Gördüğüne Asla İnanma Kitap Bilgileri
Yazar: Mario Mazzanti
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 448
Basım Tarihi: Nisan 2018
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2012
Yayınevi: Sonsuz Kitap
ISBN: 9786053845355
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Gördüğüne Asla İnanma Kitap Tanıtımı
Bazen gördüklerin, sadece aklının oyunudur...
"Muhteşem bir gerilim; sınırları zorlayan, canlı ve akıllı bir anlatım, okuyucuyu son sayfada zirveye çıkaracak bir roman."
-Leone Editore-
"Mario Mazzanti'den başarılı bir roman daha. Nefes kesen acımasız bir gerilim... Gerçek suçlunun son ana kadar tahmin edilemediği mükemmel bir kurgu. Sonuç ise mükemmel..."
-giallomania.it-
"Olayları çözdüğünüzü sandığınız anda ortaya çıkacak gelişmeler ile şaşıracaksınız."
-orasenzombra-
Gördüğüne Asla İnanma Kitaptan Alıntılar
1. ""Ben'' ve beden aynı şey değildir. ''Ben'' benliktir, görünmeyen ve soyut olan; oysa beden onun hizmetçisidir sadece.""
2. "Müzik dinlediğimizde kulak zarı ses titreşimini algılar, ama bizim algıladığımız şey müziğin kendisidir."
3. "Çocuklar basittir, duygularındaki saflıkla mükemmeldirler."
4. "Ah, aynalar, aynalar... Ben artık neredeyse hiç bakmıyorum aynalara çünkü içinde gördüğüm şey hoşuma gitmiyor. İyi bir aynanın bir şeyi yansıtmadan önce iyice düşünüp tartması gerek bence."
5. "Şüphe, güvenin sıcak ve davetkar kıvrımları arasına sızan bir yılandır."
6. "Yıllardır kendi benliğini bir kafese hapsetmişti, artık nefret ettiği bir hayatı yaşamak zorunda kalmıştı ,kanın sarhoş edici kokusunu unutmuştu."
7. "öldürüp hayat verenim ben ve hiç kimse bensiz kurtuluşa eremez"
8. ""... ve eğer ruh boğulursa kişinin ruhsal bütünlüğü artık var olamaz.""
9. "Bazen gördüklerine güvenmemek lazım ."
10. "Kıyafet insanı elbette ki kral yapmaz ama kralı pek ala gizleyebilir"
11. "Ben artık nerdeyse hiç bakmıyorum aynalara çünkü içinde bulduğum şey hoşuma gitmiyor."
12. "+Sizin için çok zor bir sınav oldu değil mi?
-Herkes için öyle oldu, yaşayan bilir."
13. ""Bu sabah güneş doğmadan önce uyandım..
Artık uyuyarak zaman kaybetmeyecek kadar yaşlıyım . ""
14. ""Bazen görünen şey aslında göründüğü gibi değildir.""
15. "•
İnsanın bazen gördüklerine güvenmemesi lazım."
Gördüğüne Asla İnanma Kitap İncelemeleri
Gördüğüne Asla İnanma - Mario MAZZANTİ
.
Satır Çizgileri;
.
Şüphe, güvenin sıcak ve davetkâr kıvrımları arasına sızan bir yılandır.
.
Hayatta bazı şeyler nedenlerini belirsiz bir arzunun, ebedi bir zevkin içinde kalarak buluyorlardı bazen.
.
Kitap Yorumu;
Yazarın daha önce başka kitaplarını da okudum. Sanki okuduklarım daha güzeldi bununla kıyas edildiğinde. Polisiye severim okumayı ama ne bilim bu biraz bana basit geldi gibi birde hep son zamanlarda çıkan polisiyeler yada benim denk geldiklerim o kadar sayfa içinde bir veya iki kere adı geçen kişi katil çıkıyor özellikle de kendi tanıdık çevrelerinden biriyse bu katil. Bu kitapta da böyle oldu tahmin etmek başta düşünmek falan derken sonlara doğru iki kere anca ismini duyduk. Konu güzel aslında ama kendi nazarımda eksikler var. Mesele okurken kendini kaptırmış giderken bir boşluk bile bırakmadan neredeyse başka kişiye veya konuya dalması geçişleri çok sert olması. Mesele o kadar profesör falan var ve çoğu psikolojik analiz tarzında branşlar olmasın nazaran kitapta hiç psikolojiye dair birşey yoktu, yoktu demek sanırım biraz acımasız oldu. Bir, iki yer vardı lakin o da beni tatmin etmedi desem yeterli olur diye düşünüyorum okurken sıkılmadım tabiki ama bu kadar kapsamlı meslekler içinde olan birşeyde bu kadar yavan olması beni tatmin etmedi diyeceklerim bu kadar.
Kitapla Kalın!
Psikoloji profesörlerinin babası olarak görülen ünlü bir Psikiyatrist, randevularının birinde tesadüf sonucu seri katil olan bir canavarı uykusundan uyandırıyor. Ve insan avı tekrardan başlıyor. Son ana kadar katilin kim olmadığını bilemediğimiz romanda aşkı için kendini şeytana satan Denise ve babası gibi gördüğü adamın ölümüyle intikam arayışına giren Profesör Trevis’in dedektiflik macerasıyla karşılaşıyoruz. Trevis hocasını öldürenlerin sekiz meslektaşından biri olduğunu bilmektedir. Çember gitgide daralırken insan avı devam etmektedir. Romanı okumaya başladıktan sonra katil ile ilgili birçok fikir yürüttüm hep bir ters köşe bekledim ya da ters köşe olmayacağını düşündüm, özellikle kitabın son kısımlarında ki “ayna” rüyası. Çok çok ince bi yorumu bulunan rüyâ katilin aşikâr olması sağladığı halde bir türlü rüyâyı ne biz ne de Profesör Trevis yorumlayabiliyor. Kitap müthiş bir gerilime ve sürükleyiciliğe sahip lâkin katilin hep bir adım önde olması aşırı sinir edebiliyor, onun haricinde Denise’nin aşkı için başka bir insanın ölümüne sebep olup göz yumması kabul edilebilir bir şey değil... Nefes kesen acımasız bir gerilim kitabıydı, şüphesiz kitabın yazarı bu türlerin ustasıymış.(Mario Mazzanti) Diğer kitaplarını da kesinlikle okuyacağım.
Dürüst olmam gerekirse kitabın girişindeki ilk birkaç bölüm resmen enerjimi ve okuma isteğimi sömürdü, dolayısıyla kitaba hiç güzel bir başlangıç yapamadım. İnanılmaz karışık ve anlaşılmaz görünen bir başlangıçtı. Tabii çok sık olmasa da bazı göz yoran yazım hataları da cabası maalesef.
Kitapta aksiyon ortaya çıkmaya başladıktan sonra bile biraz şans ve aşırı psikoloji yapılıyor gibi geldi bana. Yani hiçbir kanıt yok ama bir psikiyatr her şeyi çözdüğüne inanıyor çünkü bir rüyadan çıkarım yapıyor. Sonrasında da bulduklarını polise anlatmayıp dedektifçilik oynamayı seçiyor. Polisiyelerde bu sevdiğim bir özellik olmasa da, bu dedektifçilik oyunuyla beraber kitap hızlanıp rayına oturmaya başlıyor.
Yine de anlamadığım bir nokta var, polisiye kitaplarda polisler kasıtlı olarak mı bu kadar aptal yapılıyor acaba.. Yani hayatında hiç suç görmemiş bir psikiyatr, bütün polislerden daha zekice çıkarımlar yapıp tek seferde suçlu olarak doğru kişilerin peşine düşüyor.
Yazar kitapta bir noktada kendi kurgusuna gömüyor hatta, bu kadarı da zorlama duruyor diyor ve bence de kesinlikle haklı.
Kitaba bu kadar fazla gömsem de son 10 sayfaya kadar katilin kim olduğunu kesin olarak öğrenmiyoruz ve bu da heyecan, merak, gerilim unsurlarını o kadar ön planda tutuyor ki son sayfalar akıp gidiyor elinizden. Aslında ben katili doğru tahmin etmişim ama olsun. Başlarıyla beni fazlasıyla üzse de sonuyla kendini biraz kurtardı ve iyiydi dedirtti.
Polisiye sevenler öyle çok bayılmasa da zevk alacaktır kitaptan. Yorumun sonunda da bir kez daha ekliyorum, Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün kitabından önce bu kitabı okuyun.
Mario Mazzanti'nin Sensi&Claps Serisini çok beğenmiştim. Hatta bu kitabı, serinin ikinci kitabı olan Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün'ün bir kısmında geçen Psikiyatrist Trevis'i merak edip almıştım. İki yıl olmuş. Okumak bugüne kısmetmiş.
Öncelikle arka kapak yazısını çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Gizemli. Konusundan bahsederken ben de arka kapak yazısına sadık kalarak anlatmaya çalışacağım.
Olaylar ünlü bir psikiyatristin, hastasının rüyasını analiz etmesiyle başlıyor. Rüya, hastanın tepkisi ve psikiyatrinin merakı 20 yıldır kış uykusunda olan canavarı uyanmasına ve tekrardan insan avına başlamasına neden olur. Geçmişin vampiri kurt olarak geri döner. Ve bir sürü kanlı cinayetler başlar.
Baştan sona gizem, heyecan ve fazlaca kan... Kurt gözünüzün önünde ama bir türlü tahmin edemiyorsunuz, odur diyemiyorsunuz. Ben de öyle oldu açıkçası Yazar tıp mezunu. Ve bu kitabında da mesleğini konuşturmuş. Psikoloji analizleri ve rüya yorumları hikâyeye daha çok gizem katmış. Ben çok beğendim. Ayrıca Odysseus ve Telegonos ikonlarıyla Telegonos efsanesine yapılan gönderme de renk katmış.
Kafamda küçük bir soru işareti kaldı. Neden? Katilin nedenleri? Onun dışında heyecanla okuduğum bir kitap oldu. Yazarın kalemiyle mutlaka tanışmalısınız.