde derin bir hüzün buluyorlardı."
- Çiçeklerin Düğünü
174. "“Şu cennet gibi dünyada işte bize böyle cehennemdeymişiz gibi zorluklar yaratırlar. Bu haksızlığın peşini den,ben ve hiç kimse kovalamazsak, bu dünya daha da nelere benzemez?”"
- Turgut Reis
175. "Şu yeryüzünde hiç ayrılık olmasa ne güzel olurdu."
- Turgut Reis
176. "“Denizciler derler ki, büyük fırtınalar da karanlığın ortasından bir ses onları adlarıyla çağırırmış, işte o çağıran ses kendi kaderleriymiş. İnsanın yaratılışı kendisini "Gel!" diye çağırdı mı durabilen kim! “"
- Aganta Burina Burinata
177. "Her zaman bulunduğumuz yerde değil başka yerde pek mesut olacağımızı sanıyorduk.
Gelgelelim o başka yer neresi, onu bilmiyorduk."
- Aganta Burina Burinata
178. "İnsanların içinde vicdan denilen bir şey varmış, arada bir sancırmış."
- Aganta Burina Burinata
179. "İnsanın parası olmalı da, çoluğu çocuğu koca bir kayığa doldurmalı; bugün bu koya demir atmalı, yarın öteki koya palamar bağlamalı. Çoluk çocuk biraz dünya yüzü görsün bari."
- Aganta Burina Burinata
180. "Toprak kadına benzer, bağrına attığın tohumu sana çiçek ve yemiş diye yetiştirir."
- Aganta Burina Burinata
181. "Vicdan sızısının da ilacını buldum. Anam babam! Rakıyı verip veriştirdim, kara dünya günlük güneşlik oldu."
- Aganta Burina Burinata
182. "Yaşadım, ölebilirim. Yaşamayan ölebilir mi hiç?"
- Çiçeklerin Düğünü
183. "Yüreğinden kaynayıp gelen bir şeyi bir insana anlatmak, içini açmak ihtiyacında olduğu besbelliydi. Bekleyişle bakan gözlerimi görünce anlatmaya başladı:"
- Aganta Burina Burinata
184. "Kaptanın iyisi fırtınada, dostun gerçeği de fıkaralık, hastalık ve hapishanede belli olurmuş."
- Aganta Burina Burinata
185. "Bağrında için için yanan bir gidiş özlemi vardı. O ses, sanki uzak iklimlerin özlemiyle yorgundu."
- Çiçeklerin Düğünü
186. "Karanfilin sıkıysa yazdıklarımı bas."
- Düşün Yazıları
187. "Kişi kuru soğana benzer: Kabuk üstüne kabuk, maske üstüne maskedir kişi."
- Düşün Yazıları
188. "Kendisinin korkulacak yeri kalmayınca, ona saldıran saldıranaydı. Ama düşmüş adamı tekmelemenin ne anlamı vardı."
- Mavi Sürgün
189. ""A budala!" diye haykırdı, "bu yürek yufkalığıyla aç kalırsın!""
- Aganta Burina Burinata
190. "Su gibi, deniz gibiydi. Gönlündeki duygular, gözlerinin değişen renkleri gibiydi. Onları kovalayıp yakalayamazdım."
- Aganta Burina Burinata
191. ""Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur.""
- Mavi Sürgün
192. "“Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama, o taş gene oradadır ve oradan bir daha çıkmaz…”"
- Aganta Burina Burinata
193. "“Bir daha geriye dönmemek üzere denize açıldım. İlk limanda kayığın birisine gemici yazıldım.
Aganta!...”"
- Aganta Burina Burinata
194. "“Her zaman bulunduğumuz yerde değil başka yer de pek mesut olacağımızı sanıyorduk.”"
- Aganta Burina Burinata
195. "Delikanlının biri;
"Neredeyiz acaba?" diye sorunca Ateşoğlu;
"Allah'a emanetiz!" diye cevapladı."
- Aganta Burina Burinata
196. "Benim öğrendiğime göre bilgi başta olur. Bize ise bilgiyi sopayla tabanlarımızdan tıkıyorlardı."
- Aganta Burina Burinata
197. ""Allahaısmarladık" sözünde her ne kadar
umut varsa da, derinden derine mutlaka acı bir umutsuzluk vardır."
- Çiçeklerin Düğünü
198. ""Elverir ki benim de böyle bir bekleyenim olsun, boğulmaya bin kere razıyım…”"
- Aganta Burina Burinata
199. "Delikanlının biri;
"Neredeyiz acaba?" diye sorunca Ateşoğlu;
"Allah'a emanetiz!" diye cevapladı."
- Aganta Burina Burinata
200. "Benim öğrendiğime göre bilgi başta olur. Bize ise bilgiyi sopayla tabanlarımızdan tıkıyorlardı."
- Aganta Burina Burinata
201. "İnsan bir mevsimde bir ağacın muayyen bir dalında bir yemiş buluyor. Yiyor ve hoşuna gidiyor. Bir-iki mevsim sonra yine aynı dalda aynı yemişi arıyor, ya yemiş o dalda bulunmuyor ya da bulunursa hoşa gitmiyor. Belki de yemişi arayan değişmiş bulunuyor."
- Aganta Burina Burinata
202. ""İçimden, "Toprak işleri böyle oluyor zahar" dedim. Yani birbirimizin yüzüne gülecek, arkasından kuyu kazacaktık.""
- Aganta Burina Burinata
203. "''...sevgi varlığımızın başta gelen ihtiyacı...''"
- Aganta Burina Burinata
204. "Doğum, hastalık. Allahın emri. Anladık! Ama ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan. bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allahın emri değil a!... diye bağırdı ve elindeki çekici tezgâha öyle bir vurdu ki, tezgâhın -Halil Ustanın tabiriyle- alabandasını, yani kenarını parçaladı."
- Aganta Burina Burinata
205. "Olur ya, dilin yanıldığı gibi yüreğin de yanıldığı olur."
- Turgut Reis
206. ""İçimden, "Toprak işleri böyle oluyor zahar" dedim. Yani birbirimizin yüzüne gülecek, arkasından kuyu kazacaktık.""
- Aganta Burina Burinata
207. "''...sevgi varlığımızın başta gelen ihtiyacı...''"
- Aganta Burina Burinata
208. "Doğum, hastalık. Allahın emri. Anladık! Ama ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan. bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allahın emri değil a!... diye bağırdı ve elindeki çekici tezgâha öyle bir vurdu ki, tezgâhın -Halil Ustanın tabiriyle- alabandasını, yani kenarını parçaladı."
- Aganta Burina Burinata
209. "Vapurun kalkmasına yakın elvedalar başladı. Bizimse vedalaşacak kimsemiz yoktu."
- Aganta Burina Burinata
210. "•
Bu yaşamak değil, uzun ölüm."
- Aganta Burina Burinata
211. "Yaşamak hemde denizde yaşamak istiyorum.."
- Aganta Burina Burinata
212. "Muhiddini Arabi "sizin taptığınız Tanrı ayağımın altındadır", demiş. "Kaldır ayağını da Tanrınızı görelim," demişler. Ayağını kaldırmış yerde para görmüşler."
- Düşün Yazıları
213. "Dizeleri güm diye okuyucunun kafasına indirmekten sakınıyorsun. Metne çok sadık kalayım derken,
"
- Düşün Yazıları
214. "“Üstüme bir yorgunluk argınlık, bir ezginlik bezginlik, ne bileyim, bir üşengenlik, uyuşukluk çöktü. Vursalar tınmıyor, patlasalar umursamıyor, konuşsalar kulağıma girmiyordu…”"
- Aganta Burina Burinata
215. "Bir insan alkışlandığına veya kötülendiğine göre sevilecekse, dünyada insanlar arasında insanca sevgi kalmaz."
- Mavi Sürgün
216. "Para kazanmayacağız ... türkü söyleyeceğiz sade, yahut dolaşacağız."
- Düşün Yazıları
217. "Biz dünyaya, hayvanlar gibi yaşamak için gelmedik; öğrenmek, anlamak, duymak için doğduk, dedim."
- Çiçeklerin Düğünü
218. "Bakışı çığlığından da acıydı."
- Aganta Burina Burinata
219. "İnsanı umutlar, düşler mutlu ediyor; yoksa arzu ettiğinin kendisi değil."
- Çiçeklerin Düğünü
220. "Ben üç lira ekmek parası kazanmak için bir yazı yazmıştım. Şimdi o yazıyla canıma okuyorlardı."
- Mavi Sürgün
221. "“Hep yanlarındaki komşuların mallarına göz dikerek hırlayacak, hep malıma göz diktin diye komşularına havlayacak, malım var diye ölünceye kadar mallarının kulu kölesi olarak, evim var diye dört kuru duvarın içine mezara gömülmüş gibi gömülerek yaşayacaklardı. Buna yaşamak mı denir. uzun ölüm mü?”"
- Aganta Burina Burinata
222. ""Liman suyu pis oluyor, gemilerin altları çürüyor, pislenip midyeleniyor.
İnsanın içi de öyle oluyor…”"
- Aganta Burina Burinata
223. "Bir insan alkışlandığına veya kötülendiğine göre sevilecekse, dünyada insanlar arasında insanca sevgi kalmaz."
- Mavi Sürgün
224. "Dedikleri başka, ettikleri başkaydı."
- Aganta Burina Burinata
225. "Ben öyle arkadaşlar edindim ki, onların birisi yanıma gelince yanıma birisi gelmiş gibi değil, yanımdan yabancılar ayrılmış da kendimle başbaşa kalmış gibi oluyordum."
- Aganta Burina Burinata
226. "Maviler bana özgürlükten, açıklıklardan, özgürce uçan kuşlardan, esen rüzgârlardan, ıssızlıkta fısıldayan ormanlardan, istikbaldeki güzel ve parlak ümitlerden bahsediyordu."
- Çiçeklerin Düğünü
227. "''...sevginin ne güçlü şey olduğunu sevmekle anlamıştım.''"
- Aganta Burina Burinata
228. "Vakit öldürüyoruz, diyorlardı. Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek! "Vakit" onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür; bitkileri, insanları, imparatorlukları, uygarlıkları, çağları hep yok eder."
- Mavi Sürgün
229. "Ve insan insan olalı binlerce seneden beri bıkılmadan, usanılmadan, her nesil, her sene ve her gün tekrarlanmış olan yalanları ve hakikatleri yeni baştan sayıp dökmeye başladı."
- Aganta Burina Burinata
230. "Benim öğrendiğime göre bilgi başta olur.
Bize ise bilgiyi sopayla tabanlarımızdan tıkıyorlardı."
- Aganta Burina Burinata
231. "Bir ev deniz kıyısında olur da, çirkin olur muydu hiç?"
- Mavi Sürgün
232. "Dedikleri başka, ettikleri başkaydı."
- Aganta Burina Burinata
233. ""Ona göre, doğacak olan gün değil cehennemdir.""
- Aganta Burina Burinata
234. "Din diye yapılan bu sahtekârlık koca bir yalandır."
- Düşün Yazıları
235. "Mitoloji değil mi? Uydur gitsin!. Mitolojinin kendisi değil,
"
- Düşün Yazıları
236. "“Fakat bizi korkutan şey, bizi kendine çeker,".."
- Çiçeklerin Düğünü
237. "Hani ya kavak ağacı, “rüzgarı hiçbir yerde bulamazsanız yapraklarımın arasında bulunuz” demiş…"
- Aganta Burina Burinata
238. "Bir akşam Aliş bana derdini yandı.
"Yahu" dedi. "Seviyorum ve herkesin yüreğinde nihayetsiz sevgilerin yanmakta olduğunu seziyorum. Fakat onu istemeye kalkışınca, kendimden utanıyorum, dilsiz kalıyorum. Hatta susmaktan beter, saçma sapan şeyler söylüyorum. Ve özlediğim sevginin kuzulara köpeklere verildiğini görüyorum. Çünkü kuzular meleyerek, köpekler de kuyruk sallayarak o sevgiyi apaşikâr istiyorlar. Bana öyle geliyor ki dünyada mevcut sonsuz sevgi dile gelmek için can atar, dudaklarda tir tir titrer, gelgelelim dile gelmeye utanır utanır utanır!" dedi."
- Aganta Burina Burinata
239. "Dünyanın her yanında toplumlar matriyarkal (Yani babaların ve erkeklerin değil ama anaların ve kadınların egemen oldukları bir toplum) idi. Cenaze namazında anaların adlarının anılıp babalarınkinin anılmaması bu matriyarkal zamandan kalmıştır."
- Anadolu Efsaneleri
240. ""Dağda taşta insanların sahtekârlığı yoktu. Dağ taş yalan söylemiyor, ben katıyım diye doğrusunu söylüyordu.""
- Aganta Burina Burinata
241. "“Güzele bakma, iyiye aldırma, doğruya kulak asma, denizi anma; peki öyleyse ben ne edip ne söyleyecektim…”"
- Aganta Burina Burinata
242. "Doğum, hastalık, ölüm Allah'ın emri. Anladık! Fakat ne bileyim, özlediğin bir işte çalışmadan, içine doğduğun şu dünyanın ötesini berisini hiç görmeden, taş üstüne bir taş koymadan, bir ağaçcağız olsun dikmeden, bir günceğiz olsun şunun bunun eteğini öpmeden yaşayamamak ve böylece dünyadan defolup gitmek de Allah'ın emri değil a!.."
- Aganta Burina Burinata
243. ""Sevginin ne kuvvetli bir şey olduğunu sevmekle anlamıştım...""
- Aganta Burina Burinata
244. "Her zaman bulunduğumuz yerde değil başka yerde pek mutlu olacağımızı sanıyorduk. Gelgelelim, o başka yer neresi, onu bilmiyorduk."
- Aganta Burina Burinata
245. "Gönlüm sıla özlemi ile yorgun ve dolgundu."
- Aganta Burina Burinata
246. "Su gibi, deniz gibiydi. Gönlündeki duygular, gözlerinin değişen renkleri gibiydi. Onları kovalayıp yakalayamazdım."
- Aganta Burina Burinata
247. "Asıl tuhafıma giden şey, onun bütün haydutluğunu ve yediği haltları hep bildiğim halde ona karşı duymaklığım gereken öfkeyle kini bir türlü duyamıyordum."
- Çiçeklerin Düğünü
248. "Ufkun üzerinde parıldayan akşam yıldızı, gökte bir gülüştü."
- Çiçeklerin Düğünü
249. "Deli gönülleri illa da bulundukları yerlerden başka yerlere gitmeyi özlermiş."
- Çiçeklerin Düğünü
250. ""Bu yaşamak değil, uzun ölüm.""
- Aganta Burina Burinata