Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Emre Kongar Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Emre Kongar En Beğenilen Sözleri



1. "Mustafa Kemal Atatürk'ten başka hiçbir lider imparatorluk ve baskı geleneğinden gelen toplumda demokrasiyi kuramamıştır."


- İçimizdeki Zalim



2. "Ne yazık ki bizim kültürümüzde şiddete, dayağa dönük söylemler, özellikle de kadına şiddet uygulanmasını öneren atasözleri çok fazladır.
''Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemeli'' sözü, bunların içinde en acımasız, kadını metalaştıran bir yargı ifadesi olarak tam bir yüzkarasıdır."


- İçimizdeki Zalim



3. "Özgür irademiz sandığımız şey, aslında genlerimizin belirlediği içgüdülerimizden ve çevremizin koşullandırdığı alışkanlıklarımızdan ibaret değil midir?"


- Kızlarıma Mektuplar



4. "" Ben yalnızca iflah olmaz bir romantik ve bir idealist değil, aynı zamanda katı bir gerçekçi ve soğuk bir mantıkçıyım. ""


- Kızlarıma Mektuplar



5. "Sevgi ancak akıl ile buluştuğu zaman bir anlam kazanıyor. Akılsız sevgi, seveni de sevileni de zarara uğratıyor."


- Kızlarıma Mektuplar



6. "Kıskançlığın ve kıskançlığa dayalı şiddetin altında sevgi de yok, aşk da yok.
Sadece erkek bencilliği, kadını kendi malı olarak görme ilkelliği var."


- Kızlarıma Mektuplar



7. ""Beni, ahlaksız olmaktan dindarlığım kurtardı.""


- Babam, Oğlum, Torunum



8. "“Akıl insana bir sermayedir.”"


- Trajikomik



9. "Tarih bilinci gelişmemiş Osmanlı yönetimini ikna eden İngilizler pek çok arkeolojik eseri İngiltere'ye götürmüşlerdir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



10. "Atatürk sadece büyük bir komutan değil, büyük bir politikacıydı da."


- Tarihimizle Yüzleşmek



11. "~

Bütün bu acımasız ortamda tek güvenceniz dengeli, akıllı, zeki kişiliğiniz.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



12. "~

Her ne pahasına olursa olsun evlenmek, anne olmak, bedeli çok yüksek olacaksa, sizi mutlu kılmak yerine mutsuz edecekse, niçin bir zorunluluk olsun ki?

~"


- Kızlarıma Mektuplar



13. "~

Yaşamın kendisi bir mucizedir.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



14. "~

Yaşamı taşınmaz bir yük gibi görenler,
kendi ürettikleri bir cehennemde yaşar.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



15. "~

Aşk öyle bir rüyadır ki orada her mevsim yazdır, esen rüzgar başkadır, gök ise her zaman masmavidir.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



16. "Kuralın olmadığı yerde kaba kuvvet devreye giriyor ve şiddet tanrısı egemenliğini ilan ediyor.."


- Trajikomik



17. "Çevremizdeki

nereye sığınacağız ?"


- Trajikomik



18. "~

Sevgi hiç kuşkusuz, duyguların en güzeli, aşk ise en yücesidir.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



19. "Altı yüzyıldır "kul" olarak yaşamış insanlara "vatandaş" bilincinin aşılanması, üstelik de bu dönüşümün Endüstrileşmeyi ve Aydınlanmayı yaşayamamış bir toplumda gerçekleştirilmesi, XX. yüzyılda eşi olmayan bir deneyimin yaşanmasına yol açar."


- Tarihimizle Yüzleşmek



20. "~

Her ev ayrı bir dünyadır ve kimbilir o dünyalarda ne sevinçler ne üzüntüler, ne tür olaylar ve duygular yaşanıyordur.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



21. "Şamanizm'den Müslümanlığa geçiş, Türklerin tarihi açısından, Tanzimat Fermanı'ndan çok daha önemli bir kırılma noktasını belirler."


- Tarihimizle Yüzleşmek



22. "Türkiye’ de başka hiçbir alanda dikiş tutturamayanlar politikaya girer."


- Trajikomik



23. "~

Sadece çalışmakla yetinmeyin,
biraz da yaşamaya bakın.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



24. ""Sen aslında günahkâr vücudun ile erdemli aklın arasındaki kavganın denge noktasında oluşan bir mahlûk'u eşref değil misin?""


- Hocaefendi'nin Sandukası



25. "Aslında Ermeni olaylarının bir soykırım olmadığının en güzel kanıtlarından biri de bu savaşlardır: Hangi ülkede, soykırıma uğradığını öne süren bir azınlık, düzenli ordularla içinde yaşadığı devlete karşı bir savaş sürdürebilmiştir? Düzenli ordular kurabilecek bir güce sahip, ardında tüm Batı dünyasının desteği olan bir cemaati soykırıma uğratmak olanaklı mıdır?"


- Tarihimizle Yüzleşmek



26. "Bilindiği gibi bir grubu bir arada tutmanın en iyi yolu, onları "ortak bir düşmana karşı birleştirmektir"."


- Tarihimizle Yüzleşmek



27. "Özellikle Cumhuriyet karşıtı, Os­manlıcı "gayri resmi tarih" yazıcıları Abdülhamit'i neredeyse im­paratorluğu kurtaran "Ulu Hakan" yapmışlar, "Zamanında tek bir karış Osmanlı toprağı kaybedilmemiştir, " gibi, gerçeklere bütü­nüyle aykırı yalanları televizyon ekranlarından bile dile getirmek­te sakınca görmemişlerdir. Bugünkü siyasal ve ideolojik karşıtlıklardan en çok etkilenen, bu nedenle de en çok saptırılan dönem, II. Abdülhamit dönemi­dir diyebiliriz."


- Tarihimizle Yüzleşmek



28. ""Bu doğan güneş kim bilir nelere gebe bir günü getiriyor?""


- Hocaefendi'nin Sandukası



29. "“İnsanlar tarihi, genellikle sahip oldukları ideolojilere göre saptırırlar.”"


- Tarihimizle Yüzleşmek



30. ""Yaşamı taşınmaz bir yük gibi görenler, kendi ürettikleri bir cehennemde yaşar.""


- Kızlarıma Mektuplar



31. ""Yaşamı taşınmaz bir yük gibi görenler, kendi ürettikleri bir cehennemde yaşar.""


- Kızlarıma Mektuplar



32. "Yanlış önerme: Türkiye için dıştan gelen en büyük kültür teh­likesi Amerikan emperyalizmidir.
Doğrusu: Türkiye için en büyük dış kültür tehlikesi Arap em­peryalizmidir, çünkü inanç yoluyla kalpleri ve zihinleri fethet­mekte, sadece kültürümüzü değil, siyasal rejimimizi de tehdit etmektedir. Tabii bu tehlike, Amerikan kültür emperyalizminin gücünü ve tehdidini de azaltmaz."


- Tarihimizle Yüzleşmek



33. "Hâlâ "Müslümanlık laikliğe uygun değildir" diyenler, sadece 1923'ten beri Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşadığı deneyimi görmezden gelen ya da laik ve demokratik Cumhuriyeti reddedenler değil, Anadolu'nun bin yıllık tarihini de yadsıyanlardır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



34. "Her savaş kendi oyunlarını efsanelerini ve rivayetlerini de birlikte getirmektedir. Kırım Savaşı da böyle bir savaştır. Örneğin, İngilizlerin Osmanlıları Rus savaşıyla meşgul eder­ken Hindistan'daki Müslüman Gürganiye (Babürler) Devleti'ni ortadan kaldırdıkları ve Hindistan'a tümüyle el koydukları da öne sürülen yorumlardan biridir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



35. "Yanlış önerme: Laiklik dinsizliktir.
Doğrusu: Laiklik, devletin bütün inançları korumasını öngör­düğü için, dinsizlik değil, tam tersine din ve mezhep koruyucu­luğudur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



36. "Sobanın başında iki kişi daha oturuyordu. Aslan Bey, "Bu bey İtalyan hem estetikçi hem semiolog, Bologna Üniversitesi'nde öğretim üyesi" diye oturanlardan birini bana takdim etti. Öteki genç için de, "Orhan Pamuk" "çok önemli bir yazar olacak" dedi."


- Hocaefendi'nin Sandukası



37. "Vahdettin tabii ki, düşman tarafından yetiştirilmiş, onlardan para alan ve vatanını satan bir "casus" bir "hain" değildi ama İngilizler ve Mustafa Kemal'in önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nı yapanlar arasındaki tercihini İngilizlerden yana kullandığı da açıktır; zaten ülkeden bir İngiliz savaş gemisiyle kaçışı da bunun
bir sonucudur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



38. ""İnsanoğlu yüzyıllardan beri sürüler ile sürülere uymayı reddedenler arasındaki savaşlarla ilerlemiştir. Ne zaman sürüler kazanmışsa, o zaman ilerleme durmuş, ne zaman yenilikçilerin sesi kısılmışsa, o zaman insanlık geriye gitmiştir.""


- Hocaefendi'nin Sandukası



39. "Talas Savaşı'nı Çinliler kazansaydı tarih bu sefer de büyük bir olasılıkla, "Çinliler, Türklerin yardımı sayesinde savaşı kazandı­lar, " diye yazacaktı. Çünkü, Savaş sırasında hem Çin tarafında hem Arap tarafında çeşitli Türk boyları vardır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



40. "Osmanlı İmparatorluğu Endüstrileşme Devrimi'ni kaçırmış olduğu için çöktü. Endüstrileşme Devrimi'ni kaçırmış olmasının nedeni ise Amerika'nın keşfiyle Avrupa'da başlayan değişim sürecinin dışında kalmış olmasıydı. Amerika'nın keşfi ise, yine diyalektik olarak Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğu-Batı ticaret yollarına hakim olması ve Batı'nın yeni yollar aramasının bir sonucudur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



41. "Ama bana sorarsanız, İmparatorluğun yıkılış tarihi, Borçlar Yönetimi'ni (Düyun-u Umumiye idaresi) kuran Muharrem Kararnamesi'nin ilan edildiği gündür:
20 Aralık 1881. Büyük bir tarihsel rastlantı olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yok oluş sürecinden yepyeni bir Cumhuriyet yaratacak olan lider, Mustafa Kemal Atatürk de aynı yıl doğmuştur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



42. "~

Yaşamın değişmez ve acımasız kuralı,
Sevenin vermesi, sevilenin almasıdır.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



43. ""İşaretimiz sağ elin işaret ve orta parmaklarının yukarıya kaldırılmış hali olsun.""


- Hocaefendi'nin Sandukası



44. "“Ne Ulu Hakandı, ne de Kızıl Sultan, çö­ken bir imparatorluğu yönetmeye çalışan ve dönemin koşulları çer­çevesinde başarısız kalmaya mahkum olan bir Padişahtı.”"


- Tarihimizle Yüzleşmek



45. "~

Sevgi öyle bir duygudur ki, verdikçe artar, paylaştıkça büyür.

~"


- Kızlarıma Mektuplar



46. "Halk yorgun, bezgin, aç, hasta ve güçsüz; tarım çökmüş, endüstriyel üretim zaten yok, para yok, ordular yenile yenile küçülmüş ve bezgin.
Düşmana karşı yapılan savaşa Padişah Vahdettin ve onun Şeyhülislamı Dürrizade karşı; bunu da fetvalarla halka duyuruyorlar.
Bu koşullarda yapılan bir Bağımsızlık Savaşı, tarihin akışını Anadolu'da değiştiren bir destandır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



47. "Evlât unutma ki tek tanrılı dinlerin hepsi bağışlayıcılığı öngörür ama, iktidara elinde tutanlar, yani bu dinleri uygulayanlar, kendi görüşlerinden sapanları en sert biçimde eleştirir ve onları ellerine fırsat geçer geçmez de yok ederler. Çünkü yöneticiler açısından sorun Allah sorunu değil, iktidar sorunudur. İktidarı Allah adına ellerinde tuttuklarını öne sürenler, aslında kaba kuvvet aracılığı ile iktidarı ele geçirip, hükümdarlıklarını yine silah gücü ile sürdürenlerdir... iktidarlarını korumak için işledikleri cinayetleri örtbas etmek için de ('kendi menfaatim için yapıyorum' diyemediklerinden) Allah'ın hizmetinde olduklarını öne sürerek halkı aldatırlar. Aslında din adına yapılan savaşların pek çoğu kişisel iktidar ve para hırsı adına işlenen cinayetlerdir."


- Hocaefendi'nin Sandukası



48. "Her savaş kendi oyunlarını, efsanelerini ve rivayetletlerini de birlikte getirmektedir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



49. "Savaşın sona ermesiyle Ermeniler amaçlarına vardıklarını sandılar: 10 Ağustos 1920' de, Birinci Dünya Savaşı'nda yenilen Osmanlı İmparatorluğu'nun imzaladığı Sevr Antlaşması ile Anadolu'da bir Ermeni Devleti kuruluyordu. Oysa varılan bir amaç yoktu; tam tersine Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki halk, Anadolu'nun tarihini yeniden biçimlendirmeye başlamıştı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



50. "~

Karşılık bekleyerek sevmek aptallık da, karşılık beklemeden sevmek daha büyük bir aptallık değil mi?

~"


- Kızlarıma Mektuplar



51. "Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na girince, Padişah, yani Halife-Sultan Mehmet Reşat 11 Kasım 1914 tarihinde bir "Cihad-ı Ekber" (Büyük Cihad) ilan etmiştir.
Buna göre bütün Müslümanların Osmanlıların yanında savaşa girmeleri gerekmektedir.
Osmanlılar, Hıristiyan devletlere karşı savaştıkları için, dinin mantığı açısından da geçerli bir çağrıdır bu.
Fakat Arap dindaşlarımız bu çağrıya sadece ilgisiz kalmakla yetinmez, İngilizlerle bir olup Osmanlı’ya karşı savaşırlar da:
Bir kez daha tarih tekrarlanmış, siyaset dini belirlemiştir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



52. "Türkiye'de eğitim bir rezalet."


- Tarihimizle Yüzleşmek



53. "... Eco'nun kitabı, 1980'li yıllarda "Gülün Adı" diye dünya ve Türk edebiyatında silinmez damgasını vurdu. Aynı yıllarda Orhan Pamuk'un kitabı da "Sessiz Ev"in tarihçisi Faruk Darvınoğlu'nun kaleminden, "Beyaz Kale" adı ile, hem kendisini hem de yazarını ölümsüzleştiriyordu."


- Hocaefendi'nin Sandukası



54. "ROMANIN HİKAYESİ
... Osmanlıca bir el yazması metin uzatmıştı bana... metin esas olarak Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulmuş olan gizli bir öğrenci örgütünden ve bu örgütün önlemeye çalıştığı "organize bir cinayetten" söz ediyordu."


- Hocaefendi'nin Sandukası



55. "Her savaş kendi oyunlarını, efsanelerini ve rivayetletlerini de birlikte getirmektedir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



56. "Amacı, Ortodoksları ve Katolikleri tek bir imparatorluk altında biriktirmekti. Bunun için de Müslümanlığın tüm öteki dinlere müsamaha ile bakmakta olduğunu göstermeliydi."


- Hocaefendi'nin Sandukası



57. "ROMANIN HİKAYESİ
1968 yılı Türk edebiyatında da bir dönüm noktasıydı. Ama bunu da kimse bilmiyordu. Aynı yıl Orhan Pamuk da "Yorgancı'nın Evladı"nı bulmuştu. Bu da bir el yazmasıydı."


- Hocaefendi'nin Sandukası



58. "... "herkesin dini, imanı kendine. Sakın ha ki insanların dinine imanına karışmayasın.""


- Hocaefendi'nin Sandukası



59. "Hangi ülkede soykırıma uğradığını öne süren bir azınlık, düzenli ordularla içinde yaşadığı devlete karşı bir savaş sürdürebilmiştir?"


- Tarihimizle Yüzleşmek



60. "9-6 çalışma saatlerine uymayı, böyle bir işte çalışmayı sıradan görmeyin, böyle bir işte herkes gibi

,

,

bir biçimde çalışmaktan korkun."


- Kızlarıma Mektuplar



61. "Hangi ülkede soykırıma uğradığını öne süren bir azınlık, düzenli ordularla içinde yaşadığı devlete karşı bir savaş sürdürebilmiştir?"


- Tarihimizle Yüzleşmek



62. "Zeki insan başkalarının deneyimlerinden yararlanmasını bilen insandır."


- Kızlarıma Mektuplar



63. "Sevgili okurlarım, çökmüş, sözde bir laik eğitim sistemi ve onun yerine geçirilmek istenen dinci, sözde bir imam-hatip düzeni, çocuklarımızı hem kara cahil, hem de dogmatik düşünceye yatkın bir biçimde yetiştirdiği için, ne kendi tarihimizi ne de dünya tarihini biliyoruz.
Çocuklarımıza Galile’yi biraz öğretiriz; o da yalan yanlış. Ama yine de hemen herkes Galile’yi tanır, ama kimsenin Takiyettin'den haberi yoktur.
Çünkü Takiyettin'den söz etmeyiz.
Galile’nin yargılanışından otuz yıl kadar önce, Şeyhülislam kışkırtmasıyla III. Murat'ın, emrinde 15 kadar biliminsanı olan, çağının en ileri araç ve gereçlerini kullanarak gökyüzünün sırlarını çözmeye çalışan Takiyettin'in gözlemevini (rasathanesini), "uğursuzluk getirir” diye, denizden, Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa’ya bombardıman ettirerek yıktırdığını kimse ne anımsar, ne okutur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



64. "Türkiye'de eğitim bir rezalet.
Tarih anlayışı ve tarih eğitimi ise bu rezaletin içinde ayrı bir fecaat."


- Tarihimizle Yüzleşmek



65. "Bedeli ödenmeyen başarının ne tadı olur, ne keyfi, ne de anlamı."


- Kızlarıma Mektuplar



66. ""Tarih acımasızdır...""


- Tarihimizle Yüzleşmek



67. "Bilindiği gibi Osmanlıların, öteki Müslüman Türk beylikle­rine olan üstünlüğü, yani kendilerine imparatorluk yolunu açan olay, Beyliğin Trakya'ya geçmesi, Rumeli'nin zenginliklerine ulaşmasıdır. Osmanlı'nın Trakya'ya geçmesi ise doğrudan doğruya Bizans desteğiyle gerçekleşmiştir; bu anlamda Osmanlı Beyliği'ne impa­ratorluk yolunu açan devlet Bizans'tır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



68. "Unutulmamalıdır ki, Bağımsızlık Savaşı'mız sırasında Vahdettin'in Şeyhülislam'ı Dürrizade Abdullah, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öldürülmelerinin din açısından "meşru ve farz" olduğuna ilişkin fetva vermiştir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



69. "Asıl gerçekleştirilmesi gereken hedef, Müslümanlığın tüm mensuplarını kucaklayabilecek ve tüm gelişmeleri destekleyebilecek nitelikte olduğunun kanıtlanmasıydı.
Ancak bu yolda bölünmüş Hristiyanları Müslüman Bir İmparatorun tacı altında toplayabilirdi."


- Hocaefendi'nin Sandukası



70. "İktidar gerçekten demokrasiye inanmakta mıdır? Demokrasiye uygun olarak, çeşitli inanç ve düşüncelerin laik bir yapıda birlikte yaşamasından yana mıdır, böyle mi davran­maktadır? Yoksa elindeki olanakları hem cebini doldurmak, hem de re­jimin temellerini şeriata doğru kaydırmak amacıyla mı kullan­maktadır?"


- Tarihimizle Yüzleşmek



71. "Halk yorgun, bezgin, aç, hasta ve güçsüz; tarım çökmüş, endüstriyel üretim zaten yok, para yok, ordular yenile yenile küçülmüş ve bezgin..."


- Tarihimizle Yüzleşmek



72. "Yani, endüstri üretimi yetersiz olan, yabancı ülkelerin sömürüsü altında gelişemeyen Osmanlı ekonomisi, aldığı dış borçları ödemek için yeni dış borçlar almış, bu süreç onun tarih sahnesinden silinmesine yol açmıştır.
Dış borçlar Osmanlı İmparatorluğu'nu batırmıştır ama, Türkiye Cumhuriyeti 1954 yılına kadar bu borçları ödemeye devam etmiştir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



73. "Tarihsel açıdan bakıldığında herhangi bir din ya da mezhep, iktidarın ideolojisi olduğunda, kaçınılmaz olarak baskı için kullanılıyor ve zulüm aracı haline geliyor.

Buna karşılık, bir din ya da mezhep muhalefette kaldığında, yine kaçınılmaz olarak direnişin, özgürlük ve bağımsızlık isteklerinin kaynağı oluyor."


- Tarihimizle Yüzleşmek



74. "Şimdi uçurumun tam kenarında duruyoruz:
Uçurumdan ayaklarımıza kement atan güçler siyasetle birlikte, medyayı, sermayeyi, hukuku ve eğitimi de ellerine geçirmiş."


- Diren!



75. "Tarihsel açıdan bakıldığında herhangi bir din ya da mezhep, iktidarın ideolojisi olduğunda, kaçınılmaz olarak baskı için kullanılıyor ve zulüm aracı haline geliyor.

Buna karşılık, bir din ya da mezhep muhalefette kaldığında, yine kaçınılmaz olarak direnişin, özgürlük ve bağımsızlık isteklerinin kaynağı oluyor."


- Tarihimizle Yüzleşmek



76. "Bilindiği gibi Osmanlı'nın paranın değerini düşürme yöntemine tağşiş deniliyor: Mağşuş yani tağşiş edilmiş sikke, ya küçültülmüş ya da içine bakır karıştırılarak gümüş gramajı düşürülmüş akçe.
(...)
Buna göre, 1844'ten sonra artık tağşiş yok, istikrar var, çünkü Batı "Siz tağşiş yapmayın biz size borç verelim" diyor ve Osmanlı İmparatorluğu, Kırım Savaşı için tağşiş yapmak yerine Batı'dan borç alınca, iflas ediyor ve çöküyor."


- Tarihimizle Yüzleşmek



77. "Sadece 1870 yılındaki 10,5 milyonluk borç Rumeli Demir­ yolu'nun inşası için alınmıştır ama bu miktar iflasın gerçekleştiği 1881 yılında 237 milyon Osmanlı Lirasına ulaşan borç miktarı içinde "devede kulaktır". Yani, endüstri üretimi yetersiz olan, yabancı ülkelerin sömü­rüsü altında gelişemeyen Osmanlı ekonomisi, aldığı dış borçları ödemek için yeni dış borçlar almış, bu süreç onun tarih sahnesin­den silinmesine yol açmıştır. Dış borçlar Osmanlı İmparatorluğu'nu batırmıştır ama, Tür­kiye Cumhuriyeti 1954 yılına kadar bu borçları ödemeye devam etmiştir. Demek ki 1854 yılında başlayan bu süreç, tam yüz yıl bo­yunca Anadolu'nun dış borç boyunduruğu altına girmesine yol açmıştır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



78. "Kitap yaktıran bir adama karşı hiçbir iyi duygu besleyemiyordu. Kitap yakmak da aynen insan yakmak gibi engizitör kafirlerinin işi değil miydi?"


- Hocaefendi'nin Sandukası



79. "ROMANIN ÖYKÜSÜ
1968 yılı Dünyada ve Türkiye'de "gençlik ayaklanmaları" yılı oldu. Aynı yıl dünya edebiyatında bir dönüm noktasıydı, ama bunu henüz kimse bilmiyordu. 1968 yılı Umberto Eco'nun Melk'li Adso' nun el yazmasını bulduğu yıldı."


- Hocaefendi'nin Sandukası



80. "Her yeni mezhep mevcut iktidarın ideolojisine bir siyasal muhalefet anlamını taşır ve ölümle cezalandırılırdı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



81. "Emirle veya çıkarı için, suç olduğuna inanmadığı halde, dava açan, gerekmediği halde tutuklama isteyen ve yapan, insanları haksız yere hapse atan, cezalandıran, özgürlüklerinden mahrum eden adalet mensubu...
Emirle veya çıkarı için, gerçeklere aykırı yalan haber yazan, manşet atan, yorum yapan, insanların kişiliklerini haksız yere karalayan, efendilerini göklere çıkaran medya mensubu...
Namussuzdur!
Haysiyetsizdir!
Şerefsizdir!
Vicdansızdır!"


- Diren!



82. "Bu yaşa kadar hiçbir şey öğrenmediysem bile, tek bir şey biliyordum: Paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktu."


- Trajikomik



83. "''Çünkü kabalığa ve ilkelliğe verilecek en güzel yanıt, sanat ve edebiyatın zarafeti, aşkın yüceliğidir.''"


- Tarihimizle Yüzleşmek



84. "Demokrasi, seçimden seçime oy atmak değildir. İktidarı etkileme hakkının sürekli kullanılmasıyla işler."


- Demokrasi İşçinin Ekmeğidir



85. "Bana kalsa, Osmanlı İmparatorluğu'nun "Duraklama Dö­nemini" devlet adamlarının ölümü veya savaşlar ya da antlaşma­larla değil, rasathanenin topa tutularak yıkılmasıyla başlatırdım. Çünkü bu olay, Osmanlı'nın yıkılışının ardındaki "zihniyeti" yansıtır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



86. "Adının önünde bir de profesör unvanı bulunan ama adını anımsamadığım bu zat, televizyonda, izleyenlerin gözünün içine baka baka, "Hıristiyanlar, Engizisyon Mahkemeleri kararıyla çatır çatır insanları yakarken, Osmanlılar kimseyi inançlarından dolayı yakmamıştır," diyordu. Oysa, ne yazık ki Osmanlılar da inançlarından dolayı Hurufileri, üstelik de din adamlarından fetva alarak yakmışlardı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



87. "Vahdettin'in, İngiliz The Daily Mail gazetesi muhabiri G. Ward Price'a yaptığı açıklama, 24 Kasım 1918 tarihli gazetelerde yer aldı:

"İngiliz milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecit'ten miras aldım."
16 Aralık 1918."


- Tarihimizle Yüzleşmek



88. "Bu toprak kayıpları, esas olarak Endüstri Devrimi'ni kaçırmış bir imparatorluğun güçsüzleşmesinin ve bu devrimin ürettiği Milliyetçilik Akımları karşısındaki çözülmesinin bir sonucudur. Ama en azından, Abdülhamit, bir çöküşü engelleyen veya durduran bir "Ulu Hakan" olarak da görülemez. Tam tersine, uluslararası siyasetin oyuncağı olmuş, çaresizliğe düşmüş, imparatorluğun iflasını kabul ederek, Düyun-u Umumiye'nin ilanıyla tüm mali yetkileri, alacaklıların eline vererek, imparatorluğun sonunu belirlemiş bir padişahtır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



89. ""... Hristiyanların insanları yaktıklarından söz ediyorsun ama, siz de Hurufileri daha yeni, toptan katletmediniz mi?""


- Hocaefendi'nin Sandukası



90. ""Ama ne yazık ki, eğitimi, ufku, geleceğe bakışı, onu bu kısıldığı kapandan çıkarmaya yetecek düzeyde değildir.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



91. "Akıllar pazara çıkmış, herkes gitmiş kendi aklını beğenip satın almış."


- Kızlarıma Mektuplar



92. "Fakat insan oğlu sanıldığı kadar gaddar değil."


- Babam, Oğlum, Torunum



93. "Ama biraz sabredin, çünkü insanları sevmenin ancak güçlü kişilerin marifeti olduğunu anlatmaya çalışacağım."


- Kızlarıma Mektuplar



94. "Raşid, falakanın niçin en etkili işkence aracı olduğunu şimdi anlıyordu: Hep aynı yere inip kalkan ince sopa, zamanla insanın etini yiyor, sinirlerini ortaya çıkarıyordu.
Falaka insanın canını tabanlarına getiriyordu.
İşkencenin etkisi, sürekliliğindeydi. Aynen idman gibi: En etkilisi, en az zorlayanı ve en sürekli olanıydı. Çünkü hem öldürmüyor ya da bayıltmıyor, hem de insanın her türlü direnişini alıp götürüyordu."


- Hocaefendi'nin Sandukası



95. "Şarlatanların yazdıği kitapların en çok satanlar listelerine girdiği, tarihsel gerçekleri ve toplumsal süreçleri kendi saplantıları doğrultusunda eğip bükenler ile cahil ve sahtekâr politikaciların el ele verip bizi tarihten ve toplumsal gerçeklerden kopardığı bir dönem yaşıyoruz."


- Tarihimizle Yüzleşmek



96. "Durmayalım, düşeriz."


- Kızlarıma Mektuplar



97. "Ve unutmayın ki ikinci bir yaşamınız olmayacak."


- Kızlarıma Mektuplar



98. "Bir toplumda bir iş başarmak ya da bir yere gelmek hem çok zor, hem de çok kolay olur mu?
O toplum hem anomik, hem de komik bir toplumsa olur. Biliyorsunuz anomik kuralsız demek, komik de güldürücü."


- Trajikomik



99. "SON
"Laiklik, devletin bütün inançları korumasını öngördüğü için, dinsizlik değil, tam tersine din ve mezhep koruyuculuğudur.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



100. "Biliyorsunuz, bizim insanımız ancak kendisini aşağılayanlara saygı duyar."


- Trajikomik



101. "Seçim kampanyası sırasında Çiller, Refah Partisi'nin PKK'dan bile tehlikeli olduğunu öne sürmüş, Erbakan'ın iktidarının ancak kendisine verilecek oylarla engellenebileceğini söylemişti.
Sonradan Erbakan ile koalisyon kurarak onu başbakan yap­ması hem seçmen tabanı hem de partisinin milletvekilleri arasın­da büyük bir rahatsızlık yaratmıştı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



102. "Şarlatanların yazdığı kitapların en çok satanlar listelerine girdiği, tarihsel gerçekleri ve toplumsal süreçleri kendi saplantıları doğrultusunda eğip bükenler ile cahil ve sahtekâr politikacıların el ele verip bizi tarihten ve toplumsal gerçeklerden kopardığı bir dönem yaşıyoruz."


- Tarihimizle Yüzleşmek



103. "Durmayalım, düşeriz."


- Kızlarıma Mektuplar



104. "Ve unutmayın ki ikinci bir yaşamınız olmayacak."


- Kızlarıma Mektuplar



105. "SON
"Laiklik, devletin bütün inançları korumasını öngördüğü için, dinsizlik değil, tam tersine din ve mezhep koruyuculuğudur.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



106. "Unutmayın sevgili kızlarım, başta da söylediğim gibi, insan kimi zaman sevdiğine güvenemez, kimi zaman da güvendiğini sevemez."


- Kızlarıma Mektuplar



107. "Etrafınıza... şöyle bir bakın:
Roman okumaya önem veren kaç arkadaşınız var?
Ya müzik?
Kaliteli ve iyi müzik dinleyen, bunu önemseyen kaç kişi tanıyorsunuz?
Peki çiçeklere ve kelebeklere düşkün kaç arkadaşınız var çevrenizde?"


- Kızlarıma Mektuplar



108. "Tarih incelenirken yapılan en önemli yanlışlardan biri de, ·geçmişin, bugünkü kavramlar ve terimlerle irdelenmesi ve değer­lendirilmesidir.

Bunun en tipik örneği, Osmanlı İmparatorluğu'nun XIV. ile XVII. yüzyıllar arasındaki temel yapısının "insan hakları" bağlamında değerlendirilmesi yanlışıdır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



109. "Batının Aydınlanma, Endüstrileşme ve Kentleşme süreçlerine dayalı olarak, sermaye ve işçi sınıflarının desteğiyle kurduğu laik ve demokratik rejimi, bu süreçleri yaşamadan ve bu sınıfların desteği olmadan kurmayı başarmıştır Mustafa Kemal Atatürk."


- Tarihimizle Yüzleşmek



110. "Mutluluk, harekette, eylemde, devinimde gizlidir."


- Kızlarıma Mektuplar



111. ""İnsanlar, gözlerinin gerçek önemini ve görmenin mucizevi güzelliğini ancak kör olduklarında anlayabilirler. ""


- Kızlarıma Mektuplar



112. "Bir devletin bir partiyle özdeşleştirilmesi, tüm bir devlet aygıtının, yargısıyla, yasamasıyla, yürütmesiyle bir partinin emrine verilmesi, faşizmin en net ve en saf biçimlerinden biridir."


- Diren!



113. "Demokrasi, lideri eleştirenlerin, hakaret gerekçesiyle hapse atılarak cezalandırıldığı rejim değildir."


- Diren!



114. "Bugün Türkiye'de bir oyun oynanıyor.
Toplum, "Laikler" ve "Müslümanlar" olarak ikiye bölünmek isteniyor.
Bu ayrım, bütünüyle yapaydır ve yanlıştır.
Laiklik, hiçbir inanca karşı değildir.
Laikliğin hiçbir inancın karşısında olmaması ya da tam tersine, her inanç ile birlikte var olabilmesi, devleti, inanç sistemi dışında tutarak, bireylerin vicdan, inanç ve din özgürlüklerinin güvencesini oluşturmasından kaynaklanır.
Bu açıdan, başkalarının inançlarına saygılı olan herkes, hangi din ve inançta olursa olsun laiktir.
Bir başka deyişle, kendi inancını devlet aracılığı ile öteki insanlara empoze etmeyen herkes laiktir.
Laiklik karşıtlığı ise (hangi din ve inançta olursa olsun), insanın kendi inancını önce devlete mal etme, sonra da devlet aracılığı ile bu inancı tüm vatandaşlara zorla kabul ettirme arzusunu belirler."


- Atatürk Üzerine



115. "Aslında “yaşlılığın güzelliklerinden” biri de, sizden genç olanların, bazı yaşadıklarını, sizin daha önce yaşamış olmanız ve bu “daha önce yaşamış olmanın” size kazandırdığı “içgörü”dür."


- Yaşamın Anlamı



116. ""İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar."

"


- Yaşamın Anlamı



117. "Çağa ayak uydurmakta âdeta bir elastikiyet mucizesi gösteren halkımız ve özellikle de onun duygu ve düşüncelerini yansıtan necip basınımız, yaşamın her alanında, Avrupalılaştı, hatta Avrupa'yı da geçerek Amerikanlaştı bile.
Önce lokantalarımız restaurant oldu. Sakın bu sözcüğün sonundaki "t" harfini özellikle telaffuz etmeyi unutmayın.
Çünkü bu harfin vurgulanarak telaffuz edilmesi, bu yabancı sözcüğün milliyetçi töreye uygun bir yaklaşımla Türkçelestirildiğini belirtiyor,"


- Trajikomik



118. "Bence,

"

.""


- Kızlarıma Mektuplar



119. "Bir profesörün doğum gününde, sekreteri hocayı evine da­vet etmiş, içkiler filan içildikten sonra sekreter bir odaya gir­miş. Girerken profesöre “Beş dakika sonra siz de gelin” demiş.
Profesör odaya girdiğinde karşısında üniversitenin bütün do­çentleri, asistanları vs. duruyormuş ve hep birlikte “doğum günün kutlu olsun” şarkısını söylüyorlarmış...
— Halbuki profesör başka şeyler bulmayı düşünüyor.
— Tabii... Bunu söylediğiniz zaman gülünüyor. Fakat fık­ra bitmedi. Devam ediyor... Siz bütün soğukkanlılığınızla “ve profesörün ayağında yalnız çorapları varmış” diyorsunuz...
— Evet... Gerçekten çok güzel... Yalnız merak ettim hocam çoraplarını niye çıkarmamış...
— Onu bilmiyorum. Fıkradaki profesör ben değilim."


- Yaşamın Anlamı



120. "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin varlığı, rejimin meşruiyet temellerini, dinci-gelenekçi yapıdan, (halife-sultan geleneğinden, yani padişahlıktan) ulusal temele (halk temeline), "demokratik temsil sistemine" aktarmayı olanaklı kılar."


- Tarihimizle Yüzleşmek



121. "Cumhuriyet'in benimsenmesi ve özümsenmesi nasıl çok zor ve çok sancılı olmuşsa, 27 Mayıs'ın getirdiği Sosyal Devlet'in benimsenmesi ve özümsenmesi de çok zor oldu ve belli hedefler açısından bütünüyle başarısız kaldı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



122. ""...insan, tabii ki hem Müslüman hem de demokrat olabilir...""


- Tarihimizle Yüzleşmek



123. "Çünkü amacı, toplumu dönüştürmek, bir diktatörlük değil, çağdaş bir laik ve demokratik toplum kurmaktır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



124. "Türkiye'de dincilik (şeriatçılık) ve ırkçılık (özellikle de ayrılıkçı ırkçılık) tehlikeleri ne yazık ki, insan haklarını ve demokrasiyi
tehdit eden boyutlara ulaşmıştır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



125. "Akıllı insan, her şeyden önce kendi beden ve ruh sağlığına dikkat eden insandır."


- Kızlarıma Mektuplar



126. "En kısa tanımıyla, yaşamak, hayattan zevk almaktır."


- Kızlarıma Mektuplar



127. "Doruğa çıkmanın keyfi, orada durmaktan daha büyüktür."


- Kızlarıma Mektuplar



128. "Ama hiç unutmayın ki aşkın ve aşkına kavuşmanın tadı, ancak ona ulaşmak için gösterdiğiniz özveri ile birlikte artar."


- Kızlarıma Mektuplar



129. "Kanmaz en uzun buseye, öptükçe susuzdur,
Zira susatan zevk o dudaklardaki tuzdur."


- Kızlarıma Mektuplar



130. "İnsan, ancak aile tarihiyle birlikte bir ilişki kazanıyor."


- Babam, Oğlum, Torunum



131. "En kısa tanımıyla, yaşamak, hayattan zevk almaktır."


- Kızlarıma Mektuplar



132. "Doruğa çıkmanın keyfi, orada durmaktan daha büyüktür."


- Kızlarıma Mektuplar



133. "Ama hiç unutmayın ki aşkın ve aşkına kavuşmanın tadı, ancak ona ulaşmak için gösterdiğiniz özveri ile birlikte artar."


- Kızlarıma Mektuplar



134. "İnsan, ancak aile tarihiyle birlikte bir ilişki kazanıyor."


- Babam, Oğlum, Torunum



135. "Sevgili kızlarım, sevginize karşılık beklerseniz, gücünüzü yitirirsiniz."


- Kızlarıma Mektuplar



136. "Nazım Hikmet, her şeye karşın, yaşama tutunmanın, yaşam sevincini duyumsamanın, umudun, mücadele azminin şairidir."


- Diren!



137. "Sonuç olarak özetlersek Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı ne müslüman oluşundandır, ne de doğal sınırlarına ulaşmış bulunmasından. Osmanlı İmparatorluğu Endüstrileşme Devrimi'ni kaçırmış olduğu için çöktü.
Endüstrileşme Devrimi'ni kaçırmış olmasının nedeni ise Amerika'nın keşfi ile Avrupa'da başlayan değişim sürecinin dışında kalmış olmasıydı."


- Tarihimizle Yüzleşmek



138. "Benim için "yaşamın anlamı" sevgi ve üretim adı verilen iki kavramdan oluşuyor."


- Yaşamın Anlamı



139. "12 Eylül darbesini yapan askerler üniversiteyi bütünüyle susturmak için, yeni bir yasa çıkarmışlardı. Bu yasaya YÖK deniyordu."


- Yaşamın Anlamı



140. "Hz. Ali'nin öldürülmesi ise, Müslümanlığın günümüze kadar gelen mezheplere bölünmesine yol açmıştır. Nitekim dikkat edilirse, Hz. Ali ile Muaviye arasındaki savaş da bir inanç ve din savaşı olmaktan çok "Kim halife olacak" soru­suna yanıt arayan bir iktidar kavgasıdır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



141. "12 Eylül darbesini yapan askerler üniversiteyi bütünüyle susturmak için, yeni bir yasa çıkarmışlardı. Bu yasaya YÖK deniyordu."


- Yaşamın Anlamı



142. "" Bu eğitimin sonunda, yakın bir tarihte dünyayı yönetecek kişilerin beyinleri bu konuda yıkanmış olacak, tarihin çok tartışmalı bir konusu dogmatik bir inanç olarak tüm dünyaya egemen kılınacaktır.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



143. "Çocuk, öğrenerek büyür."


- Kızlarıma Mektuplar



144. "" Bilindiği gibi bir grubu bir arada tutmanın, en iyi yolu onları ortak bir düşmana karşı birleştirmektir.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



145. "Benim kahramanlarım hayallerini hiçbir şeye satmayan kişilerdir."


- Atatürk



146. "Her ülkenin dini, mezhebi yani inancı da, tabii kendisine göre insanlık tarihinin en güzel inancıdır.

Bu ideolojik inançlar, insanların devlet karşısında doğuştan eşitliğine dayalı bir demokrasi ve insan hakları anlayışı ile dengelenmezse, Hitler Faşizmi ya da El Kaide terörü gibi kitlesel cinayetlere yol açan sapmalar ortaya çıkar."


- Tarihimizle Yüzleşmek



147. "Dünün yobazları yalnızca din alanında görülüyordu. Bugü­nün yobazları ise her alanda egemen."


- Yaşamın Anlamı



148. "Şimdi gelelim Kriz Çözme Reçetesine.
Aslında geleneksel kültürümüz bu konuda gerçek bir hazine:
Ne demiş büyüklerimiz "çivi çiviyi söker."
Bir krizi çözmenin en etkin yolu, o krizi de içeren, çok daha geniş kapsamlı ve çok daha derin bir kriz üretmektir."


- Trajikomik



149. "Küfretmek, şiddet kültürümizün bir parçasıdır ve küfretmeden silaha davranmak delikanlılığa sığmaz."


- Trajikomik



150. "Nice dağ gibi adamları alkol yıktı"


- Babam, Oğlum, Torunum



151. "Sanıyorum, kendisiyle barışık, yaşama olumlu gözlerle bakan, yaşamında genel olarak mutlu olan kişiler başkalarına da ilgili, sıcak ve sempatik davranıyorlar.
Bir başka deyişle yaşama gülümsüyorlar."


- Kızlarıma Mektuplar



152. "Bireysel özgürlüklerimiz, toplumsal değer ve kurallarla sınırlı ve kısıtlıdır."


- Kızlarıma Mektuplar



153. "Türkiye zaten bir korkular ülkesi.
Yazar hapse girmekten korkar.
Memur sürülmekten.
Vatandaş ay sonunu getirememekten.
Bütün bunlardan sorumlu olan politikacı da seçilememekten korkar."


- Trajikomik



154. "Neymiş, "Parti içi demokrasi önemliymiş", "Parti içi demokrasi olmayınca, liderin yanlış yapması önlenemezmiş", "Demokrasi parti içinden başlarmış falan filan.
Bunlar demokratlık maskesiyle komünistlik yapan hainler.
Yahu kardeşim, siz hiç Türkiye`de lidersiz insan gördünüz mü?
Bu ülke, Allah sevgisini bile tekeline alıp "Şeyhiniz yol göstermezse cennete gidemezseniz." diyen din tüccarlarının destekledikleri tarikatlar aracılığıyla yönetilmiyor mu?"


- Trajikomik



155. ""Türkiye Cumhuriyeti, Batı demokrasileri gibi endüstrileşme sonucunda değil, bir bağımsızlık savaşı sonucunda kurulmuş bir ulus devlettir.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



156. "Yok "Demokrasi"den temel hak ve özgürlüklere dayalı, çoğunluğun da bu temel hak ve özgürlüklere tecavüz edemeyeceği laik düzen
anlaşılıyorsa, o zaman bir tehlike yok demektir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



157. "Padişah II. Mahmut, Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa'dan yar­dım istemişti. Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, 1818'de Vehhabileri yenerek liderleri Abdullah bin Suud'u yakalamış ve İstanbul'a yollamıştı. Abdullah burada idam edildi ve Hac yolu yeniden açıldı. En sonunda ise Birinci Dünya Savaşı'nda Araplarca arkadan vurularak yenilen Osmanlılar, Hicaz'dan çekilince İngilizlerin yardımıyla yine Vehhabiler ve liderleri Suud Ailesi bölgeye ege­men oldu, bugünkü Suudi Arabistan kuruldu."


- Tarihimizle Yüzleşmek



158. "Aslında “yaşlılığın güzelliklerinden” biri de, sizden genç olanların, bazı yaşadıklarını, sizin daha önce yaşamış olmanız ve bu “daha önce yaşamış olmanın” size kazandırdığı “içgörü”dür."


- Yaşamın Anlamı



159. "Tek inandığınız ilke demokrasidir, ama demokrasiyi savun­duğunuz için suçlanırsınız."


- Yaşamın Anlamı



160. "Sevginize karşılık beklerseniz gücünüzü kaybedersiniz."


- Kızlarıma Mektuplar



161. "İnsanlara ve yaşama gülümseyin, ama size her gülümseyene de kanmayın."


- Kızlarıma Mektuplar



162. "Unutmayın bütün yolsuzluklar, paylaşma aşamasındaki anlaşmazlıklardan dolayı dışarı sızar."


- Trajikomik



163. "Cennet de cehennem de insanın içindedir.
Yaşamı taşınmaz bir yük gibi görenler, kendi ürettikleri bir cehennemde yaşar.
Yaşamı,

nin mucizevi iklimi içinde bir armağan olarak algılayanlar ise, kendi cennetlerini bu dünyada inşa etmiş kişilerdir."


- Kızlarıma Mektuplar



164. "Türkler Müslüman olduktan sonra, Ahmet Yesevi'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin ve tabii Mevlana'nın ve Yunus'un hümanist yak­laşımından büyük ölçüde etkilenmişlerdir. Bu nedenle Anadolu Müslümanlığı, Arap Müslümanlığı'ndan büyük ölçüde değişik ve çok daha hoşgörülü tonlar taşır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



165. "Dünün yobazları yalnızca din alanında görülüyordu. Bugü­nün yobazları ise her alanda egemen."


- Yaşamın Anlamı



166. "Sevginize karşılık beklerseniz gücünüzü kaybedersiniz."


- Kızlarıma Mektuplar



167. "24 Kasım 1918

Vahdettin'in, İngiliz The Daily Mail gazetesi muhabiri G. Ward Price'a yaptığı açıklama, 24 Kasım 1918 tarihli gazetelerde yer aldı:

"İngiliz milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecit'ten aldım.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



168. "Demokrasi, eline silah almamış, silahlı mücadeleye bütün ömrünce karşı çıkmış yazarların, temel hak ve özgürlükleri savunan öğrencilerin, hırsızlığa, rüşvete, yolsuzluğa karşı çıkanların, "terör örgütü" propagandasından hapse atıldığı rejim değildir."


- Diren!



169. "Demek ki, ailede demokrasi, babadan başlar."


- Kızlarıma Mektuplar



170. "Başkalarını ve insanlığı, onlar için değil, kendiniz için sevin."


- Kızlarıma Mektuplar



171. "İnsanın en önemli özelliği ölümlülüğüdür."


- Yaşamın Anlamı



172. "“Babam” bana “haksızlıklar ve yanlışlıklar karşısında susan adam, onlara katılmış sayılır” diye öğretmişti."


- Yaşamın Anlamı



173. "Her zaman derin edebiyat değil ya, bazen yüzeysel serü­ven romanları da biçimlendiriyor insanın kişiliğini."


- Yaşamın Anlamı



174. "Her zaman derin edebiyat değil ya, bazen yüzeysel serü­ven romanları da biçimlendiriyor insanın kişiliğini."


- Yaşamın Anlamı



175. "Bence Osmanlı-Türk tarihinde iki dahi vardır: Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk. Biri, tüm dünyayı ve tarihin akışını etkileyen bir imparatorluk kurmuş, öteki de tarihin akışını değiştirerek yıkılmış, yenilmiş, işgal edilmiş bir din-tarım imparatorluğundan, çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti yaratmıştır."


- Tarihimizle Yüzleşmek



176. "Başkalarını ve insanlığı, onlar için değil, kendiniz için sevin."


- Kızlarıma Mektuplar



177. "Biberi bal eyledik, meydanları dar eyledik."


- Gezi Direnişi



178. "Sevgi ancak akıl ile buluştuğu zaman bir anlam kazanıyor. Akılsız sevgi, seveni de sevileni de zarara uğratıyor."


- Kızlarıma Mektuplar



179. "Aptallık da öyledir:Verdikçe artar, paylaştıkça büyür."


- Kızlarıma Mektuplar



180. "- Demokrasi, gazetecilerin yaptıkları haberler dolayısıyla hapse atıldığı rejim değildir.
- Demokrasi, haber yaptığı için cezalandırılan meslektaşlarına destek veren gazetecilerin bile hapse atıldığı rejim değildir."


- Diren!



181. "Yaşamın iki işlevi vardır: Üretmek ve sevmek. Severek üretmek , üreterek sevmek. İnsanlıkla ve insanla bütünleşmek ancak böyle anlam kazanır. Bilim de, sanat da , yaşam da, bu bütünlemeye hizmet ettiği oranda olumlu ve işlevseldir."


- Yaşamın Anlamı



182. "Gazi Mustafa Kemal "Kültürlü ve uygar bir ülkede, bağnaz bir azınlığın, nasıl olup da aydın çoğunluğa istediğini empoze edebildiğini anlayamadığını" söylemişti."


- Tarihimizle Yüzleşmek



183. "Hiç kuşkusuz, güzellik, yakışıklılık, görülenden çok, bakanda oluşan bir duygudur."


- Kızlarıma Mektuplar



184. "Soğuk savaş, anti-komünist niteliğiyle dinci ve muhafazakar ideolojilere ve siyasete destek verir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



185. "Bilindiği gibi Bektaşilik, İslam tarikatları arasında en hoşgö­rülü olanıdır. Bektaşi fıkralarında Allah ve Peygamber bile zaman zaman eleştirilir. Böylece Bektaşilik, İslamın hem hoşgörüsünü hem de eleştiri­ye dönük yüzünü yansıtır. İşte Ortodoks tebaadan devşirilmiş çocuklardan oluşturulan yeniçerilerin Bektaşi olmaları, bu açıdan bence Osmanlı'nın de­hasını yansıtan ögelerden biridir: Sonradan İslamlaştırılan bu çocuklar, en eleştirel tarikatın üyeleri yapılıyor.
Ayrıca unutmamak gerekir ki, Bektaşi geleneğinde, Horasanlı Gazi Dervişler'in Anadolu'yu fethedişleri de vardır ve bu gelenek "diyarı Küffara" (yani Hıristiyan diyarlara) yapılan seferlerde aynı ruhun Bektaşi dedelerince yansıtılması ve ordunun kahra­manca savaşması sonucunu doğurur."


- Tarihimizle Yüzleşmek



186. "17 Kasım 1922.
Vahdettin, General Harrington'a başvurarak yardım istedi ve aynı gün Malaya adlı bir İngiliz savaş gemisi ile ülkeden kaçtı; önce Malta'ya, oradan İslam Dünyası'na Saltanat ile Hilafetin ayrılmasının yanlış olduğuna ilişkin bir beyanname yayınladığı Mekke'ye gitti, bir sonuç alamaması üzerine San Remo'ya geçti ve 1926'da orada öldü."


- Tarihimizle Yüzleşmek



187. "Aptallık da öyledir:Verdikçe artar, paylaştıkça büyür."


- Kızlarıma Mektuplar



188. "Her savaş kendi oyunlarını efsanelerini ve rivayetlerini de birlikte getirmektedir."


- Tarihimizle Yüzleşmek



189. ""Zeki insan, başkalarının deneyimlerinden yararlanmasını bilen insandır.""


- Kızlarıma Mektuplar



190. "Sevginize karşılık beklerseniz, gücünüzü yitirirsiniz."


- Kızlarıma Mektuplar



191. "21. yüzyılda, Türkiye Cumhuriyeti önemli bir dönüm noktasını daha yaşamaktadır:
Demokrasiyi korumak ve kollamak için direnmek!"


- Diren!



192. "Atatürkçüler, Atatürk’ün ne olduğu üzerinde değil, kendi yorumladıkları biçimde Atatürk’ün düşüncelerinin uygulanması üzerinde odaklaşırlar. Buna karşılık “Atatürkologlar” , Atatürk’ün “ne olduğunu”, “ne yaptığını” doğru olarak saptamaya ve yorumlamaya çalışırlar."


- Atatürk Üzerine



193. "Okuyan genç, sıradışıdır günümüzde."


- Kızlarıma Mektuplar



194. "İşçilerin örgütlenmelerine izin verilmesi, çok partili düzene geçiş ile birlikte 1946 yılı Mayıs ayında, sınıf esasına göre örgütlenme yasağının kaldırılması ile gerçekleştirilmişti."


- Demokrasi İşçinin Ekmeğidir



195. "Benim mutluluk reçetem "insanları seveceksin" ilkesidir.
.
.
Ama karşılıksız seveceksiniz."


- Kızlarıma Mektuplar



196. ""Ben demokrasiye inancımı hiçbir zaman yitirmedim.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



197. "Yaşlanmanın ve Yaşlılığın Güzelliği Yaşlanma bir süreç, yaşlılık ise bir durumdur. Benim gibi “cabadan” yaşıyorsanız, ya da öyle yaşadığınızı sanıyor, buna inanıyorsanız, “yaşlanmak güzeldir”. Çünkü her geçen saniye .size bir armağandır.
Yaşam döneminizi hakkıyla yaşamış ve bi­tirmiş olduğunuza inanıyorsanız (ki ben inanıyorum) artık size vicdanınızdan başka hiçbir güç hükmedemez. Ne para, ne ün, ne şan ne şöhret, ne de baskı, sizi yolunuzdan çevirebilir. İnan­madığınızı size kimse söyletemez ya da yaptıramaz. İşte “yaşlan­manın güzelliği” buradadır. Yaşlanma süreci, yani yılların geçe­rek, sizi “bu dünyadan” arındırma olayı, vicdanınızı güçlendi­ren, dolayısıyla sizi daha “insan yapan” bir durumdur.
“Yaşlılığın güzelliği” ise, pek çok gencin yaşadığı, daha doğ­rusu “o anda” yaşadığı, ama sizin “o anda” yaşamadığınız “du­rumları”, daha önce yaşamış olmanın keyfidir. Bu keyif, size, sonsuz ufuklar açar: Her an genç olabilir, genç gibi duyar, dü­şünür, hatta yaşayabilirsiniz. Bunun için belleğinizde çok canlı olan anılarınızı yeniden yaşamanız yeter. Gençleri daha iyi an­layabilirsiniz. Onlarla “kendileri gibi” bir dost olabilirsiniz.
Böylece siz de “gençleşebilirsiniz”."


- Yaşamın Anlamı



198. ""İnsanlara ve yaşama gülümseyin ama size her gülümseyene de kanmayın.""


- Kızlarıma Mektuplar



199. "Sevgi öyle bir duygudur ki, verdikçe artar, paylaştıkça büyür."


- Kızlarıma Mektuplar



200. "Unutmayın, sıradışı olmanın sırrı, insanları rahatsız eden çarpıcı kişilik özelliklerinde değil, günlük yaşamın küçük ayrıntılarında saklıdır."


- Kızlarıma Mektuplar



201. "Bana göre, yaşamın kendisi bir mucizedir."


- Kızlarıma Mektuplar



202. ""İnsanlara ve yaşama gülümseyin ama size her gülümseyene de kanmayın.""


- Kızlarıma Mektuplar



203. "İnsanları seveceksiniz. Ama karşılıksız seveceksiniz. Çünkü insanoğlu çiğ süt emmiştir. Çünkü insanoğlu vefasızdır. Çünkü siz insanları severken, onlar size her türlü kötülüğü ve kalleşliği yapacak. Çünkü sevginize aynıyla karşılık beklerseniz mutlaka düş kırıklığıyla karşılaşacaksınız: Hem de hemen bugün, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün, ama bir gün mutlaka, hem de çok yakında."


- Kızlarıma Mektuplar



204. "Ya duygular?
Sevgi, aşk, güven, dostluk?
Tabii öbür yanda, kin, nefret, öfke ve kıskançlık.
Bütün bunlar ölümlü insanın, ölümsüz duyguları değil mi?"


- Kızlarıma Mektuplar



205. "Bu yaşıma kadar hiçbir şey öğrenmediysem bile, tek bir şey biliyordum; Paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktu."


- Trajikomik



206. "Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının savaşı din ile değil, halk egemenliğine karşı, kendi egemenliklerini savunan din adamlarıyla idi."


- Atatürk Üzerine



207. ""İnsanlara ve yaşama gülümseyin ama size her gülümseyene de kanmayın.""


- Kızlarıma Mektuplar



208. "Sevgi öyle bir duygudur ki, verdikçe artar, paylaştıkça büyür."


- Kızlarıma Mektuplar



209. "Unutmayın, sıradışı olmanın sırrı, insanları rahatsız eden çarpıcı kişilik özelliklerinde değil, günlük yaşamın küçük ayrıntılarında saklıdır."


- Kızlarıma Mektuplar



210. "Bana göre, yaşamın kendisi bir mucizedir."


- Kızlarıma Mektuplar



211. ""İnsanlara ve yaşama gülümseyin ama size her gülümseyene de kanmayın.""


- Kızlarıma Mektuplar



212. "Sadece çalışmakla yetinmeyin, biraz da yaşamaya bakın."


- Kızlarıma Mektuplar



213. "Zeki insan başkalarının deneyimlerinden yararlanmasını bilen insandır."


- Kızlarıma Mektuplar



214. "Hiç kuşkusuz para kazanmak iyidir.
Çok para kazanmak daha da iyidir.
Ama ne pahasına olursa olsun değil."


- Kızlarıma Mektuplar



215. "Bir liderin liderliği normal zamanlardan çok, bunalım çıktığı zaman, buhran anında belli olur."


- Hocaefendi'nin Sandukası



216. "Cumhurbaşkanı, hükümetin şeyhe özel mezar kararnamesini reddederken. Anayasa'nın eşitlik ilkesini öne sürmüş. Bunu hiç anlayamadım?
Ne demek yani, koskoca şeyh ile onun aydınlattığı müritleri aynı seviyede mi görülüyor?
Eğer, şeyh ile müritleri eşitse, o zaman şeyhin kerameti nerede, şeyhin önderliğine ne gerek var?"


- Trajikomik



217. "Gerçekten de sürünün bir parçası olmak, toplumun geneli içinde kimliğini ve kişiliğini yitirmek, gençleri bekleyen en büyük tehlikelerden biri."


- Kızlarıma Mektuplar



218. "Sevgi hiç kuşkusuz, duyguların en güzeli, aşk ise en yücesidir."


- Kızlarıma Mektuplar



219. "Olaylar, 12 Mart darbesiyle de durmadı. 12 Mart'tan sonra, hem solcu gençlerin kendi aralarında ki bölünmeleri derinleşti hem de devlet onların"


- Babam, Oğlum, Torunum



220. "Erkeklik kavgayla ölçülmez, insanın etrafında uyandırdığı saygıyla ölçülür."


- Babam, Oğlum, Torunum



221. "... “katilin sağcısı solcusu olmaz, katil katildir. Kendi inancınızdakiler bile adam öldürürlerse, onlara arka çıkmayın.” “Demokrasi şaşkın insanların rejimi değildir. Demokrasi kararlı ve disiplinli insanların rejimidir. Kendisini anarşi ve teröre karşı korumalıdır.”"


- Yaşamın Anlamı



222. "Fevkalade önemli Yalçın Bey... Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti’nin ciddi bir devlet olduğuna inanıyorum. Benim devlet anlayışıma göre bir üni­versite, profesörünün sakalına müdahale edemez. Ciddi bir devlet bununla uğraşmaz... Bu bir... İkincisi “devlet memuru sakal bırakamaz” denmesine rağmen imamın, müezzinin, hat­ta Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki resim profesörünün sakalı­na karışılmazken benim sakalımla hiç uğraşamaz. Ama en baş­ta devletin sakalla uğraşması gayet gayri ciddidir. Sakal benim eşimin egemenlik alanıdır. Devletin egemenlik alanı değildir..."


- Yaşamın Anlamı



223. "Sadece çalışmakla yetinmeyin, biraz da yaşamaya bakın."


- Kızlarıma Mektuplar



224. "Erkeklik kavgayla ölçülmez, insanın etrafında uyandırdığı saygıyla ölçülür."


- Babam, Oğlum, Torunum



225. "... “katilin sağcısı solcusu olmaz, katil katildir. Kendi inancınızdakiler bile adam öldürürlerse, onlara arka çıkmayın.” “Demokrasi şaşkın insanların rejimi değildir. Demokrasi kararlı ve disiplinli insanların rejimidir. Kendisini anarşi ve teröre karşı korumalıdır.”"


- Yaşamın Anlamı



226. "Sevmek sevilmek güzel şeylerdir ama hiç kuşkusuz, bir insanın hayatta erişebileceği en yüksek makam güvenilir insan olmaktır."


- Kızlarıma Mektuplar



227. "Dayak insanlık dışıdır."


- Kızlarıma Mektuplar



228. "" Türkiye, tarihsel gerçekleri tüm çıplaklığıyla irdelemeye başlar ve bunu hem içte hem de dışta yaparsa, sadece haklılığı ortaya çıkacak ve hiç kuşkusuz uluslararası platformda güçlenecektir.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



229. "" Bu toprak kayıpları, esas olarak Endüstri Devrimi'ni kaçırmış bir ülkenin güçsüzleşmesinin ve bu devrimin ürettiği Milliyetçilik Akımları karşısındaki çözülmesinin bir sonucudur.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



230. "“İnsan gerçekten âşık olduğunda, karşısındakinin gerçek yüzünü pek göremez, onu hep bir bulut arkasında, çirkinlikleri törpülenmiş, güzellikleri ise abartılmış bir siluet olarak algılar.”"


- Kızlarıma Mektuplar



231. "Demokrasi, bağımsız olması gereken yargının bir kişinin emirleriyle hareket ettiği rejim değildir."


- Diren!



232. "Biz,kendimiz, her birimiz, ne ölçüde kendi irademizin ürünüyüz, ne ölçüde genlerimiz ve çevremiz tarafından biçimlendiriliyoruz ?"


- Kızlarıma Mektuplar



233. "Dilerim sizler için, sizi anlayabilen bir baba, anneniz için de onu anlayabilen bir eş olmuşumdur."


- Kızlarıma Mektuplar



234. "Türkiye' de eğitim bir rezalet.
Tarih anlayışı ve tarih eğitimi ise bu rezaletin içinde ayrı bir fecaat."


- Tarihimizle Yüzleşmek



235. "“İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar.”
Oscar Wilde
"Birçok insan, yaşamın tehlikelerini göze almaktansa yaşama taklidi yaparak ölmeyi bekliyorlar.”"


- Yaşamın Anlamı



236. "Sevmek sevilmek güzel şeylerdir ama hiç kuşkusuz, bir insanın hayatta erişebileceği en yüksek makam güvenilir insan olmaktır."


- Kızlarıma Mektuplar



237. "Dayak insanlık dışıdır."


- Kızlarıma Mektuplar



238. "" Türkiye, tarihsel gerçekleri tüm çıplaklığıyla irdelemeye başlar ve bunu hem içte hem de dışta yaparsa, sadece haklılığı ortaya çıkacak ve hiç kuşkusuz uluslararası platformda güçlenecektir.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



239. "" Bu toprak kayıpları, esas olarak Endüstri Devrimi'ni kaçırmış bir ülkenin güçsüzleşmesinin ve bu devrimin ürettiği Milliyetçilik Akımları karşısındaki çözülmesinin bir sonucudur.""


- Tarihimizle Yüzleşmek



240. "“İnsan gerçekten âşık olduğunda, karşısındakinin gerçek yüzünü pek göremez, onu hep bir bulut arkasında, çirkinlikleri törpülenmiş, güzellikleri ise abartılmış bir siluet olarak algılar.”"


- Kızlarıma Mektuplar



241. "Dostluk çok zor elde edilen ama çok kolay yitirilebilen bir ilişkidir sevgili çocuklarım."


- Kızlarıma Mektuplar



242. "Nedir evrenin gizi?
Bence insandır."


- Kızlarıma Mektuplar



243. "Demokrasi, sandıktan şaibeli biçimde çıkanların bütün hukuku, Anayasayı, yasaları, insan haklarını ihlal ederek her istediğini yaptığı, üstelik de bunu açıkça ilan ettiği bir rejim değildir."


- Diren!



244. "1968 yılı, Umberto Eco'nun, Melk'li Adso'nun el yazmasını bulduğu yıldı.
(...)
Sonradan, Eco'nun kitabı, 1980'li yıllarda "Gülün Adı" diye dünya ve Türk edebiyatına silinmez damgasını vurdu."


- Hocaefendi'nin Sandukası



245. "Sevgili çocuklarım,
Cennet de cehennem de insanın içindedir.
Yaşamı taşınmaz bir yük gibi görenler, kendi ürettikleri bir cehennemde yaşar."


- Kızlarıma Mektuplar



246. "İnsan karşısındakini konuşarak değil, dinleyerek ikna eder."


- Kızlarıma Mektuplar



247. "Türkiye' de politikanın hali ortada.
Bir kişi, tek bir kişi, tüm ahlaki, siyasal ve beşeri kuralları alt üst ederek, bir siyasal rejimi ve onun altında yatan koskoca bir hukuk sistemi ile ekonomik yapıyı hiçe sayabiliyor."


- Yamyamlara Oy Yok!



248. "Nazi Almanyası'nda "normal ve iyi insanları" da soykırım cinayetlerinin bir parçası haline getiren birinci öge, bu "devlet-hükümet ayrımının ortadan kaldırılmış olması", bireyin, Nazi iktidarı karşısında yalnız ve korumasız bırakılmasıdır"."


- Diren!



249. "Ama insan hiç aşık olmadı diye gerçek aşkın varlığını yadsıyabilir mi"


- Kızlarıma Mektuplar



250. "Hiçbir fiziksel güzellik, ne kadar olgun, ne kadar süzülmüş olursa olsun, gençliğin diriliği, dinamizmi, masumiyeti, değişmeye açıklığı, soruşturmacılığı kadar çekici olamaz."


- Kızlarıma Mektuplar

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: