Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Görmek - José Saramago | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Görmek Kitap Bilgileri


Yazar: José Saramago
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 11 dk.
Sayfa Sayısı: 324
Basım Tarihi: Haziran 2022
İlk Yayın Tarihi: 2004
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınları
Orijinal Dil: Portekizce
ISBN: 9786052981320
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Görmek Kitap Tanıtımı


Körlük’ün adı bilinmeyen ülkenin adı bilinmeyen kentindeyiz yine. Üstelik yaşanan trajedinin üzerinden çok da geçmemiş, uyandırdığı dehşetin hatırası taze, mağdurları da hâlâ sağken yeni bir felaket, daha doğrusu olağandışı bir hal geliyor kentin başına. Seçim yapılıyor, sandıklar kuruluyor.

Ancak beklenmedik bir şey oluyor ve oyların büyük çoğunluğu boş çıkıyor. Hükümet bir komplo şüphesiyle derhal teyakkuza geçerek bu beklenmedik durumu siyasal düzenin çarkları içinde öğütmeye çalışıyor; sonuç alamayınca da çareyi sıkıyönetim ilan ederek kenti terk etmekte buluyor. Fakat beklentinin aksine, düzenin yokluğunda düzensizlik baş göstermeyince, onu çıkarmak da yine siyasal erke düşüyor.

Saramago, hiciv ile alegoriyi derin bir kavrayış ve keskin bir görüyle harmanladığı, o muazzam dil cambazlığıyla devamlı eşeleyerek zihnimizde karıncalanmadık yer bırakmadığı bu unutulmaz eserinde, hamaset denen düşünce fukaralığının ve onun kovuklarında yuvalanan güç saplantısının ipliğini pazara çıkarıyor. Fars hiç bu kadar trajik anlatılmamıştı.

(Tanıtım Bülteninden)




Görmek Kitaptan Alıntılar


1. "–Sanırım yolda kayboldular

+Kimler?

–Mutlu günler."




2. "–Sanırım yolda kayboldular

+Kimler?

–Mutlu günler."




3. "~




..


~"




4. "Doğarız ve o an sanki ömür boyu sürecek bir pakt imzalamış gibiyizdir, fakat gün gelir, bunu benim adıma kim imzaladı, diye sorarız."




5. ""Saygı görmek istiyorsan, samimiyet kurma..""




6. "Yarım ağızla söylenen şeyler eksiksiz lafların söyleyemediklerini söylemek için vardır."




7. "Ne kadar çabalasalar ve çabalamaya devam etseler de,kimse insanların aynı şekilde düşünmesini sağlayamaz,…"




8. "Günahkârların bedelini daima doğrular öder."




9. "“Saygı görmek istiyorsan, samimiyet kurma.”"




10. "umut tuz gibidir , insanı doyurmaz ama ekmeğe tat verir .."




11. "Su testisi kaynağa o kadar sık giderse sonunda kulpunu orada bırakır."




12. "~



,




~"




13. "+Sanırım yolda kayboldular
—Kimler?
+Mutlu günler."




14. "Saygı görmek istiyorsan samimiyet kurma..."




15. "İnsanın yalan söylemeye muktedir tek hayvan olduğu evrensel olarak bilinmektedir."





Görmek Kitap İncelemeleri


Kimsin sen?
Adından bağımsız olarak toplumdaki konumun ne?
Kendini nasıl tanımlarsın?
Kitaptaki karakterlerin isimlerine yer verilmemesi, sıfatlarla nitelendirilmesi, statüsü üzerinden tanımlanması kitabı çok farklı kılıyor.
Okurken ister istemez kendi kimliğimi sürekli bu sorularla sorguladım. Elbette hiçbirimiz sadece bir isimden ibaret değiliz, çok daha fazlasıyız. Ama kitabın isimsiz olması çok hoşuma gitti. Bu anlatım şekli çok daha kolay kitabı benimsememi sağladı.
Kitap okurken isimleri karıştıran yada aklında tutmakta zorlananlar için, isimleri bir kenara at olayın içine gir, asıl mesele kişide değil olayda, der gibiydi. Çünkü uzun uzun karakter tanıtımı yok, olayın tam ortasından kitaba başlıyorsunuz.

Vatandaşların yasal ve demokratik hakkını kullanırken, çıkan sonuç karşısında memnun olmayan bir hükümetin topluma uyguladığı sansür, yalan haber politikası, bir günah keçisi seçip onu kurban etmesi, ne kadar tanıdık geldi değil mi?
Günümüz siyasetinin özeti gibi…

Demokrasi, hukuk ve adalet üzerine oynanan oyunları, hükümetin çıkarları uğruna kendi halkına neler yapabileceğini göstermek için yazılmış ve gör denmiş, bu kitapta. Aydınlanmanın, görebilmenin sonuçları anlatılmış.

Özellikle yazacağım, ülkemizdeki bazı siyasi danışmanlar bence bu kitabı çok iyi okudular.

Kesinlike bu kitap kurgudan çok daha fazlası…




Öncelikle bazı kitaplar kime niyet kime kısmettir.

de benim için öyle bir kitap oldu.Bu hayatta da böyledir. Plan yaparsın sonra hayat yaptığın planı değiştirmek zorunda bırakır seni.
Ahh

. Beni insanlar yormuyormuş gibi, bir de sen arada bırakıyorsun.

kitabından sonra merak ettiğim bir kitaptı

. (Her ne kadar kitabın yarısından sonra bağlantı kurulsa da önce yazarın

kitabını okumanızı tavsiye ederim.)
Gene isimsiz karakterler, isimsiz mekanlar. Bu anlatım tarzına yazar da alıştım artık. Olay akışı olarak yavaş ilerleyen, fakat içindeki anlatılan durumların derinliği ve üzerinde düşündürücü etkisi insanı düşünmeye sevk eden bir kitaptı. Bazı anlarda yok artık insan kendi çıkarı için, koltuk sevdası için bu kadarını da yapmaz diyebileceğiniz bölümler var. Ama yapıyorlar. Bu acı gerçeği kitapta da görüyoruz, günümüzde de gözlemliyoruz.
Kitabı okurken bazı bölümlerde tekrarlardan dolayı çok sıkıldım. Kitap benim için orta da bir yerde. Okudum fakat beni pek tatmin etmedi. Okumasaydım da hep içimde bir merak olacaktı. Çok fazla beklentiye girmeden okuyabilirsiniz.
Sonu benim düşündüğüm hiçbir senaryoya uymadı. Fakat insanların ve hatta devletlerin başındaki kişilerin kendi çıkarları için yapabileceklerini bu şekilde görmek beni dehşete düşürdü ve üzdü.
Keyifli okumalar dilerim…




Saramago’nun Körlük kitabının devamı diye okumaya başladığım Görmek...

Bilinmeyen bir ülkede yapılan belediye seçimlerde halkın boş oy kullanması sonucu, tüm halk terörist ilan edilir. Hükümet bu yapılanı hoş karşılamayarak başkenti başka bir yere taşır. Bu taşınma işini gizlice yaparken tüm yönetim birimlerini de yanında götürür. Kentte hiç bir bakanlık, bakan, milletvekili, polis, v.b kalmaz. Hak ve hukukun olmadığı bir ortamda, halk tek başına bırakılır. Hükümet; boş oy kullanımının nedenlerini araştırmak yerine, sorumluluğu üstüne atacakları bir kurban arayışına girer...

Yazarın yazım tarzı beni bi hayli zorladı desem yeridir :)) Diyaloglar, nesir şeklinde yazıldığı için dikkatli okumak gerekiyor, kim ne dedi kaçırabiliyor insan...
Ayrıca yazar, çok uzun cümleler kuruyor ki, bu da cümlenin sonu geldiğinde başını unutmama ve tekrar okumama neden oldu çoğu zaman :))

Körlük kitabı da aynı tarzda yazılmasına rağmen daha sıkılmadan okudum, fakat bu kitap beni daraltı. Yarıda bırakmayı bile düşündüm ama inat ettim bitirdim şükür...
324 sayfalık kitapta, Körlük’deki karakterler ancak kitabın yarısından sonra olaya dahil oldular.
Benim için hayalkırıklığı olan bir kitap olmasına rağmen ders çıkarılacak kısımlar da vardı...
Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim...




Görmek istediğimizi mi görüyoruz? Görmemizi istediklerini mi? Yoksa gerçekten olanı mı? Belki yine körüzdür.

Özellikle bu dönemde mutlaka okunması gereken bir eser!

Bu kitabı okumadan önce yazarın

kitabını okumanız da fayda var. "Elimde maalesef o kitap yok şuan almaya da bütçem yok direk

okumaya başlasam olmaz mı? "derseniz olur tabiki ama kitaptan aldığınız verim bence %100 yerine %75-80 arasına düşer. Çünkü ilk kitapta yazarın hem olaylara bakış açısına hem de üslubuna alışarak ikinci kitapta kendinizi tamamen kitabın içerisine sokma ihtimaliniz var birinci seçenekte.

Kitaba gelecek olursak.

Kitap yağmurlu bir seçim gününde başlıyor.. Sonrasında spoiler vermeden söylemem gerekirse halk hükümeti protesto için boş oy yani namıdiğer ismiyle beyaz oy kullanıyorlar. Daha sonra ise örneklerini 21. yy da defalarca gördüğümüz gibi bu kişiler hükümet tarafından terörist muamelesi görüyor. Sonrasında olaylar

kitabına bağlanıyor çünkü bu kitap Körlük kitabından 4 yıl sonrayı anlatıyor....

Okurken dikkatli olursanız siyasi yapı, hiyerarşi, derin devlet vs bir sürü olay ciddi anlamda algılayabilirsiniz. Günümüz ile bağlantı kurarak belki devlet-hükümet farkını belki ya bendensin ya törörist ikilemini hatta belki de gündemi değiştirmek için siyasetçilerin nasıl el birliğiyle kendi insanını bombaladığı algılayabilirsiniz.

Daha fazla bir şey demek istemiyorum.

Okuyun, anlayın, okutturun... - bence ortadaki en önemlisi, maalesef çoğu insanımız da bulunmuyor -




Komünist yazar kimliğiyle bilinen Jose Saramago, Görmek adlı romanında ”demokrasinin kırılganlığını” ifşa eder.

Belirsiz bir ülkede demokratik seçimler gerçekleşmiş ve her nedense bölge halkı önce sandıklara gitmemiş, daha sonra gitmiş olsalar da sandıklar açıldığında oyların yüzde 83’ünün boş olduğu görülmüştür. Siyasi bir boykot anlamı taşımasa da bölge halkının bu tercihi yönetimi siyasi krize sokmuştur. Çünkü halk yönetimsiz kalmış ve yönetimsiz kalmasına rağmen bu durumdan memnun kalmışlardır. Varlık koşulunu yitiren devlet önce hayali bir anarşist örgüt yaratmış, sonra da halkın aklını çelenlerin bu örgüt olduğunu yaygınlaştırmaya çalışmış, bu tutmayınca, bölgede birçok bombalama ve kundaklama eylemi düzenleyip yarattıkları kaosla halkı devlete mecbur kılmaya çalışmışlardır.

Romanda bilinçsizce olsa dahi basit bir itaatsizlik eyleminde devletin varoluş kaygısınına düşüp trajikomik hallerini görecek; demokratik devletlerin akabinde nasıl faşistleştiklerine şahit olacaksınız.

Romanda yaşanan olayların belirsiz bir ülkede geçmesinin sebebi şu veya bu demokratik devlette farketmeksizin her ülkede yaşanabilir gerçekliğidir. Öyle ya, çağımızın en sık kullanılan uyuşturucusu seçimler aracılığıyla vaad edilen demokrasidir. Fakat demokrasinin üzerini halkça birazcık kazıdığımızda karşımıza çıkan kopkoyu bir faşizmdir.

Saramago, bu romanıyla ”görün” diyor, demokrasinin kırılganlığını…
Ben de ”okuyun” diyorum.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: