Gönül Hanım Kitap Bilgileri
Yazar: Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Ağustos 2018
İlk Yayın Tarihi: 1971
Yayınevi: Akçağ Yayınları
ISBN: 9786055413040
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Gönül Hanım Kitap Tanıtımı
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun, dil, edebiyat ve kişilik özelliklerini bulabildiğimiz eserlerinden birisi de Gönül Hanım romanıdır. Gönül Hanım’da Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Orta Asyayı tanıtarak, Türklerin orada önemli bir hâkimiyet ve medeniyet kurdukları düşüncesini anlatmaktadır. Gönül Hanım romanının konusu, I. Dünya Savaşında Kafkas cephesinde Ruslara esir düşen Türk subayı Mehmet Tolun, Macar esir subaylarından Kont Bela Zichy, Tatar gençlerinden Ali Bahadır Kaplanoğlu ve kız kardeşi Gönül Kaplanoğlu’nun Orta Asya’daki maceralı yolculuklarıdır. Bu kafadarların yolculuğu, sıradan bir gezi değil; bir ideali gerçekleştirme yolculuğudur. Bu ideal, Orhun Abideleri’ni bulma, tanıma idealidir. Romanda, gezi rehberi olan Gönül adındaki Tatar kızı ile Mehmet Tolun’u evliliğe götüren aşk da önemli bir yer tutmaktadır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu, tarih ve kültür birikimini bu romanın karakterleri vasıtasıyla okuyucu ile paylaşmaktadır.
Gönül Hanım Kitaptan Alıntılar
1. ""Cehaletin kara örtüsü altında ne gerçekler kaybolup gidiyor."
... ~.."
2. "~
.
~"
3. "~
.
~"
4. "~
(
)
.
~"
5. ""Yıkmak yapmaktan çok kolaydır.""
6. ""Cehaletin kara örtüsü altında ne gerçekler kaybolup gidiyor.""
7. ""At yiğidin kanadıdır.""
8. "“İrfan ve ilim ile yalan ve çürük fikirlerin ortadan silineceğine hiç şüphe yoktur.”"
9. ""İrfan ve ilim ile yalan ve çürük fikirlerin ortadan silineceğine hiç şüphem yoktur. ""
10. "-"İnna'llâhe cemîlün yuhibbi'l-camale""
11. ""Bugün dünya çok değişti.""
12. ""...tarihi keşifler hisle, heyecanla değil, ilim ile gerçekleşir.""
13. "Biz benliğimizi tanımazsak,kimse bizi tanımaya tenezzül etmez."
14. "Yıkmak yapmaktan çok kolaydır."
15. ""...sizin çiçek kalbinizde böyle saklı kalsın""
Gönül Hanım Kitap İncelemeleri
Merhaba!
Çok önceden rastgele girdiğim bi sahaftan rastgele aldığım bir eser ile karşınızdayım.
Gönül Hanım, Ahmet Hikmet Müftüoğlu'na ait ilk okuduğum ve gerçekten çok beğendiğim bir eser oldu.
Üsteğmen Mehmet Tolun, Macar Kont Zichy, Bahadır Kaplanov ve Gönül Kaplanova olmak üzere Türklerin ana yurdu Orhun Vadisi'ne gitmelerini anlatıyor.
Uzun bir yolculuk sırasında bir çok maceralar yaşıyorlar. Sonunda hedeflerindeki Orhun Vadisi'ne gidiyorlar.
Ayriyeten Ahmet Hikmet Müftüoğlu bu romanında çok fazla tarihsel bilgiyi sıkmadan okura çok güzel bir şekilde anlatmış.
Okuduğunuzda seveceğinizi düşündüğüm bu eserden bir alıntı bırakacağım.
"Ya Rab! Türk'e, o senin birliğin, ululuğun uğruna kanını asırlardan beri döke döke eriyen bu sadık, fedakâr, talihsiz millete, nineleri gözyaşlarıyla, evlatları kendi kanlarıyla abdest alarak meydandaki mescitlerinde, yüce huzurunda secdeye varan senin öz kullarına neden cihanı düşman ettin? Neden onları âlem nazarında hor ve hakir kıldın? Dünkü saadet ve ezici kuvvetlerinin akabinde bugünkü sefalet ve zilletlerine sebep nedir?
Sana doğru yükselmek için çalıştıkça niye onları hakaret uçurumlarına ittin ve itiyorsun? Mademki düşürecek, ezecektin, niye onları büyüttün, yücelttin, yükseklerden yuvarlayıp paramparça etmek istedin? Bu cilveye sebep ne ilahî?
Sevgiyle Kalın !
Türk boyları üzerine yapılan araştırmaları konu alan ve Türkler' in Türk tarihi, belgeleri araştırma konusunda geri kaldıkları hatta kendi bilgileri haznesinde çok az bilgilere sahip olduklarını, olan bilgilerin hemen hemen hepsinin yabancı araştırmacılar tarafından öğrendiğimizi belirten bir kitaptır. Bizim hakkımızdaki bilgileri yabancılardan öğrendiğimiz ve yabancıların bizim tarihimizi bizden daha iyi bildiği belirtiliyor. Tolun bey ve Gönül hanım beraber topladıkları araştırma heyetlerini tekrardan Türkler'in daha önce yaşadıkları yerlere gidip tarihimizi kendi gözleriyle görüp araştırma yapmak istemişlerdir. Bu süre zarfında Tolun beyin ve Gönül hanımın aşkı da anlatılmaktadır. Hiçbir zaman tarihimize, değerlerimize, atalarımızdan kalan belge, anıt vb. türden eserimize sahip çıkmadığımız ve tarihimizi doğru dürüst bilmediğimizi bir tokat gibi yüzümüze çarpan bir kitaptır. Aslında gurur duyulacak türden bir tarihe sahipken bunların hepsini gözardı etmemiz çok tuhaf. Bizim eserleri biz bulup araştırırsak eserler bizim duygularımızla yoğrulup daha anlamlı hale gelebilirken, bunları yabancı araştırmacıların duygusuzca saf bilgiyi aktarmaları bizim eserleri daha değersiz kılacaktır/kılmıştır. Tarihimizi güzel bir şekilde anlatan bir kitap olduğu için okumanızı tavsiye ederim.
Tozlu raflardan bulduğum ve okumaktan memnun kaldığım,kütüphanemde yer alacak bir kitap daha.
Yazarın ilk kitabı olması nedeniyle minik araştırmamla Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun dedesinin de Mora bölgesinde müftülük yaptığını,ayrıca Türkçülük akımına katılan yazarlarımızdan olduğunuda öğrendim.
Birinci Dünya savaşında esir tutulan Türk subayı Tolun Bey,Macar Kont'u Zichy ve zengin kızımız Tatar kökenli Gönül Hanım'ın Turancılık fikri yoldaşlığıyla başlayıp,sonu hayırlısıyla biten,aşk kitabından daha çok seyyah,araştırma ve yeni nesillere öncü olmak için yazılan değerli kitaplarımızdandır.Romandan daha çok tarihsel bir belge niteliği taşıyor.
Sibirya'dan başlayıp,Maveraünnehirden,Merv'e kadar uzanan yolculukları Orhun kitabelerinin ilk defa Türkiye Türkleri tarafından keşfedilerek,Türkiye'ye ilk araştırmanın öncüsü olarak gitmeleri gibi hayırlı bir işe baş koydular.
Tabiki Tolun Bey'in, Gönül Hanım ile evlenmesi gibi duygusal anılara da yer vermiş yazar.
Ben şu konuda eleştirmek istiyorum.Evet Mehmet Tolun Bey,Gönül'e karşı yoğun duygular besliyordu,onu düşünmeden uyuyamıyordu ama eline çok fırsat geçmesine rağmen Gönül'e,sırf gururu ve beceriksizliği yüzünden bir kuru papatya bile koparmadı.Hiç beğenmediği, hatta kıskandığı Kont Zichy olmasa evlenemezlerdi.Benim görüşüm Mehmet Tolun,Gönül'ü haketmedi çünkü ortada herhangi bir emek yok,hoş emeğinin karşılığını alanını görmedik ama kitapta bu kadar kolay olmamalıydı.
Aşkta ve kaderde adalet bu olmamalı!..
Orta Asya'dan söz eden ilk roman olma özelliği taşıyan Gönül Hanım, ilk kez Tasvir-i Efkâr gazetesinin 14 Şubat 1920 tarihli nüshasında tefrika edilmeye başlanır. Ancak bu tefrika ön görüldüğü gibi art arda sürekli bir mahiyet arz etmez, bazı sayılarda devam etmez. Birkaç günlük gecikmeler söz konusu olur. 33 sayı süren bu tefrika 16 mart 1920 yılında tamamlanır.
Şahıs kadrosunda Türkiye Türk'ü Mehmet Tolun, Tatar Türk'ü Gönül Hanım, Ali Bahadır Bey ve Macar Kont Béla Zichy vardır. Bu kişilerin köklerini ve ata yurdunu keşfetmek ve araştırmak üzere çıktıkları göç, sefer, yolculuk, yol üzerine kurulu bir romandır. Romandaki aşk teması biraz zayıf kalmıştır.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Gönül Hanım Sefer Heyeti'nin yolculuğunu romanda türün imkanları ölçüsünde olabildiğince ayrıntılarıyla dikkate alarak sunar.
Ahmet Hikmet bu romanını; köklerini unutan, hatırlamayan Osmanlı Türklerine -bir devlet adamı olarak değil ama- Türkçü bir aydın olarak " Ey Türk ! Köklerini hatırla/unutma ve öğren, şuurlan" demek için kaleme almıştır.
Gönül Hanım bir romandan çok adeta bir " İlk Türklük El Kitabı" dır. Ya da "İlk Türklük Rehberi" gibidir. Bu rehber hiç kuşkusuz o gün Türkleşme sürecinde olan Türkler için, onları uyandırmak, bilinçlendirmek içindir. Üstelik bu romanı, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ata yurduna hiç gitmeden oraları hiç görmeden kaleme almıştır.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun “Gönül Hanım” adlı eseri, Türk edebiyatında milli romantizm ve Turancılık fikirlerinin etkileyici bir yansıması olarak öne çıkar. Roman, Doğu-Batı meselesini, Türk milletinin köklerini ve değerlerini bir aşk hikayesi çerçevesinde işler.
Kitap, Göktürkler döneminden modern zamanlara uzanan bir yolculuk sunar. Esas karakterler olan Gönül Hanım ve Mehmet Tolun, Orta Asya’ya yaptıkları bir seyahat sırasında Türk tarihi ve kültürüyle yeniden tanışır. Hikâye, hem bireysel bir aşk hikâyesi hem de milli bir uyanış teması üzerinden ilerler. Ahmet Hikmet Müftüoğlu, eserde Türk kültürünü yüceltir ve Batı etkisine karşı milli değerlerin önemini vurgular…Gönül Hanım: Modern Türk kadını tipini temsil eder; eğitimli, bağımsız ve kültürel değerlerine bağlıdır. Ancak, bana göre Gönül Hanım’ın fazla idealize edildiğini ve gerçek bir karakterden ziyade bir “ideolojik model” gibi resmedildiğini düşünüyorum.Mehmet Tolun: Yazarın Türk aydınını temsil eden bir portresidir. Batı eğitiminden geçmiş olsa da, Doğu’ya, kendi köklerine duyduğu özlem ve bağlılık, dönüşümünü tamamlamasında önemli bir rol oynar.
, “Gönül Hanım” hem tarihi hem de edebi anlamda önemli bir eserdir. Ancak, eserin verdiği ideolojik mesajlar ile edebi anlatım arasındaki denge, okuyucunun beklentisine göre değişebilir. Bu nedenle, romanı hem bir edebi eser hem de bir dönemin ruhunu yansıtan bir belge olarak değerlendirmek gerekir…