Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Fedailerin Yuvası Alamut - Peter Willey | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Fedailerin Yuvası Alamut Kitap Bilgileri


Yazar: Peter Willey
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 396
Basım Tarihi: Mayıs 2019
İlk Yayın Tarihi: 2001
Yayınevi: Yakamoz Yayıncılık
ISBN: 9786052970447
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Fedailerin Yuvası Alamut Kitap Tanıtımı


İran’a karşı büyük bir tutku duymaya bundan kırk yıl kadar önce başlamıştım. Alamut Kalesi üzerine bu çalışmayı yürütmüş olmak ve özellikle de İsmaililer tarafından kabullenilmiş olmak bana kendimi ayrıcalıklı hissettiriyor. Araştırmalarım sayesinde hâlâ oldukça yaygın olan birçok tarihî hatadan birkaçını bile düzeltmeyi başardıysam kendimi mutlu hissedeceğim.



Biz Batılıların, dünyanın diğer bölgelerindeki insanların yeteneklerini, kapasitelerini ve başarılarını daha doğru bir şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Neden hâlâ Batı’da birçok insan, medeniyet ve kültürün zirvesinin, Avrupalı Hristiyan âleminin zaferlerinde saklı olduğuna inanıp, İslam dünyasının büyük başarılarını görmezden geliyor?



Bu kitapla, günümüzde İslam medeniyetleri ile Batı arasında daha büyük bir anlayış sağlamakta büyük bir rol oynayan, önemli bir Müslüman topluluğunun bir tarihî dönemine ışık tutabilmiş ve insanların, Haşhaşileri daha iyi anlamasına katkıda bulunmuş olmayı diliyorum.




Fedailerin Yuvası Alamut Kitaptan Alıntılar


1. "Müslümanların 572 yılı, milattan sonra 1176 yılına denk geliyordu.Dr. Hanna , parantez içinde yazan gizemli son kısmın anlamını açıklayamıyor ve bunun gizli bir anlamı olduğunu düşünüyordu. Ayrıca muhafız yapısının yanındaki kayaya kazınmış olan Kur'an'daki (2:255) bilindik Bakara suresinden de alıntı yapıyordu:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Allah, ki O'ndan başka ilah yoktur. O, daima diri ve yarattıklarını koruyup yönetendir. Kendisi ne uyuklar , ne de uyur. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan kendisinin katında kim şefaat edebilir? Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. O'nun ilminden, ancak kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplamıştır. Onları koruyup , gözetmek, Kendisine ağır gelmez çünkü o yücedir, büyüktür.
Yazıt, Bir tarihle sona ermekte: "Ramazan 'ın son on günü , 791 AH'. Bu tarih , Miladi takvimde 1388 yılına denk gelmektedir."




2. "İç kalenin batı tarafı, kalenin orta kısmında aşağı doğru uzanıyordu ve bu kısım büyük ölçüde hasar görmüştü. Bunun haricinde de büyük su sarnıçlarıyla ve üzerine uzun kemerli bir geçitle birbirine bağlanmış olan her biri 6 metre genişliğinde, 7.5 metre uzunluğunda olan 6 odanın inşa edildiği 12 metre uzunluğunda bir alanla karşılaştık. Ayrıca, yer altı sarnıçları ve depolarına dair de izler bulunmaktaydı. Yerlerde o döneme ait çömlek kırıklarının yanı sıra, birçok tuğla vardı."




3. "Girdkûh bölgesi her zaman stratejik bir öneme sahip oldu çünkü Akdeniz 'den başlayıp, batı İran, Damğan ve Girdkûh 'un bulunduğu yerden geçip, Horasan'a, oradan da son olarak Çin'e ulaşan ana ticaret yolunun bir kısmını-Büyük İpek Yolu- koruyordu. Selçuklulara hizmet eden ve Selçuklu başkenti İsfahan'daki görevlilerle yakın bağlantıları olan devlet görevlisi Muzaffer Reis'in, Amir Habashi'den, Girdkûh'u almasını ve kendisini de buranın efendisi yapmasını istemesinden sonra, Girdkûh 'un ismaililerin eline geçtiğini hatırlayacaksınızdır. Amir, 1096 yılında, bu isteği kabul etti ve kalenin talihsiz görevlilerini teslim olmaya zorladı. Sonrasında Muzaffer, Amir'in kaledeki ganimetleri de kendine emanet etmesini istedi."




4. "Bu üç Suriye kalesinin tarihi, aslında karmaşık ve renkli geçmişlerini çok güzel bir şekilde anlatmakta, Suriyeli ismaililerin, Kendi güç merkezlerini kurma konusundaki kararlılıklarını, ismaililer , Haçlılar ,Selçuklular, Memlükler ve diğer yerel yöneticiler arasında sürekli değişen ilişkileri ve sağladıkları anlaşmaları kanıtlamakta. Bu mücadele yaklaşık 200 yıl sürmüştür. Sonunda 13 . Yüzyılda, Memlük Sultanı I. Baybars , Haçlıları Suriye'den koymayı başarmış ve böylece tüm ülkeye egemenliğini kanıtlamıştır. Ismaililer , sultana yıllık bir haraç ödemeyi kabul etmiş ve o da bunun karşılığında, ismaililerin Bahra'daki kalelerinde kalmalarına izin vermiştir."




5. "Emevîlerin günümüzdeki en etkileyici eserleri Şam Ulu Cami'dir.
Bu cami , ilk İslam mimarisinin ünlü eserlerindendir ve yeni dünya imparatorluğunun vizyonunu ve büyüklüğünü sembolize eder."




6. "Bağdat, yeni İslam medeniyetinin en önemli merkezlerinden biri haline geldi. Sanatsal ve düşünsel başarılarıyla , Orta Çağ Avrupası'ndaki şehirleri geçti. Abbasi halifelerinden en ünlüsü Harun Reşid (ölümü :809)olmuştu. Harun Reşid, Binbir Gece Masalları ya da Arap Geceleri olarak bilinen, adalet dağıtmak ve mazlumlara deva olmak için geceleri bağdat sokaklarında kılık değiştirerek dolaştığının anlatıldığı hikâyeler sayesinde , birçok batılı okuyucu tarafından tanınmıştır."




7. "Hepimiz geleceği çok fazla düşünüyoruz. Bu sebeple de bugünümüzü heba ediyoruz"




8. "Firuzkuh yolu , sönmüş bir volkan olan Demavend 'in Yanından geçiyordu ve burada yer şekilleri gerçekten büyüleyiciydi. Firuzkuh'un kendisi de , dar bir geçidin girişine stratejik olarak konumlandırılmıştı. Etrafta yükselen dağların tepeleri birçok kale ile doluydu. Bazıları Deylemler zamanında inşa edilmiş, daha sonra ismaililer tarafından ele geçirilip, genişletilmişti. Bunlardan biri, geçidin girişini koruyordu. Firuzkuh, stratejik konumu nedeniyle , her zaman önemli bir kale olmuştu. Kalenin geçmişi Sasaniler zamanına dayanıyordu. Moğollar tarafında 1227 yılında alındığını ve daha sonra Alamut'taki ismaililer tarafından ele geçmişti ve Cüveyni, kalenin düşüşü ile komutanı Sultan Rükneddin'in kaderini kısa ancak heyecanlı bir şekilde şöyle anlatıyor:
Moğollar burayı kuşattı( Firuzkuh) ve beş ya da altı ay sonra onu( Sultan) tüm adamlarıyla birlikte kaleden çıkmaya zorladı. Tüm baskılara rağmen Sultan, Diz çökerek sadakat yemini etmeyi reddetti ve sonuç olarak, tüm yandaşları ve kalenin askerleriyle birlikte öldürüldü."




9. "Kalelerin güvenliğini sağlamak için gerekli olan askeri ekipman temini hiç bitmiyordu. Ok ve yaylar, yaylı tüfekler, patlayıcı tenekeler ve hepsinden önemlisi mancınıklar ve taşlar çok büyük önem taşıyordu."




10. "Alamut 1256 yılında düştükten sonra, ismaililer'den, tüm kalelerini Moğollara teslim etmeleri istendi. Rudbar , øumis, Horasan ve kuhistan'daki çoğu karargâh istemeden de olsa , bu talimata uyduğunu bildirdi. Lamasar , Alamut'tan bir ya da iki yıl sonra boyun eğdi ancak Girdkûh orduları 1253-1270 yılları arasında 17 yıl boyunca direndi. 1000 ya da daha fazla kişiden oluşan bu karargâhın, bu kadar uzun süre bir kuşatmaya dayanması ve kendilerini yerlerinden etmek için gelen saldırıları püskürtmesi inanılır gibi değil. Bu, orta çağ tarihindeki en uzun kale kuşatmalarından biri olmalı. Savunmacılar sonunda sayıları bir kolera salgını nedeniyle oldukça azalmış ve kıyafetleri paramparça olmuş bir halde kulelerinden indiklerinde , hepsi Moğollar tarafından kılıçtan geçirildi."




11. "İsmaili çömlekçiliği, stil olarak kuzeybatı İran'ın 10. Ve 11. Yüzyıldaki kurşun sırlı eserlerini andırıyor.
Fırında ve sahanın tüm çevresinde , büyük miktarlarda sırlı su testisi kalıntıları bulundu. Boyun, alt ve kulp kısımları hep kırıktı. Çömleklerin yapısı genellikle iyi dokuluydu. Çoğunlukla açık renklere boyanmışlar ve fırınlanırken iyi oksitlenmişlerdi. Ancak, bazı sırlı kâse parçaları daha koyu renkteydi ve bu da fırında azalan atmosferi işaret ediyordu. Çoğu parçanın da fırınlanma sırasında şekli bozulmuştu."




12. "Şu köhne kervansaray ki, adı dünyadır,
Sabah akşam denen , alaca konağıdır;

Sultanlar gelip, saltanat sürüp,
Saati dolunca çekip gidendir."




13. "Kuhistan'daki en büyük ve en etkileyici ismaili kalesi , øa'in'de yer alıyor. Kale, Moğollar tarafından aşırı ölçüde tahrip edilmiş olsa da, hâlâ orijinal planını koruyor. Øa'in, Orta Çağ'daki gezginler tarafından kirli ve küçük bir kasaba olarak tanımlanmıştır. Burada yaşayanların çok kaba konuştuklarından şikayet edilmiştir. 1966 yılındaki ilk gezimde ben de kirli olduğunu görmüştüm ancak burası, büyük ve etkileyici kalesiyle eskilerden beri øa'inat'ın baş kasabasıdır."




14. "İsmaililer tarafından geliştirilen sarnıçların karmaşık depolama sistemi ve kanallar sayesinde , Alamut Vadisi ve Rudbar kalelerinin, su konusunda hiçbir zaman sıkıntı yaşamadıkları konusunda bolca kanıt bulunmaktadır. Bir kişinin günlük su ihtiyacının ortalama 3-3.5 litre olduğunu düşünelim. Bu, her bir kişinin yılda 1.270 litre suya ihtiyacı olduğu anlamına gelir. Tabii ki su ile ilgili ihtiyaçlar insanlarla sınırlı değildir. En önemlisi katırların ve atların sulanması olmak üzere farklı ihtiyaçlar da vardır. Her bir katır yada at , günlük 36 litre su tüketir ve bunun çoğu nehirlerden ve derelerden gelir."




15. "En geniş ismaili toprağı, Tus'tan , kuzeyde Nişabur'a, güneyde kuhistan ve sistan sınırına, batıda bir çöl kasabası olan Tebes'e kadar uzanan modern Horasan eyaletiydi."



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: