Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Fırtınada Yanacaksın - John Verdon | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Fırtınada Yanacaksın Kitap Bilgileri


Yazar: John Verdon
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 44 dk.
Sayfa Sayısı: 520
Basım Tarihi: Ekim 2018
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2018
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786059702942
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Fırtınada Yanacaksın Kitap Tanıtımı


New York’un sessiz sakin kasabası White River’da bir keskin nişancı dehşet saçıyor ve öldürülen polisin telefonuna bir uyarı mesajı geliyor. Kimsenin kimseye güvenmediği soruşturmaya danışmanlık yapması için çağrılan Gurney'in ise elinde gizemli bir nottan başka bir şey yok.



Bir parktaki oyun alanında ayak tabanlarına üç farklı harf dağlanmış iki cesedin bulunmasıyla işler daha da karmaşık bir hal alırken yetkililerin resmi açıklamalarıyla ters düşen Gurney, kasabayı labirent gibi sarmış olaylar silsilesini tek başına çözmeye kararlı. Yaklaşmakta olan fırtına herkesi yakmadan cevaplaması gereken bir soru var: Bu akıldışı bulmacada gözden kaçırdığı şey ne?







“John Verdon şaşırtıcı olay örgüsü, katil avı ve akıllıca düşünülmüş karakterler yaratmada kendini kanıtlamış bir usta.”



-Publishers Weekly-



“Bir bulmacanın parçalarını yerleştirir gibi kitabın son sayfasına dek, katili bulacak olmanın tarifsiz hazzını suç romanlarına özgü gerçekçi gözlemlerle nasıl harmanladığına bakılırsa, bu serinin neden bu kadar popüler olduğunu anlamak zor değil.”



-Kirkus Reviews-




Fırtınada Yanacaksın Kitaptan Alıntılar


1. "‘
Pişman mısınız ?"




2. "Şüpheci bir kişiliğim var. Benim zihnim hep böyle işler."




3. "Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz."




4. "Dürüstlük her zaman daha önemli bir şeylere ulaşmanın yoludur."




5. "İnsanlar hayvanları sanki oyuncaklarmış gibi alıyor, oyuncak gibi olmadıklarını fark edince de sokağa atıyorlar. Her gün kaç tane kedinin, köpeğin, tavşanın sokağa atıldığını biliyor musunuz? Çöp gibi. Binlerce. Kimse o küçük canlıların ruhlarındaki acıyı önemsemiyor."




6. "Gösterilmeye çalışılan bir şeyin gerçekten farklı oluşu beni hep rahatsız eder."




7. "Bir yerlerden duyduğu, bilge birinin insanın içini bir nebze de olsa huzurla dolduran sözleri geldi aklına. Bir başkasının acısı karşısında irkilmek empati duygusunun varlığını ortaya koyar Bu da en değerli insani niteliklerden biridir."




8. "Kendisinin yapması gereken bunca şey varken bir de başkalarının işine burnunu sokmasının lüzumu yoktu."




9. ""Çay, kahve?" diye ekledi.
"Kahve"
Dilini onaylar bir şekilde şaklatırken, "Sen köpek mi seversin yoksa kedi mi?" dedi.
"Köpek."
"Ben de öyle tahmin etmiştim. Köpek sevenler kahveyi, kedi severler çayı tercih eder. Buna hiç dikkat etmiş miydin?" Bu bir soru değildi. Kapıya dönüp seslendi. "İki kahve, Ellen.""




10. "Bizi bir araya gelmekten alıkoyan nedir? Ve yanıt da aslında tek bir sözcüğe indirgenebilir. Saygı!"




11. "Beckert belli belirsiz gülümsedi. "Acı, yaşamın bir parçası. Acıdan kaçamayız. Ama onun bizi yanlış şeyler yapmaya yönlendirmesine de müsaade edemeyiz.""




12. "Daldığı düşüncelerden tuvaletlerin yan tarafındaki çalılıkların üzerine düşen bir çift akbabanın gölgesini fark edince sıyrıldı. Aslında yaşayan hiçbir canlıya zarar vermeyen, sadece ölü hayvanları yiyerek beslenen akbabalardan savunmasız yaratıklara acımasızca saldıran bir yırtıcıymış gibi bahsedilmesinin bu derece yaygın olması ne kadar da enteresan diye düşündü. Bu da yaygın düşünce şeklinin aslında gerçeklerle pek de alakası olmadığının bir başka örneğiydi."




13. "“Etrafında neler olup bittiğine dair fikrinin olmaması her şeyin yanlış gittiğine emin olmaktan katbekat iyidir.”"




14. "“…Ve başarısızlık bizim için asla bir seçenek olamaz.”"




15. "Bir insanın en doğru şeyi yapacağı yegane an şu andır."





Fırtınada Yanacaksın Kitap İncelemeleri


New York'un sessiz sakin kasabasında emekliliğinden sonra yeni bir yaşama başlayan Dave Gurney ve eşi Madeleine'ni  bu defa nasıl bir macera bekliyor derseniz :-)

Çiftlik yaşamına çok çabuk adapte olan Madeleine hayatından memnun iken Gurney için aynı şeyi söylemek elbette zor.
Ünlü cinayet masası dedektifimiz belki de eski günlerini özlüyordur. Serinin sondan bir önceki kitabı Fırtınada Yanacaksın, şaşırtıcı, karmaşık denebilecek kadar yoğun olay örgüsü ve ilgi çekici konusu ile akıllıca düşünülmüş, tasarlanmış kurgusu ile nefesinizi kesecek bir katil avına çıkaracak sizi.
Çok farçalı bir puzzle 'ı birleştirmeye çalışır gibi her bir satırını dikkatle okumanızı öneririm.
White River' da  bir  polis memurunun keskin nişancı tarafından öldürülmesinin ardından Bölge savcısı, Gurney'den bu olayda danışmanlık yaparak kendisine çalışması için yardım ister. Ölen polisin telefonuna gelmiş olan mesaj  oldukça ilgisini çeker dedektifin. Ve daha ne olduğunu anlayamadan peşi sıra işlenen cinayetlerin ortasında bulur kendisini.
Üstelik yapılan resmi açıklamalar da rahatsız eder onu ve ters düşer soruşturmayı yürüten ekip ile.
Eski dost Jack Hardwick ise daima yardıma hazırdır ve bu iki zeki, cesur adam bu olayları çözmekte kararlıdır.
Polisiye severlerin kesinlikle seveceği bir seri.





’un

ile başlayan dedektif Dave Gurney serisinin 6. kitabı

ilk 5 kitaba göre bence kurgusu en sağlam olanı.
Son sayfalarına kadar tam anlamıyla Gurney’in de sizin de olayı çözemediğiniz çok bilinmeyenli bir denklem adeta.
Polisiyede en sevdiğim ve görmeyi beklediğim şey, arka planda bilgi veriyor olması. Bunu en iyi yapan kuşkusuz

Bir polisiye okuduğunuzu düşünürken, tarihin, sanatın, mimarinin, arkeolojinin içinde bulursunuz kendinizi. Bu kitapta da olay örgüsünün arka planında geçmişten günümüze ırkçılık konusunda bilgi aktarılıyor.
Serinin 6. kitabını bu yönüyle de beğendim.
Ayrıca sanırım seri romanlardaki karekterlere farkında olmadan bir bağlılık geliştiriyoruz. :) Dave Gurney, uzun zaman ara verince özlediğimi hissettiğim, karakterini, duruşunu kendime yakın bulduğum, Başkomiser Nevzat’tan sonra okumayı en sevdiğim polisiye karakteri. Olayları çözerkenki sakinliği, sağduyusu, tarzı, eşi Madeleine ile kırsaldaki yaşamları ve aynı Nevzat gibi ailelerinde yaşadıkları kayıplar da benim için onları ete kemiğe büründüren özellikler.
Son bir dip not olarak; her ne kadar serinin her kitabında birbirinden bağımsız kurgular olsa da, Gurney’in hayatında olan bitenlerin kronolojisine hakim olabilmek için ben sıralı okunmasını tavsiye ederim.
Tüm polisiye severlere keyifli okumalar dilerim. :)




Tatil kitabım... Tatil bitti, kitap da bitti.

John Verdon'un (şimdilik) 6 kitaplık serisinde sadece Kurt Gölü'nü okumadım (serinin en zayıf halkası olarak da genelde onu göstermişler). Yine de obsesyonumu tetiklediği için en kısa sürede okurum sanırım.

David Gurney çok gerçekçi bir karakter. Süper güçleri, aykırı halleri, havalı bir tarzı yok. Gayet normal bir adam. Hatta 'süper polis' olarak adlandırılmaktan rahatsız. Bence karakterin en güzel yanı da bu. Karısından zılgıt yiyip tavukları yemleyen bir adamdan bahsediyoruz sonuçta. Bu özelliği bence onu Tess Gerritsen ve Grange kitaplarındaki karakterlerden ayıran en önemli (güzel) özellik. Grange'yi bir türlü sevemedim zaten...

Ama benim favori karakterin yine ve her zaman Hardwick... Dümdüz bir adam söz konusu çünkü. O kadar gerçek ki ete kemiğe bürünmüş halini çok rahat gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Kitaba başlarken Gurney - Hardwick ikilisinin Peter Pan Ölmeli'nin sonunda beni nasıl gülme krizine soktuğunu düşünmüştüm. Bu kitabın sonunda da yerlere yattım gülmekten sağolsun Verdon.

Ben çok başka bir son düşünmüştüm ama son sayfaya kadar katili açık etmemesi hoştu. Beni asıl Gurney'in bahçesindeki kazı ile ortaya çıkan hikaye çok meraklandırdı. Koloni dönemi Amerika'sıyla ilgili okuma yapabilirim.

"Yaygın olarak öğretilen tarihi olaylarla ilgili en büyük yanılgı, birbiri ardına gelişen olayları geniş ölçekte değerlendirerek çağı anladığımızı sanmaktır."

Son olarak konu Verdon olunca adetten olan kapanışı yapalım; Hala nasıl filmi çekilmedi bu serinin, hayret?!

... Ve Gurney'in en iyi tespiti;
"Soruyu yanlış sorarsan doğru yanıta asla ulaşamazsın."




Merhaba sevgili okur,
Bu kitap Dave Gurney serisinin altıncı kitabı serinin diğer kitapları gibi baş kahramanımız Gurney'in kesin zekası ve dikkatiyle koca polis teşkilatının çözemediği olayı aydınlatmasını anlatıyor. Yazarın dili çok sürükleyici ve okurken bazı durumlarda kendinizi gülmekten alamıyorsunuz. Şiddetle bu seriyi okumanızı tavsiye ediyorum. Okudukça şaşkın içinde kalacak, bu kadarı da olmaz diyeceksiniz. Benden söylemesi :)

Kitabın türünün polisiye olması bu seriye karşı bazı okuyucuların önyargılı olmasına sebep oluyor. Ama böyle düşünmeyin baş karekterimiz Gurney'in yaptığı eldeki delilere çözüme ulaşmayı, gerçek hayata uygulayın tıpkı benim yaptığım gibi. Bu nasıl olacak diyenleri duyar gibiyim :) Şöyle hayatınızdaki insanlarla konuşurken konuşmalarına, size değil başka insanlara olan davranışlarına dikkat edin. Bu dikkat karşınızdaki insanı daha iyi tanımanıza yarayacaktır. Bunu sadece insanlar için söylemiyorum, mesela bir kitap okuyorsunuz okurken sadece sonuca odaklanmak yerine olaylara da dikkat ederseniz zaten sonucu tahmin etmiş olursunuz. Çünkü yazarlar genellikle  okuyucuya kitabın içinde kitabın sonu ile ilgili ipucunu verirler. Bu seri içinse şunu söylüyorum eğer ayrıntılara dikkat ederseniz Gurney'den önce katili bulursunuz. Şimdiden iyi okumalar dilerim...




White River’da Irkçılık gösterisiyle başlıyor kitap. Emekli Dedektifimiz Gurney ise bu olaylar olurken kendi halinde bahçesinde kazı işleri ile uğraşmakta ve bulduğu arkeolojik kalıntıları araştırmaktadır. Ancak gösteriler sırasında bir polis keskin bir nişancı tarafından öldürülmüştür ve bu olayın arkasında siyahilerin olduğu düşünülmektedir. Bunun üzerine  Savcı Sheridan Kline, öldürülen polisten ve işlerin ne kadar karışık olduğundan bahsedip, Dave Gurney'den yardım ister ve dedektifimiz olaylara dahil olur.

Gurney araştırmaya başlar fakat işler gerçekten de çok karışıktır. Olaylar yeterince karışıkken iki cinayet daha işlenir. Öldürülen polisin telefonuna gelen mesaj ve işlenen yeni cinayetlerde eklenince olaylar tümüyle sarpa sarar. Her bulunan ipucu ise kafaları daha da karıştırmaktadır.

Kimsenin birbirine güvenmediği bir ekip, öldürülen iki polis ve ayak tabanlarına DGS harfleri dağlanmış iki ceset. Çok çabuk bulunan deliler. Gurney bu olayları araştırırken merakla katili bulma çabasına giriyor ve herkesten her şeyden kuşkulanmaya başlıyorsunuz. 

Emniyet güçlerinin, devlet yetkililerinin kendi imajlarını zedelememek adına yaptıklarını ve ırkçılığı yazar kitapta çok güzel işlemiş.

Heyecan ve merak duygusunu yüksek, son sayfalara kadar tahminlerinizin sürekli değiştiği, mükemmel kurgusu ve harika finaliyle güzel bir kitaptı.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: