Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Gülnihal - Namık Kemal | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Gülnihal Kitap Bilgileri


Yazar: Namık Kemal
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 22 dk.
Sayfa Sayısı: 154
Basım Tarihi: 2004
Yayınevi: İlya Yayınları
ISBN: 9789756378379
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Gülnihal Kitap Tanıtımı


Namık Kemal’in temel düşünceleri kendi metinlerine dayanarak kısaca özetlenecek olursa: İnsan özgür doğar… Birinin özgürlüğü başka bir kişinin özgürlüğüyle sınırlı olmalıdır… En büyük güç, toplumdadır; onun için kişilerin özgürlüğünün korunması topluma verilir… Devletin asıl görevi, adaleti yerine getirmektir… Vatan, coğrafyadan çok millet hayatıyla kaynaşan bir tarih mirasıdır… Özgürlük, insanlık düşüncesinin ürünüdür.



Edebiyat-ı sahiha (Yalın Edebiyat) sözünü kullanmayı seven Namık Kemal, romantizmin etkisinde ve divan edebiyatının karşısındadır. Namık Kemal, romanı gerçekleşmemişse bile gerçekleşmesi mümkün olan bir olayı ahlaka, geleneklere, duygulara ve olasılıklara uygun ayrıntılarla anlatmak diye tanımlar; tiyatroyu, insanlığın durumunu anlatan eğlencelerin en faydalısı diye niteler.



Gülnihal, Namık Kemal’in ikinci tiyatro eseridir. İsmet ile Muhtar birbirini seven iki gençtir. İsmet’in dadısı Gülnihal ile mutluluk içinde yaşamaktadırlar. Ancak, amca çocukları olan Sancak Beyi Kaplan Paşa, çok zalimdir. Halka yaptığı zulüm ve işkencelerle tanınmaktadır. Olaylar, çeşitli entrikalarla devam eder.



Eser, Padişah üzerinde etki yapmış ve tiyatro üzerlerindeki sansürler ağırlaştırılıp denetlenmiştir.




Gülnihal Kitaptan Alıntılar


1. "Dünyanın mezar olmadık neresi var ki?"




2. "Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine ɑşık oldun mu…"




3. ""Dert saklamak nedir bilir misin? Gönlünde dert sakladın mı sen hiç?""




4. ""Zulüm ateşi memleketler yakmış, dumanı fukaranın ahından dağılıyor.""




5. ""Bu memleket çiftlik midir babadan oğula, kardeşten kardeşe, yeğenden yeğene kalıp duracak?""




6. ""Ölülerden başka kimseye güven yok. Bereket versin ki onlar da söz söyleyemez.""




7. "Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine ɑşık oldun mu?"




8. ""Dışları çiçekler içinde görünür, içleri ölüm doludur.""




9. "Aşk gönlünü sarmış, gözünü bürümüş. Nereye baksan gülecek, eğlenecek şeyler görüyorsun."




10. "Acayip değil mi, herkes ölümden korkar. Fakat kimse sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz."




11. "Dert saklamak nedir bilir misin? Gönlünde dert sakladın mı hiç?"




12. ""...öyle bir hayat ki hem nefes alıp duruyoruz, hem nefes aldıkça azalıyoruz.""




13. "İnsan dünyada sevdiği kadar yaşar."




14. "Dünyada ne deseler belki inanırım. İnsanın bu kadar hain olduğuna inanmazdım."




15. "insan mezardan çıksa o kadar iyi bilmez."





Gülnihal Kitap İncelemeleri


Gülnihal serden geçmiş bir dadı. Hanımının ölürken ona emanet ettiği kızı İsmet'in mutluluğu için ölen kocasına verdiği sözü bile unutacak kadar serden geçmiş. Millete kan kusturan Kaplan Paşa'ya oyun oynamayı göze alacak hatta ahalinin çok sevdiği İsmet'in yavuklusu ve Kaplan Paşa'nın akrabası ayrıca da en nefret ettiği kişiyi yani Muhtar'ı zindandan kaçıracak kadar serden geçmiş.
Serden geçti, bir zamanların pazar kuşağıydı. Serden geçebilecek kadar bir davanın kutsiyetine inanmak ne güzel bir mutluluk ne güzel bir uğraş. O inanç öyle bir ayaklarınızı yerden keser ki eksik ve yanlış taraflarını bir türlü göremezsiniz tıpkı Leyla'nın kusurlarını göremeyen Mecnun gibi...
Gel gör ki kutsiyetlerin hemen hemen hepsinin altında inanları sömürmek, davayı ortaya koyanları ise kutsallaştırmanın yattığını gördükten sonra davaların kusursuzluğuna olan inancımı kaybettim. Din, millet, devlet, siyaset, aşk... uğruna özellikle de başkaları tarafından rehber seçilmiş kişilerin peşinden sorgusuz sualsiz gitmek, mantığıma o kadar aykırı ki gözleri kamaştıran bu pırıl pırıl saf inanca erişeceğimi hiç ama hiç sanmıyorum. Ayaklarınız bir kere yere basmaya görsün, bir daha o büyülü yolculuğun biletlerini sonsuza kadar kaybediyorsunuz. Her yere kendiniz emekleyerek hatta sürünerek gitmek zorunda kalıyorsunuz.
Serden geçenlere bin selam...
Kesinlikle yatırım tavsiyesidir.






Oturmuş ben ne okudum şimdi diye düşünüyorum. Okudum mu yaşadım mı, ağladım mı, mutlu muyum, tüm hislerim birbirine karıştı. Bazen okuyorum bir yerlerde, bu gece de buna yakalım diye. İşte öyle bir kitap. Sabah bu kitabı seçme nedenim sadece Namık Kemal'in okumadığım bir kitabı olmasıydı. Nereden bilebilirdim ki... Mahvettin beni Gülnihal. Çok şeyler yazılır senin için. Ama benim elimle değil. İsmet hanım ile Muhtar beyin durumu anlatılıyor güya. Ama asıl sevdalı Gülnihal. Onun duruşu sevdası okuttu bu kitabı bana. Yoksa ne İsmet ne Muhtardan bir şey çıkmazdı. Okudukça ciğerlerim dağlandı. Ama sonunda öyle bir ölüşü vardı ki Gülnihal'in, içimi soğuttu. Ölmek ya ölmek. Ne kadar zor bir iş. Ama sevene ne kolay... Sevene derman. Ölürken kavuşmak gibisi var mı dedirtti... Biliyorum. Var böyle insanlar. Dünya böyle sevgilerin yüzü suyu hürmetine dönüyor...
Son sözleri beni mest etti kendime getirdi:
"İnsan, dünyada bir kere yaşar. Benim yaradılışımda olan bir kadın da, ömründe bir kere sever..."

Böyle sevmeyenlerin yaşıyorum dediği bir dünyada yaşayıp gidiyoruz işte.
Kitap boyunca bu şarkıyı dinledim. İsmet'in haline çok üzüldüm belki. Muhtarın sevdiğine zulmüne. İnsanın halini duyuramaması kötü. Haksızlığa ihanete uğraması kötü.




Eser her ne kadar aşk hikayesi gibi gözüken bir yapıt olsada,dönem hasebiyle toplumun halk tarafından beğenilen ve sevilen kişilerin gelmesi gerektiğini ince bir ayarla bahsetmiştir. Teba'nın bir tek kişinin emrinde olduğunda nasıl sonuçlar doğurduĝunu anlatılmıştır.Zaten yazılma tarihlerine ve Namık Kemalin fikirleri düşünüldüğünde tamda tavrına uygun bir oyun olmuş.
Tabi burda benim dikkatimi çeken farklı bir durum daha oldu.O da 16 altı yaşında ki (bence daha çocuk) İsmete, Muhtar karakteri ile Kaplan paşa karakterinin sırılsıklam aşık olup onun için herşeyi göze almaları.Dahası diğer tüm karakterlerin bu çocuk için yakılan yıkılan dünyanın normal olduğunu görüp, doğal karşılamaları.Yani yazar burda sanki yaşadığı dönem için normal bir şey olduğunu mu düşünerek o yaşı verdı? Yada o yaş güzellik bakımından övülecek olduğunu mu düşünerek böle yazdı? Gerçi Gülnihal karakteri(ismetin ninesi)bir kaç yerde " O daha çocuktur niye bukadar sarsılıyorsunuz" anlamında söz söylüyor ama sonradan kendide onaylar cümlelerle söylemlerine devam ediyor.
Sonuç olarak şu çocuk meselesi haricinde harika bir eser.Anlattım gayet sanatlı ve devrin bakış açılarını rahatca kavrıyorsunuz.Yabacı kelimeler de günümüz kelimelerine çevrilmeden ek olarak verilirmiş oda güzel bir durum.Tad veren bir eser.Yani OKUmak güzeldir.




Bu kez bir klasikle geldim. Yazarın Vatan Yahut Silistre, İntibah eserlerini duymayan yoktur. Geçen kış kitapçının ücra rafında görünce alıvermiştim. Bir tiyatro metni olarak yazılmış ama anlamayacak bir şey yok. Hikaye zalim Sancak Beyi Kaplan Bey'in yolsuzluğu, acımasız adalet anlayışı, güçsüz düşüp direnmeye çalışan halkı yok etme zevki üzerine başlıyor. Evet, zevk diyorum çünkü Kaplan Bey bütün kötücül duyguların efendisi, bir zındıktan bile daha kötü.

Anasıyla bir olup önce babasını zehirliyor sonra Sancak Beyi olmasın diye amcasını öldürüyor. Ve şimdi de gözü kuzeni Muhtar'da. Niye mi? Muhtar, halkın sevip saydığı ve Kaplan Bey'in tam tersi bir kişilik. Üstelik bir başka kuzeni olan yetim İsmet Hanım da ona aşık. Bunları ayırıp perişan edip aklınca intikam alacak. Ama neyin intikamı kim anlamış, biz anlayalım?

Gülnihal mi kim?
Hikayedeki tek akıllı insan. Felaket tellalı gibi görünen ama gerçekliği tokat gibi yüze seren Dadı Kalfa Gülnihal. Bu iki aptal aşığı uyarıyo ama dinlemiyorlar. Hatta bunları kurtarmak için bir sürü plan yapıyor yine kötü oluyor. Bi kere İsmet'e ayar oldum, sümüklü. Hele Muhtar'a ne demeli Halk zalimden kurtulmak için buna yalvarıyor, bu akıllı salya akıtıp hala İsmeeğğğt! İsmet kadar kafa taş düşsün!

Aslında hikayenin alt mesajı çok. Bir nevi kurguda geçmiş, gelecek, şimdiki zaman içerisinde olabilecek siyasal yozlaşmışlığı içeriyor. Koltuk sevdası her dönem varmış iyice anlıyorsunuz.
O haldr dehşet ve ibretle tavsiye ederim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: