Göçebe Kitap Bilgileri
Yazar: Stephenie Meyer
Tahmini Okuma Süresi: 19 sa. 16 dk.
Sayfa Sayısı: 680
Basım Tarihi: Mart 2013
İlk Yayın Tarihi: 6 Mayıs 2008
Yayınevi: Epsilon Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789944821384
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Göçebe Kitap Tanıtımı
Dünyamız görünmeyen bir düşman tarafından istila edilmişti.İnsanların bedenleri, bu istilacılar için sahiplik yaparken bedenler bir değişikliğe uğramamış gibi görünse de, zihinleri ele geçiriliyordu. Neredeyse herkes teslim olmuştu.Geriye kalan "vahşi" birkaç insandan biri olan Melanie, yakalandığı zaman sonunun geldiğine inanır. Göçebe, Melanie nin bedenini alan "ruh", yetkililer tarafından bir insan bedeninin içinde yaşarken karşılaşabileceği zorluklar hakkında uyarılmıştır: Baskın duygular, hislerin yoğunluğu, çok canlı olabilen anıları Ama Göçebe'nin beklemediği bir zorluk vardır: Bedeninin önceki sakini zihninden vazgeçmeyi reddeder.Göçebe, Melanie'nin düşüncelerinin derinlerine inerek geri kalan insanların nerde olduğunu öğrenmeye çalışır. Ama Melanie'nin zihninde tek görebildiği, sevdiği adamın, hâlâ saklanan bir insan olan Jared'ın hayalidir. Bedeninin arzularına direnemeyen Göçebe, yakalamak zorunda olduğu bu adama karşı özlem duymaya başlar. Dış güçler, Göçebe ve Melanie'yi, aslında istemeseler de, ortak bir hedefte birleştirir ve birlikte sevdikleri adamı bulmak için tehlikeli ve sonu belli olmayan bir macera için yola koyulurlar. Zamanımızın en çok ilgi uyandıran yazarlarından biri olan Stephenie Meyer, aşkın direnci ve insan olmanın asıl anlamını anlatan, unutulmaz ve heyecan dolu bir romanla yine sizlerle beraber.
Göçebe Kitaptan Alıntılar
1. ""Eğer terk edilmiş bir gezegende baş başa kalmak üzere birini seçecek olsaydım bu sen olurdun.""
2. ""Önemli olan yüzün değil, yüzündeki ifade; sesin değil, söylediklerin; bedeninin görünüşü değil, bu bedeni nasıl kullandığın. Sen, kendin güzelsin.""
3. "Ama bu yüzü, milyonlarca yüz arasında bile olsa tanırdım."
4. "Göğsümdeki sancı sürpriz değildi. Kırık bir kalbin abartılı bir benzetme olmadığını çoktan öğrenmiştim."
5. "En basit bir deyişle, aşkın ne zaman nerede olacağını kimse bilemez."
6. ""Ne kadar zamanımız olduğunu bilemezsin. Ay olarak mı hesaplamalıyız kalan zamanımızı, gün olarak mı, saat olarak mı, bunu bilemezsin.""
7. "Bilmem gereken her şeyi bildiğimden de emin değilim."
8. ""İyi şanslar, küçük göçebe, iyi şanslar. Keşke şansa ihtiyacın olmasaydı.""
9. ""Kurbağayı kaynamakta olan bir tencere suyun içine atarsan dışarı sıçrar. Ama onu bir tencere ılık suyun içine koyar ve suyu yavaş yavaş ısıtırsan kurbağa iş işten geçene kadar ne olduğunu anlayamaz. Kurbağa haşlaması. İşin sırrı bir şeyi yavaş yavaş artırarak uygulamaktadır.""
10. ""Evinizin içinde birinin sıkıntı çektiğini bilmek, kaşınan bir yeri kaşıyamamak gibi bir şey.""
11. "Bize yararı olmadıkça, düzenin nasıl işlediğine kim aldırır?"
12. "Sonra sadece acı duyuyorum... Her şey acıya dönüşüyor... Bu acı ne zaman bitecek? Ne zaman?"
13. "İnsanların sevgisi aldatıcıydı,katı kuralları yoktu. Jamie'ninki gibi karşılıksız sevgiler olabiliyordu. Îan'ın sevgisi gibi zaman ve emek karşılığında kazanılan,Jared'inki gibi insanın yüreğini yakan ve asla kazanılamayan sevgiler de vardı."
14. ""Bazen en iyi saklanma yeri, en kolay görünen yerdir.""
15. "İlk lisanımda, bizim asıl gezegenimizde, yaratıldığımız o yerde, konuşulan o yerde ihanet ve hain kelimeleri yoktu. Hatta sadakat kelimesi bile yoktu çünkü karşıtı var olmadıkça bir kelimenin anlamı olmazdı."
Göçebe Kitap İncelemeleri
Alacakaranlık serisiyle ün yapan Stephenie Meyer'in serinin dışında ilk kitabı... Sade ve sürükleyici bir yazı dili kullanan Meyer, satırlarında adeta fotoğrafik bir hafıza kullanıyor. Yani seçtiği üslup ve yazdığı cümleler, filmdenbir kare sanki.. O kadar keskin ve net görebiliyoruz. Oldukça yaratıcı bir zihin olduğu, kurgudan çok belli.. Kitap kendini bir çırpıda okutuyor. Filmi de var; lakin ikisini karşılaştırdığımda, ben size kitabını öneririm. Çünkü Meyer, olayları ve betimlemeleri geniş boyutlardan almış. Sonlara doğru kurgumuz oldukça duygusal bir boyut kazanıyor, şahsen ben gözyaşlarımı zor tutmuştum. Yer yer, distopya türüne çakılan selamlar da görüyoruz. Uzayda farklı gezegenlerde gezinen ruhlar var. Bu ruhlar, barışı sağlamak için dünyaya geliyor ve insan bedenlerini ele geçiriyor. Ana kahramanımız Melanie ise, içsel olarak epey güçlü bir kız, kendisine Göçebe adlı bir ruh dadanıyor ve Melanie, kendi bedenini Göçebe'ye tamamen teslim etmiyor. Diğer ruhlar da bu durumdan şüpheleniyor.Melanie, abilerini aramak için yola çıkıyor, amcası yolda onu buluyor ve insanların yaşadığı sığınağa götürülüyor. Burada close-minded insanlar tarafından çok yargılansa da zamanla kabul görüyor. Önyargıların ne kadar kötü ve gereksiz olduğunu, sevginin önemli bir güç olduğunu anlıyoruz kitabı okuduğumuzda...
Yine bir kitabı bitirmenin hüznünü yaşıyorum dersem yalan olmaz.. Göçebe'de kalınlığıyla ters orantılı olarak bir çırpıda bitti. Okumayı uzun zamandır istediğim bir kitaptı , ne olduğunu anlamadan bir baktım ki kitap bitmiş. Gerçekten sürükleyici, akıcı bir kitap... Konusuna değinirsem; uzayda değişik gezegenlerde barışı sağlamak amacıyla ruhlar , bedenleri ele geçiriyor. Şimdiki duraklarıysa: Dünya.
İnsanların büyük çoğunluğu ruhlara karşı direnemiyor ve bedenlerinin kontrolünü ruhlara kaptırıyor. Ancak Melanie çok iradeli bir kız. Melanie'nin içine yerleşen ruhun ismi Göçebe. Bu ismin bir anlamı da var. Bu ruh, yani Göçebe, diğer ruhlara kıyasla çok fazla gezegen dolaştığı için, 9 tanecik falan, ona bu isim veriliyor. Ancak dediğim gibi Melanie çok güçlü bir kız ve bedenini ruha tamamen bırakmıyor. Yani kısacası, bir bedende iki ruh yaşıyorlar. Ancak diğer ruhlar bu durumdan şüpheleniyor. Özellikle avcı olan, ruhu hiç sevemedim yani çok gıcık bir karakterdi. Fakat aslında gıcık olan ruhta değilmiş ilerleyen bölümlerde anlarsınız. Neyse işte bu yüzden ruh, Melanie'nin de yönlendirmesiyle Melanie'nin erkek kardeşi Jamie'yi ve erkek arkadaşı Jared'i bulmak için yollara düşüyor. Çölde onu Jeb amcası buluyor ve ele geçirilmemiş insanların bulunduğu sığınağa götürülüyor. Orada kötü muamele görüyor ancak sonraları durum kabulleniliyor. Konuyu yeterince açıkladım sanırım. Daha fazla ileri gidersem kitabın heyecanını bozmaktan korkuyorum. Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim, Ian karakterini çok sevdim. Gerçek bir aşık:) kitabı kesinlikle tavsiye ederim keyifli okumalar.
Eğer bir şansın olsa hangi yazarla tanışmak isterdin? sorusuna vereceğim cevabın içinde olurdu Stephenie Meyer. Çünkü yok böyle bir şey abi ya. Bu yazarın aklına böyle fikirler nereden geliyor, nasıl böyle harikulade kitaplar yazıyor anlayamıyorum. Daha önce, yani alacakaranlık serisi ilk çıktığı zamanlar-ben daha çocukken- hayrandım bu yazara ki geçen zamanda da hiçbir şey kaybetmemiş gibi görünüyor. Kütüphaneden alıp okuyunca çok mutlu oldum ama elimde olmayışına hala üzülüyorum, umuyorum ki yakın zamanda kendi kütüphanemde de olur.
şimdi konusuna gelirsek; Dünya'da artık kavga, gürültü, savaş vs. olmuyor. Çünkü insanların arasına karışan ve barışçıl olan istilacılar! çok medeni varlıklar. Ancak onların olduğu bedenin sahibi olan ruh ya sonsuza kadar susuyor ya da belli bir süre inat ederek yaşıyor. Melanie ise kalan son vahşilerdendi, yakalanmadan önce tabi. Şimdi ise onun içinde çok fazla gezegen ve canlının içinde bulunmuş bir ruh yaşıyor: Göçebe.
Bu istilacılar arasında yaşarken kafasının içinde bas bas bağıran Melanie'nin eskiden yaşadıklarını mahremine kadar gören, hisseden Göçebe bazı şeylerin farkına varıyor ve bir arayışa çıkıyor. İşte başından sonuna kadar aksiyonun duraklamadığı bu kitapta biz-siz ayrımına bolca değinildiği gibi, karşı tarafından aynı biz gibi olabileceğine vurgu yapılmış. Bu kitabı okuyun kardeşim, hatta boş zamanınız olursa filmini de izleyin. Emin olun ki absürt komedi filmlerinden daha çok eğleneceksiniz. Zaten hem kitap hem de film son derece başarılı yapıtlar. Demem o ki bu kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, bir çırpıda bitecek bir kitap.
679 sayfalık bir kitabı oldukça güzel bir şekilde filme aktardıklarını fark ettiğim için mutlu olduğumu dile getirmekle başlamak istiyorum.
Film için elbette kesilme ve atlama sahneleri olsa da, hatta kitabı okurken çok daha fazla duygu hissetmiş olsam da filmin güzel bir uyarlaması olduğunu dile getirebilirim. Gerçi şimdi filmi tekrar izleyeceğim eğer çok eksik görürsem buraya not düşerim.
Eh. Kitaba gelecek olursak... Ben Alacakaranlık serisini sadece izledim, ilk kitabını ise yarım bıraktım. Fazla basit gelmişti çünkü kitaba başladığımda ergen değildim. Daha ağır bir şeyler bekliyordum.
Ancak geçenlerde yayınevinden hediye olarak Gece Yarısı Güneşi gelince, şöyle bir başlangıç yapayım dedim. Bilim kurgu, fantastikten daha çekici olduğu için Stephenie Meyer'i tanımaya Göçebe ile başlayayım dedim.
En yakın zamanda Alacakaranlık için de bir dönüş yapmayı düşünüyorum tabii. Tüm bunları geçecek olursak ve Göçebe kitabına gelecek olursak...
Ah. Gerçekten güzeldi ve sürükleyici bir kitaptı. Kurgu zaten alışık bir istila kurgusuydu ancak karakterler arasındaki bağın derinlemesine işlenmiş olması, her kararın üzerinde çok düşündüren bir etkisi olması beni bu kitabı sevmeye itti.
Oldukça güzel bir kitaptı ve bilim kurgu severlere tavsiye ederim.
679 sayfalık bir kitabı oldukça güzel bir şekilde filme aktardıklarını fark ettiğim için mutlu olduğumu dile getirmekle başlamak istiyorum.
Film için elbette kesilme ve atlama sahneleri olsa da, hatta kitabı okurken çok daha fazla duygu hissetmiş olsam da filmin güzel bir uyarlaması olduğunu dile getirebilirim. Gerçi şimdi filmi tekrar izleyeceğim eğer çok eksik görürsem buraya not düşerim.
Eh. Kitaba gelecek olursak... Ben Alacakaranlık serisini sadece izledim, ilk kitabını ise yarım bıraktım. Fazla basit gelmişti çünkü kitaba başladığımda ergen değildim. Daha ağır bir şeyler bekliyordum.
Ancak geçenlerde yayınevinden hediye olarak Gece Yarısı Güneşi gelince, şöyle bir başlangıç yapayım dedim. Bilim kurgu, fantastikten daha çekici olduğu için Stephenie Meyer'i tanımaya Göçebe ile başlayayım dedim.
En yakın zamanda Alacakaranlık için de bir dönüş yapmayı düşünüyorum tabii. Tüm bunları geçecek olursak ve Göçebe kitabına gelecek olursak...
Ah. Gerçekten güzeldi ve sürükleyici bir kitaptı. Kurgu zaten alışık bir istila kurgusuydu ancak karakterler arasındaki bağın derinlemesine işlenmiş olması, her kararın üzerinde çok düşündüren bir etkisi olması beni bu kitabı sevmeye itti.
Oldukça güzel bir kitaptı ve bilim kurgu severlere tavsiye ederim.