Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Günden Kalanlar - Kazuo Ishiguro | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Günden Kalanlar Kitap Bilgileri


Yazar: Kazuo Ishiguro
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
Basım Tarihi: Şubat 2019
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 1989
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789750832208
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Günden Kalanlar Kitap Tanıtımı


Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro'nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan Günden Kalanlar böyle bir roman...



İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür.



Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran Günden Kalanlar, edebiyat tarihinin köşetaşlarından biri.



"Katman katman açılan, büyüleyici bir roman."

-The New York Times-



"Okuru fark ettirmeden sarsan, parlak bir roman." 

-Newsweek-



"Bir yazarın varabileceği en yüksek mertebe... Hayranlık uyandıracak derecede cesur ve bütünlüklü bir anlatı."

-The New York Review of Books-




Günden Kalanlar Kitaptan Alıntılar


1. "Neden, neden hep olduğunuzdan başka türlü görünmek zorundasınız?"




2. "Gereksiz yere deşiyorum geçmişi, neredeyse hastalıklı bir biçimde."




3. "Siz, nazik, iyi niyetli beyefendiler, sorarım size, çevrenize hiç baktınız mı, dünyanın nasıl bir yer haline geldiği konusunda bir fikriniz var mı?"




4. "En basit çözümlerden biri, kendinize ayırabildiğiniz saatlerde güzel bir dille yazılmış bir kitaptan birkaç sayfa okumaktır."




5. "“Neden, neden hep olduğunuzdan başka türlü görünmek zorundasınız?”"




6. ".neden hep olduğunuzdan başka türlü görünmek zorundasınız.?"




7. "Herhangi bir dış etken sizi oldukça tesadüfi bir şekilde uyarmadıkça, aklınız başınıza gelmez."




8. "..bugünün dünyası çok karmaşık ve güvenilmez bir yer. Gerek sizin gerek benim anlayacak durumda olmadığımız pek çok şey var."




9. "“büyüklük”denen şey nedir aslında? Nerededir , neye bağlıdır? Önemli olan , o güzelliğin dinginliğidir; aşırıya kaçmaması , ölçülü oluşudur. Toprak , güzelliğinden , büyüklüğünden haberdardır sanki , bunu avaz avaz haykırmaya gerek duymaz."




10. "hatalar kendi içlerinde önemsiz olabilir, ama onların asıl önemini kendiniz görmelisiniz."




11. "... daha bu yaşta kusursuzluğa eriştiğiniz inancındaysanız, ileride hiç kuşkusuz ulaşabileceğiniz mertebelere asla ulaşamayacaksınız."




12. "belki de geçmişe bu kadar sık dönüp bakmamalı."




13. "Hep geriye bakıp durma, canını sıkmaktan başka işe yaramaz."




14. "Şakacı bir söz söyleyip de o sözün son derece yakışıksız kaçtığını ancak ağızdan çıktıktan sonra fark etmenin ne büyük bir felaket olacağını düşünmeye bile gerek yok."




15. "Anılarla oyalanıp duruyorum, bu belki de biraz abes. (...) Düşüncelerimin gereksiz yere dağılmasına göz yumarsam sonradan çok pişman olacağımı biliyorum."





Günden Kalanlar Kitap İncelemeleri


" Düşünüyorum da, belki her şey daha iyi olurdu, Yüce Tanrı bizi -ne bileyim- bitkimsi bir şey olarak yaratsaydı. Yani toprağa sıkı sıkı gömülmüş olarak. "

Farklı bir kitap, farklı bir karakter bambaşka duygular. Oldukça " kibar " bir üslûpla yazılmış. Etkileyici ve anında sizi içine alan bir anlatım tarzı var yazarın. Ve bunun içindir ki 2017 Nobel Edebiyat Ödülü almış ve oldukça hakkını vermiş bir kitap.
İşine aşk ile bağlı bir başuşak. İşini her şeyden üstün tutan, en büyük tutkusu, kendisine verilen görevi eksiksiz yerine getirmek olan Stevens 'ın hikâyesi.
Ama ne hikâye !.. Hayal kırıkları, kaçırılmış fırsatlar ve en acısı bunların farkına bile varamamış olmak...I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı arasında dünya gündemine oldukça değiniyor yazar.( Ama itiraf etmeliyim ki bu bölümler sıkıcıydı.)
Veeee benim için bir kitapta olmazsa olmaz " Aşk "... Hiçbir zaman itiraf edilememiş, hiç dile getirilememiş bile olsa aşk.. Kırık bir aşk hikâyesinden daha fazlası belkide..
Ishiguro " Ne de olsa, zamanı geriye döndüremezsiniz artık, insan oturup böyle olmasaydı nasıl olurdu diye ömür boyu kafa yoramaz." dedi..
Amma Velakin tüm hayatını " Kusursuz hizmete " adayan Stevens, hikâyenin alt metninde;
" Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler, şimdi bana seninle bir ömür vaad etseler, ben yine vazifemi yapar, yine hayatı kaçırmayı göze alırdım, " diyor ;) ;)
Siz siz olun bi' Stevens olmayın...Tutun hayatı sıkı sıkı bırakmayın, anı yaşayın, yaşatın...




Bay Stevens, daha önce birlikte çalıştığı Bayan Kenton'dan bir mektup alır. Günden Kalanlar kitabı, Bay Stevens adlı baş uşağın, Bayan Kenton adlı kahyayı ziyaret etmek üzere çıktığı yolculukta, eski ve yeni sahibi ile geçmiş davranışları üzerine derin düşüncelerini konu edinmektedir.
Öncelikle kurgu seven biri olarak şunu söyleyebilirim ki herhangi dişe dokunur bir olay olmamasına rağmen, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitaptır.
Yazarın karakterleştirmesi mükemmel. Öyle ki karakteri kitabın sonuna doğru daha iyi tanıyor ve karaktere alışıyorsunuz. Ancak ne kadar iyi tanırsanız tanıyın karşılaştığı olaylara verdiği tepkiyi önceden kestiremiyorsunuz.
Ayrıca Stevens adlı karakter üzerinden düşüncelerin yorumlanması, yazarın kelimelerle çok iyi oynadığının önemli bir kanıtıdır. Zaten kitabı beğenmemin ve bu incelemeyi yazmamın nedeni de budur :)
Kelime kullanımı özellikle çok yerinde, karaktere ve döneme çok uygun. Anlattığı dönem itibariyle hiç bir kelimeyi yadsımıyor ve karakteri öyle kabul ediyorsunuz.
Ayrıca şunu belirtmeden geçemeyeceğim; Stevens adlı başuşak, yalnızlığında hep eski zamanlarına, anılarına gidiyor. Tıpkı Stevens gibi biz de yalnız kalınca bir gün, birkaç ay hatta belki yıllar önceki bir ana dönüp " Şöyle yapmasaydım, neden bana böyle davrandı, neden öyle söyledi..." gibi düşüncelere gömülmüşüzdür. Yazar bu durumu öyle güzel ve açık anlatmış ki, Stevens'ın her geçmişe gidişi, benim de geçmişe bir yolculuk yapmama neden olmuştur.
#ucretsizkitap.com.tr
#gündenkalanlar
#gündem
#edebiyat




“Bizim toprağımızın güzelliğini ayrıcalıklı kılan şey,tam da bu apaçık çarpıcılığın ya da göz alıcılığının yokluğudur.Önemli olan, o güzelliğin dinginliğidir; aşırıya kaçmaması,ölçülü oluşudur.”
Ve başuşak Stevens’ın unutulmaz kılacak olan, tam da bahsettiği ölçülülüğü.
.
Hayattan tek beklentisi işini layıkıyla yapmak ve hizmet ettiği kişiyi memnun kılmak olan Stevens, yıllar önce birlikte çalıştığı Bayan Kenton’dan bir mektup alır. Bu mektup, Stevens’ı (kendine dahi göstermediği-gösteremediği duyguları anlamamızı sağlayacak) bir yolculuğa çıkartır. Yolculuk devam ederken geçmiş ile şimdi arasında gidip geliriz. Stevens’ın çalıştığı malikanede yapılan toplantılarda dönem analizi yaparız örneğin. Malikane Lord Darlington’tan Bay Farraday’in eline geçince yaşanan köklü değişimleri görürüz..
.
Kısa bir eser ancak satır aralarında pek çok detay var Günden Kalanlar’da. Stevens’ın babasının anlatıldığı cümlelerin, Bayan Kenton ile Stevens’ın diyalogların bende derin izler bıraktığını da söylemeliyim.
.
Kazuo Ishiguro,Japon asıllı bir yazar olmasına rağmen; eserlerini İngiliz Edebiyatına dahil etmek gerek diye düşünüyorum (çocuk yaşta İngiltere’ye yerleşmeleri,eserlerini İngilizce yazması vb sebeplerle).Diğer kitapları da kitaplığımda mevcut,Günden Kalanlar ile tanışma öyle güzeldi ki o kitapların yakın zamanda okunacaklarına eminim..
.
Kitabın çevirisinde Şebnem Susam Saraeva yer alırken; kapak tasarımı Nahide Dikel çalışması.




2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan ve bunu sonuna kadar haketmiş bir yazardan harika bir eser okudum. Yazarla yeni tanışmama rağmen aşırı sevdim ve diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Hatta şu an elimde “Beni Asla Bırakma” var... Okuyanların yorumlarını bekliyorum ve sizleri daha fazla bekletmeden kendi düşüncelerimi anlatayım kitap hakkında;

Birçok klasik yapıtta İngiliz saraylarını, malikanelerini, gösterişli salonlarını sayfalarca okumuş ve hayran kalmışızdır, bu bir gerçek evet. Hayalimiz de oralara gitmek(şahsen benim öyle) Hele İngiliz dizilerini, filmlerini izlediyseniz bu kitaba biteceksiniz.

Köklü bir aileye ve malikaneye hizmet etmiş olan bir baş uşağın gözünden okuduğum bu roman, eski çalışma arkadaşı olan ve mektuplaştığı bir hanımefendiye yolculuğunu ve kısa süren tatilini anlatıyor. Artık yaşını başını almış bu adamın İngiltere’nin değişen sürecinde yaptığı uşaklığı, verdiği disiplinli hizmetleri kibar bir bakış açısıyla okuyoruz.

Efendi-uşak ve çalışanların birbirleriyle olan ilişkilerini ve iletişimlerini çok farklı bir açıdan değerlendiren bu kitap bize İngiltere’nin muhteşem güzellikteki doğasını, havasını da yansıtıyor. Yapılan betimlemeler o kadar tadında ve öz olmuş ki hiç sıkılmadan usanmadan sonuna geldim. Şunu belirtmeliyim ki daha önce bu tür bir anlatımı olan kitap hiç okumamıştım. Çok farklı bir anlatımı var ve buna isim bulamıyorum ama hoşunuza gideceğine yüzde yüz eminim... Herkese tavsiyemdir.




Eski İngiliz malikanesinin baş uşağı olarak çalışan Bay Stevens, Lord Darlington’un ölümü üzerine malikaneyi içindeki çalışanlarla birlikte satın alan Bay Fradday’e baş uşaklık yapmaya başlar. Bay Farraday’ın isteği üzerine önerilen tatile çıkmayı kabul eder. Tatile çıkmasındaki diğer amaç malikanenin eski çalışanı Bayan Kenton ile görüşecek olmasıdır. İçinde onu malikaneye geri döndürme isteği de yok değildir. Bu gaye ile yolculuğa başlar.
Yolculukta okurun beklediği, ömrünü malikanede geçirmiş birisinin dışarıdaki hayatı görünce büyülenmesini görmektir. Ama ne yazık ki durum pek de öyle değil. Çünkü Bay Stevens bu yolculukta fiziken orada ama aklı ve düşünceleri orada değil. Onun kafasında yalnızca malikane ve içindeki anıları vardır.
O sadece bir baş uşak değil, tüm ömrünü "vakar sahibi bir baş uşak" olma emelinde yaşayan biri. Duygularını ifade etmeyen, adeta bir robot gibi sadece gelen emirleri kusursuz yerine getirmekle sorumlu hisseden bir çalışan. Böyle bir insanın sadece bu mertebede -kendince layıkıyla- olmak için kendini bu kadar paralamasını okumak hem çok üzücü hem de sinir bozucu.
Onun duygularını görmek mümkün değil, karşısındaki insanların verdiği tepkilerden bir miktar anlayabiliyoruz hissettiklerini. Kitabı güzel kılan da bu.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: