Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ercan Kesal Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ercan Kesal En Beğenilen Sözleri



1. "Öyledir. Bazı fotoğraflar her seferinde içinizi yakar."


- Peri Gazozu



2. "Kelimelerin ruhu vardır."


- Peri Gazozu



3. ""Çok dalgınsınız beyfendi, aşık mısınız yoksa?""


- Nasipse Adayız



4. "Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu?"


- Peri Gazozu



5. "" Dünyada ne kadar fazla kötülük varsa, güzellik yaratmak için de o kadar sebebimiz var demektir.""


- Zamanın İzinde



6. "Büyümek ne zor şeymiş."


- Peri Gazozu



7. "Evet; iyi fotoğraf, fotoğrafta olmayanı akla getirendir."


- Zamanın İzinde



8. "Tarkovski'nin lafıdır ya; "Biri bir kitap yazar, onu bin kişi okur, bin ayrı kitap yazılır aslında.""


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



9. "Başkasının rızası olmadan onun adına iyilik yapmaya kalkışmak, ona kötülük yapmaya başladığın ilk yerdir."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



10. ""Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz.""


- Peri Gazozu



11. "Her düş, bir kabusu da gizler."


- Zamanın İzinde



12. "Bir şeyin varlığına dair aşkınız tutkunuz yoksa onun peşine de düşmezsiniz."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



13. "Ömür dediğimiz şey, kendimizle ve dünyayla kurduğumuz ilişkide içini doğru düzgün doldurmakla görevlendirdiğimiz bir zaman parçasından başka bir şey değil! Akıl baliğ olmak bilmektir."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



14. "..izlerin kıymetini yaşadıkça anladım. Yoldan çok yolculuğa inandım, şifanın yarada olduğuna iman ettim, asıl olanın hayat olduğunu öğrendim."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



15. "….yolculuğun senindir…”Hayat bir öğrenmeler manzumesidir.”….İnsan ne yapabilir, kendine dair başka ne bulabilir ki? Hem sonsuz bir yaşam hayal edecek kadar romantik olmak hem de hakikaten biraz sonra ölecekmiş gibi dünya ile barışık bir ilişki kurmak.Sonra kurduğun ilişkide egemenlik peşinde koşmamak. Bu
dünyanın sonsuz sahibiymiş gibi güçlü bir tahayyül ve tasavvurla yaşamak.” Bu dünya benim,” demek.” Bu bizim dünyamız…. Ona aşkla bakmalıyız."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



16. "İnsanın derdi zamandır.Sinama insanın zamanla olan derdini anlatır. Başka hiçbir sanat dalı bence insanın zamanla kurduğu ilişkiye dair bu kadar güçlü bir şey söylemiyor.Bir senaryoyu yüz ayrı insana ver, yüz ayrı film çıkar."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



17. "Geçen gün ömürdendir."


- Nasipse Adayız



18. "Bazen bir ânın duygusunu yansıtmaya bin fotoğraf yetmez,bazen de tek bir fotoğraf karesi bütün bir çağın ruhunu gözler önüne serebilir.Yıllar hızlı akıp giderken,zamanın kendisi başlı başına bir anlatıya dönüşür.Bir annenin gözyaşlarını silen eşarp ile kayıpların resimleri,geçmişi bugüne taşır,zihnimizi uyarır.Gerçeğe ulaşmak için ille de gerçeğin kendisini görmek gerekmez."


- Zamanın İzinde



19. "Dün geçmişte kalırken, yarına yeni yüzler ve yeni sözlerle varılır. Ama her yüz dünün acılarını kırışıklarla taşır ve her sözün bağrında da yarım kalmış hayaller saklıdır.
Geçmiş bitmemiştir, şarkıların, resimlerin ve umutların içinde sonsuz bir nehir gibi yenilenerek akar .Zamanın izinde, bizi o nehrin sert kıvrımlarına götürür ışığın suda parladığı kısa anlara daldırıp çıkarır."


- Zamanın İzinde



20. "“Geldik gidiyoruz ama bir yandan da anlam arayışı aslında bitmiyor. Sanki bütün yapıp ettiğimiz işler bu arayışa vesile: bu arayışı ayıklayan, kolaylaştıran şeylermiş gibi geliyor. O yüzden her seferinde onlara müracaat ediyorum..
İnsan niye yazar.Niye kitapların içinde boğulur ve niye kendini sürekli olarak bilmekle, öğrenmekle, anlamakla yükümlü hisseder? Kuşkusuz ona iyi geldiği için..Biliyorum ki tüm yaptıklarım bir anlam arayışından başka bir şey değil.."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



21. "Hikâye dinlemeyi bilmek lazım.İyi bir hikâye anlatıcısı olmak istiyorsan mutlaka dinlemeyi sürdürmelisin, dinleme yeteneğini beslemelisin.Hayatını hep hikâyelerle doldurmalısın.Ama bir yandan şunu da hiç unutmamalı:Dinlemek yetmez, yazmalısın.Hiç durmadan yazmalısın.Yazmak ciddi bir zanaattır. Düzenli yapmak gerekir.Yazma yeteneği yazdıkça parlar."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



22. "Yazmak için bahane, satmak için bahane dedik ama….Kitap okumanın kendisi de başlı başına bir iştir.Üstelik hiç de kolay bir iş değildir.Ciddi anlamda kitap okumaktan bahsediyorum."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



23. "Yaşadıkça, tecrübe kazandıkça bir şeyleri de fark ediyorsun. Kendini iyi hissettiğin, ilham kapılarının sanki ardına kadar açıldığı belli saatler var."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



24. "Hayatın tuhaflıkları giderek dahada üstüme geldiginde hemen kitaplara sığınıyorum."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



25. "Tarkovski nostalji için” Özlem değildir,” diyor.Doğru, niye özlem olsun ki? Geçmişe özlem duyulmaz zaten,” de diyor.Ama geçmişte yapabileceğimiz hâlde yapamadıklarımız, yapmak isteyip de bir türlü gerçekleştiremediklerimiz, gerçekleştirmekten imtina ettiklerimiz…” Bütün bunlar bir türlü içimizden çıkmayan kederdir.,” diyor Tarkovski. Kısacası” Nostalji özlem değil, kederdir,” diyor…İşte sinema bu kederle ilgili sana şifa veren bir sanat…. Çünkü sana zamanı geri getiriyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



26. "Yazmak, ilhamdan ibaret değildir. Hemde hiç değildir. Kuşkusuz ilhamsız olmaz ama hikâyeyi kuran asıl unsur, bir yandan da asıl hikâyeyi kuran unsur ilhamdan sonrasıdır. O da düzenliliği, pragramlı çalışmayı, verimli çalışmayı, sabrı ve işçiliği ister. Her işte olduğu gibi..Bir tür kendime dönme, içe çekilme dönemi ."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



27. "“Filmler hayatlarımızın bir parçası. Hayatlarımızın, iç dünyalarımızın bir parçası hâline geliyorlar.”"


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



28. "Yeryüzünün bir parçasısın.Senden sonra bir şey kalsın istiyorsan kitaplarını, filmlerin, yonttuğun heykellerin kalacak.Terekende ne biriktiyse, enstrümanından ne çıkardıysan işte o kalacak."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



29. "“İçindeki tortulardan kurtuluyorsun., Bu sana iyi geliyor ama yeniden, yeni tortular biriktirmeye de devam ediyorsun.Bunun da
farkındasın.İnsanın kendi emeğine, çalışmasına dair konuşması bana hep iyi gelir. Hele uzaklarda, bilmediğimiz yerlerde çalışanların emeği."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



30. ""Hiç birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu?""


- Peri Gazozu



31. "İnsan hâlâ keşfedilmeyi bekleyen son ada.
İnsan oracıkta duruyor.Derin bir karanlık var.Bakmamız gereken derin bir karanlık… Hâlâ her seferinde kendi içimize bakıyoruz.Orada neler neler buluyoruz."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



32. "Hayatın tuhaflıkları giderek daha da üstüme geldiğinde hemen kitaplara sığınıyorum."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



33. "Kelimenin ölmesi büyük bir kayıp..
Kelimelerin hakikaten bir ruhu var. Edebiyatın gücünü aldığı yer de işte bu ruh…Yoksa ne olacak ki? Neticede cümleleri yan yana dizip duruyoruz.Ama bir yere o cümleyi değil de bu cümleyi koyduğun zaman başka bir şey oluyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



34. "İnsanın kendi hayal ve tutkularının peşinden koşmasından daha soylu bir uğraş icat edilmedi çünkü."


- Zamanın İzinde



35. "Bence hayat, eğer siz talep ederseniz ve ısrar ederseniz; istediğinizi de hakikaten içselleştirerek isterseniz bir öğrenmeler manzumesinden başka bir şey değildir."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



36. "Kimse sorumluluk almaz.” Ben zaten sana demiştim” ler havada uçuşur.Demese bile,”Diyecektim,” der.” Hareketlerimden anlamış olmalıydın,” der” Zaten biliyordum ben onun öyle olacağını,” der. Buradan maalesef bir iletişim çıkmıyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



37. "Hikâyesine şahit olduğum birine, o hikâyeyi artık bilmiyormuş gibi davranamam.Bana bu daha doğru, daha haysiyetli bir tavırmış gibi geliyor. Daha samimi geliyor. Öyle bir sözcük ki kendini dünyaya dair sorumlu hissetmeyi de, feda duygusunu da, bütün bunları kuşatan hafızayı da içeriyor.Dil bu hafızadan beslenir.Biz farkında olmadan bir şeyler sürekli birikir. Bilmeyiz ama belki hissederiz.Birikenler de bir bakıma diğer dillere çevrilemeyen söz konusu sözcüklerde tezahür eder."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



38. "Dil bir haykırıştır, dil bir ihtiyaçtır.Kendi içinde birçok kuralı vardır, dilin ama bir tarafıyla ruhu da vardır. Kelimelerin ruhu vardır…"


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



39. "Farik ve mümeyyiz olma, yani fark etme ve sorumluluk alma…. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırma….Neticede hayat, bir öğrenmeler manzumesi….İnsan ömrü boyunca öğreniyor, öğrenmeye devam ediyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



40. "Hayat Bir Öğrenmeler Manzumesi
“Çocuklar diyorum;” siz de kendi stiliniz kendinize ait olsun.Onu sizden başkası taklit edemesin.Kendi stilinizle şampiyon olun. Taklit etmeye çalışmayın, keşfedilmeyi beklemeyin.Korkmayın, koşun……Doğru kişi, doğru söz.doğru çevre… Bu etkileşimler insanı büyütüyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



41. "Her düş, bir kâbusu gizler. Hayatlarımıza musallat olan kâbus ,dönem dönem farklı suretlerle önümüze çıkıyor ; bazen bir işcinin yorgun yüzünde , ya da küçük bir parkın kesilen ağaçlarında."


- Zamanın İzinde



42. "İnsan ne yapabilir, kendine dair başka ne bulabilir ki? Hem sonsuz bir yaşam hayal edecek kadar romantik olmak hem de hakikaten biraz sonra ölecekmiş gibi dünya ile barışık bir ilişki kurmak…..Sonra kurduğun ilişkide egemenlik peşinde koşmamak… Nihayet bu dünyanın sonsuz sahibiymiş gibi güçlü bir tahayyül ve tasavvurla yaşamak…” Bu dünya benım,” demek.” Benim bu dünya ve ben bunun bir parçasıyım.Sonsuz bir yaşam sanki beni bekliyor,” diyebilmek!."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



43. "Sabırdır.Her işte öyledir: Bir sonuç almak istiyorsan yaptığın işi biteviye, ara vermeden yapmalısın.Sabretmek, beklemek ve sürdürmek… Başarıyı bunlar getirir.İnat etmek getirir. İnsanın bazen de kendi ustası olması gerekir.O terbiyenin azaldığını görüyorum."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



44. "Biten çağın resmi ,başlayan yeni çağın ufkunu barındırıyor. Bazen susmak da bir dilse, fotoğraflar bu dili kullanarak,zamanın
sildiği yüzleri bize taşıyor .Bize ve bugünümüze. Pencere kenarında babasını
bekleyen bir çocuk,yolda görünmeyeni düşünür, onun değerini bilir. kendi gerçeklerini arayan anne ve babalar , İnsanın yok edilemeyen sevgisini kalplerinde taşır; her şeye rağmen.
Umudunu yitirmeyen o insanlardan öğreniriz.Hayatlarımız geçmişten bağımsız değil , yalnızca geçmişin insafına da terk edilemez.Aslolan ,oradaki izlerle varacağımız gelecektir.."


- Zamanın İzinde



45. ""dünyada ne kadar fazla kötülük varsa güzellik yaratmak için de o kadar sebebimiz var demektir.""


- Zamanın İzinde



46. "Bu bir yolculuk.. Sen bir kaptansın. Her türlü hâl var, başına her türlü şey gelebilir, gemin batabilir. Peki gemi batabilir deyip seyir defterini yazmayan bir kaptan olur mu? Sen işini yapacaksın.Mucize, çalışmaktır.Öğrenmeye çok iman ederim."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



47. "Bu çağın insanının kendisini güçsüz hissetmesi, yeryüzünün bir parçası olduğunu fark etmemesi ya da bu cesareti edinmemesi akıp giden hayatı da fark etmemesine yol açıyor. Dünyaya aşkla bakmalıyız. Dünya” İyi ki buradayım! diyeceğimiz bir yerden bakmalıyız.”İyi ki buranın bir parçasıyım, iyi ki bu hafızanın bir parçasıyım, iyisiyle kötüsüyle başımıza gelenlerin iyi ki bir parçasıyım!”
diyebilmeliyiz. Çünkü ardımızda, başından sonuna bir tür mücadele tarihi diye nitelendirebileceğimiz bir insanlık tarihi var. Biz onun bir parcasıyız, o bilincin bir devamıyız.O yüzden dünyaya sevenin gözüyle, dünyaya aşkla bakan birinin gözüyle bakmalıyız."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



48. "“Bütüncül dil, dünyaya bütüncül bakmayı da kolaylaştırır. Kapasiteni harekete geçirir. Sevgi kapasitesi de buna dâhil .İnsanın dünyayla bütüncül bir ilişki kurmaması bu kapasiteyi tıkıyor. Dünyaya ilişmiyor bu insan. Çünkü dünyadan korkuyor. Dünyanın bir parçası olduğunun farkında değil. Dünyayı sevmiyor. Bana göre, dünyaya hoyratça davranmamızın sebebi de bu ilgisizlik…. Kaynakların bunca pervasızca tüketirsiniz. Ancak sevmiyorsanız yok edersiniz. Tersi de geçerli."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



49. "İnsan, varoluşunu fark ettiği andan itibaren içindeki boşluğu doldurma telaşına düşüyor…İnsanlarla kurduğumuz ilişkiler aslında çok derin ama biz bir türlü o derinliğin hakkını vererek
yaşayamıyoruz .[ Gülten Akın] söylediği gibi” durup ince şeyler üzerine düşünme” hakkını elimizden aldı. Hayatımızda derinlikli, incelikli, hassas ve kuşkusuz bütüncül şeyler artık yok."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



50. "Hayatta her şeyin birbiriyle bir ilgisi var. Yaptıklarımız ve yapmadıklarımız…Her şey birbirine bağlı…Yaptıklarımız kadar yapmadıklarımz da birbirine bağlanıyor.. Yapmak isteyip yapamadıklarımız… Ya da çok heves edip fazlasıyla yaptıklarımız…. Bu şekilde de bir şeylere sebep oluyoruz. Yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın sonuçlarını görmemiz, bunlardan haberdar olmamız onların var olmadığı anlamına gelmiyor.Bir şeyler oluyor.Biz bir şeylere sebep oluyoruz."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



51. "Hep sathi şeyler var. Derinlikli bir şey kalmadı.Derinlikli zannettiklerimiz hep stilize tuhaflıklar olduk.Hayatlarımızda artık daha soğuk, daha mekanik, çizgileri daha belli şeyler var. Başka şeyler söylüyoruz, başka cevapların peşine düşüyoruz."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



52. "… yapıp ettiğimiz her şey bir hikâyeyi kurmak, hikâyenin öznesi olmayı becermek üstünedir. Her şey eninde sonunda bir hikâyenin kahramanı olmayı hak etme uğraşıdır. Bu ölünceye kadar sürdürdüğümüz bir çaba."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



53. "“Bir İnsan kendi hikâyesinin farkına ancak eyleyerek, eylemde bulunarak varabilir. Bununla beraber insan;bildiği, yapıp ettiği, kurduğu, oluşturduğu, inşa ettiği hikâyeyi başka şeylere oranla çok daha iyi anlar ve ancak kendi hikâyesini anlayan bir insan, bir başkasının hikâyesini anlatabilir. Başkalarının hayatlarına ancak bu şekilde vâkıf olabilir. Kendi acısını fark etmiş bir insan, bu tür bir acıyı deneyimleyen bir başkasını yazabilir, çekebilir, oynayabilir, gösterebilir.Çünkü insanın ilk müracaat öznesi kendisidir.”"


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



54. "Mutlu anlar, hatırlanmayacak kadar azdır."


- Peri Gazozu



55. "Başkalarının hikâyesini anlatmaya kalkışmak seyirciyle, okurla kurulan samimi bir yolculuktur. Bu yolculukta kendimizi, kendi yerimizi, kendi hikâyemizi bilmek zorundayız…”Bak ben de böyle bir yolculuğun bir parçasıyım, başıma bunlar geldi ama eninde sonunda cebime bunları koydum ve artık başka biriyim,” demeliyiz. Beni daha kıymetli hâle getirecek şey budur.“Acıtmıyor, Korkma,” demek gerekiyor.Hikâyemizi böyle kurmalıyız."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



56. "Yazma eylemini besleyen dürtü ise, size dayatılana karşı başlattığınız isyandır."


- Zamanın İzinde



57. ""Kimse kimsenin çukurunu doldurmaz. Herkesin mezarı kendine.""


- Peri Gazozu



58. ""Sağlığı kaybettikten sonra ,kazanmak daha zordur.""


- Zamanın İzinde



59. ""Duvarlar, yoksulların matbaasıdır.""


- Zamanın İzinde



60. "..Sevgili ruhum. Hiçbir şeyin sonu gelmiş değildir.Sabırla , ümitle ,cesaretle bekle..""


- Zamanın İzinde



61. "Bazı fotoğraflar içinizi yakar her seferinde ve azaldığınızı hissedersiniz."


- Zamanın İzinde



62. "Geçmiş , kaybedilmiş bir zaman parçası değildir .Elimizden akıp gitmiş ,geriye dönüp baktığımızda hayıflanacağımız bir zaman hiç değildir .Yaşanan her şey , bir yumak gibi sarılıp toplanarak ardımızdan gelir. Bu yüzden yaşadığımız her an kıymetlidir ve hiçbir şey boşuna değildir."


- Zamanın İzinde



63. ".. hayat taklit edilemeyecek kadar zengin ve tekrarı olmayacak kadar tekinsiz."


- Zamanın İzinde



64. "Tarkovski ," Sinemanın gücünün kaynağı, onun zamanı ,bizi her gün hatta her saat saran gerçekliğin maddesine çözülmez ve hakiki bağlarla bağlamasıdır " İnsan vicdanı da zamana bağlıdır ve yalnız onunla var olur.Bellek vicdan demektir ve unutmaksa vicdansızlıktır.Sinema unutmayı bozan bir sanattır ve bu yüzden çok kıymetlidir."


- Zamanın İzinde



65. "İnsan yaşarken fark edemiyor galiba kendisinden başka birilerinin de var olduğunu bu dünyada.Bu kadar basit bir gerçeği ,tuhaf ama fark edemiyor işte!"


- Zamanın İzinde



66. "Şiir, çok az kelimeyle çok fazla şey söylemenin bir yoludur."


- Zamanın İzinde



67. "Edebiyat ne işe yarar diye soruyorlar bazen Bozkırın ortasında gazozculuk yapmak
gibi bir hayalin peşinden koşan eski bir çifçinin işini kolaylaştırır ,derdine azıcık derman olur ; yetmezmi ?"


- Zamanın İzinde



68. "Yazılar , anıların " billursu" hale gelmesidir.
Yazdıkça içimizdeki tortuları temizliyoruz ve galiba insanın çocukluğundan başka gerçekten sahip olduğu başka bir mülküde yok.Dönüp dolaşıp girdiğim çıkmaz ve biricik çıkışım."


- Zamanın İzinde



69. "..edebiyat eleştirilerinin de ortaya koyduğu gibi, her metin daha eski metinlerin taşıyıcısıdır, geçmişi içinde taşımayan tek bir metin dahi yoktur."


- Zamanın İzinde



70. "Yaşanan hicbirşey kaybolmuyor ,bir yumak gibi ardımızdan toplanarak geliyor ve ruhlarımıza yerleşiyor. Bu yüzden ," ne hatırlıyorsak o " yuz " aslında. Kabuğunu kaldırmaktan kendimizi eski bir yara gibidir ömrümüz , iyileştikçe sızlayan ve iz bırakan.
Velhasıl kelam ," nereye gidersem gideyim , ardımdan gelecek " o şehri hatırlıyorum. Gençliğimi , yazgımı ,umutlarımı , duru saf ve katışıksız bir ömrü bahşeden yurdumu."


- Zamanın İzinde



71. ""Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu?""


- Peri Gazozu



72. ""Sığamadık yeryüzü sofrasına.
Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok.
Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş, fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi...""


- Peri Gazozu



73. ""Kim emeğiyle kazanıyorsa onun eli öpülür.""


- Zamanın İzinde



74. "Ne olursa olsun, nasıl olursa olsun, ama yeter ki bitsin istiyorum artık şu yürüdüğüm yolculuk."


- Nasipse Adayız



75. ""Kimse kimsenin çukurunu doldurmaz. Herkesin mezarı kendine.""


- Peri Gazozu



76. "Sanki herkes hayatın keyfini çıkarırken ben hayattan çekiliyorum."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



77. "Gerçeğe ulaşmak için ille de gerçeğin kendisini görmek gerekmez."


- Zamanın İzinde



78. "Hiç birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç
duyduğunuz anlar oldu mu?"


- Peri Gazozu



79. "Hayat, bir öğrenmeler manzumesi... İnsan ömrü boyunca öğreniyor, öğrenmeye devam ediyor."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



80. ""Ben farklı olmalıyım, bu sayılardan biri olmayacağım," dedim. Bir nevi o kalabalığın içinde kaybolmayı reddettim."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



81. "~


...ahir ömrümdeki en güzel hediyelerden bi­ri galiba onun gülüşü.


~"


- Peri Gazozu



82. "~


—Kimse kimsenin çukurunu
doldurmaz. Herkesin meza­rı kendine.


~"


- Peri Gazozu



83. "Hiç bitmeyecek anlaşılan, birtakım insanların bir araya gelip, beyleri altın uykularından uyandırma gayretleri."


- Zamanın İzinde



84. "Bu kitapta anlatılan tüm olaylar ve kişiler kurmacadır.
Hayatımız gibi."


- Nasipse Adayız



85. ""Bunlar kendileri aç. Vatandaşı nasıl doyuracaklar?""


- Peri Gazozu



86. "Önce yazı vardı, sözler yazının etkisini ve gücünü ortaya koymak için icat edildi, uyduruldu."


- Zamanın İzinde



87. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de istemesek de."


- Peri Gazozu



88. "Oğlum "ben büyüdüm," diyor, demek ki ölebilirim artık…"


- Peri Gazozu



89. "Yolculuğun hikayesi eve dönmeyi becermekten daha kıymetliymiş meğer."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



90. "~


—Şimdi babam yok ve ben de yetimim.


~"


- Peri Gazozu



91. "Hayatımın en güzel, en coşkulu ve pırıltılı yılları..."


- Peri Gazozu



92. ""Bunlar aydın değillerse, Türkiye'de Aydın ilinden başka aydın kalmaz.""


- Zamanın İzinde



93. "Büyük bir ihtimalle fark etmemişti; Risk almadan yaşanan hayatların doğru hayatları yaşayabilmek için oldukça fazla riskler barındırdığını..."


- Nasipse Adayız



94. "İnsan yaşarken fark edemiyor galiba kendisinden başka birilerinin de var olduğunu bu dünyada."


- Zamanın İzinde



95. "Mutlu anlar, hatırlanmayacak kadar azdır."


- Peri Gazozu



96. "Hiç bilmediğim şeyler var sanki bu dünyada ve sanırım hayat, hiç de kolayca anlaşılabilir bir şey değil."


- Peri Gazozu



97. ""Kara Sevda demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır.""


- Peri Gazozu



98. "Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsın­tı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gi­bi olmaz."


- Peri Gazozu



99. ""Kelimelerin ruhu vardır.""


- Peri Gazozu



100. ""Suya girdik artık, ha bele kadar ha boynuna kadar ıslanmışsın farketmez!""


- Nasipse Adayız



101. "Büyümek ne zor şeymiş..."


- Peri Gazozu



102. "Tüm kardeşler yan yana, yere serilmiş yün döşeklerin için­de yatıyoruz. Hava çok soğuk. Kafamızı bile çıkartmıyoruz yorganın altından."


- Peri Gazozu



103. "Bellek vicdan demektir ve unutmaksa vicdansızlıktır."


- Zamanın İzinde



104. "___

Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. Bundan hiç haberdar olmasak da ...

___"


- Peri Gazozu



105. "İlk kez karşılaştığınız bir insanın melek mi şeytan mı olduğunu merak ediyorsanız, o ayrılıktan sonra içinizde bıraktığı duyguya bakın, kendinizi çok iyi hissediyorsanız, o insan melektir, sıkıntıyla kalakalmışsanız işte o giden şeytandır!""


- Zamanın İzinde



106. "~

—Karasevda demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır.

~"


- Peri Gazozu



107. "Ben sürekli kendime duyacağım saygının peşindeyim. Bitmek bilmeyen bir çaba bu."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



108. ""Uyuyanın üstüne gar yağar guzum. Oğlan üşümesin diye örttüydüm.""


- Peri Gazozu



109. "On altı yaşındaki kızları Naile'nin tecavüze uğrayıp, hamile kaldığından ailesinin
haberi yoktur. Naile başka bir sebepten hastaneye başvurduğunda durum ortaya çıkar. Doktorlar olacakları tahmin ederek kızı alıkoyarlar hastanede. Savcılık da haberdar edilir durumdan. Naile'nin babası savcıya söz vererek, dört gün sonra doğum yapan kızını ve bebeğini teslim alır hastaneden. Aynı gece ağabeyi, kardeşi Naile'yi "Seni gezmeye götüreceğim," diyerek evden çıkartır. Annesi de "Hadi kızım gidin," der. Ağabey, kız kardeşini sokak ortasında vurup öldürür. Naile'nin hep yanında taşıdığı cüzdanından ise, babasının ve kendisini öldüren abisinin fotoğrafları çıkar. Fotoğraflara Naile'nin kanı bulaşmıştır."


- Peri Gazozu



110. "~

Oğlu, sevdiği yemeğini bitirsin diye, ölüsünün yanında sessizce bekleyen annenin hikayesini anlattığınızda bir arkadaşınıza, onun hiç tepki vermeden ağladığını görmüşse­niz ya da bugünlerde, ağzınıza götürdüğünüz her lokma bo­ğazınızdan bir türlü geçmiyor ve yutkunuyorsanız sürek­li ve oğullarını birer birer toprağa veren annelerin ülkesin­ de, kendi oğlunuzu koklamaktan hicap duymaya başlamış­sanız eğer, birbirinizin hayatlarını da fark etmeye başlamış­sınız demektir. Bu da iyi bir şeydir. Şimdilik...

~"


- Peri Gazozu



111. "~

—Bardağı suyla doldurursunuz. Dolar, ama taşmaz. Ağzına kadar doldurursunuz, yine taşmaz. Ama bir damla daha ko­yarsanız, işte o zaman taşar. Sadece bir damla. Biliyor musunuz, bardağın taşmasına bir damla kaldı!

~"


- Peri Gazozu



112. "~

—Derdini anlatmak için açlıkla terbiye olup ölüme yatmak günleri bitti zannetmiştim. Yanılmışım. Meğer bitmemiş.
Öyle ya, zulüm ve düşmanlık bitmedi ki. Ne çabuk unut­muşum Habil ve Kabil'i. Mermer sunaklar yeni kurbanlarını bekliyor. Haydi, seyre duralım hep birlikte. Ne kadar da kü­çükmüş meğer. Sığamadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizin­ de boğulmuşuz da haberimiz yok. Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi.
Artık burnumuzda sıcak ekmek kokusu yerine kan koku­su var. ..

~"


- Peri Gazozu



113. "~

—Dilerim ülke­ mi yönetenler bir gün uyanırlar bu ölüm uykusundan. Dile­rim bizden sonrası için bir parça ümit kalmıştır hala...

~"


- Peri Gazozu



114. "~

—Çok sevdiğiniz bir şeyi ağzınıza götürdüğünüzde aklınıza gelen şey, sizin aslında "kim olduğunuzu" da söylüyor, far­kında mısınız?

~"


- Peri Gazozu



115. "Oğlum "ben büyüdüm," diyor,
demek ki ölebilirim artık..."


- Peri Gazozu



116. "~


—Bu dünya kime baki kalmış ki doktor bey...


~"


- Peri Gazozu



117. ""Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



118. "~

—Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın. Bu kadar.

~"


- Peri Gazozu



119. "~


—Mutlu anlar, hatırlanmayacak kadar azdır.


~"


- Peri Gazozu



120. ""Bir banka kurmakla karşılaştırıldığında bir banka soymak nedir ki?""


- Zamanın İzinde



121. "''Kelimelerin ruhu vardır.''"


- Peri Gazozu



122. "Belki de biricik mesele bu.
Dünyanın bizimle birlikte kurul­duğunu zannedip, kendimiz için sonsuz bir yaşam hayal et­mek. . . Bu yüzden, bu kadar kalınlaştı derimiz. Bu yüzden dipsiz bir kuyuya dönmüş içimiz."


- Peri Gazozu



123. "Anlatırken aslında kendimi anlattığımı zannettiğim her şey, kendimden yola çıktığımı zannettiğim her şey bir başkasıyla ilgili bir meraktan farklı bir şey değil."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



124. "⁠﹏

..İçimde bir sıkıntı. Gençliğim bitmiş iş­te. Acıların içinden, hızla çocukluğuma koşuyorum.

﹏"


- Peri Gazozu



125. "... mutfakta çayımı kaynatıyor ve sobanın yanına ayaklarımı uzatıp kitabımı okuyabiliyordum. Ne bü­yük saadet!"


- Peri Gazozu



126. ""Oğlum 'ben büyüdüm' diyor, demek ki ölebilirim artık.""


- Peri Gazozu



127. "~


—Allah kimseyi açlıkla ter­biye etmesin.


~"


- Peri Gazozu



128. "Tüm bunları ben mi yaşamıştım Tanrım?"


- Peri Gazozu



129. "İvo Andriç'in "Drina Köprüsü..." İlk kitabım."


- Peri Gazozu



130. "~


—Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?


~"


- Peri Gazozu



131. "~


...bu sarılma denen şey ne kadar önemliymiş meğer.
Keşke çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sarılabilseydik. Biz kıymetini bilememişiz.


~"


- Peri Gazozu



132. "____

"Biri kara tahtaya taş sözcüğünü yazmış ve avludaki tüm kuşlar havalanmış," sanki.

____"


- Peri Gazozu



133. ""Yani, tam olarak ne zaman doğdum ana?"

"Bilmem ki guzum ... Eben, Kuşadası'ndaki bağdan bi çu­buk üzüm getirdi. Kurumuş. Demek ki eylülün sonu."


- Peri Gazozu



134. ""Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



135. "~


... "insan olmak" kendi mutlu oldu­ğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İ
nsan, kendinde ol­masını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şid­dette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor.
Birbirimizin hayatlarının içindeyiz ve insan olmak galiba "diğerkam" olmaktan geçiyor.


~"


- Peri Gazozu



136. "~


—Fotoğraflar bazen beklenmedik sürprizler de hazırlar. Ak­la gelmedik yollar açar insana...


~"


- Peri Gazozu



137. "~

Türkiye'yi koca bir "Sessizlik Kulesi" yaptık en sonunda...

Ölülerimizi zalimler yesin diye inşa ettiğimiz bir kule artık ülkemiz.

Saklanıp bir şeylerin arkasına, dilsiz rahipler gibi bakıyo­ruz ölülerimize.

~"


- Peri Gazozu



138. "Hüseyin İnan, memle­keti Sarız'a gelmiş, kaçak. Alıcı kuşlar peşinde. Anası sarıl­mış yavrusuna, bilmiyor başında neler var. Oğlu yorgun, uyuyacak. Yorgan kısa geliyor. Anası kaygılanıyor, Hüse­yin üşür diye.
"Bi dahaki gelişine," diyor, "Yorganı uzatayım." "Boşuna zahmet etme," diyor Hüseyin, Belki gelemem." Niye böyle konuştuğunu anlamıyor anası. Tam burada hep ağlıyorum, yorganın içine saklanarak.
Nevşehir Lisesi'nden ülkücü olarak ayrılırken, Siyasal'a sosyalist olarak girmiştim. Sebebi basit: Hüseyin'in annesi­nin kısa gelen yorganı."


- Peri Gazozu



139. "Bu yüzden yaşadığımız her an kıymetlidir ve hiçbir şey boşuna değildir."


- Zamanın İzinde



140. "~

—Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsın­tı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi
gi­bi olmaz.

~"


- Peri Gazozu



141. "~


—Niye anlamıyoruz hala? Çocuklarımızın dudaklarının kenarından sızan kanlar, bu ülkenin vicdanına yazılan duaların mürekkebidir. Onların ezilmiş bedenlerinden çıkan yakıcı sulardır, canımızı acıtan...


~"


- Peri Gazozu



142. "Bu tuhaf karmaşanın ortasında hasbelkader hala ses verebilen bir deniz feneri gibi bilinmek isterim."


- Cebimdeki Ekmek Kırıntıları



143. "~

...ben anladım şimdi sosyalizmin ne oldu­ğunu. Artık biliyorum, sosyalist kime derler. Sosyalist, ken­di aç kalsa da önündeki yumurtayı arkadaşının önüne doğ­ru iten adamdır.

~"


- Peri Gazozu



144. "~


—Tek yol devrim!


~"


- Peri Gazozu



145. "Yuvasız kuşlar gibi olmuşuz."


- Peri Gazozu



146. "Ne kaldı bana çaresizliğimden başka."


- Peri Gazozu



147. "~


—Ey zebaniler, ey korku tüccarları, ey kibir heykelleri, vic­dan fakirleri, zalimler!
Bırakın kuzuların önünü. Geçip gitsinler ırmağın öte ya­nına.
Anneleri bulur kokusundan onları. Mutlaka bulur.
Bırakın kucaklaşsınlar...


~"


- Peri Gazozu



148. "~

Acıktığımda hiç çekinmeden girip ekmek, kuru üzüm yediğim komşu evlerinin kapısı kilitli. Ilık yaz akşamlarının uzun sofralarında yenilen karpuz ve peynirlerin de tadı yok.

Şimdi her gittiğimde, gizlice ziyaret edip, duvarına yaslanarak usulca ağladığım, doğduğum eski taş ev beton olmuş. Köy bağında altına uzanıp tuhaf hayaller kurduğum zerdali ağaçları kurumuş gitmiş.

Ama yine de, artık yangın yerine dönen ve ağızlarımızın tadının iyice kaçtığı şu lanet dünyada, cebimizdeki kibrit ve bir tutam tuzu başkalarının ihtiyacı için saklamayı düşünmek boş bir hayal mi ?

Farkında mısınız, sahip olduklarımızın, başkalarının da işine yarayabileceği bir büyük sofradır yeryüzü?

Çok mu zor, karşılıksız ve çekinmeden, bir kibrit tanesini, bir tutam tuzu ayırıp, bir kaya yarığına saklamak?

Sonuna kadar tüketip, bitirmek yerine, ihtiyacınız kadarını alıp, geriye kalanını bizden sonrakilere bırakabileceğimiz bir hayat... Gerçekten, çok mu zor?

Hadi, bir tutam tuz ve birkaç kibrit koyup cebimize, düşelim yollara.

Hadi kendimize ve dünyaya ağlayarak.

Hadi önce, kendimizi kurtararak başlayalım şu işe.

~"


- Peri Gazozu



149. "~


—Hayatımız, "bir yumağın sürekli sarılmasıdır". Yaşadığımız her şey, ardımıza takılıp gelmekte ve doğal olarak da birik­mektedir. Yol boyunca ne yaşandıysa toplamaktadır çünkü.


~"


- Peri Gazozu



150. "~

—Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş.

~"


- Peri Gazozu



151. "Hazreti İbrahim, oğlunun "Kuzu nerede?" sorusuna bir an sustuktan sonra, şöyle cevap verir:
"Kuzuyu Tanrı verecek oğlum."
Benim sorum daha kolay:
"Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



152. "~

—Çocukluğu­ma giden kanalları açık tutmaya devam ediyorum. Sanırım pek çok sanatçı için aynı şey söz konusudur. Çocukluğum hayal gücümü şekillendirmekte ve benim için geçmiş daima şimdiki zaman olmaktadır.

~"


- Peri Gazozu



153. "Çok dalgınsınız beyfendi, aşık mısınız yoksa?"


- Nasipse Adayız



154. "~


—Öyledir. Bazı fotoğraflar her seferinde içinizi yakar.


~"


- Peri Gazozu



155. "Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu?"


- Peri Gazozu



156. ""Bugün" diye adlandırdığımız şey, "geçmiş ve geleceği­ mizin toplamıdır.""


- Peri Gazozu



157. "Öyledir. Bazı fotoğraflar her seferinde içinizi yakar."


- Peri Gazozu



158. "Uyku ile uyanıklık arası bir yerdeyim."


- Peri Gazozu



159. "Mutlu anlar, hatırlanmayacak kadar azdır."


- Peri Gazozu



160. "Öyledir. Bazı fotoğraflar her seferinde içinizi yakar."


- Peri Gazozu



161. "~

—Dünyanın bizimle birlikte kurulduğunu zannedip, kendimiz için sonsuz bir yaşam hayal et­mek... Bu yüzden, bu kadar kalınlaştı derimiz. Bu yüzden dipsiz bir kuyuya dönmüş içimiz.

~"


- Peri Gazozu



162. "Anamın hiç bitmeyen duası geldi şimdi aklıma. “Allah iyi insanlarla karşılaştırsın oğlum seni!” derdi durmadan."


- Kendi Işığında Yanan Adam



163. "~


—Siz ey, hayatları boyunca bir an bile kendi vicdanlarıyla baş başa kalmamış olan korku tüccarla­rı. Raporlarınızla ne zamana kadar kızlarımızın, oğullarımızın gül kokulu masum bedenleri üzerinden iktidarlar kura­caksınız?


~"


- Peri Gazozu



164. "~


—Ah babam! Ne alakası var Allah aşkına... Ne biliyorum ki ben? Asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine...


~"


- Peri Gazozu



165. "~

...bütün sanat eserleri belleğe dayanır. Belleği billursu hale getirmenin, somutlaştırmanın araçlarıdır. Bir ağacın üzerin­deki bir böcek gibi, sanatçı da asalak gibi çocukluğundan bes­lenir. Sonra biriktirdiklerini harcar, yetişkin olur ve olgunluğu da son noktadır...

~"


- Peri Gazozu



166. "Öyle ya, zulüm ve düşmanlık bitmedi ki. Ne çabuk unut­muşum Habil ve Kabil'i.
Mermer sunaklar yeni kurbanlarını bekliyor. Haydi, seyre duralım hep birlikte.
Ne kadar da kü­çükmüş meğer. Sığamadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizin­de boğulmuşuz da haberimiz yok. Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi."


- Peri Gazozu



167. "~


Peki, ne kadar daha seyredeceksiniz, plazma LCD televiz­yonlarınızın önünde, bayrağa sarılı tabutlara sarılarak, babalarının göğüslerini arayan yetimlerin hüznünü? Ya da, çoğu zaman usulünce yıkamak bile reva görülmeyen diğerlerinin, geride bıraktığı isyankar çocukların öfkesini... Yetmedi mi?


~"


- Peri Gazozu



168. "Sırtımı, anamın kendi dokuduğu çeyizlik yastığına yasla­mış, salonun dibindeki somyada kitap okuyorum. Bahçede­ ki havuza su dolduran santrifüjün sesi geliyor. Annem mut­fakta. Havada kızartma kokusu var..."


- Peri Gazozu



169. "Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsın­tı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gi­bi olmaz."


- Peri Gazozu



170. "~

—2 Eylül'ün Türkiye'si ise, oğullarının tabutunu arayan babaların ülkesi olarak hatırlanacaktır.

~"


- Peri Gazozu



171. "Aklımda, "iyi bir parkayı nereden bulurum" düşüncesi, kucağımda, sürekli sürgün yemekten usanmamış Ecevitçi dayımın, kendi ifadesiyle, okuyup bilinçleneyim diye ver­diği bir kitap. "Deniz, Yusuf, İnan Darağacında Üç Fidan.""


- Peri Gazozu



172. "Ahir ömrümdeki en güzel hediyelerden bi­ri galiba onun gülüşü."


- Peri Gazozu



173. ""Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



174. "Ne kaldı bana çaresizliğimden başka..."


- Peri Gazozu



175. "~


—Gencecik ömrüne sığ­dırdığı bunca acı ve sıkıntıdan, ona sağlam bir vicdan ve te­miz bir kalp kalacağına çok emindim. Benim aklımda kalan­sa, sarılmayı unutmuş bir ülke. Bir yandan ağlayan, öte yan­dan kollarının arasında kendine bir yol arayan, kaybolmuş yıllarına acıyla bakan ülkem ...


~"


- Peri Gazozu



176. "~


—Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de isteme­sek de.

—Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. Bundan hiç haberdar olmasak da...


~"


- Peri Gazozu



177. ""Kimse kimsenin çukurunu doldurmaz. Herkesin mezarı kendine.""


- Peri Gazozu



178. "~

—Yıllar sonra fotoğraflara değil, geçip giden ömrümüze baktık birlikte. Keder bulaşmış ömrümüze.

~"


- Peri Gazozu



179. "~


—Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğu­nuz anlar oldu mu?


~"


- Peri Gazozu



180. "~

Bugün" diye adlandırdığımız şey, "geçmiş ve geleceği­mizin toplamıdır". Yani geçmişimiz; elimizden uçup gitmiş, kaybolmuş bir zaman değildir. Şimdiki zamanın içinde du­ran, bekleyen bir şeydir.

~"


- Peri Gazozu



181. "İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa "insanım"diyebiliyor."


- Peri Gazozu



182. ""Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



183. "Türkiye'yi koca bir "Sessizlik Kulesi" yaptık en sonunda... Ölülerimizi zalimler yesin diye inşa ettiğimiz bir kule artık ülkemiz."


- Peri Gazozu



184. "Ben uyuyayım. Bahara uyanırım."


- Peri Gazozu



185. ""İnsanın karakteri kaderidir.""


- Evvel Zaman



186. "~

—Kalplerimizdeki mührü fekketmenin zamanı çoktan geç­medi mi sizce?

~"


- Peri Gazozu



187. ""













.""


- Peri Gazozu



188. "Aradan yıllar geçer. "Artık beni hiçbir şey kolay kolay şa­şırtmaz," denen yaşlara gelirsiniz."


- Peri Gazozu



189. "Dedemden öğrendiğim, "insan olmak" kendi mutlu oldu­ğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İnsan, kendinde ol­masını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor."


- Peri Gazozu



190. "...babam geliyor. Üzerime eğilip saçlarımı okşuyor ve sonra yanıma uzanıp, kollarıyla kucaklıyor. Baba­mın göğsüne başımı gömüp yatıyorum. Babamla dünyanın en güzel akşamında, dünyanın en güzel evinde, dünyanın en güzel uykusunu uyuyorum. Bir daha öyle bir uyku olma­dı hayatımda."


- Peri Gazozu



191. "Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğu­nuz anlar oldu mu?"


- Peri Gazozu



192. ""Farkında mısınız, sahip olduklarımızın, başkalarının da işine yarayabileceği bir

?""


- Peri Gazozu



193. "~

—Şimdi arkanıza yaslanın ve bir an düşünün n'olur.
Bir baba, on sekiz yıl önce öldürülen ve kaybedilen oğlunun, kafatası ve kemikleri, yanmış halde bir kuyunun dibinde bu­lundu diye sevinç gözyaşları döküyor!
Bundan sonraki tüm sevinçlerim bu ülkeye haram olsun...

~"


- Peri Gazozu



194. "~

—Ne biçim insanlar bu anneler? Çok tuhaflar. Hiç kimseye benzemiyorlar. Ama, birbirlerini tanıdıklarına eminim. Ken­di aralarında konuşup anlaştıkları, bizim bilmediğimiz ortak bir dilleri var muhakkak. Belki de gizlice buluşup, haberleşi­yorlardır birbirleriyle kim bilir?

~"


- Peri Gazozu



195. "Allahım, in­şallah her şey yolunda gider."


- Peri Gazozu



196. "Belki de biricik mesele bu. Dünyanın bizimle birlikte kurulduğunu zannedip, kendimiz için sonsuz bir yaşam hayal etmek... Bu yüzden, bu kadar kalınlaştı derimiz. Bu yüzden dipsiz bir kuyuya dönmüş içimiz."


- Peri Gazozu



197. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. Bundan hiç haberdar olmasak da..."


- Peri Gazozu



198. "Zulmü, yalanı ve eziyeti yıkma borcumuz var çünkü."


- Zamanın İzinde



199. "~

—Tüm yazdıklarımız bizim olsa da ne fark eder ki. Üzerin­deki kan, hikayelerini her gün kayıtsızca izlediğimiz o bahtsızların... Bunu böylece bilin...

~"


- Peri Gazozu



200. "Keder bulaşmış ömrümüze."


- Peri Gazozu



201. "Hocam, bu sarılma denen şey ne kadar önemliymiş meğer. Keşke çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sarılabilseydik. Biz kıymetini bilmemişiz."


- Peri Gazozu



202. "~


—Nasıl olsa öleceğim dedim. Buradan çıkış yok. Bunlar bi­zi yakacaklar. Hiç olmazsa otelin içinde çektiğim fotoğrafları kurtarayım. Çıkardım filmleri makineden ve bir film ku­tusunun içine koydum. Onu da cüzdanıma yerleştirip içime sakladım. Cesedimi bulduklarında mutlaka ulaşırlar fotoğraflara diye düşünüyordum...


~"


- Peri Gazozu



203. "Bardağı suyla doldurursunuz. Dolar, ama taşmaz. Ağzına kadar doldurursunuz, yine taşmaz. Ama bir damla daha koyarsanız, işte o zaman taşar. Sadece bir damla. Biliyor musunuz, bardağın taşmasına bir damla kaldı!"


- Peri Gazozu



204. "Dağılmaya başlamıştım artık ve işin kötüsü bunu değiştirmek için hiçbir şey de gelmiyordu aklıma."


- Peri Gazozu



205. "Bozkırın ortasında terk edilmiş gibiydim."


- Peri Gazozu



206. "Ne kadar da küçükmüş meğer. Sığmadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok. Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız kararmış, kalplerimiz gibi.

Artık burnumuzda sıcak ekmek kokusu yerine kan kokusu var…"


- Peri Gazozu



207. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de istemesek de."


- Peri Gazozu



208. ""Koru bizi düşmanlıktan, nefret ve zulümden.. Sırasız ölümlerden.. Koru ülkemi.""


- Peri Gazozu



209. ""Fotoğraflar bazen beklenmedik sürprizler de hazırlar. Akla gelmedik yollar açar insana.""


- Peri Gazozu



210. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. Bundan hiç haberdar olmasak da..."


- Peri Gazozu



211. "Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz."


- Peri Gazozu



212. ""Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur.""


- Peri Gazozu



213. ""Oğlum bunlardan bir şey olmaz. Bunlar kendileri aç. Vatandaşı nasıl doyuracaklar?""


- Peri Gazozu



214. "Ne kadar da küçükmüş meğer. Sığamadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok. Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş, fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi..."


- Peri Gazozu



215. "" Ercan kardeş, ben anladım şimdi sosyalizmin ne olduğunu. Artık biliyorum sosyalist kime derler. Sosyalist, kendi aç kalsa da önündeki yumurtayı arkadaşının önüne doğru iten adamdır.""


- Peri Gazozu



216. "Hocam, bu sarılma denen şey ne kadar önemliymiş meğer. Keske çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sarılabilseydik. Biz kıymetini bilmemişiz."


- Peri Gazozu



217. "Mutlu anlar, hatırlanmayacak kadar azdır."


- Peri Gazozu



218. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz ve insan olmak galiba "diğerkâm" olmaktan geçiyor."


- Peri Gazozu



219. "Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız?"


- Peri Gazozu



220. ""İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddetle isteyebiliyorsa 'insanım' diyebiliyor.""


- Peri Gazozu



221. "Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın. Bu kadar."


- Peri Gazozu



222. "İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor."


- Peri Gazozu



223. "Hazreti İbrahim, oğ­lunun "Kuzu nerede?" sorusuna bir an sustuktan sonra, şöy­le cevap verir:
"Kuzuyu Tanrı verecek oğlum."
Benim sorum daha kolay:
"Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?"


- Peri Gazozu



224. "İnsan, kendinde ol­masını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şid­dette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor."


- Peri Gazozu



225. ""Kalplerimizdeki mührü fekketmenin zamanı çoktan geçmedi mi sizce?""


- Peri Gazozu



226. ""Ancak çok mutsuz bir insanın başka bir insan için üzülmeye hakkı vardır... ""


- Velhasıl



227. ""İnsan olmak" kendi mutlu olduğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor."


- Peri Gazozu



228. "Birbirimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de istemesek de."


- Peri Gazozu



229. "Ancak kendini kurtarabildiğinde diğerlerini de kurtarabilirsin…"


- Zamanın İzinde



230. "Hani bir kenara yazarsınız. Sonra tekrar bakmak için geri dönersiniz ama o hep kalbinizde durur..."


- Kendi Işığında Yanan Adam



231. "Bozkırda sonbahar, kışın kardeşidir"


- Peri Gazozu



232. ""Kara sevda, demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır."


- Peri Gazozu



233. "Karasevda demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır."


- Peri Gazozu



234. ""insan olmak" kendi mutlu olduğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor."


- Peri Gazozu



235. "Bir bardak çay koy sen. Yavaş yavaş anlatırım..."


- Bozkırda Bir Gece Yarısı



236. "Kelimelerin de ruhu var ...."


- Peri Gazozu



237. ""... büyümeye çalışıyordum ve hayat çok zordu!...""


- Velhasıl



238. "Hekimlik başka mesleğe benzemez."


- Peri Gazozu



239. ""Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?""


- Peri Gazozu



240. ""Hadi önce, kendimizi kurtararak başlayalım şu işe.""


- Peri Gazozu



241. "Bunlar kendileri aç. Vatandaşı nasıl doyuracaklar?"


- Peri Gazozu



242. "Enteresan bir adamdı babam. Ancak ilkokulu okuyabilmiş bir çiftçi olmasına rağmen okulla, bilgiyle, kitaplarla bambaşka bir ilişkisi vardı."


- Peri Gazozu



243. ""Birbirlerimizin hayatlarının içindeyiz. İstesek de istemesek de."

&

"Birbirlerimizin hayatlarının içindeyiz. Bundan hiç haberdar olmasak da...""


- Peri Gazozu



244. ""Kara sevda demek, siyah bir mühür demektir. Sevdaya düşenlerin kalbinde mutlaka o mühür vardır.""


- Peri Gazozu



245. "İçimde bir sıkıntı. Gençliğim bitmiş iş­te. Acıların içinden, hızla çocukluğuma koşuyorum."


- Peri Gazozu



246. "Batman Çayı'nda geçen hafta boğularak öldürülmüş halde cesedi bulunan 15 yaşındaki Hatice'nin, iki kuzeninin tecavüz etmesi sonucu hamile kaldığı ve dedesinin azmettirmesiyle,iki amcası tarafından öldürüldüğü anlaşıldı. Hatice'nin cesedi, 17 Aralık gününden bu yana Devlet Hastanesi morgunda duruyor. Plastik torbaların içinde, soğuk mazgallara iterek, öylece bıraktılar .Kimse almadı ölüsünü..."


- Peri Gazozu



247. "Oğlanın doğumu tahminen Eylül’de, başak burcu olacak, benim burçtan yani. Biraz sinemaki, detaycı, hastalık hastası, kuruntulu olur ama olsun. İyidir."


- Kendi Işığında Yanan Adam



248. "Neşet'in, ceketi çıkardıktan sonra söylediği türküler, ahiri ömrümün en güzel sesleridir."


- Peri Gazozu



249. ""Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğü zaman bir yaşamı çalmış olursun.""


- Zamanın İzinde



250. "Kelimelerin ruhu vardır.

Kelimeler, sadece harflerin bir araya gelmesiyle oluşan an­lamın dışında bir şeydir. "Çiçek" sadece çiçek değildir me­sela. Ya da "mektup". Yalnızca bir zarfın içindeki kağıt mı­dır, mektup?

"Fotoğraf' denilince niye içimiz titrer o zaman? Çünkü o yalnızca bir fotoğraf değildir de ondan.""


- Peri Gazozu

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: