Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Gülünç Bir Adamın Düşü - Fyodor Dostoyevski | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Gülünç Bir Adamın Düşü Kitap Bilgileri


Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 44 dk.
Sayfa Sayısı: 132
Basım Tarihi: Mayıs 2016
İlk Yayın Tarihi: 1877
Yayınevi: Helikopter Yayınları
ISBN: 9786055819521
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Gülünç Bir Adamın Düşü Kitap Tanıtımı


Ne zaman okusam Dostoyevksi'yi, çarın idam mangası önünde kurşuna dizilmeyi bekleyen o genç üniversite öğrencisi aklıma gelir; hayatında silinmez izler bırakan bu olay sinmiştir yazdığı her satıra. Rus aydınının umutsuzluğu, idealleriyle bunları gerçekleştirmeye soyunduğu toplum arasındaki derin uçurum ve herhalde sadece Rus aydınına has olmayan nihilizm, en alaycı göründüğü hikâyelerinde bile yankılanır. Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. "Berbat Bir Olay"da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikâye olan "Timsah"ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikâyesi olan "Gülünç Bir Adamın Düşü"dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.




Gülünç Bir Adamın Düşü Kitaptan Alıntılar


1. "Beni hiç anlamadı. Oysa nasıl anlamaz?
Anlamamak, anlamaktan daha güç.."




2. "Neden insanları sevmiyordum, neden nefret ediyordum onlardan, neden bağışlayamıyordum onları? Onlara duyduğum sevgide bir hüzün vardı: neden, nefret etmeksizin sevemiyordum onları?"




3. "Aklın değil arzunun, kafanın değil yüreğin alanında oluşur herhalde düşler ve üstelik de akıl bazen kurnazca ayrıntılar katar düşlere!"




4. ""Aslında intihar ettiğim gece, dünyayı hiçbir zaman sevmediğim kadar çok sevmiştim.""




5. "Biz hepimiz de hümanizm hakkında atıp tutuyoruz, ama hiçbirimiz bir kahramanlık, bir yiğitlik yapabilecek durumda değiliz!"




6. "Hafif meşrep bir adamdır ve biraz da kabadır. Onun kafasında hep bir ilerleme fikri ve muhtelif ilerici düşünceler dolaşıp durur! İşte ilerlemenin götürdüğü yer de burası!"




7. "Kafamda garip fikirler dolaşıyor, salıyorum onları keyiflerince dolaşıp dursunlar..."




8. "Beni hiç anlamadı. Oysa nasıl anlamaz?
Anlamamak, anlamaktan daha güç.."




9. "Hümanizm herşeyden önce gelir..
Hümanizm her şeyi kurtarır.."




10. "Cenneti yaratmak ne kadar da basit...
Bir tek bir günde, bir saatte kurulabilir bu cennet!
Önemli olan da şu : Başkalarını kendini sevdiğin gibi sevmek..."




11. "Acı çekerek sevebiliriz biz, yalnızca acı çekerek!
Başka türlü sevmeyi bilmeyiz ve başka türlü bir sevgi de bilmeyiz."




12. "Herkes başkalarını kendini severcesine sevsin. Bundan sonra, artık söylenecek hiçbir şey yok.
Bu herkes için anlaşılabilir, bütün mutluluk da bundan doğacaktır."




13. ""Ne iş!" diye geçirdi aklından. "Hepimiz konuşup duruyoruz, ama sıra adım atmaya gelince bir şey yapmıyoruz.""




14. "İçten olarak herkes mutluluğu isteseydi, mutluluk olurdu, hem de hemen."




15. "Yapmamız gereken tek şey: başkalarını da en az kendimiz kadar sevmeyi öğrenmektir. Hepsi bu! Bakın o zaman dünya nasıl bir anda değişiyor."





Gülünç Bir Adamın Düşü Kitap İncelemeleri


Merhaba sevgili ucretsizkitap.com.tr,
Kitabı inceledigimi zannedip başka kitaba başladım neyse ki erken farkettim, notlarımı kaybetmeden başlıyım incelememe :)
Kitaptaki en sevdiğim alıntıyla başlamak istiyorum:
"Kedere kapılmamın nedeni onların gerçeği bilmemeleri... oysa ben gerçeği biliyorum. Gerçeği bilen tek kişi olmak ne kadar ağır! Ama onlar anlayamazlar bunu. Hayır, anlayamazlar."
Malesef hakikatlere o kadar kör ki kalplerimiz (kalplerimiz diyorum çünkü bazen kalbimizle algılarız bazı şeyleri) bu yüzden Sevgili Dostoyevski'nin dediği gibi anlamıyoruz..

Öncelikle bir kitabı Dostoyevski'nin yazmış olması onu okumamız için bir neden ama tabi ki başka nedenler de var mesela kalemindeki ustalık, seçtiği karekterler, onların mükkemmel ruh analizleri vs vs biçok neden var onu okumamız için. Bu arada

yazarın son öyküsü belki de bu yüzden çok değerli...

Peki kitapta ne anlatılıyor? spoi vermeden çok kısaca anlatmak gerekirse, intiharın eşiğine gelmiş bir adamı ve gördüğü garip bir düşü anlatıyor, olaylar, zaman ve mekan sınırlarını aşarak varoluşun absürtlüğünü az mizahi bir dille anlatıyor Dostoyveski. Bir de hikayenin sonlarına doğru bir cennet tasviri var o kısım da hoştu, sevdim :)
kitap çok güzeldi okumanız elbette ki tavsiye edilir.
Keyifli okumalar herkese.. hoşçakalın




Üç hikayeden oluşan bir öykü kitabı, Gülünç Bir Adamın Düşü. Tatsız Bir Olay, Timsah ve Gülünç Bir Adamın Düşü.
En çok etkilendiğim kitaplardan biridir. Neden mi, anlatayım. İlk hikâyede ast üst ilişkisinde hümanizm konusu işlenmiş. Dünyadaki düzende bir şeyleri tam bir niyetle yapmazsak naaıl bir karmaşanın içine düşebileceğimizi anlatıyor. General İvan İlyiç emrinde çalışan bir memurun düğününe rastt gelir ve kendisini tanıyanlar üzerinde iyi bir etki yaratmak amacıyla ama kendisini üstlerin astlarını da sevebileceğine ve onların arasına karışabileceğine inandığına inandırarak düğüne girer. Olmadık işler gelir başına. İşin sonu bizim dünyamıza uygun şekildedir.
İkinci hikaye ise biraz daha olağanüstü; bir timsahın bir adamı büsbütün yutmasını konu ediniyor. Anlatıcı timsah tarafından yutulan kültürlü beyin arkadaşı. Adam timsahın karnında sağ salim yaşıyor ve bu sıradışılık herkes için çok olağan karşılanıyor, anlatıcı dışında. Bencillik, hırslar, saçmalık; yani insana ait her şey rahatsız edici bir şekilde göz önüne serilmiş.
Kitaba da ismini veren son hikaye olan Gülünç Bir Adamın Düşü ise en fantastik ve çarpıcı olanı. Önceki hikayelerde ele alınan insanların kötülüğü son hikâyede güzelce açıklanmış. İntihara niyetlenen gülünç adan bir düş görüyor ve insanlığın küçük bir yalan ile başlayan kötü olma serüvenini kademe kademe anlatıyor. Günümüz insanı müthiş bir şekilde resmedilmiş denebilir ve bu Dostoyevski'nin yazdığı son hikaye imiş.
Okudukça düşündüm, düşündükçe okudum ve sevdim.
Sevdim ve sevindim, okuduğum için.




Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. "Berbat Bir Olay"da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikâye olan "Timsah"ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikâyesi olan "Gülünç Bir Adamın Düşü"dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.
1)Tatsız Bir Olay 2)Timsah 3)Gülünç Bir Adamın Düşü İlk hikayede; hiyerarşik bir yapıda, dile kolay ama uygulaması zor "hümanizm" olgusu üzerinden bir insan eleştirisi ile karşılaşıyoruz. İkinci hikayede; kara mizah ile kapitalizm üzerinden bir eleştiri yapılırken, "Hepimiz Gogol'un Paltosu'ndan çıktık" diyen Dostoyevski'deki Gogol etkisini de görebiliyoruz. Kitaba ismini veren son hikaye ise, sanki diğer iki hikayeyi de içine alarak insanlık tarihinin başından itibaren süregelen bir insan eleştirisi ile sonlandırıyor.
❛Yapmamız gereken tek şey: başkalarını da en az kendimiz kadar sevmeyi öğrenmektir. Hepsi bu! Bakın o zaman dünya nasıl bir anda değişiyor. ❜




Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. "Berbat Bir Olay"da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikâye olan "Timsah"ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikâyesi olan "Gülünç Bir Adamın Düşü"dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.
1)Tatsız Bir Olay 2)Timsah 3)Gülünç Bir Adamın Düşü İlk hikayede; hiyerarşik bir yapıda, dile kolay ama uygulaması zor "hümanizm" olgusu üzerinden bir insan eleştirisi ile karşılaşıyoruz. İkinci hikayede; kara mizah ile kapitalizm üzerinden bir eleştiri yapılırken, "Hepimiz Gogol'un Paltosu'ndan çıktık" diyen Dostoyevski'deki Gogol etkisini de görebiliyoruz. Kitaba ismini veren son hikaye ise, sanki diğer iki hikayeyi de içine alarak insanlık tarihinin başından itibaren süregelen bir insan eleştirisi ile sonlandırıyor.
❛Yapmamız gereken tek şey: başkalarını da en az kendimiz kadar sevmeyi öğrenmektir. Hepsi bu! Bakın o zaman dünya nasıl bir anda değişiyor. ❜




Gülünç adamın hikayesinde uyandıktan sonra hakikatin yolcusu oluşu beni heyecanlandırdı yine çünkü Hakikati, rüyadan, düşü de kendi gerçekliğimle karıştırdığım olurdu eskiden. Şimdiyse benim özüm kadar gerçek olan varlığımın enerjisini sömüren kurgu dolu hayali beklentinin çukuruna düşen her duyguyu anlamlandırıp arkasında yatan sebeplerin benden ötürü olduğunu, ilk başta bunlar benliğime tokat gibi vurup beni sarsmış olsa da, günden güne farkıdalıklar sayesinde özümün çevresindeki hayali düşüncelerle yüzleşip onlardan arındıkça onun saf ve beklentisizce beni erdem yolunda tutan, bana rehberlik eden gücüyle, akışın içinde harmoniyle ilerlerken, beni ileri geri diye hatıralar ve hayali düşüncelerin esirinden kurtararak hayatın anlamını anlama çabasının yanılsaması şöyle dursun hayatın özüyle bütünleştirir ve bu bütünleşmeden sonra hayatın kendisi olduğunun farkına bile varmazsın ki vardığın anlar olursa o an erdemsizliğe kapıldığın acı çektiğin anlardır ve o an pişmanlıkla acımı yaşar ve tekrar hayatın güzelliklerini iyileşen yaralarımla daha sevgi dolu ve huzurlu hissederim. Her iyileşen yara beni daha da özgürleştirir ve hakikatime yaklaştırır bu yüzden bu huzuru ve içimde dolup taşan içten ve dingin olan sevgiyi paylaşmak istiyorum..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: