Factotum Kitap Bilgileri
Yazar: Charles Bukowski
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.
Sayfa Sayısı: 160
Basım Tarihi: 2020
İlk Yayın Tarihi: 2002
Yayınevi: Metis Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789753420549
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Factotum Kitap Tanıtımı
Zengin olmayı düşleyen yoksul ve despot bir babanın cehenneme çevirdiği ergenlik döneminden sonra iki yıl Los Angeles Üniversitesi´nde gazetecilik bölümüne devam eden Charles Bukowski (Henry Chinaski) kararını verir. Babası gibi biri zengin olmak istediğine göre, o tersini isteyecektir. Aylaklığı. Ancak erken yaşta saptadığı bir hedefi vardır. Yazar olmak.
Mukavva bavulunu alıp yola düştüğünde yirmi iki yaşındadır. Ucuz pansiyon odalarında sefaletle boğuşup yazmaya çalışırken kendine gerçek bir dost edinmiştir. Alkol.
Bar Sineği filminde beş günlük bir kesitini senaryolaştırdığı bu dönem yaklaşık on yıl sürer. Eyalet eyalet dolaşıp, pansiyon kirası ve içki giderlerini karşılamak için sayısız ikinci, hatta üçüncü sınıf işlere girip çıkar. Bukowski roman, öykü ve şiirlerinde sık sık özlemle söz ettiği bu dönemi anlatırken mizahının ve onu çağdaş Amerikan edebiyatının önde gelen yazarlarından biri yapan eşsiz yalınlığının doruğundadır.
Factotum Kitaptan Alıntılar
1. "İyi adam bulmak zor artık!"
2. "“Yalnız mısın?”
“Evet.”
“Kimse yok mu?”
“Kimse. İnsanlara tahammülüm yok, biliyorsun.”"
3. "“Şimdi hasta mısın?”
“Hayır.”
“Nedir problemin peki?”
“İnsanlardan hoşlanmıyorum.”"
4. "İyi adam bulmak zor artık!"
5. "Odanın karanlığı güneşti bana."
6. ""- Yalnız mısın?"
"- Evet"
"- Kimse yok mu?"
" - Kimse. İnsanlara tahammülüm yok biliyorsun.""
7. "İyi insanlar da var bu çirkin dünyada!"
8. ""- Yalnız mısın?"
"- Evet"
"- Kimse yok mu?"
" - Kimse. İnsanlara tahammülüm yok biliyorsun.""
9. "Bir berduştur kalbim."
10. "Yalnızlıkla beslenen biriydim. Yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz"
11. "-Şimdi hasta mısın?
-Hayır.
-Nedir problemin peki?
-İnsanlardan hoşlanmıyorum."
12. "İnsanlardan hoşlanmıyorum."
13. "Çiçekler ölüler için değildir..."
14. "Çiçekler ölüler için değildir..."
15. ""Her şeyin sahibi senmişsin gibi, hiçbir şeyin önemi yokmuş gibi...""
Factotum Kitap İncelemeleri
fac.to. tum her şeyi yapan; fac,yapmak anlamındaki facere'den, ve totum, her şey, bütün anlamındaki totus'tan, bir işte yapılması gereken tüm niteliksiz işleri yapan kişi, kâhya, ayakçı.
Charles Bukowski (Henry Chinaski) bu eserde kendi yaşamının en yalın anlatılabilecek en iyi şekilde anlatıyor, çeşitli 2. 3. sınıf işlerde mücadeleler veriyor, bir çoğunda fazla uzun sürmeden işlerden ayrılıyor. Alkol Henry Chinaski'nin vazgeçilmez tutkusu kiraladığı haftalık eski ve ucuz pansiyonlarda, akşamlarını alkol tüketerek geçiriyor.
Jan adlı kız arkadaşı, barlarda takılan genellikle başına buyruk bir yaşantının insanıdır ki, Chinaski ile arkadaşlık kurmaları ilişki yaşamaları beraber eğlenebilmeleri de çoğunlukla aynı özelliklere sahip, gelişigüzel yaşayan, iki karakter olmalarındandır.
Charles Bukowski diğer eserlerinde olduğu gibi müstehcen ifadeler ve +18 konuşmalardan sıklıkla rastlayabilirsiniz.
Belki de Bukowski eserlerinin çok okunmasının bir sebebi de cinselliği, alkolizmi, yeraltı dünyasını açıkça dile getirebilmesindendir.
Ayrıca Bukowski okur kitlesinin değerli ve önemli bir kitle olduğunu düşünmekteyim. Bir şeyler için çabalayan toplum dışı insanların, depresyonla savaşan, hayatta mücadele veren bazen kaybetmiş kimseler olmalılar.
Amerikan edebiyatının korkunç çocuğu Charles Bukowski, ezilenlerin ve hayal kırıklığına uğramışların cesur, pişmanlık duymayan bir portresini çiziyor.
Bukowski'nin düzyazısı ham, içgüdüsel ve filtresizdir. Yoksulluğu veya bağımlılığı romantikleştirmez; bunun yerine onları çırılçıplak bırakarak çirkinliklerini ve bayağılıklarını açığa çıkarır.
Bu yarı-otobiyografik romanda, bir elinde şişe, diğerinde daktiloyla hayat boyunca sürüklenen, kendini "factotum" (her işi bilen biri) ilan eden Henry Chinaski'nin talihsizliklerini anlatıyor. Chinaski'nin maceraları onu köhne barlardan çıkmaz işlere, çaresiz kadınların kollarından, soğuk ve affetmeyen sokaklara götürüyor. Onun varlığı sürekli bir içki, sigara ve hayal kırıklığı döngüsünden ibarettir. Chinaski, sürekli işsiz, alkolik bir karakterdir. Bir işten diğerine geçerken amacı, gerçek tutkusunu engellemeyecek bir iş bulmaktır: yazmak.
Roman, Chinaski’nin II. Dünya Savaşı döneminde geçici olarak çalıştığı çeşitli düşük seviyeli işleri canlı bir şekilde anlatır. Tek saygı duyduğu yayınevi tarafından reddedilse de, Chinaski yazar olarak başarılı olabileceğine inanır ve mücadele eder. Bu süreçte ilişkiler, alkol ve yazarlık hayatını şekillendirir. Roman daha sonra 2005 yılında aynı adla filme uyarlanmıştır.
Kitapla aynı adı taşıyan filmi de var. Kitap, hiç değiştirilmeden olduğu gibi -elbette bazı yerleri kesilerek- filme uyarlanmış. Matt Dillon harika bir Bukowski performansı sergiliyor. Bukowski' nin kendisi de bu kadar olurdu yani en fazla. Benim asıl ilgimi çeken ise Lili Taylor oldu. Kitabı okurken kafamda tasarladığım Jan'in aynısını gördüm ekranda. filmin değerlendirmesine filan girmeye gerek yok. öyle çok övülecek bir film yok elbette ortada ama Bukowski' yi sevenler mutlaka izlemeli diyebilirim.
Kitap Bukowski kitabı işte. Yiyor, içiyor, işlerden kovuluyor. Yiyor derken sadece yemek değil ama hatun da yiyor bol miktarda. Hatta Bukowski'nin en çok hatun götürdüğü kitap bu olabilir. Yine de en sevdiğim Bukowski kitabı diyemem. Bir kere gereksiz uzun, ama tabii Bukowski'nin o özgün üslubu ve Avi Pardo'nun çevirisiyle bir şekilde okutuyor kendisini kitap.
Okuduğum ilk Bukowski kitabı olsa da en sevdiğim Bukowski kitapları arasında ilk 3'e giremez. Gelgelelim bu kitabın kötü olduğu anlamına gelmiyor. Ne beklediğinizle alakalı bir durum bu. Tek karakter üzerinden ilerleyen, o karakterin içtiği kahveleri, biraları, şarapları, puroları ve yediği hatunları anlatan kitapları hep sevmişimdir. Ama diğer Bukowski kitaplarını okuduktan sonra gördüm ki bu adamın nasıl bir yazar olduğunu anlamak için ve bu adamın kitaplarından keyif almak için bu kitap gerekmediği kadar uzun.