Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!

Gölün Dibindeki Ev - Josh Malerman | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Gölün Dibindeki Ev Kitap Bilgileri


Yazar: Josh Malerman
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 184
Basım Tarihi: Mart 2017
İlk Yayın Tarihi: Mart 2017
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786053756477
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Gölün Dibindeki Ev Kitap Tanıtımı


2015 ve 2016’da Türkiye’nin En Çok Satan Korku Gerilim Kitabı Olan Kafes’in Yazarı Josh Malerman’dan Tüyler Ürpertici, Yepyeni Bir Roman!



İkisi de on yedi yaşındaydı. İkisi de korkuyordu. İkisi de evet diyordu.



Mükemmel bir ilk randevuydu: üzerinde kanoyla kürek çekilen göller, sandviçler ve soğuk içecekler... Ama Amelia ve James aniden suyun altında yaşamlarını sonsuza dek değiştiren bir şey keşfettiler.



İki katlı.

Bir bahçeli.

Ve ön kapısı da açık.

Gölün dibinde bir ev.



Amelia ve James için tek bir kural var: Evle ilgili soru sormak yok. Peki böylesine muhteşem bir yerin, belli bir bedelinin olmaması mümkün mü? İkili dalgaların altında parıldayan evde vakit geçirirken gerçekler de ortaya çıkmaya başlıyor:



BİR EVİN BOŞ OLMASI, ORADA KİMSE OLMADIĞI ANLAMINA MI GELİYOR?



“Josh Malerman bu işi biliyor.”

–Hugh Howey, Silo serisinin çoksatan yazarı



“Josh Malerman ilk aşkın getirdiği o peri masalı havasındaki nostaljiyi ustalıkla yansıtıyor ve biz okurlar da gerilimi hissettiğimizde bile uyarı işaretlerini görmezden gelip, bile isteye o yolda ilerlemeye devam ediyoruz.”

–LitReactorcom



“Gölün Dibindeki Ev, klasik korku anlatılarında çıtayı yükseğe koyuyor. Malerman cüretkâr ve yetenekli bir hikâye anlatıcısı.”

–Dead End Fullies



“Malerman, bu harikulade korku hikâyesinde, bizi aşk ve büyünün soğuk sularına sokuyor, iki gencin bu sulara açılma macerasını incelikle anlatıyor.”

–Livius Nedin, Booked, Podcast




Gölün Dibindeki Ev Kitaptan Alıntılar


1. ""Yoksa endişesinin kaynağı, karanlığın istila ettiği yüzünün ne kadar aydınlatırlarsa aydınlatsınlar geceyi silip atamayan yıldızlar mıydı?”"




2. "Korkularına esir düşen kimse mükemmel şeylere imza atamadı."




3. ""Kelimeleri bile bulamıyorum..""




4. ""Zihninizi kirleten insanlardan uzaklaşmayı öğrenmeye olgunluk denir.""




5. ""Kimseye anlatamayız, insanlar tıpkı diğer her şeye yaptıkları gibi bunun da canına okurlar.""




6. "Delirdik, diye düşündü James. Aşktan delirdik."




7. ""Karanlık dediğin ışığın yokluğundan başka neydi ki?""




8. "Sırayla tımarhane gibi bir yere gidiyoruz. Bu kulağa aşk gibi geliyordu."




9. "Hazır ol yada olma... işte başlıyoruz."




10. "“Aslında her şey daha kolay olurdu… tabii sürekli insanlarla karşılaşmak zorunda olmasaydık.”"




11. ""Bu imkansız, diye düşündü. Tüm bunlar İMKANSIZ."




12. "İlerlemenin tek yolu, geçmişi geride bırakmaktır."




13. "İnsanların, özellikle de yetişkinlerin güzel şeyleri kasten kötü şeylere dönüştürdüklerini duymuştu. İşler yolunda gittiğinde yetişkinler her şeyi berbat etmekten hoşlanırdı. Kendi annesi buna “kendini gerçekleştiren kehanet” derdi. Ve bunu, işlerin o kadar da iyi gitmediğini kendilerine kanıtlamak için yaptıklarını söylerdi."




14. "insanların, özellikle de yetişkinlerin güzel şeyleri kasten kötü şeylere dönüştürdüklerini duymuştu. İşler yolunda gittiğinde yetişkinler her şeyi berbat etmekten hoşlanırdı. Kendi annesi buna "kendini gerçekleştiren kehanet” derdi. Ve bunu, işlerin o kadar da iyi gitmediğini kendilerine kanıtlamak için yaptıklarını söylerdi."




15. "Karanlık dediğin ışığın yokluğundan başka neydi ki?"





Gölün Dibindeki Ev Kitap İncelemeleri


Muhteşem bir konuyu işlenişi ile ziyan ederek hayal kırıklığı yaratan bir kitap okudum bugün...

Dünyaca ünlü Kafes kitabının yazarı Josh Malerman tarafından kaleme alınan Gölün Dibindeki Ev'e oldukça yüksek bir beklenti ve heyecanla başlamıştım. Fakat bir olay örgüsü ancak bu kadar durağan ve kopuk olabilirdi...

Dili oldukça sade ve anlaşılır olsa da ciddi akıcılık sorunları olduğunu söyleyebilirim.17 yaşındaki iki gencin bir randevu sırasında kanoyla yaptıkları gezide gölün dibinde gizemli bir ev keşfetmeleri ile başlar olaylar.

Bu evin içindeki her şey yerli yerinde durmakta,hiç dokunulmamış güzelliğiyle keşfedilmeyi beklemektedir. Ana karakterlerimiz Amelia ve James için tek kural bu evde görülen hiçbir şeyle ilgili soru sormamaktır.Bu kurala uyan ikilimiz zamanla gölün dibinde bulunan bu evi ve içindeki gizemleri keşfetmeye başlar. Başlangıçta heyecan verici olan bu serüven zamanla korkutucu olaylara da sebep olacaktır.

Bir evin boş ve el değmemiş olması orada kimsenin yaşamadığı anlamına gelir mi?

Konu her ne kadar ilgi çekici olsa da işlenişte ciddi sorunlarla kendi potansiyelini baltalayan bir kitaptı.Onca gizemli ve korkunç olay söz konusu iken birbirlerine sürekli cinsel çekim duyan iki ergenlik çağındaki gencin yaşadıklarının işlenmesi gerçekten çok anlamsızdı.Kesinlikle sizlere de önermiyorum.




Josh Malerman "Gölün Dibindeki Ev" ..Yazarın "Kafes" kitabını okuyup, kenara koymuştum, paylaşmayı düşünmüyordum aslında. insanlar favori edindikçe çok şaşırmış, paylaşım yapıp fikrimi beyan etmiştim, profilde aşağılarda bi yerde bulabilirsiniz. Bu kitap için diyeceklerimi yine kabul etmeyenler olacaktır, e bunlar benim fikirlerim Yaşıtlarım bilir hatırlar, teeee benim tv izlediğim zamanlarda Hitchcock sunumunda "Alacakaranlık Kuşağı" diye 20-30 dakikalık birbirinden bağımsız bi korku dizisi vardı.Önü ardı olmazdı da, kısacık hikaye sizi korkutmak üzerine kurulu olurdu. Heh işte bu kitap tam da öyle, bir hikaye var ama.. Ne, neden, niye, niçüüüüün hiç bir soru sözcüğünüze cevap yok. Aklına geleni yazmış tamam oldu, ee bu nerden çıktı, niye oldu, hani son?? Ben burada postmodern kılıklı kitaplar yazmış Türk yazarlara onca bıdı bıdı ederken, mesnetsizlikten yıkılan bu kitabı önerirsem taş olurum taş. Kişilerin beklentileri farklı evet, kimine sebep sonuç ilişkisi de gerekmiyor. Ama bana gerekiyor, hala sonunda e orada ne olmuştu dediğim bi Tana French kitabı var ki, aklıma geldikçe sinir olurum. Benimle oturup korku gerilim türünden film izleyen biri, sonunda bana dişlerini gıcırdatır. Niye böyle oldu, neden demekten vazgeçmem, yanımdaki cinnetin eşiğinde "e film işte, mantık arama" der, ararım ararım arıyorum.Size bir Alacakaranlık kuşağı türünden kitap yetiyorsa, bir iki saatlik okuma için ideal, lakin ben tavsiye listeme almıyorum. Sevgim üzerinize olsun




Gölün Dibindeki Ev, akıcı bir dili olmasına rağmen kurgusu ve olayları işlenişi beni pek tatmin etmedi. Kurgu biraz eksik kalmış gibiydi. Yani kitapta anlatılan olaylara biraz daha kafa yormak gereğini düşünüyorum.

James ve Amelia, ikisi de 17 yaşındaydı. İkisi de korkuyordu. İkisi de evet diyordu. Ve ikisi de aşıktı. James ve Amelia bir gün kanoyla gezintiye çıktılar birbirine bağlı iki gölde gezinti yaptılar. Ardından üçüncü bir gölün daha olduğunu keşfettiler. Üçüncü gölle girmeye çalıştılar, kanoyu dapdar bir geçitten geçirmeye çalıştılar ve başarılı oldular da.

Bu göl çok sessizdi ve ürpertici bir yanı vardı. Bu gölün etrafında hiçbir ev yoktu. Amelia ve James aniden suyun altında yaşamlarını sonsuza dek değiştiren bir şey keşfettiler. Kitabı kesinlikle okuyun demiyorum. Merak eden olursa okusun. Kitapla kalın dostlar

Gölün Dibindeki Ev, neyin nesi?
Gölün Dibindeki Ev, bu hale nasıl gelmiş?
James ve Amelia bu eve girmeye cesaret edebilecek mi?

#kitaptanalıntılar

Bir evin boş olması, orada kimse olmadığı anlamına mı geliyor..?

"Bu imkansız, diye düşündü. Tüm bunlar İMKANSIZ.

Asıl istediğin, onları dile getirmekti. Çünkü korkan hiç kimse yüksek sesle konuşmaya cesaret edemezdi

"Kimseye anlatamayız. İnsanlar tıpkı diğer her şeye yaptıkları gibi bunun da canına okurlar."

#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #gölündibindekiev #joshmalerman #ithakiyayınları #korkugerilimokuyorum #sayfa182




Merhabalar kasım ayında bayılarak okuduğum, diline hayran kaldığım yazarın ikinci kitabı olan "gölün dibindeki ev" kitabını bitirdim kendisi az sayfa sayısı ile çerezlik bir kitaptı benim için neyse ben bu kitabı okumadan önce ucretsizkitap.com.tr'ta yorumlarının kötü olduğunu gördüm ve dedim "bu insanlar manyak mı nasıl böyle bir yazarı beğenmezler" okuyunca anladım bende beğenmedim. Şuna bir açıklık getirelim: Yazarın diline hayranım. seni çok güzel bir şekilde kıvama getirip en ufak bir sesten dahi ürkmene sebep oluyor ama onun dışında.. Yok yani, bu kitabın sonu da Kafes gibi muallak bitti anlam veremedim ama bu anlama verememek, sonunun açık uçlu olması bir yandan da hoşuma gidiyor o kafayı yeme hali. Kitapla ilgili sorunum bu da değildi aslında. Kafes, üzerine uğraşılıp çalışıldığını bir metre öteden haykıran bir kitaptı ama bu sanki tek seferde oturulup tek seferde yazılmış bir roman gibiydi. Okurken sonlara doğru sıkıldım bile. Bir de bahsetmek istediğim diğer konu sende oldu mu bilmiyorum ama kitaptan fazlaca bir Neil Geiman tadı aldım özellikle ilk başlarda hayta anlatım tarzı birazcık değiştirilip, kapağa Neil Geiman yazılsa yadırgamazdım. Sende de olduysa yaz lütfen. Her şeye rağmen kitabı sevdim.
Kitaba puanım:3,5/5⭐️




Bugün bittikten sonra kendimi bir çukurun içine atmak istediğim bir kitabın yorumuyla geldim. İlk olarak ben kitabı beğenmedim. Yazarla tanıştığım ilk kitap olduğu için yazara karşı biraz da önyargım oluştu.

İlk olarak kitabı neden beğenmediğimden bahsetmek istiyorum. Ben sonları yarım kalan kitapları pek sevmiyorum. Kitabın sonunda sanki karekterlerin bütün yaşamının yarım yaşandığını hissediyorum. Yarım yaşamlar ise bana kırık acıları anımsatıyor. Bu nedenle bu tür sonları pek sevmiyorum.

Kitapta başka sevmediğim nokta asıl konuya
çok az yer vermesiydi. Kitap boyunca iki yan karakterin aşk hikayelerini okuduk ve bence baş karakter olan gölün dibindeki ev gölgede kalmıştı.

Yazarın anlatımı güzeldi ama kurgu bence tam olarak işlenememişti. Kısa bir kitap olduğu için okurken sıkılmazsınız. Karakterlere gelirsek sıradan gençler olarak adlandırabiliriz.
Kitabın kapağını beni gerçekten çok heyecanlandırmıştı ama okuduktan sonra heyecanım kursağımda kaldı. Eğer benim gibi yarım bırakılmış kitapları sevmiyorsanız seveceğinizi pek düşünmüyorum ama bence her kitap bir şansı hak eder.

Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse iki gencin bir göl gezi sırasında gölün dibinde bir ev bulmaları ve onu keşfetmeye çalışmalarını anlatıyor.

Ruhlarınız ve papatyalarınız hiç solmasın. Bol bol kitaplı günler dilerim.



Türkiye’nin yasal ve tamamen ücretsiz kitap platformunda, dilediğiniz kitabı hemen online okuyabilir ya da indirip saklayabilirsiniz. Okumanın özgürlüğü burada sizi bekliyor!