Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Haliç'te Yaşayan Simonlar - Hanefi Avcı | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Haliç'te Yaşayan Simonlar Kitap Bilgileri


Yazar: Hanefi Avcı
Tahmini Okuma Süresi: 17 sa. 14 dk.
Sayfa Sayısı: 608
Basım Tarihi: 2010
İlk Yayın Tarihi: 2010
Yayınevi: Angora Yayıncılık
ISBN: 9789752870758
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Haliç'te Yaşayan Simonlar Kitap Tanıtımı


Emniyet Teşkilatının efsanevi ismi, Susurluk sürecinde cesur duruşuyla gerçek bir kanun adamı tavrı gösteren Hanefi Avcı yine doğru bildiklerini söylemeye devam ediyor. Ucunun kime dokunduğuna bakmadan, yalnızca ülkesine karşı vicdani sorumluluğunu yerine getirmek için son dönemde yaşananların iç yüzünü kamuoyuna açıklıyor. 



Kitap iki bölümden oluşuyor. Devlet başlıklı ilk bölümde, yıllarca devlete hizmet etmiş bir güvenlik görevlisi olarak geçirdiği fikirsel dönüşümü, bu dönüşüme neden olan olayları okurlarla paylaşıyor. Bu fikirsel dönüşümün sonucunda Avcı artık, uzun yıllar mücadele ettiği, sisteme muhalif grupların demokratik ve sağlıklı bir sistemin olmazsa olmazı olduğuna, farklı fikir ve düşüncelerin topluma zarar değil, ancak bir zenginlik katacağına, güvenlik sorununa indirgenen Kürt sorununun ancak demokratik hak ve özgürlükler alanının genişletilerek siyasi yollarla çözümlenebileceğine ve ordunun batılı ülkelerde olduğu gibi siyasetin dışında kalarak güçlü bir ordu olabileceğine inandığını açık yüreklilikle ifade ediyor. Avcı, bu kitabı yazmaktaki önemli amaçlarından birinin, böyle köklü bir değişim yaşamasına neden olan mesleki tecrübelerini aktararak, çok geniş bir kriminal yelpazede çalışmış olmanın verdiği donanımla kendinden sonra geleceklere yol göstermek olduğunu belirtiyor. 



Cemaat başlıklı ikinci bölümde ise Avcı devletin çeşitli kurumlarına nüfuz etmiş cemaat yapısının son zamanlarda meydana gelen olaylardaki (özel yetkili mahkemelerin sürdürdüğü tahkikatlardan, telefon dinlemelerine, vs.) rolünü ortaya koyuyor. Cemaatin polis, ordu, MİT, jandarma, yargı ve diğer devlet kurumları içerisinde ayrı bir hiyerarşik örgütleme kurarak ve bu teşkilatların sistemlerini bozarak çalışmalarını engellediğinden, üstüne üstlük bu teşkilatların personeli arasında ayrım, güvensizlik ve düşmanlık yaratarak kurumları içerden ve tamir olunmaz biçimde yaraladığından bahsediyor. Bugün özellikle özel yetkili mahkemelerce yürütülen tahkikatların, arka planda cemaatin talimatı ile Emniyet İstihbarat Şubesindeki unsurları ve cemaate bağlı savcılar desteği ve zorlaması ile yürütüldüğüne, yürütülürken hukuksuz işlemlerin yapıldığına dair ciddi emareler olduğunu iddia ediyor. Tüm bu iddialarını, delilleriyle sağlam bir zemin üzerine inşa ediyor. 



Avcı kitabın başlığında iki metafor kullanıyor; bunların devlet görevlilerinin, belli bir ideoloji etrafında örgütlenmiş grupların ve genel anlamda toplumun zihniyetini tanımlayabilmek için ne kadar isabetli bir biçimde seçilmiş olduğunu kitabı okuyup bitirdiğinizde anlayacaksınız. Görünen değil, perde arkasındaki gerçekleri merak ediyorsanız Emniyet teşkilatının güvenilir ve öncü ismi Hanefi Avcı'nın dürüst ve cesur sesine kulak verin!




Haliç'te Yaşayan Simonlar Kitaptan Alıntılar


1. "Toplumun çoğunluğu bu ülkede işlerin doğru dürüst yürütülmediğine inanıyor , ama en büyük usulsüzlüklere toplum tepki göstermiyor ."




2. "Bir lira için bazı insanların hayatlarının karartıldığı bir yerde, birilerinin milyonları çalmasına nasıl müsade edilirdi?"




3. "Herkes durumların farkında ama hâlâ kralın ne kadar güzel bir elbisesi var diyoruz.




!"




4. "Eğitim meslek sahiplerine bir şey vermiyor, yine eğitimi olmayan eski çalışanların anlayışına mahkum ediyordu."




5. "Bakın bunlar böyledir işte . Sabah akşam buraya gelirler , saatlerce oturup içerler .Ülke elden gidiyor ama kimse farkında değil ."




6. "Gerçeği görmek ve kabul etmek ; hayatı , başarı ve başarısızlığı akıl ,ilim ve bilim ölçeğinde değerlendirmek herkes veya her ulus için kolay olmamaktadır ."




7. "Bu gün bizim içinde bulunduğumuz durum bir anlamda kölelik düzenidir.Biz de sanki eski çağlardaki köleler gibiyiz.İçinde yaşadığımız düzeni olduğu gibi kabulleniyoruz .Ruhlarımız ve akıllarımız adeta esarete alınmış ; özgürlüğün ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz için mevcut durumu doğru olarak kabulleniyoruz."




8. "Bir kez daha anladım ki haksızlar üzerime ne kadar sert gelirse , ne kadar büyük tehditle karşı karşıya kalırsam , anı ölçüde karşı koyma iradem gelişiyor , bedeli ne olursa olsun aklım ve vücudum karşı koymaya programlanıyordu ."




9. "6 yıl okutulan meslek okulu meslekle ilgili pek çok şeyi vermemişti. En başarılı öğrenci bile eski anlayışa sahip bir memura muhtaç bırakılıyordu...
Bu anlayışla yenilik yapmak, yeni bir anlayış getirmek nasıl olacaktı?"




10. "Hakan UZAN tüm şirket ve mal varlıklarına el konulmasına rağmen yabancı bir bankaya ait tek bir kredi kartıyla ayda 450bin dolar civarında harcama yapabiliyordu ."




11. "Ben sabah uyanır uyanmaz göreve başlıyor , uykum gelince yatıyor, tekrar uyanınca çalışmaya devam ediyordum."




12. "Toplumun çoğunluğu bu ülkede işlerin doğru dürüst yürütülmediğine inanıyor , ama en büyük usulsüzlüklere toplum tepki göstermiyor ."




13. "Türkiye tuhaf bir ülke, bazen çok büyük olaylar ve suçlar çok yaygın olarak gerçekleşiyor, herkes tarafından, tüm yöneticiler tarafında biliniyor ama herkes bilmiyor gibi davranıyor."




14. "Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz.."




15. "Bunlar çok zeki , çok tehlikeli , çok şeytanca yöntemlerdi .."





Haliç'te Yaşayan Simonlar Kitap İncelemeleri


"Bir örgüte, ideolojik bir gruba ya da bir cemaate baglandin mi, kisi-sel iradeni ve özgürlügünù kaybedip o grubun liderliginin iradesine kendini teslim ediyorsun. Yanlis ya da dogru diye bir sey kalmiyor, grubun amaclan her seyi belirliyor, hak da adalet de izafi hale geliyor. Tipki Simon' daki gibi ideoloji karsisinda gördügün ya da bildigin degil, sana anlatilan dogru hale geliyor. Ben içinde bulundu-gum tarafin hak, adalet, iyilik diyerek Simonlasmayacagini zanne-diyordum, o yanlisa düsmek baskalanna mahsustu, bide böyle bir sey söz konusu bile olmaz sanyordum, maalesef yanilmism. Sunu artik bilmeliyiz ki karsimizda arkadaslarmiz, meslektaslarmiz yok, bir ideolojiye, bir gruba baglanmus, o grubun disiplinine tâbi olmus örgüt mensuplan var. Artik bunu kabullenmeliyiz." 12. Eylül öncesi sag -sol çatismalarindan, 1984 sonrasi PKK fa-alivetlerine, 1990'i yillarin basinda yeniden hiz kazanan (bas-ta istanbul olmak üzere) büyük illerimizdeki terör olaylarina kadar tüm ideolojik catismalarin sorusturulmasi safhasinda yer alan; büyük hayali ihracat sebekelerinden, banka dolandi-riciliklarina, ihalelere fest karistirma olaylarindan, uluslara- - rasi uyusturucu sebekelerinin sorusturulmasina kadar cok genis bir kriminal yelpazede calismis olan Emniyet'in simge ismi Hanefi Avci uzun yillar edindigi mesleki tecrübelerini ak-tarirken avni zamanda kamuoyuna olaylarin iç yüzünü anlat-mak ve ülkesine karsi vicdani sorumlulugunu yerine getirmek için siyasi gündemi mesgul eden bugunkü olaylari (özel yetkili mahkemelerin sürdürdügü tahkikatlardan, telefon dinlemele-rine, vs.) degerlendiriyor. Alıntı




“Haliç’te Yaşayan Simonlar “ kitabını 14.09.2010’da almıştım. Merak edip bir hafta sonra okumaya başlayıp 4-5 günde bitirmiştim. O zamanlar Türkçe Olimpiyatları yapılıyor, hoca efendiye kimse toz kondurmuyordu. Daha okurken Hanefi Avcı’yı tutaklarlar derken gerçekten de tutuklanmış, kitabı elinde gören arkadaşlarım da çok şaşırmıştı.

Cemaatlere yönelik daha önce Uğur Mumcu’dan okuduklarım vardı, fakat Hanefi Avcı beni daha çok şaşırttı. Prens Sabahattin’in “Türkiye Nasıl Kurtulur?” kitabından ,( ki 1920 küsurlarda yazılmıştır) milletlerin karakterinde bireysellik ya da cemaatçilik eğilimi olduğu, İngiliz-Fransızve Türkler üzerinde yaptığı karşılaştırmalarla öğrenen bir okur olarak yine de şaşırdım. Son 13 yılda çok şey oldu. Bu değişimden sonra kitabı bir kez daha okumak ayrı bir lezzet verdi.
Yazarı samimi buldum. Eğitimin iş hayatına bizi çok da hazırlamadığı, mesleğin en çok sahada çalışılarak öğrenildiği kısmına üzülerek katılıyorum. Öte yandan Simon kelimesine yüklediği anlama bayıldım. Simon, sorgulamadan- körükörüne kabul edenlere verilen isim. Son zamanlarda “biat” diyoruz. Neyse konuyu dağıtmayayım. Kitaba dönecek olursam Cem Ersever ile ilgili anlatılanlar, 28 Şubat anıları, PKK ile ilgili tespitleri, Kapıkule’de olanlar, İmar Bankası’nda olanlar, derin devlet, vs. çok ilgimi çekti. Türkiye’nin bir dönemini bilerek bu gün olanları anlayabilmek için okunmalı. Yazarı ilk okuduğumda çok cesur bulmuştum. Bu günki koşullarda bu fikrim güçleniyor. Sayfa sayısı gözünüzü korkutmasın. Özellikle 25 yaş üstü okurlara öneririm.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: