Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca Kitap Bilgileri
Yazar: Yaşar Kemal
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 7 dk.
Sayfa Sayısı: 216
Basım Tarihi: Mart 2025
İlk Yayın Tarihi: 1977
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750806735
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca Kitap Tanıtımı
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca’da bir halk masalından yola çıkılarak güç ve haklılık arasındaki ilişki ele alınır. Filler Sultanı gücüne güvenerek karıncalara savaş açar. Haklı ya da haksız olmak onun için önemli değildir. Gücünü kendinden milyonlarca kez küçük karıncalar üzerinde denemektir niyeti. Ancak karıncalar birleşir ve haksızlığa boyun eğmeden filler sultanlığını devirirler.
“Eğer insan soyunun bu en zaliminin simgesini, benzerini hayvanlar arasında arayacak olsaydım, belki timsahları bulurdum, boa yılanlarını bulurdum. Yok yok, sanmıyorum ki yeryüzünde bu zalimleri simgeleyecek korkunçlukta bir hayvan türü bulabilelim…”
Yaşar Kemal
“Korkusuz bir toplum eleştiricisidir Yaşar Kemal. Ve eşsiz bir şair. Onu okuyan herkes büyüleyici, güçlü anlatım yeteneğine hayran kalır.”
Dagens Nyheter, (İsveç)
“Yaşar Kemal’in özgün, becerikli ya da bilge bir anlatıcıdan çok daha başka bir şey olduğunu kabul etmek gerekir bir kez daha. Kişileriyle anlattıkları arasında hiç mesafe olmaması, belki de yazarlığının sözlü halk edebiyatıyla ilişkili olarak doğmasından kaynaklanır.”
Journal de Centre, (Fransa)
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca Kitaptan Alıntılar
1. "Yüreği alıp sattı insanoğlu, yürek, yüreklikten çıktı. Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattı insanoğlu, insanoğlu insanlıktan çıktı..."
2. "- Böylesi yaşam yaşamaya değer mi?
+Değer, yaşamak her şeye değer."
3. "Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği,barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattı insanoğlu..."
4. "... hiçbir hayvan hiçbir hayvana, hiçbir yaratık insanların birbirlerine yaptıklarını yapamazlar."
5. "Dünyanın bu delirmiş çağı da, bu alçalmış, bu obur, bu bencil çağı da geçecek ama ne zaman geçecek?"
6. "Düşmanın karıncaysa da hor bakma."
7. "Hangi günü gördük sabah olmamış."
8. "Kitaba, düşünmeye düşman edeceksiniz onları."
9. "Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır."
10. "O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara, düşünecek bir anlık bile zamanları olmayacak. Bu karıncalara hiçbir zaman başlarını bile kaşıyacak bir süre tanımayacağız. Hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak. İnsanfiller, insankarıncalara hep bunu yaparlar."
11. "Allah bizi, dünyamızı insanların şerrinden esirgesin."
12. "Bu kadar acı çektikten, ölümlerden ölüm beğendikten sonra yaşamışız ki neye yarar."
13. "... insanoğlu bezirgan olduktan sonra her şeyi alıp sattıktan sonra, insan olmaktan da çıktı. Yüreği alıp sattı insanoğlu, yürek, yüreklikten çıktı."
14. "Düşmanın karıncaysa da hor bakma,"
15. "Biz çalışıp yoksul olacağız, onlar yan gelip yatacak, zengin olacaklar."
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca Kitap İncelemeleri
Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca~
Ben şimdi size adaletten bahsedeceğim. Adalet, Allah’ın yarattığı her varlık için geçerli kurallar bütünüdür. Uygulanış biçimi her varlık için farklı yorumlara sahiptir. Biz insanlar açısından ele alırsak kimi var olan bu düzenin fevkalade olduğunu söylerken kimi adaleti mumla aradığını söylüyor. Konu yine benim düşüncelerime geldi. Adalet konusunu birkaç yıl önce yorumlayacak olsaydım, inanın sayfalarca süren bir analiz olurdu. Son yıllarda dillerin susuşu yüreklerin hiç bitmeyen acısı diyebilirim. Görünmez bir kelime adalet dedikleri. Dillerde sadece adını andıran varlığından hep şüphe duyulan ama herkesin var olması için boşa çaba gösterdiği bir kelime işte.
Çok sevdiğim yazar Yaşar Kemal bu konuyu hayvanlar üzerinden bizlere yansıtmış. Kendi tarzının çok dışında yazdığı bu kitabı karıncalar ve onlara hükmeden filler üzerinden anlatılmakta. Beden güçleri sayesinde karıncaları tehdit ve zorbalıkla yurtlarından etmeye çalışan filler, dünyaya hakim olma peşinde. Roman, filler Sultanının büyük istekleri ve bunu gerçekleştirmek için çabalayan, devamlı çalışan karıncaların mücadelelerini ele almaktadır. En sonunda karıncaların yolu sultanın ters düştüğü topal karınca ile kesişir. İşte bu kesitten sonra işler değişir. Hayatın kaçınılmaz bir gerçeği vardır, ki bu gerçek her şeyin bir sonu olduğudur. Ve bu son bazen yolunda gittiğini düşündüğünüz çok şeyi tersine çevirebilir.
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Sevgili Yaşar Kemal’in eşşiz ve akıcı anlatımı ile bütünleşmiş ütopik harika bir roman. Eğer hala okumadıysanız, geç kalmayın derim.
Çocuklar için yazılmış masal kitabıdır ama masallar uyutmak için, bu kitap uyandırmak içindir.
Geçmişten günümüze sömüren yöneticiyi ve sömürülen, baş eğmek zorunda kalan halkı, harika bir alegorik anlatımla ele alan, yüzyıllardır var olan ırk savaşlarını kendilerine rant sağlamak için kullanan "dünya liderlerini" filler ve karıncalar üzerinden yeren muhteşem distopik bir kitaptır.
, modern çağda köleleştirilmek istenen toplumların,köleleştirme yöntemlerini ustaca anlatır:
Önce savaşırlar, sonra barışçıl olduklarına inandırırlar.
Tutsak edip özgürlüklerini onlara bağışladıklarını düşündürürler.
Suni taraflar oluşturup bütün olmalarını engellerler.
Kimliklerinden sıyırıp benliklerini unutttururlar.
İçten parçalayıp birbirlerinden nefret etmelerini sağlarlar.
Dillerini unutturup asimile ederler.
Düşünmelerini ellerinden almak için bir takım oyuncaklar icat ederler.
Eğitim kurumlarıyla ,basın yayın organlarıyla, kendi lehlerine propaganda yapan borozanlarıyla -dini kurumlar- bir toplumu aslında hiç var olmamış gibi hissettirip yok ederler.
Toplum o kadar köleliğe alışır ki, bunu meziyet sanar ; armağan olarak sunulan şeylerin kendi emekleri olduğunu unutup şükrederler.
Kitap; asimilasyon, emperyalizm, işci sınıfı oluşumu, modern kölelik,sorgulamaya bile cesaret edemeyen halk gibi daha bir çok buna benzer konuya değiniyor.
Ve en önemlisi : "Yeryüzünün bütün karıncaları birleşince" filleri yenebileceklerini düşünmemizi sağlıyor.
Bu muazzam kitabı okumamı sağlayan kişiye buradan teşekkür etmeyi borç bilirim.
Bu kitabı okumaya geçen yıl kitap fuarına gittiğimde karar vermiştim. Kitaplara bakınırken görevlilerden biri, mutlaka okumam gerektiğini ve çok güzel bir kitap olduğunu söylemişti. Edebiyatımıza değerli eserler kazandıran Yaşar Kemal'in bu kitabıyla ilk orada tanıştım fakat okumak ancak nasip olabildi.
Her kitabın bir ayna olma özelliği vardır. İnsanların kendilerinden bir parçayı fark etmesini ya da farklı düşünceleri görmesini sağlar. Bu eserde ise insanla birlikte toplumu da görüyoruz. Düzen, güç, akıl, birlik... Hepsinin buluştuğu bir eser. Kitabın dili ve akıcılığı ise söylenebilecek övgüleri sonuna kadar hak ediyor diyebilirim.
Kitapta filler ve karıncalar üzerinden özgürlük mücadelesi anlatılmış. Ama ben okurken gözümde adeta insanlar canlandı. Açıkçası insanları ya da toplumu farklı bir açıdan ele almış ve belki bu özelliğiyle insanların bazı şeyleri daha kolay görmesini sağlayabilir. Özellikle hataların farkına varılması konusunda rehber olabilir. Bunun dışında "Birlikten kuvvet doğar." sözünü çok güzel yaşatıyor kitap. Sonunda da dediği gibi "Yeryüzünün bütün karıncaları birleşince..."
Elimde olan kitabın kimi sayfasında çizim şeklinde resimler, kimi sayfasında ise bir sayfayı kaplayan renkli resimler vardı. Bu resimlerin olayları daha bir canlı tuttuğunu ve kitaba odaklanmayı artırdığını düşünüyorum. Nitekim Yaşar Kemal ve güzel bir eser...
Merhabalar.
Bana bu şahane kitabı hediye eden @atl_enes132 dostuma teşekkür ederim.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca Türk edebiyatı için çok önemli ve farklı bir konu mu var. Yaşar Usta bu kitabı çocuklar için yazdığını söylüyor ama bence sadece bu kadar değil, bu roman büyükler için de çok şey barındırıyor içinde bir kere distopik bir eser olduğu çok bariz. Çok sert bir toplum ve iktidar eleştirisi olduğunu da görüyoruz kitapta. Yani sizce bu kadar eleştiri sadece çocuklar için yazılmadığını ortaya koyuyor.
Yaşar Usta iktidarı filler ile simgeleşmiş. Iktidarın şatafatını, doymak bilmeyen yapısını ve sürekli güçlü kalması gerektiğini temsil etmesi için mantıklı bir imge bence. Ezilen, sömürülen ve asimile edilen halk ise karıncalar ile simgeleşmiş ama devrimci, başkaldıran, birlik olan halkı da karıncalar olarak imgelemiş Usta her iki imge de çok şey anlatıyor bizlere. Kitapta hem emperyalizm hem de asimile olmayı iliklerimize kadar hissediyoruz. İkisi de insanlık tarihinin ne kadar çirkin olduğunu kanıtlamaya yeter de artar bile. Gerçekten merak ediyorum filler sultanının karıncaları sunduğu vaat gibi biz de bir gün fil olabilecek miyiz ?!!
Peki ya bizim devrimci karıncanın sakalını neden kırmızı ?..
Kitabın içi birbirinden güzel resimlerle dolu bunları resmeden Ömer Balcıoğlu'na teşekkür ederim. Zaten Yaşar Usta'nın dilinden bahsetmeye gerek yok herhalde...
Ve ben Üstat gibi bitiriyorum yazımı:
"Yeryüzünün bütün karıncaları birleşince..."
Yaşar Kemal'in bu kitabı alegorik bir eser. Filler insanların hükmetme arzusunu ve bu arzunun onları bir kibir yığınına çevirdiğini; karıncalar ise hükmedilen insanlarda görülen korkaklığı, hakkını savunmaktan aciz olma halini temsil ediyor. Zamanla karıncalar fillere karşı koymak adına cesaret bulup birlik olabiliyor. Peki ya biz insanoğulları bizleri hükmetmeye çalışan ve aslında günbegün özümüzü kaybetmemize neden olan insanlara karşı koyabilmek için çabalıyor muyuz?
Kitap ayrıca oldukça politik. Hayvanlar üzerinden bazı insanların politika adı altında diğer insanları nasıl sömürdüğünü, onları nasıl da kendi çıkarları uğruna kullandıklarını şu sözlerle anlatıyor: "Biz çalışıp yoksul olacağız, onlar yan gelip yatacak , zengin olacaklar."
Kitapta ara sıra hayvanlar, insanlardan da bahsediyorlar. Onları anlatırken kullandıkları ifadeler çok çarpıcı. Onları işe yaramaz, her şeyi yok eden varlıklar olarak tanıtıyorlar. "Tanrı kimseyi insanın düştüğü yere düşürmesin, insanoğlu bezirgan olduktan sonra her şeyi alıp sattıktan sonra, insan olmaktan da çıktı. Yüreği alıp sattı insanoğlu, yürek, yüreklikten çıktı. Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattı insanoğlu..."
Nitekim kitabın son sayfalarına gelirken söylenen şu sözler bugünlerde üzerine çokça kafa yorduğumuz soruları tekrarlatıyor bizlere. "Dünyanın bu delirmiş çağı da, bu alçalmış, bu obur, bu bencil çağı da geçecek ama, ne zaman geçecek?"
İyi okumalar dilerim.