Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Filibeli Ahmed Hilmi Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Filibeli Ahmed Hilmi En Beğenilen Sözleri



1. ""Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir...""


- A’mak-ı Hayal



2. "Küllü men aleyhâ fânin.!

-Rahman Suresi"


- A’mâk-ı Hayal



3. "Akıl ve idrak şöyle dursun, her türlü histen bile uzak gibiydim."


- A’mâk-ı Hayal



4. ""Hayatın zevki ölüm sayesindedir. Eğer ölüm olmazsa, hayatın hiçbir kıymeti olmazdı.""


- A’mak-ı Hayal



5. "Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir"


- Amak-ı Hayal



6. "Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır."


- A’mâk-ı Hayal



7. ""Ben insanlardan o kadar çok ihanet gördüm ki onlara fenalık etmemek şartıyla ömrümü huzur veren şekilde geçirmeyi daha uygun buldum.""


- A’mak-ı Hayal



8. ""Bir kısmı ise Ramazan kandillerini görünce Müslüman olduğunu hatırlayan Müslümanlardandı.""


- A’mak-ı Hayal



9. "“Sakın âlem büyük bir tımarhane olmasın?”"


- A’mak-ı Hayal



10. "Sakın âlem büyük bir tımarhane olmasın?"


- A'mak-ı Hayal



11. ""Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır.""


- A’mak-ı Hayal



12. "“İnsanın tek marifeti, bir şey bilmediğini itiraf ve kabul etmesidir.”"


- A’mak-ı Hayal



13. "“Bu hayatta yok vefâ
Her günü derd ü cefa.”"


- A’mak-ı Hayal



14. "“İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı.”

(Hz.Ali)"


- A’mak-ı Hayal



15. "“Kalbimin inkâr ettiğini aklım tasdik ediyor, aklımın reddettiği kalbim kabul ediyordu.”"


- A’mak-ı Hayal



16. ""Mükemmel konaklarda rahat ve saadet içinde oturup da sefil çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak bu sayede mevki tutmak sefillerle iğrenç bir alaydır.""


- A’mak-ı Hayal



17. "“İnsanların yüz binlerce senedir lügat icadıyla meşgul oluşuna rağmen hâlâ gerektiği kadar kelime bulunmayışı tuhaf değil mi?”"


- A’mak-ı Hayal



18. "Hayatın zevki ölüm sayesindedir. Eğer ölüm olmazsa, hayatın hiçbir kıymeti olmazdı."


- A’mâk-ı Hayal



19. "Sen bu evrenin insanı değilsin."


- A'mak-ı Hayal



20. "“Saadet, karanlıkta kalmamaktadır.”"


- A’mak-ı Hayal



21. "Evet, sevmiş, fakat ümitsiz, sessiz sedasız sevmiş."


- A’mâk-ı Hayal



22. "Galiba insanlardan kaçan biri
olmuştum."


- A'mak-ı Hayal



23. "“Saadet; mâziyi unutmak, hâli hoş görmek, istikbali düşünmemekle mümkündür.”"


- A’mak-ı Hayal



24. "“…bir şey pahalı alınmazsa kıymeti anlaşılmaz.”"


- A’mak-ı Hayal



25. "“”Muhakkak biz insanı ahsen-i takvimde yarattık.”

(Tin Suresi, 95/4)"


- A’mak-ı Hayal



26. "Öpmek için dudak değil, candan gelen ah gerek"


- A’mâk-ı Hayal



27. "Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir.."


- Amak-ı Hayal



28. "“Saadet; çalışmak, kazanmak ve kazancını başkalarıyla paylaşmaktadır.”"


- A’mak-ı Hayal



29. "“Dünya dediğimiz bu geçici yuvayı, derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Saf bir imanın pek güzel cevap verdiği bu suale akıl ve bilim cevap veremiyordu.”"


- A’mak-ı Hayal



30. "Gören bizi sanır deli
Usludan yeğdir delimiz."


- A’mâk-ı Hayal



31. "Vücudu buz gibi soğuk, kalbi
hareketsizdi."


- A'mak-ı Hayal



32. "kendimizi tatlı tatlı kandırarak hayata bir anlam katıyoruz."


- A'mak-ı Hayal



33. "“Ben insanlardan o kadar çok ihanet gördüm ki onlara fenalık etmemek şartıyla şu gönül rahatlığıyla ömrümü tamamlamayı daha uygun buldum.”"


- A’mak-ı Hayal



34. "“Şüphe yok. Bu âlemin bütün zevki, yok oluşun ümidiyle ayakta durmaktadır!”"


- A’mak-ı Hayal



35. "Bu geçici hayatta ne buldun ki onun ebedisini arıyorsun?"


- Amak-ı Hayal



36. "Ruhu diriler bilemez, ölmeye razı mısın?"


- A’mâk-ı Hayal



37. "İnsanoğlu o kadar aciz, zayıf ve muhtaçtır ki hayatını rica ile devam ettirir"


- Amak-ı Hayal



38. "Ben hep'im yahut hiç'im.
Ben hiç'im yahut hep."


- Amak-ı Hayal



39. "Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Zevk ve kibirlerinin ihtiyacı olan sanayiye ait olanları diyelim ki bir şeydir. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akıl denklemiyle hakkı itiraf mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?"


- A’mâk-ı Hayal



40. "Bu geçici hayatta neler buldun ki onun ebedisini arıyorsun?"


- A’mâk-ı Hayal



41. "Neşeniz, maskelenmemiş kaderinizdir."


- A'mak-ı Hayal



42. "Bu hayatta yok vefa
Her günü dert ve cefa
Ey sefa arzulayan,
Ömrünü etme heba…"


- A’mâk-ı Hayal



43. "~

“Kasvet, neşeden daha bulaşıcıdır.”

~"


- A’mâk-ı Hayal



44. "Olmak için ilk önce olmamak gerekir."


- A'mak-ı Hayal



45. "Akıl ve idrak şöyle dursun, her türlü histen bile uzak gibiydim."


- A’mâk-ı Hayal



46. "Şairane, fakat yalan dolu, sözlere uyup da ömrünüzü boşuna geçirmeyiniz."


- Amak-ı Hayal



47. ""Evet sevmiş, fakat ümitsiz, sessiz sedasız sevmiş""


- A'mak-ı Hayal



48. "Özellikle sıkıntı, neşeden fazla bulaşıcıdır."


- A'mak-ı Hayal



49. "İnsanlar yaratılış ve terbiye bakımından delidir. Tesadüfen akıllı oldukları anlar pek kısadır."


- A’mâk-ı Hayal



50. "İnsanın yegâne marifeti bir şey bilmediğini itiraf ve tasdikidir."


- A’mâk-ı Hayal



51. "Gel bu uğursuz aşktan vazgeç."


- A'mak-ı Hayal



52. "Ne arıyorsun? Sonsuz hayatı mı?
Vah zavallı! Bu geçici hayatla ne buldun ki
onun sonsuzunu arıyorsun?"


- A'mak-ı Hayal



53. "Öyle insanlar vardır ki yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, her şeyi bildiğini iddia eder."


- A'mak-ı Hayal



54. "Azizim, insanlar mantığı ne dediklerini ayırt etmek için değil, her dediklerini mantığa uydurmak için icat etmişlerdir"


- Amak-ı Hayal



55. "İlim bir noktadır, bunu cahiller çoğalttı."


- A’mâk-ı Hayal



56. ""Ruhumda tuhaf bir acı ve keder hissediyordum""


- A'mak-ı Hayal



57. "Yalnız sensin, sen!"


- A'mak-ı Hayal



58. "Kim bilir şimdiye kadar kaç
hayvan yükü kitap okudun. Ne anladın? Hiç,
değil mi?"


- A'mak-ı Hayal



59. "…

“İnsanlardan o kadar çok ihanet gördüm ki…”

…"


- A’mâk-ı Hayal



60. "Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir."


- A'mak-ı Hayal



61. "Bu alemde daim ve sabit bir şey yoktu ki, benim saadetim de devam etsin."


- A’mâk-ı Hayal



62. "Nereden geldik ? Nereye gidiyoruz?"


- A’mâk-ı Hayal



63. "Yorucu varsayımları bırakalım da biraz kendimizden geçelim, olmaz mı?"


- Amak-ı Hayal



64. "Nedense insan, yaratılış itibariyle tuhaf bir varlıktır. İstediği birçok şeyi elde eder fakat onlari elde ettikçe hırsı artar."


- A'mak-ı Hayal



65. ""Nedense insan yaradılışça tuhaftır; bir çok şeye sahip olur, oldukça hırsı artar""


- A'mak-ı Hayal



66. ""Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın?""


- A'mak-ı Hayal



67. "Tanrım! Bir unutuş ânını lütfet
Bir hiçlik ânı, adsız sansız bir an."


- A’mâk-ı Hayal



68. "Zira delileri incelemek, belki de akıllı olduklarını iddia eden kimselerin yaptığı en akıllıca iştir."


- A'mak-ı Hayal



69. "…

“Zavallı beynimin içi sürekli bir savaş meydanıydı.”

…"


- A’mâk-ı Hayal



70. "~

“Sen viranede gömülü bir hazinesin.
Bense hikmete susamış bir avareyim.”

~"


- A’mâk-ı Hayal



71. ""Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir""


- A'mak-ı Hayal



72. "Ruhumda tuhaf bir acı ve keder hissediyordum."


- A'mak-ı Hayal



73. "''Mutluluk; geçmişi unutmak; bulunulan durumu hoş görmek, geleceği düşünmemekle mümkündür.''"


- Amak-ı Hayal



74. "Hayallerimi düşünerek vakit geçiriyordum."


- A’mâk-ı Hayal



75. ""İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı""


- A'mak-ı Hayal



76. "“Alem bir deniz, sen bir gemi; aklın yelkeni, fikrin dümeni; kurtar kendini, ha göreyim seni!”"


- A’mâk-ı Hayal



77. "Bilemem, fakat “Aynı nakışlar, aynı ruhlar, aynı haller; hep aynı şey!”"


- A'mak-ı Hayal



78. "Galiba insandan kaçan bir kimse olmuştum."


- A'mak-ı Hayal



79. "Dünyada yalnız iki istek, iki gaye vardır. Arta kalanı yalandır. Bunun birisi kibir, diğeri şehvettir. Bu iki arzuya insanı sevk eden benliktir."


- Amak-ı Hayal



80. "Filozof Taine: Insanlar yaratılış ve terbiye bakımından delidir. Tesadüfen akıllı bulundukları anlar pek kısadır."


- A’mâk-ı Hayal



81. ""İnsanın tek marifeti, bir şey bilmediğini itiraf ve kabul etmesidir""


- A'mak-ı Hayal



82. ""Hayatın zevki ölüm sayesindedir. Eğer ölüm olmazsa, hayatın hiç bir kıymeti olmazdı""


- A'mak-ı Hayal



83. "Bu hayatta yok vefa
Her günü derd ü cefa
Ey müştâk-ı safa
Ömrünü etme heba

* Dert ve cefa
* Ey sefa arzulayan"


- A’mâk-ı Hayal



84. "El-ilmu nuktadun ve ekserehe'l-câhilún: ilim bir noktadır, bunu cahiller çoğalttı."


- A’mâk-ı Hayal



85. "Ölmek için önce olmak gerekir."


- Amak-ı Hayal



86. ""Ah şeyhim...Meczup efendi...Evliya bey...Zavallı Nefise'm! Zavallı kızım on beş yaşında çıldırdı. Haberim bile yoktu...Ah nereden bilirdim, meğer zavallı kızımın başına sevda gelmiş.""


- Amak-ı Hayal



87. "~

Halkımız içinde bir zümre vardır ki yalnız “bilmediğini bilmez”, bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır.

~"


- A’mâk-ı Hayal



88. ""Bir kısmı ise Ramazan kandillerini görünce müslüman olduğunu hatırlayan müslümanlardı""


- A'mak-ı Hayal



89. "“Üzüntü, sevinçten daha bulaşıcıdır..”"


- A’mak-ı Hayal



90. "Ne arıyorsun? Ebedi hayatı mı? Lakin a zavallı, bu geçici hayatta neler buldun ki onun ebedisini arıyorsun?"


- A’mâk-ı Hayal



91. "Var’la Yok eşit olur mu? Mesela ben şimdi Var’ım. Yarın yok olacağım. Benim varlığım ve yokluğum arasında, bu iki durum arasında fark yok mu?"


- A'mak-ı Hayal



92. "Bir an hiç oldum..."


- A'mak-ı Hayal



93. "Felek, .. kime muradınca yâr oldu?"


- A’mâk-ı Hayal



94. "Hiç olmazsa bu kadar sefalete niye katlandığımı, neden intihar etmediğimi anlasam..."


- A’mâk-ı Hayal



95. "Çok fazla derinlere daldığımı farkeden bir arkadaş:
-Yine neyin var? dedi.
-Hiç, dedim.

Bu "hiç" yalnızca o andaki halimi açıklamak için söylenmişti. Ağzımdan çıkan bu "hiç" kelimesi aslında kainatı tarif ediyordu."


- Âmâk-ı Hayal



96. "Küllü men aleyhâ fânin
Rahman süresinde geçen bir aye. Anlamı: yeryüzünde bulunan her canlı yok olacaktır."


- A’mâk-ı Hayal



97. "''Her şeyden vergi alınan bu zamanda hala hava üzerinde vergi konulmamış olmasına ne dersin? Bundan daha garip bir şey olur mu?''"


- Amak-ı Hayal



98. ""Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir...""


- A'mak'ı Hayal



99. "İnkârın varlığı ikrarın gölgesidir."


- A'mak-ı Hayal



100. "Vesia kursiyyuhu... ve huve'l-aliyyu'l-azîm

***
Bakara Suresi'nde geçen ayet. Anlamı: Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O yücedir, büyüktür."


- A’mâk-ı Hayal



101. "Insan iki kere ölmez ki!.."


- A'mak-ı Hayal



102. ""Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez" bundan başka her şeyi bilmek iddasındadır""


- A'mak-ı Hayal



103. ""İnsanı mest eden güzel bi koku etrafa yayılmakta, gül ağaçlarını muhabbet yuvası edinmiş bülbüllerin nağmeleri insanın kalbini titretmekteydi""


- A'mak-ı Hayal



104. "Zavallı beynimin içi sürekli bir savaş meydanıydı."


- A’mâk-ı Hayal



105. "Tanrım! Bir unutuş ânını lütfet
Bir hiçlik ânı, adsız sansız bir an."


- A’mâk-ı Hayal



106. "Sakın dünya büyük bir tımarhane olmasın!"


- A'mak-ı Hayal



107. "Bak, iki göz bir görüyor!"


- A'mak-ı Hayal



108. ""Mükemmel konaklarda rahat ve saadet içinde oturup da, sefil çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak, bu sayede mevki tutmak sefillerle iğrenç bi alaydır""


- A'mak-ı Hayal



109. ""Delilerin cinnetini incelemek, ihtimâl ki akıllılık davasında olanların yaptığı işler içinde en akla uygun kısımdır.""


- Amak-ı Hayal



110. "Acaba mutluluk nedir? İşte bunu bilen yok..."


- A’mak-ı Hayal



111. "Zavallı beynimin içi sürekli bir
savaş meydanıydı."


- A’mâk-ı Hayal



112. ""Hepsi secde etti!" dedim.
"Evet," dedi Aynalı, "Ancak nefsindeki gurur sıfatı, yani şeytan hariç!""


- Amak-ı Hayal



113. ""Nereden geldik, nereye gidiyoruz?""


- A'mak-ı Hayal



114. "Yokluk kayıt altına alınmış olanda vardır."


- Amak-ı Hayal



115. "Emek ve mükafat; işte beşeriyetin edebilen halledemediği meselelerden biri de budur."


- A’mâk-ı Hayal



116. "Maddiyat emrimin mahkumu, maneviyat irademin düşkünüdür."


- A’mâk-ı Hayal



117. "“Üzüntü, sevinçten daha bulaşıcıdır..”"


- A’mâk-ı Hayal



118. "Azizim,insanlar mantığı ne dediklerini ayırt etmek için değil, her dediklerini mantığa uydurmak için icat etmişler."


- A’mâk-ı Hayal



119. "İnsan, işte şu devirde her şey oldukça anlaşılmışken, anlaşılmayan bir muamma. Nedense insan yaradılışça tuhaftır; birçok şeye sahip olur, oldukça hırsı artar."


- A’mâk-ı Hayal



120. "Âlemde meşhud olan bu devran,
Tekamül içindir,kemâle doğru.
Her nokta cevval,her zerre raksan,
Uçup giderler visâle doğru.
İnsan isen gel matlûbu anla,
Yorulma,gitme celâle doğru.
Ufk-i ezelde doğan bir güneş,
Gider mi acep zevâle doğru?"


- A’mak-ı Hayal



121. "Adına dünya dediğimiz bu durağı, derin bir üzüntüye kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?"


- Âmâk-ı Hayal



122. "Ya Rab! Ya Rab! Bu nedir? Bu idrak harikası genişlik ve büyüklük nedir? Dedim."


- A’mak-ı Hayal



123. "Saadet, hayatı olduğu gibi kabul, zorluklarına rıza, ıslahına gayrettir!"


- A’mâk-ı Hayal



124. "Ne arıyorsun? Ebedi hayatı mı? Lakin a zavallı, bu geçici hayatta neler buldun ki onun ebedisini arıyorsun ?"


- A’mâk-ı Hayal



125. ""Öpmek için dudak değil, candan gelen ah gerek""


- A'mak-ı Hayal



126. ""Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir.""


- A'mak-ı Hayal



127. "Bu hayatın vefası yok, her yeni günü dert ve eziyet..."


- Âmâk-ı Hayal



128. "Bu hayatta yok vefa,
Her günü derd ü cefa,
Ey müştak-ı safa,
Ömrünü etme heba,
Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!"


- A'mak-ı Hayal



129. ""Kim bilir şimdiye kadar kaç merkep yükü kitap okudun. Fakat bunlardan ne anladın? Hiç, değil mi?""


- Amak-ı Hayal



130. "Öyle ya, ölüm denilen şey iki defa olmaz ki !"


- A'mak-ı Hayal



131. "•••
Çünkü üzüntü, sevinçten daha bulaşıcıdır."


- A'mak-ı Hayal



132. "Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi?"


- A’mâk-ı Hayal



133. "Ben Allah'ın kudretiyle yaratılmış yaratıkların en güzeliyim."


- A’mak-ı Hayal



134. "“bu dünyada kalıcı ve değişmeyen bir şey yoktu ki benim mutluluğum sürsün.”"


- A’mak-ı Hayal



135. ""Alem bir deniz, sen bir gemi; aklın yelkeni, fikrin dümeni, kurtar kendini ha göreyim seni...""


- Amak-ı Hayal



136. "Yâd-ı mâzi bahşeder,
Hayf u âlâm u keder,
Olma meşgul-i kader,
Kimse kalmaz hep gider,
Dem bu demdir dem bu dem!
Dem bu demdir dem bu dem!

Sen gibi bir sâile,
Hayf değil mi gâile
Olma meşgul hâl ile
Derd-i istikbâl ile
Dem bu demdir dem bu dem!
Dem bu demdir dem bu dem!"


- Amak-ı Hayal



137. ""Âlem bir deniz, sen bir gemi; aklın yelkeni,
fikrin dümeni; kurtar kendini, ha göreyim
seni!"


- A’mâk-ı Hayal



138. "...özellikle sıkıntı, neşeden fazla bulaşıcıdır."


- Amak-ı Hayal



139. "Âlem yine o âlem, devran yine o devrandır"


- A'mak-ı Hayal



140. ""Âlem bir deniz, sen bir gemi; aklın yelkeni,
fikrin dümeni; kurtar kendini, ha göreyim
seni!"


- A’mâk-ı Hayal



141. "-Azizim! İnsanlar mantığı, kendi söyledikleri doğru görünsün diye icat etmişlerdir."


- A’mak-ı Hayal



142. "Saadet, hayatı olduğu gibi kabul, zorluklarına rıza, ıslahına gayrettir!"


- A’mâk-ı Hayal



143. "Ne arıyorsun? Ebedi hayatımı? Lakin az zavallı, bu geçici hayatta neler buldun ki onun ebedisini
arıyorsun?"


- A’mâk-ı Hayal



144. "Öyle insanlar vardır ki yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, herşeyi bildiğini iddia eder. Doktor değildir. Fakat doktorları küçük görür. Önüne gelene ilâç tavsiye eder. Yanlış evlilik
yapmış, içi-dışı çirkin bir kadın almıştır. Fakat herkese evlilikte dikkat edilecek hususları öğretir. Bir ton para harcayarak ahır gibi bir ev yaptırmıştır. Fakat Mimar Sinan'ı beğenmez."


- A’mak-ı Hayal



145. "“İlim bir noktadır. Fakat onu cahiller çoğaltmıştır"

Hz. Ali"


- A’mak-ı Hayal



146. "Bir kalpte şüphe olursa yollarda kalır."


- A'mak-ı Hayal



147. ""Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir...""


- A'mak-ı Hayal



148. "- Azizim, insanlar mantığı ne dediklerini ayırt etmek için değil, her dediklerini mantığa uydurmak için icat etmişler."


- Amak-ı Hayal



149. "Yaşlı deli, genç deliye şöyle diyordu:

-Bu âlemde olan herşey benim sıfatımdır. Ben olmasaydım, hiçbir şey olmazdı. Ben "hep"im ya da "hiç"im. Ben "hiç"im ya da "hep"im. Zaten "hiç" ve "hep" aynıdır, tek şeydir. Fakat cahil
insanlar aynı şeyi iki farklı isimle anıyorlar."


- A’mak-ı Hayal



150. "– Ya Rab! Hayatta nedir bu lezzet?
Hayata rapteden bu garip kuvvet!
Hayat ki bi-beka, pür-derd ü keder,
Yine emel O, nedir bu hikmet?
Bir an bırakmaz insanı rahat,
Bin türlü alam, derd--i mai’şet.
Çocukluğunda ağlar beşikte,
Feryatla geçer o vakt-i ismet!
Civanlığında bin türlü amal,
Şeyhuhetinde bin türlü mihnet.
Vakt-i ecelde mazi bir an,
Bir an için mi bunca sefalet?"


- Âmâk-ı Hayal



151. "“Zahit bize ta’n eyleme,
Hak ismi okur dilimiz.
Sakın, efsane söyleme,
Hazrete gider yolumuz."


- A'mak-ı Hayal



152. "Ben, insanlardan fazlaca kötülük görmüş birisiyim. Fakat onlara kötülük etmeyi hiç düşünmedim ve böyle yaşamayı yeğledim."


- A’mak-ı Hayal



153. "Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız"bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır."


- A’mâk-ı Hayal



154. "Küfür ile iman, inkâr ile ikrar, tasdik ile şüphe arasında bir durumdaydım. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla, aklımla inkâr ettiğimi kalbimle kabul ediyordum."


- A’mak-ı Hayal



155. ""Kin, kıskançlık, nifak, hiddet, düşmanlık, hırs ve haset gibi karanlığa özgü sıfatlardan kurtulun.""


- Amak-ı Hayal



156. ""İnsanın bilmesi gereken tek şey, birşey
bilmediğini bilmesidir.""


- A’mak-ı Hayal



157. "Aşk'ın önünde diz çöktü.

-Sen herkesin olduğu gibi benim de efendim ve velinimetimsin. Aczimi ilân ederek, işte secde ediyorum sana, dedi."


- A’mak-ı Hayal



158. "Bu fenâ mülküne ibretle nazar kıl, ey cân
Gafleti eyle hebâ, hâli, değildir meydân
Kanı Sultan Süleyman, kanı İskender han?
Sadhezâr ömrü sürûr ile geçirsen, bir ân
Ne güle bülbüle bâki, a gözüm bağ-ı cihan
Kime yâr oldu, murâdınca felek-i devr-i zaman?"


- A’mak-ı Hayal



159. "Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Zevk ve kibirlerinin ihtiyacı olan sanayiye ait olanları diyelim ki bir şeydir. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akıl denklemiyle hakkı itiraf mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?"


- A’mâk-ı Hayal



160. "Maddiyat emrimin mahkûmu, maneviyat irademin düşkünüdür."


- A'mak-ı Hayal



161. "Söylemeye gerek yok, dünya değişti."


- A’mâk-ı Hayal



162. "-Ey, Nur Perisi! Yalnız senin kulunum, dedi ve secdeye kapandı. Sonra:

-Ey Hürmüz! Ey Nur! Selâm olsun sana! Zira, karanlıkların değeri seninle bilindi, dedi.

Daha sonra Ehrimen'e:
-Ey Ehrimen! Ey karanlık! Selâm olsun sana. Zira, nurun değeri seninle bilindi, dedi."


- A’mak-ı Hayal



163. "Kasvet neşeden daha bulaşıcıdır."


- A’mâk-ı Hayal



164. ""Olmak için ilk önce olmamak gerekir..”"


- A'mak'ı Hayal



165. "“Bir şey pahalı alınmazsa değeri anlaşılmaz.”"


- A’mak-ı Hayal



166. ""Olmak için ilk önce olmamak gerekir...""


- A'mak-ı Hayal



167. "Herkes için pek doğal olan şeyler benim için başka bir şekil alıyordu. Bu haller yüzünden aşkta da geçimde de bedbahtım.
Galiba **merdümgiriz olmuştum.."


- A’mâk-ı Hayal



168. "Nasibinde ne varsa, kaşığında o çıkar."


- A’mak-ı Hayal



169. "Meydanda yalnız Aşk kaldı."


- A’mâk-ı Hayal



170. "Benimdir diyemediğim, değildir diyemediğim bu seyir hissini de kaybettim. Bir an hiç oldum."


- A’mâk-ı Hayal



171. "Acaba mutluluk nedir?"


- A'mak-ı Hayal



172. "İnsanların yüzbinlerce sene yeni kelimeler türetmek için uğraşmasına rağmen hâlâ gerektiği kadar kelimenin olmayışı tuhaf değil mi?"


- A’mak-ı Hayal



173. "“Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi?”"


- A’mâk-ı Hayal



174. ""Mezarlıkta bir deli gördüm. Eline geçirdiği bir terazi ile oynuyordu. Ne yaptığını sordum. Bana şu cevabı verdi:
- Ahmaklıkla zekâyı tartıyorum.
- Bunda amacın nedir?
- Sonuçları hazine ile değerlendirmek!
- Ee! Nasıl buldun bakayım?
- Ahmaklığım o kadar ağır ki!.. Sanırım yaşadığımız zamanın Karun'u benim!""


- A'mak-ı Hayal



175. "Buna ney adını vermek hataydı.
Gökyüzü ve yeryüzü hep birlikte saygı ve uyumla dans ediyor sanıyordum. Kendimden geçtim."


- A'mak-ı Hayal



176. "Zahit bizi tan eyleme
Hak ismi okur dilimiz
Sakın efsane söyleme
Hazrete gider yolumuz
Erenlerin çoktur yolu
Cümlesine dedik beli
Ko desinler bize deli
Usludan yeğdir delimiz
Muhyi sana da ola himmet
Âşık isen can ne minnet
Elif, Allah, mim Muhammed
Kisvemizdedir dallarımız..."


- Amak-ı Hayal



177. "Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla, aklımla inkâr ettiğimi kalbimle kabul ediyordum ."


- A'mak-ı Hayal



178. "Mükemmel konaklarda rahat ve saadet içinde oturup da sefil çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak bu sayede mevki tutmak sefillerle iğrenç bir alaydır."


- A’mâk-ı Hayal



179. "Dem bu demdir, dem bu dem!"


- Amak-ı Hayal



180. "Zaman, inkârla ilgilidir. Vücutta zaman olmaz, an olur."


- Amak-ı Hayal



181. "Zira bu millet hassas bir kalbe sahiptir."


- A'mak-ı Hayal



182. "Kendimizi tatlı tatlı aldatarak hayatta bir mana görüyoruz."


- Amak-ı Hayal



183. "Yerküre dediğimiz bu geçici ikametgahı derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü??"


- A’mâk-ı Hayal



184. "Hint ülkesine çoktan beri bir ejderha musallat
oldu. Bu ejdarha yedi başlı, yetmiş ayaklı, hiçbir savaş âletinin işlemediği acayip bir zırhla kaplı, ağzından ateş püsküren ve her dilden konuşan müthiş bir mahlûk. Her yedi senede bir gelip
bizlere: "Bu kervan nereye gidiyor?" diye sorar, bu soruya kimsenin aklı ermez. Hangi kervanı sorduğu belli değil. Bu soruyu yedi defa tekrar eder. Yedincide de cevap alamayınca, yirmi yaşında olan yedi delikanlı ve yedi bakire kız kendisine kurban olarak verilir. Onları afiyetle yutar. Sonra da: "Yedi sene sonra tekrar geleceğim. Bu sorunun cevabını Kaf dağındaki Anka'dan öğrenebilirsiniz" deyip gider."


- A’mak-ı Hayal



185. ""Kısacık bir andı. Bir anda milyonlarca yıl geçti.""


- Âmâk-ı Hayal



186. "İnsanda ebedilik var mı?"


- Amak-ı Hayal



187. ""Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü
kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi?""


- A’mâk-ı Hayal



188. ""Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü
kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi?""


- A’mâk-ı Hayal



189. ""Hepsi secde etti!" dedim.

"Evet," dedi Aynalı, "ancak nefsindeki gurur sıfatı, yani şeytan hariç!""


- Amak-ı Hayal



190. "Gençlerimizin çoğu gibi okuldan çıkar çıkmaz kitapları bir kenara atmak yerine bilgilerimi artırmaya okuldan sonra başladım."


- A’mâk-ı Hayal



191. "Merdümgiriz ; insanlardan kaçan, onlarla birlikte olmaktan hoşlanmayan kimse ."


- A’mâk-ı Hayal



192. "-Nihayet sorularımdan sıkıldı. Arkadaşına:

- Haydi gidelim. Bu hayvan bizi zevkimizden alıkoydu, dedi."


- Amak-ı Hayal



193. "Ben bu hayatı; dünyaya niçin geldiğimizi, ne olacağımızı, bizi bu dünyaya göndereni anlamadan
terk etmemeye niyet ettim."


- A’mak-ı Hayal



194. "...ölüm denilen iki defa olmaz ki..."


- A'mak-ı Hayal



195. ""İnsanoğlu o kadar aciz, zayıf ve muhtaçtır ki hayatını rica ile geçirir. Raci demek, insan demektir..""


- A’mâk-ı Hayal



196. "Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile şüpheden meydana gelmiş bir şey olmuştum.
Kalbimle inkar ettiğimi aklımla tasdik eder, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ederdim. Kısacası şüphe denilen ejderha vücudumu sarmıştı."


- Amak-ı Hayal



197. "Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır.."


- A’mâk-ı Hayal



198. "-Yoklukla varlığın tek şey olduğunu kim kanıtlayabilir?
-Kim mi? dedi Aynalı Baba. Bilmek ile bilmemeyi bir tutan deliler!!"


- A’mâk-ı Hayal



199. "Mutluluk nefsini. Firavun gibi İnsanın başına belâ olan ihtiras ve tutkulardan kurtarmaktadır."


- A’mâk-ı Hayal



200. "Bu alemde her ne varsa benim sıfatımdır. Ben olma­sam bir şey olmazdı. Ben hepim yahut hiçim, ben hiçim yahut hepim. Zaten hiç ile hep aynı şeydir, tek bir şeydir."


- A’mâk-ı Hayal



201. "Zavallı dostum! Bu geçici hayatta ne buldun ki onun ebedesini arıyorsun?"


- Amak-ı Hayal



202. "Neden aşk var? Neden sefalet var? Neden zevk ve acı var? Niçin, niçin?.. Cevap yok, değil mi?"


- A’mak-ı Hayal



203. "Kasvet neşeden daha bulaşıcıdır"


- A'mâk-ı Hayâl



204. "“İnsanın yegâne marifeti, bir şey bilmediğini itiraf ve tasdikidir.”"


- A’mâk-ı Hayal



205. ""Evlenmesini asla bilmemiş, içi dışı çirkin bir karı almıştır; böyleyken her gence evlenme usulü öğretir."


- Amak-ı Hayal



206. ""Sakın âlem büyük bir tımarhane olmasın?""


- A'mak-ı Hayal



207. "- Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç değil mi? İnsanların bilgisi nedir?
- Hiç!"


- A'mâk-ı Hayâl



208. "Adına dünya dediğimiz bu durağı, derin bir üzüntüye kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?
.... ~...."


- Amak-ı Hayal



209. "- Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç değil mi? İnsanların bilgisi nedir?
- Hiç!"


- A'mâk-ı Hayâl



210. "İnsanların yüz binlerce senedir kelime türetmekle uğraşmasına rağmen hâlâ yeterince kelime bulunmayışı ilginç değil mi?"


- A'mak-ı Hayal



211. ""İnsanların binlerce senedir lügat icadıyla meşgul olmasına rağmen hala gerekli kadar kelime bulunmaması tuhaf değil mi?""


- A’mâk-ı Hayal



212. "İnsanlar neyi bilirler? Zevk ve bencilliklerinin arzuladığı sanatsal birtakım şeyleri... Fakat hak ve hakikat hususunda ne bilirler? Bir hiç!"


- A'mak-ı Hayal



213. "Ne arıyorsun? Ebedi hayatı mı? Lakin a zavallı, bu geçici hayatta neler buldun ki onun ebedisini arıyorsun?"


- A’mâk-ı Hayal



214. ""Kaynak bir olduktan sonra pire de bir fil de bir. Onun için arifler, Simurg gibi sonsuz sahada boşuna uçmazlar.

Boş şey, boş! Bu vicdanı paramparça eden büyüklük, bu sonsuz derya, Allah'ın yüceliği karşısında bir nokta bile değildir.""


- Amak-ı Hayal



215. ""Mükemmel konaklarda, rahat ve mutluluk içinde oturup da yoksul çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak ve bu sayede mevki sahibi olmak, sefillerle tiksinti verici bir şekilde alay etmektir.""


- Amak-ı Hayal



216. "– Ey Efendi! Oğlunuz seviyor. Aşk hastasıdır, cevabını verdi.
Zavallı ve üzgün bir şekilde bekleyen babam sordu:
– Muhterem Efendi, kimi seviyor?
– Hiç kimseyi! İşte aşkın insanı en çok üzen, yaralayan ve kor eden şekli budur."


- A'mak-ı Hayal



217. "Âlemde meşhûd olan bu devran
Tekâmül içindir, kemâl'e doğru.
Her nokta cevvâl, her zerre raksân
Uçup giderler visâle doğru."


- A’mak-ı Hayal



218. "︵﹆ ✯ Lakin bu sistemde binlerce deli olduğunu düşündüm de,
" Sakın âlem, büyük bir tımarhane olmasın," dedim. ︵﹆✯"


- A’mak-ı Hayal



219. ""Tatlısu frengi" Osmanlı'da abartılı şekilde Batı taklitçiliği yapanlar için kullanılan bir tabirdir."


- A’mâk-ı Hayal



220. "Gahi güneş, gahi kamer.
Gahi matar, gahi sehap.
Kendi ateş, kendi şehap.
Kendi gece, kendi seher.

Gahi hacer, gahi nebat,
Gahi nemi, gahi eset.
Kendisi ruh, kendi ceset.
Kendi hayat, kendi memat."


- A'mak-ı Hayal



221. "Sıkıntı, neşeden daha fazla bulaşıcıdır."


- Âmâk-ı Hayal



222. ".
İnsanlar mantığı, kendi söyledikleri doğru görünsün diye icat etmişlerdir.
."


- A’mâk-ı Hayâl



223. ""Ilim bir noktadır; onu cahiller çoğalttı."

Îmam-ı Ali
."


- Amak-ı Hayal



224. "...bu millet hassas bir kalbe sahiptir. Bunu birçok defa ispat etmiştir."


- Âmâk-ı Hayal



225. "Öyle ya, ölüm denilen şey iki defa olmaz ki!"


- A’mâk-ı Hayal



226. "Ebedi hayatını feda etmiştin.
Sebep ise ruhun endişesinden kurtulmaktı."


- Amak-ı Hayal



227. ""İnsanoğlu o kadar âciz, zayıf ve muhtaçtır
ki hayatını ricayla geçirir.""


- A’mâk-ı Hayal



228. ""İnsanoğlu o kadar âciz, zayıf ve muhtaçtır
ki hayatını ricayla geçirir.""


- A’mâk-ı Hayal



229. "Gaflet ve cehalet: İşte mevcudiyetin iki saadet kaynağı."


- A’mak-ı Hayal



230. ""Bazen bir şeyi anlamak için görmek kâfi gelmiyor."
."


- Amak-ı Hayal



231. ""İnsan, doğanın bahçesinde yetişmiş güzel, değerli bir çiçek ise de akıl denilen koku ile diğerlerinden ayrılan bir çiçektir.""


- A'mak-ı Hayal



232. "“Her şeyden bir vergi alındığı halde hâlâ hava üzerine bir vergi konulmaması çok garip!”"


- A’mâk-ı Hayal



233. "Yokluk tepesinin etekleri, dünyada,

-daha doğnısu dünyayı basit bir gözle seyrettiğimizde-

görülmesi mümkün olmayan bir güzelliğe sahipti.

**"


- A'mak-ı Hayal



234. ""


- A’mâk-ı Hayal



235. ""Kim bilir şimdiye kadar kaç merkep yükü kitap okudun. Fakat bunlardan ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanlar neyi bilirler? Zevk ve bencilliklerinin arzuladığı sanatsal birtakım şeyleri... Fakat hak ve hakikat hususunda ne bilirler? Hiç! Akıl yoluyla hakkı bulmak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?""


- A'mak'ı Hayal



236. "- Hepsi secde etti, dedim.
- Evet, dedi Aynalı. " Yalnız benliğindeki gurur sıfatı, yani şeytan hariç!""


- Âmâk-ı Hayal



237. ""İlim bir noktadır, bunu cahiller çoğaltır."
(Hz.Ali)"


- A’mâk-ı Hayal



238. "Şimdi hayat sayfalarını fikrin yansımaları diye kabul edersek, müthiş bir azapta, dayanılmaz bir cehennem içinde kaldığım anlaşılır. Herkes için pek doğal olan şeyler benim için başka bir şekil alıyordu. Bu haller yüzünde aşkta da geçimde de bedbahttım. Galiba merdümgiriz olmuştum."


- A’mâk-ı Hayal



239. ""Ben insanlardan o kadar çok ihanet gördüm ki onlara fenalık etmemek şartıyla ömrümü huzur veren şekilde geçirmeyi daha uygun buldum.""


- A'mak'ı Hayal



240. "İnsanın yegâne marifeti, bir şey bilmediğini itiraf ve tasdikidir."


- A'mak-ı Hayal



241. ""İnsan, tabiat bağında yetişmiş güzel bir
çiçekse de akıl denilen ruh okşayıcı
kokuyla diğerlerinden daha seçkin bir
çiçektir.""


- A’mâk-ı Hayal



242. "İnkâr başka şey, kuşku yine başka!
Kuşku ejderhası her, kesin fikrin düşmanıydı. İster ikrar olsun, ister inkâr, herhangi bir mesele kabul etmiyordu."


- A’mâk-ı Hayal



243. "Yerküre dediğimiz bu geçici ikametgahı derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü ?"


- A’mâk-ı Hayal



244. ""Acaba saadet nedir? İşte bunu bilen yoktur.
En doğru tabirle dünyanın telaşesinden
habersiz mecnunlar mesut sayılabilir.""


- A’mâk-ı Hayal



245. "— Hepsi secde etti! dedim.
— Evet, dedi Aynalı, nefsindeki gurur sıfatı yani şeytan hariç!"


- A’mâk-ı Hayal



246. "Bazı vicdanlar vardır ki başlangıç ile son arasında bir çizgi, ayırıcı bir çizgi vazifesi görmek isteyen gerçeklerin önünde duramıyor."


- A'mak-ı Hayal



247. "İnsanın bilmesi gereken tek şey, bir şey bilmediğini bilmesidir."


- A'mak-ı Hayal



248. "*

Muhabbet her zaman Nifak'a galip gelecektir...

*"


- A'mak-ı Hayal



249. "Beni gönlünden çıkarma ki her an seninle beraber olayım..."


- Âmâk-ı Hayal



250. "Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir."


- A'mak'ı Hayal

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: