Edward Said En Beğenilen Sözleri
1. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
2. "Kişi canının istediğini, istediği şekilde söyleyemez."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
3. "••••
“İster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun; inanmadığım bir şeye hizmet etmeyeceğim !”
••••"
- Entelektüel
4. ""Entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş dostları, ne de resmi makamlarda itibarları olur.""
- Entelektüel
5. "••••
“Günümüz entelektüeli, garantili bir geliri olan ve okul dışındaki dünyayla alakası olmayan kabuğuna çekilmiş bir edebiyat profesörü olup çıkmıştır.”
••••"
- Entelektüel
6. "Her durumda özenli bir okumayı savunuyorum."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
7. "••••
"Bugün insanın evindeyken kendini evinde
hissetmemesi bir ahlak sorunudur."
••••"
- Entelektüel
8. "________~
“İnsan, kapitalist eğitim sisteminde ne kadar yukarıya çıkarsa, o kadar dar bilgi alanıyla sınırlanır.”
~_________"
- Entelektüel
9. "••••
“Yanlış bir hayat, doğru yaşanmaz.”
••••"
- Entelektüel
10. ""Yanlış hayat doğru yaşanmaz.""
- Entelektüel
11. "••••
İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık.
••••"
- Entelektüel
12. "Yabancı şeytanları taşlarken kendininkilere nazikçe göz kırpan dalkavuk ve tarafsızlar..."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
13. "Amerikalılık iddiamı inandırıcı kılacak elimdeki avucumdaki yegane şey olan bir çift çorapla fena halde hüsrana uğrayarak boyumun ölçüsünü almış oldum böylece. Anneme, bana reçelli ve tereyagli dikdörtgen sandviçler hazırlamasını ne kadar hoşuma gideceğini anlatmaya çalıştım sonra. Ama annem umursamaz bir edayla, tost ekmeğiyle reçel kahvaltı yenir. Ben senin doğru dürüst beslenmeni istiyorum. Senin yemeğinin nesi varmış hem? Deyip işin içinden çıktı."
- Yersiz Yurtsuz
14. "••••
~ “Bütün entelektüel hilelerin en bayağısı bir başkasının kültüründeki bozukluklar hakkında ahkam keserken kendi kültüründeki aynı uygulamalara mazeretler bulmaktır.” ~
••••"
- Entelektüel
15. "••••
“Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine, rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne gölge düşüren tavırlardır.”
••••"
- Entelektüel
16. ""Bugün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlak sorunudur.""
- Entelektüel
17. "••••
“Bir yerde ve bir zamanda aydınlatıcı olarak kabul edilen düşünce, başka bir yerde gerici ve çağdışı olabilir.”
••••"
- Entelektüel
18. ""En hüzünlü yazgılardan biridir sürgün.""
- Entelektüel
19. ""Hele bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu
etmesi diye bir şey söz konusu olamaz;
işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif
kaçırıcı olmaktır.""
- Entelektüel
20. "Babam yaptığım açıklamayla ya da gelecekte kendimi nasıl değiştireceğime, nasıl düzelteceğime dair birkaç saniyelik beceriksiz kararlılık gösterimle fazla ilgilenmedi. Maskemi düşürmüştü ve onun gözünde kusurluydum artık. Kendime nasıl zarar verdiğimi biliyordu ve bu yüzden hem zayıf hem de hayatta güvenilmeyecek biri olduğuma kanaat getirmişti. Hepsi bu kadardı. Bana bardağı, yarış atını, kelliği ve delirmeyi, gereken her şeyi anlatmıştı oysa. Bu hayat derslerini hiç tekrarlamadıysa sekiz kez tekrarlamıştı ve şimdi elinden gelen ya bunları bir kez daha tekrarlamak ya da aklın yolunu seçip bunları sabıka kaydımma bir güzel işlemek, ardından da çekip gitmekti."
- Yersiz Yurtsuz
21. "••••
“Dünya öylesine yozlaşmış ki, tüm insanlar para denen puta tapıyor.”
••••"
- Entelektüel
22. ""Düzenin adamları belli çıkarları gözetirler,
oysa entelektüeller şovenist milliyetçiliği,
şirketleşmiş düşünce müsvettelerini ve
sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet imtiyazlarını
sorgulayan kişiler olmalıdırlar.""
- Entelektüel
23. ""Entelektüelin bir görevi de insan
düşüncesini ve insanlararası iletişimi
kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici
kategorileri kırmaktır.""
- Entelektüel
24. ""Dili iyi kullanmayı bilmek ve dile ne zaman
müdahale edileceğini bilmek, entelektüel
eylemin iki temel özelliğidir.""
- Entelektüel
25. "•••••
~ “Bir düşmanın durup dururken bir saldırıya girişmesini kınıyorsak, hükümetimiz daha zayıf bir ülkeyi işgal ettiğinde de aynı şeyi yapabilmeliyiz.”
••••"
- Entelektüel
26. ""Bugün insanın evindeyken kendini evinde
hissetmemesi bir ahlak sorunudur.""
- Entelektüel
27. ""Entelektüel belli bir kamu için ve o kamu
adına mesajı, görüşü, tavrı, felsefeyi ya
da kanıyı temsil etme, cisimleştirme, ifade
etme yetisine sahip olan bireydir.""
- Entelektüel
28. ""Entelektüel her zaman yalnızlık ile saf
tutma arasında bir yerde durur.""
- Entelektüel
29. ""Toplum ne kadar özgür ve açık olursa
olsun, birey ne kadar bohem olursa olsun
herkes bir toplumun zaptı altındadır.""
- Entelektüel
30. "zekam iyi bir öğrenci olmam yolunda bana engel teşkil ediyordu"
- Yersiz Yurtsuz
31. ""Entelektüel her zaman ya daha zayıf
olanların, daha az temsil edilen, unutulan
veya umursanmayanların ya da daha güçlü
olanların yanında saf tutma seçenekleriyle
karşı karşıyadır.""
- Entelektüel
32. ""Entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş
dostları, ne de resmi makamlarda itibarları
olur. İnsan yalnız kalır, doğru; ama her
zaman sürüye uyup mevcut durumu hoş
göstermekten iyidir yalnızlık.""
- Entelektüel
33. ""Entelektüelin faaliyetinin amacı insanın
özgürlüğünü ve bilgisini arttırmaktır.""
- Entelektüel
34. ""Sürgün olarak entelektüel mutsuzluk
fikriyle mutlu olma eğilimindedir...""
- Entelektüel
35. "Neden diye sormazlar, bu değil vazifeleri"
- Yersiz Yurtsuz
36. ""Nabza göre şerbet vermek, konuşulması
gereken yerde susmak, şovenist
kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve
günah çıkarma törenlerine rağbet etmek
bir entelektüelin kamusal rolüne en çok
gölge düşüren tavırlardır.""
- Entelektüel
37. ""Evet, yalnız başına konuşur entelektüel,
ama ancak kendisini bir hareketin
gerçekliğiyle, bir halkın özlemleriyle,
müşterek bir idealin peşinde hep beraber
koşanlarla birleştiğinde yankı bulur sesi.""
- Entelektüel
38. "Dili iyi kullanmayı bilmek ve dile ne zaman müdahale edileceğini bilmek, entelektüel eylemin iki temel özelliğidir."
- Entelektüel
39. "Onunla olmak,
der bir yerde, bir uçurumun kenarında yaşanan baş dönmesini verır insana."
- Entelektüel
40. "________________
~ Yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz dilin ve milliyetin sağladığı, çoğunlukla da başkalarının gerçekliğini görmemizi engelleyen birer perde işlevi gören, ucuz kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze alabilmek demektir evrensellik.
________________"
- Entelektüel
41. "'Yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz
dilin ve milliyetin sağladığı, çoğunlukla
da başkalarının gerçekliğini görmemizi
engelleyen birer perde işlevi gören, ucuz
kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze
alabilmek demektir evrensellik.""
- Entelektüel
42. "Entelektüel bireyin hangi partiye yakınlık duyarsa duysun, hangi ülkeden gelirse gelsin ve kendini aslen neye bağlı hissederse hissetsin, insanların çektiği acılar ve yaşadığı baskılar konusunda belli doğruluk standartlarından şaşmaması gerektiğini söylemeye çalıştım. Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır."
- Entelektüel
43. "Kadınlar kadın olma özgürlüğü için mücadele etmiyorlar çünkü özgürlük tüm insanlık içindir; fakat bu kaçınılmazca soyut insanlık ancak onların kadınlıkları sayesinde eklemlenebilir, çünkü insanlığın yaralandığı ve reddedildiği yer burasıdır."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
44. "Yanlış hayat doğru yaşanmaz."
- Entelektüel
45. "Kişi, bir yerde uzun uzadıya, ben bu "biz"e ait değilim ve "siz" her ne yapıyorsanız benim adıma yapmıyorsunuz diyebilmelidir."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
46. "Bütün bir halkı topraklarından ve miraslarından mahrum bırakmak asla doğru olamaz."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
47. "Kimse, en özgür ruhlu kişi bile, tek başına ayakta duramaz, kendine yetemez."
- Entelektüel
48. ""Bütün entelektüel hilelerin en
bayağılarından biri, bir başkasının
kültüründeki bozukluklar hakkında ahkâm
keserken kendi kültüründeki tam tamına
aynı uygulamalara mazeretler bulmaktır.""
- Entelektüel
49. "Benda'ya göre bugünkü entelektüellerin sorunu, sahip oldukları ahlâki otoriteyi, sekterlik, kitle dalkavukluğu, milliyetçi çığırtkanlık, sınıf çıkarları gibi "kolektif duygular"ın örgütlenmesi adını verdiği şeye (bu deyim Benda'nın ileri görüşlülüğünün işaretidir) devretmiş olmalarıdır."
- Entelektüel
50. "Doğu ve Batı arasındaki ilişki herşeyden önce bir güç ve üstünlük ilişkisidir."
- Oryantalizm (Doğubilim)
51. "Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyordu."
- Entelektüel
52. "Yanlış bir hayat doğru yaşanmaz!"
- Entelektüel
53. "Ezilenler arasında bile kazananlar ve kaybedenler vardır."
- Entelektüel
54. ""Siyasal dil" diyordu, yalanları doğru, cinayetleri saygın göstermek ve içi tamamen boş sözlere doluymuş görüntüsü verınek amacıyla tasarlanmıştır belli farklılıklarla muhafazakarlardan anarşistlere tüm siyasal taraflar için doğrudur bu."
- Entelektüel
55. "Kimse, en özgür ruhlu kişi
bile, tek başına ayakta duramaz, kendine yetemez."
- Entelektüel
56. "Tarihi anlamak veya yorumlamak sadece "İnsan yapımı olduğu" için mümkündür. Çünkü biz sadece yaptığımız şeyi bilebiliriz. (tıpkı Tanrı'nın doğayı yaptığı için bilmesi gibi)."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
57. "Ister evim ister yurdum, ister kilisem olsun inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim"
- Entelektüel
58. "hem inançlarınla tutarlı olmanın hem de aynı zamanda serpilecek, düşünce değiştirecek, yeni şeyler keşfedecek veya bir zamanlar bir kenara attığın şeyleri yeniden keşfedecek kadar özgür kalmanın bir yolunu bulmak daha da güçtür."
- Entelektüel
59. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
60. "Gözden geçirildikten sonra, geliştirilip tersine çevrilmeyecek hiçbir yanlış yorum yoktur."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
61. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
62. "her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
63. "Günümüzde insan eğitim sistemi içinde ne kadar yukarılara çıkarsa o kadar dar bir bilgi alanıyla sınırlanmaktadır."
- Entelektüel
64. "Sömürgecilik en güçlü olduğu zaman ırkçı mülksüzleştirme sürecidir. Sömürgeleştirilmiş bir halk özgül bir tarihe sahip değildir."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
65. "**
Bugün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk sorunudur.
***"
- Entelektüel
66. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
67. ""Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor""
- Entelektüel
68. "oysa entelektüeller; şovenist milliyetçiliği, şirketleşmiş düşünce müsvettelerini ve sınıfsal, ırksal ve cinsel imtiyazları sorgulayan kişiler olmalıdırlar."
- Entelektüel
69. "her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
70. "Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyordu."
- Entelektüel
71. "*****
ABD'nin halklarını ezen kukla rejimlere verdiği destek gibi konular üzerinde odaklanmak...
*****"
- Entelektüel
72. "**
En hüzünlü yazgılardan biridir sürgün.
***"
- Entelektüel
73. "Batı'nın gerçekte neler yaptığının önemi yoktur, bunlar tarih olmustur. Körfez savaşının yıkıcı sonuçları da tarih olmuştur. Hasta olanlar biz Araplar ve Müslümanlarız, sorunlarımızın tek kaynağı biziz."
- Entelektüel
74. "**
"Şeytan da bir zamanlar Cennette otururdu, bu yüzden onu daha önce görmemiş olanların ilk gördüklerinde meleklerle karıştırmaları mümkündür"
***"
- Entelektüel
75. ""Artık bir anavatanı olmayan biri için yazı yaşanacak bir yer halini alır""
- Entelektüel
76. "Bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır."
- Entelektüel
77. "" Diğer" konuştuğu zaman, emperyalist ya da metropolitan öznenin bilinçli şekilde bir sorun olarak kaydetmesi gerektiği başka bir özne haline gelir."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
78. "“Bugün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk sorunudur.”"
- Entelektüel
79. "Korumacı, hatta savunmacı bir milliyetçilik olarak hümanizmin, bazen kaçınılmaz olsa da ideolojik gaddarlık ve zafer gösterileri için karışık bir destek olduğunu düşünüyorum."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
80. "Entelektüel bir hayat temelinde bilgi ve özgürlükle ilgili bir hayattır. Ama bu sözcükler .. şu bildik "iyi bir hayat yaşayabilmek için iyi bir eğitim almalısın" cümlesinde olduğu gibi soyutlamalar olarak değil, fiilen yaşanan deneyimler olarak görüldüklerinde anlamlıdırlar. Bir entelektüel gemisi battıktan sonra karada değil karayla birlikte yaşamayı öğrenen birine benzer; amacı küçük adasını sömürgeleştirmek olan Robinson Crusoe değil, olağanüstü şeyler yaşadığı duygusunu hiç kaybetmeyen ve bir bedavacı, fatih ya da yağmacı değil de her zaman bir gezgin, geçici bir misafir olan Marko Polo'dur."
- Entelektüel
81. "Gerçek entelektüeller, der Benda, "özünde pratik amaçlar gütmeyen faaliyetler yürüten, bir sanat ya da bir bilimle ya da metafizik spekülasyonla ilgilenmekten, özetle manevi avantajlara sahip olmaktan keyif alan, yani bir bakıma şöyle diyen kişilerdir: 'Benim krallığım bu dünyanın krallığı değil.'"
- Entelektüel
82. ". .. .Bugün
insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlak sorunudur."
- Entelektüel
83. "Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru, sol estetiği ölümcül bir şekilde sağa teslim etti."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
84. "*
Günümüz entelektüeli, garantili bir kazancı olan ve dershane dışındaki dünyayla alâkası olmayan, kabuğuna çekilmiş bir edebiyat profesörü olup çıkmıştır.
*"
- Entelektüel
85. "Yabancı şeytanları taşlarken kendininkilere nazikçe göz kırpan dalkavuk ve tarafsızlar..."
- Hümanizm ve Demokratik Eleştiri
86. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
87. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
88. "**
Bütün entelektüel hilelerin en bayağılarından biri, bir başkasının kültüründeki bozukluklar hakkında ahkâm keserken kendi kültüründeki tam tamına aynı uygulamalara mazeretler bulmaktır.
***"
- Entelektüel
89. "*
Oscar Wilde'ın dediği gibi, kinik her şeyin bedelini bilen, ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen biridir.
"Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor" demek tam bir kinizm örneğidir.
*"
- Entelektüel
90. "Entelektüelin bir görevi de insan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmaktır."
- Entelektüel
91. "Lâfı gevelemeden hemen söyleyeyim: Herhangi bir türden siyasi tanrıya inanmaya ve o tanrının saflarına katılmaya karşıyım."
- Entelektüel
92. "Bugün üçüncü dünyayı, her şeyin ötesinde bu çok çeşitli kültürlerin hepsi şimdi kendi farklı sesleriyle konuştukları için farklı bir tarzda düşünüyoruz. Bu sesler artık görmezden gelme özgürlüğümüzün olduğu marjinal sesler değildir; en azından biri - patlayış'tan bu yana Latin Amerika yazını- bugün belki de dünya kültür sahnesinin baş oyuncularından biri haline gelmiştir."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
93. "Amerika'nın Irak'a karşı savunduğu davanın gücünü büyük ölçüde yitirdiği haklı olarak belirtilmişti.
Tabii ki ABD açısından Körfez'deki asıl mesele Bush yönetiminin beyan ettiği ilkeler değil, petrol ve stratejik güç hesaplarıydı.
***"
- Entelektüel
94. "En hüzünlü yazgılardan biridir sürgün."
- Entelektüel
95. "Bir entelektüel gemisi battıktan sonra
karada değil karayla birlikte yaşamayı öğrenen birine benzer;
amacı küçük adasını sömürgeleştirmek olan Robinson Crusoe
değil, olağanüstü şeyler yaşadığı duygusunu hiç kaybetmeyen ve
bir bedavacı, fatih ya da yağmacı değil de her zaman bir gezgin,
geçici bir misafir olan Marko Polo'dur."
- Entelektüel
96. "İnsanlar entelektüel başarılarına göre değil, komünizmin kötülüklerini kanıtladıkları, pişman oldukları, dostlarını veya çalışma arkadaşlarını ihbar ettikleri yahut da eski dostların düşmanlarıyla tekrar işbirliği yaptıkları için kariyer yapar oldular."
- Entelektüel
97. "Bir entelektüel olmanın en çetin yanı, yazdıkların ve yaptığın müdahaleler aracılığıyla vazettiğin şeyi, bir kuruma, bir sistemin ya da yöntemin emriyle harekete geçen bir tür robota dönüşüp katılaşmadan temsil etmektir.
*****"
- Entelektüel
98. "*****
Avrupa ve Batı dünyanın geri kalanı için sorgusuz sualsiz kabul edilen standartlar koyma durumunda değildir artık.
*****"
- Entelektüel
99. "entelektüel dünya
üzerinde bir etki yaratmayı değil, bir gün, bir yerde birilerinin
onun yazdıklannı tam da onun yazdığı gibi okuyacağını umar."
- Entelektüel
100. "Dili iyi kullanmayı bilmek ve dile ne zaman müdahale edileceğini bilmek entelektüel eylemin iki temel özelliğidir."
- Entelektüel
101. "*****
Bosna'daki soykırımın gösterdiği gibi, bu haklar her gün çiğneniyor...
*****"
- Entelektüel
102. "Bir milyar insanı içeren, dünyanın üçte birine yayılmış olan düzinelerce farklı toplumdan oluşan, içinde Arapça, Farsça, Türkçe gibi yarım düzine önemli dil konuşulan Müslüman dünyayla ilgilenen Amerikalı ya da İngiliz akademik entelektüeller bugün indirgemeci ve, bence, sorumsuz bir biçimde "İslam" diye bir şeyden bahsetmektedirler.
Bu tek sözcüğü kullanarak, hakkında bin yıllık bir dönemi ve Müslümanlık tarihinin yarısını kapsayan büyük genellemeler yapılabilecek, İslamla demokrasinin, insan haklarının, ilerlemenin uyuşabilirliği konularında utanıp sıkılmaksızın yargılar verilebilecek basit bir nesne gözüyle bakmaktadırlar İslam'a."
- Entelektüel
103. "Entelektüeller içerdekiler ve yabancılar diye ikiye ayrılabilirler: Bir yanda toplumun mevcut hâline tamamen ait olanlar, onun içinde yoğun bir aykırılık ya da uyumsuzluk duygusu hissetmeksizin barınanlar ki bunlara evet diyiciler diyebiliriz; öte yanda hayır diyenler, toplumlarıyla yıldızı barışmayan, bu yüzden de imtiyaz, güç ve şan şöhret edinmeme anlamında yabancı ve sürgün olan bireyler. Yabancı olarak entelektüelin izlediği mecrayı belirleyen kalıbı en iyi anlatan söz sürgünlüktür. Yani asla tamamen uyumlu olmama; kendini her zaman, "yerliler"in işgal ettiği aşina muhabbet dünyasının dışında hissetme; çoğunlukla intibak etmek ve milli çıkarları gözetmek gibi tuzaklardan uzak durma eğiliminde olma, hatta bu tür tuzaklardan hiç hazzetmeme durumu."
- Entelektüel
104. "Zira hükümetler hala halklarını açık açık
ezmekte, adalet hala ciddi bir biçimde zedelenmekte ve iktidar entelektüelleri hala kendi saflarına katıp seslerini gayet güzel kısabilmektedir; entelektüeller hala sık sık görevlerinden yan çizmektedirler."
- Entelektüel
105. "Entelektüellerin kendi etnik ya da ulusal toplulukları adına yapılan kötülüklere kör kalmalarına yol açan kendini üstün görme ve haklı çıkarma tarzı tuzaklara düşüp daha fazla popüler olmaları da kolaydır. Olağanüstü hal ya da kriz dönemlerinde bu daha da geçerlidir."
- Entelektüel
106. "**
Entelektüel dünya üzerinde bir etki yaratmayı değil, bir gün, bir yerde birilerinin onun yazdıklarını tam da onun yazdığı gibi okuyacağını umar.
***"
- Entelektüel
107. "Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkum ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar."
- Entelektüel
108. ""Yanlış bir hayat doğru yaşanmaz""
- Entelektüel
109. "*
Üniversitelerin bilim ve teknoloji araştırmalarına en çok bağışta bulunan kurumlar Amerikan Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları olmuştur.
*"
- Entelektüel
110. "Artık Avrupa'da eski sömürge topraklarından gelen insanların oluşturduğu göçmen toplulukları vardır; 1800 ile 1950 arasındaki dönemde oluşturulmuş biçimleriyle "Fransa", "İngiltere" ve "Almanya" düşünceleri bu toplulukları açıkça dışlamaktadır.
***"
- Entelektüel
111. "**
"Bütün insanlar entelektüeldir, ama toplumda herkes entelektüel işlevini görmez" Antonio Gramsci
***"
- Entelektüel
112. "Hepimiz bir toplumda yaşıyoruz; kendi dili, geleneği ve tarihi olan bir milliyetin mensuplarıyız.
Entelektüeller bu fiili durumların ne ölçüde kölesi, ne ölçüde düşmanıdırlar?
***"
- Entelektüel
113. "bir entelektüel gemisi battıktan sonra karada değil karayla birlikte yaşamayı öğrenen birine benzer; amacı küçük adasını sömürgeleştirmek olan Robinson Crusoe değil, olağanüstü şeyler yaşadığı duygusunu hiç kaybetmeyen ve bir bedavacı, fatih ya da yağmacı değil de her zaman bir gezgin, geçici bir misafir olan Marko Polo'dur."
- Entelektüel
114. "insan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
115. "Hiçbir dilin masum olmadığını söylemek doğruyu söylemektir. Siyasal ve yazımsal söylemler içinde geçmiş ve bugünkü yorumlarımızı belirleyen ya da onlar tarafından belirlenen suçlama, itaat ettirme, ayaklanma, kaçma ve klişeleştirmenin izlerini bulmak daha güçtür."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
116. "Büyük sömürge okulları yerli burjuvazinin kuşaklarına tarih, bilim, kültür hakkında önemli gerçekler öğretti. Ve bu öğrenme sürecinden geçen milyonlarca insan modern yaşamın temellerini kavradı, fakat yaşamları dışında
her yerde üslenmiş otoritenin boyun eğen bağımlıları olmayı sürdürdüler"
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
117. "Bugün herkes için eşitlikten ve uyumdan dem vuran liberal dili kullanmayan yok. Entelektüelin sorunu ise bu kavramları, eşitlik ve adalet lâfları ile o kadar da hoş olmayan gerçeklik arasındaki uçurumun son derece büyük olduğu fiili durumlarla ilişkilendirmektir.
**********"
- Entelektüel
118. "**
Entelektüelin faaliyetinin amacı insanın özgürlüğünü ve bilgisini arttırmaktır.
***"
- Entelektüel
119. "Yüzyılımızın başlıca entelektüel faaliyetlerinden biri otoritenin, yıkılması demesek bile, sorgulanması olmuştur."
- Entelektüel
120. "Çağdaş kuramcılar Birinci dünya ve üçüncü dünya ülkeleri arasındaki ilişkinin - şimdi emperyalizm sözcüğünün bizim için anlattığı şey - gerekli kullaştırma ya da bağımlılık ve asıl olarak askeri değil ekonomik türde bir ilişki biçimi olması ile ilgilendiler.
Bu demektir ki, I. Dünya Savaşı'ndan II. Dünya Savaşı' na kadar geçen dönemde diğer olmanın ekseni yer değiştirdi."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
121. "Cumhuriyetçi ve Demokrat partiler gibi Amerikan sivil toplumunun merkezi güçleri; silah imal eden şirketlerin, petrol ve tütün şirketlerinin yarattığı ya da finanse ettiği endüstriyel özel çıkar lobileri; Rockefeller'ların, Ford'ların, Mellor'ların kurduğu büyük vakıflar: İşte bu kurum ve kuruluşların hepsi de hem ticari hem de siyasi gündemleri belirleyen araştırma ve inceleme programlarını yürütmeleri için bünyelerinde akademik uzmanlar çalıştırmaktadırlar."
- Entelektüel
122. "...
İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
123. "ne yapacağımı ve ne yapmayacağımı anlatayım sana. ister evim, ister yurdum, ister kilisem olsun, inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim: ve kendimi olabildiği kadar özgürce ve olabildiği kadar bütünlükle dile getireceğim bir hayat ya da sanat tarzı bulmaya çalışacağım, kendimi savunmak için de kullanmasını bildiğim silahları kullanacağım: sessizlik, sürgün ve kurnazlık."
- Entelektüel
124. "“oysa gerçekte şöyle olmuştu: Çoğu Avrupalı olan Yahudiler, başka bir halkın çoktan yerleştiği ve yaşamakta olduğu Filistin'e gelmiş, onların toplumunu tahrip etmiş, malını mülkünü elinden almış, üçte ikisini sürgün etmişti; buna ilaveten İsrail onlarca yıldır ordularıyla Filistin (dahası Lübnan ve Suriye) topraklarını işgal etmektedir; tek yanlı olarak Doğu Kudüs'ü ilhak etmiştir”"
- Medyada İslam
125. "13 Eylül 1993'te FKÖ ile İsrail arasında imzalanan Oslo İlke Antlaşması'ndan sonra bu durum daha da geçerli. Bu son derece sınırlı ilk adımın yarattığı büyük sevinç, söz konusu anlaşma metninin Filistinlilerin haklarını garanti altına almak şöyle dursun, aslında İsrail'in İşgal Altındaki Topraklardaki denetiminin sürmesini garantilediğinin gözden kaçırılmasına yol açtı."
- Entelektüel
126. "**
Entelektüelin bir görevi de insan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmaktır.
***"
- Entelektüel
127. "Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkûm ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar
***"
- Entelektüel
128. "Müebbeden yersiz yurtsuzdum artık!.."
- Yersiz Yurtsuz
129. "İçinde yaşadığımız dünyanın bizden sonraki kuşaklara örnek gösterebilecek, miras bırakılacak bir tarafı yoktu."
- Yersiz Yurtsuz
130. "lnsani gereksinim ve isteklerin duygusal özelliği klasik burjuva düşüncesinde "sivil toplum"un bozulmuş alanına, yani aile ve ekonomik yönetimin özellikle özel tutulmuş alanlarına dahildir. Etik ve siyasal alanlar ise tam tersine, erkek ve kadınların birbirleriyle soyut olarak eşit kılınmış evrensel özneler olarak karşılaştıkları yerlerdir.
Burjuva ideolojisinin görevlerinden biri de, bu iki dünya arasındaki grotesk karşıtlığı olabildigince yüzsüzce köşeli kılmaktır."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
131. "emperyalizm işbirliği içinde olan bir girişimdir. Hem egemen hem de köle buna katılır ve eşitsiz de olsa ikisi de içinde büyür. Modern emperyalizmin dikkat çeken özelliklerinden biri de, bir çok yerde gayet bilinçli olarak yerlileri modernleştirmeye, geliştirmeye, öğretmeye ve uygarlaştırmaya koyulmasıdır.
Asya, Afrika, Latin Amerika, Avrupa ve Amerika'daki okullar, misyonlar, üniversiteler, hastaneler bu bölümün sayfalarını doldurur
ve sömürge bölgelerde, emperyalist egemenliğin sert yanlarını ılımlaştırma ve insanileştirme yanında sözde modernleştirici
eğilimler oluşturma etkisi de vardır."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
132. "‘Öyleyse, eğer bir geçmiş varsa bu mevcut olan, şimdi içimizde etkin olan bir şey olmalı.’
Ortega y Gasset"
- Joseph Conrad Ve Otobiyografisinin Kurgusu
133. "Bugün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk sorundur."
- Entelektüel
134. "Annemin cana can katan, güneş gibi aydınlık gülümsemesiyle, buz kesilmeme yol açan paylama faslı ya da geçmek bilmeyen, çatık kaşlı görmezden gelişi arasında, hem talihli hem çaresizce mutsuz, iki arada bir derede kalmış bir çocuk olarak varoldum.."
- Yersiz Yurtsuz
135. "Entelektüel her zaman yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerde durur."
- Entelektüel
136. "**
Entelektüel mümkün olduğunca geniş bir halk kesimine seslenir (onları küçümsemez), bu kesim onun doğal muhatabıdır.
***"
- Entelektüel
137. "Ben entelektüelin, zayıf olanların ve temsil edilmeyenlerin safına ait olduğuna inanırım."
- Entelektüel
138. "Kimse kendisi olma duygusunun sürekli ertelenmesiyle yaşayamaz."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
139. "bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır."
- Entelektüel
140. "Entelektüelin faaliyetinin amacı insanın özgürlüğünü ve bilgisini arttırmaktır."
- Entelektüel
141. "...sadece bir hareket, dava ya da konumun sözcüsü veya simgesi olan bir entelektüel de olamaz. Şahsi tını, kişiye özgü duyarlılık diye bir şey vardır; söylenen ya da yazılan şeylere de bu anlam verir. Hele bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır."
- Entelektüel
142. "En hüzünlü yazgılardan biridir sürgün. Modernlik öncesi dönemlerde sürgün iyice korkunç bir cezaydı; çünkü sadece aileden ve aşina mekanlardan uzakta amaçsızca dolaşmaktan öte bir şeydi, aynı zamanda kendini hiçbir zaman evinde hissetmeyen, etrafına hiç uyum sağlayamayan, geçmişe yatıştırılamaz bir acıyla, bugüne ve geleceğe ise buruklukla bakan biri, sürekli toplumdışı olan biri olmak anlamına da geliyordu. Sürgün fikri bir cüzzamlı,toplumsal ve ahlaki anlamda bir parya olmaktan duyulan korku ile bağlantılı olmuştur her zaman."
- Entelektüel
143. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
144. "Zaferle randevuda herkes için bir yer vardır.
|Aimé Césaire"
- Kültür ve Direniş
145. "Bir entelektüel gemisi battıktan sonra karada değil karayla birlikte yaşamayı öğrenen birine benzer; amacı küçük adasını sömürgeleştirmek olan Robinson Crusoe değil, olağanüstü şeyler yaşadığı duygusunu hiç kaybetmeyen ve bir bedavacı, fatih ya da yağmacı değil de her zaman bir gezgin, geçici bir misafir olan Marko Polo'dur."
- Entelektüel
146. "Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, düşünceyi ve onu cisimleştiren entelektüeli "terörize ederek etkisizleştirmeyi amaçlayan", doğrudan doğruya "vatan hainliği" ile damgalayacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizm kendisinden başkasına düşüncesini ifade etme hakkı bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları "sevme hakkını" kendi tekeline almak istiyor."
- Entelektüel
147. "...entelektüel belli bir kamu için ve o kamu adına bir mesajı, görüşü, tavrı, felsefeyi ya da kanıyı temsil etme, cisimleştirme, ifade etme yetisine sahip olan bireydir."
- Entelektüel
148. "Bütün entelektüel hilelerin en bayağılarından biri, bir başkasının kültüründeki bozukluklar hakkında ahkâm keserken kendi kültüründeki tam tamına aynı uygulamalara mazaretler bulmaktır."
- Entelektüel
149. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
150. "bir toplumda yazdıklarınızı yayımlattığınız anda siyasal hayata girmişsiniz demektir; bu yüzden eğer siyasetten uzak durmak istiyorsanız yazdıklarınızı yayımlatmayın ya da düşüncelerinizi hiçbir platformda açıklamayın."
- Entelektüel
151. "Bilinçsiz düzlemde sömürgecilik yerli tarafından çocuğunu düşman bir çevreden koruyan yumuşak ve sevgi dolu bir anne olarak degil, daha çok, temel olarak kötü huylu bu çocuğun intihar etmesini ve şeytani içgüdülerine özgürlük tanımasını sürekli sınırlayan bir anne olarak görülmeye çalışır.
Sömürgeci anne çocuğunu kendinden, egosundan, psikolojisinden, biyolojisinden ve özü olan kendi mutsuzluğundan korur."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
152. "Mısır, Suriye veya Türkiye hakkında yazı yazmak, seyahati göze almak, o ülkelerin idarî veya siyasî hayatı hakkında bilgi edinmekle mümkündü."
- Oryantalizm (Doğubilim)
153. "Alexis de Tocqueville'in milli gurur dediği şey adına Fransız sömürgeciliğini haklı göstermeyi amaçlayarak ; Müslümanlar, der, aşağı bir dine inanırlar ve disiplin altına alınmaları gerekir. Kısacası, Amerika hakkında yazarken kullandığı dilin görünüşteki evrenselciliğini kendi ülkesine kasten uygulamaz; hem de kendi ülkesi Fransa da benzer insanlıkdışı politikalar izlediği halde.
***"
- Entelektüel
154. "**
Mareşal Bugeaud'nun komutası altındaki Fransız işgal ordusu Cezayirli Müslümanlara karşı vahşice bir sindirme savaşı yürütmüştü.
***"
- Entelektüel
155. "Asla tamamen uyumlu olmama; kendini her zaman, deyim yerindeyse, "yerliler"in işgal ettiği aşina muhabbet dünyasının dışında hissetme; çoğunluğa intibak etmek ve milli çıkarları gözetmek gibi tuzaklardan uzak durma eğiliminde olma, hatta bu tür tuzaklardan hiç hazzetmeme durumu. Bu metafizik anlamıyla sürgün entelektüel için huzursuzluk, hareketlilik, devamlı tedirgin olup başkalarını da tedirgin etmek demektir."
- Entelektüel
156. "Entelektüel her zaman yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerde durur. Geçtiğimiz yıllarda Irak'a karşı girişilen Körfez Savaşı'nda yurttaşlara, ABD'nin masum ya da tarafsız bir güç olmadığını (Vietnam ve Panama işgallerini unutmak siyasetçilerin işine geliyordu tabii), kimsenin de ona dünya jandarmalığı gibi bir görev vermediğini hatırlatmak ne kadar zor olmuştu."
- Entelektüel
157. "Bütün aileler ana babalarını, çocuklarını icat ederler; her birine bir hikâye, bir kişilik, bir yaradılış, bir kader, hatta bir dil biçerler.."
- Yersiz Yurtsuz
158. ""Şeytan da bir zamanlar Cennet'te otururdu, bu yüzden onu daha önce görmemiş olanların ilk gördüklerinde meleklerle karıştırmaları mümkündür.""
- Entelektüel
159. "kültürler cerrahi müdahalelerle Doğu ve Batı gibi geniş ve çoğunlukla ideolojik karşıtlıklar halinde ayrılamayacak kadar iç içe geçmişlerdir, içerikleri ve tarihleri birbirine bağımlı ve melez bir nitelik sergiler."
- Entelektüel
160. "Şark'ın hareketsiz bir doğa olgusu olmadığı kabulüyle başladım işe. Nasıl Garp'ın kendisi belli bir yer değilse, Şark da belli bir yer değildir. Vico'nun önemli gözlemini, insanın kendi tarihini yaptığı, bilebileceğinin de kendi yaptığı şey olduğu gözlemini lafta bırakmayıp coğrafyaya uygulamamız gerekiyor: Tarihsel varlıklar bir yana, (yerler, bölgeler, "Şark" ya da "Garp" çeşidinden coğrafi bölümlemeler gibi) coğrafi ve kültürel varlıklar da insan yapımıdır. Dolayısıyla, Batı kadar Şark da, kendisine Batı'da ve Batı için gerçeklik ve mevcudiyet kazandıran bir tarih ile bir düşünme geleneğine, bir ortak imge ve sözcük dağarcığı geleneğine sahip bir fikirdir. Böylelikle bu iki coğrafi varlık birbirini destekler, bir ölçüde birbirini yansıtır."
- Şarkiyatçılık
161. "Yazara göre Arablar çatışmadan yaşayamazlar."
- Oryantalizm (Doğubilim)
162. "(İslâm Karşıtlığı)...bütün bunlar ABD'nin hâkim olduğu Batı ittifakının dirilen fundamentalist İslam'ın komünizmin yerine geçen yeni tehdit unsuru olduğu konusunda bir konsensüse vardığı Soğuk Savaş sonrası ortamda cereyan etmektedir.
*****"
- Entelektüel
163. "**
Hintli Müslümanlar 1947'deki bölünmeden sonra Pakistan'a göç ettiler, Filistinliler İsrail'in kurulması sırasında Avrupa ve Asya'dan gelen Yahudilere yer açılması için büyük ölçüde dağıldılar.
***"
- Entelektüel
164. "En hüzünlü yazgılardan biridir sürgün."
- Entelektüel
165. "geçmişe yatıştırılamaz bir acıyla, bugüne ve geleceğe ise buruklukla bakan biri..."
- Entelektüel
166. "Entelektüel her zaman ya daha zayıf olanların, daha az temsil edilen, unutulan veya umursanmayanların ya da daha güçlü olanların yanında yer alma seçenekleriyle karşı karşıyadır."
- Entelektüel
167. "Düzenin adamları belli çıkarları gözetirler, oysa entelektüeller şovenist milliyetçiliği,şirketleşmiş düşünce müsvettelerini ve sınıfsal, ırksal ve cinsel imtiyazları sorgulayan kişiler olmalıdırlar."
- Entelektüel
168. "Dolayısıyla, bir dolu problem var. Ama
tam bir kolonileşme halinden söz etmek mümkün değil.İçinde bulundukları durum pek alışık olduğumuz bir hal değil, büyük oranda belirsizliğini koruyor; onlar da entegre olmaya ve birer yurttaş haline gelmeye fazla çaba
harcadıklarından bir türlü yetkin yurttaşlar düzeyine erişemiyorlar. Bir de bundan sonraki kuşak, benim çocuklarımın kuşağı var. Bence onlar siyasal bakımdan çok bilinçliler. Onlar yavaş yavaş örgütleniyorlar, ama bu belli
ki zaman alacak."
- Kültür ve Direniş
169. "Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor."
- Entelektüel
170. "Oryantalistler yıllarca Doğu hakkında konuşmuşlar, metinler tercüme etmişler, medeniyetleri, dinleri, hanedanları, kültürleri ve zihniyetleri (yabancılıkları nedeniyle Avrupa'dan tecrit edilmiş bir şekilde) izah etmişlerdi. Oryantalist, cemiyet içinde, Renan yahut Lane gibi, görevi yurttaşları için Doğu'yu tefsir etmek olan bir uzmandı. Şark ile Şarkiyyatçı arasındaki ilişkinin temelinde “Tefsir” yatıyordu. Kendisine uzak, zorlukla anlayacağı bir medeniyetin yahut kültür abidesinin karşısına dikilen Oryantalist âlim, muğlaklığı gidermek, berraklığı getirmek için tercüme ediyor, anlayışla tasvir yöntemini deniyor, zihnen ulaşamadığı nesneyi “içinden” kavramaya çalışıyordu. Ama Oryantalist Şark’ın dışında idi, Şark da (ne derece anlaşılır hale getirilmiş olursa olsun) Garp'ın ötesindeydi. Bu kültürel, zamansal ve mekânsal mesafe derinlik, gizlilik ve mahremiyet ifade eden mecazlarla anlatılıyordu: Neticede, “Doğu'lu gelinin peçesi”, “Anlaşılmaz Doğu” gibi ifadeler hayli kullanılır olmuştur.."
- Oryantalizm (Doğubilim)
171. "Doğulu üstün bir ırk'a mensup olmadığı için yönetilecektir."
- Oryantalizm (Doğubilim)
172. "**
Düzenin adamları belli çıkarları gözetirler, oysa entelektüeller şovenist milliyetçiliği, şirketleşmiş düşünce müsvettelerini ve sınıfsal, ırksal ve cinsel imtiyazları sorgulayan kişiler olmalıdırlar.
***"
- Entelektüel
173. "Gerçek entelektüeller, der Benda, "özünde pratik amaçlar gütmeyen faaliyetler yürüten," bir sanat ya da bir bilimle ya da metafizik spekülasyonla ilgilenmekten keyif alan, özetle manevi avantajlara sahip olan, yani bir bakıma şöyle diyen kişilerdir: "Benim krallığım bu dünyanın krallığı değil"
***"
- Entelektüel
174. "“Doğru habercilik (ki medya bunu hiçbir zaman kendine erdem edinmemiştir) genellikle ortada haber yapılacak yeni bir şey olsa da olmasa da haberleştirme ihtiyacına feda edilmiştir.”"
- Medyada İslam
175. "Şark, Avrupa'nın sadece komşusu değildir; Avrupa'nın en büyük en zengin en eski sömürgelerinin mekânı, uygarlıkları ile dillerinin kaynağı, kültürel rakibi, en derin en sık yinelenen öteki imgelerinden biridir...."
- Şarkiyatçılık
176. "..her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
177. "Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor."
- Entelektüel
178. "Kudüs hakkında bana söylediği tek şey bu şehrin kendisine ölümü hatırlattığıydı.."
- Yersiz Yurtsuz
179. ""Ne yapacağımı ve ne yapmayacağımı anlatayım sana. İster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim: ve kendimi olabildiği kadar özgürce ve olabildiği kadar bütünlükle dile getireceğim bir hayat ya da sanat tarzı bulmaya çalışacağım, kendimi savunmak için de kullanmasını bildiğim silahları kullanacağım: sessizlik, sürgün ve kurnazlık.""
- Entelektüel
180. "uzmanlaşmaya teslim olmak tembelliktir; çünkü uzmanlık alanınızın gereklerine uyarak başkalarının sizden yapmanızı istediği şeyleri yaparsınız."
- Entelektüel
181. "Kişinin değiştirme gücüne sahip olmadığı üzücü bir duruma tanıklık etmesi hiç de monoton, renksiz bir faaliyet değildir. Foucault’nun deyimiyle “amansız bir vukufu” alternatif kaynakların taranmasını, gömülmüş belgelerin gün ışığına çıkarılmasını, unutulmuş (ya da terk edilmiş) tarihlerin diriltilmesini gerektirir tanıklık etmek."
- Entelektüel
182. "İnsan yalnız kalır doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
183. "Emperyalizme karşı direnişin büyük bir kısmı, fakat tümü değil, milliyetçilik adına yürütüldü. Milliyetçilik, her tür dikkatsiz ve farklılaşmamış yollarla kullanılan bir sözcüktür, fakat ortak bir tarih, din ve dilleri olan hakların yanında, yabancı ve işgalci bir büyük güce karşı direnişte birleşen harekete geçirici gücü saptamak için yeterli hizmeti görür."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
184. ""Dili iyi kullanmayı bilmek ve dille ne zaman müdahale edileceğini bilmek entelektüel eylemin iki temel özelliğidir.""
- Entelektüel
185. "Oryantalizm konusunda ileri sürdüğüm tez, onun kültür, politika ve modern aydın düşünceler çerçevesinde çok geniş bir alana yayıldığı fakat "bizim" dünyamızla gerçek "Doğu" arasında çok az ilişkili olduğu noktasında toplanmaktadır."
- Oryantalizm (Doğubilim)
186. "Yahudiler, toprağı sefih ve sadakaya muhtaç fatihlerinden geri almaya yetecek servete, bir devlet adamının planlama hünerine, bir hatibin ikna edici diline sahiptirler. Lakin, aramızda, Türkün, ödünç verdiği bir arenada boğuşan hayvanları seyreder gibi seyrettiği Kutsal Topraklar için çekişmelerinin uzun tarihinedir) Hıristiyan çekişmesinin (buradaki atıf Avrupalıların iğrenç rezaletinden ötürü, Hıristiyan Avrupa'nın kulaklarını utançtan kızartacak bir peygamber yada şair yok mudur?"
- Filistin'in Sorunu
187. "On dokuzuncu yüzyılda yaşayan Batılılara göre, sömürgeci orduların kara ya da kahverengi derili ırklara hiçbir ayrım gözetmeksizin uyguladıkları yasaların olağanüstü gaddarlığına karşı çıkabilecek güçte hiçbir Afrika ya da Asya halkı yoktu. Onların yazgısı yönetilmekti.
*****"
- Entelektüel
188. "Entelektüeli, entelektüel eyleme iten şey asli, bölgesel, içgüdüsel bağlılıkları mıdır -ırkı, halkı, dini-; yoksa kişinin nasıl konuşup yazdığını belirleyebilecek ve belki de fiilen belirlemekte olan daha evrensel ve akılcı bir ilkeler manzumesi var mıdır? Aslında entelektüelin temel sorusudur bu sorduğum: Kişi hakikati nasıl söyler? Hangi hakikati? Kimin için ve nerede?"
- Entelektüel
189. "**
Zafer randevusunda yer almak isteyenlerin halihazırdaki yaşam deneyimlerini yadsımaksızın ya da bir biçimde aşağılamaksızın tekrar canlandırılması artık mümkün olmayan bir geçmişle bağlantılıdır.
***"
- Entelektüel
190. "Batı onsekizinci yüzyılın sonlarından itibaren “Doğu'yu tanımak” amacı ile yola çıkmış ve hegemonyasının genel şemsiyesi altında tüm güçlerini kullanarak Doğu'ya dalmıştır. Bu sırada akademik çalışmalar başarılı gayretlerle Doğu’nun gerçeklerine uydurulmuş müzelerde sergiler düzenlenmiş; koloniler’deki yönetim şekilleri yeniden ele alınmış; yeni ve modern bürolar kurulmuş; antropoloji, biyoloji, linguistik teorileri yeni fikirlerle süslenmiş; insanlık ve evren üzerine ırklara ve tarihe dayalı nazari-yeler ortaya atılmış, ekonomik ve sosyal yeni görüşler, devrim, kültürel kişilik, ulusal karakter ve din üzerinde yepyeni düşünceler doğmuştur. Üstelik bütün bunlar Batı'nın Doğu üzerinde imâl ettiği hayaller dünyasının sınırları içinde varlık kazanmıştır. O hayaller dünyası ki temelinde Batı'nın sadece üstünlük duyguları yer almaktadır. .."
- Oryantalizm (Doğubilim)
191. "Gerçek entelektüeller, der Benda, "özünde pratik amaçlar gütmeyen faaliyetler yürüten," bir sanat ya da bir bilimle ya da metafizik spekülasyonla ilgilenmekten keyif alan, özetle manevi avantajlara sahip olan, yani bir bakıma şöyle diyen kişilerdir: "Benim krallığım bu dünyanın krallığı değil""
- Entelektüel
192. "ulusal yazının kendisinin içeriği olması gereken metropolde günlük yaşam ve varlık deneyimi şimdi artık içsel olarak kavranamaz; artık kendi içinde varlığının anlamına, derin nedenine sahip değildir. Sanatsal içerik olarak şimdi bu konuda hep bir şeyleri eksik olacaktır, fakat yalnızca olmayan bileşeni geri koyarak hiçbir zaman geri alınamayan ya da bütün yapılamayan bir özel olma anlamında: yokluğu daha çok başka bir boyutla, esas olarak sahip olmadığı ve hiçbir zaman oluşturulamayan ya da iyi yapılamayan bir aynanın öbür yüzü gibi bir dışla karşılaştırılmalıdır."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
193. "Evet, yalnız başına konuşur entelektüel, ama ancak kendisini bir hareketin gerçekliğiyle, bir halkın özlemleriyle, müşterek bir idealin peşinde ortak olarak koşanlarla birleştirdiğinde yankı bulur sesi."
- Entelektüel
194. "Toplum ne kadar özgür ve açık olursa olsun, birey ne kadar bohem olursa olsun herkes bir toplumun zaptı altındadır."
- Entelektüel
195. ""Siyasal dil, yalanları doğru, cinayetleri saygın göstermek ve içi tamamen boş sözlere doluymuş görüntüsü vermek amacıyla tasarlanmıştır.'' GEORGE ORWELL"
- Entelektüel
196. "İsrailliler boy gösterip kendilerine dair kurban bir halk imajı çizmekte pek mahir davranıyorlar. Hitler’in Yahudilere reva gördüğü muamelelerin aynen peşinden giderek bütün suçu ve sorumluluğu kurbanlara atan en kaba propaganda yöntemlerine başvuruyorlar.”"
- Kültür ve Direniş
197. "Dünya öylesine yozlaşmış ki eninde sonunda herkes para denen puta teslim oluyor."
- Entelektüel
198. "Hükümetler hâlâ halklarını açık açık ezmekte, adalet hâlâ ciddi bir biçimde zedelenmekte ve iktidar entelektüelleri hâlâ kendi saflarına katıp seslerini gayet güzel kısabilmektedir; entelektüeller hâlâ sık sık görevlerinden yan çizmektedirler.
***"
- Entelektüel
199. "Performans bir güç kullanmadır, hem de son derece arzu dolu bir güç…"
- Müzik Üzerine Görüşler
200. "Kendimi bütünlüğü olan, tek bir kişi olarak düşünmüyorum. Ben birçok farklı şeyim. Onlar arasında bir denge tutturma kaygım da yok. Kendimi bütün farklılıkları silmeye çalışan biri olarak görmüyorum. Benim gayretim, farklılıklarımla birlikte yaşamak doğrultusunda."
- Kültür ve Direniş
201. ""Eleştirel irdelemenin hareket noktası, kişinin gerçekte ne olduğunun bilincine varmasıdır, 'kendini' o ana uzanan tarihsel sürecin bir ürünü olarak 'bilmesi'dir; bu tarihsel süreç, size, dökümünü bırakmaksızın, sonsuz sayıda iz yükler."
"The starting point of critical elaboration is the consciousness of what one really is, and is 'knowing thyself as a product of the historical process to date, which has deposited in you an infinity of traces, without leaving an inventory.""
- Orientalism
202. "Oysa gerçek entelektüel analiz, bir tarafa masum ötekine kötü demeyi yasaklar."
- Entelektüel
203. "Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkûm ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar."
- Entelektüel
204. "Fakat o zaman entelektüellerin görevi unutulanları su yüzünde çıkartmak görmeDen gelinen bağlantıları göstermek, savaştan ve insanların öldürülmesinden kaçınacak alternatif eylem tarzlarını önermekti."
- Entelektüel
205. "Geçmişe yatıştırılamaz bir acıyla, bugüne ve geleceğe ise buruklukla bakan biri, sürekli toplumdışı olan biri olmak anlamına da geliyordu."
- Entelektüel
206. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
207. "1815’ten 1914’e değin doğrudan doğruya Avrupa yönetimdeki sömürgelerin kapladığı alan yeryüzünün yaklaşık %35’inden %85’ine çıktı."
- Şarkiyatçılık
208. "Oysa gerçek entelektüel analiz, bir tarafa masum ötekine kötü demeyi yasaklar."
- Entelektüel
209. "Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkûm ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar."
- Entelektüel
210. "Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır."
- Entelektüel
211. "Ben iyiyim. Tedavi edilemeyen, ama kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalığım var. Periyodik olarak tedavi görmek zorundayım. İnsan yaşlanırken mutlaka bir şeyler kaybediyor, ama zihnim hâlâ işlek."
- Kültür ve Direniş
212. "onunla olmak, der bir yerde, bir uçurumun kenarında yaşanan baş dönmesini verir insana"
- Entelektüel
213. "“Gerçek entelektüeller en çok, metafizik tutkunun, çıkar gözetmeyen adalet ve hakikat ilkelerinin etkisiyle yozlaşmayı mahkûm ettikleri, zayıfları savundukları, hatalı ya da baskıcı otoriteye meydan okudukları zaman kendileri olurlar.”"
- Entelektüel
214. "İlk Oryantalistler (Renan, Sacy ve Lane) Doğu'nun anlatımını “mizanseni” olarak gerçekleştirdiler; sonraki Oryantalistler, âlim yahut yazar olsun, sahneye sıkı sıkıya bağlı kaldılar. Daha sonra ise sahneyi yönetmek gerektiğinde, görüldü ki; “yönetim oyununda” kurumlar ve hükümetler şahıslardan daha ustadırlar.
İşte 19. yüzyılın 20. yüzyıla bıraktığı Oryantalist miras budur. Şimdi biz, mümkün olan isabet ile, 1880'ler de Batı'nın Doğu'yu işgali ile başlayan 20. yüzyıl Oryantalizminin nasıl olup da hürriyeti ve bilimi bu kadar başarılı bir kontrol altında tuttuğuna bir bakmalıyız. Yani resmi kalıplar içinde kendini sürekli olarak üreten bir sistem haline getirilişine..."
- Oryantalizm (Doğubilim)
215. "Sürgün bir arada kalma durumundadır, ne yeni ortamıyla tamamen birleşebilir ne de eskisinden tamamen kopabilir, ne bağlanmışlıkları tamdır ne de kopmuşlukları, bir düzeyde nostaljik ve duygusalsa bir başka düzeyde becerikli bir taklitçi ya da gizlice toplum dışına atılmış biridir. Hayatta kalmayı becermek asıl uğraş haline gelince sürekli tetikte durulması gereken bir tehdit çıkar ortaya: fazla rahat ve güvenlikli olma tehlikesi."
- Entelektüel
216. "...ben kendimi, sözümü esirgemeden ayıplıyorum."
- Şarkiyatçılık
217. "Kendi halkının kolektif acılarını temsil etme, çektiklerine tanıklık etme, hâlâ ayakta olduğunu gösterme, belleğini pekiştirme yolundaki bu olağanüstü önemli göreve bir şey daha eklenmelidir ki bunu gerçekleştirmek yükümlüğü yalnızca entelektüele aittir bence."
- Entelektüel
218. "Sömürge sisteminin belirlediği şey, bugün bundan çok daha farklı bir anlam yitimi türüdür: Çünkü sömürgecilik, bir bütün olarak ekonomik sistemin önemli bir yapısal parçasının metropolün ötesinde, günlük yaşamın ve ana ülkenin varlık deneyimlerinin dışında, sömürgelerde, hangi toplumsal sınıfa dahil olurlarsa olsunlar emperyalist gücün özneleri için kendi yaşam deneyimi ve yaşam dünyası emperyalist dünyanınkilerden çok farklı bilinmez ve düşünülemez olan sularda yerleştiği anlamına gelir."
- Milliyetçilik Sömürgecilik ve Yazın
219. "İşsizlik oranı yüzde 50’nin üstünde.
Hepimizdeki duygu, bu dünyada tek başına olduğumuz yönünde. Etrafımız kuşatılmış. Bu belirli düşmana karşı yüz yıldır sürdürdüğümüz mücadeleye rağmen, bizim durumumuz dünyanın umurunda değil. Kendi durumumuzu açıklayan başlıca sebep bu."
- Kültür ve Direniş
220. "İşitilemeyen müzik, patlamayan bir kurşun gibi zaman boşluğuna düşer"
- Müzik Üzerine Görüşler
221. "Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna değin Avrupa, dünyanın yüzde 85'ini sömürgeleştirmişti.
(Hala doymadılar)"
- Oryantalizm (Doğubilim)
222. "Entelektüelin bir görevi de insan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmaktır."
- Entelektüel
223. "''İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık''"
- Entelektüel
224. "Entelektüel her zaman yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerde durur."
- Entelektüel
225. "Entelektüelin bir görevi de insan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmaktır."
- Entelektüel
226. "Entelektüel bir hayat, temelinde bilgi ve özgürlükle ilgili bir hayattır."
- Entelektüel
227. ""Uykusuzluk, ne pahasına olursa olsun arzulamaya devam edeceğim kutlu bir hal benim gözümde. Beni sabahın erken saatlerinde, ziyan olmuş bir geceye ait o karanlık yan bilinçlilik halini bir çırpıda üzerimden atmak kadar dinçleştirebilen başka bir şey daha bilmiyorum.""
- Yersiz Yurtsuz
228. "Hiçbir ırkın tekelinde değildir güzellik,
ne zekâ, ne de güç,
herkese yer vardır,
zafer randevusunda"
- Kültür ve Direniş
229. "entelektüel bireyin hangi partiye yakınlık duyarsa duysun, hangi ülkeden gelirse gelsin ve kendini aslen neye bağlı hissederse hissetsin, insanların çektiği acılar ve yaşadığı baskılar konusunda belli doğruluk standartlarından şaşmaması gerektiğini söylemeye çalıştım. nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarmak törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır."
- Entelektüel
230. "Bugün kamu önünde, aynı zamanda birinci dereceden başarılı bir besteci de olan büyük icracı hiç yoktur; hemen akla geliveren iki bariz istisna, Pierre Boulez ve Leonard Bernstein bile, beste ve icra dünyalarına aynı anda ve eşit derecede olmakla birlikte ayrı ayrı mensup olsalar da, birincil derecedeki ünleri kendi eserlerinin icracıları olmalarından gelmez. Oysa Beethoven, Mozart, Chopin ve Liszt öyleydiler."
- Müzikal Nakışlar
231. "Oryantalist aslına uygun olup olmadığını düşünmeden Doğu'yu taklid edebilir. Doğu hakkında tüm söyledikleri tek yönlü bir anlatım olarak değerdirilmelidir. Doğulular konuşmakta ve hareket etmekte, Oryantalist gözleyerek not tutmaktadır. Tüm gücü yerlilerin ortasında durarak konuşmak ve yazmaktan ibarettir. Belki ona gizli bir yazar gözü ile bakılabilir. Ve bütün yazdıkları yerliler için değil, Avrupa'nın çeşitli yayın kurumları içindir."
- Oryantalizm (Doğubilim)
232. "“En büyük iktidarlara bile nerelerden başladığı ve nerelere
gidebileceği açısından bakarsınız; o yüce şahsiyet ya da müthiş kurum karşısında siz huşuya kapılmazsınız, oysa bir yerli, azametini her zaman gördüğü (bu yüzden de hürmet ettiği) bu iktidarın kaynağındaki o kadar da azametli olmayan insani kökenleri göremediği için genellikle suskunluğa ve ona sersemce itaat etmeye itilir.”"
- Entelektüel
233. ""Ben olmak yalnızca asla tam olması gerektiği gibi olmamak demek değildi; asla huzurlu olamamak, sürekli sözümün kesilmesini, düzeltilmeyi beklemek ve mahremiyetimin ayaklar altına alınması, kararsız kişiliğimin ezilmesi demekti aynı zamanda..""
- Yersiz Yurtsuz
234. "Entelektüel temsil edimleri, kuşkucu, kendini dur durak bilmeksizin akılcı sorgulamaya ve ahlâki yargıya adayan bir tür bilince yaslanan faaliyetlerdir; bu da insanı sürekli tetikte olmaya zorlar. Dili iyi kullanmayı bilmek ve dile ne zaman müdahale edileceğini bilmek entelektüel eylemin iki temel özelliğidir.
***"
- Entelektüel
235. "Kültürü siyaset çamuruna bulaştırma girişimlerinin çoğunda, fazlasıyla, kabasaba bir putkırıcılığın ortaya çıktığı doğrudur."
- Şarkiyatçılık
236. "Birinci Dünya Savaşının sonuna değin Avrupa, dünyanın %85'ini sömürgeleştirmişti."
- Şarkiyatçılık
237. "Her imparatorluk resmi söyleminde başka imparatorluklara benzemediğini, koşullarının özel olduğunu, bir aydınlatma, uygarlaştırma, düzen ve demokrasi getirme misyonu taşıdığını, ancak bir başka çare kalmadığı için güce başvurduğunu söyler. Daha acıklısı, son mission civilizatrice'in [ uygarlaştırma misyonu] sebep olduğu yıkım, felaket ve ölümleri kendi gözlerimizle görüyor olmamızın hiçbir önemi yokmuş gibi, merhametli, diğerkâm imparatorluklar hakkında teskin edici sözler söyleyecek gönüllü entelektüellerden oluşan bir koro da mevcuttur her zaman."
- Şarkiyatçılık
238. "bugün bile "bu sabah Londra radyosunda..." nakaratını Ortadoğu'da çok sık duyarsınız. Bu sözler her zaman "Londra radyosu"nun doğruyu söylediği varsayımıyla sarf edilir."
- Entelektüel
239. "Yahudilerin yaşadığı felaketin bedelini Filistinliler ödüyor."
- Kültür ve Direniş
240. "“ben bir biçimde içlerine tıkıldığım, kendimden hoşnutsuzluk duymama, dahası kendi kendimi nahoş bulmama neden olan o kafeslerin dışına çıkmakta kararlıydım.”"
- Yersiz Yurtsuz
241. "Her toplumda...kutsal olana yönelik sıradışı bir duyarlığa sahip, içinde bulundukları evrenin doğası ve toplumlarını yönlendiren kurallar hakkında birçok insandan daha fazla düşünen bazı kişiler vardır. Her toplumda, aynı toplumu paylaştığı, çoğunluğu oluşturan sıradan insanlardan daha sorgulayıcı; gündelik hayatın dolayımsız, somut durumlarından daha genel bir nitelik taşıyan ve zamanla mekandaki gönderimleri daha uzak olan simgelerle ilişki içinde olmayı daha sık arzulayan bir azınlık vardır. Bu azınlıkta, arayışlarını sözlü ve yazılı söylem, şiirsel ya da plastik ifade, tarih yazımı, törenler ve tapınma
edimleri yoluyla dışsallaştırma ihtiyacı hissedilir. Bütün toplumlarda entelektüellerin varoluşuna, dolayımsız somut deneyim perdesinin ötesine geçme yolundaki bu içsel ihtiyaç damgasını vurur."
- Entelektüel
242. "Siyonizm önceleri Filistin’in yerli sakinlerinin mevcudiyetini kabul etmeyi reddetti ve daha sonra kabullendiği zaman da sadece siyasi yada ulusal hakları olmayan yerli sakinleri tanıdı. Bu yerliler haklarını talep ettikleri sürece, Batı’ya, sistematik biçimde, bu mücadelenin terörist, soykırımcı ve Yahudi-düşmanı bir mücadele olduğu doğrultusunda talimat verdi. Bu sadece saçma değil, Filistinli’lern yüzyıllardır maruz kaldıkları tecavüzlerin daha uzun bir süre devamına ruhsat çıkartmak ve neredeyse sonsuza dek tarih ve gerçekle uzlaşmayı reddetmektir. Daha da kötüsü, böylesi bir tavır tecavüzlerin artarak tekrarını teminat altına alır, daha çok acı, daha çok ziyan, daha çok “boşuna” “güvenlik önlemleri”."
- Filistin'in Sorunu
243. "“Son derece sevilmeyen bir davayla olan bağlantımı ilan etmekten çekinmedim.”"
- Kültür ve Direniş
244. "“Şeytan da bir zamanlar Cennet’te otururdu,bu yüzden onu daha önce görmemiş olanların ilk gördüklerinde meleklerle karıştırmaları mümkündür.”
(R.Crossman)"
- Entelektüel
245. "“Yanlış bir hayat doğru yaşanmaz..”"
- Entelektüel
246. ""Yersiz yurtsuz dolanıp durmak, bir eve sahip olmamak, bundan böyle hiçbir yerde kendini pek de evinde hissetmeyecek olmak, bu benim özgürlüğüm.""
- Yersiz Yurtsuz
247. "Oysa, gerçekler daha karmaşıktır..."
- Filistin'in Sorunu
248. "İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık."
- Entelektüel
249. "Doğuluların Batı toplumundaki muadilleri, suçlular, deliler, kadınlar ve fakirler (acınacak derecede “yabancı” olanlar) di. Doğuluya bakılmazdı, Doğulu tahlil edilirdi. Vatandaş yahut insan olarak değil, çözümlenecek, çerçeveye alınacak yahut (sömürgeci güçlerin onun toprağında gözü olduğu için) ele geçirilecek bir “sorun” olarak... Mesele şu ki; bir şeyin Doğu'lu olması, tâ baştan, bir değerieyici yargıyı ifade etmektedir."
- Oryantalizm (Doğubilim)
250. "Batı toplumunda müziğin oynadığı roller olağanüstü çeşitlilik göstermekte ve üzerinde anlaşılmışa benzeyen antiseptik, tecrid edilmiş, akademik, profesyonel mesafeliliği çok geride bırakmaktadır."
- Müzik Üzerine Görüşler