Fark Et Düşün Hisset Yaşa Kitap Bilgileri
Yazar: M. Hakan Türkçapar
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 15 dk.
Sayfa Sayısı: 291
Basım Tarihi: 2019
İlk Yayın Tarihi: 2019
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
ISBN: 9786051735337
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Fark Et Düşün Hisset Yaşa Kitap Tanıtımı
- Yaşamımızı anlamlı kılan şey nedir?
- Neden istek ve ideallerimize uygun bir yaşam süremiyoruz?
- Yaşam olaylarını çözümlerken nerede hata yapıyoruz?
- Duygularımız aslında nelere işaret eder?
- Üzüntü ve depresyonla nasıl başa çıkabiliriz?
- Panik bozukluğu, agorafobi, sosyal kaygı ve yaygın kaygı bozukluğu neden ortaya çıkar?
- Düşünce ve davranışlarımızı sağlıklı kılmanın yolu nedir?
- Yaşamımızı zorlaştıran temel bilişsel özellikler nelerdir?
- Beynimizin gelişimiyle ruhsal rahatsızlıklarımız arasında nasıl bir bağlantı var?
- Neleri değiştirebiliriz, neleri değiştiremeyiz?
- Duygu ve düşüncelerimizi nasıl takip etmeliyiz?
- İyi iletişimin özellikleri nelerdir ve iyi yaşama katkısı nedir?
- Bilişsel Davranışçı Terapi sorunlarımızı çözmemize nasıl yardımcı olur?
Türkiye’nin önde gelen bilişsel davranışçı terapistlerinden Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ın tecrübeleri ve akademik birikimini bir araya getirerek kaleme aldığı Fark Et, Düşün, Hisset, Yaşa bu alanda Türkçe yazılan ilk bilimsel temelli “kendi kendine yardım” kitabı niteliğini taşıyor. Klinik rahatsızlık düzeyinde olmayan kimi sorunları kişinin kendi kendine aşmasına yardımcı olmayı hedefleyen bu çalışma, insan psikolojisine dair kimi bilgileri yaşamdaki karşılıklarıyla birlikte anlaşılır ve akıcı bir şekilde aktarıyor. “İyi yaşam”ın ancak bireyin istek ve ideallerine uygun şekilde hareket etmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çekerken, duygu ve düşüncelerimizin asıl anlamlarını araştırarak yaşamımızda karşılaştığımız ruhsal problemleri aşmamıza yardımcı olacak bir yol haritası çıkarıyor. Türkçapar’ın Kendi Kendine Psikoterapi Rehberi istemediklerinize odaklanıp vakit kaybetmek yerine isteklerinize odaklanarak yaşamınızı anlamlı hale getirmenize kapı aralıyor.
“Prof. Dr. Hakan Türkçapar bizlere iyi yaşamın sırlarını bilimsel bilgilere dayalı bir şekilde sunuyor. Fark Et, Düşün, Hisset, Yaşa kişilerin yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları Bilişsel Davranışçı Terapi ilkeleriyle kendi kendilerine çözümlemeleri için yol gösterici nitelikte… Hem akıcı diliyle hem sunduğu değerli bilgilerle daha olumlu ve anlamlı bir yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır. Kendisine bizlere kazandırdığı bu değerli kitap için teşekkürlerimi sunuyorum.”
-Dr. Emel D. Stroup
Dr. Türkçapar, Bilişsel Davranışçı Terapi alanında yalnızca ülkemizin değil, dünyanın önde gelenlerinden. Farklı psikoterapi ekollerinde olsak da bu son kitabında birtakım tanım farklılıklar dışında itiraz ettiğim hiçbir nokta yok.”
-Dr. Erol Göka
“Hakan Türkçapar, bize gidişatını belirleyen düşünce/duygu/davranış üçgeninin her aşamasında kendimize yöneltmemiz gereken soruları nasıl soracağımızı öğretiyor. Bu soruları kendimize sormak ve yanıtlarını verme cesareti göstermekse bize kalıyor. Bir psikoterapist ancak bu kadarını yapabilir. Danışanlarıma/hastalarıma tavsiye edebileceğim bu kitabı kaleme aldığı için Hakan Türkçapar'a teşekkürler…”
-Dr. Alper Hasanoğlu
“Ülkemizde bilişsel davranışçı terapi ekolünün önde gelen isimlerinden olan Türkçapar, otuz yıla yaklaşan mesleki bilgi ve deneyimlerini bir bilgelik süzgecinden geçirip damıtıyor ve bir hayat kılavuzu haline getiriyor. Prof. Dr. Türkçapar’ın bu harikulade eserini daha iyi ve anlamlı bir hayatı arzulayan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.”
-Prof. Dr. Kemal Sayar
Fark Et Düşün Hisset Yaşa Kitaptan Alıntılar
1. "Dinlemek aynı zamanda bir sorumluluk ve saygı belirtisidir. Diğer kişilerin kendilerini nasıl hissettiğini ve dünyayı nasıl gördüğünü anlama sorumluluğudur."
2. "Gerçek ayrı bir şeydir, düşünce ayrı."
3. "Birden fazla olayı ya da durumu aynı anda çalışmak ve yazmak yerine bunları tek tek ele almanız daha iyi sonuç verir."
4. "Algı ve düşüncelerimizi, algı ve düşünce değil de doğrudan gerçeklik gibi görürüz"
5. ""İnsanlar ne yaparsa yapsınlar, akılları başka yerdeyken daha az mutludurlar. ""
6. "Her insan zaman zaman yalnız kalabilir. Bazıları istemedikleri halde sık sık yalnız kalabilir. Ama bu gece yalnız olması, sürekli böyle yalnız olacağını göstermez. İleride ne olacağı, ileride nasıl davranıp nasıl tepki vereceği ile ve çevresindeki insanların sosyal ilişkilere karşı tutumları sonucunda belirlenecektir."
7. "Mutluluk kendi başına bir hedef değil, hedeflerimize uygun davrandığımızda, onlara yaklaştığımızda kendiliğinden ortaya çıkan bir sonuçtur."
8. "Kişi, sorunun asıl kaynağıyla değil de sonuçlarıyla uğraşıyorsa onu çözemez ."
9. "Düşüncemizi destekleyen ve desteklemeyen veriler gerçeğin belli yanlarını içerirler. Gerçek ise bu ikisinin sentezinden oluşur."
10. "İnsan ,insanlardan oluşan bir çevre içinde var olur."
11. "olumsuz duygu bir işarettir, düşmanınız değil. Siz onun neye işaret ettiğini anlamaya çalışın."
12. "Çevrede ne olup biterse bitsin, kişi bir anlamda kendi cehenneminde, yani kafasının içinde yaşamaya başlamış olur."
13. "Kişi, sorunun asıl kaynağıyla değil de sonuçlarıyla uğraşıyorsa onu çözemez ."
14. "Düşüncemizi destekleyen ve desteklemeyen veriler gerçeğin belli yanlarını içerirler. Gerçek ise bu ikisinin sentezinden oluşur."
15. "İnsan ,insanlardan oluşan bir çevre içinde var olur."
Fark Et Düşün Hisset Yaşa Kitap İncelemeleri
Psikoloji okumayı çok sevdiğim bir alan olmasa da bilgilenmek adına bazı eserleri okuma listeme alıyorum. Dahil olduğum kitap kulübünde bu minvalde eserler okuyoruz, fakat hepsi yabancı yazarlara ait ve çevirileri ne kadar iyi emin değilim. İlk kez Türkçe yazılmış bir esere rastladım ve gerçekten çok kaliteli buldum.
Psikoterapiyi yakından tanımak adına çok güzel bir eser. Yazar kendi izlediği yöntemleri kullanarak, güzel örnekler eşliğinde değinmek istediği konuları ele almış. Anlattıklarını daha önce uygulamış ve çok verim almış biri olarak gönül rahatlığı ile size de önerebilirim.
Kitapta geçen bir kısmı özellikle çok sevdim. “Psikoterapinin amacı anlık duyguları yok edip geçici mutluluk sağlamak değil, söz konusu duyguların kökenine inerek onlara yol açan olay ve durumları tespit edip üzerine giderek duygu durumunuzu iyileştirmek ve uzun vadede yaşam kalitesini yükseltmektir.” Bu tespite sonuna kadar kadar katılıyorum.
Bu kitap bir başucu kitabı niteliği taşır mı emin değilim, fakat insan psikolojisi üzerine genel olarak bilgilenmek için güzel bir kaynak.
Eğer duygularınız ve psikolojik eğilimleriniz üzerine daha bir nokta atışı tespitler içeren bir eser okumak isterseniz
’ın
adlı eserini okumanızı öneririm.
Psikoloji üzerine kitaplar okumayı çok seviyorum. İnsan psikoloji ilgimi çeken konuların başında geliyor.
ürkçapar Türkiye’nin önde gelen psikiyatri doktorlarından. Hazırlamış olduğu bu kitabı, kendi kendine psikoterapi rehberi olma niteliği taşıyor ve bence okuduğum en başarılı ve faydalı eserlerde ilk sırayı alır diyebilirim.
Oldukça yalın bir anlatım ile kafa karışıklığına sebebiyet vermeden, konuları detaylıca ele almış. Örnekler üzerinden konuları genişletmesi ise anlatımı ilgi güçlendirmiş ve ilgi çekici kılmış. Her seviyede okuyucunun rahatlıkla okuyacağına inanıyorum.
Hiçbir kitap ya da yöntem mucize değildir. Bir kitapla tamamen değişemez hiç kimse. Ancak rehberlik edebilir, eğer izin verirseniz. Kitapta Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü üzerinden yol gösteriliyor ki sıklıkla kullanılan bir psikoterapi yöntemi. Düşüncelerimizin sadece birer düşünce olduğundan, olumsuz düşüncelere izin verdikçe nasıl kontrolden çıkıp, duygularımızı ve davranışlarımızı, dolayısıyla hayata bakışımızı kötü yönde etkilendiğinden bahsediliyor. Bunun için farkındalık kazanmamızı amaçlıyor bu terapi yöntemi. Elbette istisnalara da yer veriliyor. Bu nedenle her “ama” ların da bir cevabı var.
Ben anlatılanlara oldukça aşina olduğum için bildiklerimi pekiştirme noktasında faydalandım. Ama hiç psikoloji okumaları yapmayan, terapiye gitme imkanı olmayan ya da sadece merak eden herkesin faydalanıp çok şey öğreneceğine inanıyorum. Her evde her kütüphanede yer alması gerekiyor dediğim bir kendine yardım kitabı. Kesinlikle ve yürekten tavsiyemdir.
Kitapta öğreneceğimiz çok şey var kendinizi yer yer bulacağınız yer yer sorgulayacağınız. Mesela ilgimi çeken noktalar arasında tıp terimler olarak Distimi, bireyin uzun süreler üzüntü, içe kapanıklık, melankoli, aşırı bilinç, sevinçten yoksunluk ve kişisel yetersizlikten dolayı endişe durumlarını hayatında alışkanlık haline getirmesi sürecine verilen, kronik depresyon durumuymuş , birçok psikolojik terim var kitapta , agorafobi Agorafobi kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir anksiyete bozukluğuymuş . Açık alanlardan, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülürmüş,belirtileri ,kaygı çarpıntı sürekli idrar gelmesi benim aklımda kalan terimlerden bazıları , psikolojide yer edinen bazı terimler , mesela kintsugi tekniği Japon felsefesi Japon felsefelerini severim bi çok psikoloji kitabında da geçer Japon felsefesi .Anı anda yaşamak üzerine , anın tadını çıkartmak üzerine hem oyunlar hem aktiviteler de geliştirmişler ,burda da kintsugi tekniğine değinmiş yazar . kusurların olduğu gibi kabul edilmesi anlayışına dayalıdır,artık değersiz gördüğün herhangi birşeyin aslında farklı bir açıdan baktığında onun sana çok şey katacağını görebilirsin ,bazı insanlar yaşadığı acıyı kabullenmek yerine yıllar geçsede direnç göstererek kabul edemez yani biyerde kabullenmek huzurun en büyük anahtarıdır diyor,ve size psikolojik sorunlarınızla nasıl başedeceğinizle ilgili tüyolarda veriyor yazar . Öğreneceğiniz çok şey var , okuyacağınız çok bilgi var
Psikolojiye başlamak için seçilebilecek kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kitap herkesin anlayabileceği seviyede. Öyle ki beynin yapısını ve öğrenme kuramlarını daha önce hiç duymayan birinin bile kolaylıkla anlayabileceği açıklıkta anlatmış, akıcı bir dil kullanmış Hakan Türkçapar. Kitabın bana öğrettiği şeyse düşünce davranış ve duyguların birbiriyle ilişkili olan sistemler bütünü olduğudur. Bu sistemler birbirini etkileyen çarklar gibidir. Düşünceler duygulara duygular davranışlara yön verir. Fakat duygular bize yalnızca düşüncelerimiz hakkında bilgi verir. Bu yüzden davranışlarımızı fevri olarak duygularımıza göre belirlemek doğru olmayacaktır. Asıl yapmamız gereken duygularımızın nedenine inip düşüncelerimize ulaşmak. Hissettiğimiz duyguya sebep olan gerçek düşünceyi bulduktan sonra duygumuzun marazi olup olmadığı hakkında asıl değerlendirmeyi yapabiliriz. Kitapta duygularımızı ve düşüncelerimizi fark edip değerlendirmekle ilintili bir takım etkinlikler de var. Bunları hayatımıza pratik olarak uygulamak olumsuz duygulardan uzak durmak adına iyi olacaktır. Bu kitaptan sonra ben de kendi içime dönüp sorunların asıl nedeni hakkında bilgi topladığımı düşünüyorum. İnsanın kendini tanıması ve duygularının esiri olmaması için önemli bir kitap. Bana iyi geldi, size de iyi gelsin.
Gayet yalın bir dille yazılmış, herkesin okuyup -eğer içindekiler de uygulanırsa- faydalanabileceği bir kendi kendine yardım kitabı olmuş. Uygulanmasa bile, eğer BDT ile ilk defa karşılaşacaksanız hem kendinizle hem de çevrenizle olan ilişkilerinizle ilgili birçok konuda farkındalık kazandıracaktır size. Yalnız, bazı yerlerde fazlasıyla tekrara düşülmüş diye düşünüyorum, o açıdan biraz sıkıldım okurken. Önceden
kitabını okumuştum, aynı ekol oldukları için bu kitapta çok farklı şeyler gördüğümü söyleyemeyeceğim ama yine de hem bilgilerimi tazelemiş oldum hem de o zamandan bu zamana bir değişim yaşamış mıyım onu gözlemlemiş oldum. Bazı yerlerde de güzel ve anlamlı farkındalıklar yaşattı bana kitap.
İyi Hissetmek kitabında da yaşamıştım, bunda da yaşadım yine; bu tarz kitaplarda, okurken bazı yerlerde kitapla kavgaya tutuşuyorum içimde. Ve yazılan şeylerin doğru olduğu gerçeğiyle haksız olduğumu bilmek ve kabullenmek beni sinir ediyor okurken. :D Okurken bol bol seçme özgürlüğü ve yaşadığın hayatın sorumluluğunu üstlenme üzerine düşündüm üzülerek...
--Bu kısımda, aslında gayet alakalı ama belki de biraz alaksız bir şekilde "Anayurt Oteli"yle alakalı bir sürprizbozan mevcut--
Aklıma Allah'ın cezası Zebercet geldi: "Sağdı daha, her şey elindeydi. İpi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük."