Fasa Fiso Kitap Bilgileri
Yazar: Teoman
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 8 dk.
Sayfa Sayısı: 252
Basım Tarihi: Nisan 2018
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2018
Yayınevi: Hep Kitap
ISBN: 9786051921884
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Fasa Fiso Kitap Tanıtımı
Şarkılarıyla rock müziğe damgasını vuran Teoman bu defa kendi hayatına dair hikâyelerini anlatıyor. Çocuk Teoman’dan rock yıldızı Teoman’a uzanan yolculuğunu anlatırken, zaman zaman şarkı sözleriyle röportajlardan alıntılar da anılara eşlik ediyor.
Teoman şarkılarını yazarken kendi karanlığının sesine kulak veren, inişli çıkışlı ilişkilerimize, ayrılıklarımıza, yaralarımıza, özlemlerimize dokunan bir rock yıldızı... Bugüne dek hikâyelerini hep şarkılarıyla anlatan Teoman, şimdiyse yaşamından küçük izleri, küçük anı parçalarını Fasa Fiso adlı kitabında bir araya getiriyor.
Fasa Fiso’da tanıdığınızı sandığınız Teoman’dan çok daha fazlası- nı bulacaksınız, hatta aydınlık yanlarını bile... 50 yaşının olgunluğunda, geçmişe duyduğu özlemin her zerresini yaşayarak, eğlenceli yanlarını da ortaya koyarak hayatını ve hayatımızı özetleyen Teoman, kulağımıza eğilip “O peşinden koştuklarımız var ya, o yaşadıklarımız, onlar hep” diyor o içimize işleyen sesiyle, “hep Fasa Fiso.”
Fasa Fiso Kitaptan Alıntılar
1. "Her söylediklerini duyuyorum. Babalardan bahsedilmesini sevmiyorum."
2. "Benimle hayat zor ama kendim için de zor."
3. "Hiç kimsenin derdiyle uğraşmıcam artık, yeter başkalarını kafaya taktığım, sadece kitap okuyacağım."
4. "Onu çok seviyorum. Bazen çok güzel espriler yapıyor, kıkır kıkır. Bazen içine kapanık, hayata küskün."
5. "İyi değilim. Sinirliyim, kavgacıyım, her şeye aşırı tepkiliyim, olmayacak şeyleri üstüme alınıyorum. Abuk sabuk şeyler yapıyor, kendimi türlü tartışmaların ortasında buluyorum. Hiçbir yanlış anlama fırsatını kaçırmıyorum."
6. ""Nasıl güzel bir şarkı yazarım?” Hiçbir şarkı tam olarak beni anlatmıyor. Ben "ben”i anlatan şarkılar yazmalıyım. Herkesten farklı olmalıyım."
7. "Boğulurdum her sağanakta yüzmeyi öğrenmişim sanki bugün.."
8. "Bazen neredeyse hıçkırarak ağlamamak için kendimi son anda tutuyorum."
9. "O peşinden koştuklarımız var ya, o yaşadıklarımız, onlar hep... Fasa Fiso!"
10. "Bugün benim doğum günüm hem sarhoşum, hem yastayım bir bar taburesi üstünde babamın öldüğü yaştayım."
11. "Çocuklukta çok sıkıcı bir şey var, büyümeyi beklemek."
12. ""Aslında iyi adamsın" demedi de, "Kötüsün ama nedenlerin var" dedi. Ben nedensiz kötü olmak isterdim."
13. "Yapacak bir şey yok, artık kalbimiz o günlerdeki gibi genç değil, hiçbir şeye o zamanki tutkularımızla sarı-lamıyoruz."
14. "İnsan ilişkilerinde başarılı değilim. Çünkü insan ilişkisi demek orta yol bulmak demek. Çocukluğumdan beri hiçbir ortak nokta bulamam ben,
baktık bulamıyoruz küserim. O yüzden grup adamı değilim. İstiyorum ki benim istediğim gibi yapılsın her şey. Hatta arkadaşlarıma söylediğim bir şey var ve tekrarladığım bir şey; ufacık bir isteğim var, her şey benim istediğim gibi olsun... 1998"
15. "— İnsanlar benimle ilgili birçok şeyi bildiklerini sanıyor. Onların "seni tanıyorum" havasını bozmaya bayılıyorum."
Fasa Fiso Kitap İncelemeleri
Sanırım yazacağım en uzun inceleme yazısı olacak.
Teoman bütün çocukluk ve ergenliğim boyunca şarkılarını dinlediğim, ses tonuna hayran olduğum, filmlerini izlediğim, yaşam tarzını tam olarak tasvip etmiyor olsam da hep kendimden bir şeyler bularak takip ettiğim bir isimdi.
Haliyle böyle bir ismin kitabını okumak onu biraz daha yakından tanıyacak olmak büyük heyecan yaratmıştı bende. Hayatımda keyifle, sürüklenerek okuduğum kitaplardan biri oldu.
Kitapta çocukluğundan başlayıp, doğru ya da yanlış her yaşadığını olduğu gibi anlatması, kimlerle ne zaman nasıl tanıştığı, hangi şarkıyı nasıl yazdığı, şarkıların hikayeleri öyle güzel anlatılmış ki okuyanı resmen o ana götüren bir yapı oluşmuş.
Hani bazen efsane şarkıları dinleye dinleye suyunu çıkarır sonra da nerede duysanız kulaklarınızı tıkarsınız ya, Teoman şarkıları bende öyleydi son yıllarda. Ama bu kitabı okurken, şarkıların yaratıldığı ana gidince, onların üretim süreçlerini, o anki ruh hallerini okuyunca, şarkıları tekrar farklı bir kulakla sanki ilk kez dinliyormuş gibi dinlerken buldum kendimi.
Hayatımda müziğini dinlemekten, oynadığı filmleri izlemekten keyif alan biri olarak kitabını okumaktan da keyif duydum.
Kitabın başlarındaki o genç, deli dolu, bir şeyleri kanıtlamak için yanıp tutuşan, hatalarıyla ve yanlışlarıyla dolu dolu yaşayıp eğlenen Teoman'ın kitabın son sayfalarında bulunduğu ruh halinden sıyrılıp eski yaşama sevincine kavuşmuş olması dileğiyle...
Her zaman kalbimizde, zihnimizde, hayatımızın bir köşesinde olacak Teoman'ın izleri...
Merhabalar, öncelikle inceleme videosu için buyrun...
Bir insan görüyorum. Kendini nesneleştirirken ‘kendi’nden hiç vazgeçmemiş. Bırakmamış ki aksın nehirle beraber. Gelip geçenlere öylece bakıp gitmiş. Kendi yolundan ilerlerken her şeye direnmiş ve göğüs germiş. Fakat ‘ben’ sandığıyla yüzleşmemiş.
İçinden çıkamadığın aynalarla dolu bir odaya hapsetmek gibi kendinden vazgeçmemek. ‘Ben’ olduğunu sanırsın bir yerlerde ve evrende tek bir şey dahi sabit kalmazken, ‘sen’ diretirsin ya kendin olmakta. Varoluş kaygılarından başka nedir bu tanımlanma çabası bilmem. Hem girip oturursun bir kaba, hem de seni kim nereye oturtursa taşmadan duramaz ya öbür yanın. Öbür yanım der kurtulursun kendinden işte tam da orada.
Tamam açık konuşmaya başlıyorum. Kitap okumaktan çok bazen, insan okumaya tutkunum. Biyografi okumayı sevdiğimi bilmiyordum. Sevdiğim sanatçıların biyografilerini okumak, anlamakmış belli ki neden sevdiğini. Sanat ayrı sanatçı ayrı demeyin sakın. Kendini satırlara akıtmak kolay mı sanırsınız? En başta dediğim nesneleştirme hali. Satırlarda gördüğün aynada gördüğüne o kadar da benzemez aslında. Aynalar pek bir şey de göstermez ki zaten.
Teoman’ı okudum. Teoman’ı gördüm. Sonra Teoman gitti. Elimde sayfalar ve satırlarda dirilmiş bir hayat. ‘Logos’a varmış ya kitabın sonunda hani. Biliyordum son sayfaların siyahlığı ışıklar kapandığından değil, yeni bir günün ilk ışıklarına biraz daha vakit olduğundan.
#FasaFiso çoğumuzun tanıdığı şarkıcı,söz yazarı ve besteci #Teoman ın hayatından, anılarından kesitler sunduğu biyografi kitabı.
Biyografi olunca sizi sıkacağını düşünmeyin, çünkü bu kitap şahsına münhasır Teoman kadar renkli. Sevgili Rock starımız büyüme hikayesini anlatırken belli bir sıraya sadık kalarak anlatmıyor hayat hikayesini. Öylece aklına geldiği gibi sıralıyor anılarını.
Çocukluğunu, gençliğini sevdiği starları, yaşadığı kayıpları, çapkınlıklarını, aşklarını, yalnızlığını, içinde yaşadığı depresyonunu, şarkılarına ilham olanları tüm içtenliği ile anlatmış. Araya serpiştirdiği şarkı sözleri ile kulağınızda Teoman'ın sesi ile dinliyormuş hissi verdiği sayfalarda gezerken resimler de mazideki yolculuğunuza görsel olarak eşlik edecek.
Kafasına koyduğunu yapmak gibi bir özelliğe sahip olan Teoman'ın neleri kaybedip kaybettiklerinin yerine neleri koyduğunu okumak sizi şaşırtacak. Ama en çok da bu kadar umursamaz yaşayan bir insanın hayatının iniş çıkışları arasında okuduğu kitaplar aklınıza takılacak.
Lise yıllarında Ne ekmek ne de Su şarkısı ile tanıdığım, sesinin tınısını çok sevdiğim Teoman ın şarkılarının çıkış hikayelerini bilerek dinlemek artık daha keyifli olacak.
Siz Teoman'ı hangi şarkısı ile tanıdınız ya da Teoman deyince aklınıza hangi şarkısı geliyor, yorumlarda buluşalım...
@dogan_kitap
#neokumalı #kitaptavsiye #rockstar #anı #biyografi
Teoman’ı bilmeyen var mı? Bülent Ortaçgil’in söylediğine göre iyi bir şair ama kötü bir şarkıcı Teoman. Teoman’ ı dinlemek, magazinde görmek tanımak değilmiş meğer.Hatta kitapta bir yerde "İnsanlar benimle ilgili birçok şeyi bildiklerini sanıyor. Onların seni tanıyorum havasını bozmaya bayılıyorum.Röportajlardan veya şarkı sözlerinden insanlar senin hakkında kendi sentezlerini yapıyorlar"diyor. Yapıyoruz da gerçekten.
Daha ilk sayfalarda çocukluğunda hiç birşey yemek istemeyip 19 kiloda sabit kalma hikayesi ile kitaba hızlıca bağlandım oğlum tam da o yaşlarda aynılarını bana yaşattığından olabilirAilesi, çocukluğu, ergenliği, gençliği, ebeveynliği gözümün önünde karşılıklı sohbet tadında aktı gitti. Kitapta sayfa aralarına çocukluk gençlik fotoğrafları serpiştirilmiş olması da çok hoş. Yazdığı sözlerin arka dünyası bazen hüzünlendirdi bazen keyiflendirdi bazen de okumayı bırakıp güldüm. Twitter ile tanışma anı var ki beni benden aldı, çok güldüm.
Kitapta geçen bazı karakterlerin ismini A., B. şeklinde kodlaması merak uyandırıcıydıYalnız bunu merak uyandırmak için yapmadığına eminim, böyle dertleri olan bir adam değil. Hiç birşeyi bu kadar da ciddiye almıyor.
Bir Otobiyografiden bu kadar keyif alınır mı, aldım. Napım tabiatım böyle..
@dogan_kitap
@dogankitap_etkinlik
#reklam değil #hediye
O şarkıların ardında ne ilhamlar, o kayıtsızlığın altında ne kaygılar, o sıkılganlığın altında ne sorgular varmış meğer. Çok beğendim; kendini samimi şekilde, sempatikleştirmeden ya da gerekçelendirmeden, filtresiz, sadece anlatmak az bir şey değil bence. Hele 20-30 yıl önceki, hatta çocukluk dönemlerini anlatırken, hayata ve yaptığı işe karşı o eski heyecanı da kalmamışken üstelik, o heyecanı ve tutkuyu yeniden yaşıyormuşcasına anlatabilmek bir başarı gibi geliyor bana. Teoman hep iyi bir şarkı sözü yazarıydı benim gözümde, bu kitapla birlikte sanırım genel olarak yazmak konusunda belli bir yetkinliğinin olduğunu düşünüyorum. Şarkılarından söz ederken sanki bir hikâye yazmışçasına; bir dünya yaratmaktan, karakter yaratmaktan bahsediyor mesela, hatta kendini en çok böyle dünyalar yaratabildiği, aynı hikâyeyi farklı karakterlerin ağzından anlatabildiği İki Yabancı, Zamparanın Ölümü, İstasyon İnsanları, En Güzel Hikâyem, Bugün gibi şarkılar yazdığı zaman beğendiğinden bahsediyor. O şarkıların çıkış noktalarını okumak ve bizzat Teoman tarafından analizlerini duymak çok güzeldi açıkçası. Teoman'ın şarkılarını seven biri olarak etkilendiği sanatçıları, hayatına girip çıkan insanların onda bıraktığı izleri şarkılarına nasıl yansıttığını okumayı sevdim. Kitabı gerçekten severek okudum, Teoman'ı ve şarkılarını sevenlere mutlaka öneriyorum.