Genç Bir Doktorun Anıları Kitap Bilgileri
Yazar: Mihail Bulgakov
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 29 dk.
Sayfa Sayısı: 158
Basım Tarihi: Aralık 2023
İlk Yayın Tarihi: 1963
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Rusça
ISBN: 9786053323112
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Genç Bir Doktorun Anıları Kitap Tanıtımı
Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir. Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş… Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov'un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür
Genç Bir Doktorun Anıları Kitaptan Alıntılar
1. "Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek..."
2. "Aynaya bakıyorum da geçen yılın bıraktığı izleri görüyorum yüzümde. Gözlerim daha sert, huzursuz bakar olmuş, ağzım da daha kendinden emin.."
3. "Bir yıl daha geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
4. "Şu uyku ne güzel şey !"
5. "Derin düşüncelere dalma, sükûnet, bilgeliktir…"
6. "“Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek…”"
7. "Bir yıl daha geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
8. ""fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek...""
9. "Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek…"
10. "Kendime daha fazla acı çektirmek istemiyorum .Yeteri kadar çaba harcadım."
11. "“Alışırsın.. Uyu..”"
12. "“Ah, kalbim soğuktan, yalnızlıktan, etrafımda kimselerin olmamasından nasıl da acıyor!„"
13. "… ne yemek ne içmek ne de uyumak istiyordu canım."
14. "“Yaşadığım aşk macerasına kadar oldukça neşeli bir insandım.”"
15. "“Bir yıl geçti,yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak.”"
Genç Bir Doktorun Anıları Kitap İncelemeleri
Selamlar herkese, elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitapla geldim. Uzun süredir beni bu kadar etkileyen bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Tam anlamıyla muhteşem bir eserdi. Bazı kısımlarda fazla tedirgin oldum, sanki doktorun yaptığı ameliyatını ben yapmışım gibi hissettim .Kitabı eğer okumadıysanız mutlaka bir şans vermelisiniz, pişman olmayacaksınız.
Kitabın konusu:
Tıp fakültesinden yeni mezun olan genç ve tecrübesiz Dr. Bomgard tenha bir köye gönderilir. Tek doktor olarak her vakaya bakmak ile yükümlüdür.
Dr. Bomgard iki hemşire ve sağlık çalışanı ile birlikte bu zamana kadar hiç girmediği ameliyatlarda başarılı olmak, hastalıklara çareler bulmak zorundadır.
Kışın en soğuk günlerinin bu bitmek bilmez hastaların yoğunluğu ile boğuşmak durumunda kalır.
Yazar hem akıl almaz vakaları hem de yaşanan savaşın getirdiği zorlukları da bizlere anlatır.
#kitaptan alıntılar:
Sonunda da yıprandı, rengi soldu, eskidi ve kayboldu tıpkı anıların solduğu, kaybolduğu gibi.
•Köyde büyük tecrübeler kazanılabilir. Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek...
•Etrafta değişen hiçbir şey yoktu sanki, fakat ben çok değişmiştim.
•Bir yıl geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
•Bir şeyle mücadele etmek için onunla yüz yüze gelmek gerekir.
Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap, keyifli okumalar dilerim
"Bu Ruslar ne yazıyor be!!" de bu hafta.
Bir incelemeden daha hepinize merhabalar efendim. Sitede Bulgakov fırtınasının ardından bir merak ile sahafıma uğradım. Hemen sordum soruşturdum. Sahafım Hakan abi "Bu nedir ya? Son zamanlarda herkes Bulgakov eserleri alıyor." demesiyle ben bir düşündüm. "Demek buralara kadar gelmiş." Tabii ki Hakan abim de merak edip birkaç tane eserini okumuş, hemen "Genç Bir Doktorun Anıları" nı vererek. Beğenmezsen getirirsin değiştiriz dedi ve beni postaladı. Böyle etkinliklerin olması güzel bir şey adını sanını duymadığım bu yazarı tanıma fırsatı da oldu bana.
Öncelikle bu kitap 1926 yılındaki Tıp İşçisi dergisine yazdığı anıları içermektedir. Ölümünden 22 yıl sonra kitap olarak yayımlanabilmiştir.
Eserde 9 tane kurgusal olarak tıp fakültesinden dereceyle yeni mezun olmuş bir doktorun taşrada batıl inançlara sahip hastalarla(insanlar) mücadelesi anlatılıyor. Kitaptaki tıp terimleri yazarın tıp fakültesi mezunu olmasıyla alakalıdır. Tıp terimleri dışında geri kalan dil sade ve akıcı. Şahsen cahiliyet ile mücadele ile ilgili olan konusu ilgimi çekti. Gerçekçi bir anlatımı var. Bir çok kütüphanede bulunması gereken bir eser.
Bu kitabı kimler okumalı?
Tıp fakültesi öğrencileri, tıp fakültesi hedefleyen öğrenciler, Rus yazarları seven okurlar, kısacası herkes okuyunca deneyimleyebileceği bir eser, herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Genç bir doktorun anıları .
Genç bir KÖY doktorun yaşadığı zorlukları diye bir başlık atmak isterdim ama haddim değil hemen susuyor ve incelemeye başlıyorum :)
24 yaşında fakülteden daha yeni mezun olmuş çiçeği burnunda deneyimsiz, korkularıyla mücadele eden kendine güvenmeyen , kendi korkularıyla adeta savaş içinde olup 40 defa söyleyerek (birşey 40 defa denince olur misali, tamamen psikolojik) başına getiren merhametli azimli bir köy doktorunun hem kendisiyle hem de köyde ki vakalarla (ilginç vaka ) mücadelesini okudum demek istemiyorum yaşadım..
Onunla birlikte kızağa binip uzak uzak köylere acil müdahale için gittim. Onunla üzüldüm onunla güldüm ..
Henüz mesleğe yeni atanan çiçeği burnunda bir köy öğretmeni olarak zorlu şartlar altında nelerle karşılaşabilecegimi anbe an hissetmeye çalıştım. Eserle özdeşleşmek istedim ve anında Kahraman gibi hissetmeye başladım.
Zorluklar karşısında mücadele edildiği sürece o zorluklar sizden korkmalı ..
İmkansız yoktur daha çok zor vardır ..
Ve alıntılar içinden en çok beğendiğim şu cümleyi bırakıyorum şuraya
"Köyde büyük tecrübeler kazanılabilir," diye düşünüyordum uykuya dalarken, " fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek..."
Ben kendimi o diyarda o imkansızlikla o tipi de o soğukta kaybettim.
Kendimi aramaya gidiyorum ..
.
.
Pişmek için
Kendimize gelmek için şiddetle tavsiye ediyorum.
Kitapla kalın
Sitede en sevdiğim zamanlar bunlar :) Etkinlik kapsamında okunan kitaplar ve aynı kitaba yapılan birbirinden güzel incelemeler. Önceden yapılan Saramago etkinliği sayesinde tam 7 kitabını okuyup böylesine mükemmel bir yazarla tanışmıştım ve harika incelemeler okumuştum birçok arkadaşımdan. Bulgakov etkinliği de böyle olacak gibi görünüyor.
İlk Bulgakov kitabımdı Genç Bir Doktorun Anıları. Ve çok beğendim. Yine Modern Klasiklerden tercih ettim ben.
Tıp fakültesinden yeni mezun, genç bir doktor olan Bomgard ve yaşadığı onca ilginç vaka. Doktorumuz tabi ki bilgili ancak pratiği yok. Bu da korkularla başbaşa kalmasına, her olaya tereddütlerle müdahale etmesine, cerrahi müdahalelerde zorluklarla karşılaşmasına neden olur. Soğuk, karlı günler geçmek bilmez. Hasta çoktur ama imkan yoktur. Elindeki kısıtlı imkanlarda işini yapar Bomgard. Korkuları ile yüzleşerek, farklı hastalıklarla mücadele ederek tedavi eder hastalarını. Bu da yetmez kadercilikle, batıl inançlarla engellenmeye çalışır. Her şeye rağmen kendini geliştirir, yeni şeyler öğrenir doktorluk adına.
Kendi anılarını yazarken, bir de eski görev yerine tayin olan arkadaşı Doktor Polyakov'un günlüğü çıkıyor karşımıza. Ve okudukça şaşkınlığımı gizleyemiyorum. (Kitapla ilgili ipucu vermeyi de almayı da sevmiyorum. Bu nedenle kitaptan bu kadar bahsetmek yeterli olacaktır.)
Her sayfada zor şartları hissettim, Bomgard neler yapacak diye deli gibi merak ettim. Gelen her vakada, yapacağı müdahaleyi bir an önce okumak istedim. Dil yalın, anlatım akıcı ve çarpıcıydı.
Etkinlik bitene kadar birçok Bulgakov kitabı okuyacağım. Genç Bir Doktorun Anıları'nı tabi ki tavsiye ediyorum. :)
“Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek...”
Diyor kitabında
9 farklı öyküden oluşan bu eser genç bir doktorun anılarını bizlere aktarmaktadır.
Okurken bir çok hissayatın oluşmasını sağlayan satırlara sahip bir eser.
Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.
Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş…
Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Değerli çevirisi için Tuğba Bolat’a teşekkürler.
Arka Kapaktan Alıntı:
Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.
Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş… Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov’un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür.