Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Felsefeye Giriş - Nigel Warburton | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Felsefeye Giriş Kitap Bilgileri


Yazar: Nigel Warburton
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.
Sayfa Sayısı: 320
Basım Tarihi: Şubat 2022
İlk Yayın Tarihi: 1995
Yayınevi: Alfa Basım Yayım Dağıtım
ISBN: 9786051712413
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Felsefeye Giriş Kitap Tanıtımı


Felsefe nedir? sorusunun cevabı bu kitapta.



Dünyanın hayal ettiğiniz gibi olup olmadığını merak ettiyseniz, bu kitap tam size göre.

Felsefeye Giriş aşağıdaki ve benzeri sorulara yanıt aramaktadır:



Tanrı'nın var olduğunu ispatlayabilir misiniz?

Doğru ile yanlışı nasıl ayırt ederiz?

Her şeyin bir nedeni var mı?

Konuşma özgürlüğünün sınırları nedir?

Eşitlik nasıl sağlanır?

Özgürlük nedir?

Bizim dışımızda gerçek bir dünya var mı?

Bilimin nasıl çalıştığını biliyor musunuz?

Zihniniz bedeninizden farklı mıdır?



?Felsefeye Giriş, en çok önerilen felsefeye giriş kitabı olmaya devam etmektedir. Bu kitaptan daha iyi bir felsefeye giriş kitabı bulmak nerdeyse imkânsız.

Stephen Law, The Philosophy Gym'in yazarı



Nigel Warburton bu giriş niteliğindeki kitabında 60 kadar önemli felsefi fikri masaya yatırarak olağanüstü başarılı ve anlaşılır bir biçimde analiz ediyor.

Times Higher Education




Felsefeye Giriş Kitaptan Alıntılar


1. "Fazla sorgulamak sonucunda felç olmuşcasına, herhangi bir şey yapma gücünü yitirmiş hissedebilirsiniz."




2. "Eğer sanat dünyasının bir üyesi olsaydım, ayakkabımın sol tekini, bir sanat galerisinde sergileyerek sanat eserine pekala dönüştürebilirdim."




3. "Mutlak hiçbir ahlaki yargı yoktur: Bütün ahlaki yargılar görecelidir."




4. ""Öyle ki Tanrı, sanki bilerek ve isteyerek, dünyaya kendi varoluşunu kanıtlarını bırakmıştır.""




5. "İnsanlara hakaret etmek onları genellikle mutsuz hissettirir; fakat hakaret ettiğiniz kişi hakaret edilmekten büyük keyif alan bir mazoşist de olabilir."




6. "Ölümlü oluşumuz, belki de bir geleceğe sahip olamayacağımız gerçekliğini akla getirerek, bizleri şimdinin kıymetini bilmeye götürür."




7. "Eğer Tanrı varsa insan varoluşu bir amaca sahip olabilir ve hatta sonsuz yaşamı umut edebilir."




8. "Eğer herkes yapmak istediği her şeyi yapmak konusunda tamamıyla özgür olsaydı, bu durumda en güçlü ve en acımasız olan amacına muhtemelen güçsüz olanı ezerek ulaşırdı."




9. "Dünyada kötülük vardır. Bu inkar edilemez."




10. "Yanılsamalar, duyuların her zaman güvenilir olmadığını gösterir: Öyle ki, dış dünya, gerçekte pek de göründüğü gibi değildir."




11. "Ölüm olgusu ve onun nihai oluşu, hayatlarımıza sahip oldukları anlamları büyük oranda kazandıran şeydir."




12. "İnsanın kendi yaşantısına kendisinin herhangi bir anlam kazandırması gerekir."




13. "Mutluluğu ölçmek ve farklı insanların duyduğu mutlulukları mukayese edebilmek olağanüstü zordur."




14. "Felsefeyle meşgul olmak için önemli nedenlerden biri, onun varoluşumuzun anlamı hakkında temel sorularla ilgileniyor olmasıdır. Çoğumuz hayatımızın belirli bir anında kendimize felsefenin temel sorularını yöneltiriz. Neden buradayız?"




15. "İnsanoğlu başka insanlara her ne sebeple olursa olsun acı çektirmektedir"





Felsefeye Giriş Kitap İncelemeleri


İnsan türünün en büyük keşfi olan 'bilmediğini bilmek' felsefenin temelini oluşturmuş olabilir. Bilmemek, sorgulamayı sorgulama ise berberinde cevabı olmayan soruları getirir. Felsefe cevap bulmayı değil sormayı sever ve verilen her cevabın da muhakkak bir soru ile karşılığı ya da bir karşı argümanı vardır. Çünkü bilim böyle ilerler, akıl ve bilim yanlısı bir görüşe sahipseniz eğer sizde bu taraftasınızdır ve kuşkusuz sorguluyorsunuzdur. Kitap Tanrı, siyaset, bilim, sanat, zihin konularını temele alarak ontolojik olarak argümanlarını ve karşı argümanlarını ortaya serer. Kaynakları ve alt yapısıyla beraber gayet de iyi yapar. Ama bir sonuca varacağımızı ya da tartışacağımızı sanmayın çünkü kitap bir konuya açıklık getirmek ya da aradığımız sorulara bir cevap vermek için yazılmamıştır zaten bu felsefeye de aykırıdır. Kitap sorgulamak ve düşündürmek için yazılmıştır. Bir farkındalık yaratmak, bir ışık yakmak amacı vardır. Bir bir yanan ışıklarla felsefenin yolunda yürümek de bizim payımıza düşen şey olacaktır.
En ilgi çekici konular görünüş-gerçeklik, bilim ve zihin konularıydı ama bunların da üstündeki ilk konu olan Tanrı tabii ki daha ilgi çekiciydi. Belki bu yüzden felsefeye giriş Tanrı ile başlamıştır. Bazı inançları temelinden sorgulamak düşünen bir insanın kendine yapabileceği en iyi şey olabilir. Kötü de olabilir huzurunuz kaçabilir, inançlarınız şekil değiştirebilir... Ama sorgulanmadan geçen bir ömür için de ne derler bilirsiniz:) Bu yüzden bizler biraz daha rahatsız yaşamayı seçenlerdeniz.




Felsefeye Giriş, Nigel Warburton'dan okuduğum ikinci eser. Önceki, Felsefenin Kısa Tarihi isimli kitabıydı. Yazar o kitabında daha çok isimler üzerinden ilerlerken, bu kitapta felsefenin temel konularını ele alıyor.

Öncelikle yazar giriş bölümünde felsefenin ne olduğu, neden felsefe çalışılması gerektiği, bu kitabın nasıl kullanılması gibi soruların üzerinde duruyor. Felsefenin bir etkinlik olduğunu söyleyen yazar, eleştirel ve sorgulayan bir okuma yapmayı öneriyor. Kitap da zaten tarihsel, kronolojik temelli bir kitap değil, konu temelli. Hatta yazarın kendi kelimeleriyle: ''tarihe yönelmekten ziyade belirli felsefi sorulara odaklanan bir yaklaşım''.

Kitap, kapağında da görebileceğiniz üzere sırasıyla Tanrı, Doğru Ve Yanlış, Hayvanlar, Siyaset, Görünüş Ve Gerçeklik, Bilim, Zihin, Sanat ana başlıklarından oluşuyor. Her argüman sonrası o argümanın eleştirilerine yer veriliyor. Her bölümün sonunda ise sonuç özetleniyor ve ek kaynaklar tavsiye ediliyor. Ek kaynaklar kısmının olması beni memnun etti, konuyla ilgilenenlere yardımcı olabilir; çünkü sadece kitap ismi yazmıyor, çok kısaca neden tavsiye edildiğinden de bahsediliyor.

Daha az ilgimi çeken konuları dışında ben eseri okurken zorlanmadım, bu kişiden kişiye değişebilir tabii ama yazarın dilinin fazla zorlayacağını düşünmüyorum. Kitabın hoşuma gitmeyen yanı, sanki Tanrı bölümünde yazar kendi inancını okura kabul ettirmeye çalışıyor gibi hissettirmesi oldu.





kitabını çok beğenmiştim ve bundan sonra ilk fırsatta yazarın alfa yayınlarından Türkçe'ye çevrilmiş tüm kitaplarını aldım ve uzun zamanlı bir okuma planı yaptım.

Kitap giriş için iyi mi değil mi tartışmasına girmeyeceğim. Bu kitabı görüp okumaya niyetlenen kişilerin felsefi açıdan sıfır düzeyinde olmasını beklemiyorum. En azından tarihi açıdan isimlere aşina ve temel konuları düşünmüş, kafa yormuş kişiler bu kitabı görünce okumak isteyecektir.

Yazar bu kitabın baştan sona kadar kesintisiz okunması taraftarı değil, aksine içindekiler bölümüne bakıp dikkatimizi çeken başlıklara gidip okuma yapmamızı öneriyor. Ki bu teknik çok daha zevkli!

Yazar başlıkları çok iyi seçmiş, her başlık ta kendi içinde alt başlıklara ayrılmış. Alt başlıkların da kendi içinde karşı tez başlıkları var. Zaten kitap tez-karşı tez olarak gidiyor ve bu müthiş çünkü tezi ve ona karşı oluşturulmuş tezi okuduğumuzda bir taraf seçmekten ziyade "en doğru yol'un" ne olacağını düşünüyoruz. Bu felsefe yapmaktır!

Özellikle; tanrı, hayvan, bilim, siyaset kısımlarında çok durdum. Önemli meselelere kişisel çözümler bulmak veya bulamamak çok güzel hissettiriyor.

İlgili kitaplar;

























Öncelikle, Warburton'un daha popüler kitabı "Felsefenin Kısa Tarihi" kitabından daha güzel olduğunu belirtmeliyim. Sekiz ana izlek üzerine temel argümanları ele almış ve eleştirilerini(!) yapmış. Bu sekiz izlek, kapakta da yazdığı üzere şunlar: Tanrı, doğru ve yanlış, hayvanlar, siyaset, zihin, bilim, sanat. Ancak anlamadığım nokta, eleştirilerini kılı kırk yararak, biraz da anlaşılmaz anlatarak yapması, sırf bir eleştiri getirmek için yaptığı izlenimini verdi. Emin olabilirsiniz ki fikirlerime veya inançlarıma karşı geldiği için böyle düşünmüyorum. Tabii ki, muhtemelen bu eleştirilerin çoğu kendisine ait değil, fakat eleştiri niteliğinde sunulamayacak, apaçık çıkış yolları olan eleştiriler.
Örneğin: Faydacılar-Bentham-Hayvanlar: Bentham, hayvanlar insanca yetiştirildiklerinde ve acı çekmeden öldürüldüklerinde, onları yemenin ahlaki bir suç olmayacağını söyler. Gerekçelendirmesi ise "insanın et yerken aldığı haz, hayvanın acısız ölümünden daha fazladır.". Burada yapılan eleştiri "insanın alacağı haz ve hayvanın çekeceği acı" üzerine değil de, "günümüzdeki çiftlikler adeta birer fabrika, hayvanlar sıkışık alanlarda yaşamak zorunda cart curt" olarak getirilmiş.
Bana göre "Okunur ama itimat edilmez".
Son olarak anlamadığımı düşünenler için: Bu kitap için defter aldım, bütün argümanları ve eleştirileri tek tek anlayacağım şekilde yazdım. Kitaptaki, sadece 40 sayfadan, 7 (A4 boy) sayfa özet çıkarttım, bazı tanımların anlamları için en arka sayfaya sözlük hazırladım. Yine de anlamamış olabilirim, siz deneyin bide.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: