Eduardo Galeano En Beğenilen Sözleri
1. "Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir."
- Kadınlar
2. "Ah, kadın bedeni! Ne kadar ihtişamlı bir şeysin sen!"
Bingenli Hildegard, insanı kirletenin regl kanı değil savaş kanı olduğuna inanıyor ve açık bir biçimde dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın mutluluğunu yaşamaya davet ediyordu!"
- Kadınlar
3. "Hangi şöhret bir akşamüzeri dostlarla sohbet etmenin zevkiyle kıyaslanabilir."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
4. "Gün gelecek, dilsizler konuşacak, sağırlar işitecek."
- Kadınlar
5. ""Suç herkesin olduğu zaman, aslında hiç kimsenindir.""
- Kadınlar
6. "Polisin kitap yasaklamasına gerek kalmadı: Yalnızca fiyatları, kitapların yasaklanmasına yetiyor."
- Kucaklaşmanın Kitabı
7. "Sessizce yaşayan kadınlarsa unutulup gittiler."
- Kadınlar
8. "Ölüm döşeğinde bir bağcı, Marcela'nın kulağına bir şeyler söyledi. Ölmeden önce gizini açıkladı ona:
"Üzüm," diye fısıldadı, "şaraptan yapılmıştır."
Marcela Perez-Silva bana bunu söylediği zaman şöyle düşündüm:
"Üzüm şaraptan yapılmışsa belki bizler de kim olduğumuzu söyleyen sözcüklerizdir.""
- Kucaklaşmanın Kitabı
9. "Biz kadınlar idam sehpasına çıkabiliyorsak, neden kürsülere çıkamıyoruz."
- Hikaye Avcısı
10. "Cesaret korkudan doğar, kesinlik kuşkudan."
- Kucaklaşmanın Kitabı
11. "“Çok iyi gördüm seni.”
“Görünüşe aldanma.”"
- Kucaklaşmanın Kitabı
12. "Yürekten geliyorsa, konuşmak gereksinmesinden kaynaklanıyorsa, insan sesini kimse susturamaz. Ağız bulamazsa eller ve gözlerle, gözeneklerle, ne bulursa onunla konuşur. Çünkü her birimizin ötekine söyleyecek bir şeyleri vardır; başkalarınca kutlanması ya da bağışlanması gereken bir şeyler."
- Kucaklaşmanın Kitabı
13. "Düşünme hakkını koru. Yanılarak düşünmek hiç düşünmemekten iyidir."
- Kadınlar
14. "Mucize belki onu dile getiren sözcüklerden daha uzun sürmüyor."
- Kadınlar
15. "Bütün yanıtları bulduğumuzda soruları değiştirdiler."
- Tepetaklak
16. ""Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir. ""
- Kadınlar
17. "Evlilik saygınlık veriyor ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor."
- Kadınlar
18. ""Düşünme hakkını koru. Yanılarak düşünmek hiç düşünmemekten iyidir.""
- Kadınlar
19. "İyi bir metnin değeri, onu okuyanda serbest bıraktıklarıyla ölçülebilirdi. İyi kitaplar, iyi denemeler, makaleler, en etkili şiirler ve şarkılar hiç etkilenmeden okunamaz ya da dinlenemez."
- Biz Hayır Diyoruz
20. "Eğer dünya üzerinde "İyi" yoksa onu icat etmek gerekir."
- Kadınlar
21. "...ömrümde kimseyi öldürmedim, ama öldürmek içimden gelmediği için değil..."
- Kucaklaşmanın Kitabı
22. "" Burada oturmuş, hayallerimizi öldürmelerini seyrediyoruz. ""
- Kucaklaşmanın Kitabı
23. "Derimiz ne renk olursa olsun, hangi dili konuşursak konuşalım hepimiz aynı katmerli toprağın farklı çamurlarından değil miyiz?"
- Biz Hayır Diyoruz
24. "Para az değil, hırsızlar çok kalabalık."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
25. "Suç herkesin olduğu zaman, aslında hiç kimsenindir.
Eduardo Galeano"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
26. "Kader bizi sanki camdanmışız gibi kırıyor, ve bu parçalar bir daha asla yapışmıyor."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
27. "Aşk, bir fincan kahveye, bir içki bardağına ya da çorbaya, çaktırmadan bir tutam sev beni katmakla oluşturulabilir."
- Kucaklaşmanın Kitabı
28. "Burada oturmuş, hayallerimizi öldürmelerini seyrediyoruz."
- Kucaklaşmanın Kitabı
29. "Deli şairler ölüme gidiyorlar, normal şairlerse kılıcı öpüp övgüler düzüyor ve sessizliğe gömülüyorlar."
- Kadınlar
30. "Eğer dünya üzerinde “İyi” yoksa onu icat etmek gerekir."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
31. "Evlilik saygınlık veriyor ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor."
- Kadınlar
32. "Lütfen Tanrım, onu geri göndermeyi aklından bile geçireyim deme."
- Yürüyen Kelimeler
33. "Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir."
- Kadınlar
34. "İnsan hakları evde başlamalı."
- Kucaklaşmanın Kitabı
35. ""Hayatta kalmak istemiyoruz, yaşamak istiyoruz.""
- Yürüyen Kelimeler
36. "“İnsan hakları evde başlamalı.”"
- Kucaklaşmanın Kitabı
37. "Çünkü onda, elleriyle dokunarak şifa verme yeteneği vardır, bir de öyküler anlatarak...
ki bu da elleriyle şifa vermenin bir başka türüdür."
- Kucaklaşmanın Kitabı
38. "San Francisco'da bir duvar yazısı: "Oylar bir şeyi değiştirseydi, yasadışı olurdu."
Rio de Janeiro'da bir başka duvar, bir başka yazı: "Erkekler doğursaydı, kürtaj yasal olurdu.""
- Tepetaklak
39. "Bir daha asla gelmedi."
- Kadınlar
40. "Erkeğin hizmetçisi olmaktansa Tanrı 'nın kölesi olmak daha iyidir, diye düşünüyordu."
- Kadınlar
41. "Polisin kitap yasaklamasına gerek kalmadı: Yalnızca fiyatları, kitapların yasaklanmasına yetiyor."
- Kucaklaşmanın Kitabı
42. ""En sonunda yanlış bir asırda yanlış bir gezegende doğmuş olduğuma kanaat getirdim.""
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
43. "Hint geleneğinin kutsal kitaplarından birinin ikazına göre bu kadınlardan bazıları çok tehlikeli olabilirmiş:
Şehvetli bir kadın zehirdir, yılandır, ölümdür ve aynı anda bunların hepsidir."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
44. "Dünya, bir insanlar yığını, bir minik alevler denizidir."
- Kucaklaşmanın Kitabı
45. "... insanı kirletenin regl kanı değil savaş kanı olduğuna inanıyor ve açık bir biçimde dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın mutluluğunu yaşamaya devam ediyordu."
- Kadınlar
46. "Aşk, bir fincan kahveye, bir içki bardağına ya da çorbaya, çaktırmadan bir tutam sev beni katmakla oluşturulabilir. Oluşturulabilir, ama engellenemez. Zemzem suyu da, kutsal ekmek de aşkı önleyemez; sarmısak deseniz hiç işe yaramaz. Aşk, Tanrı kelamını duymaz, büyücülerin muskalarına aldırmaz. Hiçbir hükümet yasası aşka söz geçiremez ve pazaryerlerinde kocakarıların sattığı kesin etkili, güvenceli bileşimlere karşın hiçbir şurup aşkı söndüremez."
- Kucaklaşmanın Kitabı
47. "Yalan söylemek ve yalan söylemeye alışmak iğrenç bir şey. Ama yalan söylemekten daha kötüsü yalan söylemeyi öğretmek.."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
48. "Ağzın susuyor ama ben kalbinin sesini duyuyorum."
- Zamanın Ağızları
49. "Eskiden bizim olan, ancak öyle ya da böyle terk etmek zorunda kaldığımız için artık bize ait olmayan bir evin merdivenlerinde oturmuş denize bakıyoruz."
- Helena'nın Rüyaları
50. "şu uygar insanlar ne tuhaf.
hepsinin kollarında saatleri var ama hiçbirinin zamanı yok!"
- Hikaye Avcısı
51. "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiçbirinin zamanı yok."
- Hikaye Avcısı
52. "Yanımda zehir taşımıyorum, ama giderken bana kondurduğun öpücükler var.."
- Kadınlar
53. ""Yaşam yoğunluğuyla ölçülür, uzunluğuyla değil.""
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
54. "Doğan güneşi dans ederek karşıladım."
- Kucaklaşmanın Kitabı
55. "Ona kriz diyorlar, ama asıl adı düzenbazlık.
Para az değil: hırsızlar çok kalabalık."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
56. "Şayet aile ortamı antreman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti?"
- Kadınlar
57. "... çünkü iffet bir kadınlık görevi,zevk ise, tıpkı akıl gibi, erkek ayrıcalığıydı."
- Kadınlar
58. "Yalnızım. Ve kendi kendime soruyorum: Beni hala bekleyen bir diğer yarım var mı benim? Şimdi nerede? Bu arada ne yapıyor?
Buruk bir sevinçle mi gelecek? Gözleri yaşlı mı olacak? Bütün şeylerin yanıtı ve gizemi: Ya daha önce karşılaştıysak, ama farkına bile varmadan birbirimizi kaybettiysek?
Tuhaf şey: onu tanımıyorum, ama yine de özlüyorum. Haritada henüz var olmayan bir ülkeye özlem duyuyorum."
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
59. "Çünkü emeklilik maaşı kendini asmak için ip almaya bile yetmiyor."
- Zamanın Ağızları
60. "Aşk, en ölümcül ve bulaşıcı hastalıklardan biridir."
- Kucaklaşmanın Kitabı
61. "Cehenneme benzeyen ama iklimi daha iyi olan bu dünya.."
- Zamanın Ağızları
62. "Haklarımı aramaktayım. Onları gören oldu mu?"
- Ve Günler Yürümeye Başladı
63. "Dostluk Günü
Carlos Fonseca Amador derdi ki, dost yüzüne karşı eleştiren ve arkandan övendir.
Ve deneyim der ki, gerçek dost dört mevsimde de yanında olandır. Diğerleri sadece yaz dostlarıdır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
64. "İşkence et , çal , tecavüz et ve öldür.
Sonra özür dile , affedilecektir."
- Biz Hayır Diyoruz
65. "Yaşamak ölümlü bir alışkanlık, buna karşı duracak kimse yok."
- Zamanın Ağızları
66. "Sekizinci yıldırım
Virginialı orman bekçisi Roy Sullivan 1912 yılının yedi şubat günü doğdu ve yetmiş yıllık ömrü boyunca yedi kez yıldırım çarpmasına maruz kaldı:
1959’da bir yıldırım ayak parmaklarından birinin tırnağını kopardı;
1969’da bir başka yıldırım kaşlarını ve kirpiklerini ütüledi;
1970’de bir başka yıldırım sol omzunu kavurdu;
1972’de bir başka yıldırım onu saçsız bıraktı;
1973’te bir başka yıldırım bacaklarını yaktı;
1976’da bir başka yıldırım bir ayak bileğini yardı;
1977’de bir başka yıldırım göğsünü ve karnını yaktı.
Ama 1983’te kafasını dağıtan yıldırım gökten gelmedi.
Dediklerine göre sebep bir kadının sözü ya da sessizliğiymiş.
Öyle diyorlar..."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
67. "Dünyayı okuman için
Daha henüz matbaa yokken, İmparator Şarlman, Aachen şehrinde Avrupa’nın en iyi kütüphanesini yaratan çok sayıda metin kopyalayın ekipler oluşturdu.
Okumaya bu kadar katkı sağlayan Şarlman okumayı bilmiyordu. Ve 814 yılının başlarında bir okuma yazma bilmez olarak öldü."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
68. "Acaba bizim sürekli övülen ve kutsanan annelik görevimizden daha korkunç, daha kriminal bir şey var mı bu hayatta?"
- Kadınlar
69. "Yalnız içiyorum.
Hiç dostum yok etrafta.
Kadehimi kaldırıp davet ediyorum
ayı ve de gölgemi.
Üç kişiyiz şimdi.
Ama ay bilmiyor içmeyi
ve beni taklit
gölgemin tek bildiği."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
70. "Eğer oy kullanma bir şeyleri değiştirecek olsaydı, yasa dışı olurdu."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
71. ""Adalet de tıpkı yılanlar gibi,
yalnızca çıplak ayaklıları ısırıyor."'"
- Tepetaklak
72. "Eğer oy kullanma bir şeyleri değiştirecek olsaydı, yasa dışı olurdu."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
73. "Her hukukçu bilmelidir ki, yasa yukarıda yaşar ve aşağıya tükürür."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
74. "Ay yeniden doğar, ama insanlar değil."
- Zamanın Ağızları
75. "Aristoteles ne dediğini biliyordu:
"Kadın deforme olmuş bir erkektir. Onda en temel yani ruh eksiktir.""
- Kadınlar
76. "Bu hainler, Majestelerinin tebaasındaki erkekleri cezbediyor ve parfümler, boyalar, kozmetik banyolar, takma dişler, peruklar, yün dolgular, korseler, kasnaklar, yüzükler, küpeler ve yüksek topuklu ayakkabılar gibi büyü malzemeleri kullanarak onları evliliğe sürüklüyorlardı."
- Kadınlar
77. "Bir kadın her zaman bir kadındır , yani bir deli.."
- Kadınlar
78. "Çünkü iffet bir kadınlık görevi, zevk ise, tıpkı akıl gibi, bir erkek ayrıcalığıydı."
- Kadınlar
79. "Otuzdan fazla ülkede gelenekler,klitorisin kesilmesini emrediyor.
Bu kesik, kocanın karısı ya da karıları üzerindeki mülkiyet hakkını teyit ediyor.
Kadın sünnetçileri kadının zevk almasına yönelik olarak işlenen bu suça “arınma”
adını veriyorlar ve klitoris’i şöyle açıklıyorlar.
klitoris zehirli bir iğnedir,
akrebin kuyruğudur,
bir termit yuvasıdır,
erkeği öldürür ya da hasta eder,
kadınları tahrik eder,
sütü zehirler,
ve kadınları doyumsuz
ve deli dolu yapar.
Bu sakat bırakmayı haklı çıkarmak için, bu konuda hiçbir zaman konuşmamış olan Muhammed Peygamber’den ve bu konuya hiç değinmeyen Kur’an’dan alıntılar uydururlar."
- Kadınlar
80. "İnsan hakları evde başlamalı."
- Kucaklaşmanın Kitabı
81. "Uzun ve zahmetli yolu, kolay ve kısa patikaya tercih ederim."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
82. "Biranın hiçbir suçu yoktur. Bütün suç yoldadır."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
83. "" Irkçılık hafıza kaybına neden oluyor. ""
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
84. "Oysaki bizim tek bilmek istediğimiz yoksulların neden yoksul oldukları. Sakın onların açlığı bizi doyuruyor ve çıplaklığı giydiriyor olmasın?"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
85. "Bu seni asla terk etmeyecek olan bir tiksintidir."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
86. "Çıplağım. Hiçbir şeyin, hiç kimsenin efendisi değilim, kendi inançlarımın bile. Rüzgara karşı duran, rüzgârın çarptığı şu yüzüm ben yalnızca; yüzüme çarpan rüzgar da benim."
- Kucaklaşmanın Kitabı
87. "'' Bu genç kendisine övgüler düzmemizi istiyor. ''"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
88. ""Söylediğin şeyle hemfikir değilim, ama bunu söyleme hakkın için canımı veririm."
Voltarie"
- Ve Günler Yürümeye Başladı
89. "İYİ'NİN KÖTÜ'YE KARŞI savaşında ölüler hep halktan olur."
- Biz Hayır Diyoruz
90. "Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir."
- Kadınlar
91. "Buluşmak için icat ettiğimiz şehirler bizi yalnızlaştırıyorlar.
Eduardo Galeano"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
92. ""Söylediğin şeyle hemfikir değilim, ama bunu söyleme hakkın için canımı veririm.""
- Ve Günler Yürümeye Başladı
93. "Yalnızım. Ve kendi kendime soruyorum: Beni hala bekleyen bir diğer yarım var mı benim? Şimdi nerede? Bu arada ne yapıyor? Buruk bir sevinçle mi gelecek? Gözleri yaşlı mı olacak? Bütün şeylerin yanıtı ve gizemi: Ya daha önce karşılaştıysak, ama farkına bile varmadan birbirimizi kaybettiysek?
Tuhaf şey: onu tanımıyorum, ama yine de özlüyorum. Haritada henüz var olmayan bir ülkeye özlem duyuyorum."
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
94. "“Bir kadın her zaman bir kadındır, yani bir deli.”"
- Kadınlar
95. "Düşünen kadının yumurtalıkları kurur. Kadın fikir üretmek için değil, süt ve gözyaşı üretmek için, hayatı yaşamak için değil, yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğar."
- Kadınlar
96. ""Düşünme hakkını koru. Yanılarak düşünmek hiç düşünmemekten
iyidir.""
- Kadınlar
97. "Suç herkesin olduğu zaman, hiç kimsenindir."
- Kadınlar
98. "“Otuzdan fazla ülkede gelenekler, klitorisin kesilmesini emrediyor.
Bu kesik, kocanın karısı ya da karıları üzerindeki mülkiyet hakkını teyit ediyor.
Kadın sünnetçileri kadının zevk almasına yönelik olarak işlenen bu suça arınma adını veriyorlar ve klitorisi şöyle açıklıyorlar:
klitoris zehirli bir iğnedir,
akrebin kuyruğudur,
bir termit yuvasıdır,
erkeği öldürür ya da hasta eder,
kadınları tahrik eder,
sütü zehirler
ve kadınları doyumsuz
ve delidolu yapar.”"
- Kadınlar
99. "Evlilik saygınlık veriyor ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor."
- Kadınlar
100. "Haklarımı aramaktayım. Onları gören oldu mu?"
- Ve Günler Yürümeye Başladı
101. "önemli olan gülmektir, hem de hep birlikte gülmek."
- Kucaklaşmanın Kitabı
102. "Göğüslerin göğsümün üzerinde,
dudakların dudaklarımda.
Gerisi sessizlik:
Asla kapanmayan ağızdan nefret ederim."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
103. "Bu dünya mükemmel değil.."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
104. "Eşyaların giderek daha çok, insanların giderek daha az önemli olduğu bu uygarlıkta amaçlar, araçlar tarafından ele geçirilmiş: Eşyalar seni satın alıyor, otomobiller seni kullanıyor, bilgisayarlar seni programlıyor, televizyon seni seyrediyor."
- Tepetaklak
105. "Her toplum hak ettiği suçlulara sahiptir."
- Kadınlar
106. "Neşeli olun. Üzgün, çatık kaşlı, ikiyüzlü olmaktan sakının..."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
107. "__________
'' Dünya, güvenilmez bir gölgedir. ''
__________"
- Kucaklaşmanın Kitabı
108. ""Su yasaklanabilir susuzluk asla""
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
109. "1955'ten 1970'e kadar Alman kadınlarının futbol oynaması yasaktı.
Alman Futbol Federasyonu'nun gerekçesi şuydu: “Top kapma mücadelesinde kadın zarafeti ortadan kalkıyor, beden ve ruh bazı hasarlara maruz kalıyor. Bedenin sergilenmesi de ahlaken sakıncalı.”"
- Kadınlar
110. "Kahkahadan daha iyi bir ilaç yoktur."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
111. "Recordar. Anımsamak;
Latincesi: re-cordis,
yani kalbi delip geçmek."
- Kucaklaşmanın Kitabı
112. "Biz kadınlar idam sehpasına çıkabiliyorsak, neden kürsülere çıkamıyoruz."
- Hikaye Avcısı
113. "Var olmayı hak eden yegane sözcükler sessizlikten daha iyi olanlardır."
- Hikaye Avcısı
114. "Akıl dinin, din de zulmün hizmetindeydi:"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
115. "Bu kızın ruhu paramparça olmuş. Onları birleştirmek için müzik dinlemeye ihtiyacı var."
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
116. "- Bendeki tek anormal taraf merakımdır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
117. "Kesin sandığım inançlar, sabah kahvaltısında kuşku yer."
- Kucaklaşmanın Kitabı
118. "Bu günlerin talihsizliği delilerin körleri yönetmesidir.
Shakespeare"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
119. "Erkek bir çocuk doğuran kadın kırk gün boyunca kirli kabul ediliyordu. Eğer doğan bebek kızsa bu süre seksen güne çıkıyordu."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
120. "Komünistler kızlarımızın namusunu kirlettiler! Onlara okuma yazma öğrettiler!"
- Kadınlar
121. "Eğer ona inanmazsam, Tanrı kızar mı? Ona nasıl söyleyeceğim bilemiyorum."
- Zamanın Ağızları
122. "“En sonunda yanlış bir asırda yanlış bir gezegende doğmuş olduğuma kanaat getirdim.""
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
123. "Zemzem suyu da, kutsal ekmek de aşkı önleyemez, sarımsak deseniz hiç işe yaramaz. Aşk, Tanrı kelamını duymaz, büyücülerin muskalarına aldırmaz. Hiçbir hükümet yasası aşka söz geçiremez ve pazaryerlerinde kocakarıların sattığı kesin etkili, güvenceli bileşimlere karşın hiçbir şurup aşkı söndüremez."
- Kucaklaşmanın Kitabı
124. "Düşünme hakkını koru."
- Kadınlar
125. ""Ah, kadın bedeni! Ne kadar ihtişamlı bir şeysin sen!""
- Kadınlar
126. "yazmak benim, sesimi yükseltmek ve kucaklayıp kucaklaşmak için bulduğum yöntemdi."
- Kucaklaşmanın Kitabı
127. "Ve deneyim der ki, gerçek dost dört mevsimde de yanında olandır. Diğerleri sadece yaz dostlarıdır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
128. "Herkes içiyor,
Herkes yiyor,
Tek ben hava alıyorum."
- Söz Mezbahası
129. "2004 yılının Ağustos ayında Paraguay'ın Asunción şehrindeki bir alışveriş merkezi yandı. Üç yüz doksan altı kişi öldü. Kimse aldıklarının parasını ödemeden kaçmasın diye kapılar kapatılmıştı."
- Hikaye Avcısı
130. "Yüzün suçu aynaya yüklenebilir mi?"
- Biz Hayır Diyoruz
131. ""İnsanlar şu 'kişi başına düşen' geliri nerede kazanırlar acaba? Açlıktan nefesi kokan kim bilir kaç zavallı bunu bilmek isteyecektir.""
- Kucaklaşmanın Kitabı
132. "İnsanlara boş yere bir şeyler anlatmaya çalıştı ve yalnızlık içinde öldü."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
133. "Ve oralarda adalet aydan bile uzaktı, çünkü ay en azından görünüyordu."
- Zamanın Ağızları
134. "Bazı Müslüman uluslarda, peçe kadınlar için bir hapishane durumunda: Onlarla birlikte dolaşan gezici bir hapishane.
Ancak Muhammed'in kadınlarının yüzleri örtülü değildi ve Kuran'da, kadınların ev dışında saçlarını bir örtüyle kapamaları tavsiye edilse de peçe lafı hiç geçmiyor. Kuran'a göre yaşamayan Katolik rahibeler saçlarım tamamen örtüyorlar ve Müslüman olmayan pek çok kadın, dünyanın çeşitli yerlerinde başörtüsü, eşarp ya da başka bir örtüyle başlarını kapatıyorlar.
Ancak özgür bir seçimin giysisi olan eşarpla, kadını yüzünü gizlemeye zorlayan erkek egemenliğinin sembolü olan peçeyi birbirinden ayırmak gerekir.
Yüzleri kapatmaya çalışanların en azılı düşmanlarından biri olan, Muhammed'in torununun kızı Sukeyne sadece peçe kullanmaya karşı çıkmakla kalmadı, itirazını yüksek sesle de dile getirdi.
Sukeyne beş kez evlendi ve bu beş evliliğinin hiçbirinde kocasına boyun eğmeyi kabul etmedi."
- Kadınlar
135. "Baba, dünyanın resmini bedenimin üzerine yapsana.
(Güney Dakota Kızılderili türküsü)"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
136. "Helena rüyasında bir uçakmış ve gecenin koynunda uçmaktaymış.
Aniden rotasından çıktığını, yolunu kaybettiğini ve nereye gitmekte olduğunu hatırlamadığını fark etmiş.
Yolcular, yani bedenine doluşmuş insanlar bu aksaklığı hiç de umursamamışlar."
- Helena'nın Rüyaları
137. "Nikolay Çavuşesku yirmi yılı aşkın bir süre boyunca Romanya'nın diktatörlüğünü yürüttü.
Muhalefeti olmadı, çünkü halk hapishaneler ve mezarlıklarla uğraşıyordu, ama onun kendine saygı ve hürmet adına halkın bedava işgücüyle yükselttiği firavunca anıtları sınırsızca alkışlama hakkı hepsinin vardı.
Çavuşesku mutlak gücünü kutlamak için kendine fildişinden bir asa yaptırdı ve kendi kendine Halkın Rehberi sıfatını verdi.
Alışıldığı üzere kimse karşı çıkmadı.
Ama bundan kısa bir süre sonra halkın öfke kasırgası patlayınca, Çavuşesku'nun kurşuna dizilmesi kolektif bir şeytan kovma töreni oldu.
Bunun üzerine, iyilerin iyisi ve dünyanın kudretlilerinin gözdesi bir anda sihirli bir biçimde filmin kötü adamına dönüştü.
Olur böyle şeyler."
- Hikaye Avcısı
138. "“Düşünen kadının yumurtalıkları kurur. Kadın fikir üretmek için değil, süt ve gözyaşı üretmek için, hayatı yaşamak için değil, yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğar.”"
- Kadınlar
139. "Belki de bizim yaşamlarımız müzikten yapılmıştır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
140. "Düşmanın yok mu ? Nasıl olmaz? Yoksa sen hiçbir zaman doğruyu söylemedin mi? Sen hiçbir zaman adaleti tercih etmedin mi?"
- Ve Günler Yürümeye Başladı
141. "***
Futbol ne kadar çok yasaklanırsa o kadar çok oynanıyordu. Bu da yasaklamanın kışkırtıcı yönünü doğrulamaktan başka bir işe yaramıyordu.
***"
- Gölgede ve Güneşte Futbol
142. "Evlilik saygınlık veriyor ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor."
- Kadınlar
143. "“Ambalaj kültürünün göbeğinde yaşıyoruz. Evlilik sözleşmesi aşktan daha önemli, cenaze ölümden, elbise bedenden, ayin tanrıdan daha önemli.”"
- Biz Hayır Diyoruz
144. "Ben nefes almakla yetinmek istemiyorum.
Ben yaşamak istiyorum."
- Hikaye Avcısı
145. "Bir kadının, bizim dayanılmaz cazibemize vurulmak yerine başka bir kadını tercih etmesi biz erkeklerin hoşuna gitmez."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
146. "Şayet aile ortamı antreman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?"
- Kadınlar
147. "Küreselleşme çağının ortasında, çocuklar artık hiçbir yere ait değiller..."
- Tepetaklak
148. "Yoksullar lükse tapıyor. Yoksulluğu görmek yalnızca entelektüellerin hoşuna gidiyor."
- Tepetaklak
149. ""Yaşadığımı size kim söyledi?""
- Kadınlar
150. "Derimiz ne renk olursa olsun, hangi dili konuşursak konuşalım hepimiz aynı katmerli toprağın farklı çamurlarından değil miyiz?"
- Biz Hayır Diyoruz
151. "Bütün bildiğim şu: Sanat ya sanattır ya da boktur."
- Kucaklaşmanın Kitabı
152. "·Acıyor, diyor.
Ama neresi olduğunu söylemiyor."
- Yürüyen Kelimeler
153. "Bu bitkin düşüren yürüyüşün ardından Chaparro (eşek) öldü. Ya da belki kendini ölüme bıraktı, üzgündü, çünkü yolculuk boyunca iktidarın kendisinden çok daha eşek olduğunu anlamıştı."
- Zamanın Ağızları
154. "Ağzının öpüşleri şaraptan daha lezzetli."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
155. "Bin yıl önce, İran sultanı kararını bildirdi:
-Ne kadar lezzetli.
Daha önce hiç patlıcan tatmamıştı ve patlıcanı yuvarlak dilimler halinde, zencefil ve Nil nehrinden otlarla çeşnilenmiş olarak yiyordu.
O zaman, sarayın şairi patlıcanı göklere çıkardı, ağızda zevk verir, yatakta mucizeler yaratırdı, çünkü aşk zaferleri için kaplan dişi tozundan ve rendelenmiş gergedan boynuzundan bile daha etkiliydi.
Birkaç lokma sonra sultan:
-Ne iğrenç, dedi.
O zaman, saray şairi aşağılık patlıcana lanetler yağdırdı, insanın midesine cezaydı, kafayı kötü düşüncelerle doldurur, erdemli insanları esrikliğin ve deliliğin uçurumlarına sürüklerdi.
-Az önce patlıcanı cennete götüren de sendin, şimdi cehenneme gönderen de, diye yorum yaptı kurnazın biri. O zaman, bir kitle iletişim araçları peygamberi olan şair, her şeyi yerli yerine koydu:
-Ben sultan erkânındanım, patlıcan erkânından değil."
- Zamanın Ağızları
156. "Şimdi korku mevsimi.
Kadının erkeğin şiddetinden korkusu ve erkeğin korkusuz kadından korkusu..."
- Tepetaklak
157. "Eğer doğa bir banka olsaydı, onu da çoktan kurtarırlardı."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
158. "Eğer yaradılış kitabını Havva yazmış olsaydı,insan türünün ilk aşk gecesi acaba nasıl olurdu?
Havva kaburga kemiğinden
falan doğmadığını, hiç yılan tanımadığını,
kimseye elma vermediğini,
Tanrı'nın ona acı çekerek doğuracağına
ve kocasının ona hükmedeceğine dair
bir şey söylemediğini açıklığa
kavuşturarak başlardı.
Bütün bu hikayelerin Adem'in basına anlattığı yalanlar olduğunu söylerdi"
- Kadınlar
159. "Eğer itilmezse hiçbir diktatör düşmez..."
- Biz Hayır Diyoruz
160. "Hayatını kaybetmektense ölmek daha iyidir."
- Zamanın Ağızları
161. "Yıldızları görmemize izin vermiyorlar.
İmza: Halk"
- Zamanın Ağızları
162. "Carlos Amador derdi ki, dost yüzüne karşı eleştiren ve arkandan övendir.
Ve deneyim der ki, gerçek dost dört mevsimde de yanında olandır. Diğerleri sadece yaz dostlarıdır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
163. "Suç, düzenin aynasıdır."
- Tepetaklak
164. "Kulelerin yıkılışından birkaç ay sonra İsrail Cenin i bombaladı.
Filistinlilerin kaldığı bu sığınma kampı, yıkıntıların altında bir dolu ölüyle koca bir deliğe dönüştü.
Cenindeki delik New York kulelerindeki delikle aynı boyuttaydı.
Ama hayatta kalanlar ve yakınlarını arayarak yıkıntıları altüst edenler dışında kaç kişi gördü bunu?"
- Zamanın Ağızları
165. "“En sonunda yanlış bir asırda yanlış bir gezegende doğmuş olduğuma kanaat getirdim.“"
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
166. "Her deli kendi konusuyla meşgul olur.
Herkes hiçbir yere doğru koşuşturur."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
167. "Eğer biz kadınlar giyotin sehpasına çıkma kapasitesine sahipsek, neden halka hitap edilen kürsülere çıkamıyoruz?"
- Kadınlar
168. "“Bizim baş düşmanımız korkudur. Onu içimizde taşıyoruz.”"
- Kadınlar
169. "“Bizim baş düşmanımız korkudur. Onu içimizde taşıyoruz.”"
- Kadınlar
170. "❝ ...Yaşamaya nasıl devam edebildiniz?
Onun daha da alçak sesle yanıtı şöyle oldu:
―Yaşadığımı size kim söyledi? ❞"
- Ve Günler Yürümeye Başladı
171. "Yaratıldığı gün sanki Tanrı’nın eli biraz titremiş gibi."
- Hikaye Avcısı
172. "Uyku tutmuyor. Gözkapaklarımın arasına sıkışmış bir kadın var. ''Çık oradan,'' derdim ona, diyebilseydim. Neylersiniz ki boğazıma da bir kadın kaçmış."
- Kucaklaşmanın Kitabı
173. "Belki de gözleri bakma isteğini yitirmişti.
Gördüklerini görmekten yorulmuşlardı."
- Zamanın Ağızları
174. "Hesaplı kitaplı yaşayan insanlar çok zavallı."
- Hikaye Avcısı
175. ""Yaşayan deliliğinden yaşıyor; deli çalıştığından.""
- Tepetaklak
176. "“Her kadın, tüm kadınları temsil ediyor. Tüm kadınlar bizi delilikten kurtarıyor.”"
- Kadınlar
177. "Derimiz ne renk olursa olsun, hangi dili konuşursak konuşalım hepimiz aynı katmerli toprağın farklı çamurlarından değil miyiz?"
- Biz Hayır Diyoruz
178. "Bahia'nın zenci rahibeleri asla koca istemiyor, erkeği sadece sevgili olarak kabul ediyorlar. Evlilik saygınlık veriyor
ama özgürlük ve neşeyi yok ediyor. Düğünü papazın ya da nikah
memurunun önünde resmileştirmek hiçbirini ilgilendirmiyor."
- Kadınlar
179. "Cicero, akıl düzeylerinin düşüklüğünden ötürü kadınların mutlaka erkek bir koruyucunun tahakkümü altında olmaları gerektiğini buyurmuştu."
- Kadınlar
180. ""Güneşi ve ayı elimizden aldılar. Bize başka tanrılar getirdiler. Onları anlamıyoruz, ama onlar için birbirimizi öldürüyoruz.""
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
181. "“Her kadın, tüm kadınları temsil ediyor. Tüm kadınlar bizi delilikten kurtarıyor.”"
- Kadınlar
182. "Kadın..
giysilerimden, kuşkularımdan soy beni.
Çıplak ve inanmış kıl beni."
- Kucaklaşmanın Kitabı
183. "Affı olmayan yegane günah umuda karşı işlenendir."
- Hikaye Avcısı
184. "Eğer hünerliysen, beceriksizi oyna.
Eğer güçlüysen, zayıfmış gibi görün.
Eğer yakındaysan, uzaktaymış gibi yap.
...
Düşmanı tanımak için önce kendini tanı."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
185. "Birkaç yıl öncesine kadar, borcu olmayan adam erdem, dürüstlük ve çalışkanlık timsali olarak görülürdü. Bugünse uzaylı bir yaratık gibi. Borcun yoksa sen de yoksun. Borçluyum, öyleyse varım. Krediye layık olmayan, bir ada ve yüze de layık değil. Kredi kartı var olma hakkının kanıtı; borç, hiçbir şeyi olmayanın bile borcu var. Bu dünyaya ait herhangi bir ülke ya da bir insan en azından bir kolunu bu tuzaga kaptırıyor."
- Tepetaklak
186. ""Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir.""
- Kadınlar
187. "Bir kadın sabah erkeğe dönüşmüş olarak uyandığında ne olacaktı? Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya çocuk yurtları olsaydı? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?"
- Kadınlar
188. "beynini iki yüz kırk parçaya bölüp dehasına bir açıklama getirmeye çalışan
bilim adamları hiçbir şey bulamadılar.
Zaten Einstein daha önceden uyarmıştı:
-Bendeki tek anormal taraf merakımdır."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
189. "Bunu keşfettim: Cehennem beklemek demekti."
- Hikaye Avcısı
190. "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiç birinin zamanı yok."
- Hikaye Avcısı
191. ""Tasarrufu üreten gelir dağılımındaki eşitsizliktir.""
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
192. "Ve doğmak da tehlikelidir, çünkü her üç saniyede bir çocuk beş yaşını göremeden ölüyor."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
193. "***
Brezilya'da bir söz vardır; "Bokun değeri olsa, yoksullar kıçsız doğardı," derler.
***"
- Gölgede ve Güneşte Futbol
194. "Uyuşturucu, bellek kaybına ve şimdi aklıma gelmeyen başka zararlara yol açar."
- Kucaklaşmanın Kitabı
195. "Ya susarsınız ya da burdan gidersiniz."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
196. "Derimiz ne renk olursa olsun, hangi dili konuşursak konuşalım hepimiz aynı katmerli toprağın farklı çamurlarından değil miyiz?"
- Biz Hayır Diyoruz
197. ""Geldiler. Onların İncili vardı, bizim toprağımız vardı. Bize 'Gözlerinizi kapayın ve dua edin,' dediler. Gözlerimizi açtığımızda onların toprağı vardı, bizim İncilimiz vardı.""
- Biz Hayır Diyoruz
198. "Halk bok yiyor, çünkü hoşuna gidiyor."
- Biz Hayır Diyoruz
199. "Bu sistem alçaklığı alkışlıyor. Çok çalanı ödüllendiriyor, az çalanı mahkum ediyor. Barış çağrısı yapıyor ama şiddet uyguluyor. Sana komşunu sevmeni vaaz ediyor ama aynı zamanda senin onu yiyerek hayatta kalmaya zorluyor."
- Biz Hayır Diyoruz
200. "Kadın fikir üretmek için değil, süt ve gözyaşı üretmek için, hayatı yaşamak için değil, yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğar."
- Kadınlar
201. "Eğer AIDS Afrika'dan hiç çıkmasaydı, bu yeni hastalık fark edilmeyecekti. AIDS'in Afrika'da binlerce milyonlarca insanı öldürmesi çok az önemli olacaktı. Bu haber değildir. Üçüncü Dünya denilen yerde hastalıktan ölmek "doğal"dır."
- Biz Hayır Diyoruz
202. ""Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var ama hiçbirinin zamanı yok.''"
- Hikaye Avcısı
203. "Hayırseverlik dikeydir, aşağılar.Dayanışma yataydır, yardım eder."
- Biz Hayır Diyoruz
204. "Doğru dürüst vedalaşmasını hiç beceremem zaten."
- Kucaklaşmanın Kitabı
205. "Düzen:
Bir eliyle verdiğini öbür eliyle alır.
Kurbanları:
Ödeme yaptıkça borçlu çıkarlar."
- Kucaklaşmanın Kitabı
206. "Onu ofis cehennemlerinden ya da hayatını tüketen ve saatlerini çalan başka ıstıraplardan kurtaran özgürlük kitapların içindeydi."
- Zamanın Ağızları
207. "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiçbirinin zamanı yok."
- Hikaye Avcısı
208. "Ülke kendini varlıklı sandı. Devlet korkunç müsrif davrandı."
- Latin Amerika'nın Kesik Damarları
209. "“Önüne gelenle gidiyor,” diyorlardı, özgürlüğünü lekelemek istediklerinde.
“ Kadına benzemiyor,” diyorlardı, zekasını övmek istediklerinde."
- Kadınlar
210. "Cezaevi gibi işletilen ülkelerde duvarlarda yazılar ya da resimler ışıldamaz. Duvar yoksulların matbaasıdır: Risk alarak, gizlice, bir anlığına, dünyanın unutulmuşlarına ve yoksullarına hizmet veren bir iletişim aracı."
- Biz Hayır Diyoruz
211. "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiçbirinin zamanı yok."
- Hikaye Avcısı
212. "“Saç önemli olsaydı kafamızın içinde biterdi, dışında değil.”"
- Kucaklaşmanın Kitabı
213. "Uyku tutmuyor. Gözkapaklarımın arasına sıkışmış bir kadın var. “Çık oradan,” derdim ona, diyebilseydim.
Neylersiniz ki boğazıma da bir kadın kaçmış."
- Kucaklaşmanın Kitabı
214. "Hiç ölmek istemiyorum, çünkü sonsuza dek oyun oynamak istiyorum."
- Kucaklaşmanın Kitabı
215. "Polise yardımcı olun: Kendi işkencenizi kendiniz yapın."
- Kucaklaşmanın Kitabı
216. "Yasalar örümcek ağı gibi, sinekleri ve diğer küçük böcekleri yakalamak için yapılmış ama büyük kan emicilerin yolunu kesmek için değil, diyor yazar Daniel Drew."
- Tepetaklak
217. "Dünya'daki hiçbir şey insan hayatı kadar değerli değildir."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
218. "Siz de biliyorsunuz ki dışarıda bir sürü kötü niyetli insan var."
- Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri
219. "Eğer dünya üzerinde iyi yoksa onu icat etmek gerekir."
- Kadınlar
220. "Bizim zahmetli devrimcilik mesleğimizde ölüm çok sık yaşanan bir kazadır."
- Biz Hayır Diyoruz
221. "Yıldızlar neden düşer, biliyor musunuz? Suç Tanrı'da. Tanrı onları iyi yapıştırmıyor. Nişastayla yapıştırıyor onları."
- Kucaklaşmanın Kitabı
222. "Kendilerinin ve başkalarının izlerini kim tanıyor?"
- Kadınlar
223. "Aşkın, içtiğimiz su gibi, doğal ve temiz olması için özgür ve paylaşılır olması gerekir, ancak maço erkek boyun eğme talep eder ve zevki yadsır."
- Kadınlar
224. "Toprağın zenginliklerini göklerin vaatleriyle takas ediyorlardı."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
225. "Benim yaşım yok. Ben artık ne yılları sayıyor ne de saat kullanıyorum."
- Hikaye Avcısı
226. "Bu günlerin talihsizliği delilerin körleri yönetmesidir"
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
227. "bir kez daha yaşamak isteyen insanlar vardı. O bu şekilde unutulmuşları, ölüleri diriltiyor"
- Kadınlar
228. "Recordar: Anımsamak;
Latincesi: re-cordis,
yani kalbi delip geçmek."
- Kucaklaşmanın Kitabı
229. "Ambalaj kültürünün göbeğinde yaşıyoruz. Evlilik sözleşmesi aşktan daha önemli, cenaze ölümden, elbise bedenden, ayin tanrıdan daha önemli…"
- Biz Hayır Diyoruz
230. "Bize "sokağa defolun!" dediler ve işte buradayız.
Televizyonu kapat ve sokağı aç.
Ona kriz diyorlar, ama asıl adı düzenbazlık.
Para az değil: hırsızlar çok kalabalık.
Piyasalar yönetiyor. Ben oyumu onlara vermedim.
Onlar bizim için bize sormadan karar veriyorlar.
Ekonomik köle kiralanır.
Haklarımı aramaktayım. Onları gören oldu mu?
Eğer hayal kurmamıza izin vermezlerse, biz de onların uyumasına izin vermeyeceğiz."
- Ve Günler Yürümeye Başladı
231. "Tensel günahlara kötü gözle bakıldığının farkındayım, ama gene de, Tanrı bilmediği şeyleri lanetliyormuş gibi geliyor bana."
- Kucaklaşmanın Kitabı
232. "Hatıra çöplerini örtmeye hiçbir halının yetmeyeceğini bilmek için Freud olmamıza gerek yok."
- Kucaklaşmanın Kitabı
233. "Düşünen kadınların yumurtalıkları çürür. Kadın fikir üretmek için değil, süt ve gözyaşı üretmek için, hayatı yaşamak için değil, yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğar."
- Kadınlar
234. "Derimiz ne renk olursa olsun, hangi dili konuşursak konuşalım hepimiz aynı katmerli toprağın farklı çamurlarından değil miyiz?"
- Biz Hayır Diyoruz
235. "Eski Çin ilahileri kederlilerin acılarını hafifletmek için şarabı öneriyorlardı."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
236. ""Emeklilere atmak lazım mısırları, güvercinlere atmak yerine.""
- Tepetaklak
237. "İyi kitaplar, iyi denemeler, makaleler, en etkili şiirler ve şarkılar hiç etkilenmeden okunamaz ya da dinlenemez."
- Biz Hayır Diyoruz
238. "çünkü kendi kimliğini bilmeyen bir halk nasıl tarihin acısını çekmek yerine onu yaparak tarihin kahramanına dönüşebilir
ki?"
- Biz Hayır Diyoruz
239. "Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
240. "Binlerce hiç kimsenin arasında, bir hiç kimse…"
- Kadınlar
241. ""Bugünün dünyasında kız doğmak bir risk,""
- Tepetaklak
242. "Sadece ölülerin ifade özgürlüğü var.
Sadece ölülerin gerçeği söyleme hakkı var."
- Hikaye Avcısı
243. "“Eğer dünya üzerinde 'İyi' yoksa onu icat etmek gerekir”"
- Kadınlar
244. "“Suç herkesin olduğu zaman, aslında hiç kimsenindir,”"
- Kadınlar
245. "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiçbirinin zamanı yok."
- Hikaye Avcısı
246. "Beklenen de beklemektedir."
- Kucaklaşmanın Kitabı
247. "Tanrı varsa neden oradan başını çevirip geçiyor? Sakın Tanrı bir Tanrıtanımaz olmasın?"
- Kucaklaşmanın Kitabı
248. "Juana Manso:
-Arjantin tarihinin ilk laik ve karma okullarını kurdu.
- Müfredat yazarken dini eğitim zorunluluğunu ve cezayı kaldırdı.
-İlk halk kütüphanesini kurdu.
-Boşanma diye bir şey henüz yokken boşandı."
- Kadınlar
249. "Pireler, kendilerine köpek alma düşleri kurarlarmış, hiç kimseler de yoksulluktan kurtulma düşleri kurarlar: Büyülü bir günde üzenlerine oluk oluk şans yağacaktır, oluk oluk şans. Gelin görün ki bu şans yağmuru yağmaz, ne dün ne bugün ne yarın ne de hiçbir zaman. Hiç kimseler ne denli yakarırlarsa yakarsınlar, şans yağmuru çiselemez bile; sol avuçları da kaşınsa, güne sağ ayaklarıyla da başlasalar, yılbaşında eski süpürgelerini atıp yenisini de alsalar boşunadır!"
- Kucaklaşmanın Kitabı
250. "Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar aynı Tanrı’ya inanıyor. Bu Yehova, Tanrı ve Allah olmak üzere üç farklı biçimde adlandırılan, İncil’deki Tanrı. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar onun emirlerine uyduklarını iddia ederek birbirlerini öldürüyorlar."
- Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih