Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Feyza Altun Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Feyza Altun En Beğenilen Sözleri



1. ""Başarısız olmaktan da korkmuyorum. Hiçbir şey ölüm kalım meselesi değil. Hiçbir şey ve kimse vazgeçilmez degil. Üstelik çok korktuğum ve istemediğim bir şeyin benim için daha hayırlı olmayacağını kim bilebilir ki?""


- Kadının Fenni



2. "“Çoğu kadın kendisinden kaynaklanmayan sebeplerden ötürü mutsuz oluyor.”"


- Kadının Fenni



3. "Vay be bu kadar kitabı okudum sahiden. Çünkü ömrüm boyunca kitaplara bel bağladım. Hep okudum, onlarda huzuru ve mutluluğu aradım. Ya da içimdeki boşluktan kaçtım, bilmiyorum.."


- Sınırda Üç Kadın



4. "“Erkek çocuklarına gösterilen toleransın kız çocuklarına gösterilenden daha fazla olması, yaşam biçimlerine nispeten daha az karışılması, daha serbest büyümeleri ve sınırlarının belirlenmemesi ana sorunlardan birisi.”"


- Kadının Fenni



5. "Feminizm der ki; kadınlar,erkeklerden daha aşağı yaratılmış değildir. Kadın, erkeğin kum torbası gibi kullanacağı bir eşya değildir. Kadın stres topu değildir. Kadın,kuluçka makinesi değildir. Kadın,hizmetçi değildir. Kadın,bir erkekle kurduğu müşterek hayatını zevkle,keyifle ve istediği gibi yaşamalıdır."


- Kadının Fenni



6. "Ben aslında bir erkeğin çıkıp, "İstemiyorum kardeşim evin direği olmayı!" diye isyan edeceği günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp, "Ağlarım lan, ağlarım!" diye haykıracağı günü bekliyorum. Bir erkeğin çıkıp bir kadına "Ben de kendimi güçsüz hissediyorum, beni koru" diyeceği günü bekliyorum. Erkeklerin bunları hissettiğinden eminim."


- Kadının Fenni



7. "“Kadınların doğunca baba kütüğüne, evlenince koca kütüğüne taşınmasını; boşanmayla tekrar baba kütüğüne taşınmasını; nüfustaki yerinin bile bir erkekle ilişkisine göre belirlenmesini saçma buluyorum. “Yok, illa ki kadınlar ayrı kütüğe kaydedilsin,” demiyorum, ama en azından baba kütüğünde sabit kalmak, kendi soyadımızı kocalarımızınki eklenmeden kullanabilmek hakkına sahip olmalıyız.”"


- Kadının Fenni



8. "“Nedense erkek çocukları kız çocuklarına verilen ahlak, edep ve terbiyeden muaf görülüyor. Tüm ahlak politikamız cinsiyetçi ve ayrımcı biçimde kadın bedeni üzerine kurulduğu için bu temelsiz politikalar sürekli yıkılıyor ve biz altında kalıyoruz.”"


- Kadının Fenni



9. "Kimsenin kendisi olmasına mutlu olduğu gibi yaşamasına izin verilmeyen bir toplumda yaşıyoruz."


- Kadının Fenni



10. "“Kadınlar, erkeklerden daha aşağı yaratılmış değildir. Kadın, erkeğin kum torbası gibi kullanacağı bir eşya değildir. Kadın, stres topu değildir. Kadın, kuluçka makinesi değildir. Kadın, hizmetçi değildir. Kadın, bir erkekle kurduğu müşterek hayatını zevkle, keyifle ve istediği gibi yaşamalıdır.”"


- Kadının Fenni



11. ""Özetle, mutsuzluğumuzun birincil sebebinin kadınların erkekleri yetiştirme biçimi olduğuna karar verdim.""


- Kadının Fenni



12. ""Ben söz veriyorum; kadınlara rağmen kadınları her şart ve koşulda savunacağım.""


- Kadının Fenni



13. "“İstediğimiz hayatı sürdüğümüzü sanıp suni bir mutluluk yaşıyoruz.”"


- Kadının Fenni



14. "“Medeni Kanun’da kaldırılması gereken en önemli husus… Reşit olmayan kadınların evlenmesine hiçbir şekilde izin verilmemelidir. Yaşadığımız en temel çelişkilerden biri bence bodur.”"


- Kadının Fenni



15. "" İnsanlar çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Sonra sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarınlarından endişe ederken, bugünü unuturlar. Sonuçta ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar.
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler..."

Platon"


- Kadının Fenni



16. "Kötülükleri yaşayanlar travmalarını ancak iki şekilde atlatabiliyordu; ya aynısını yapıyordu ya tersini."


- Sınırda Üç Kadın



17. "“… neden bu kadar memnuniyetsiz ve yargılayıcılar diye düşünüyordum.
Benim kadınlığıma ve anneliğime saldırınca ne elde ettiklerini düşünüyordum.
Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın âlemi neydi ki?”"


- Kadının Fenni



18. "Kadınlar erkeklerden daha aşşağı yaratılmış değildir, kadın erkeğin kum torbası gibi kullanacağı bir eşya değildir, kadın stres topu değildir, kadın kulukça makinası değildir, kadın hizmetçi değildir, kadın bir erkekle kurduğu müşterek hayatını zevke, keyifle ve istediği gibi yaşamalıdır."


- Kadının Fenni



19. "Görüyorum ben o karanlığı, o kadar derine gidiyor ki, dibinin nerede olduğunu öğrenmekten korkuyorum."


- Sınırda Üç Kadın



20. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



21. "Ne çok kitabım var, hangisiydi o demin baktığım? Vay be bu kadar kitabı okudum sahiden. Çünkü ömrüm boyunca kitaplara bel bağladım. Hep okudum, onlarda huzuru ve mutluluğu aradım. Ya da içimdeki boşluktan kaçtım, bilmiyorum."


- Sınırda Üç Kadın



22. "“Feminizm illa ki erkeklerden nefret etmeyi gerektirmez. Mesela feminist bir kadın evlenebilir, kocasını sevebilir, çocuk doğurabilir. Vakti var ise ev işi yapabilir. Yemek pişirebilir. Feminist olmak bunların hiçbirine engel değildir ya da feministlik evlenene kadar değildir.”"


- Kadının Fenni



23. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım
ya da
siz
benim deli olduğumu
göremeyecek kadar
aptaldınız."


- Sınırda Üç Kadın



24. "“Çoğu kadın ev, iş, çocuk kıskacında bunalıyor ve çoğunun mutsuzluğunun en büyük sebebi sürekli bir şey yapmak zorunda olmak.”"


- Kadının Fenni



25. "Boşanmak başarısızlık demekti. Herkes ne derdi? Bir evliliği götüremeyen insanları toplum beceriksiz ya da kusurlu olarak görüyordu."


- Sınırda Üç Kadın



26. "-‘’Bunlar kardeşlerin, bu da yeni annen.’’

Yeni annem mi? diye geçirdi içinden Aynur. İnsanın böyle birden yeni annesi olur mu? Anneler eski ve yeni olarak ayrılıyor mu? Peki bu çocuklar? Bana kötü bakıyorlar, kardeş tam olarak kim, onları sevmem mi gerekiyor?"


- Sınırda Üç Kadın



27. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım ya da siz benim deli olduğumu göremeyecek kadar salaktınız."


- Sınırda Üç Kadın



28. "İnsan kendi yaşamayınca anlamıyor işte…"


- Sınırda Üç Kadın



29. "Sadece anlaşılmak ve acısının kabul gördüğünü bilmek istiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



30. "Hiçbir olay, hiçbir insan ya da hiçbir yaratılış tesadüf eseri değildir. Aynı hatalar gibi, çünkü her hata bir amaca hizmet ediyor. İyi ya da kötü."


- Kadının Derdi



31. "Hayal kurar, o hayallere tutunur, onlar üzerine senaryolar yazardı. Çok kitap okuduğu için de bu senaryolar hep zengin olurdu."


- Sınırda Üç Kadın



32. "Hiçbir olay, hiçbir insan ya da hiçbir yaratılış tesadüf eseri değildir. Aynı hatalar gibi, çünkü her hata bir amaca hizmet ediyor. İyi ya da kötü."


- Kadının Derdi



33. "“Toplum olarak çocuk gelinlere karşı çıkıyoruz, ama kanunen çocuk sayılan kız çocukların evlenmesine izin vermek için kanunla dava imkanı sunuyoruz. Ne yaman çelişki!”"


- Kadının Fenni



34. "Kötülükleri yaşayanlar travmalarını ancak iki şekilde atlatabiliyordu; ya aynısını yaparak ya da tersini."


- Sınırda Üç Kadın



35. "Ben bir kadınım. Eksik ya da yarım değilim."


- Kadının Fenni



36. "“Kadının fendi (hilesi) geçici olarak, ama fenni (ilim ve bilimi) kalıcı olarak erkekleri yenecek!"


- Kadının Fenni



37. "Herkes "Üzülme" diyor ama kimse, “Üzülmeye hakkın var; üzül, ben yanındayım” demiyor."


- Sınırda Üç Kadın



38. "Cidden, acı çeken insanların acılarından kurtulmak istemediğini söylemek biraz zalimce olmuyor mu? Belki onlar da istiyor ama bilemiyor nasıl yapacağını? "Bunu değiştir" demek kolay ama kimse bunun nasıl olacağını anlatmıyor. Herkes "Üzülme" diyor ama kimse, "Üzülmeye hakkın var; üzül, ben yanındayım" demiyor. Bu insanlar her haltı çok biliyor!"


- Sınırda Üç Kadın



39. "Sorun erkeklerde değil, sistemde.."


- Kadının Fenni



40. "Herkes "Üzülme" diyor ama kimse, “Üzülmeye hakkın var; üzül, ben yanındayım” demiyor."


- Sınırda Üç Kadın



41. "Bir gün Alice bir yol ayrımına geldi ve ağacın üstündeki Cheshire kedisini gördü.

Alice: ’’Hangi yolu seçmeliyim?’’
Kedi: ’’Nereye gitmek istiyorsun?’’
Alice: ’’Bilmiyorum.’’
Kedi: ’’O zaman,’’ dedi kedi, ‘’hangi yolu seçeceğinin bir önemi yok.’’

-Alice Harikalar Diyarında"


- Sınırda Üç Kadın



42. "Türkiye'de çoğu baba evinde, kadın ailenin bir bireyinden çok, bir emanet gibi görülüyor. Zamanı geldiğinde bozulmadan sahibine teslim edilmesi gereken bir paket ya da yaş günü çocuğundan başkasının ellemesi yasak olan bir doğum günü pastası..."


- Kadının Fenni



43. "Bazı romanlar vardır konuşmak istemediğimiz, görmekten korktuğumuz gerçekleri bir tokat gibi çarpar suratımıza…"


- Sınırda Üç Kadın



44. "“Kadını korunması gereken bir metaya indirgerseniz onun bireyselliğini,risk alma imkanını,cesaretini,var olabilme hakkını,her şeyini elinden alırsınız.”"


- Kadının Erki



45. "“Fırtınada batmamak için yükünü atan bir gemi gibi eğer iç organlarını vücudundan atabilseydi, hafiflemek için önce kalbini söker atardı.”"


- Kadının Derdi



46. "Bir çocuk, annesi olmadan yaşayabilir ama annesi hainlik yapan hiçbir çocuk normal bir hayat yaşayamaz."


- Sınırda Üç Kadın



47. "Başını öne eğip ellerine baktığında tırnakların arasında hâlâ kan olduğunu gördü. Elini ağzına götürüp parmağını emdi. Ağzına sadece parkta yediği mısırın tadıyla pis bir demir tadı geldi. Keşke annemin tadı olsaydı diye düşündü. Tadı yok ama rengi var, ellerimi hiç yıkamam ben de diye geçirdi içinden."


- Sınırda Üç Kadın



48. "“Kendimizden vermekten, feda etmekten, anlamsızca kendimizi hırpalamaktan başka hiçbir şey yapmıyoruz ve bunu acayip kutsal bir erdemmiş sanıp kendimizi tatmin ediyoruz. Bu tabii bize öğretilen bir şey: Fedakâr ve cefakâr kadın rolü doğduğumuzda bu yana sinsi sinsi aklımıza kazınıyor.”"


- Kadının Fenni



49. "… geçmişin hayaletleri bugünün yaşayanlarını sürekli hançerliyordu."


- Sınırda Üç Kadın



50. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın âlemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



51. "İşte bunu defalarca okudum. Anlatılanları okudukça evet dedim, böyle olmalı, ama sanırım okumakla uygulamak arasında kocaman bir fark var. Ben sadece okudum."


- Sınırda Üç Kadın



52. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



53. "Engel olamadığı duyguları, içinde kopan kıyamet, üzerine dökülmüş gibi onu eritiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



54. "Kendisini yalnız hissediyor, kalbinin ortasında sanki büyük bir boşluk oluşuyordu. Öyle bir boşluk ki, acıdan başka her his o boşluktan aşağı düşüyor, tutunamıyordu."


- Sınırda Üç Kadın



55. "“Kimsenin kendisi olmasına, mutlu olduğu gibi yaşamasına izin verilmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Hepimiz mutsuzuz.”"


- Kadının Fenni



56. "Üvey kelimesinin tonlamasında bile bir kötücüllük vardı. Boşanmalara karşı çıkan zihniyetin tuzağıydı aslında bu. Bazen bir öz anne çocuğuna şeytan gibi davranabilirken onu doğurmamış, karnında değil de kalbinde büyütmüş bir insan ise melek gibi davranabilirdi."


- Sınırda Üç Kadın



57. "O zampara adamın nasıl hacı olduğuna akıl sır erdirememişti. Günahlarının kefaretini ödemek isteyen herkesin yaptığı gibi din onun için bir amaç değil araçtı."


- Sınırda Üç Kadın



58. "“Toplumun sadece kadınlara değil, erkeklere de acımasız olduğunu gördüm. Toplumun kadınları bastırdığı gibi masum ve saf erkek çocuklarını da kaba saba adamlara çevirdiğini gördüm.
Üstelik bu mutasyonun bizzat kadınlar eliyle gerçekleştiğini görmek , beni can evimden vurdu.
Özetle, mutsuzluğumuzun birincil sebebinin kadınların erkekleri yetiştirme biçimi olduğuna karar verdim.”"


- Kadının Fenni



59. "“Ne mutlu kadına ki zifaf gecesinde raporunu kocasına gösterebilir ve bekaretinin nasıl bozulduğunu açıklayabilir. Koca da herhalde çerçeveletip duvara asar!”"


- Kadının Derdi



60. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



61. "Boşanmak başarısızlık demekti. Herkes ne derdi? Bir evliliği götüremeyen insanları toplum beceriksiz ya da kusurlu olarak görüyordu."


- Sınırda Üç Kadın



62. "Mesela erkekler ticaret hayatlarında vergi kaçırabiliyor, kaçakçılık yapabiliyor, yalan söyleyebiliyor, dolandırıcılık yapabiliyor, aklınıza gelebilecek her türlü pisliği para kazanmak için yapabiliyor ; ama onur, şeref ve haysiyetleri sadece karılarında zedeleniyor. KOMİK."


- Kadının Fenni



63. "Kafasını kaldırmadan, aralıksız 10 saat kitap okuyan sekiz yaşında bir çocuk görürseniz, okumayı ne kadar sevdiğini değil, kesinlikle bir sorunu olduğunu düşünün."


- Sınırda Üç Kadın



64. "Kadınların doğunca baba kütüğüne, evlenince koca kütüğüne taşınmasını; boşanmayla tekrar baba kütüğüne taşınmasını; nüfustaki yerinin bile bir erkekle ilişkisine göre belirlenmesini saçma buluyorum."


- Kadının Fenni



65. "Ne çok kitabım var, hangisiydi o demin baktığım? Vay be bu kadar kitabı okudum sahiden. Çünkü ömrüm boyunca kitaplara bel bağladım. Hep okudum, onlarda huzuru ve mutluluğu aradım. Ya da içimdeki boşluktan kaçtım, bilmiyorum..."


- Sınırda Üç Kadın



66. "Hayatım hata , pişmanlık ve bunları yüzüme çarpan insanlar toplamıdır ."


- Kadının Derdi



67. "Geçmişin hayaletleri bugünün yaşayanlarını sürekli hançerliyordu."


- Sınırda Üç Kadın



68. "Cidden, acı çeken insanların acılarından kurtulmak istemediğini söylemek biraz zalimce olmuyor mu? Belki onlarda istiyor ama bilemiyor nasıl yapacağını? Bunu değiştir demek kolay ama kimse bunun nasıl olacağını anlatmıyor. Herkes ‘’Üzülme’’ diyor ama kimse, ‘’Üzülmeye hakkın var; üzül, ben yanındayım’’ demiyor. Bu insanlar her haltı çok biliyor!"


- Sınırda Üç Kadın



69. "Şimdi travma içinde geçmiş hayatımı bahane ederek her boku yiyebilecek miyim ben? Hiç iyi olmayı tercih etmeden, hiç çabalamadan, emek vermeden, uluorta her rezilliği yapabiliyor muyum? Oh ne güzel dünya bu ya? Ne güzel hayat?"


- Sınırda Üç Kadın



70. "Hayatım hata, pişmanlık ve bunları yüzüme çarpan insanlar toplamıdır."


- Kadının Derdi



71. "Görüyorum ben o karanlığı, o kadar derine gidiyor ki, dibinin nerede olduğunu öğrenmekten korkuyorum."


- Sınırda Üç Kadın



72. "Şimdi travma içinde geçmiş hayatımı bahane ederek her boku yiyebilecek miyim ben?
Hiç iyi olmayı tercih etmeden, hiç çabalamadan, hiç emek vermeden uluorta her rezilliği yapabiliyor muyum?
Oh ne güzel dünya bu ya. Ne güzel hayat!"


- Sınırda Üç Kadın



73. "Aman neler düşünüyorum ben, bu düşünceler beni anormalleştiriyor hep. Azıcık normal düşünsem eminim ben de normal olurdum. Ben hep diyordum, kafamı omuzlarımın üzerinden kesip alın diye. Kesmediler. Böyle bir imkân olsaydı ben kesin kestirirdim. Ne olacak ki, saç kestirmek gibi bir şey neticede."


- Sınırda Üç Kadın



74. "Annelik ise İzmir gibi; deniz kokulu, güneşli ve sıcak. Hep sıcağından şikayet edilen ama asla vazgeçilemeyen."


- Kadının Fenni



75. "Birileri bazen güzel şeyler söylesin, gönlümü okşasın, yaptıklarımı onaylasın istiyordum. Çok mu şey istiyordum?"


- Kadının Fenni



76. "Kadınsın, bu yüzden yapmalısın."


- Kadının Erki



77. "“Çirkinleşmenin ne olduğunu bilmiyorsan sen aptalsın demektir!”"


- Sınırda Üç Kadın



78. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



79. "Bazı romanlar vardır, konuşmak istemediğimiz, görmekten korktuğumuz gerçekleri bir tokat gibi çarpar suratımıza…"


- Sınırda Üç Kadın



80. "Erkeklerin duygularını saklamalarına , istemedikleri halde "erkek" olmaları hasebiyle pek çok klişe sorumluluk yüklenmelerine ve bunun karşılığında da pek çok şeyi kendilerine hak görmelerine karşıyım."


- Kadının Fenni



81. "“Kanımıza kanımıza işlenen sürekli iyiye ve güzele sahip olma güdüsü ile sahip olduklarıyla yetinemeyen bireylere dönüşüyoruz.”"


- Kadının Fenni



82. "“Kız ve erkek çocuklarının doğalarından ileri gelen farklılıkları göz ardı etmeden kalıpların dışına çıkabilmek; onlara anlamsız görevler yüklemeden nasıl mutlularsa öyle yaşamalarını sağlamak; onlara unuttuklarını sandıkları, ama asla unutmadıkları sorumlulukları kodlamadan bir yaşam sunmak ne güzel olurdu.”"


- Kadının Fenni



83. ""Ölüme alışmak ayrılığa alışmaktan daha kolay.""


- Sınırda Üç Kadın



84. "Haklının kim olduğu, nereden baktığına göre değişir."


- Kadının Derdi



85. ""Hiçbir şeye cesaret edemeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin."
Friedrich Schiller"


- Kadının Erki



86. "“Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim”"


- Sınırda Üç Kadın



87. "Keşke annemin tadı olsaydı …"


- Sınırda Üç Kadın



88. "Hayal kurar, o hayaller tutunur, onlar üzerine senaryolar yazardı. Çok kitap okuduğu için de bu senaryolar hep zengin olurdu."


- Sınırda Üç Kadın



89. "Kötülükleri yaşayanlar travmalarını ancak iki şekilde atlatabiliyordu; ya aynısını yapıyordu ya tersini."


- Sınırda Üç Kadın



90. "“Türkiye’de çoğu baba evinde, kadın ailenin bir bireyinden çok, bir emanet gibi görülüyor. Zamanı geldiğinde bozulmadan sahibine teslim edilmesi gereken bir paket ya da yaş günü çocuğundan başkasının ellemesi yasak olan bir doğum günü pastası…”"


- Kadının Fenni



91. "Nedense erkek çocukları kız çocuklarına verilen ahlak, edep ve terbiyeden muaf görülüyor. Tüm ahlak politikamız cinsiyetçi ve ayrımcı biçimde kadın bedeni üzerine kurulduğu için bu temelsiz politikalar sürekli yıkılıyor ve biz altında kalıyoruz."


- Kadının Fenni



92. "Kafasını kaldırmadan, aralıksız 10 saat kitap okuyan sekiz yaşında bir çocuk görürseniz, okumayı ne kadar sevdiğini değil, kesinlikle bir sorunu olduğunu düşünün."


- Sınırda Üç Kadın



93. "Bazen, bazı kararlar acı verir. O kararları almak ve uygulamak imkânsız gibi gelir insana. Ama bu iradeyi göstermek, daha sonraki mutluluklar için gereklidir. Bil ki bu kısa süreli acılar, sonrasında yaşanacak daha büyük acılara engel olacak. Kişi bazen küçücük sandığı şeyler ve kısacık dediği anlarda neler kaybettiğini ya da kazandığını bilemez. O kısacık denen süre bir sonsuzluktur aslında... Ve bazen o kısa sonsuzluğa düşüp kaybolur insan. Çıkış yolunu bulamaz. O zaman kendini buraya itenin ne, kim olduğunu sorgular ama bir türlü emin olamaz. İtildi mi, yoksa kendi dikkatsizliğinden mi düştü büyük bir muamma ile baş başa kalır... Bunun tek çıkar yolu cesur olmaktır. Karar almaya, uygulamaya ve
sonuçlarına katlanmaya yetecek kadar cesur olmak."


- Kadının Derdi



94. "“… herkes bir anlam arıyor hayatına. Bir sakinleşme enstrümanı, bir mutluluk aracı, bir huzur durağı… Herkes kendisi için, çocuğu için, ailesi için en iyisini istiyor. Herkes kendi duyduğu ve anladığıyla anlamlandırıyor okuduklarını. Ne ben en iyiyim ne de bir başkası. Ne ben en kötüyüm ne de bir başkası. Sadece birbirimizden farklıyız. Farklı şeyleri seviyor, farklı şeyleri istiyoruz. Bu bir linç sebebi mi olmalı?”"


- Kadının Fenni



95. "İnsan kendi yaşamayınca anlamıyor işte..."


- Sınırda Üç Kadın



96. "Kendisini yalnız hissediyor, kalbinin ortasında sanki büyük bir boşluk oluşuyordu. Öyle bir boşluk ki, acıdan başka her his o boşluktan aşağıya düşüyor, tutunamıyordu."


- Sınırda Üç Kadın



97. "Ülkemizin insanı, kadınları ve çocukları bundan daha fazlasını hak ediyor. Daha iyi kanunlar, daha iyi uygulama ve daha iyi bir yaşam."


- Kadının Derdi



98. "Kulağımı tırmalıyor. "Kadın" yerine telaffuz edilen her "bayan" kelimesi kulağımı kanatıyor. Buna engel olamıyorum."


- Kadının Derdi



99. "Herkes "Üzülme" diyor ama kimse, "Üzülmeye hakkın var; üzül,ben yanındayım"demiyor."


- Sınırda Üç Kadın



100. "Üvey kelimesinin tonlamasında bile bir kötücüllük vardı. Boşanmalara karşı çıkan zihniyetin tuzağıydı aslında bu. Bazen bir öz anne çocuğuna şeytan gibi davranabilirken onu doğurmamış, karnında değil de kalbinde büyütmüş bir insan ise melek gibi davranabilirdi."


- Sınırda Üç Kadın



101. "Bazen insanlardan istediğin küçük bir şeydir ve genelde onlara bir şey ifade etmez. Küçük de olsa senin için ne kadar değerli olduğunu anlamayan insanlardan uzak dur, onlar bencildir."


- Kadının Derdi



102. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım
ya da
siz
benim deli olduğumu
göremeyecek kadar
aptaldınız."


- Sınırda Üç Kadın



103. "“Feminizm erkek düşmanlığı değildir. Feminizm cadalozluk, şirretlik, edepsizlik değildir. Bu algı bilerek yaratılıyor ki söylenenler, söylenecekler değersizleştirilsin ve daha baştan dinlenmesi engellensin.”"


- Kadının Fenni



104. "Her şey yok olup yalnız o kalsa,benim varlığım gene devam ederdi;her şey yerinde kalıp da o ortadan kaybolsa,dünya bana büsbütün yabancı olurdu."


- Kadının Derdi



105. "Türkiye’de çoğu baba evinde, kadın ailenin bir bireyinden çok, bir emanet gibi görülüyor. Zamanı geldiğinde bozulmadan sahibine teslim edilmesi gereken bir paket ya da yaş günü çocuğundan başkasının ellemesi yasak olan bir doğum günü pastası..."


- Kadının Fenni



106. "İhanet ihanettir ve kadın yapınca ayrı, erkek yapınca ayrı tepkiye, cezaya, sonuca tabi değildir."


- Kadının Derdi



107. "Bazen, bazı kararlar acı verir. O kararları almak ve uygulamak imkansız gibi gelir insana. Ama bu iradeyi göstermek, daha sonraki mutluluklar için gereklidir. Bil ki bu kısa süreli acılar, sonrasında yaşanacak daha büyük acılara engel olacak."


- Kadının Derdi



108. "Bazen mutluluk kaldırım kenarına atılmış
teneke içecek kutusundan çıkar."


- Kadının Derdi



109. "Sadece anlaşılmak ve acısının kabul gördüğünü bilmek istiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



110. "Sanırım annemi toprağın altına koyacaklar. Annemin dediği gibi, nefes almayanları gömerler."


- Sınırda Üç Kadın



111. "Can Yücel'in şu meşhur sözü var ya, işte onu çok severim:
"Bizim köyde göte göt derler hakim bey.""


- Kadının Fenni



112. "Kadınları korumaktan vazgeçin,
Bırakın sizle aynı şeyi yapsınlar.

Virginia Woolf"


- Kadının Erki



113. "Yaşadıklarını anlamlandırmak ve nedenlerini bulmak, o duruma dayanmayı kolaylaştırıyordu."


- Kadının Derdi



114. "İnsanlar beni hep küçük şeyler için üzdüler,
Kırdılar.
Küçük çatlaklar ise bende hep
Büyük yıkımlara sebep oldu."


- Kadının Derdi



115. "Kulağımı tırmalıyor. “Kadın” yerine telaffuz edilen her “bayan” kelimesi kulağımı kanatıyor."


- Kadının Derdi



116. ""Benim gibi sürekli eleştiriye maruz kalan, dışlanan, yetersiz hissettirilen, yalnız bırakılan, kabul görmeyen, kıyaslanan ve amaçsız bir rekabete sokulan; sınırlarına, kişisel becerilerine ve ilgi alanlarına bakılmaksızın her alanda yüksek başarı beklentisi içine sokulmaktan nefret eden, üzülen bir sürü kadın vardı. Ve onlar da tüm bunlara isyan ediyorlardı.""


- Kadının Fenni



117. "İnsanları da değiştirdim. İçimde, hayalimde başka başka insanlar oldular halihazırdakiler. Öyle daha mutlu olduğumu fark edince, böyle neden mutsuz olduğumu düşünmeye başladım. Kadınların neden mutsuz olduğunu ve sonra neden birbirimizi mutsuz ettiğimizi..."


- Kadının Fenni



118. "Bir çocuk, annesi olmadan yaşayabilir, ama annesi hainlik yapan hiçbir çocuk normal bir hayat yaşamaz."


- Sınırda Üç Kadın



119. "Ben aslında bir erkeğin çıkıp, "İstemiyorum kardeşim evin direği olmayı!" diye isyan edeceği günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp, "Ağlarım lan, ağlarım!" diye haykıracağı günü bekliyorum. Bir erkeğin çıkıp bir kadına "Ben de kendimi güçsüz hissediyorum, beni koru" diyeceği günü bekliyorum. Erkeklerin bunları hissettiğinden eminim."


- Kadının Fenni



120. "Mahalleliye ayıp olmasin, aman artist gibi gözükmeyelim diye güneş gözlüğümüzü gözümüzden çıkartıp sakladığımız, alamayan vardır diye kasap poşetini öteki pazar torbalarına sıkıştırdığımız ve annelerimi sıra arkadaşımız belki yiyemiyordur diye beslenmemize mu koymadığı zamanlardan, sahip olduğumuz her şeyi birbirimizin gözüne soktuğumuz zamanlara geldik."


- Kadının Fenni



121. "Aşk insanın iradesini çalıyordu; çalıyor, ortadan ikiye bölüyor, buruşturup atıyordu."


- Kadının Erki



122. "Cidden, acı çeken insanların acılarından kurtulmak istemediğini söylemek biraz zalimce olmuyor mu? Belki onlar da istiyor ama bilemiyor nasıl yapacağını? "Bunu değiştir" demek kolay ama kimse bunun nasıl olacağını anlatmıyor. Herkes "Üzülme" diyor ama kimse, "Üzülmeye hakkın var; üzül, ben yanındayım" demiyor."


- Sınırda Üç Kadın



123. "Ben aslında bir erkeğin çıkıp, "İstemiyorum kardeşim evin direği olmayı!" diye isyan edeceği günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp, "Ağlarım lan, ağlarım!" diye haykıracağı günü bekliyorum. Bir erkeğin çıkıp bir kadına "Ben de kendimi güçsüz hissediyorum, beni koru" diyeceği günü bekliyorum. Erkeklerin bunları hissettiğinden eminim."


- Kadının Fenni



124. "Mahalleliye ayıp olmasin, aman artist gibi gözükmeyelim diye güneş gözlüğümüzü gözümüzden çıkartıp sakladığımız, alamayan vardır diye kasap poşetini öteki pazar torbalarına sıkıştırdığımız ve annelerimi sıra arkadaşımız belki yiyemiyordur diye beslenmemize mu koymadığı zamanlardan, sahip olduğumuz her şeyi birbirimizin gözüne soktuğumuz zamanlara geldik."


- Kadının Fenni



125. "'Yaşamdaki acılar tuz gibidir; ne azdır ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.'"


- Kadının Fenni



126. "Mahalleliye ayıp olmasın, aman artist gibi gözükmeyelim diye güneş gözlüğümüzü gözümüzden çıkartıp sakladığımız; alamayan vardır diye kasap poşetini öteki pazar torbalarına sıkıştırdığımız ve annelerimizin sıra arkadaşımız belki yiyemiyordur diye beslenmemize muz koymadığı zamanlardan, sahip olduğumuz her şeyi birbirimizin gözüne soktuğumuz zamanlara geldik."


- Kadının Fenni



127. "Sadece anlaşılmak ve acısının kabul gördüğünü bilmek istiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



128. "Nasıl başka kadınlara bu kadar kafayı takmış olabilir, ona aşkımı nasıl görmez...
Nasıl bir acı bu Allah'ım kalbimdeki, tanıdığım o başarılı entelektüel mimar kadın nerede, kendine güvensiz, hastalıklı bu kadın nerede; hayal kırıklığının insanı bu kadar allak bullak edeceğini hiç düşünmezdim..."


- Sınırda Üç Kadın



129. "Bedri, Aynur'a dönüp, "Bunlar kardeşlerin bu da yeni annen" dedi.
Yeni annem mi? diye geçirdi içinden Aynur. İnsanın böyle birden yeni annesi olur mu? Anneler eski ve yeni olarak ayrılıyor mu?
Peki bu çocuklar ? Bana kötü bakıyorlar, kardeş tam olarak kim, onları sevmem mi gerekiyor?"


- Sınırda Üç Kadın



130. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



131. "Engel olamadığı duyguları, içinde kopan kıyamet, üzerine asit dökülmüş gibi onu eritiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



132. "'Yaşamdaki acılar tuz gibidir; ne azdır ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.'"


- Kadının Fenni



133. "Korkmayın bir hata belki de hayatınızın akışını değiştirir."


- Kadının Fenni



134. "Temel konumuza dönersek; cinsel yaşam, gerekli ve istenen bir şey olduğundan ama kadın ve erkekler, bekaret konusunda çok ama çok dikkatli olmaları gerektiğine inandıklarından penetrasyon harici tüm aktiviteyi gerçekleştirmelerine rağmen, kadınlar, evlendikleri zaman kendilerine bakire olmalarını bekleyen erkeklere, tam da istedikleri gibi, bekaretlerini sunuyorlar. Eğer bekaret, erkeklerin pek hoşlandığı gibi tecrübesizliği simgeliyor ve ilk olmanın hazzını yaşatıyor ise her şeyi yaşamış olan bu çılgın bakirelik neyi simgeliyor? Yani kadınların mecbur edildiği bu çelişkiyi erkekler kusura bakmasın ama hak ediyorlar."


- Kadının Derdi



135. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım
ya da
Siz benim deli olduğumu göremeyecek kadar aptaldınız."


- Sınırda Üç Kadın



136. "Bir gün Alice bir yol ayrımına geldi ve ağacın üstündeki Cheshire kedisini gördü.
Alice: " Hangi yolu seçmeliyim?"
Kedi: " Nereye gitmek istiyorsun?"
Alice: " Bilmiyorum."
Kedi: " O zaman," dedi kedi, " Hangi yolu seçeceğinin bir önemi yok."

Alice Harikalar Diyarında

Bazen nereye gitmek istediğimizi bilmeyiz işte o zaman ne yaptığınızın bir önemi yoktur, doğru yolu tercih etmek için zamana ihtiyaç duyarız."


- Sınırda Üç Kadın



137. "Bilmediğim çok, bildiğim az."


- Kadının Fenni



138. ""Ben söz veriyorum; kadınlara rağmen kadınları her şart ve koşulda savunacağım.""


- Kadının Fenni



139. "“Kafasını kaldırmadan, aralıksız 10 saat kitap okuyan sekiz yaşında bir çocuk görürseniz, okumayı ne kadar sevdiğini değil, kesinlikle bir sorunu olduğunu düşünün.”"


- Sınırda Üç Kadın



140. "“Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım ya da siz benim deli olduğumu göremeyecek kadar aptaldınız.”"


- Sınırda Üç Kadın



141. "Bilmediğim çok, bildiğim az."


- Kadının Fenni



142. ""Ben söz veriyorum; kadınlara rağmen kadınları her şart ve koşulda savunacağım.""


- Kadının Fenni



143. "“Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım ya da siz benim deli olduğumu göremeyecek kadar aptaldınız.”"


- Sınırda Üç Kadın



144. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım ya da
siz
benim deli olduğumu göremeyecek kadar aptaldınız."


- Sınırda Üç Kadın



145. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın âlemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



146. "Can Yücel 'in şu meşhur sözü var ya , işte onu çok severim:
"Bizim köyde göte göt derler hâkim bey.""


- Kadının Fenni



147. "Yaşantında her şey tekrar ediyor. Aynı olaylar aynı şekilde defalarca yaşanıyor, çünkü onları değiştirmek istemiyorsun. Yine şikayet ediyor, yine dünyayı suçluyor ve yine dışarıdan birilerinin seni incittiğine ya da sana felaket getirdiğine inanıyorsun. Zamanın bu döngüsüne sıkışıp kalmış bir kişinin gerçek bir geleceği olamaz; yalnızca tekrar tekrar yaşadığı bir geçmişi olur."


- Sınırda Üç Kadın



148. ""Size bu sabahtan beri başıma gelenleri anlatacağım," dedi Alice oldukça çekingen bir sesle,
"dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim."
Alice harikalar diyarında"


- Sınırda Üç Kadın



149. ""Bizi öğrendiklerimiz, yaptıklarımız, boyun eğdiklerimiz, ya da başkaldırdıklarımız tanımlar; cinsiyetimiz değil.""


- Kadının Erki



150. "Engel olamadığı duyguları, içinde kopan kıyamet, üzerine dökülmüş gibi onu eritiyordu."


- Sınırda Üç Kadın



151. ""Sahi,sende beni olduğum gibi kabul edebilir misin? Bunca zaman bastırdığım duygularımı,sana anlatmaya korktuğum iç savaşlarımı anlatsam dayanabilir misin? ""


- Kadının Fenni



152. "O kadar iyi anladım ki kimsenin gelip beni kurtarmayacağını. Kendi kendime ya batacağım ya da çıkacağım. Doğrularımı yanlış bulanlar olacak. Belki bazen doğru eleştiriler yöneltecekler. Dinleyeceğim, işime yarayanı alıp yaramayanı kulak arkası edeceğim.
Ve batmaya hiç niyetim yok."


- Kadının Fenni



153. "Bir tek ben böyle değilim. Biz, çoğu kadın böyleyiz. Eğitim seviyemiz ne olursa olsun, annelerimizin küçük birer kopyasına dönüşüyoruz zamanla. Kendimizden vermekten, feda etmekten, anlamsızca kendimizi hırpalamaktan başka hiçbir şey yapmıyoruz ve bunu acayip kutsal bir erdemmiş sanıp kendimizi tatmin ediyoruz. Bu tabii bize öğretilen bir şey: Fedakâr ve cefakâr kadın rolü doğduğumuzdan bu yana sinsi sinsi aklımıza kazınıyor."


- Kadının Fenni



154. "Bazen bir öz anne çocuğuna şeytan gibi davranabilirken onu doğurmamış, karnında değil de kalbinde büyütmüş bir insan ise melek gibi davranabilirdi."


- Sınırda Üç Kadın



155. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



156. "" Hintli bir yaşlı Usta, çırağının herşeyden sürekli şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde yaşlı Usta ona bir avuç tuzu bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak yaşlı adamın söylediğini yaptı, ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. 'Tadı nasıl?' diye soran yaşlı adama öfkeyle, 'Acı,' diye yanıt verdi. Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az İlerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken usta aynı soruyu sordu: 'Tadı nasıl?' 'Ferahlatıcı,' diye yanıt verdi genç çırak. 'Tuzun tadını aldın mı?' diye soran yaşlı adamı, 'Hayır,' diye yanıtladı Çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağın yanına oturdu ve şöyle dedi: 'Yaşamdaki acılar tuz gibidir; ne azdır ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.' "

Anonim Hikâye"


- Kadının Fenni



157. "Yetişkin hali, çocukluğunun intikamını almıştı."


- Sınırda Üç Kadın



158. "Haklının kim olduğu nereden baktığına göre değişir."


- Kadının Derdi



159. "...
Tabi beterin beteri vardır.
Tüm bunlara rağmen bizim medeni kanunumuz inanır mısınız, bazı ülkelere göre "nispeten" daha iyi.
Mesela Sudan' da kızların evlenme yaşı 10. Bu kızların bir kısmı gebelikte hayatını kaybediyor.
Mesela Cibuti' de cinsel suçlarla ilgili yasa yok ve kadınların %90' ından fazlası sünnet ediliyor .
Mesela Bahreyn' de hukuken iki kadın ancak bir adam ediyor.
Mesela Fas' ta kadınların kocalarını terk etmeleri kanunen yasak.
Mesela İran' da kadınlar hâkim olabilir, ama cezaî konularda karar veremez.
Mesela Suudi Arabistan' da kadınların araba kullanması yasak. (Bu yasak kadının belirli saatlerde kocasından ya da oğlundan izin alması şartıyla biraz esnetildi.)
Mesela Umman' da kadınların miras hakkı yasal olarak erkeklerinkinin yarısı kadar.
Muhtemelen dünyada benim bilmediğim ve şu an için bilmemekten mutluluk duyduğum ne saçma hukuksuzluklar, ne kötü gelenekler, ne iğrenç anlayışlar vardır kadınların maruz kaldığı."


- Kadının Fenni



160. "Mutsuzluğumuzun birincil sebebinin kadınların erkekleri yetiştirme biçimi olduğuna karar verdim."


- Kadının Fenni



161. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



162. "Eğer bir insanı çocukluğunda severseniz, o çocuk güvenli bağlanırsa, güvenli ayrılırsa mutlu bir insan olur. Sevilirse sevgi veren bir insan olur. Cesaretlendirilirse insanlara güven veren bir insan olur; övülür, takdir edilirse takdir etmeyi ve teşekkür etmeyi bilen bir insan olur. Bunun, kadın ya da erkek olmakla bir ilgisi yoktur."


- Kadının Erki



163. "Hayatım hata, pişmanlık ve bunları yüzüme çarpan insanlar toplamıdır."


- Kadının Derdi



164. "" Hayatım boyunca talihliydim, hiçbir işim kolay gelişmedi. ""


- Kadının Derdi



165. "Bazı erkek ve kadınların "daha kibar" olduğu iddiasıyla bayan demesinin de mantıklı bir açıklaması yoktur. Zira kadın kelimesi kaba bir kelime olmadığından daha kibarını kullanmaya da gerek yoktur.
Burada asla ve asla kadınları suçlayamam. Maalesef hepimiz, zamanında bunu ispatlamaya, bekâret denen et parçasına bekçilik etmeye mecbur edildik. Bizler cinsellikten zevk alınacağını bilmeyen kadınların yaşadığı ülkede bunu onlara anlatmaya çalışan ve yüksek sesle "Bekaretin canı cehenneme" demeye cesaret edebilmiş kadınlarız."


- Kadının Derdi



166. ""Sonuç olarak ülkemiz, kadınlar ve çocuklu kadınlar için cehennemin provası gibidir.""


- Kadının Fenni



167. "Ben aslında bir erkeğin çıkıp, "İstemiyorum kardeşim evin direği olmayı!" diye isyan edeceği günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp, "Ağlarım lan, ağlarım!" diye haykıracağı günü bekliyorum. Bir erkeğin çıkıp bir kadına "Ben de kendimi güçsüz hissediyorum, beni koru" diyeceği günü bekliyorum. Erkeklerin bunları hissettiğinden eminim."


- Kadının Fenni



168. "Ölmeden önce ölmek, hiç olmak, özgürlüğün anahtarı, esaretten kurtulmanın yoluydu."


- Kadının Derdi



169. "...annelerimizin sıra arkadaşımız belki yiyemiyordur diye beslenmemize muz koymadığı zamanlardan, sahip olduğumuz her şeyi birbirimizin gözüne soktuğumuz zamanlara geldik."


- Kadının Fenni



170. "“İnsanlar beni hep küçük şeyler için üzdüler, kırdılar.
Küçük çatlaklar ise bende hep büyük yıkımlara sebep oldu.”"


- Kadının Derdi



171. "Bazı erkek ve kadınların "daha kibar" olduğu iddiasıyla bayan demesinin de mantıklı bir açıklaması yoktur. Zira kadın kelimesi kaba bir kelime olmadığından daha kibarını kullanmaya da gerek yoktur.
Burada asla ve asla kadınları suçlayamam. Maalesef hepimiz, zamanında bunu ispatlamaya, bekâret denen et parçasına bekçilik etmeye mecbur edildik. Bizler cinsellikten zevk alınacağını bilmeyen kadınların yaşadığı ülkede bunu onlara anlatmaya çalışan ve yüksek sesle "Bekaretin canı cehenneme" demeye cesaret edebilmiş kadınlarız."


- Kadının Derdi



172. ""Sonuç olarak ülkemiz, kadınlar ve çocuklu kadınlar için cehennemin provası gibidir.""


- Kadının Fenni



173. "...annelerimizin sıra arkadaşımız belki yiyemiyordur diye beslenmemize muz koymadığı zamanlardan, sahip olduğumuz her şeyi birbirimizin gözüne soktuğumuz zamanlara geldik."


- Kadının Fenni



174. "Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde. Sen çıkardın utancını duvara astın. Ben masanın üstüne koydum kuralları. Her şey işte böyle oldu."


- Kadının Derdi



175. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın alemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



176. ""...Acıyı düşünmemen lazım, biliyorsun, ama tek düşünebildiğin şey de acı.""


- Kadının Fenni



177. "“Yuva bana göre huzurlu olduğun, mutlu ve güvende hissettiğin, yatınca yaşadığına şükrettiğin yerdir. Hayır, ihanetin olduğu yer yuva değildir. İhanet, ortada bir yuvanın olamadığını, bir zamanlar olduysa bile zaten yıkılmış olduğunu gösterir.”"


- Kadının Derdi



178. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



179. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın alemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



180. "“Yuva bana göre huzurlu olduğun, mutlu ve güvende hissettiğin, yatınca yaşadığına şükrettiğin yerdir. Hayır, ihanetin olduğu yer yuva değildir. İhanet, ortada bir yuvanın olamadığını, bir zamanlar olduysa bile zaten yıkılmış olduğunu gösterir.”"


- Kadının Derdi



181. "Romanlar vardır hayatımıza giren; daha ilk adımda içine alır ve büyüsüne kapılırsın."


- Sınırda Üç Kadın



182. "Yazar, çizer,okur, diker,örerim. Televizyon izlemem."


- Kadının Fenni



183. "Seviyordu insanlar dedikodu yapmayı. Başkalarını yargılamayı ve eleştirmeyi, ayıplamayı kendilerine bir vazife biliyorlardı. Üstelik bu insanlar ayıpladıkları çoğu şeyi de gizliden gizliye yapıyorlardı."


- Kadının Derdi



184. "Sonuçta erkekleri anlamak çok da zor değil.  Ama erkeklerin bizi anlaması gerçekten zor.

Düşünsenize, hiçbir erkek "sevişti" diye öldürülmüyor.

Hiçbir erkek alt tarafı bir gece sinemaya gitmek için 40 tane yalan söylemek zorunda kalmıyor.

Hiçbir erkek her ay güzellik uğruna  kıllarını yoldurmuyor.

Hiçbir erkek güzellik uğruna lazerle cildini yaktırmıyor.

Hiçbir erkek her gün saatlerce ayna karşısında sürüp sürüştürmüyor.

Hiçbir erkek korkunç derecede acı veren ayakkabılarla yürümek zorunda kalmıyor.

Hiçbir erkek dayatılan güzellik anlayışı sebebiyle depresyona girmiyor.

Hiçbir erkek cinselliğinden utandırılmıyor.

Hiçbir erkek hem temizlik yapmak, hem yemek pişirmek, hem işe gitmek hem de çocuk bakmak zorunda bırakılmıyor.

Hiçbir erkek otururken bile, "Ne derler?" diye düşünmek zorunda kalmıyor.

Hiçbir erkek kadınların yaşadığının yarısını yaşamıyor.

Hakikaten erkekler bizi nasıl anlayabilir ki?"


- Kadının Fenni



185. "Çocuk istemiyorsan, çocuk sevmiyorsun demektir. Ne alakası var? İşte milyonlarca ana baba var ülkemizde, görüyoruz. Her boşaldığı çocuk olan adamlar, her yumurtladığı döllenen kadınlar çocukları çok seviyor olsaydı, ülkemiz biraz farklı olurdu."


- Kadının Fenni



186. "Fakat bu talimin huzur içinde olması gerekmez miydi? Neden her yer kan oldu?
Dur! Dönme artık. Çileni dolduracaksın sen de elbet, Ama acıyla ve kanla dolu olması gerekmez. Dur ve meşk tahtanı değiştir."


- Kadının Fenni



187. "Karşısında duramayacağınız sorun yoktur."


- Kadının Fenni



188. ""Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur.""


- Sınırda Üç Kadın



189. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



190. "Eğitim seviyemiz ne olursa olsun, annelerimizin küçük birer kopyasına dönüşüyoruz zamanla."


- Kadının Fenni



191. "Kimsenin kendisi olmasına, mutlu olduğu gibi yaşamasına izin verilmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Hepimiz mutsuzuz."


- Kadının Fenni



192. "“Ben aslında bir erkeğin çıkıp,”İstemiyorum kardeşim evin direği olmayı!”diye isyan edeceği günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp,”Ağlarım lan,ağlarım!”diye haykıracağı günü bekliyorum.Bir erkeğin çıkıp bir kadına,”Ben de kendimi güçsüz hissediyorum,beni koru,” diyeceği günü bekliyorum…”"


- Kadının Fenni



193. "Çocuk istemiyorsan, çocuk sevmiyorsun demektir. Ne alakası var? İşte milyonlarca ana baba var ülkemizde, görüyoruz. Her boşaldığı çocuk olan adamlar, her yumurtladığı döllenen kadınlar çocukları çok seviyor olsaydı, ülkemiz biraz farklı olurdu."


- Kadının Fenni



194. "Fakat bu talimin huzur içinde olması gerekmez miydi? Neden her yer kan oldu?
Dur! Dönme artık. Çileni dolduracaksın sen de elbet, Ama acıyla ve kanla dolu olması gerekmez. Dur ve meşk tahtanı değiştir."


- Kadının Fenni



195. "Karşısında duramayacağınız sorun yoktur."


- Kadının Fenni



196. "Ne yaparsa yapsın annesinin kendisinden üç yaş büyük ağabeyine olan düşkünlüğünü onu hep gölgede bırakıyordu."


- Sınırda Üç Kadın



197. "Kadınları en çok kadınlar eleştiriyor,hor görüyor,aşağılıyor,kıskanıyor,çekiştirip yerden yere vuruyor."


- Kadının Fenni



198. "Sadi Şirazi çocukluğunda ibadete çok düşkünmüş. Geceleri kalkar, ibadet edermiş. Bütün gece gözünü kırpmadan Kur'an okur, kutsal kitabı elinden bırakmazmış. Bir gün babasına, "Baba gece uyuyan şu insanlar kalkıp da iki rekat teheccüd namazı kılmaya tenezzül etmiyor, ölü gibi uyuyorlar," demiş.
Babası bu durum üzerine kaşlarını çatmış ve şöyle demiş:
"Oğlum! Başkalarının dedikodusunu edeceğine, keşke sen de onlar gibi uyusaydın.""


- Kadının Derdi



199. "İçten içe bir şeyi hep hissettim; çocuklar sevgiyle büyür. Onlar annelerinin onlara ne giydirdiğinden çok onlarla ne kadar oynadığına, ne kadar sarıldığına, hatta ne kadardan çok nasıl sarıldığına bakarlar.
Bakmaz, hissederler."


- Kadının Fenni



200. "İngiltere King College'da bir eğitim uzmanı olan Guy Claxton, okullarda silginin çocukları hatalarından utanmaya şartladığını, "Bakın ilk seferde doğru yaptım," demeye zorladığını belirtmiş. Bir de çok şahane bir laf etmiş; "Bizim 'ilk seferde doğru cevaba ulaştım, çok zekiyim' ispatında olan kültüre değil, 'hata yaparak doğruya ulaştım, doğrularımı deneyimleyerek öğrendim' kültürüne ihtiyacımız var.""


- Kadının Fenni



201. "Ya ben deliliğimi çok iyi sakladım ya da siz benim deli olduğumu göremeyecek kadar aptaldınız."


- Sınırda Üç Kadın



202. "Ama sanırım okumakla uygulamak arasında kocaman bir fark var. Ben sadece okudum."


- Sınırda Üç Kadın



203. "Başarısızlık olarak görebilirsin ama bana göre olmayan, olamayacak şeyden vazgeçmek en büyük başarıdır."


- Kadının Erki



204. "İşte herkes bir anlam arıyor hayatına. Bir sakinleşme enstrümanı, bir mutluluk aracı, bir huzur durağı..."


- Kadının Fenni



205. "Her kadın anne olmak zorunda değildir."


- Kadının Fenni



206. "Kadınların doğunca baba kütüğüne evlenince koca kütüğüne taşınmasını boşanmayla tekrar baba kütüğüne taşınmasını nüfustaki yerinin bile bir erkekle ilişkisine göre belirlenmesini saçma buluyorum."


- Kadının Fenni



207. "Evlilik ve çocuk insanların özgür seçimi olmalı."


- Kadının Fenni



208. "İşte herkes bir anlam arıyor hayatına. Bir sakinleşme enstrümanı, bir mutluluk aracı, bir huzur durağı..."


- Kadının Fenni



209. "Her kadın anne olmak zorunda değildir."


- Kadının Fenni



210. "Kadınların doğunca baba kütüğüne evlenince koca kütüğüne taşınmasını boşanmayla tekrar baba kütüğüne taşınmasını nüfustaki yerinin bile bir erkekle ilişkisine göre belirlenmesini saçma buluyorum."


- Kadının Fenni



211. "Evlilik ve çocuk insanların özgür seçimi olmalı."


- Kadının Fenni



212. "Hayat bazıları için diğerleri için olduğundan daha zordur."


- Sınırda Üç Kadın



213. "Yaşantıda her şey tekrar ediyor. Aynı olaylar aynı şekilde defalarca yaşanıyor, çünkü onları değiştirmek istemiyorsun."


- Sınırda Üç Kadın



214. "“Bir çocuk annesi olmadan yaşayabilir ama annesi hainlik yapan hiçbir çocuk normal bir hayat yaşayamaz”"


- Sınırda Üç Kadın



215. "Sanırım annemi toprağın altına koyacaklar. Annemin dediği gibi, nefes almayanları gömerler."


- Sınırda Üç Kadın



216. "Hayal kurar, o hayallere tutunur, onlar üzerine senaryolar yazardı. Çok kitap okuduğu için de bu senaryolar hep zengin olurdu."


- Sınırda Üç Kadın



217. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



218. "“Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa,kuşları vurmanın âlemi neydi ki ?”"


- Kadının Fenni



219. "Ne ben en iyiyim ne de bir başkası. Ne ben en kötüyüm ne de bir başkası. Sadece birbirimizden farklıyız. Farklı şeyleri seviyor, farklı şeyleri istiyoruz."


- Kadının Fenni



220. "Bizim evde televizyon yok, hepimiz kitap okuruz. Unutma, sen ne yaparsan çocuk da onu yapar."


- Kadının Fenni



221. "Hayatım hata, pişmanlık ve bunları yüzüme çarpan insanlar toplamıdır."


- Kadının Derdi



222. "Mutluluk ve huzur bana ait, benim içimde."


- Kadının Fenni



223. "Insan en zor alışkanlıklarından vazgeçiyor"


- Kadının Fenni



224. "İnsan kendi yaşamayınca anlamıyor işte..."


- Sınırda Üç Kadın



225. "Aslında mutsuzluğun sebebi gözümüzün önünde, ama tam olarak çıkış noktasını kestiremiyoruz. Birbirine girmiş, bazen birinin sonucu diğerinin sebebi olmuş o kadar çok olgu var ki..."


- Kadının Fenni



226. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın âlemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



227. "Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır."


- Kadının Fenni



228. "Insan en zor alışkanlıklarından vazgeçiyor"


- Kadının Fenni



229. "İnsan kendi yaşamayınca anlamıyor işte..."


- Sınırda Üç Kadın



230. "Aslında mutsuzluğun sebebi gözümüzün önünde, ama tam olarak çıkış noktasını kestiremiyoruz. Birbirine girmiş, bazen birinin sonucu diğerinin sebebi olmuş o kadar çok olgu var ki..."


- Kadının Fenni



231. "Sonuçta hayat kısaysa ve kuşlar uçuyorsa, kuşları vurmanın âlemi neydi ki?"


- Kadının Fenni



232. "Görüyorum ben o karanlığı, o kadar derine gidiyor ki, dibinin nerede olduğunu öğrenmekten korkuyorum."


- Sınırda Üç Kadın



233. "O zampara adamın nasıl hacı olduğuna akıl sır erdirememişti. Günahlarının kefaretini ödemek isteyen herkesin yaptığı gibi din onun için bir amaç değil araçtı."


- Sınırda Üç Kadın



234. "Bencil birine âşık olmak mağarada çığlık atmak gibiydi. Tüm çırpınışın, haykırışın karşılığı insanın kulaklarını parçalayan bir yankıydı. Bencil insana âşık olmak, yapılabilecek en yanlış şeydi."


- Kadının Erki



235. "“Ben hep böyle miydim? Ben hep farklıydım. Sivriydim, çok konuşurdum. İnsanları sinir ederdim. Sıklıkla annem ve babamın beni sevmediğini hissine kapılırdım. Ben yorucu bir çocuktum. Ne söylediğimi ya da neyi savunduğumu bilmediğim anlarda bile aslında bir feministtim.”"


- Kadının Derdi



236. "Sevmek erkeğe mülkiyet hakkı veriyor adeta."


- Kadının Fenni



237. "Şimdi travma içinde geçmiş hayatımı bahane ederek her boku yiyebilecek miyim ben? Hiç iyi olmayı tercih etmeden, hiç çabalamadan, hiç emek vermeden uluorta her rezilliği yapabiliyor muyum? Oh ne güzel dünya bu ya. Ne güzel hayat!
...."


- Sınırda Üç Kadın



238. "Düşünsenize, hiçbir erkek "sevişti" diye öldürülmüyor.Hiçbir erkek alt tarafı bir gece sinemaya gitmek için kırk tane yalan söylemek zorunda kalmıyor.
Hiçbir erkek her ay güzellik uğruna kıllarını yoldurmuyor.
Hiçbir erkek güzellik uğruna lazerle cildini yaktırmıyor.
Hiçbir erkek her gün saatlerce ayna karşısında sürüp sürüştürmüyor.
Hiçbir erkek korkunç derecede acı veren ayakkabılarla yürümek zorunda kalmıyor.
Hiçbir erkek dayatılan güzellik anlayışı sebebiyle depresyona girmiyor.
Hiçbir erkek cinselliğinden utandırılmıyor.
Hiçbir erkek hem temizlik yapmak, hem yemek pişirmek, hem işe gitmek hem de çocuk bakmak zorunda kalmıyor.
Hiçbir erkek otururken bile, "Ne derler?" diye düşünmek zorunda kalmıyor.
Hiçbir erkek kadınların yaşadığının yarısını yaşamıyor.
Hakikaten, erkekler bizi nasıl anlayabilir ki?"


- Kadının Fenni



239. "Normal şartlarda erkeklerin yapmaktan gurur duyduğu, her yerde göğsünü gere gere anlattığı, hatta bu konuda çekilmiş Türk filmlerinini kült sayıldığı bir durumda kadın bulunduğu zaman "namussuz" sayılıyor....... Toplum erkeğin ihanetini normal sayarken, kadının ihanetine ciddi bir tepki veriyor ama bu tepki benim kanımca ikiyüzlülükten öte girmiyor.
İhanet ihanettir ve kadın yapınca ayrı, erkek yapınca ayrı tepkiye, cezaya, sonuca tabi değildir. Medeni Kanun, ihanetin sonucunu hem kadın hem erkek için tek bir şekilde düzenlemiştir."


- Kadının Derdi



240. "Kulağımı tırmalıyor “KADIN” yerine her telaffuz edilen “BAYAN” kelimesi kulağımı kanatıyor."


- Kadının Derdi



241. "Kirayı paylaşıp birbirinden habersiz şekilde aynı evde yaşamak mı yuvaydı? Yoksa birbirini seven iki insanın aşkı mı yuvaydı?"


- Kadının Derdi



242. "Ben böyle vıcık vıcık değişimi, sürekli gelişimi takip edemiyorum. Biraz geri kafalı olmayı seviyorum."


- Kadının Fenni



243. ""Bir insana iyi günde, kötü günde birlikte olma sözü verip bu sevgiyi ve bağlılığı bir çocukla taçlandırdıktan sonra ona ihanet etmek büyük bir bayağılıktı.""


- Kadının Derdi



244. "Hiçbir şeye cesaret edemeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin."


- Kadının Erki



245. "Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zor..."


- Kadının Erki



246. "İnsanlar beni hep küçük şeyler için üzdüler,kırdılar.
Küçük çatlaklar ise bende hep büyük yıkımlara sebep oldu."


- Kadının Derdi



247. "Aslında hayatta mükemmeliyet diye bir şey olmadığını anlasa insan..."


- Kadının Fenni



248. "Bazı insanların ölmesi hem kendileri için hem de etrafındakiler için kurtuluştur."


- Sınırda Üç Kadın



249. "İçten içe bir şeyi hep hissettim; çocuklar sevgi ile büyürler. Onlar annelerinin onlara ne giydirdiğinden çok onlarla ne kadar oynadığına, ne kadar sarıldığına, hatta ne kadardan çok nasıl sarıldığına bakarlar. Bakmaz, hissederler."


- Kadının Fenni



250. "Rahat olabilmek, en önemlisi hayata karşı sakin olabilmek mutluluğa giden merdivenin ilk basamaklarıdır bence."


- Kadının Fenni

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: