Galiz Kahraman Kitap Bilgileri
Yazar: İhsan Oktay Anar
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: Ocak 2014
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2014
Yayınevi: İletişim Yayınevi
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750514180
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Galiz Kahraman Kitap Tanıtımı
"Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesidir bu. O hem herkes hem de hiç kimsedir. Dünyadan alacağını tahsil etmeye gelmiştir. Çünkü, Tanrı dahil herkesin ona borcu vardır. Vebaline girilen tüyü bitmedik yetim işte odur. Kadim zamanlardan beri hakkı yendiğine göre, sonlu ama sınırsız bir evrenin engin ve derin merkezi insan olmanın, "olmasa da olur" halini icrâ etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Romantik bir insafsızlığın bakir tacizcisi olmak sonuna kadar hakkıdır. Sıradanlığın üst insanıdır o. Asilliğiyle asilleşememesi umrunda bile değildir. Onun umrunda olan tek şey, sadece ve sadece kendini algılamak, kendi küçük âlemine sığan kainatı kabul etmektir. Çünkü bilmektedir ki, gerçek bilgelik de zaten budur."
Galiz Kahraman Kitaptan Alıntılar
1. "Kadınlar kavga etmezdi ama bütün kavgalar kadınlar içindi, medeniyeti kadınlar kurmamıştı ama medeniyet kadınlar için kurulmuştu."
2. "Galiba söylendiği gibi, güzel şeylerin birbirine benzediği, ama çirkinliğin muhtelif olduğu doğruydu."
3. "Kendisini, hayat denilen nehrin akışına bırakmaya karar vermişti."
4. "Yaşanmışlıkları nasıl gördüğümüzdür aslolan!"
5. "“Hakikaten de insanlar iki sınıfa ayrılırdı: Yapanlar ve yaptırtanlar. Para yaptırtmanın bir yolu idi ve bir kadına kendisine cilve yaptırtmak, bir şarkıcıya şarkı söylettirtmek, bir dansöze göbek dansı yaptırtmak, garsonlara hizmet ettirtmek ve oradakilere kendisine saygı duydurtmak isteyenler, buranın müşterisiydi. İnsan olmanın diğer yolu ise, aşık olmak, şarkı söylemek, dans etmek, kendi işini kendi görmek ve kendine saygı duymaktı.”"
6. "Başkaları ne derse desin, bir hanımın yüzündeki güzellik, ona şefkatle bakan erkeğin gözlerinden yansıyan aşktır. Buna inanırım."
7. ""Kadınlar kavga etmezdi ama bütün kavgalar kadınlar içindi, medeniyeti kadınlar kurmamıştı ama medeniyet kadınlar için kurulmuştu.""
8. "O devirde Kasımpaşa’nın yeraltı elitleri cami yanındaki Babalar Kıraathânesi’nde toplanırlardı. Silmesi de edep erkân bilir, etiket sahibi, kibar ve görgülü şahıslardı. Öyle ki, kıdemlilere hürmetle ‘â-bi-cim' denirken, onlar da astlarına gayet zarif bir şekilde ‘ulan' diye hitap ederlerdi."
9. "Hem hırsız hem de dindar olmaları basta tuhaf görünebilirdi. Ama haklarını yememeli! Dogrusu iyi ve hayırsever insanlardı! Hattâ ataları olan kadîm hırsızlar sokakta bir de cami yaptırmıştı."
10. "Ben konuşmuyorum. İçimdeki O konuşuyor."
11. "Demek iyi edebiyatçı olmak için hayatın fokurdayan kazanında epey bir kaynayıp pişmek icap ediyordu."
12. "Cam başında sokağı seyredip gün boyu koca bekleyen kadın kız daima, kendilerini kurtaracak bir şövalye peşinde olurdu."
13. "'insanı insan yapan akıldır' diyen Aristo eğer o pavyona gitseydi , 'parayı koklatanlar da insan yerine konulur' fikrine varabilirdi."
14. ""İnsan olmanın diğer yolu ise, âşık olmak, şarkı söylemek, dans etmek, kendi işini kendi görmek ve kendine saygı duymaktı.""
15. "Yükselmiş birini düşürmek yahut onun düştüğünü görmek, aşağıdakilerde adaletin yerini bulduğu hissini uyandırır ve onlara mutluluk verirdi."
Galiz Kahraman Kitap İncelemeleri
Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar’ın 2014’te piyasaya çıkan romanı. Galiz, iğrenç, kötü manasına gelen bir kelime. Nitekim romanın kahramanı da bir bakıma öyle. Anar bizi daha önce eski zamanlara götürür ve bir kısmı fantastik olan masalını/hikayesini orada anlatırdı. Lakin bu sefer devir cumhuriyet dönemi, muhtemelen de 90’lı yıllar.
Romanın baş karakteri İdris Amil Efendi adlı bir zat. Gerçek anlamda bir galiz kahraman. Roman onun etrafında gelişiyor. Anar’ın kendine has absürt öğeler barındıran üslubu bu romanda da devam ediyor. Üstelik çok daha yoğun bir şekilde.
Öyle ki roman bittikten sonra geriye sarıp düşündüğünüzde aslında bunun neredeyse bir mizah yazı dizisi olduğuna dahi karar verebilirsiniz. Bu yüzden romanın özeti diye bir şey sunmak da kolay değil.
Yalnızca İdris Amil değil romandaki karakterlerin hepsi birbirinden galiz! Yarma İskender, ismi ve soyismi oldukça dikkat çekici olan Efgan Bakara, Remiz, Remziye, Muhtar, Mualla…
Romanda hakikaten pek çok gülünç sahne var. İdris Amil’in çoğunlukla bir aptal olduğunu düşünüyorsunuz. Ama ecnebi yazarların romanlarını kendi yazmış gibi piyasaya sürdürmesi lakin sonunda o işin ekmeğini Muhtar’ın yemesiyle birlikte bazen de toplumdaki aptalların sayısının hiç de az olmadığı kanısına varıyorsunuz. Zaten yazar, romanda biraz da edebiyat üzerinden sıkı hicivler yapıyor.
Neyse, sonuçta her şey İdris Amil Efendi’nin nidası gibi;
Hüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüp! Jjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjt! Nah-ha!
okuduğum beşinci kitabı. Bu yazarın kitaplarını okumamak, kitap sevenler için büyük kayıp (...ya da olabilir) diyebilirim
kitabı yazarın diğer okuduğum romanlarına göre tek bir zaman ve mekânda geçiyor. Bu sebeple farklı günlerde okuyarak bitirmeme rağmen (zaten bir günde okunacak hiçbir kitabı yok) konuyu hiç kaybetmedim.
(
kitaplarında hikaye çoklu karakter, mekan ve konudan oluşup, yazar bunları ustalıkla örüp ortaya güzel bir eser çıkarıyor. Son sayfadan sonra kitabı kapattığınızda,
sen mükemmelsin diyorsun)
da baş karakterimiz Adil İdris Hazretleri....gerçek hayali mükemmel bir Şair olmak...fakat gel gelelim hayat ona istediğini sunamiyor.... Galiz'in anlamını bu kitap ile öğrendim... Çirkin, kötü, iğrenç...
Romanda da hep lakabının ona sunduğu karakterler doğrultusunda hayatını idame ettirmeye çalışıyor...Hep allengeli işler ve sonrasında yaşadığı büyük problemler peşini bırakmıyor....
Birde yan karakterimiz var...Efgan bey.... Karakterli, dürüst ve idealist... Birbirine iki zıt insan... Ve sizlerde bilirsiniz ki bu hayatta kötü iyi ile hep alay eder :)))))
Hikaye için spoiler vermek istemem... Okunması oldukça keyifli bir kitap... Özellikle daha önceden
okuduysanız, bu kitabı da muhakkak okumalısınız...
Benim kalbimde bu yazarın kitap sıralaması:
Puslu Kıtalar Atlası
Amat
Efrasiyab’ın Hikayeleri
Galiz Kahraman
Suskunlar
Herkese selamlar...
Hüüüüüüüüüüpppppppppp, jjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjjj!!! Nahhaaaaaaaaa!
Kitap; yazarın Galiz Kahraman niye nitelendirdiği baş kahraman İdris Amil Hazretleri'nin maceralarını anlatıyor. Kahraman denilince zihnimizde canlanan portreyle pek uyumlu değil bu İdris Amil Hazretleri. Zaten 'Galiz' de kelime anlamı olarak; kaba, çirkin ve iğrenç demek. İhsan Oktay Anar'ın masalsı dünyasından çıkmış bir kahraman bu.
İhsan Oktay Onar kitaplarının dili genellikle ağır olur ama bu kitabının dili diğer kitapları gibi değil. Oldukça akıcı ve bir o kadar eğlenceli bir kitap. İroni açısından zengin, mizahi yönü ağır basan bir kitap. Ben severek ve yüzümde bir tebessümle okudum. Bu kitapla da İhsan Oktay Anar külliyatımı tamamlamış oldum.
"Aslında yaptıkları işe hırsızlık demek iftira olurdu. Çünkü onlar, tarih öncesi atalarımızın yaptığı gibi toplayıcılıkla geçiniyorlardı. Atalarımız nasıl ki tabiattan sebze topluyorlarsa, hırsızlar da şehirden altın gümüş toplayan gözü gönlü tok insanlardı."
"Hırsızlar camiasının alın teriyle oradan buradan yürüttüğü pırlanta yüzük, zümrüt gerdanlık, gümüş vazo, altın şamdan gibi malların alıcısı olan tüccarlar pek insafsızdılar. Bu namussuzlar, harcanan onca emeğe ve katlanılan bunca zahmete aldırmaksızın, bu tür malları kıymetlerinin yirmide ve hatta otuzda birine satın alırlar, hırsızların emeğini sömürürlerdi."
İhsan Oktay Anar'ın kitabını incelemeye kalkmak deli cesaretidir ama belki dilim döndüğü kadar ben algıladığımı aktarabilirim.Galiz Kahraman kitabının adından başlarsak adındaki "galiz" TDK sözlükte kaba,çirkin gibi anlamlara geliyor;yani kahramanımız üstün vasıflarla dolu değil aksine çıkarcı,uyanık,yalancı gibi sıfatlar taşıyor.Yazarımız belki de böyle bir kahraman yaratarak topluma ayna tutmak istemiştir.Eser özellikle Efgan Bakara adlı karakterimizde bir eleştiri kitabına dönüşüyor ve bu noktada sanata,sanatçıya,sanata bakış açımıza(hamamın yakılması)dair önemli eleştiriler yapılıyor.
İhsan Oktay okuyanlar metnin geçtiği coğrafyanın genelde Osmanlı zamanları yahut fantastik mecralar olduğunu bilir fakat bu kitap günümüze yakın bir zamanı,coğrafyayı anlatıyor.Dilinse yeni olduğunu söyleyemem İhsan Oktay'ın o enfes dil hakimiyetini bu eserinde de görüyor ve tadıyoruz.Eski kelimelerle harmanlanan Galiz Kahraman yüksek temposunu hiç kaybetmiyor,yer yer gülmekten kırılıyor yer yer yer bir toplum eleştirisinin içine giriyorsunuz.
Bence Galiz Kahraman basitleşen fikri dünyamıza ve toplumumuza İdris Amil Hazretleri üzerinden yüzeyde komik ama derinine indiğinizde ciddi bir hikaye anlatıyor.İhsan Oktay gibi büyük bir edebiyatçıya sahip olduğumuz için şanslıyız,eserlerini okumaya çalışalım.Yazara baslamak isteyenler bence bu kitabı seçsin sonra Efrasiyap sonra Puslu Kıtalar Atlası sonrasında Suskunlar ve Amat şeklinde gidilebilir.İyi okumalar.
İhsan Oktay Anar'ı Puslu Kıtalar Atlası ile tanışmış ve muhteşem bir yazar olduğunu anlamıştım. Bu kitap da yine kendisinin kıvrak zekasını kullandığı ve birçok ironi ve mizahi öge içeren bir eser. Bunun yanında birçok konuya dair eleştirisi de bulunmakta.İdris Âmil Efendimiz bir kahraman olarak anlatılsa da aslında tam tersi bir kişiliğe sahip biri. Şair olma gayesiyle yanıp tutuşmuş ve bir kahvehanede verilen edebiyat derslerine gitmeye başlamıştır. Burda Efgan Bakara isimli inek karaktere sahip olsa da cesaretinden ödün vermeyen karakterimizle de tanışırız. Bununla kalmayıp efendimizin başına bin bir türlü hadise gelir. Anadolu Külhanbeyi Remzi'nin ikiz kız kardeşi Remziye ile evlenmek zorunda kalır. Galata'da hırsızlar mahallesine girerek hırsızlık sanatını öğrenir. Bir eve maymuncukla girdiği vakit yakalanır ve bir sebebten ötürü ev sahibin kızıyla evlenmek zorunda kalır. Dayısından kalma tezgahı alarak seyyar köftecilik yapar. Lât, Uzzâ ve Menât isimli heykellerin sahibi Yarma İskender'in kaçırılan heykellerini bulmaya çalışır. Gazeteye verdiği bir vesikalık sonucu bir film şirketi onu çağırır. Her bir olayı birçok kez gülerek okudum. Ayrıca seçtiği kelimeleri ve kurduğu cümlelerin hepsini tam yerine oturtarak dile getirmiş. İhsan Oktay Anar külliyatını okumak gerek