Fatih Sultan Mehmet Kitap Bilgileri
Yazar: Yavuz Bahadıroğlu
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 10 dk.
Sayfa Sayısı: 288
Basım Tarihi: Mart 2011
İlk Yayın Tarihi: 2011
Yayınevi: Nesil Yayınları
ISBN: 9789752699632
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Fatih Sultan Mehmet Kitap Tanıtımı
Fatihi yetiştiren atmosferin resmi, kanaatimizce, genç nesillere, "geniş ufuk-lu insanlar" olabilmenin sırlarını vermektedir. Böyle insanlar yetiştirmede hayli çorak dönemler yaşayan bu ülkenin eğitimcilerine, bahsi geçen noktada başarılı olmuş bir devrin insanlarını anlatmanın, gelecekte bu sorunları aşma adına, faydalı olacağını düşünüyoruz. Her biri, İstanbul kadar mühim fetihler gerçek-leştirmesini umduğumuz nesillere, bir damla can suyu olabilmesi temennisiyle hazırlanan bu eser, dileriz, geleceğin Fatihlerine ulaşır.
Fatih Sultan Mehmet Kitaptan Alıntılar
1. "Türk soyundan gelenler, Avrupalılarla ne kadar az temas etmişlerse o kadar mükemmel ve bozulmadan kalmışlardır.
-Edmond Dutemple"
2. "Fetih, Fatih'in hem özünde hem de sözündedir:
"Ya ben İstanbul'u alırım, ya İstanbul beni!""
3. ""Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışınız.""
4. "Padişah, fetih aşkına Arap Yarımadasından kopup gelen Hz. Muhammed'in bayraktarı Ebu Eyyub el-Ensâri'nin kabrinin bulunmasını Ak Şemseddin'den ister. Fatih'in isteğini kabul eden Hoca, riyazete çekilir. Geceler boyu süren ibadet ve duadan sonra, Hz. Ebu Eyyub'un kabri rüyasına girer. Padişaha durumu anlatır. Onu rüyada gördüğü yere götürür. Asasını yere diker. "Kazınız" der, "aradığınız, buradadır. Önce üstü yazılı mermer bir levha çıkacaktır. Levhanın altında Ebu Eyyub el-Ensari Hazretlerinin aziz naaşı vardır." Toprak kazılınca üstü yazılı mermer levha ortaya çıkar. Büyük sahabinin kabri bulunmuştur. Padişah çok güzel bir türbeyle yanına cami inşa ettirir. Ve bölge o günden sonra "Eyübsultan" adıyla anılır."
5. "İstanbul'un fethinden önce Almanya'da matbaa icat edilmiş ve kitaplar matbaaya girmişti, ancak bu kültür hareketi, İstanbul'da on binlerce hattatın kitap çoğaltma hareketi karşısında hâlâ pek güdüktü. Avrupa'daki kral kütüphanelerinde birkaç yüz kitap varken Türkiye ve İslam kütüphanelerinde on binlerce, bazen yüz binlerce kitap bir araya geliyordu."
6. "Fatih'i anlatan hiçbir kitap bitmez, sadece başlanan konu sona erer."
7. "Aslında "top" denilen silahı tesirli kılan ve başarıyla kullanan ilk asker de Fatih'tir. Fatih'in meşhur topları döküp Bizans surları üstüne denediği ana kadar top, sadece gürültüsüyle düşmanı ürküten ve çoğunlukla alaya alınan bir silahtı. Muhkem surları yıkacağına kimse ihtimal vermiyordu. Ancak Bizans'ın yıkılışı görüldükten sonra top ciddiye alınmaya başlandı. Daha önce belirttiğimiz gibi, bugün "havan topu" diye anılanı da Fatih icat etmiş, bu sayede yapılan aşırtmalı atışlarla Haliç'teki Bizans donanması vurulmuştu."
8. "Türk soyundan gelenler, Avrupalılarla ne kadar az temas etmişlerse o kadar mükemmel ve bozulmadan kalmışlardır."
9. "“Büyük adamlar”lar gökten zembille inmezler, yetiştirilirler...”"
10. "Ayasofya, tekrar ibadete açılana kadar, Müslüman yüreklerde hep bir hasret çığlığı olarak yankılanacaktır."
11. "“İmkânın sınırını görmek için,imkânsızı denemek lazım.”"
12. "Fatih, bütün Balkan Yarımadasını Osmanlı hakimiyetine sokmuş, Karadeniz'i "Türk Gölü" hâline getirmiş, boğazlar hâkimiyetini kurmuş, dünya ticaretinin büyük bir kısmını kendi kontrolüne almıştır."
13. "Hz. Ömer, "Biz zelil, aşağı kimselerdik. Allahü teâlâ, bizleri Müslüman yapmakla şereflendirdi" buyuruyor."
14. ""kul tedbiri alır, takdiri Allah'a bırakır" hükmü her zaman geçerlidir."
15. "Şimdinin Osmanlı Padişahı, evvelkilere benzemez. Bizim kudretimizin yettiği yerlere İmparatorunuzun ümit ve emeli yetişmez."
Fatih Sultan Mehmet Kitap İncelemeleri
Fetih ruhunu ne zaman, nerede kaybettik? Bizler ki cihana 600 yıl hükmetmiş, fethettiği topraklara adaleti, merhameti, sevgiyi taşımış bir ecdadın torunlarıyız. Bugün nereye gidersek gidelim atalarımızın yaptığı bir sanat eseri bizleri selamlar. Endülüs topraklarından, Balkanlar’a, Avrupa’dan Bosna’ya her yerde bizlerden izler görürsünüz. Bugün bizler bırakılan bu emanetlere sahip çıkamamış, Fatih’in ruhunu İstanbul semalarında dahi hissedemez olmuşuz. Bizleri çepeçevre saran izmlerin peşinde özünden koparılmış, benliğini kaybetmiş bir avere gibi dolaşmaktayız. Kimliğimizi öylesine yitimişiz ki tarihinimizden utanır hale gelmişiz. Bugün gençlerimizin Batı’ya olan özlemleri kendi şanlı tarihlerinden bihaber büyütülmelerinin eseridir. 19 yaşında İstanbul’u fetheden bir padişahın boynu bükük, ruhları çürümeye bırakılmış, hedefleri olmayan torunları haline geldik. Yavuz Bahadıroğlu hocamız ‘Fatih Sultan Mehmed’ kitabında Fatih’i yetiştiren atmosferin resmini gösteriyor; “geniş ufuklu insanlar” yetiştirebilmenin sırlarını veriyor. Batı’nın bize sunduğu küf kokan modernliği karşısında medeniyetimizin yetiştirdiği büyük şahsiyetlerin değerini gözler önüne seriyor. Eğitimciler, ebeveynler her şeyden önce vatanını sevenler olarak kaybettiğimiz bu ruhu diriltecek, içimizdeki manevi aşkı alevlendirip özümüze döndürecek her kıymetli eseri okumalı, çocuklarımıza iyi bir rehber olabilmeliyiz. O zaman kaybettiklerimizi yeniden kazanacak güç damarlarımızda akacaktır.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Bahadır Yavuzoğlu hocanın okuduğum ilk kitabı oluyor.
Kitabı alırken beklentim şu şekildeydi Fatih Sultan Mehmed' i detaylı tanımaktadı bu kitap bana bunun sadece bir kitap ile mümkün olamayacağını hatta kitap şu şekilde bitiyor; "Fatih'i anlatan hiçbir kitap bitmez, sadece başlanan konu sona erer".
Kitabın içeriğine gelirsek kitap Fatih Sultan Mehmed' den çok Fatih Sultan Mehmed ruhunu anlatmış. Biz bazen olayları kavramak için basitleştiririz buda bazı şeyleri eksik kavramamıza sebep olur. Istanbul fethi deyince hepimizin aklına direk Fatih Sultan Mehmed gelir şüphesiz bu çok doğru fakat bir o kadar eksik. Fatih Sultan Mehmed 18 yaşında padişah oldu ve 21 yaşında İstanbul'u fethetti yani 3 yılda işte bu kadar basit değil bu kadar basit olsaydı diğer padişahlar da fetheder di. Istanbul' un fetih hazırlıkları ne zaman başladı derseniz cevabım elbette Fatih Sultan Mehmet doğduğun da hatta doğmadan başladı derim; Annesi Hüma hatun onu her emzirdiğinde Yasin suresini okudu hocaları hep onun kulağına fetih sözcükleri söyledi babası onu hep cesaretlendi. Sözün kısası elbette Fatih Sultan Mehmed harika bir insandı bu kitabı okuduktan sonra ona daha çok aşık oldum ama bunu görmemi sağlayan rahmetli hocamdan Allah razı olsun. Biraz uzun oldu hakkınızı helal edin vesselam.
Asırlarca Avrupalılar tarafından "Türkler" olarak nitelendirilen "Osmanlı Devleti" yazara göre bir Türk Devleti değil çok uluslu bir Osmanlı Devleti imiş. Tarihe farklı açılardan bakıp yorumlamak bir yana ama tarihte kanıtlanmış gerçekleri yorumlayarak değiştirmeye çalışma yanlışına düşmemek gerekir. Osmanlı Devleti ya da İmparatorluğu, Türkler tarafından kurulmuş ve yıkılışına kadar Türkler tarafından yönetilmiş bir Türk Devletidir. Tıpkı Tolunoğulları ve Memlük Sultanlığı ya da Gazneliler gibi. Bu doğru bilgilere tarafsız tarih kaynaklarından ulaşılabilir. Kitaba gelecek olursak; birbiri ile çelişen ifadelere, tekrar eden parçalara ve tarihi bir romanda sıklıkla kullanılmaması gereken "muhtemelen, ihtimal, muhtemel" ifadelerine göze batacak ve okuru bunaltacak kadar fazla yer verildiği görülüyor. Günümüz Türkçesi her fırsatta yerilerek çoğunluğu arapça ve farsça kelime ve eklerden oluşan Osmanlı Türkçesi övülüyor ve yine her fırsatta okullarda öğretilen tarihin yanlış olduğunu vurgu yapılıyor. Bununla birlikte Yıldırım'ın İstanbul'u kuşatmasının Türkler tarafından ilk kez olduğu bilgisine yer verilerek Avarların yazar tarafından Türk sayılmadığını da anlıyoruz. Böyle yanlış bilgiler verilen kitapta ayrıca yazarın Osmanlının diğer padişahları hakkında yazdığı yanlış bilgilerle dolu kendi kitaplarına atıf yapıldığı görülüyor.