Forsa Kitap Bilgileri
Yazar: Ömer Seyfettin
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 49 dk.
Sayfa Sayısı: 64
Basım Tarihi: Ocak 2014
İlk Yayın Tarihi: 1963
Yayınevi: Karanfil Yayınları
ISBN: 9786055537357
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Forsa Kitap Tanıtımı
Akdeniz'in efsane yuvası nihayetsiz ufuklarına bakan küçük tepe, minimini bir çicek ormanı gibiydi. İnce, uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçiyoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgarıyla sarhoş olan martılar, çılgın naralarla havayı çınlatıyorlardı. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış
Kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik, ta vadiye kadar iniyordu. Bağın ortasındaki bakımsız kulübenin kapısız girişinden bir ihtiyar çıktı. Saçı sakalı bembeyazdı. Kamburunu düzeltmek istiyormuş gibi gerindi. Elleri, ayakları titriyordu. Gök kadar boş, gök kadar sakin duran denize baktı, baktı.
(Tanıtım Bülteninden)
Forsa Kitaptan Alıntılar
1. "Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? dedi."
2. "Yıllardır Esir Kalan Bir Adam!"
3. "Ölümü beklemek, ölmekten daha zor."
4. "Hayatta o kadar olaylar varki, bizde pek derin izler bırakır. Bir "hiç" yıllarca yürüdüğümüz yolu değiştirebilir"
5. "Hayattaki her gülünç şeyin altında..
Görünmez bir acı gerçek yok mudur"
6. "Vatan,al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? dedi."
7. ""Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, elli yıl tutsaklıktan sonra da yurduma kavuşacağıma öyle inanırım.""
8. "Bey, ellerine sarıldı.
- Ben senin oğlunum dedi.
-Turgut musun?
-Evet....
...
İhtiyar esir, sevincinden bayılmıştı."
9. "İnancını elbise gibi değiştirebilen, vicdanını adi bir eşya gibi satan insanlar bu dünyada az değildir."
10. ""Ölümü beklemek,ölmekten daha zor."
11. "Ah gençlik!.. Tıpkı geçmiş bir baharın ilk çiçekli günlerine benzer."
12. "...yirmi iki yaşımın olanca tutkulu, cesaretli kalbim ..."
13. "“Hain her yerde hanidir!”"
14. "İnsan düşünendir. İnsan yaptığını bilendir"
15. "İnsan düşünendir. İnsan yaptığını bilendir"
Forsa Kitap İncelemeleri
Hangi durumda olursak olalım asla umudumuzu yitirmemeliyiz ve pes etmemeliyiz.
Kara Memiş, namı Osmanlı denizcileri arasında yayılmış bir deniz askeridir. Bir gün Malta adası kuşatmasında Kara Memiş esir alınır. Zaman içerisinde Maltalı deniz korsanları tarafından yıllarca gemilerde forsa olarak çalıştırılır ve yaşlanınca korsanlar tarafından adada başı boş bir şekilde bırakılır.
Kara Memiş 40 yıl boyunca her zaman Türk denizcilerin geleceğini hayal eder. Rüyasında gelen Türk gemileri yardımıyla içinde bulunduğu tutsaklıktan kurtulduğunu görür.
Yine bir gün aynı rüyayı gördüğü sırada rüyası gerçek olur ve Türk gemileri gerçekten gelir. Gelen gemilerin yanına gider ve askerlere kendisini tanıtır. Kendisinin eski Osmanlı Denizcisi Kara Memiş olduğundan bahseder ve askerler bu durumu kaptanlarına iletirler.
Kara Memiş kaptanın yanına götürülür ve bu sefer de kendisini kaptana tanıtır. Bunu duyan Turgut kaptan onun esir tutulduğu kırk yıl süresince tüm halkın onu merak ettiğini ve Kara Memiş’in kolundaki izi göstererek kendisinin onun oğlu olduğunu söyler. Kara Memiş kırk yıllık esaretinden kurtulurken kırk yıl sonra oğluna da kavuşur.
Malta Adası kuşatmasında kendisinin de yer almasını isteyen Kara Memiş’e oğlu Turgut Reis babasının yaşlı olduğunu söyleyerek babasına engel olmaya çalışır fakat Kara Memiş yaşlılığına aldırmadan Malta kuşatmasına katılır.