Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Fernand Braudel Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Fernand Braudel En Beğenilen Sözleri



1. ""DENİZ. Onu bir eskiçağ adamının gözüyle canlandırmaya, görmeye çalışmalıyız: Bir sınır, ufka kadar uzanan bir engel, insanın her anını tutsak eden, gözünün önünden gitmeyen, olağanüstü, gizemli bir sonsuzluk.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



2. ""Yer şekilleriyle olduğu kadar insanlarıyla da bir kavşak olan, birbirine zıt öğeleri kendinde barındıran Akdeniz, anılarımızda uyumlu bir imge, her şeyin birbiriyle kaynaşıp özgün bir bütünde toplandığı bir sistem gibi canlanır.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



3. "İslam alemi, biraz utançla üçüncü dünya adını verdiğimiz, yaşayan insanlarının şu cehenneminin veya şu tarafının içine, gerileye gerileye girmiştir, çünkü eskiden hiç kuşkusuz nisbeten daha iyi bir konumda olmuştur.
Az veya çok geç, ama net olan bu gerileme, XIX. yüzyılda İslam aleminin aşağılanmasına, acı çekmesine, sonra da yabancı egemenliğinin genelleşmesine neden olmuştur. Olgular iyi bilinmektedir. Bir tek Türkiye ortak kaderin dışında kalacaktır. Mustafa Kemal Paşa ve onun gösterdiği ani ve parlak tepki (1920-1938), bu bağımlı olmama durumundan kaynaklanmıştır. Bu tepki, daha sonraki ulusal kurtuluş hareketlerinin örneği olacaktır. İslam alemi bugün tamamen (veya hemen hemen) kurtulmuş durumdadır.
Fakat bağımsızlığını kazanmak başka birşey, dünyaya ayak uydurmak ve geleceğe huzur içinde bakabilmek daha başka birşeydir."


- Uygarlıkların Grameri



4. "Hiyerarşiyi, bir insanın başka bir insana bağlılığını kırmak mı gerekir?

Evet, kırmak gerekir.

Jean Poul Sartre 1968"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



5. "" Însan ne yiyorsa odur."

..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



6. ""Çok uzun bir tarih düşüncesi içinde bir akşam ziyaretçisidir kapitalizm!""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



7. "Yayla yolları, silinmez ya da hiç değilse silinmesi güç izler gibi kırlara nakşolmuştur. Tıpkı insanların yüzlerinden yaşamları boyunca silinmeyen yara izleri gibi..."


- Akdeniz



8. "İnsan ne yiyorsa odur."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



9. "Fransa'dan yola çıkan uygarlık kelimesi, çabucak Avrupa turu yapar. Kültür kelimesi ona eşlik eder."


- Uygarlıkların Grameri



10. ""Tarih, çevremizi saran ve bizi işgal eden bugünün sorunları –hatta kaygı ve sıkıntıları– adına geçmiş zamanların sürekli sorgulanmasından başka bir şey değildir.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



11. "Tiyatro, sirk oyunları, araba yarışları, gladyatör dövüşleri antik çağın gösterileriydi."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



12. ""İtalya, yazgısının anlamını burada bulur: Denizin orta ekseni odur ve kim ne derse desin, İtalya her zaman bir yüzüyle Batı'ya, bir yüzüyle de Doğu'ya dönüktür. Zenginliğini uzun zaman buradan sağlamamış mıdır? Bütün Akdeniz'e egemen olma olanağı doğal olarak ona verilmiştir; o da doğallıkla bunu düşlemiştir.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



13. ""Her birimiz kendimize özgü biçimde severiz Venedik'i, bu dünyaya keyfimizce dalar, kendi aradıklarımızı bulup çıkarırız: Yaşama sevinci, ölüm çöküntüsü, soluklanma, oyalanma, çılgınlık ya da farklı bir yaşamın verdiği basit bir aralık duygusu.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



14. "Tarihçilerin Bereketli Hilâl dedikleri bu yörede, tarım, ayrıcalıklı üç bölgeden kalkarak uzun yolculuğuna başlamıştır: Zagros'un batı vadi ve yamaçları, Türk Mezopotamyası'nın dağlık kesimi ve Anadolu yaylasının güneyi."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



15. ""Grekler atı, Araplar hecin devesini, Türkler deveyi getirdiler. Ama geldikleri yerde tarım tekniklerini de öğrendiler.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



16. "Doğu ile Batı, Germaine Tillion'un terimiyle
"birbirlerini tamamlayan düşmanlardır.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



17. "Devlet hukuken toprağın tek sahibidir!.

."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



18. "Derin bir tarih. Keşfetmiyoruz bu tarihi, sadece aydınlatıyoruz. "Ona asaletini kazandırıyoruz" demiştir Lucien Febvre."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



19. "Çok geniş bir anlama sahip bütün kelimeler kusurludurlar."


- Medeniyet ve Kapitalizm



20. "....bir akşam ziyaretçisidir kapitalizm.

..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



21. "Lévi-Strauss şöyle yazmıştı; “Çünkü her şey tarihtir, dün söylenmiş olan tarihtir, bir dakika önce söylenilen tarihtir.” Febvre’de hayatının son on yılı boyunca hep şunu tekrarlamıştı; “Tarih geçmişin ve şimdiki zamanın bilimidir."


- Tarih Üzerine Yazılar



22. ""..bırakınız yapsınlar, bırakınız geçinsinler.""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



23. ""Hıristiyanların taşıdıkları madalyon ya da ruhanilerin omuzlarından sarkan atkının, Müslümanlardaki eşdeğeri Fatma'nın elidir ve Kartaca'da mezar taşlarını süslemektedir. İslam'ın, Yakındoğu'nun tarih zenginlikleriyle yüklü topraklarına bağlı olduğu bir gerçektir.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



24. ""En güzel uyum, birbirleriyle savaşım halinde olan şeylerden çıkar: her şey, karşıtlık sonucu ortaya çıkar.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



25. "Akdeniz rengârenk bir mozaiktir. İşte bu yüzden, üzerinden bu kadar yüzyıl geçtikten sonra birçok anıtın, eskinin gelgitlerini işaret eden bu sınır taşlarının kutsallığına yapılmış olan saygısızlıklara hoşgörüyle bakabiliriz: Ayasofya'nın dört bir yanında yüksek minareler nöbet tutar; Palermo'daki San Giovanni Degli Eremiti manastırı, eski bir caminin kırmızı ya da kırmızımsı kubbeleri arasına yerleşmiştir; Kurtuba'da, dünyanın en güzel camisinin kemerlerden ve sütunlardan oluşan ormanının ortasında, Şarlken'in buyruğuyla yapılmış sevimli, küçük, gotik Santa Cruz Kilisesi yer alır."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



26. "Her yaşam kendi dengesini bulur, bulmalıdır."


- Akdeniz



27. "Fenike, dağlara yaslanmış yarımadalar ve adalar üzerine yerleşmiş, sanki kendisine düşmanca davranan karaya yabancı kalmak ister gibi duran küçük limanların meydana getirdiği bir kıyı şerididir."


- Akdeniz



28. "Ancak tarih, tıpkı denizin suyla tuzu kaynaştırması gibi farklı ögelerin kaynaşmasını sağlar."


- Akdeniz



29. "Kapı açık, hiyerarşi açık...

Çin Toplumunda Hareketlilik"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



30. "Fırınlarda elektrikli aydınlatmanın ortaya çıkışı, geçici çözümler için toplanan diplomatik bir kongreden daha önemli bir tarihi olay olmuştur."


- Tarih ve Tarihçi



31. "Rönesans Floransa'dan yayılacaktır. Roma'dan ve muzaffer İspanya'dan çıkan barok sanat, kuzeyin protestan ülkelerini ve bütün Avrupa'yı kaplayacaktır. Tıpkı İstanbul camilerinin, özellikle Süleymaniye'nin İran ve Hindistan'da taklit edildiği gibi."


- Akdeniz



32. "Dicle ve Fırat üzerindeki taşımacılığın Mezopotamya'nın büyümesinde ve zenginleşmesinde birinci planda rol oynadığı rahatlıkla ileri sürülebilir.
(Nehir üzerinde kullanılan kayıkların en büyük yardımcısı, şişirilmiş ve birbirilerine bağlanmış tulumlardan yapılan sallar oldu. Bunlara yüklenen eşya akıntı boyunca taşınır, iş bitince havası boşaltılan bu tulumlar eşek sırtında geri gönderilirdi.)"


- Akdeniz



33. ""Tek bir Tanrı, tek bir iman, tek bir cemaat; Müslümanlar için gerçek birlik işte budur. İman, ünlü bir hadise göre, Tanrı'ya, meleklere, Kitaplar'a, Gönderilenler'e, Ahiret Günü'ne, iyi ya da kötü önceden belirlenmiş olan şeylere inanmaktır. Öyle görülüyor ki, böyle bir inançta, tek Tanrı'ya inanan herkesin birleşmesi gerekirdi.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



34. "...bütün toplumların mahkum olduğu hiç bitmeyen üretim süreçleri içinde kapitalin kullanımını yönlendiren ya da yönlendirmeye çalışan kişidir.

Kapitalist........"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



35. "Bilim, çoğu zaman sanıldığının aksine en tutucu alanlardan biridir ve gene sanıldığı gibi "doğruları" değil de, belli bir cemaatin "doğrularını" savunur."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1. Cilt



36. ""Kapital, evet; kapitalizm, hayır!""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



37. ""Günün birinde, Arap çöllerinden kopup gelen ve "Allahın Atlıları" adı verilen insanlar eski dünyaya saldırdılar. Kimi kentler onlara direnmeye çalıştı, ama boşuna; büyük bir bölümü teslim oldu; tarihçi Balâdhurî'nin anlattığına göre, bunların arasında, piskoposu tarafından teslim edilen Gazze kenti de vardı.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



38. "Sürekli bir New Deal.

......

Yeni Oyuna Yeniden Başlamak."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



39. ""Kapitalizm kabaca (kesinlikle ve sadece kabaca) genellikle pek fedakarca amaçlara yönelik olmayan bu sürekli katılım oyununda yer alma biçimidir.""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



40. "Fenike yaşamının merkezi, her iki Akdeniz'in de birleşme noktası denilebilecek Kartaca'ya kaydıve Fenike uygarlığı burada devam etti; tıpkı benzeyen ve benzemeyen yönleriyle, Avrupa Uygarlığının sonradan Amerika'da devam etmesi gibi."


- Akdeniz



41. "Akdeniz demek, birbirine baglı deniz ve kara yolları demektir; el ele vermiş küçük, orta, büyük kentler ve yollar, bitip tükenmeyen yollar, kısacası bir gidiş geliş, bütün bir ulaşım sistemi demektir."


- Akdeniz



42. "Yüzyıldan yüzyıla anlam değiştirerek tarih boyunca onca farklı şey ifade etmiş olan özgürlük sözcüğünün kendisini nasıl yorumlayacağız?"


- Tarih ve Tarihçi



43. ""Venedik'te, insanın geçmiş zamanı kafasında canlandırabilmesi için tarihi yardıma çağırmasına gerek yoktur.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



44. "...nüfus artış hızı ekonomik büyümeden daha yüksek olduğunda, zararlı hale dönüşmektedir. Örneğin Avrupa'da, XVI. yüzyılın sonundan önce herhalde böyle olmuştur. Bugün de, azgelişmiş ülkelerin çoğunda böyle olmaktadır. Dünün dünyasında, böylesine bir durumun sonucu olarak ortaya kıtlıklar, gerçek ücret gerilemesi, halk ayaklanmaları, karanlık gerileme günleri çıkmıştır."


- Uygarlıkların Grameri



45. "Köylü tarlasını nasıl işlerse bu balıkçılar da denizi öyle değerlendirirler, köyün limanından ya da koyundan pek uzaklasmazlar. Buralarda avlanan balıkçı başını kaldırsa kıyıdaki evini görür."


- Akdeniz



46. "Amerikan hayatının gerektirdiği üzere, bir iş esas olmaktan çıkınca, ortaya başka bir iş çıkmaktadır: İlki bırakılmakta, ikincisine doğru koşulmaktadır."


- Uygarlıkların Grameri



47. "İÖ 146 yılında Romalılar tarafından tahrip edilen Kartaca'nın ortadan kalkması basit bir yok oluş değildi. Ateşe verilen kent taş üstünde taş kalmayacak şekilde yok edildi ve temelleri üzerine bir Roma kenti kuruldu. Öyle ki arkeoloji çalışmaları Kartaca'nın toplumsal yaşamı hakkında işe yarar bilgiler edinmemize yetmiyor."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



48. "Köylü tarlasını nasıl işlerse bu balıkçılar da denizi öyle değerlendirirler, köyün limanından ya da koyundan pek uzaklasmazlar. Buralarda avlanan balıkçı başını kaldırsa kıyıdaki evini görür."


- Akdeniz



49. ""Yaşlı Plinius, Yahudiler hakkında, "Tanrıları
kınayıp onlara hakaret etmekle sivrilmiş bir halktır," (gens contumelia numinum insignis, Doğa Tarihi, 13, 4, 46) derken, aslında onların katı ve mutlak tektanrıcılığından başka bir şeyden söz etmiyordu.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



50. "" bütün yumurtaları aynı sepete koymamak gerektir."

Fransız atasözünü kulak verin."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



51. "Mümkün olan ile olmayan arasındaki esnek olmayan sınırları belirleyen duvarların içindeki bilinçsiz mahpustur insan."


- Tarih ve Tarihçi



52. "Levi-Strauss, ''Kelimeler, her birimizin, niyetlerini açıklama koşuluyla, istediği şekilde kullanmakta özgür olduğu aletlerdir'' demektedir."


- Uygarlıkların Grameri



53. ""Deniz altında avlandıktan sonra bizde uyanan derin ve doğrudan izlenim, çok eski sularda, adeta yaşı olmayan bir tarih içinde yaşadığımız, aynı zamanda iki üç yüzyıl ya da bin yıl öncesinde yaşadığımız ve kimi zaman hala bugün ve kendi gözlerimizle görme imkanına sahip olduğumuzdur.""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



54. ""İstanbul, Kanuni Sultan Süleyman döneminde en önemli Türk kenti haline gelmeyi başardı, ama çelişkili olarak aynı zamanda en önemli Rum, Ermeni ve Yahudi kentiydi de...""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



55. "Her yaşam kendi dengesini bulur, bulmalıdır. Ya da silinip gider."


- Akdeniz



56. "Yunanlı'nın Pers'e karşı nefreti, hoşgörülü diye bilinen Pers'in Yunanlı'ya nefretinden çoktur. Romalı'yla Kartacalı birbirinin can düşmanıdır. Hıristiyanlık ile Müslümanlığın birbirilerinde imrenecek bir şey görmelerine imkan yoktur. Tarih mahkemesinde ikisi de haksız çıkar, hüküm giyerdi."


- Akdeniz



57. "(Sermaye) somut gerçekliktir, sürekli ortada ve etkilidir, kolayca tanına bilen araçlar kütlesidir.

#kapital"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



58. ""Üzerinde tüflü tepeler yükselen, bataklıklarla kaplı verimsiz toprakların yayıldığı alanda, çıplak bir dağ ile engebesiz bir yamacın arasında doğan Roma, birkaç kulübenin meydana getirdiği bir köyden, kendini evrensel kabul eden bir imparatorluğa yükselişin tek örneğini oluşturur.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



59. ""En güzel uyum, birbirleriyle savaşım halinde olan şeylerden çıkar: her şey, karşıtlık sonucu ortaya çıkar.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



60. ""Turizmi, din dışı müziği, tiyatroyu, operayı, karnavalı, maskeleri yaratan Venedik değildir; ama bütün bu sayılanlar koşa koşa ona gelmişlerdir.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



61. "Rahatsız olup kapıdan kovsanız belki anında pencereden girer o."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



62. "Bugünün zamanı dünden, önceki günden, ta eskiden kaynaklanır."


- Tarih ve Tarihçi



63. "Her şeyi kalıplaştırmaya yönelik bir bilgiçlikle değil, tüm bütünlüğü kavramak arayışı içinde olan bir insan gibi davranmalıydılar."


- Tarih ve Tarihçi



64. "Bir nehir, bir toplum tarafından engel olarak, fakat bir diğeri tarafından da yol olarak görülebilir."


- Tarih ve Tarihçi



65. "Gerçek şu ki paralar ve kentler hem çok eski bir gündelik yaşam hem de çok yakın bir modernite içinde yer alırlar. Değiş tokuşu hızlandıran araçlar gibi görüldüğünde para çok eski bir buluştur. Değiş tokuş olmazsa toplumda olmaz."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



66. "Derin bir tarih. Keşfetmiyoruz bu tarihi, sade­ce aydınlatıyoruz . "Ona asaletini kazandırıyoruz" demiştir Lucien Febvre. Eklenecek bir şey yoktur buna."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



67. ""Osmanlı sultanlarının göçebe Türkmen kabilelerini Balkanlar'a aktarıp orada yerleştirilmeleri konusundaki gayretlerine karşın, Rumeli'deki Türk toplulukları imparatorluklarının toprak kaybetmesi sırasında hiçbir direnç göstermedi.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



68. "İstanbul Boğazı, Bizerte Gölü girişi, Comacchio lagünündeki balık yatakları ya da kefalin ve yılanbalığının bol olduğu Berre Gölü dalyanları, sözünü ettiğimiz verimsiz suların dışında kalır. İstanbul'da Galata Köprüsünün altında satılan renk renk, çeşit çeşit balıkları seyretmek insanda hayranlık uyandırır. Bu manzaranın bu kadar canlı bir anı olarak yaşaması bile benzerine sık sık rastlanmadığını kanıtlamaz mı?"


- Akdeniz



69. "Gemiciliğin gelişmesi İÖ 3. binyılın ikinci yarısında Mısırlı denizcilerin Byblos'a gidip gelmeleriyla, daha doğrusu 2. binyılda kürek, mahmuz ve omurgası olan Kyklades yelkenleriyle başlar. Bu omurgalı tekneler denize kök salmış gibidir adeta. (Oysa Byblos ile Mısır arasında kıyı kıyı gidip gelen gemiler altı düz teknelerdi.)"


- Akdeniz



70. "Her yaşam kendi dengesini bulur, bulmalıdır. Ya da silinip gider."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



71. "Uçak yapan mühendisin gözünde İkarus'un değeri bir hiçtir. Hepsinin modası geçmiş! Ve önyargı giderek hâkim oluyor; Bugün, tüm zekâyı, tüm enerjiyi gerektiren ve sonuç getiren sayılamayacak kadar verimli alan varken, tarihin inşaası uğruna ne diye zaman kaybedelim ki."


- Tarih ve Tarihçi



72. "İnsan neyi aradığını bilmezse, ne bulduğunu da bilemez."


- Tarih ve Tarihçi



73. "Türkiye'de Mustafa Kemal'in katı ve dahiyane eseri;...kadın özgürleşme hareketi. Çokeşliliğin yokolması, kocanın karısını tekyanlı boşamasına sınır getirilmesi, peçenin kalkması, kadınların üniversitelere ve kültüre girebilmeleri, çalışabilmeleri, oy verebilmeleri; bütün bu ayrıntıların muazzam sonuçları olmuştur."


- Uygarlıkların Grameri



74. "Gercekten kapitalizmin servetini ve gücünü sağlamlaştırmak için zaman zaman ya da eşzamanlı olarak ticarete, tefeciliğe, uzak ülkelerle ticarete, "resmî makamlara" ve toprağa dayanır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



75. "Hırslı bireylerin yükselmek için izleyebilecekleri yolların sayısı yeryüzündeki toplumların sayısı kadar çoktur."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



76. "Görmek, göstermek bizim amacımızın yarısını oluşturur. Mümkünse kendi gözlerimizle görmemiz gerekir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



77. "Gerçekten de alışılmış olan, insanların yaşamını tümüyle istila eder..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



78. "gecmiş, şimdi; şimdi geçmiş-

tarihin kendisinin kalbi, varlık nedeni olma riski taşır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



79. "Uçak yapan mühendisin gözünde İkarus'un değeri bir hiçtir. Hepsinin modası geçmiş! Ve önyargı giderek hâkim oluyor; Bugün, tüm zekâyı, tüm enerjiyi gerektiren ve sonuç getiren sayılamayacak kadar verimli alan varken, tarihin inşaası uğruna ne diye zaman kaybedelim ki."


- Tarih ve Tarihçi



80. "İnsan neyi aradığını bilmezse, ne bulduğunu da bilemez."


- Tarih ve Tarihçi



81. "Türkiye'de Mustafa Kemal'in katı ve dahiyane eseri;...kadın özgürleşme hareketi. Çokeşliliğin yokolması, kocanın karısını tekyanlı boşamasına sınır getirilmesi, peçenin kalkması, kadınların üniversitelere ve kültüre girebilmeleri, çalışabilmeleri, oy verebilmeleri; bütün bu ayrıntıların muazzam sonuçları olmuştur."


- Uygarlıkların Grameri



82. "Gercekten kapitalizmin servetini ve gücünü sağlamlaştırmak için zaman zaman ya da eşzamanlı olarak ticarete, tefeciliğe, uzak ülkelerle ticarete, "resmî makamlara" ve toprağa dayanır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



83. "Hırslı bireylerin yükselmek için izleyebilecekleri yolların sayısı yeryüzündeki toplumların sayısı kadar çoktur."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



84. "Görmek, göstermek bizim amacımızın yarısını oluşturur. Mümkünse kendi gözlerimizle görmemiz gerekir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



85. "Gerçekten de alışılmış olan, insanların yaşamını tümüyle istila eder..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



86. "gecmiş, şimdi; şimdi geçmiş-

tarihin kendisinin kalbi, varlık nedeni olma riski taşır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



87. "Kapitalizm bu arada yüksek sosyetenin bazı kalelerini yıkar, ama kendi yararına olan bazı kaleleri de sağlam ve kalıcı biçimde inşa eder."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



88. "Demek ki insan ancak kısa aralıklarda mutludur ve bunu ancak zaman çok geç olduktan sonra fark edebilmektedir."


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



89. "Müslümanların geleneksel kıyafetlerine gelince, bu ayrıntıları ödünç aldığımız E.F. Gautier, bunları Herodotos'un yirmi dört yüzyıl önce tasvir ettiği Babillilerinkiyle aynı olarak görmekte tereddüt etmemektedir."


- Uygarlıkların Grameri



90. "Sinir bozucu bir eğlenceyle, saf ve içten seslerin bize şunları söylemelerini işitmek istemiyoruz artık: "Hey tarihçi, bunları bilmen gerekir: Papa Anaclet'in ve Sultan Mahmut'un ölüm tarihleri nedir?""


- Tarih ve Tarihçi



91. "İçdeniz'in tehlikeli ve herkesin göz diktiği bölgesi Cebelitarık'ta değil Doğu'dadır. 17. ve 18. yüzyıllarda Doğu demek; Balkanlar'a, geniş anlamıyla Anadolu'ya ve Mısır'dan Fas'ın doğu sınırına kadar Afrika'ya yayılmış geniş bir pazar olan Türk İmparatorluğu demektir."


- Akdeniz



92. "Kapitalizm, belli bir kapitalizm hep vardır; hatta bankacılar, uzak işlemlere girişmiş tüccarlar ve bütün kredi araçlarını bilen eski Babil'den beri vardır. Babil'de bilinen kredi araçları: Kambiyo senedi, hamiline senet, çek...'tir. Kapitalizmin tarihi bu anlamda "Hammurabi'den Rockefelier'e" gider."


- Uygarlıkların Grameri



93. "...her devlet sadece kendi çıkarı için oynamaktadır. Ama eğer çok iyi oynarsa, bir gün diğerlerinin kendine karşı birleştiklerini görür...Kural hep aynıdır. Bir ülke yanılgı sonucu olarak olsa bile fazla güçlü gözükürse, komşuları hemen dengeyi sağlamak ve onu daha bilge ve tedbirli hale getirmek üzere, hemen terazinin öteki kefesine geçmektedirler."


- Uygarlıkların Grameri



94. "Dağ dağdır. Yani bir engeldir. Ve aynı zamanda bir sığınak bir özgür insanlar ülkesidir. Burada güçlü ve muktedir kökleri olan toprak soyluluğu yoktur."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1. Cilt



95. "Amerika keşfedilir keşfedilmez kaybedilmiştir, çünkü ona Avrupanın henüz ihtiyacı yoktur."


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



96. "Ekonomi ancak diğer "parçalara" dayanarak anlaşılabilir,zira hem kendini çevreye yayar hem de kendi kapılarınıkomşularına açar. Eylem ve etkileşim vardır ortada.Kapitalizm denen, ekonominin o biraz özel ve kısmi biçimi ancak bu bitişik "parçaların" ve onların uzanımlarının ışığında tam olarak açıklanabilir; ancak o zaman hakiki çehresini
gösterir."


- Medeniyet ve Kapitalizm



97. "Ve sundukları Tarih imajı, akıllı ve düşünen insanların hoşgörülerini kazanmaya yönelik değildir."


- Tarih ve Tarihçi



98. "Aktif bir tarihçinin ilkesi, disiplinlerarası bir yaklaşımın gerekli olduğudur, "sınırlara ve bölümlemelere tahammülü olmayan bir tarih.""


- Tarih ve Tarihçi



99. "Levi Strauss, "kelimeler, herbirimizin, niyetlerini açıklama koşuluyla, istediği şekilde kullanmakta özgür olduğu aletlerdir" demektedir."


- Uygarlıkların Grameri



100. "...dolaşım ekonomik yaşamdır kesinlikle."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



101. "Pazarın kaç kez bozulduğunu, yozlaştığı, fiyatların tekel tarafından keyfi biçimde fiilen ya hukuken belirlendiği unutulabilir mi?

.........."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



102. "1945'ten beri her biri bir on yıla değecek yıllar yaşıyoruz."


- Tarih ve Tarihçi



103. "Kuşkusuz geniş çaplı, devasa, ürkütücü isyanlar olmuştur. Örneğin 1669'da 200.000 Kazak, Asyalı yerli köylü asi; Astrakan, Saratov ve Samara'yi ele geçirmiştir; Aşağı Volga havzasına egemen olan bu asiler, toprak sahiplerini ve burjuvaları öldürmüşlerdir. Onları yöneten Stenka Razın ancak 1671'de ele geçirilebilecek, Moskova'da Kızıl Meydan'da işkence gördükten sonra parçalanacaktır. Bundan bir yüzyıl sonra, gene aynı bölgede meydana gelen Pugaçev ayaklanması, başlangıç döneminde bir o kadar kitlesel bir başarı göstermiştir. Don ve Ural Kazakları, Başkırtlar, Kırgızlar, senyör malikânelerinin serfleri, Urallardaki büyük demir ve bakır dökümhanelerinin serf işçileri isyana, Pugaçevina'ya katılmışlardır. Pugaçev, Nijni Novgorod'a kadar ilerlemiş, yolda toprak sahiplerini asmış ve herkese toprak ve özgürlük vaadetmiştir. Kazan ele geçirilmiştir, ama isyanın önderi hemen Moskova'ya yürümemiştir. 1775'te yakalanacak, kafası kesilecektir."


- Uygarlıkların Grameri



104. "Bir gün geldi Kalabria ormanları, Monte Gargano'nun meşeleri, Ragusa ya da Napoli kıyılarındaki gemi şantiyelerine yetişemez oldu. Sicilyalı eşsiz tarihçi Carmelo Trasselli, ormanların azalmasının ve buna bağlı olarak kerestenin pahalılaşmasının 16. ve 17. yüzyıllarda Akdeniz'in gerilemesinin birçok nedeninden biri olduğunu ileri sürer."


- Akdeniz



105. "Her koşulda Doğu Avrupa’ya ikinci köleliği “ sokan” Batı Avrupa’dır…"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



106. "Ve sundukları Tarih imajı, akıllı ve düşünen insanların hoşgörülerini kazanmaya yönelik değildir."


- Tarih ve Tarihçi



107. "Aktif bir tarihçinin ilkesi, disiplinlerarası bir yaklaşımın gerekli olduğudur, "sınırlara ve bölümlemelere tahammülü olmayan bir tarih.""


- Tarih ve Tarihçi



108. "Levi Strauss, "kelimeler, herbirimizin, niyetlerini açıklama koşuluyla, istediği şekilde kullanmakta özgür olduğu aletlerdir" demektedir."


- Uygarlıkların Grameri



109. "...dolaşım ekonomik yaşamdır kesinlikle."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



110. "Pazarın kaç kez bozulduğunu, yozlaştığı, fiyatların tekel tarafından keyfi biçimde fiilen ya hukuken belirlendiği unutulabilir mi?

.........."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



111. "1945'ten beri her biri bir on yıla değecek yıllar yaşıyoruz."


- Tarih ve Tarihçi



112. "Kuşkusuz geniş çaplı, devasa, ürkütücü isyanlar olmuştur. Örneğin 1669'da 200.000 Kazak, Asyalı yerli köylü asi; Astrakan, Saratov ve Samara'yi ele geçirmiştir; Aşağı Volga havzasına egemen olan bu asiler, toprak sahiplerini ve burjuvaları öldürmüşlerdir. Onları yöneten Stenka Razın ancak 1671'de ele geçirilebilecek, Moskova'da Kızıl Meydan'da işkence gördükten sonra parçalanacaktır. Bundan bir yüzyıl sonra, gene aynı bölgede meydana gelen Pugaçev ayaklanması, başlangıç döneminde bir o kadar kitlesel bir başarı göstermiştir. Don ve Ural Kazakları, Başkırtlar, Kırgızlar, senyör malikânelerinin serfleri, Urallardaki büyük demir ve bakır dökümhanelerinin serf işçileri isyana, Pugaçevina'ya katılmışlardır. Pugaçev, Nijni Novgorod'a kadar ilerlemiş, yolda toprak sahiplerini asmış ve herkese toprak ve özgürlük vaadetmiştir. Kazan ele geçirilmiştir, ama isyanın önderi hemen Moskova'ya yürümemiştir. 1775'te yakalanacak, kafası kesilecektir."


- Uygarlıkların Grameri



113. "Bir gün geldi Kalabria ormanları, Monte Gargano'nun meşeleri, Ragusa ya da Napoli kıyılarındaki gemi şantiyelerine yetişemez oldu. Sicilyalı eşsiz tarihçi Carmelo Trasselli, ormanların azalmasının ve buna bağlı olarak kerestenin pahalılaşmasının 16. ve 17. yüzyıllarda Akdeniz'in gerilemesinin birçok nedeninden biri olduğunu ileri sürer."


- Akdeniz



114. "Her koşulda Doğu Avrupa’ya ikinci köleliği “ sokan” Batı Avrupa’dır…"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



115. "Binbir Gece Masalları'nda hükümdar, ''elleri arasındaki yeri öperek'' selamlanmaktadır. Oysa bu, Sasani İmparatoru Khosro'nun (531-579) sarayında uygulanan harekettir. Bu hareket, XVI., XVII. yüzyıllarda, hatta daha sonralarında, Avrupalı elçilerin İstanbul, İsfahan veya Delhi saraylarında kurtulmaya uğraştıkları harekettir; elçiler bunu hem kendileri, hem de temsil ettikleri hükümdarları açısından alçaltıcı bulmaktadırlar."


- Uygarlıkların Grameri



116. "Muhammed ve İsa olmasaydı, ne İslamiyet, ne de Hristiyanlık olurdu; fakat bu yeni dinler her seferinde zaten var olan uygarlıkların gövdesini ele geçirmişlerdir."


- Uygarlıkların Grameri



117. "İslamiyet'in, Muhammed'le birlikte birkaç yıl içinde doğduğunu sanmak, hem çok doğru hem de çok yanlış ve anlaşılmazdır."


- Uygarlıkların Grameri



118. "Yeni Dünya bütünüyle köledir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



119. "" Her kuşak, her halükarda kendini önceleyen kuşağı, ona yıpranmış olarak geleni reddetmekten tat alır""


- Uygarlıkların Grameri



120. "Bir deniz değil, birbirini izleyen birçok deniz. Bir uygarlık değil, birbiri üzerine yığılmış birçok uygarlık. Akdeniz'de gezen, Lübnan'da Roma dünyasını, Sardinya adasında tarihöncesini, Sicilya'da Yunan kentlerini, İspanya'da Arap varlığını, Yugoslavya'da Türk İslâmı'nı bulur. Yüzyılların derinliklerine iner; Malta'daki kocaman taş yapılara ya da Mısır piramitlerine dek uzanır. Bugün hâlâ yaşayan çok eski şeylerin yanında, aşırı modern şeylerle karşılaşır."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



121. "Hata kabul edilince, hedefe nişan almadaki bozukluk çabucak düzeltilebilmekte ve isabet şansı arttırılmaktadır."


- Uygarlıkların Grameri



122. "İşçilere ilişkin yasalar, çoğu zaman tahmin edileceğinden daha liberaldirler, ama kanun metniyle uygulama arasında korkunç bir uçurum bulunmaktadır."


- Uygarlıkların Grameri



123. "Kaderin yedi fersahlık sihirli çizmeleri vardır. Uzaktan vurur.."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



124. "Benim için tarih, tüm olası tarihlerin toplamı, -dün, bugün ve yarınki- mesleki yetenek ve bakış açılarının bir araya gelmesidir."


- Tarih ve Tarihçi



125. "Tarihin artık şu veya bu egemen faktörle açıklanmasına inanmıyoruz. Tek yanlı tarih yoktur. Tarihe yalnızca ne çatışmaları veya uyuşmaları insanların tüm geçmişini belirleyen ırklar mücadelesi; ne ilerleme veya çöküntü unsuru olan güçlü ekonomik ritmler, ne sürekli toplumsal gerilimler, ne Ranke'nin en geniş anlamıyla bireyi ve tarihi yücelttiğini söylediği şu yaygın ruhanilik; ne tekniğin egemenliği; ne de toplulukların hayatları üzerindeki gecikmeli sonuçlarıyla şu yapay zorlama sonucu gerçekleşen nüfus artışı egemen olmaktadır. İnsan düşünüldüğünden de karmaşıktır."


- Tarih Üzerine Yazılar



126. "" Hiçbir uygarlık, kendine özgü hareket olmaksızın yaşayamaz; her uygarlık, komşularıyla olan mübadeleler ve şoklarla zenginleşir""


- Uygarlıkların Grameri



127. "Çöl, uçsuz bucaksızlığına karşın, onu iskân eden halkları asla tamamen emip yutamaz, onları düzenli zaman aralıklarıyla sahillere doğru püskürtür."


- Bellek ve Akdeniz :Tarihöncesi ve Antikçağ



128. "İyi bir tarihçi, efsanelerin canavarına benzer: insanlık onurunun kokusunu aldığı yerin avlanacağı bölge olduğunu bilir."


- Tarih ve Tarihçi



129. "Bütün dinler evrilirler. Ancak bunların herbiri gene de kendi tarzına göre kendi sadakatleri, kendi süreklilikleri, kendi özgün koordinatlarıyla emsalsiz evrenler meydana getirir."


- Uygarlıkların Grameri



130. ""Psikolojileri geleceğe yönelik olanlarla geçmişe eğilenler arasında bir uçurum var"."


- Uygarlıkların Grameri



131. "Bir yörük herhangi bir yere gitmek zorunda değildir, kıpırdasın yeter."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



132. "SERENISSIMA: Venedik'i anlatmak için kullanılan İtalyanca sözcük. "Mutluluk dolu" ya da eskiden İstanbul için kullanılan "Dersaadet” anlamına gelir."


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



133. ""Tanrı, gündüz ve gece, kış ve yaz, bolluk ve yokluktur. Ama, tıpkı içine kokulandırıcı maddeler karıştırıldığında farklılaşan ve katılan maddelerin adlarına göre farklı adlar verilen ateş gibi, o da farklı biçimler alır.""


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



134. "Ve eğer Endülüs'te buğday ürünü nisan ayında erkenden başaklarını sarartıp hasada geliyorsa, çevre koşullarına uyup acele ettiğindendir."


- Akdeniz



135. ""Kadının toplumdaki yeri, her zaman uygarlığın bir yapısını ortaya koymaktadır. Bu bir sağlama olanağıdır, çünkü bu yapı her uygarlıkta, dış darbelere dayanıklı, kısa sürede değişmesi zor, bir uzun süre gerçeğidir.""


- Uygarlıkların Grameri



136. "Doğal olarak ekonomi ekonomiden ibaret değildir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



137. "Sonuçta devlet kendi dengesine ve kendi direnme gücüne göre para dünyasını destekler ya da düşmandır bu dünyaya. Kültür ve din konusunda da aynı şey söylenebilir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



138. "Batı'da herşey daha büyük, daha zengindir. Sicilya, Agrigente, Selinonte'deki Yunan kentlerine bakınız, hepsinde büyüklükleriyle insanı şaşırtan anıtlar görürsünüz; "Yeni Şehir" Kartaca, görkemli çağında, metropolü olan Tir (Sur) kentinden on defa büyüktür."


- Akdeniz



139. "Binbir Gece Masalları'nda hükümdarı selamlamak, " onun önünde secdeye varıp toprağı öpmektir."
Bu, Hüsrev'in (531-79) sarayında öteden beri sürüp giden bir alışkanlıktır. 16. ve 17. yüzyıllarda ve daha sonraları bole İstanbul'a, İsfahan'a, Delhi'ye atanan Avrupalı elçiler bu selam biçimini, hem kendileri hem de temsil ettikleri prens için küçük düşürücü bulduklarından dolayı ondan kurtulmanın çaresini ararlardı."


- Akdeniz



140. "Aristo'nun evreni Galile, Descartes ve Newton'a kadar hemen hemen rakipsizdi; sonra yerini tamamen geometrize olmuş bir evrene bıraktı ki, çok sonra, Einstein devrimi karşısında bu evren de çöktü."


- Tarih ve Tarihçi



141. "Giovanni Botero'nun dediği gibi, hangi süvari birliği şu Türklerin karşısında ağır ve beceriksiz gözükmeyecektir ki: Eğer yolunu keserlerse onlardan kaçarak kurtulamazsın, eğer saldırı karşısında dağıldılarsa onları izleyemezsin, çünkü tıpkı şahinler gibi bir keresinde üzerine saldırırlar, bir keresinde de senden süratle kaçarlar."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1. Cilt



142. ""Kısacası, iyi ya da kötü belli bir ekonomi dünyanın farklı pazarlarını birbirine bağlar. Bu ekonomi arkasından sadece bazı istisnai malları ama aynı zamanda değerli madenleri, dünyayı dolaşan ayncalıklı seyyahları sürükler.""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



143. "Bir XVIII. yüzyıl nüfus bilimcisi " uyuz , kellik ve pislikten kaynaklanan tüm deri hastalıkları , eskiden çamaşır kullanılmadığından çok sık ortaya çıkardı" diye belirtmektedir."


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



144. "Doğu uygarlıkları konut ve döşeme konusunda çoğu zaman Avrupalılarınkinden daha az maliyetli olan , dahiyane çözümler benimsemişlerdir."


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



145. "Kapitalizm hiyerarşiler icat etmez, onlardan yararlanır. Aynı şekilde kapitalizm pazarı veya tüketimi icat etmemiştir. Çok uzun bir tarih düşüncesi içinde bir akşam ziyaretçisidir kapitalizm."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



146. "Ne var ki Louis Althusser'in yazdığı gibi; genelde tarih yoktur, özel yapıların özgül tarihleri vardır. Zaman içinde, olaylara önem veren 'tarih' diye somutlaşmış bir şey yoktur; zaman tüm sınıfları, yapıları ve çağları içeren ve hiçbir şeye benzemeyen bir akıntı değildir. Her olay için zamanın görevi bir kez daha belirlenmelidir."


- Tarih ve Tarihçi



147. "Gerçeklerden kuram yaratmaya çalışanlar, hiçbir zaman gerçekleri kuramın belirleyeceğini anlamadılar."


- Tarih ve Tarihçi



148. "Büyük felaketler her zaman gerçek devrimlere yol açmazlar, ama onları haber verirler ve her zaman da dünyanın düşünülmesine veya daha doğrusu yeniden düşünülmesine bir imkan sunarlar."


- Tarih Üzerine Yazılar



149. "Tarihin rolünü, eğlenceli bir bellek eğitim sanatı -daha doğrusu değersiz bir eğlence- ve karşılıksız bir merak oyunu olduğunu görmemekte diretenler, birdenbire, hissedilebilir bir fikir değişikliği geçirmişlerdir."


- Tarih ve Tarihçi



150. "Tarih her zaman yeniden başlar, kendisini her
zaman yeniler, aşar. Kaderi bütün insan bilimlerinin kaderinden farklı değildir. Dolayısıyla yazdığımız tarih kitaplarının onlarca ve onlarca yılboyunca geçerli olabileceğine inanmıyorum."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



151. "Babilliler ayaklarına kadar inen keten bir gömlek giyerler( Gautier, Cezayirde buna gandura denilir diye yorum yapmaktadır); bunun üstüne de başka bir gömlek giymektedirler (günümüzde cellaba); daha sonra üstlerine beyaz bir üstlük almaktadırlar (beyaz bornuz); başlarına ise sivri bir külah geçirmektedirler (Bugün olsa fes ya da tarbuş derdik.)."


- Uygarlıkların Grameri



152. "Her yüzyılın kendi ödevleri, kendi kavgaları olacaktır."


- Uygarlıkların Grameri



153. "Eski bir imik deyişi, "yemek içmek söz konusu olduğunda Kiev'e giderler, ama Kiev'i savunmak söz konusu olduğunda kimse kalmaz" diye iddia etmektedir. Bundan daha doğru birşey olamaz."


- Uygarlıkların Grameri



154. "İngiliz devrimi iki zamanlı olarak gerçekleşmiştir. Önce 1780-1830 arasında pamuk, sonra metalürji. Ağır endüstrininki olan ikinci zaman ise, demiryollarının inşa edilmesiyle belirlenmiştir. Birinci pamuk devriminin tasarrufçularının paraları sayesinde hayata geçirilen ikinci zaman, görülmedik, bir güce sahip olacaktır. Ama ona hayat veren ve yolu açan birinci zaman olmuştur."


- Uygarlıkların Grameri



155. "Akdeniz'i tehdit eden ve sonunda onu bir kenara itecek olan gelişme, dünyanın merkezinin İçdeniz'den Atlas Okyanusu'na kaymasından başka birşey değildir. Bu gelişme 1492'de Amerika'nın keşfi ve 1497-98'de Ümit Burnu seferiyle başlar."


- Akdeniz



156. "Büyücüler, sihirbazlıklar, ilkel büyüler, kara âyinler, bütün bunlar batı uygarlığının "paylaşamadığı" eski bir kültürel bilinçaltının görünümleridirler."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



157. "“Osmanlıların zaferinin simgesi olan bir deniz kenti, aynı zamanda onlara ihanet edecektir; İstanbul’un yerleşikleştirme, örgütleme, planlama konusundaki bu tutkulu inadı Avrupa tarzındadır. Bu kent padişahların gereksiz çatışmalara girmelerine yol açarak, gerçek sorunları onlardan gizlemiştir. 1529’da başlamış olan Süveyş Kanalını kazmamak; 1538’de Portekizli’ye karşı sonuna kadar bir mücadeleye girmemek ve bir kardeş kavgasında, sınır alanlarının boşluğunda İran’a çarpmak; 1569’da Aşağı Volga havzasını fethetme fırsatını kaçırmak ve İpek Yolunu yeniden açamamak; Akdeniz’deki gereksiz savaşların içinde kendini kaybederken asıl sorunun büyük dünyanın dışına çıkmak olduğunu görememek: Bunlar kaybedilmiş sayısız fırsatlardır.”"


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



158. "İsrail’in tanrısı halkını, bir aşık sevgilisini kıskanırcasına kıskanan bir tanrıdır."


- Akdeniz, İnsanlar ve Miras



159. "Akdeniz’de balık çeşidi boldur ama balık bol değildir. Tutulan balık az da olsa, deniz tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bir uzman olan Nino Caffiero’nun dediğine göre: “Bir gün gelecek, Akdeniz’de balık avı yasaklanacak ve bu deniz, içindeki türlerin korunması ve kurtarılması için bir zooloji parkına dönüştürülecektir.” Bu sözler boş değildir, tutkulu bir ekoloji uzmanının düşü de değildir."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



160. "Ve yıllar geçiyor. Kıyıya ulaşmaktan umut kesiliyor."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



161. "Bununla birlikte bu dünya eşitsizlik içinde gösterir kendini..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



162. "Niyetim kesinlikle kurdu ağıla sokmak değildi."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



163. "Napolyon Bonaparte Akkâ‘yı eline geçirseydi Lübnan dağlarında ve yamaçlarında ordusuna çekidüzen verir ve yeni kurulmakta olan Britanya İmparatorluğu’nu parçalayabilirdi. Ama bu büyük girişim yürümedi ve iki yıl önce Fransız filosunun Mısır’a giderken işgal ettiği Malta Adası İngiltere’nin eline geçti (1800). Amiens Anlaşması‘na (1801) göre geri verilmesi gerekiyordu ama yakın zamanlara kadar İngiliz denetiminde kaldı. Malta büyük bir ada değildi, ama yine de deniz ortasında İngiltere’nin egemenliğini sağlıyordu (bir diğer Cebelitarık). Daha sonraları Kıbrıs’a (1878), Mısır’a (1882) yerleşen Londra, Hindistan yolunu baştan başa ele geçirmiş oluyor ve “Pax Britannica” bütün ağırlığıyla Akdeniz’e yerleşiyordu."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



164. "Bir tüccar her zaman alıcılar,mal sağlayıcıları,borçlular ve alacaklılarla ilişki halindedir.Bu ajanların ikamet yerlerini bir haritaya aktarırsınız bütünü bizzat tüccarın hayatına hükmeden bir mekan resmi olacaktır."


- Maddi Uygarlık: Mübadele Oyunları



165. "Bugün bile Napoli'de, Palermo'da paydos saatlerinde br ağacın gölgesinde karınlarını doyuran işçiler görürsünüz: Üzerine biraz zeytinyağı sürülmüş bir parça ekmeğe soğan ve domates katık eder, adına da companatico derler, biraz da şarap. Akdeniz'in üç temel besini burada da karşımıza çıkmıştır: zeytinyağı, buğday ekmeği ve yakın bağların şarabı. Hepsi bu kadar."


- Akdeniz



166. "Ben insanlığın yarısından fazlasının gündelik yaşamda gizli olduğuna inanıyorum. Bize miras kalan, karmakarışık biçimde biriken, bize gelinceye kadar sonsuzca yinelenen sayısız hareket ve tavır yaşamamıza yardımcı olur, bizi hapseder, yaşam boyu bizim yerimize karar verir. Bunlar kışkırtmalar, itkiler, modeller, kimi zaman kökleri hayal edilemeyecek kadar çok eski çağlarda olan eylem biçimleri ve zorunluluklarıdır. Çok eski ve çok canlı, yüzyıllar öncesine dayanan bir geçmiş şimdiki zamana açılır; Amazon'un muazzam, karışık su kütlesini Atlantik'e boşaltması gibi."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



167. "Toplumsal istatistiği kurucusu olan J.P. Süssmilch bunun1765 te tekrarlamaktadır. " Almanya da ... köylü ve fakir en ufak bir ilacı bile hiç kullanmadan ölmektedir.Kimse hekime gitmeyi aklına getirmemektedir çünkü bunun bir nedeni hekimin çok uzakta olması , bir başkası da çok pahalı olmasıdır...""


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



168. "Sadece kuvvetli bir entelektüel emperyalizm ve birleşik saldırı olumlu sonuçlar yaratabilir. Aksi taktirde; "Çoktan ölmüş olan liberal mandarinlerin topal hayaletleri, yaşayanların beyinlerinin üzerine bir kâbus gibi çökecektir.""


- Tarih ve Tarihçi



169. "Bütün tanımlar bir hapishanedir."


- Tarih ve Tarihçi



170. "Belge bir tanıktır ve tanıkların çoğu gibi soru sorulmadıkça pek konuşmaya niyetli değildir."


- Tarih ve Tarihçi



171. "Sadece kuvvetli bir entelektüel emperyalizm ve birleşik saldırı olumlu sonuçlar yaratabilir. Aksi taktirde; "Çoktan ölmüş olan liberal mandarinlerin topal hayaletleri, yaşayanların beyinlerinin üzerine bir kâbus gibi çökecektir.""


- Tarih ve Tarihçi



172. "Bütün tanımlar bir hapishanedir."


- Tarih ve Tarihçi



173. "Belge bir tanıktır ve tanıkların çoğu gibi soru sorulmadıkça pek konuşmaya niyetli değildir."


- Tarih ve Tarihçi



174. "Descartes'ın bir mektubu...Prenses Elizabeth ona, eğer teorik olarak herkes özgürse ve tek başına bir birim meydana getiriyorsa, toplum nasıl yaşayacak, hangi kurallara uyacaktır, diye sormuştur. Filozof şöyle cevap vermiştir (15 Eylül 1645): "Herbirimizin diğerlerinden ayrı ve bunun sonucu olarak çıkarları bir bakıma dünyanın geri kalanından ayrı birer kişi olmamıza rağmen, tek başına yaşanılamayacağını ve fiili durumda evrenin ve daha da özel olarak bu dünyanın; yaşanılan yer, yemin, doğum nedeniyle bağlı olunan bu devletin, bu toplumun, bu ailenin parçalarından biri olunduğunun hep düşünülmesi gerekir. Parçası olanın 'herkesin' çıkarlarını, özel kişinin çıkarlarına hep tercih etmek gerekir"."


- Uygarlıkların Grameri



175. "Akdeniz'i kurtaran, okyanusa açılan o dar geçittir. Bir bendin Cebelitarık Boğazı'nı kapattığını tasavvur edelim: Akdeniz, her türlü hayat belirtisinin yok olacağı tuzlu bir göle dönüşür."


- Bellek ve Akdeniz :Tarihöncesi ve Antikçağ



176. "...sefalet; kaos; düzenin, lüksün sınırlarının hemen ötesinde başlamaktadırlar."


- Uygarlıkların Grameri



177. "Eşik şer kuvvetlerine karşı bir engeldir. Herhangi bir kimse yabancı ise onu aşamaz; Ancak yeni gelin, bir yakınıyla birlikte, doğurganlığına güvence olarak verilmesi âdetten sayılan armağanlar eşliğinde bu eşikten geçebilir; misafir ise, yalnızca aile reisinin daveti üzerine ve bir hediye sunarak."


- Akdeniz



178. "'Hükümdarın erdemi rüzgâr gibi, sıradan insanlarınki ot gibidir. Rüzgâr esince, ot her zaman eğilir". Uyrukların esas erdemi, cemaatin uyumunun koşulu olan itaat olacaktır. Bunun sonucu olarak Konfüçyüsçülük, "tüm dinselliğinden ayıklanmış, ama hiyerarşinin çimentosu olarak yerinde kalması istenilen atalar tapısınına" önem vermekte ve onu muhafaza etmektedir."


- Uygarlıkların Grameri



179. "Fathers(ABD kurucu babalar), Hobbes'un felsefesine ve Calvin'i dinine dayalı bir anayasa yapmışlardır. İnsan, onlar için de "insanın kurdudur" ve "maddeye yönelik zihniyeti" bizzat Tanrının zıddıdır. General Knox bunu, Shays ayaklanmasının ertesinde George Washington'a yazmıştır: "Amerikalılar herşeyin sonunda insandırlar, bu hayvana ait olan burgulu tutkularıyla birlikte insandırlar""


- Uygarlıkların Grameri



180. "Geçmişin deneyimleri durmaksızın bugünün yaşamına yansırlar ve zenginleştirirler onu."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



181. "Akdeniz'i kurtaran, okyanusa açılan o dar geçittir. Bir bendin Cebelitarık Boğazı'nı kapattığını tasavvur edelim: Akdeniz, her türlü hayat belirtisinin yok olacağı tuzlu bir göle dönüşür."


- Bellek ve Akdeniz :Tarihöncesi ve Antikçağ



182. "...sefalet; kaos; düzenin, lüksün sınırlarının hemen ötesinde başlamaktadırlar."


- Uygarlıkların Grameri



183. "Eşik şer kuvvetlerine karşı bir engeldir. Herhangi bir kimse yabancı ise onu aşamaz; Ancak yeni gelin, bir yakınıyla birlikte, doğurganlığına güvence olarak verilmesi âdetten sayılan armağanlar eşliğinde bu eşikten geçebilir; misafir ise, yalnızca aile reisinin daveti üzerine ve bir hediye sunarak."


- Akdeniz



184. "'Hükümdarın erdemi rüzgâr gibi, sıradan insanlarınki ot gibidir. Rüzgâr esince, ot her zaman eğilir". Uyrukların esas erdemi, cemaatin uyumunun koşulu olan itaat olacaktır. Bunun sonucu olarak Konfüçyüsçülük, "tüm dinselliğinden ayıklanmış, ama hiyerarşinin çimentosu olarak yerinde kalması istenilen atalar tapısınına" önem vermekte ve onu muhafaza etmektedir."


- Uygarlıkların Grameri



185. "Fathers(ABD kurucu babalar), Hobbes'un felsefesine ve Calvin'i dinine dayalı bir anayasa yapmışlardır. İnsan, onlar için de "insanın kurdudur" ve "maddeye yönelik zihniyeti" bizzat Tanrının zıddıdır. General Knox bunu, Shays ayaklanmasının ertesinde George Washington'a yazmıştır: "Amerikalılar herşeyin sonunda insandırlar, bu hayvana ait olan burgulu tutkularıyla birlikte insandırlar""


- Uygarlıkların Grameri



186. "Geçmişin deneyimleri durmaksızın bugünün yaşamına yansırlar ve zenginleştirirler onu."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



187. "El-Mansur'dan El-Mütevekkil'e kadarkİ Abbasi halifeleri, yaklaşık bir yüzyıl boyunca, Yunan bilim ve felsefesinin İslam dünyasına, muazzam bir çeviri faaliyeti sayesinde yayılmasını kesintisiz bir şekilde teşvik etmişlerdir. Bu çeviriler, Nasturi hıristiyanlar tarafından gerçekleştirilmiştir. XII. yüzyılda Batı'daki (Endülüs) durum da bunun aynı olmuştur. El-Murabitin hanedanından halifeler, gözde hekim ve filozoflarıyla başbaşa uzun spekülatif tartışmalar yapmışlardır."


- Uygarlıkların Grameri



188. "Tarih, çevremizi saran ve bizi işgal eden bugünün sorunları –hatta kaygı ve sıkıntıları– adına geçmiş zamanların sürekli sorgulanmasından başka bir şey değildir."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



189. "Japonya, bizim alışılmış ölçülerimize göre, fazla dindar değildir, öte dünyayla fazla meşgul olmaz, bu konularda Hind'in zıddındadır. Onu esas yönlendiren, belli bir toplum, eğitim, şeref ve öyle söylenmesinde hiçbir sakınca olmadığı üzere bir uygarlık (kendi uygarlığı) kural bütünüdür."


- Uygarlıkların Grameri



190. "Japonya kendini hep başkasının aynasında yaratmış veya yeniden yaratmıştır."


- Uygarlıkların Grameri



191. "...matbaa, IX. yüzyılda Çinliler tarafından icad edilmiştir, ama madeni karakterleri 1234'te Koreliler icat etmişlerdir."


- Uygarlıkların Grameri



192. "Geniş Karadeniz ve Marmara ormanları ve özellikle de İzmit’teki ormanlar İstanbul tersanesinin hemen karşısında bulunur. İnebahtı Savaşı’ndan sonra Venedik, Kutsal Liga nezdinde, kalabalık olmalarına rağmen, denizcilik konusunda bir şeyler bilen bütün Türklerin öldürülmeleri konusunda büyük gayretler göstermiştir. Çünkü biliyorlar ki, ne tahtası ne de parası eksik olmayan Türk için tekneleri inşa etmek kolay olacaktır. Onun için telafisi mümkün olmayan yalnızca insanlardır."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



193. "Endüstrileşmeye girişen bir ülke, eğer Avrupa'yı kemiren ve ona acı çektiren uzun süreli ideolojik ve devrimci mayalanmadan kaçınmak istiyorsa, aynı zamanda toplumsal yapılarını gözden geçirmeyi de düşünmelidir."


- Uygarlıkların Grameri



194. "Kaderin yedi fersahlık sihirli çizmeleri vardır. Uzaktan vurur."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



195. "İster iyi olsun ister kötü gelenekler hala içimizde yaşıyor ve aile rol dağılımı üzerinde etkisini sürdürüyor."


- Akdeniz



196. "Descartes'ın bir mektubu...Prenses Elizabeth ona, eğer teorik olarak herkes özgürse ve tek başına bir birim meydana getiriyorsa, toplum nasıl yaşayacak, hangi kurallara uyacaktır, diye sormuştur. Filozof şöyle cevap vermiştir (15 Eylül 1645): "Herbirimizin diğerlerinden ayrı ve bunun sonucu olarak çıkarları bir bakıma dünyanın geri kalanından ayrı birer kişi olmamıza rağmen, tek başına yaşanılamayacağını ve fiili durumda evrenin ve daha da özel olarak bu dünyanın; yaşanılan yer, yemin, doğum nedeniyle bağlı olunan bu devletin, bu toplumun, bu ailenin parçalarından biri olunduğunun hep düşünülmesi gerekir. Parçası olanın 'herkesin' çıkarlarını, özel kişinin çıkarlarına hep tercih etmek gerekir"."


- Uygarlıkların Grameri



197. "Her isteyen dünyayı sömüremez.Yavaş yavaş olgunlaşan büyük bir güç gerekir bunun için.Ama kesin olan şu ki bu güç kendi içinde, kendi kendine yavaş yavaş gelişsede başkalarını sömürmekle güçlenir ve bu ikili süreç içinde onu ötekilerden ayıran mesafe genişler."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



198. "Tarihçiler ve bütün öteki insan bilimleri için ve bütün nesnel bilimler için her zaman keşfedilmesi gereken bir Amerika olacaktır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



199. "" Yavaş değişimler, uzun ve bilinçsiz kuluçkalanmalardan sonra dönüşür""


- Uygarlıkların Grameri



200. "İtalya, yazgısının anlamı burada bulunur: Denizin orta ekseni odur ve kim ne derse desin, İtalya her zaman bir yüzüyle Batı'ya, bir yüzüyle de Doğu'ya dönüktür. Zenginliğini uzun zaman buradan sağlamamış mıdır? Bütün akdeniz'e egemen olma olanağı doğal olarak ona verilmiştir; o da doğallıkla bunu üstlenmiştir."


- Akdeniz



201. "Akdeniz, yaşamını, zeytin, üzüm, buğday üçlüsüne göre dengeler. Pierre Gourou'nun dediği gibi "eti kıt kemiği bol" bir yaşam."


- Akdeniz



202. "Bir uzman olan Nino Caffiero'nun dediğine göre: "Bir gün gelecek, Akdeniz'de balık avı yasaklanacak ve bu deniz, içindeki türlerin korunması ve kurtarılması için bir zooloji parkına dönüştürülecektir.""


- Akdeniz



203. "Nedir bu Akdeniz? Binbir şeyin hepsi birden. Bir manzara değil sayisiz manzaralar. Bir deniz degil, birbirini izleyen birçok deniz. Bir uygarlik değil birbiri üzerine yiğilmiş birçok uygarlik."


- Akdeniz



204. "Yüzyıllar boyunca, Roma’nın üstünlüğü sürüp giderken, bu üstünlük, politikanın hizmetindeki şiddetten başka bir şey olmamıştır: Yarattığı emperyalizm, Akdeniz dünyasını kendine bütünüyle baş eğdirmeden yatışmamıştır. Roma, bu sonuca ulaşıncaya kadar acımasızca vurmuştur: İÖ 146 yılı hem Kartaca’nın hem de Korinthos’un yerle bir edildiği yıldır. Neredeyse on yıl, İÖ 59’dan 53’e kadar süren Galya’nın fethini de bir düşünün. Avrupalıların Amerika’da yaptığı da daha farklı olmadı. Roma, Pax romana‘nın mimarı olmadan önce her yanı savaşa boğdu."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



205. "Kıt kanaat geçim, azla yetinme Akdeniz'in gerçek tarihine egemen olmuştur. İnsan zevk almak için yaşar diyen filozof Epikuros (İÖ 341-270) dostlarından birine şunları söyler: "Bana bir çanak peynir gönder de keyfimce yiyeyim.""


- Akdeniz Mekan ve Tarih



206. "Halklar, tıpkı boy ölçüşen çocuklar gibi, kendilerini diğerleriyle kıyaslamaktadırlar."


- Uygarlıkların Grameri



207. "Brezilya bayrağında yer alan Ordem et Progresso (Düzen ve İlerleme) ibaresinin Comteçuluğa bir saygı olduğu bilinmektedir."


- Uygarlıkların Grameri



208. "Özel evlerdeki banyo odaları uzun zaman dayanacaklardır.Ama banyo yavaş yavaş bir temizlik adeti olmaktan çıkarak tedavi edici bir şey olarak görülecektir."


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



209. "Kapitalizmin özü kon­jonktüreldir. Günümüzde de en büyük güç­lerinden biri kendini kolayca uyarlaması ve yeniden dönüşmesidir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



210. "Budacılığın öğretisine göre, insanlar öldükten sonra başka bir bedenin içinde ve daha mutlu veya daha mutsuz (geçmiş yaşamlarındaki eylemlerine göre) bir hayatın içinde yeniden doğacaklardır, ama her halükârda yaşarken acı çekeceklerdir, bu acının yegâne devası, Buda'nm yoludur. Bu yol Nirvana'ya ulaşmaya, yani koşulsuz ebedi hayata kavuşmaya ve yeniden bedene bürünme "çarkı"ndan kurtulmaya izin vermektedir. Bu yol zordur, çünkü insanların ölümden sonra yeniden doğmalarına neden olan şey, onların yaşama tutkularıdır, işte, kopma ve vazgeçme yoluyla söndürülmesi gereken bu tutkudur. Bunu başarabilmek için, ne Ben'in, ne de onu kuşatanların hakiki varoluşlarının olmadığını anlamak gerekir."


- Uygarlıkların Grameri



211. "Avrupa'nın tümü ölçeğinde, bir romantizm dalgası, "Aydınlanma"nın akılcı Avrupa'sının yerine geçmiş, sonra da toplumsal gerçekçilik romantizmin yerine geçmiştir.."


- Uygarlıkların Grameri



212. ""Gerçekler"ler, "yorumlama"lardan ayrılamaz, bu yorumlamalar da "değer"ler tarafından belirlenir."


- Tarih ve Tarihçi



213. "Gerçekten sosyal bilimin her parçası, kendi iç faaliyetinin ve bütündeki canlı hareketin sonucu olarak, sürekli dönüşmektedir.
Bu, tarih için de geçerli. Bu nedenle, işin tamamlanmış olduğu duygusundan kaçınmalıyız; bir akım taraftarlığının sırası değil."


- Tarih ve Tarihçi



214. "Entelektüel hayat bir kavgadır."


- Tarih Üzerine Yazılar



215. "Bir ekonomi dünyası bir çekim merkezi, bir kutup olmadan yaşayamaz."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



216. "Mülkiyet herkesin yerini kabaca belirleyen bir kavramdır, kutsaldır, dokunulmazdır."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



217. "Trigonometri alanında, sinüs ve tanjantı icat etmişlerdir; bilindiği üzere Yunanlılar açıyı çemberin kirişinden hareketle ölçebiliyorlardı; sinüs, bu kirişin yarısıdır. Muhammed ibn Musa, 820 yılında ikinci dereceden denklemlere kadar giden bir cebir kitabı yayınlamıştır; XVI. yüzyılda Latinceye çevrilen bu eser, Batı'nin çıraklık kitabı olacaktır. Müslüman cebirciler, daha sonra dördüncü kuvvetten denklemleri çözeceklerdir. Aynı şekilde, coğrafyacı-matematikçileri, astronomi gözlemcilerini ve bunların aletlerini (özellikle usturlab), Batlamyus'un açıkça ortada olan hatalarını düzelterek, enlemler ve boylamlar konusundaki, mükemmel olmasa da, harika ölçümlerini kutlamak gerekir, öğrenci değil de hoca olsalar bile, bu insanlara, optik, kimya (alkolün damıtılması, iksir yapımı, sülfirik asit elde edilmesi), eczacılık (Batı'nın kullanacağı ilaçların yarıdan fazlası İslam aleminden gelmiştir: Sinameki, ravent, demirhindi, kusturucu ceviz, kırmızböceği, kâfur, şuruplar, yakılar, pomatlar, merhemler) alanlarında çok iyi notlar verelim; tıp konusundaki bilgileri de Batı'nınkinden tartışmasız bir şekilde üstündür. Mısırlı İbn el-Nefis, keşfi kullanılmadan kalmış olmasına rağmen, küçük kan dolaşımını, akciğer dolaşımını Michel Servet'den üç yüzyıl önce ortaya koymuştur."


- Uygarlıkların Grameri



218. "Türklerin veya Kuzey Afrikalıların hamamları, eski Roma hamamlarından başka bir şey değillerdir."


- Uygarlıkların Grameri



219. ""Kapital, evet; kapitalizm, hayır!"


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



220. "Daha dün, 1940'ta, taşıt sıkıntısı çeken Kuzey Afrika, göçebelerden yardım istedi. Develerinin iki yanında asılı kocaman buğday çuvallarıyla göçebeler eski
kervan yollarının izinden giden yeni yollar üzerinde yeniden boy gösterdiler. Hatta kuzeyde yaşayan yerliler ve Avrupalılar arasında birden bir tifüs salgınının baş göstermesine neden oldular. Kısaca iki Akdeniz var: Bizimki ve Ötekilere ait olan. Biri yaylacı, öteki göçebe."


- Akdeniz



221. "Şu Hint’ten gelen karabiber çuvallarının veya Hint adalarından gelen şu baharat çuvallarının bir Halep, ardından bir Venedik, sonra da bir Nuremberg dükkanına ulaşabilmek için ne kadar da çok elden geçtiklerini bir düşünün!"


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



222. "İmmanuel Wallerstein'ın sözlerinin ağırlığının hareket noktasını burada aramak gerekir: kapitalizm dünyanın eşitsizliğinin yaratımıdır..."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



223. "Ben gerçekten bir pazar ekonomisinin erdemlerine ve önemine inanıyorum ama onun özel hükümranlığına inanmıyorum."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



224. ""Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler""


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



225. ""Peygamber, kalbine bir kitap indirildiğinin bilinciyle uyandı""


- Uygarlıkların Grameri



226. "Büyük tüccarın faaliyet alanını çok sık değiştirmesinin nedeni büyük kar alanlarının sürekli değişmesidir. Kapitalizmin özü konjonktüreldir. Günümüzde de en büyük güçlerinden biri kendini kolayca uyarlaması ve yeniden dönüşmesidir."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



227. "Kullanılmayan bir hazinedeki para sermaye değildir artık ,aynı şekilde yararlanılmayan bir orman da sermaye değildir vb."


- Kapitalizmin Kısa Tarihi



228. "Ünlü halife Harun er-Reşid'in oğlu Memun (813-833), başta Yunanca olanları olmak üzere, çok sayıda yabancı eseri Arapçaya çevirtecektir. İslam aleminin, parşemönden ölçülemeyecek kadar ucuz olan kâğıdı erkenden tanımasının da etkisiyle, bu bilgiler çok hızlı yayılmışlardır."


- Uygarlıkların Grameri



229. "Tıpkı çiçekler gibi, düşünce de yüz farklı biçim altında serpilebilir."


- Uygarlıkların Grameri



230. "Atasözü, "herkes kapısının önündeki karı küresin, komşu evlerin kiremitleri üzerindeki beyaz donlarla ilgilenmesin.""


- Uygarlıkların Grameri



231. "Moğol Çin'i, 1274 ve 1281'de iki kez Japonya'ya karşı deniz seferi düzenlemiş, ama "tanrısal rüzgâr" (Kamikaze) bir fırtına estirerek, istilacıyı yoketmiştir."


- Uygarlıkların Grameri



232. "Budacılığın öğretisine göre, insanlar öldükten sonra başka bir bedenin içinde ve daha mutlu veya daha mutsuz (geçmiş yaşamlarındaki eylemlerine göre) bir hayatın içinde yeniden doğacaklardır, ama her halükârda yaşarken acı çekeceklerdir, bu acının yegâne devası, Buda'nm yoludur. Bu yol Nirvana'ya ulaşmaya, yani koşulsuz ebedi hayata kavuşmaya ve yeniden bedene bürünme "çarkı"ndan kurtulmaya izin vermektedir. Bu yol zordur, çünkü insanların ölümden sonra yeniden doğmalarına neden olan şey, onların yaşama tutkularıdır, işte, kopma ve vazgeçme yoluyla söndürülmesi gereken bu tutkudur. Bunu başarabilmek için, ne Ben'in, ne de onu kuşatanların hakiki varoluşlarının olmadığını anlamak gerekir."


- Uygarlıkların Grameri



233. "Avrupa'nın tümü ölçeğinde, bir romantizm dalgası, "Aydınlanma"nın akılcı Avrupa'sının yerine geçmiş, sonra da toplumsal gerçekçilik romantizmin yerine geçmiştir.."


- Uygarlıkların Grameri



234. "Akdeniz'de gezen, Lübnan'da Roma dünyasını, Sardinya'da tarih öncesini, Sicilya'da Yunan kentlerini, İspanya'da Arap varlığını, Yugoslavya'da Türk İslamı'nı bulur."


- Akdeniz



235. "Ziftin Kartaca’da evlerin dış duvarlarına sıvandığını biliyoruz, Plinius “zift kaplı damlar”dan söz eder. İÖ 146 yılındaki korkunç yangın da böylece açıklığa kavuşur. Zift olmasaydı Romalılar bu koca kenti yakarak yerle bir edebilirler miydi? Mükemmel bir yakıt olan zift bugün bile, tabakalar halinde, bu yanan Pön kentinin külleri altından, araştırmacıların karşısına çıkmaktadır."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



236. "Kartaca para kullanımında pek acele etmemektedir. Sayda ve Sur kentlerinde para kullanıldığını biliyoruz. Bunun tek açıklaması Kartaca’nın para kullanma ihtiyacını duymamasıdır. Çin de aynı oyunu oynamış, bu alanda hiç de geri olmadığı halde (hatta kâğıt parayı bildiği halde) para kullanmaya çok geç karar vermiştir. Çünkü biliyoruz ki Çin’in alışverişte bulunduğu Japonya, Hindiçini ve Güneydoğu Asya adalarının ekonomileri daha emekleme dönemindedir, ticaretlerini takas usulüyle yaparlar ve bunlara egemen olmak kolaydır."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



237. "Roma serbestçe yayılabileceği boş topraklar üzerinde kurulmadı. Yunanlıların ve Fenikelilerin fazla önemsemedikleri İtalya, Galya ve İspanya kıyılarındaki kolonilerde yaşayan halkları Roma, teker teker ve çoğu zaman içerden fethedip egemenliği altına aldı. Bunlar pek iyi tanınmayan halklardı, çünkü bir yandan Roma kültürü bunları az zamanda kendi içinde eritti, bir yandan da tarih bu “barbarlarla” pek fazla ilgilenmedi. Gerçi bunlar tarımdan anlıyorlardı ama Mezopotamya, Mısır, Truva, Girit, Kenanlılar, Hititler döneminde daha kendi kentsel devrimlerini tamamlayamamışlardı; ne Yakındoğu’nun büyük deniz ticaretine katılmışlar ne de yazı devrimini gerçekleştirmişlerdi."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



238. "Moda yalnızca elbiseye hükmetmemektedir.Dictionnaire Sentencieux kelimeyi tanımlamaktadır:
"Fransızların daha kibar ve çekici ve çoğu zaman da daha gülünç gözükmek üzere binlerce biçimde evirip çevirdikleri, giyinme, yazma ve donanma biçimleri.""


- Maddi Uygarlık: Gündelik Hayatın Yapıları



239. "Bugün bile Napoli’de, Palermo'da paydos saatlerinde bir ağacın, bir duvarın gölgesinde karınlarını doyuran işçiler görürsünüz: Üzerine biraz zeytinyağı sürülmüş bir parça ekmeğe soğan ve domatesi katık eder, adına da companatico derler."


- Akdeniz Mekan ve Tarih



240. "“Eğer tarla kuşu Endülüs’ten geçmek isterse, yanında yemini de getirmelidir.”

- Endülüs’te yaşanan kıtlıkla ilgili ortaya çıkan atasözü."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1



241. "ABD, Louisiana'yı satın almış (1803), İspanyol Florida'sını 1821'de elde etmiş; 1846'da Oregon'u İngiltere'den almış (muhtemelen Kanada'nın zararına olarak) ve sonra fazlasıyla kolay bir savaşla, Texas, Yeni Meksika ve Kaliforniya'yı Meksika'dan almıştır. 1853'te payını daha da büyütmüştür."


- Uygarlıkların Grameri



242. "Para, Amerika'nın olmayı istediği bu serbest demokrasinin içinde kral olmuştur, öyle kalmaktadır. İş hayatının egemenliği aşikârdır, Manhattan'daki dev building'lerde bile olsa, kendini serbestçe sergilemektedir.Fakat bu kapitalizm, bu serbest oyun, arz ile talebin bazen fazlasıyla serbest oyunu, dünyada bir benzeri olmayan bir maddi ilerlemeyi harekete geçirmiştir. Ve artık siyasal rejimi ne olursa olsun, her ülke bunu taklid etmeye, aynı noktaya ulaşmaya çalışmaktadır. Nihayet, gücünü ve çoğu zaman gerçekten çıkar gözetmediğini inkâr etmenin olanaksız olduğu Amerikan idealizmi de, iş dünyasının bu istilacı maddeciliğin bir cevap, bir kaçış bir karşılık olmaktadır.
Kaptalizm bu ülkede, çoğu zaman vicdani rahatsızlık yaratmaktadır."


- Uygarlıkların Grameri



243. "İlk Ari istilası, Türkistan'dan İran ve Hind'e doğru olmuştur.
Ariler böylece, Mezopotamya'dan İndüs'e kadar olan bölgede yer alan kentleri, yüksek evleri, kök salmış köylüleriyle çoktan türdeş hale"


- Uygarlıkların Grameri



244. "Para, Amerika'nın olmayı istediği bu serbest demokrasinin içinde kral olmuştur, öyle kalmaktadır. İş hayatının egemenliği aşikârdır, Manhattan'daki dev building'lerde bile olsa, kendini serbestçe sergilemektedir.Fakat bu kapitalizm, bu serbest oyun, arz ile talebin bazen fazlasıyla serbest oyunu, dünyada bir benzeri olmayan bir maddi ilerlemeyi harekete geçirmiştir. Ve artık siyasal rejimi ne olursa olsun, her ülke bunu taklid etmeye, aynı noktaya ulaşmaya çalışmaktadır. Nihayet, gücünü ve çoğu zaman gerçekten çıkar gözetmediğini inkâr etmenin olanaksız olduğu Amerikan idealizmi de, iş dünyasının bu istilacı maddeciliğin bir cevap, bir kaçış bir karşılık olmaktadır.
Kaptalizm bu ülkede, çoğu zaman vicdani rahatsızlık yaratmaktadır."


- Uygarlıkların Grameri



245. "İlk Ari istilası, Türkistan'dan İran ve Hind'e doğru olmuştur.
Ariler böylece, Mezopotamya'dan İndüs'e kadar olan bölgede yer alan kentleri, yüksek evleri, kök salmış köylüleriyle çoktan türdeş hale"


- Uygarlıkların Grameri



246. "Tarih gibi, siyasetin ve toplumsal teorilerin alt yapısını oluşturan bir alanda, fįncancı katırlarını ürkütmeden ve meydan savaşlarını göze almadan zihniyetlerde değişiklik sağlamak dünyanın en zor işidir. Herkes alıştığını sever ve doğru bulur."


- Akdeniz ve Akdeniz Dünyası 1. Cilt



247. "1945'te galip gelen ABD'dir ve Hiroşima ile Nagazaki'ye attığı bombalarla iç karartıcı ve kesin bir şekilde kanıtladığı üstünlüğünün içinde gevşemiştir. Sovyetlerin 12 Temmuz 1953'te greçekleştirdikleri hidrojen bombası denemelerinin başarısı dengeyi yeniden kurmuştur. Sovyetler 1957'de ilk Sputnik'i fırlatarak, belirleyici bir puan almışlardır, çünkü uzayın fethi aynı zamanda çok uzun menzilli füzelerin de geliştirilmesine olanak verecektir (10.000 km.'ye kadar).
Belirsiz bir denge içinde bir o tarafın, bir bu tarafın başarı kazanması durumu söz konusudur. İki tarafın da geliştirdiği silahlar giderek daha dehşet verici hale gelmekte ve soğuk savaş, bunların yarattığı korkudan beslenmekte, dünyanın diğer halkları bu gelişmeleri büyük bir korku ve derin bir öfke içinde izlemektedirler, ama yapabilecek birşeyleri yoktur. İki dev arasındaki bu tehlikeli oyun, dünün Avrupa'sında oynananından ne daha kötü, ne de daha iyidir, ancak iki hasmın dehşet yaratıcı olanaklarından ötürü dünyanın tümünü kapsamına almaktadır. İnsanlık kendini yok etme tehlikesiyle karşı karşıyadır."


- Uygarlıkların Grameri



248. "Carr "gerçek"lerin ve "yorum"ların kesinlikle birbirlerinden ayrılabileceği düşüncesine karşı çıktı."


- Tarih ve Tarihçi



249. "İstanbul'un Fethi güçten düşmüş, hatta harap olmuş bir şehrin ele geçirilmesinin ötesinde bir anlama sahiptir. Öncelikle tarihe uzun süre eşlik etmiş güçlü bir siyasi merkezin, ilk kez bağlı bulunduğu uygarlık çevresinin dışındaki güçlerce ele geçirilmesi söz konusudur. Uygarlıkların coğrafyası sınır hatlarıyla değişme sürecine girmiştir."


- Tarih Üzerine Yazılar



250. "Belirli coğrafi çerçeveleri, biyolojik gerçekleri ya da üretim sınırlarını, hatta ruhani bir düzenin kimi yasaklarını (ussal çerçeveler de ağır hapis cezasına benzer) kırmanın güçlüğünü bir düşünün."


- Tarih ve Tarihçi

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: