Gece Yarısı Kütüphanesi Kitap Bilgileri
Yazar: Matt Haig
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 282
Basım Tarihi: Aralık 2024
İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2020
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786051981833
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Gece Yarısı Kütüphanesi Kitap Tanıtımı
42 Dile Çevrilen Uluslararası Çoksatan
2020 Goodreads Yılın En İyi Romanı
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.
Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
“Değişmesini istediğimiz bir dünyada hep birlikte sıkışıp kalmışken, tam zamanında yazılmış bir modern çağ masalı, günümüzün Şahane Hayat’ı.”
Jodi Picoult
“Kitapların yaşamı değiştirme gücünü kutlayan, içtenlikle ve mizahla yazılmış, baştan çıkarıcı bir roman.”
Sunday Times
“Matt Haig sözcükleri konserve açacağı gibi kullanıyor. Konserve de biziz.”
Jeanette Winterson
Gece Yarısı Kütüphanesi Kitaptan Alıntılar
1. ""Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.""
2. "Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli."
3. "Nelerin ilgimi çektiğini tam olarak bilemeyebilirim ama nelerin çekmediğinden kesinlikle eminim."
4. ""Hiçbirimiz dünkü insan değiliz.""
5. "Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi."
6. ""Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.""
7. "Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi."
8. "“Neye baktığın değil , ne gördüğün önemlidir .”"
9. ""Bütün güzellikler vahşi ve özgürdür.""
10. "Ne kadar dürüst olursan ol, insanlar ancak kendi gerçeklerine en yakın olan şeyleri görebilir."
11. ""Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım..""
12. ""Önünde koca bir hayat var. Koca bir hayat. İstediğini yapabilir, istediğin yerde yaşayabilirsin.""
13. "Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
14. "“Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.”"
15. ""İnsanlar değişiyor.""
Gece Yarısı Kütüphanesi Kitap İncelemeleri
kendine has bir atmosfere sahip ve bir çok okuyucunun beğenisini kazanmış olsa da, son derece sıkıcı bir hikaye anlattı bana.
Karakterlerin gelişimi yetersiz ve yüzeysel kalmıştı...
Okurken kitabın bazı bölümlerine geldiğim de "Tamam işte bu... şimdi toparladı." diye düşündüğüm her an hüsranla bitti. Zaten hikaye bütünlüğüyle, tamamen hayali bir dünya da geçmesine rağmen, aşırı derecede sıkıcı ve tahmin edilebilirdi...
Kitapta bir çok sorun var!!!
-Hangi birinden bahsedeyim bilmiyorum-
Bazı bölümler haddinden fazla karıştırılmaya çalışılmış ve bu da bir çok anlamsızlık getirmiş. Ana karakterin bir çok kez ne olduğunu anlamaya çalışması ve bunu haddiden fazla karışıklık içinde anlamaya çalışmakta bir hayli yorucu bir deneyim yaşattı bana. Bir çok sorunun içinde ki bir diğer sorun ise ana karakterimizin davranışları ve kararlarının son derece mantıksız ve tutarsız olmasıydı...
'in dünyayı tasvir etmek için yapmaya çalıştığı ayrıntılı tasvirleri olmasına rağmen bir çoğu gereksiz ve ilgi dağıtıcıydı. Hatta kitabı daha akıcı hale getirecek bir etki yaratmaktan da uzaktı... -Dünya tasvirlerinin orantısı karakter tasvirleriyle doğru orantılı değildi-
Sonuç olarak
benim için başlarda merak uyandırıcı bir hikaye sunmasına rağmen, ilerledikçe sıkıcı karakterler, öylesine karmaşıklaştırılmaya çalışılmış bir anlatım ve tahmin edilebilir bir hikayeyle beklentilerimi karşılayamadı.
Okumayı planlayanlar için, başka bir alternatif kitap arayışına girmelerini öneririm.
Pişmanlıkların var mı? Hangimizin yok ki? Peki o pişman olduğun zamana geri dönebilsen ve değiştirsen ne olurdu?
Kitap düşünce itibariyle bizi oldukça hoş bir dünyanın içine çekiyor. Pişmanlıkları ve onların dönüştüğü keşkeleri sorgulayarak 'Ya şöyle olsaydı?' sorusuna cevaplar arıyor. Baş karakterimiz Nora ölmek istiyor. Ardından 'Gece Yarısı Kütüphanesi' adında bir yere gidiyor. Buradaki kitaplar onun yaşama olasılığı olan sonsuz sayıda paralel evrendeki Noraları içeriyor. Ve Nora kendine uygun hayatı ararken aslında hiçbir hayatın kendine uygun olmadığını anlıyor. Bu yolculuk sırasında içinde bastıran ölme güdüsü tersine dönüyor ve kitap bize 'Yaşamak Güzeldir' mesajını veriyor. Ben matematik olarak
kitabına çok benzer buldum. Bunun yanında geçmişte yapılan ufak bir değişikliğin gelecekte büyük değişimlere yol açması konusu (Benim de üzerine bir kitap yazdığım
) oldukça güzel işlenmiş.
Amerikalı yazarların genelinde görülen 'Bakın birçok konu hakkında bilgi sahibiyim' üslubu bu kitapta da bulunmakta. Benim de ilgili olduğum konulardan; paralel evrenler teorisi ve Schrödinger'in kedisine yapılan atıflarla fantastik bir öyküyü (masal bile denilebilir) bilimsel temele oturtma çabası biraz bayat kaçmış.
2020 yılının en iyi kitabı olmayı hak etmiş midir bilemem çünkü verdiği mesaj ve yaptığı sorgulamalar çok orijinal değil. Fakat içine çektiği atmosfer ve yazarın mizahlı dili bana kitabı sevdirdi.
‘Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay.’
.
Lisede en çok vakit geçirdiğiniz yer neresiydi? Peki oraya dönmek ister misiniz? Hatta size tam da o mekanda hayatınızın başka biçimlerine gidebilme şansı verildiğini öğrenseniz?
Örneğin sizi çok üzen biriyle hiç tanışmadığınız bir hayata, ‘ah şu matematiğe daha çok çalışsaydım’ dediğiniz bir hayata veya erteleyip durduğunuz ve asla gerçekleşmeyen o buluşmayı yaşadığınız hayata gidebilseniz..
Nora Seed tam da bunu yaşıyor.
Olasılıkları teker teker deniyor ama önünde sonsuzluk var.
.
Zamanı Durdurmanın Yolları ile tanıyıp çok sevdiğim Matt Haig bu kitabında da zamana odaklanıyor aslında. Paralel evrenlere, hayatlarımızda aldığımız kararların gücüne ve sabitliğine.
Biricik gibi görünen hayatlarımızın aslında nasıl evrilip çevrilmeye müsait olduğunu anlatıyor.
Bu kitabını da sevdim yazarın. Yaşamımda karşıma çıkan her sorunun yalnızca bir cevabı mı var diye düşündüm. Onu yapmasaydım, ya da şöyle yapsaydım dediğim tüm olayların üzerine bu kadar gitmemin doğru olup olmayacağını sordum kendime. Yaptıklarımdan tatmin olmasam da değişimden korkuyorum ve sonra bir döngüye dönüşüyor bu, pişmanlık değil ancak hep ‘acaba mı?’ sorusu kalıyor geride.
O sebeple Gece Yarısı Kütüphanesi’ni çok beğendim. Kendi içime bakmamı sağladığı için, Nora’yı anlayabildiğim için..
.
Kıvanç Güney çeviriş Rafaela Romaya kapak tasarımıyla, 2020 Goodreads yılın en iyi romanı seçilen bu kitabı siz de seversiniz sanırım, fazlasıyla akıcı ve içine çeken bir eser çünkü~
"𝘏𝘢𝘺𝘢𝘵ı 𝘢𝘯𝘭𝘢𝘮𝘢𝘯 𝘨𝘦𝘳𝘦𝘬𝘮𝘪𝘺𝘰𝘳, 𝘺𝘢𝘴̧𝘢𝘮𝘢𝘯 𝘺𝘦𝘵𝘦𝘳𝘭𝘪. "
Bugün sizlere adını heryerde duyduğum Gece Yarısı Kütüphanesi kitabına inceleme yazacağım çoğu kişi bu kitabın abartıldığını düşünüyor fakat ben öyle düşünmüyorum bu kitabı fazlasıyla beğendim kitabın konusuna gelecek olursak;
Nora Seed çok bitap bir halde abisiyle küs, kedisi ölmüş ve işinden kovulmuş ve artık yaşamak ona çok anlamsız geliyor ve intih*r etmek istiyor ve kendisini bir kütüphanede buluyor ve bu kütüphanede yaşayamadığı hayatları yaşıyor.
Zengin olduğu
Ünlü olduğu
Bilim insanı olduğu
Evli olduğu
Hayatlar var fakat hiçbirinde mutlu olamıyor
Nora çünkü biz keşkelerin peşinde koşarken bu anı kaybediyoruz aslında dün için üzülürken bugün de kayıyor ellerimizin arasından gittikçe mutsuzlaşıyoruz oysaki yapmamız gereken tek şey anı yaşamak ve yaptıklarımıza üzülmek yerine mutlu olmaya çalışma Konumuz bu şekilde bize verdiği mesajlara bayıldım bence kitap çok güzel herkes okumalı ve kitapta çok beğendiğim bazı alıntıları aşağıya bırakıyorum.
"𝑂̈𝑔̆𝑟𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑛 𝑡𝑒𝑘 𝑦𝑜𝑙𝑢, 𝑦𝑎𝑠̧𝑎𝑚𝑎𝑘𝑡ı𝑟."
"𝐻𝑖𝑐̧𝑏𝑖𝑟𝑖𝑚𝑖𝑧 𝑑𝑢̈𝑛𝑘𝑢̈ 𝑖𝑛𝑠𝑎𝑛 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙𝑖𝑧."
"𝐻𝑎𝑦𝑎𝑡ı 𝑎𝑛𝑙𝑎𝑚𝑎𝑛 𝑔𝑒𝑟𝑒𝑘𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟, 𝑦𝑎𝑠̧𝑎𝑚𝑎𝑛 𝑦𝑒𝑡𝑒𝑟𝑙𝑖."
Hayatımızda hep keşkelerimiz olmuştur. Bize bu keşkeleri telafi etme fırsatı verilseydi, başka hayatları mı isterdik, yoksa yine kendi hayatımızı mı?
Yazarımız
bize bu fırsatı sunmakla kalmamış, seçimlerin sonuçlarını da göstermiş..
Gerçekten hakkındaki tüm iyi yorumları ve 2020’nin en iyi romanı olma ödülünü hak ettiğini düşündüğüm bir kitabı okudum:
. 42 Dile çevrilmiş uluslararası bir çoksatan. Kitap roman olmasına rağmen, kişisel gelişim kitabı da sayılabilir..
Kitaptan aldığım mesajlar aslında birkaç satırla özetlenebilir:
- Aldığınız en küçük kararlar bile sizin hayatınızı çok büyük ölçüde değiştirebilir.
- Hayatı bir ağaç olarak düşünürseniz, aldığınız her kararla ağaç dallanacak ve yüzlerce uç dallar oluşacaktır. Yani olasılıkları düşününce yaşayabileceğiniz sonsuz sayıda hayat vardır.
- Yaşamadığınız bir hayatın özlemini çekmek, yasını tutmak kolaydır.
- Elinizde bir hayat var, sorun her ne olursa olsun yaşıyorsunuz ve hala birşeyleri değiştirme şansınız var..
Kitabımızda hayatı tepetaklak olmuş, sevdiği bir çok şeyi ve insanı kaybetmiş Nora Seed, kedisi de ölünce artık bu dünyada işinin bittiğini düşünür ve intihar eder. Ancak bu onun için bir son olmaz. Zamanın hep gece yarısını gösterdiği ve sonsuz sayıda kitapların bulunduğu bir Gece Yarısı Kütüphanesinde bulur kendini. Buradaki kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılıdır..
Saatler şu an kitaptaki gibi gece yarısını gösteriyor,
ve gece yarısında Gece Yarısı Kütüphanesi’ni bitirmiş olmanın bendeki mutluluğu...