Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Étienne de la Boétie Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Étienne de la Boétie En Beğenilen Sözleri



1. "Tiranı koruyan silahlar değil, onu destekleyen ve bütün ülkenin ona kul olmasını sağlayan üç beş kişidir. Başta inanması zor gelse de bu harfiyen doğrudur. Bu beş altı kişi her zaman tiranın gözüne girer, ona yaklaşır ve bizzat tiranın kendisi onları zulümlerinin ortağı, zevküsefalarının yareni, pis ahlaksızlıklarının pezevengi, yağmalarının yardakçısı olmaya davet eder. Bu altı kişi, reislerini öyle iyi idare ederler ki tiran, topluma yalnızca kendi kötülüğüyle değil onların aracılığıyla da zulmeder. Bu altı kişinin altında da saygın yerlere getirip beslediği altı bin kişi bulunur. Cimriliklerini yahut zalimliklerini gözetmeleri, emirlerini vaktinde yerine getirmeleri, dört bir yanında kötülük etmeleri için bu altı bin kişiyi eyaletlerin yahut mali işlerin başına getirirler. Böylece bu kişiler, yalnızca onların himayesi altındayken varlıklarını sürdürebilir yahut kanunlardan ve cezalardan muaf tutulabilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



2. "Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



3. "Gözlerimizi göğe çevirelim..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



4. "Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken, onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



5. "Hiçbir şeye sahip olmadan rahatını, özgürlüğünü, bedenini ve hayatını başkasına bağlı olarak yaşamaktan daha sefil bir durum olabilir mi?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



6. "Keder yalnızca hazdan sonra belirir, daima geçmiş bir sevincin anısına eklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



7. "“Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi şu yöndedir; onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken, onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



8. "Tiranlar bile, insanların kendilerine kötülük yapan birisine katlanabilmelerini çok
şaşırtıcı bulurlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



9. "Size böylesine hakim olan kişinin iki gözü, iki eli, bir bedeni var ve herhangi bir insandan daha başka bir şeye sahip de değil. Yalnızca sizden fazla bir şeyi var: O da sizi ezmek için ona sağlamış olduğunuz üstünlük. Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu? Sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor? Kentlerinizi çiğnediği ayaklar sizinkiler değilse bunları nereden almıştır? Sizin tarafınızdan verilmiş olmasa üzerinizde nasıl iktidarı olabilir? Sizinle anlaşmadıysa sizin üstünüze gitmeye nasıl cesaret edebilir? Kendinize
ihanet etmeseniz, sizi öldüren bu katilin yardakçısı olmasanız ve sizi yağmalayan bu hırsıza yataklık etmeseniz o ne yapabilir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



10. "Eğer tirana katlanma arzuları olmasaydı, tiranın onlara zarar veren erki olmayacaktı; eğer ona karşı koymak yerine, onun verdiği acıyı sevmemiş olsalardı, tiranın onlara en ufak bir kötülük yapma olanağı olmayacaktı. Boyunduruk altında bir milyon insanın kendinden daha üstün
bir gücün zorlamasıyla değil de, sanki tek bir kişinin adıyla büyülenerek sefilce hizmet etmesini görmek öylesine olağan bir şey ki, buna şaşırmaktan çok üzülmek gerekir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



11. "Özgürlüğü unutan ve kul-köleliği benimseyen insanlar , "ağızlarına çalınan iki parmak bal ile" içinde bulundukları duruma gönülden bağlanıp onu kendi arzularıyla sürdürürler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



12. ""İlk köleleri köle yapan kaba güçse , onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



13. "İnsanın doğası özgür olmak ve bunu istemektir, fakat yine doğası öyledir ki, yetiştirilişinin ona verdiği şekli doğal olarak kabul edip alır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



14. "Tiranı koruyanlar süvari bölükleri, yaya insan sürü­leri ya da silahlar değildir. İlk bakışta inanmak istenmez, fakat gerçektir: Tirana destek olan ve tüm ülkeyi kulluk altında tutan hep dört ya da beş kişidir. Her zaman için beş ya da altı kişi tiranın gözüne girmiş, gerek kendilerinden gelen istekle, gerek tiranın çağırmasıyla ona yaklaşmış ve böylece gaddarlıklarının, eğlencelerinin yoldaşı, zevklerinin pezevengi ve yağmaladıklarının ortağı olmuşlardır. Bu altı kişi şeflerini toplum için kötü olması gerektiği doğrultusunda etkiler ve bu kötülüğün yalnızca şefin kötülüklerinden değil, fakat kendilerininkinden de kaynaklanmasını sağlar. Bu altı kişinin de çı­kar sağladıkları altı yüz kişisi vardır. Altı kişi tirana ne yapıyorlarsa, bu altı yüz kişi de altı kişiye aynı biçimde davranır. Bu altı yüz kişi, buyrukları altında altı bin ki­şiyi tutar; kendilerinin para hırslarında ve gaddarlıklarını uygulamalarında yardımcı olmaları, gerektiğinde bu gaddarlıklarını uygulamaları için ve öylesine çok kötü­lük yapsınlar ki ancak kendilerini yasa ve ceza araçları­nın sayesinde koruyabilsinler diye bu altı bin kişiye, toplumsal konumlarını yükselterek, ya eyaletlerin ya da maliye işlerinin yönetimini verirler. Bunlardan sonra gelenler çok daha fazla kalabalıktır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



15. ""Özgürlük öylesine büyük ve öylesine hoş bir iyiliktir ki , bir kez kayboldu mu tüm kötülükler arka arkaya sıralanır.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



16. "Her zaman kötülüğü tanıdıktan sonra geçmiş güzellikler hatırlanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



17. "Tiranların kendileri bile, insanların başkalarının onlara çektirdikleri acılara katlanmalarını olağanüstü buluyorlardı. Seve seve din kisvesine bürünüp kötü eylemlerine daha fazla otorite sağlamak amacıyla kendilerini ilahi sıfatlarla beziyorlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



18. "Cahil ve alıklaş­tırılmış halk hep aynı olmuştur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



19. "İktidarın en çıplak görünümü baskıdır , şiddettir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



20. "tiranlar yağmaladıkça daha çok şey üzerinde hak iddia edip daha çok isterler; yakıp yıktıkça da, onlara daha çok şey verilir ve daha çok hizmet edilir; böylece tiranlar her şeyi yok edip yıkmak için güçlenirler ve gittikçe daha güçlü ve daha zinde olurlar. Eğer onlara hiçbir şey verilmezse, onlara hiçbir şekilde boyun eğilmezse, savaşıp vuruşmaya gerek olmadan tiranlar çıplak ve zayıf kalır; artık onlar hiçbir
şey değildir; ya da tıpkı su ve besi bulamayıp kuru ve ölü bir dal durumuna dönüşen bir kök gibidir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



21. "Halkın kendisi kul olmayı kabul edip kendi boğazını kesiyor; kul olmayı veya özgür olmayı seçebilirken özgürlüğü itip boyunduru­ğu seçiyor; felaketini kabul ediyor veya daha doğrusu felaketin peşinden koşuyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



22. "Üç çeşit tiran vardır. Kötü prenslerden bahsediyorum. Kimisi halkın seçimiyle, kimisi silahların gücüyle ve kimisi de verasetle ülkeye sahip olanlardır.

Savaş hakkıyla ülkeyi ele geçirenler, bilindiği üzere ve haklı olarak söylendiği gibi, o ülkeye fethedilmiş ülke olarak davranırlar.

Kral doğanlar genelde en iyileri olmaz; tiranlığın ortasında doğmuş beslenmiş olduklarından dolayı tiranlığın doğal sütünü emerler, onlara boyun eğmiş halkları miras aldıkları toprak köleleri olarak görürler; cimri veya müsrif, en yatkın oldukları eğilime göre, kendi miraslarını kullanır gibi krallığı kullanırlar.

Oyunu halktan alana gelince, onun daha tahammül edilir olması gerekir gibi görünür ve bu kadar yükseklere, herkesin üstüne yükseldiğini gördüğünde, adına büyüklük denilen bilmem neyle şımararak, sanırım bir daha oradan inmeme kararını alır.

Halkın kendisine emanet ettiği gücü neredeyse her zaman çocuklarına aktarılması gereken bir güç olarak görür. Böylece kendisi ve çocuklarının bu uğursuz düşünceyi tasarladıkları andan itibaren kötü eğilim ve gaddarlık noktasında bütün diğer tiranları nasıl geçtiklerini görmek tuhaftır.

Yeni tiranlıklarını sağlamlaştırmak için kulluğu çoğaltmaktan ve hatırası ne kadar yakın olsa da, tez zamanda hafızalarından tamamen silinecek kadar kullarının zihnini özgürlük fikrinden uzaklaştırmaktan daha iyi bir yöntem bulamazlar. Böylece gerçeği söylemek gerekirse, bu tiranlar arasında birkaç farklılık görüyorum, ama yapılacak bir seçim göremiyorum."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



23. "Haksızlık kadar doğaya ters bir şey yoktur dünyada..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



24. "İnsanlar sağır olmasalardı, hayvanların “Yaşasın özgürlük!” diye bağırdıklarını işitirlerdi; birçoğu yakalanır yakalanmaz ölüyor. Örneğin sudan çıkartılır çıkartılmaz ölen balık gibi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



25. "Seve seve din kisvesine bürünüp, kötü hareketlerine daha fazla otorite sağlamak için kendilerine ilahi sıfatlar yüklemişlerdi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



26. "Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi bu yöndedir. Onu sevene ve onun icin kendini feda edene karşı kuşku duyarken onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



27. "Halk hep böyle olmuştur: dürüstçe alamayacağı hazlara tamamen açık ve sefih, dürüstçe dayanamayacağı acıya da duyarsızdır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



28. "Büyük hırsızlar ve ünlü korsanlar böyledir: Bir kısmı ülkeyi keşfeder, diğerleri yolcuların peşine düşer; bir kısmı pusu ku­rar, diğerleri nöbet tutar; bir kısmı kesip biçer, diğerleri cesetleri soyar. Her ne kadar bunlar arasında rütbeler ve üstünlükler olsa da; bir kısmı uşak, bir kısmı çetenin reisi olsa da, ge­nel ganimetten olmasa da en azından bu hafri­yatın neticesinden faydalanmayan bir tek kişi yoktur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



29. ""Halk bir kere kulluklaşmaya görsün , özgürlüğü öylesine unutuyor ki , artık onun uyanıp yeniden özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



30. "“Sizi soyan hırsıza yataklık etmeseydiniz, sizi öldüren katilin işbirlikçisi olmasaydınız ve kendinize ihanet etmeseydiniz, size hangi kötülüğü yapabilirdi ki? Talan etmesi için tarlalarınızı ekiyorsunuz, sefada nazlanması ve pis hazlarıyla tepinmesi için kendinizi tüketiyorsunuz!”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



31. "İnsanlara hizmet etmek için yaratılmış hayvanlar bile ancak karşıt bir ar­zuyla itiraz ettikten sonra boyun eğiyorsa hangi bahtsız kötü eğilim, özgür yaşamak için doğmuş insanın doğasını, ilk hâlinin hatırası­nı, hatta bu hâle dönme arzusunu bile bu denli unutturacak kadar bozmuş olabilir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



32. "İktidarlarını pekiştirmek için tiranların halkı durmaksızın yalnızca itaat ve kulluk etmeye değil, aynı zamanda kendilerine bir nevi tapınmaya alıştırmaya çabaladıkları da açık değil midir? Halkı köleleştirmek için tiranların başvurdukları yöntemlere dair buraya kadar belirttiğim her şey, sadece halkın cahil ve bayağı kesimine uyguladıkları araçlardan ibaretti."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



33. ""İnsan özgür doğar , oysa her yerde zincire vurulmuştur.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



34. "Gaddarlığın , namussuzluğun , adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olmaz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



35. ""dünyada hiçbir şey haksızlık kadar doğaya aykırı değildir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



36. "Halkın içine düştüğü hastalık , yani bu gönüllü kulluk durumu , öldürücüdür , iyileşme umudu hiç yoktur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



37. "Hiç sahip olmadığımız şeylere üzülmeyiz ve pişmanlık hazdan sonra gelir, her zaman kötülüğü tanıdıktan sonra geçmiş gü­zellikler hatırlanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



38. "İnsanlar sağır olmasalardı hayvanların Yaşasın özgürlük! diye bagirdiklarini işitirlerdi..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



39. "Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; ancak iyi insanlar arasında var olabilir, karşılıklı saygıdan doğar ve iyilikler kadar düzenli bir hayatla ve ahlakla devam edebilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



40. "Kendine ait hiçbir şeye sahip olmayarak ve rahatını , özgürlüğünü , bedenini ve yaşamını başkasının ellerine vererek yaşamaktan daha sefil bir durum olabilir mi ?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



41. "Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



42. "Tirana destek olan ve tüm ülkeyi kulluk altında tutan hep dört ya da beş kişidir. Her zaman için beş ya da altı kişi tiranın gözüne girmiş ,gerek kendilerinden gelen istekle, gerek tiranın çağırmasıyla ona yaklaşmış ve böylece gaddarlıklarının, eğlencelerinin yoldaşı, ZEVKLERİNİN pezevengi ve yağmaladıklarının ortağı olmuşlardır. Bu altı kişi şeflerinin toplum için kötü olması gerektiği doğrultusunda etkiler ve bu kötülüğün yalnızca şefin kötülüklerinden değil, fakat kendilerininkinden de kaynaklı olmasını sağlar. O altı kişinin de çıkar sağladıkları 600 kişisi vardır. Altı kişi Tirana ne yapıyorlarsa, bu 600 kişide altı kişiye aynı biçimde davranır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



43. "Halk, artık rahatsızlığını hissetmemektedir; bu da onun hastalığının ölümcül olduğunu gösterir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



44. "Yürekli insanlar istedikleri mülkü elde et­mek için tehlikeden çekinmezler; aklı başında olanlar zahmetten kaçınmazlar; korkaklar ve tembeller ne kötülüğe tahammül etmesini ne de iyiliğe kavuşmasını bilirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



45. "Tek bir kişinin yaptığı hırsızlıklara , yağmalara , gaddarlıklara katlanılıyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



46. "Gerçeği söylemek gerekirse, şehirlerde sayısı her zaman daha kalabalık olan halkın onu sevene karşı kuşkulu, onu kandırana karşı bön olması tabiatındandır. Doğrusu bu budalaların, ağzının önünden geçirilen en ufak bir tüyle köleliğe çabucak yemlendiği kadar, hiçbir kuşun av düdüğüyle, hiçbir balığın oltadaki bir solucanla rahatça yakalandığını sanmayın; sadece biraz gıdıklamayla böyle çabuk kendilerini salıvermeleri olağanüstüdür."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



47. ""İnsanlar çoğu kez aldatılma ile özgürlüklerini kaybederler.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



48. "Fakat her kötü eğilimin doğal olarak illa aşamadığı bir sınırı vardır: İki kişi tek kişiden korkabilir ve bir ihtimal on kişi de korkabilir; ama bin, bir milyon, bin şehir bir kişiye karşı kendilerini koruyamıyorlarsa bu ödleklik de­ğildir, ödleklik buraya kadar varmaz; tıpkı yü­rekliliğin, tek bir kişinin tek başına bir kaleye merdiven dayamasına, bir orduya saldırması­na, bir ülkeyi fethetmesine kadar gidemeyeceği gibi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



49. "Halk bir kez kulluklaşmaya görsün, özgürlüğü öylesine unutuyor ki artık onun uyanıp tekrar özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



50. "İnsanların gönüllü kulluk etmelerini birinci nedeni olarak serf doğdukları ve bu biçimde eğitildiklerini söylemiştim. Bu nedenden ikinci bir neden ortaya çıkar: onların hükmü altında insanların çok kolay bir şekilde alçak ve “efemine” olmaları."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



51. "Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülmeyiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir. Özgür olmak ve öyle kalmak insanın doğasındadır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



52. "Size böylesine hakim olan kişinin iki gözü , iki eli , bir bedeni var ve herhangi bir insandan daha başka bir şeye sahip de değil. Yalnızca sizden fazla bir şeyi var : O da sizi ezmek için ona sağlamış olduğunuz üstünlük."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



53. "Gaddarlığın, namussuzluğun, adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olmaz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



54. "Hiç tatmadığı özgürlüğü özlemesi imkansızdı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



55. "Gaddarlığın, namussuzluğun, adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olmaz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



56. "Kendini sevene karşı kuşkulu, kendini aldatana karşı ise saftır. Ağızlarına çalınan iki parmak bal ile cezbedilen halklar kadar, ne avcı düğüne kanıp tuzaga düşen saf bir kuş, ne yem için oltaya takılan alık bir balık olabileceğini düşünmeyin. Pohpohlandıklarında, hemen kendilerini teslim etmeleri şaşılacak şeydir. Tiyatrolar, oyunlar, gösteriler, acayip hayvanlar, ödüller, kumar masaları ve diğer uyuşturucular eski haklar için kulluklaşmanın yemi, özgürlüğü getirmenin bedeli, tiranlığın araçlarıdır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



57. "Cumhuriyeti kurtaracak kadar kolum güçlü..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



58. "Halk bir kez kulluklaşmaya görsün, özgürlüğü öylesine unutuyor ki artık onun uyanıp tekrar özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor.Üstelik halk çok içten istekli bir biçimde hizmet ediyor.Bu durumu gören onun özgürlüğünü değil de köleliğini kaybettiğini sanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



59. "“İnsanlar kandırıldıklarında özgürlüklerini de yitirir.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



60. "“Ve gökyüzünün kalkanları yere atıldı.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



61. "...ülkeyi kulluğa mahkûm eden her zaman dört beş kişidir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



62. "İnsanın ne kadar efendisi olursa insan o kadar kez daha fazla mutsuz olur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



63. "“İyiliği konusunda asla emin olamayacağımız ve dilediğinde kötü olabilecek bir efendiye kul olmak büyük bir felaket değil midir?”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



64. "“Tiran’la savaşmaya gerek yoktur. Kendiliğinden bozguna uğrar, yeter ki ülke kulluğu kabul etmesin. Zorla defetmek de söz konusu değildir, sadece ona bir şey vermemek yeterlidir.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



65. "… halkı kulluklaştırmak ve Tiranlık işlerini yapmak için tiranın kapısında bekleyen bu kişilerin kötülüklerini görmek beni şaşırtıyor; fakat arada sırada, büyük aptallıklarından dolayı onlara acıyorum da. Çünkü Tirana yaklaşmak, özgürlükten biraz daha uzaklaşmak ve kulluğa dört elle sarılmaktan başka bir şey olabilir mi?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



66. "Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi bu yöndedir. Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



67. "Zavallı sefil insanlar, akılsız halklar, kötü durumlarında kalmak için direnen ve iyiliklerini göremeyen uluslar! Sizler gözünüzün önünde, en güzel ve en parlak kazançlarınızın götürülüşüne, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin ve eşyalarınızın çalınmasına seyirci kalıyorsunuz. Öyle bir yaşam sürüyorsunuz ki, hiçbir şeyin size ait olduğunu söyleyebilecek durumda değilsiniz. Şimdi, mallarınıza, ailelerinize ve yaşamlarımıza yarım yamalak bile sahip olmak, size büyük bir mutluluk gibi gözüküyor. Tüm bu zarar, bu kötülük, bu yıkım size düşmanlardan gelmiyor; hiç kuşkusuz tek bir düşmandan, yani öylesine yücelttiginiz, uğrunda cesaretle savaşa gidip kendinizi ölüme atmaktan çekinmediğiniz o kişiden geliyor. Size böylesine hakim olan kişinin iki gözü, iki eli, bir bedeni var ve herhangi bir insandan daha başka bir şeye sahip de değil. Yalnızca sizden fazla bir şeyi var: O da sizi ezmek için ona sağlamış olduğunuz üstünlük. Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu? Sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor? Kentlerinizi çiğnediği ayaklar sizinkiler değilse bunları nereden almıştır? Sizin tarafınızdan verilmiş olmasa üzerinizde nasıl iktidarı olabilir? Sizinle anlaşmadıysa sizin üstünüze gitmeye nasıl cesaret edebilir? Kendinize ihanet etmeseniz, sizi öldüren bu katilin yardakçısı olmasanız ve sizi yağmalayan bu hırsıza yataklık etmeseniz o ne yapabilir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



68. "Ülke ona kulluk etmemeye karar versin bir kere, tiran kendiliğinden yok olup gider. Ondan herhangi bir şey eksiltmek gerekmez, ona hiçbir şey vermemek yeterli olur... Demek ki, halklardır kendini teslim edenler, daha doğrusu kendilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



69. "Seçilmişler ise, onlar halktan aldığı iktidarı çocuklarına geçirmeye kararlıdır ve varisleri de bu tutum içine girdikleri anda her türlü ahlaksızlık ve özellikle zalimlik ortaya çıkar."


- Diktatöre Karşı



70. "İnsanlar çoğu kez aldatılma ile özgürlüklerini kaybederler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



71. ""Biz insanlar arasındaki zayıflık
böyledir. Çoğu kez güce boyun eğmek zorundayızdır...""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



72. "Aynı biçimde, tiranlar yağmaladıkça daha çok şey üzerinde hak iddia edip daha çok isterler; yakıp yıktıkça da onlara daha çok şey verilir ve daha çok hizmet edilir; böylece tiranlar her şeyi yok edip yıkmak için güçlenirler ve gittikçe daha güçlü ve daha zinde olurlar. Eğer onlara hiçbir şey verilmezse, onları hiçbir şekilde boyun edilmezse, Savaşı konuşmaya gerek olmadan tiranlar çıplak ve zayıf kalır; artık onlar hiçbir şey değildir; ya da tıpkı su ve bişey bulamayıp kuru ve ölü bir dal durumuna dönüşen bir kök gibidir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



73. "hiç tatmadığı özgürlüğü özlemesi imkânsızdı…"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



74. "Ancak umut vardır; çünkü her zaman özgür düşünebilen, haysiyetli, tiranlığa boyun eğmeyecek insanlar olacaktır"


- Diktatöre Karşı



75. "Çok az sayıda olan ve öylesine özgürce yaşayan Venediklilere bakarsak, içlerinde en kötü olanın bile kral olmak istemediğini görürüz. Aynı şekilde doğup eğitilmiş bu insanların, özgürlüklerini en iyi biçimde kimin daha iyi sürülebileceğinden başka bir tutkuları yoktur. Beşikten beri bu şekilde öğrenmiş ve davranmış olan Venedikliler, bağımsızlıklarının en ufak bir parçasını bile dünyanın diğer tüm mutluluklarını elde etmek için feda etmezler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



76. "Odysseus, Homeros’ta topluluğa şöyle seslenir: “Göremem hiçbir iyilik birçok efendinin olmasından”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



77. ""Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



78. "Halk, uluslar, ta köylüye, çiftçiye kadar herkes bunların isimlerini bilir, kötü eğilimlerini keşfeder, onlara bin bir hakarette, bin bir sövgüde, bin bir bedduada bulunurlar. Bütün duaları, bütün dilekleri onlara karşıdır. Kul dedikleri insanlar bütün felaketlerden, bütün vebalardan, bütün kıtlıklardan onları sorumlu tutarlar; bazen görünürde onlara saygı gösterisinde bulunduklarında bile ruhlarının derinliklerinde onları lanetlerler ve vahşi hayvanlardan daha çok onlardan nefret ederler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



79. "kimsenin (fabldaki gibi) tilkinin hastayı oynayan aslana, "Seve seve seni ininde ziyaret ederdim, ama sana doğru giden pek çok hayvanın izini görürken, oradan geri gelenleri hiç görmüyorum," dediğini söyleyecek güce ve cesarete sahip olmaması son derece üzücü bir durum değil midir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



80. "Güneşin bize göründüğünden çok farklı göründüğü, aralıksız altı ay boyunca aydınlattıktan sonra altı ay boyunca karanlıklarda bıraktığı ülkeler varsa, bu uzun gecede doğanlar aydınlıktan bahsedildiğini hiç işitmeselerdi ve gündüzü hiç görmemiş olsalardı, doğdukları karanlıklara alışmaları ve ışığı hiç arzulamamaları şaşırtıcı olur muydu?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



81. "Dünyada hiçbir şey haksızlık kadar doğaya aykırı değildir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



82. "“Eğer insanlar fazla sağır olmasaydılar, hayvanların onlara “yaşasın özgürlük” diye haykırdıklarını duyarlardı.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



83. "Hiçbir zaman bilmediğimiz bir şeyden dolayı sızlanıp yakınmayız; üzüntü, pişmanlık, ancak hazdan sonra ve her zaman geçmiş sevincin anısının ardından gelir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



84. "Tek bir tiranı alt etmek için savaşmaya gerek yoktur zira ülke kendi esaretine rıza göstermeyi reddettiğinde kendiliğinden alt edilecektir."


- Diktatöre Karşı



85. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; İşte o zaman "Yaşasın kral" diye bağırıldığını duymak acınılacak bir şeydi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



86. "İnsanın ne kadar efendisi olursa insan o kadar kez daha fazla mutsuz olur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



87. "Hırsızlıklarına eşya sağlamak için evlerinizi doldurup döşeyip, kızlarınızı da şehvet tutkusunu tatmin etsin diye yetiştiriyorsunuz. Çocuklarınızı onlara yapabileceği en iyi şey olan savaşlarına götürsün diye, katliama götürsün diye, onları tutkularının uşakları ve intikamlarının uygulayıcıları yapsın diye büyütüyorsunuz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



88. ""İnsanlar çoğu kez aldatılma ile özgürlüklerini kaybederler.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



89. "karşılıklı bir saygı olmadan dostluk inşa edilemez."


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



90. "Açık sözlülüğüm, bu ikiyüzlülük ve yalanlar çağında başımı fazlasıyla belaya soktu."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



91. "Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülme­yiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



92. "Birinin hoşuna gitmek için gece ve gündüz düşünmek zorunda olmak, aynı zamanda yeryüzündeki bütün insanlardan daha çok ondan korkmak. Darbenin nereden geleceğini görmek, pusuları bulmak, yoldaşlarının felaketini hissetmek; kimin ona ihanet edeceğini kestirmek için sürekli gözü tetikte, kulak kesilmiş olunması, üstelik herkese gülümserken herkesten korkulması, ne açık düşmanı ne emin dostu olması; yüzü hep güleç olup kalbinin hep daralması, sevinçli olamayıp hüzünlü olmaya cesaret edilememesi!"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



93. "Hiç bir şeye sahip olmadan rahatını, özgürlüğünü, bedenini ve hayatını başkasına bağlı olarak yaşamaktan daha sefil bir durum olabilir mi?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



94. "Dostluk, atılan her adımın eşit olduğu engebesiz bir yolda yürümektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



95. "Talan etmesi için tarlalarınızı ekiyorsunuz; kendi kösnüllüğünü tatmin etmesi için evleri­nizi döşeyip dolduruyorsunuz; asker yapması (hâlâ ne mutlu onlara!), onları mezbahaya gö­türmesi, açgözlülüğünün vekili, intikamının uygulayıcısı kılması için çocuklarınızı besli­yorsunuz. Sefada nazlanması ve pis hazlarıyla tepinmesi için çile içinde kendinizi tüketiyor­sunuz. O daha güçlü, daha katı olsun ve yula­rınızı daha kısa tutsun diye kendinizi güçsüzleştiriyorsunuz; hayvanların bile tiksineceği ve çekmeyeceği bunca hakaretten, kurtulmaya çalışmadan, sadece istemeyi deneyerek kurtu­labilirsiniz. Sadece kulluk etmemekte kararlı olun, özgür olursunuz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



96. "“Nasıl oluyor da bunca insan, bunca şehir, bunca ulus, kendisine verdikleri güçten başka gücü olmayan, katlanmayı kabul ettikleri ölçüde onlara zarar verme gücüne sahip, ona karşı gelmektense ondan gelen her şeyi sineye çekmeyi tercih ettikleri takdirde onlara hiçbir kötülük etmeyen tek bir tirana tahammül ediyor?”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



97. "Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi bu yöndedir. Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



98. "Alçak ve uyuşuk kişiler ne kötülüğe katlanmayı ne de iyiliğe yeniden kavuşmayı bilirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



99. "(…) odunu yarmak için odundan çıkan yongayı kullanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



100. "Tirana yakın olmak özgürlükten uzaklaşmak, tabiri caizse kulluğa dört elle sarılmak değil de nedir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



101. "Ama ey ulu Tanrım, nedir bu? Bu kötülük eğilimini, bu korkunç eğilimi nasıl adlandırabiliriz? Sayısızca insanın mülkleri, aileleri, çocukları, hatta kendi hayatları bile kendilerinin değilken yalnızca itaat etmekle kalmayıp yerlerde süründüklerini, yönetilmekten ziyade baskı altında tutulduklarını görmek utanç verici değil midir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



102. "Kuşkusuz tiran asla sevmez ve asla sevilmemiştir. Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; ancak iyi insanlar arasında var olabilir, karşılıklı saygıdan doğar ve iyilikler kadar düzenli bir hayatla ve ahlakla devam edebilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



103. "Son olarak iyi davranmayı öğrenelim. Gözlerimizi göğe çevirelim ve kendi şanımız için, erdem aşkına eylemlerimize şahit olan ve hatalarımızı yargılayan Yüce Tanrı'ya seslenelim.
Bana gelince, iyi düşünüyorum ve yanıldığımı sanmıyorum, çünkü egemen olarak adil ve iyi olan Tanrı'nın nazarında Uranlıktan daha aykırı olan bir şey yoktur; muhtemelen cehennemin dibinde tiranlar ve işbirlikçileri için korkunç cezalar hazırlamıştır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



104. "Sizi soyan hırsıza yataklık etmeseydiniz, sizi öldüren katilin işbirlikçisi olmasaydınız ve kendi kendinize ihanet etmeseydiniz, size hangi kötülüğü yapabilirdi ki?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



105. ""Özgürlüğün onu savunanların kalplelerine yerleştirdiği yiğitlik hikâyeleri gerçekten de mucizevidir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



106. "Bütün insanlar, insanlığa dair bir
şeylere sahip oldukları sürece, kendilerinin köleleştirilmesine izin veriyorlarsa, iki şeyden birinin olmuş olması lazım, ya mecbur kaldılar ya da kandırıldılar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



107. "Zavallı ve sefil insanlar, akılsız halklar, kendi kötülüğünüzde inatçı ve kendi iyiliğinizde kör uluslar; gözlerinizin önünde kazancınızın en güzel ve aydınlık kısmının elinizden alınmasına,"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



108. "Demek ki, halklardır kendilerini teslim edenler, daha doğrusu kendilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



109. "Benim burada üzerinde durmak istediğim sorun, bu kadar insanın, bu kadar köy, kent ve bu kadar ulusun nasıl olup da erkini, yalnızca onların kendisine verdikleri güçten alan tek bir tirana katlanabildikleridir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



110. "Fakat elimizi vicdanımıza koyup konuşmamız gerekirse, iyiliğinden asla emin olamayacağımız, istediği zaman kötü olma gücüne sahip bir efendinin tebaası olmak, muazzam bir uğursuzluk değil midir?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



111. "Cahil ve alıklaştırılmış halk hep aynı olmuştur. Dürüstçe alamayacağı hazlar karşısında uyanık ve sefihtir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



112. "Kuşkusuz tiran asla sevmez ve asla sevilmemiştir. Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; ancak iyi insanlar arasında var olabilir, karşılıklı saygıdan doğar ve iyilikler kadar düzenli bir hayatla ve ahlakla devam edebilir"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



113. ""Eğer insanlar fazla sağır olmasaydılar, hayvanların onlara “yaşasın özgürlük” diye haykırdıklarını duyarlardı.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



114. "Tiranlar yağmaladıkça daha çok şey üzerinde hak iddia edip daha çok isterler; yakıp yıktıkça da, onlara daha çok şey verilir ve daha çok hizmet edilir; böylece tiranlar her şeyi yok edip yıkmak için güçlenirler ve gittikçe daha güçlü ve daha zinde olurlar. Eğer onlara hiçbir şey verilmezse, onlara hiçbir şekilde boyun eğilmezse, savaşıp vuruşmaya gerek olmadan tiranlar çıplak ve zayıf kalır; artık onlar hiçbir şey değildir; ya da tıpkı su ve besi bulamayıp kuru ve ölü bir dal durumuna dönüşen bir kök gibidir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



115. "Zorluklara katlanamayan ve haklarını savunamayanlar, korkak ve aptal olanlardır."


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



116. "Eğer insanlar sağır olmasaydılar, hayvanların "yaşasın özgürlük" diye haykırdıklarını duyarlardı."


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



117. "Kutsal bir sözcük, aziz bir sözcük olan dostluk, yalnızca iyi insanlar arasında bulunur ve karşılıklı saygı ile kurulur; yapılan bir iyilikle değil de daha çok iyi bir yaşamla sürdürülür."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



118. ""Dostluk, atılan her adımın eşit olduğu engebesiz bir yolda yürümektir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



119. "Tiranı koruyan silahlar değil, onu destekleyen ve bütün ülkenin ona kul olmasını sağlayan üç beş kişidir. Başta inanması zor gelse de bu harfiyen doğrudur. Bu beş altı kişi her zaman tiranın gözüne girer, ona yaklaşır ve bizzat tiranın kendisi onları zulümlerinin ortağı, zevküsefalarının yareni, pis ahlaksızlıklarının pezevengi, yağmalarının yardakçısı olmaya davet eder. Bu altı kişi, reislerini öyle iyi idare ederler ki tiran, topluma yalnızca kendi kötülüğüyle değil onların aracılığıyla da zulmeder. Bu altı kişinin altında da saygın yerlere getirip beslediği altı bin kişi bulunur. Cimriliklerini yahut zalimliklerini gözetmeleri, emirlerini vaktinde yerine getirmeleri, dört bir yanında kötülük etmeleri için bu altı bin kişiyi eyaletlerin yahut mali işlerin başına getirirler. Böylece bu kişiler, yalnızca onların himayesi altındayken varlıklarını sürdürebilir yahut kanunlardan ve cezalardan muaf tutulabilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



120. "Öküzler bile boyunduruk altında sızlanır
Kuşlar ise kafes içinde yakınır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



121. "Daha fazla kulluk etmemeye karar verdiğinizde, özgürlüğünüzü kazanmış olursunuz."


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



122. "İnsanın ne kadar efendisi olursa insan o kadar kez daha fazla mutsuz olur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



123. "İçlerinde insanlığa dair kalıntılar bulunduğu müddetçe insanların egemenlik altına alınmaya izin vermeleri için şu iki şeyden birisi olmalı: Ya mecbur kalmalılar ya da kandırılmış olmalılar;..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



124. "Kendi kendini kulluklaştıran, kendi boğazını kesen halk; özgürlük ve kulluk seçeneği karşısında bağımsızlığını terk edip boyunduruğu kabul etmiş ve bu kötü duruma razı olmak şöyle dursun, onu arzulamıştır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



125. "Üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



126. ""Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi bu yöndedir. Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



127. ""Bir uluski kendi mutluluğu için isterse hiçbir çaba sarf etmesin, ama kendi yıkımı için de çalışmasın.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



128. "Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; sadece iyi insanlar arasında var olabilir ve karşılıklı saygıdan doğar; sadece iyiliklerle değil, aynı zamanda iyi bir hayatla beslenir. Bir dostu dostundan emin kılan şey, onun dürüstlüğünü bilmesidir; kefili iyi doğası, inanç ve istikrardır. Gaddarlığın olduğu yerde, sadakatsizliğin olduğu yerde, adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olamaz; kötüler bir araya toplandıklarında aralarında dost meclisi değil, komplo vardır; birbirlerini sevmezler ama birbirlerinden korkarlar; onlar dost değil, işbirlikçidirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



129. "Ona itaat etmek yeterli değildir, onu hoşnut tutmaları gerekiyor; onun işlerini halletmek için çabalamaları, didinmeleri ve tükenmeleri gerekiyor; üstelik yalnızca onun hazzıyla hoşa
gittiklerine göre kendi zevklerini onunkine feda etmeleri, mizaçlarını zorlamaları ve doğal yapılarından yoksun kalmaları gerekiyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



130. "Girişken insan arzuladığı iyiliği elde etmek için hiçbir tehlikeden çekinmez, çalışkan insan hiçbir zahmet karşısında usanmaz. Yalnızca korkaklar ve tembeller ne kötülüğe sabretmeyi ne de arzulamakla kaldıkları iyiliğe kavuşmayı bilirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



131. "Kötüler arasında, bir araya geldiklerinde, topluluk değil komplo söz konusudur. Bunlar karşılıklı sohbet etmezler, birbirlerinden çekinirler. Dost değil, işbirlikçidirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



132. "Şimdilik bana anlatılmasını istediğim şey şudur: Nasıl oluyor da bunca insan, bunca şehir, bunca ulus, kendisine verdikleri güçten başka gücü olmayan, katlanmayı kabul ettikleri ölçüde onlara zarar verme erkine sahip, ona karşı gelmektense ondan gelen her şeyi sineye çekmeyi tercih ettikleri takdirde onlara hiçbir kötülük etmeyen tek bir tirana tahammül ediyor?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



133. "Seve seve din kisvesine bürünüp, kötü hareketlerine daha fazla otorite sağlamak için kendilerine ilahi sıfatlar yüklemişlerdi"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



134. "Tiranlar bile, insanların kendilerine kötülük yapan birisine katlanabilmelerini çok şaşırtıcı bulurlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



135. "Kölelik kulluktan daha zordur. Kulluk boyunduruk altına alırken, kölelik demirden bir boyunduruktur.
Kulluk özgürlüğe zarar verirken, kölelik onu yok eder."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



136. "Kibirli bir budaladan ibaret olan kişi çok iyi muamele görür halde kendini cehennemde buluyorsa, kötülük yapmak için dini istismar eden bu sefillerin yaptıklarının orada cezalandırılmayı daha çok hak ettiğini düşünüyorum."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



137. "Hiçbir şeye sahip olmadan rahatını, özgürlüğünü,bedenini ve hayatını başkasına bağlı olarak yaşamaktan daha sefil bir durum olabilir mi?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



138. "Bu yüzden gözlerimizi göğe çevirelim,"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



139. "Seve seve din kisvesine bürünüp, kötü hareketlerine daha fazla otorite sağlamak için kendilerine ilahi sıfatlar yüklemişlerdi"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



140. "Halkın seçtikleri zapt edilmesi gereken bir boğaymış gibi, fatihler üzerinde tüm haklara sahip oldukları bir avmış gibi, verasetle gelenler de böyle olması çok doğalmış gibi davranıyorlar halka."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



141. "Dünyada hiçbir şey haksızlık kadar doğaya aykırı değildir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



142. ""Böylece halk, her zaman yalanları kendisi yaratmış, sonra da bunlara inanmıştır.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



143. ""(masalların anlattığına göre) bilge Prometheus'un getirdiği ateşin parlaklığını gören dalgın Satyr bunu öy­lesine güzel bulmuştu ki, gidip ateşi öpmüş ve yanmıştı.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



144. "Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



145. ""Alçak ve uyuşuk kişiler ne kötülüğe katlanmayı ne de iyiliğe yeniden kavuşmayı bilirler.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



146. "Erdemi sevmek, güzel olgulara değer vermek, aldığımız iyiliğin nereden geldiğini kavramak ve uğrunda yaptığımız her şeye yaraşır olan sevdiğimiz kişinin onurunu ve üstünlüğünü yükseltmek için kendi rahatımızı bozmak, akla uygundur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



147. "Sadece tek bir şey var ki neden bilmiyorum, insanlar onu arzu etme gücüne sahip değiller.
"Bu da özgürlüktür!"Büyük ve tatlı servet!"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



148. "“Tesadüf de bana öyle yardımcı oldu ki, elime sadece iyi kitaplar geçti. Bu kitaplarda bulduklarım, kalabalıklarda çok yaygın olan budalalıklara, bönlüklere ve bayağılıklara karşı beni tahammülsüz kıldı.“"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



149. "Hiç sahip olmadığımız bir şeyin yokluğuna asla üzülmeyiz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



150. "Size böylesine hakim olan kişinin iki gözü, iki eli, bir bedeni var ve herhangi bir insandan daha başka bir şeye sahip de değil. Yalnızca sizden fazla bir şeyi var: O da sizi ezmek için ona sağlamış olduğunuz üstünlük. Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



151. ""...halk, artık rahatsızlığını hissetmemektedir; bu da onun hastalığının ölümcül olduğunu gösterir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



152. "Yalnızca sizden fazla birşeyi var: o da sizi ezmek için ona sağlamış olduğunuz üstünlük. Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu? Sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



153. "Zavallı sefil insanlar, akılsız halklar, kötü durumlarında kalmak için direnen ve iyiliklerini göremeyen uluslar!
Sizler gözünüzün önünde, en güzel ve en parlak kazançlarınızın götürülüşüne, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin ve eşyalarınızın çalınmasına seyirci kalıyorsunuz. Öyle bir yaşam sürüyorsunuz ki, hiçbir şeyin size ait olduğunu söyleyebilecek durumda değilsiniz. Şimdi, mallarınıza, ailelerinize ve yaşamlarımza yarım yamalak bile sahip olmak, size büyük bir mutluluk gibi gözüküyor. Tüm bu zarar, bu kötülük, bu yıkım size düşmanlardan gelmiyor; hiç kuşkusuz tek bir düşmandan, yani öylesine yücelttiğiniz, uğrunda cesaretle savaşa gidip kendinizi ölüme atmaktan çekinmediğiniz o kişiden geliyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



154. "“İşte bu denli acizdir insan! İtaat etmeye, her şeyi ötelemeye, birbirine düşmeye mahkum olan insanlar, en güçlü olmayı başaramazlar.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



155. "Hürriyetini kaybetmiş bir halk, özgürlüğün ne demek olduğunu o kadar hızlı bir şekilde unutur ki, onu geri kazanmaya uğraşmaz."


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



156. "Genelde halk maruz kaldığı kötülüğün suçunu tiranda değil, bu tiranı yönetenlerde görür."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



157. "Serhas, bütün Yunanistan'a boyun eğdirmek için savaş
hazırlıkları yaparken, bu ülkenin birkaç şehrine su ve toprak istemek için (Perslerin şehirlerin teslim olması için kullandığı sembolik bir ifadedir bu) elçilerini göndermişti, ama ne
Sparta'ya ne de Atina'ya adam göndermişti, çünkü aynı istekte bulunan babası Darius daha önce elçi gönderdiğinde Spartalılar ve AtinalIlar, "Buyurun, korkmadan buradan su ve toprak alıp prensinize götürün," diyen birisi elçinin birini çukura, diğerini de kuyuya atmıştı. Gerçekten de bu gururlu cumhuriyetçiler sözle bile olsa özgürlüklerine dokunulmasına tahammül
edemiyorlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



158. "Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



159. "Demek ki halklardır kendilerini teslim edenler, daha doğrusu kendilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



160. "* …bölünmenin uygar topluma içkin olduğunu belirtmektedir: “ ilkel toplum yalındı, sınıfsız, doğaya karşı zayıf da olsa birleşmiş bir bütün olarak çıkıyordu. Uygar toplumsa daha karmaşık, daha zengin, daha güçlü olmakla birlikte, bütün bunların kaçınılmaz bir sonucu olarak da her zaman kendine karşı bölünmüştür."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



161. "İnsanoğlunun zayıf yönlerinden biri, genellikle baskıya boyun eğmesidir"


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



162. "Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



163. "Erkini halktan alana gelince, onun daha tahammül edilir olması gerekir gibi görünür ve bu kadar yükseklere, herkesin üstüne yükseldiğini gördüğünde, adına büyüklük denilen bilmem neyle şımararak, sanırım bir daha oradan inmeme kararını alır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



164. "Son olarak iyi davranmayı öğrenelim. Gözlerimizi göğe çevirelim ve kendi şanımız için, erdem aşkına eylemlerimize şahit olan ve hatalarımızı yargılayan Yüce Tanrı'ya seslenelim. Bana gelince, iyi düşünüyorum ve yanıldığımı sanmıyorum, çünkü egemen olarak adil ve iyi olan Tanrı'nın nazarında tiranlıktan daha aykırı olan bir şey yoktur; muhtemelen cehennemin dibinde tiranlar ve işbirlikçileri için korkunç cezalar hazırlamıştır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



165. "Eğer insanlar fazla sağır olmasaydılar, hayvanların onlara "yaşasın özgürlük" diye haykırdıklarını duyarlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



166. "...bir tiranın gözdeleri tiranın zulmünden asla korunamazlar; çünkü onun her şeyi yapabileceğini, onu bir şey yapmak zorunda bırakacak ne hukuk ne de görev olduğunu, kimsenin onunla eşit olmadığını ve onun herkesin efendisi olduğunu ona öğretmişlerdir;..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



167. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; İşte o zaman "Yaşasın kral" diye bağırıldığını duymak acınılacak bir şeydi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



168. "Kötüler kendi aralarında toplanınca bu bir komplo olur, yoksa bir arkadaş topluluğu değil. Birbirleriyle konuşmazlar, fakat birbirlerinden çekinirler. Dost değil suç ortaklarıdırlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



169. "...bir tiranın gözdeleri tiranın zulmünden asla korunamazlar; çünkü onun her şeyi yapabileceğini, onu bir şey yapmak zorunda bırakacak ne hukuk ne de görev olduğunu, kimsenin onunla eşit olmadığını ve onun herkesin efendisi olduğunu ona öğretmişlerdir;..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



170. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; İşte o zaman "Yaşasın kral" diye bağırıldığını duymak acınılacak bir şeydi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



171. "Kötüler kendi aralarında toplanınca bu bir komplo olur, yoksa bir arkadaş topluluğu değil. Birbirleriyle konuşmazlar, fakat birbirlerinden çekinirler. Dost değil suç ortaklarıdırlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



172. "Eğer hayvanların kendi aralarında rütbe ve imtiyazlar olsaydı, kanaatimce özgürlüğü asil­likleri olarak görürlerdi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



173. ""Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an öz­gürsünüz demektir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



174. "Zaten yaşlıyım ve bugüne kadar hiçbir şey üretmedim."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



175. "Hep aynı şey olmuştur, gaddarlıklarının işbirlikçileri, hazlarının yarenleri, pis şehvetinin destekçileri ve yağmalarının ortakları olmak için tiranın yanında sözü geçen veya kendiliğinden ona yaklaşmış ya da tiranın çağırdığı beş veya altı kişi olur. Bu altı kişi reislerini öyle iyi yola getirirler ki, reisleri hem kendi kötülüğüyle hem de onların kötülükleriyle topluma karşı kötü davranır. Bu altı kişi de, yüksek mertebelere getirttiği, yalnızca koruyuculukları sayesinde orada kalabilecekleri ve yalnızca onların himayesiyle yasalardan ve bunların cezalarından muaf tutulabilecekleri; cimriliklerini veya gaddarlıklarını kayırabilmeleri, bunları beslemeleri veya vakti gelince bunları uygulamaları ve fazlasıyla kötülük etmeleri için ya eyaletlerin yönetimini ya da devlet gelirlerinin işletimini verdiği altı bin kişiyi buyruğunun altında tutar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



176. "İşte tiranlar da ne kadar yağmalarlarsa o kadar talepkâr olacaklar; ne kadar yakıp yıkarlarsa bir o kadar daha onlara verilecek; tıka basa yedirilecekler. Böylece güçlenip her şeyi yok etmeye ve yıkmaya daha hazır olacaklar. Fakat onlara bir şey verilmese, onlara itaat edilmese, onlarla çarpışmadan, onlara vurmadan çıplak kalırlar ve bozguna uğramış olurlar; tıpkı kökünden gereken sıvıları ve besinleri alamayan ağacın kuru ve ölü bir dala dönüşmesi gibi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



177. ""Özgürlükle birlikte yüreklilik de kaybedilir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



178. "Çünkü siyasi iktidarın özü hiçbir zaman değişmez; biçimi ne olursa olsun özü tiranlıktır hep."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



179. "Nasıl ki kölelik kurumunun olması (ve Spartacus gibi istisnaların ortaya çıkmaması) için kölelerin köleliklerini benimseyip sürdürmeyi istemeleri gerekiyorsa, siyasal iktidarın kurumsallaşması için de yönetilenlerin bağımlılıklarını sevmeleri ve bu durumu kendi katkılarıyla yaşatmaları gerekmektedir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



180. ""Halklar önce kendilerine aptalca masallar uydururlar, sonra da bunlara yürekten inanırlar.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



181. ""Gaddarlığın, namussuzluğun, adâletsizliğin olduğu yerde dostluk olmaz.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



182. "Kendine ait diyebileceği hiçbir şeyi olmayan ve kendi rızkını, eyleme geçme gücünü, bedenini, yaşamını başka birinden edinen insanın yaşamından daha sefili olabilir mi?"


- Gönüllü Kölelik Üzerine Söylev



183. "Öyleyse korkaklık sıfatını bile hak edemeyen, kendine uyabilecek aşağılık bir ad bulamayan ve doğanın onu yarattığını, dilin de onu adlandırmayı reddetiği bu korkunç erdemsizlik nedir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



184. "Cahil ve alıklaştırılmış halk hep aynı olmuştur. Dürüstçe alamayacağı hazlar karşısında uyanık ve sefihtir; aklı başındayken kaldıramayacağı haksızlıklara ve acılara karşı tamamen duyarsızdır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



185. "Tiranlar bile insanların kendilerine kötülük yapanlara sabır göstermesini tuhaf buluyorlardı; koruma olarak da dini önlerine koyuyorlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



186. "Hep aynı şey olmuştur, gaddarlıklarının işbirlikçileri, hazlarının yarenleri, pis şehvetinin destekçileri ve yağmalarının ortakları olmak için tiranın yanında sözü geçen veya kendiliğinden ona yaklaşmış ya da tiranın çağırdığı beş veya altı kişi olur. Bu altı kişi reislerini öyle iyi yola getirirler ki, reisleri hem kendi kötülüğüyle hem de onların kötülükleriyle topluma karşı kötü davranır. Bu altı kişi de, yüksek mertebelere getirttiği, yalnızca koruyuculukları sayesinde orada kalabilecekleri ve yalnızca onların himayesiyle yasalardan ve bunların cezalarından muaf tutulabilecekleri; cimriliklerini veya gaddarlıklarını kayırabilmeleri, bunları beslemeleri veya vakti gelince bunları uygulamaları ve fazlasıyla kötülük etmeleri için ya eyaletlerin yönetimini ya da devlet gelirlerinin işletimini verdiği altı bin kişiyi buyruğunun altında tutar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



187. "Güneşin bize göründüğünden çok farklı göründüğü, aralıksız altı ay boyunca aydınlattıktan sonra altı ay boyunca karanlıklarda bıraktığı ülkeler varsa, bu uzun gecede doğanlar aydınlıktan bahsedildiğini hiç işitmeselerdi ve gündüzü hiç görmemiş olsalardı, doğdukları karanlıklara alışmaları ve ışığı hiç arzulamamaları şaşırtıcı olur muydu?

Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülmeyiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir. Özgür olmak ve öyle kalmak insanın doğasındadır; ama ne var
ki, eğitim ona başka bir kalıp verdiğinde, kolayca bu yeni kalıba girmektedir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



188. "Cahil ve ahmak halk, dünden bugüne hiç değişmedi. Mertçe alınması mümkün olmayan hazlara karşı sabırsız ve ahlaksız akla sığmayan haksızlıklara ve acıya karşı ise hissizdir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



189. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; İşte o zaman "Yaşasın kral" diye bağırıldığını duymak acınılacak bir şeydi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



190. "..odunu yarmak için odundan çıkan yongayı kullanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



191. "Tanrı'nın nazarında tiranlıktan daha aykırı olan bir şey yoktur; muhtemelen cehennemin dibinde tiranlar ve işbirlikçileri için korkunç cezalar hazırlamıştır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



192. ""Gaddarlığın, namussuzluğun, adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olmaz.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



193. "Hiçbir zaman bilmediğimiz bir şeyden dolayı sızlanıp yakınmayız; üzüntü, pişmanlık, ancak hazdan sonra ve her zaman geçmiş sevincin anısının ardından gelir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



194. "Kendiliğinden iyi bir kafa yapısına sahip olan bu kişiler, kafalarını eğitim ve bilgiyle daha da sağlamlaştırmışlardır. Bu kişiler, özgürlük yeryüzünde tümüyle yok olsa bile, özgürlüğü düşleyerek, hissederek ve hâlâ onun tadını duyumsayarak kölelikten - ki bu süslenip püslense de yine - en ufak bir tat alamazlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



195. "Erdemi sevmek, güzel olgulara değer vermek, aldığımız iyiliğin nereden geldiğini kavramak ve uğrunda yaptığımız her şeye yaraşır olan sevdiğimiz kişinin onurunu ve üstünlüğünü yükseltmek için kendi rahatımızı bozmak, akla uygundur."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



196. "Zavallı ve sefil insanlar, akılsız halklar, kendi kötülüğünüzde inatçı ve kendi iyiliğinizde kör uluslar; gözlerinizin önünde kazancınızın en güzel ve aydınlık kısmının elinizden alınmasına, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin yakıp yıkılmasına ve atalarınızın eski eşyalarının alınıp götürülmesine izin veriyorsunuz!"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



197. "Halk bir kere kulluklaşmaya görsün, özgürlüğü öynesine unutuyor ki, artık onun uyanıp yeniden özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor. Üstelik halk, çok içten ve istekli bir biçimde kulluk (hizmet) ediyor. Bu durumu gören, onun özgürlüğünü değil de köleligini kaybettiğini sanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



198. "Boyunduruk altında bir milyon insanın kendinden daha üstün bir gücün zorlamasıyla değil de, sanki tek bir kişinin adıyla büyülenerek sefilce hizmet etmesini görmek öylesine olağan bir şey ki, buna şaşırmaktan çok üzülmek gerekir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



199. "... hasta numarası yapan aslana tilkinin söylediği şu sözleri söyleyecek cüretli ve yürekli tek bir kişi bile çıkamaz: "Mağaranda seni ziyaret gelmeyi gönülden isterim; fakat sana doğru gelen bir sürü hayvan izi görmeme karşın senden uzaklaşan tek bir iz bile göremiyorum.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



200. "bir kral kendini tiran ilan eder etmez, krallığın bütün kötüleri, bütün aşağı tabakası tiranın etrafında toplanır ve ganimetten pay alabilmek ve büyük tiranın altında küçük tirancıklar olabilmek için onu destekler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



201. "Bana ge­lince, ben iyi düşünüyorum ve kanmıyorum, çünkü özgürlükçü ve iyi yürekli olan Tanrı'ya Tiranlıktan daha ters bir şey yoktur;"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



202. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; İşte o zaman "Yaşasın kral" diye bağırıldığını duymak acınılacak bir şeydi."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



203. "Hiçbir zaman bilmediğimiz bir şeyden dolayı sızlanıp yakınmayız; üzüntü, pişmanlık, ancak hazdan sonra ve her zaman geçmiş sevincin anısının ardından gelir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



204. "Zavallı ve sefil insanlar, akılsız halklar, kendi kötülüğünüzde inatçı ve kendi iyiliğinizde kör uluslar; gözlerinizin önünde kazancınızın en güzel ve aydınlık kısmının elinizden alınmasına, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin yakıp yıkılmasına ve atalarınızın eski eşyalarının alınıp götürülmesine izin veriyorsunuz!"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



205. "Nasıl sizi dövmek için bunca ele nasıl sahip oluyor, bunları sizden ödünç almadıysa?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



206. ""Zavallı sefil insanlar, akılsız halklar, kötü durumla­rında kalmak için direnen ve iyiliklerini göremeyen uluslar! Sizler gözünüzün önünde, en güzel ve en par­lak kazançlarınızın götürülüşüne, tarlalarınızın yağma­lanmasına, evlerinizin ve eşyalarınızın çalınmasına se­yirci kalıyorsunuz. Öyle bir yaşam sürüyorsunuz ki, hiçbir şeyin size ait olduğunu söyleyebilecek durumda değilsiniz. Şimdi, mallarınıza, ailelerinize ve yaşamları­nıza yarım yamalak bile sahip olmak, size büyük bir mutluluk gibi gözüküyor. Tüm bu zarar, bu kötülük, bu yıkım size düşmanlardan gelmiyor; hiç kuşkusuz tek bir düşmandan, yani öylesine yücelttiğiniz, uğrunda cesa­retle savaşa gidip kendinizi ölüme atmaktan çekinmedi­ğiniz o kişiden geliyor.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



207. ""Özgürlüğü, bağımsızlığa ve bağımsızlığın sağladığı rahat yaşama yeğleyebilen yalnızca bilge bir azınlıktır.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



208. "Özgür insanlar arasındaki her kişi, hem kendisi hem de toplumun iyiliği için en iyisini yapmayı arzular."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



209. "İnsanların kıymetini bilmediği tek şey özgürlüktür."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



210. "Eğer insanlar fazla sağır olmasaydılar hayvanların onlara “yaşasın özgürlük” diye haykırdıklarını duyarlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



211. "Hayvanları ehlileştirdiğiniz için kendinizi cesur mu sanıyorsunuz?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



212. "“İstediği nimete ulaşmak isteyen girişken bir insanın gözünü hiçbir tehlike korkutamaz, çalışkan insana hiçbir zorluk yıldıramaz. Yalnızca korkaklar ve tembeller ne kötülüğe direnmeyi ne de uzaktan seyredip iç geçirmekle yetindikleri nimetleri nasıl geri kazanacaklarını bilirler.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



213. "Tüm iyiler birbirinin kuzeni, tüm kötüler birbirinin yardakçısıdır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



214. "Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülmeyiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



215. "Hayvanları ehlileştirdiğiniz için kendinizi cesur mu sanıyorsunuz?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



216. "Zavallı ve sefil insanlar, akılsız halklar, kendi kötülüğünüzde inatçı ve kendi iyiliğinizde kör uluslar; gözlerinizin önünde kazancınızın en güzel ve aydınlık kısmının elinizden alınmasına, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin yakıp yıkılmasına ve atalarınızın eski eşyalarının alınıp götürülmesine izin veriyorsunuz!

Öyle yaşıyorsunuz ki, artık hiçbir şey sizin değil."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



217. "İçlerinde insanlığa dair kalıntılar bulunduğu müddetçe insanların egemenlik altına alınmaya izin vermeleri için şu iki şeyden birisi olmalı: Ya mecbur kalmalılar ya da kandırılmış olmalılar[...]"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



218. "Zira insanlar, İçlerinde bir parça insanlık kalmışsa eğer, yalnızca iki türlü kulluk etmeye razı olurlar: Mecbur bırakıldıklarında ya da kandırıldıklarında...."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



219. "Tiranlar, çeyrek litre buğday, yarım litre şarap ve gümüş bir para bağışlardı; işte o zaman “Yaşasın kral” diye bağırıldığım duymak açınılacak bir şeydi. Kalın kafalı kişiler, kaybet­ tiklerinin bir bölümünü geri almaktan başka bir şey yapmadıklarını ve bunlara kavuşurken, tiranın daha ön­ ce onlardan bunları almasaydı hiç bir şey veremeyece­ ğini düşünemiyorlardı."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



220. ""İktidarın en çıplak görünümü baskıdır, şiddettir. İnsanlar arasında dostluk, kardeşlik bağlarını kuran dil, iktidar karşısında bu olguyu adlandırmayacak kadar aciz kalmaktadır.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



221. ""Keder yalnızca hazdan sonra belirir, daima geçmiş bir sevincin anısına eklenir.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



222. "İnsanlar çoğu kez aldatılma ile özgürlüklerini kaybederler; bu durumda başkaları tarafından kandırılmaktan çok kendi kendilerini aldatırlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



223. "Halk bir kere kulluklaşmaya görsün, özgürlüğü öylesine unutuyor ki, artık onun uyanıp yeniden özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor. Üstelik halk çok içten ve istekli bir biçimde kulluk (hizmet) ediyor. Bu durumu gören, onun özgürlüğünü değil de köleliğini kaybettiğini sanır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



224. "Tek bir tiranı alt etmek için savaşmaya gerek yoktur zira ülke kendi esaretine rıza göstermeyi reddettiğinde kendiliğinden alt edilecektir."


- Diktatöre Karşı



225. ""Tanrı'nın nazarında tiranlıktan daha aykırı olan bir şey yoktur; muhtemelen cehennemin dibinde tiranlar ve işbirlikçileri için korkunç cezalar hazırlamıştır.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



226. "İnsanlar sağır olmasalardı, hayvanların Yaşasın özgürlük! diye bağırdıklarını işitirlerdi..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



227. "Sizin onu itmenizi veya onu sarsmanızı istemiyorum, sadece onu taşımayı bırakın ve göreceksiniz, kaidesi altından alınmış dev bir heykel gibi, kendi ağırlığıyla düşüp parçalanacaktır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



228. "“İnsanın ne kadar fazla efendisi olursa başındaki uğursuzluk o denli katlanarak artar.”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



229. "“(…) iyiliğinden asla emin olamayacağımız, istediği zaman kötü olma gücüne sahip bir efendinin tebaası olmak, muazzam bir uğursuzluk değil midir?”"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



230. "Bu iki yüzlü ve yalancı çağda açık yürekliliğim fazlasıyla başımı belaya soktu."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



231. "Dostluk kutsal bir isim, aziz bir şeydir; ancak iyi insanlar arasında var olabilir, karşılıklı saygıdan doğar ve iyilikler kadar düzenli bir hayatla ve ahlakla devam edebilir. Bir dostu dostundan emin kılan şey, onun dürüstlüğünü
biliyor olmasıdır. Güvencesi iyi doğası, inancıysa sebatıdır; gaddarlığın, hainliğin ve adaletsizliğin olduğu yerde dostluk olamaz."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



232. "Halk çektiği acıdan tiranı sorumlu tutmaz, kendisini yönetenleri sorumlu tutar: Halklar, uluslar, köylüler, çiftçiler derken herkes bunların isimlerini bilir, kötü eğilimlerini çözer, onlara bin sövgü, bin hakaret savurur, bin bela okur; bütün duaları, bütün dilekleri bunlara karşıdır; bütün felaketleri, bütün vebaları, bütün kıtlıkları onların başına kakarlar; görünürde onlara şan şeref sergileseler de, aslında kalplerinde onlara lanet ederler ve en vahşi hayvandan daha çok onlardan nefret ederler. İnsanlara karşı verdikleri hizmetten aldıkları şan şeref budur; oysa bu insanlar bunların bedenlerinden bir parçasını koparmış olsalar yine memnun kalmaz, yine sıkıntılarına teselli bulmazlar; ama kuşkusuz bunlar öldükten sonra da, onlardan sonra gelenler de, onlardan daha tembel olmadıkları için bu halk-yiyicilerinin isimleri bin kalemin mürekke-biyle karalanır ve saygınlıkları bin kitapta paramparça edilir ve bir anlamda kemikleri bile gelecek nesiller tarafından kötü hayatlarından ötürü onları cezalandırır gibi ölümlerinden sonra bile sürüklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



233. "İnsanlar çoğu kez aldatılma ile özgürlüklerini kaybederler; bu durumda başkaları tarafından kandırılmaktan çok kendi kendilerini aldatırlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



234. "Bu iki yüzlü ve yalancı çağda açık yürekliliğim fazlasıyla başımı belaya soktu."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



235. "Yalnızca korkaklar ve tembeller ne kötülüğe direnmeyi ne de uzaktan seyredip iç geçirmekle yetindikleri nimetleri nasıl geri kazanacaklarını bilirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



236. "Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülmeyiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



237. "Tilki aslana şöyle der: İnine seve seve gelirim gelmesine de senin yanına gelenlerin izlerine rastlasam da geri dönenlerden tek bir iz yok.""


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



238. "Demek ki halklardır kendilerini teslim edenler, daha doğrusu kendilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



239. "Ve neden ' Kralların sayısız gözleri, milyon tane kulağı, upuzun elleri ve pek hızlı ayakları' olduğu söylenir. Halk kralı yüzüstü bırakıversin, hemen yere devrilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



240. "İnsanlar sağır olmasalardı, hayvanların Yaşasın özgürlük! diye bağırdıklarını işitirlerdi..."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



241. "Kendine ait hiçbir şeye sahip olmayarak ve rahatını, özgürlüğünü, bedenini ve yaşamını başkasının ellerine vererek yaşamaktan daha sefil bir durum olabilir mi?"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



242. "Biz insanlar arasındaki zayıflık böyledir. Çoğu kez güce boyun eğmek zorundayızdır; sürekli en güçlü olunamayacağı için en uygun durumu bekleyerek zaman kazanmak gerekir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



243. "Siyasal iktidarla birlikte insanların yozlaşması öylesine büyük boyutlara ulaşır ki, halktan bunu başarmasını beklemek bile boşuna olur artık."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



244. "Halklar önce kendilerine aptalca masallar uydururlar, sonra da bunlara yürekten inanırlar."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



245. "Halkın cahil kesiminin doğal eğilimi bu yöndedir. Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken onu kandırana ve ona ihanet edene tamamen güvenir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



246. "Kötüler kendi aralarında arkadaş değil, olsa olsa işbirlikçi, suç ortağı olabilirler."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



247. ""Tiranlar altında insanlar ister istemez korkak ve kadınsı hale gelirler."

-- Hipokrat --"


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



248. "Akılsız, zavallı ve sefil halklar, kötülükte inatçı ve iyilikte kör uluslar, gelirinizin en aydın ve en güzel olanının gözünüzün önünde elinizden alınmasına, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin soyulmasına ve eski ve mananevi eşyalarınızın elinizden alınmasına izin veriyorsunuz! Öyle yaşıyorsunuz ki, size ait olduğu için hiçbir şeyle övünemiyorsunuz; artık mallarınızı, ailelerinizi ve hayatlarınızı kiralayabilmenizi büyük mutluluk sanıyorsunuz; bütün bu hasar, bu felaket, bu zarar size düşmanlardan gelmiyor; aslında evet düşmandan geliyor, kendisini olduğundan büyük hale getirdiğiniz, kendisi için cesaretle savaşa gittiğiniz, onun şanı için kendinizi ölüme sürüklemekten kaçınmadığınız kişiden geliyor."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



249. "Demek ki halklardır kendilerini teslim edenler, daha doğrusu kendilerini ezdirenler; çünkü kulluk etmeye son verdikleri an üstlerindeki bu yükten de kurtulmuş olacaklardır."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev



250. "Ve neden ' Kralların sayısız gözleri, milyon tane kulağı, upuzun elleri ve pek hızlı ayakları' olduğu söylenir. Halk kralı yüzüstü bırakıversin, hemen yere devrilir."


- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: