Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ebubekir Sifil Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ebubekir Sifil En Beğenilen Sözleri



1. "Siz siz olun, ahir zamanda yaşadığımızı aklınızdan çıkarmayın…"


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



2. "Bazen insanın başına hoşlanmadığı bir iş geliyor. O zaman ne yapacak insan? Dönüp bakacak; ben nerede günah işledim de bu şer başıma geldi, diye. Çünkü Allah kimseye zulmetmez."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



3. "Günlük dilde kullanılan bir söz vardır: "Allah mekândan münezzehtir." Aslında Cenab-ı Hakk var ettiği her şeyden münezzehtir. Mekândan da, zamandan da, insandan da, kainattan da, evrenden de, Melekten de, cinden de, her şeyden münezzehtir. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Cenâb-ı Hakk Kur'an-ı Kerim'de kendisini ifade ettiği gibi "Şüphesiz Allah, alemlerden müstağnidir. (O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur)"


- Ehl-i Sünnet Akaidi



4. "Bir adam dini bir sembolle alay ederse; mesela ezan okunurken "ya bu nedir, günde beş vakit kafamızı şişiriyor" dese Allah korusun kâfir olur. Veya bir Müslümanın kıyafetiyle alay etmek maksadıyla "Bu nedir ya, bu geçmişte kaldı, böyle bir şey olmaz" falan dese Allah korusun dinden çıkar. Bu şiardır, semboldür, dine ait bir şeydir.Dolayısıyla dine ait bir şeyi alay konusu yapmak, istihza konusu yapmak kişiyi dinden eder."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



5. "Fıkhî bir mesele hadisçiye değil fakihe sorulur. Hadisin durumu fakihe sorulmaz, hadisçiye sorulur. Akaid de hadisçiden alınmaz Usûli'd-Din imamından alınır. Her ilim ehlinden alınır."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



6. "Cenâb-ı Hakk'ın bize lütfettiği şey tamamen O'nun fazlu keremiyle idrak ettiğimiz şeydir. "Biz hak ettik", "ben başardım" demiyoruz. Bu mümin edebine de hakikate de aykırıdır. "Ben başardım" demeyiz, "Allah muvaffak kıldı", "Allah yardım etti, biz de bu işi yapabildik"deriz. Onun için kitapların önsöz ve ya sonlarında şu yazıya rastlarsınız: "Tevfik Allah'tandır.""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



7. "Birileri bizim aklımızda dalga geçiyor yahu! Birileri Müslüman algısı ile dalga geçiyor. Birileri Allah teâlâ'ya şanına lâyık olmayan noksanlıklar izafe ediyor, biraz aklımızı kullanalım yahu! Aklı olmayan insanları Cenâb-ı Hakk sorumlu tutmuyor, akıllı olanları sorumlu tutuyor. Emanetin, mükellefiyetin, sorumluluğun illeti akıldır. Aklı olmayanın dini yoktur."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



8. ""Hayır, ben şunları kabul edemem, burası aklıma yatmıyor, işime gelmiyor." diyerek pazarlık yapmaya başlarsanız onun adı "ISLÂM" değil, herhangi bir "izm" olur."


- İstanbul Celseleri 1



9. "Efendimiz(sav) buyurmuş ki
"Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde anıdır.""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



10. ".
«Baki» olanı «fani» olana tercih edin..!

Çünkü bir gün gelecek ,"Dünyanın" ömrü bitecektir ve dönüş ancak ALLAH TEALÂ' yadır
."


- Böyle Seslendiler



11. ".
Şahitlik ederim ki ALLAH'tan başka ilah yoktur,
O tektir ve hiçbir ortağı yoktur.
."


- Böyle Seslendiler



12. "Dikkat edin! Dünyanın mayasında aldatıcılık vardır."


- Böyle Seslendiler



13. "" Mülk 𝙊'nundur dilediğine verir, dilediğinden alır. Dilediğini vezir eder,dilediğini rezil eder. 𝙊'nun iradesine teslim olmak ve bu teslimiyette 𝙊'nun rızasına ulaşmak; aslolan budur. ""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



14. "...
Hal-i hayatta, şu an yaşamakta olan bir kimse için "kesin cennetliktir" demeyiz. Çünkü son anında ne olacak Allah bilir. İkincisi, ne amellerimize güvenerek cenneti garanti ettiğimizi düşünelim, ne de günahlarımız dolayısıyla ye'se düşelim. Kişi akıbet-i ömrünün hayr olmasını Allah'tan niyaz etmeli. Allah'tan tevbe ile bağışlanma istemeli. Çünkü son hal, çok önemlidir. İnsanın akıbetini asıl belirleyen de odur."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



15. ""Ey insanlar! Sizden önce yaşayan kavimler içinde helâk olanlar günahlara daldıkları için helak oldular. ""


- Böyle Seslendiler



16. "Bilin ki din, ciddiyet ve samimiyettir."


- Böyle Seslendiler



17. ".
"..Küçük çocukları hizmetinizde kullanmaktan sakının."

Hz.Ömer (r.a)"


- Böyle Seslendiler



18. ".
"..Her gelecek olan yakındır. Gelecek olana uzaklık yoktur. ALLAH hiç kimsenin acelesi için acele etmez."
."


- Böyle Seslendiler



19. ",
Bugün amel günüdür, hesap yoktur.
Yarın ise hesap vardır, amel yoktur.
... ~..."


- Böyle Seslendiler



20. ",
Bugün amel günüdür, hesap yoktur.
Yarın ise hesap vardır, amel yoktur.
... ~..."


- Böyle Seslendiler



21. ".
Aranızda selâmı yayın..Size selâm verene misliyle veya daha güzeliyle karşılık verin.
."


- Böyle Seslendiler



22. "Elindekinden faydalanmasını bilmeyene, elinde olmayan hiçbir fayda sağlayamaz"


- Böyle Seslendiler



23. ".
ALLAH'ım..!
Beni, müminlere karşı kol kanat germekle ve onlara güzellikle muamele etmekle rızıklandır.

ALLAH'ım..!
Ben gaflete ve nisyanı (unutması) çok biriyim.
Bana her hal ve durumda seni zikretmeyi ve her zaman ölümü hatırlamayı ilham et.
."


- Böyle Seslendiler



24. ".
Tevfik ve inayet ALLAH'tandır.
."


- Böyle Seslendiler



25. "“Amel olmadan söz müstakim olmaz. Söz ve amel niyetsiz istikamet bulmaz. Sünnet’e uygunluk olmadıkça da ne söz, ne amel, ne de niyet istikamete kavuşabilir.”"


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



26. "1. Kendilerini ilgilendirmeyen şeylerden sakınmayacak kadar kıt akıllı olan, çoluk çocuk ve mal istemeyen asalak kimseler.
2. Fırsat bulduğunda en küçük şeylere bile göz diken hainler.
3. Sabah akşam sana ve ehl-i iyaline tuzak kurmaya çalışanlar.
4. Cimri ve yalancılar.
5. Pek kötü ahlâklı kimseler.""


- Böyle Seslendiler



27. ".
ALLAH'ım..! Dünyalığımı ne azgınlaşacağım şekilde çoğalt ne de şikayete düşeceğim kadar azalt.
Zira az olup da yeterli gelen dünyalık,
çok olup da oyalayandan daha hayırlıdır.

Muhakkak ki sen her şeye kadirsin.
."


- Böyle Seslendiler



28. "Kütüphanelerimiz kitap dolu, fakat biz kendi kimliğimiz, itikadımız, tarihimiz... hakkında çok ürküntü verici bir cehalet içerisindeyiz. Zihinlerimizde çok büyük boşluklar var ve bu boşluklar birileri tarafından dolduruluyor, ayağımızın altındaki zemin kayıyor..."


- İstanbul Celseleri 1



29. "Allah'a kulluk edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Allah'tan nasıl sakınılması gerekiyorsa öyle sakının."


- Böyle Seslendiler



30. "Allah'ın sevdiğini sevin, Allah'ı bütün kalbinizle sevin."


- Böyle Seslendiler



31. "“Kur’an ve Sünnet bizden, bukalemun gibi yaşadığımız ortama ve şartlara ayak uydurmamızı değil, içinde bulunduğumuz ortam ve şartları mümkün olduğunca Allah Teala’nın rızasına uygun hale getirerek yaşamamızı istiyor. Nasıl ki din, değişmek ve dönüşmek için değil, değiştirmek ve dönüştürmek için gönderilmişse; aynı şekilde Müslüman da bu anlayış içinde hareket etmek durumundadır.”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



32. ".
O, sözünü doğru çıkartan, vaadini
gerçekleştirendir....Bu vaatten dönmek yoktur.
Zira Yüce ALLAH,

"Benim katımda söz değiştirilmez ve BEN kullara asla zulmedici değilim" (Kâf 50/29) buyurmuştur.
."


- Böyle Seslendiler



33. ""Ey insanlar! Ölmeden önce kendiniz için ahiret azığı hazırlayın.""


- Böyle Seslendiler



34. "" Tâbi olanın değeri, tâbi olunan kadardır. ""


- Nüzul-i İsa



35. "Tıpta “plastik cerrahi” diye bir alan var. İnsanı iç güzelliği, kalp safiyeti, diğergâmlığı, takva ve ahlakı ile değil, sadece beden özellikleriyle değerlendiren “kaporta medeniyeti”, vücudunda cerrahi müdahaleye uğramayan nokta kalmamış dışı cilalı içi çürümüş insan tipi üretmekle meşgul…"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



36. "خَلَقَ الْخَلْقَ بِعِلْمِهِ وَقَدَّرَ لَهُمْ أَقْدَارًا وَضَرَبَ لَهُمْ آجَالاً،

Mahlûkatı ilmi ile yaratıp onlara kaderler takdir etmiş, eceller tayin etmiştir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



37. "Bir kimse özgür iradesiyle küfrü seçer ve bu yolda, hiçbir uyarıya kulak vermeden ısrar ve inatla derinleşirse, bir noktadan sonra Yüce Allah onun kalbini mühürlüyor ve onun için artık –tabir doğruysa– kapı kapanmış oluyor. Buna Kelam ilmi terminolojisinde “hızlân” deniyor. Yani kâfirin yardımsız bırakılması, küfrüne terk edilmesi. Ama hidayete ulaşma yolunda samimiyetle çaba gösterenlere de hidayet yolu her zaman açıktır."


- İslamî Bilincin İhyası



38. "Ahmed b. Ebi'l-Havari :
"Sünnet'e ittiba etmeden amel eden kimsenin ameli bâtıldır.""


- İslamî Bilincin İhyası



39. "Problemlerimizi "çözmek" için değil, tabir yerindeyse "eskitmek" için konuşuyoruz."


- Hikemiyat



40. "İmam-ı Rabbâninin de altını çizdiği gibi, hak ehli bâtıl ehline benzediği anda inancından ve mensubiyetinden gelen "izzet"ten uzaklaşmış zillete düşmüş olur. Hatta bu sadece hak ehlinin zillete düşmesi ile neticelenen bir durum değildir. Hak ehlinin zillete düşmesi, kaçınılmaz olarak bâtıl ehlinin izzete kavuşması demektir."


- İhya ve İnşa



41. ""Günahlarımızdan dolayı ümitsizliğe düşmeyiz, "benim işim bitti ben de cehennemlik oldum" demeyiz yahut "ben artık paçayı kurtardım, köprüyü geçtim,ben artık cennetliğim" de demeyiz. Korku ile ümit arasında (havf ile reca) bir denge noktası var ki onu tutturmamız isteniyor bizden.Yani ümidimizi kaybetmeyeceğiz ama emin de olmayacağız.Kendimizi garantide görmeyeceğiz ama umutsuzluğa da düşmeyeceğiz. ""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



42. ""Günümüzde bazı insanlara ilim adamı denmesi,onların ilim adamı seviyesine çıkmalarından değil;ilmin bunların seviyesine inmesindendir."

Ali el-Kari"


- Sözü Müstakim Kılmak 1



43. ""İnsanların, dünya işlerini yoluna koymak amacıyla dinlerinden terk ettikleri her nokta için Allah onların başına, düzeltmek istedikleri o işten daha zararlısını getirir.""


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



44. "ALLAH'ım..! Ben sana taatle amelde zayıflık
gösteren bir kulum; bana amelde canlılık ve güç ver; ancak senin İzzet ve tefikinle mümkün olabilen "güzel niyet" nasip eyle."


- Böyle Seslendiler



45. ""


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



46. "ALLAH'ım..! Beni yakîn, bir ve takva ile, senin
huzurunda duracağım anı hatırlayarak ve senden "haya" ederek sana "kulluk" yapmakta
sabit "kadem" eyle.

Bana, senin benden razı olacağın ameller huşu
nefs muhasebesi, niyetlerde "Salâh", şüpheli
şeylerden de sakınmak nasip eyle.. amin"


- Böyle Seslendiler



47. ".
"...ALLAH'ın Sevdiğini SEVİN, ALLAH'ı Bütün Kalbinizle SEVİN.."
."


- Böyle Seslendiler



48. "Nefsimi kudret elinde bulunduran ALLAH'a
yemin ederim ki ÖLÜP gittikten sonra ALLAH'ın rızasını istemek SÖZ konusu değildir
ve dünya hayatından sonra Cennet ya da Cehennem'den başka varılacak bir yer yoktur.

Bu sözü söylüyor ve azamet sahibi olan ALLAH'tan hem kendim hem de sizler için
bağışlanma diliyorum."


- Böyle Seslendiler



49. "Oysa bu din sizi aynı anda hem dünyada üstün hem de ahirette şeref sahibi kılıyor!"


- Böyle Seslendiler



50. ".
Öyleyse kul ahireti için dünyasından, yaşlılıktan önce gençliğinden, ölüm gelmeden önce dünyasından fedakarlık etsin.
."


- Böyle Seslendiler



51. "İyi dinleyin! Sizin için en fazla korktuğum iki şey var:
Uzun emel sahibi olmanız ve nefislerinizin hevâsına uymanız. Zira uzun emel ahireti unutturur; nefsin hevâsına uymak ise hakikatten uzaklaştırır"


- Böyle Seslendiler



52. "
. O sizi seçti ve sizi 'müslümanlar' olarak isimlendirdi."


- Böyle Seslendiler



53. "Amelinde kusur ve noksanlık bulunan kimse, bu durumuna keffâret olarak gam ve kedere müptela kılınır."


- Böyle Seslendiler



54. ".
Dini iyice kavramaya çalışın. Çünkü din gönüllerin baharıdır. Dinin aydınlığıyla şifa bulun. Zira o, sinelerde saklı hastalıklara bir şifadır.
."


- Böyle Seslendiler



55. "Ey insanlar!
Sizlerin ALLAH katında birer makamınız vardır.
O makamlara ulaşmaya bakın.

Yine siz/lerin varacağı birer SON vardır.
O sona varın."


- Böyle Seslendiler



56. "Resulünü ve Kitab’ını Hak ile gönderenin şanı ne yücedir!"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



57. "Kur'an'ın Sünnet'ten, nuzul sürecinin canlı şahitleri olan Sahabe-i Kiram Efendilerimizin değerlendirmelerinden ve 1400 yıllık birikimden yalıtılması gerektiğini söylemek, aslında devre dışı bırakılmaya çalışılan unsurların yerine modern değer yargılarının Kur'an'ı kuşatmasını istemektir."


- İslamî Bilincin İhyası



58. "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe
ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



59. ".
"..Bugün «amel» günüdür, «hesap» yoktur.
Yarın ise «hesap» vardır, «amel» yoktur."
."


- Böyle Seslendiler



60. ".
"..Bugün «amel» günüdür, «hesap» yoktur.
Yarın ise «hesap» vardır, «amel» yoktur."
."


- Böyle Seslendiler



61. "Bir millet kendinde olanı değiştirmedikçe, Allah o milleti değiştirmez."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



62. "ALLAH'ım..! Dilimin senin kitabından okuduğu
ayetler konusunda bana tefekkür ve tedebbür
ihsan eyle;onu anlamayı, anlamlarını kavramıyı
ve ibretamiz yönleri üzerinde düşünmeyi,
hayatta kaldığım sürece bu şekilde amel etmeyi nasip et..!"


- Böyle Seslendiler



63. "❛Birisi size bu Din'in yüzyıllar boyunca yanlış/hatalı anlaşılıp yaşandığını söylüyorsa ya niyetinden, ya aklî dengesinden ya da istikametinden şüphe edin. Dördüncü bir şık yoktur.❜

| Ebubekir Sifil - İstikamet Yazıları"


- İstikamet Yazıları -II. Cilt



64. ""İnsanların, dünya işlerini yoluna koymak amacıyla dinlerinden terkettikleri her nokta için Allah onların başına, düzeltmek istedikleri o işten daha zararlısını getirir.""


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



65. "Siz siz olun, ahir zamanda yaşadığımızı aklınızdan çıkarmayın..."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



66. "Muhakkak ki mümin İKİ korku arasında bulunur.

Biri, ömrün geride bırakılan kısmıdır ki KUL
ALLAH'ın bu kısım için nasıl bir "hüküm" verdiğini bilmez.

Diğeri de ömrün yaşanacak olan kısmıdır ki KUL, "gelecekte" ALLAH'ın "kendisine" ne göstereceğini bilmez."


- Böyle Seslendiler



67. ".
En kötü mazeret, ölüm anında ileri sürülendir. Pişmanlıkların en kötüsü de kıyamet günü duyulan pişmanlıktır.
."


- Böyle Seslendiler



68. "Bir millet Allah yolunda cihadi terkettiği zaman Allah onları zillete sevkeder. Bir toplulukta aşırı kavmiyetçilik hissi bulunursa Allah onlara umumi bir bela verir."


- Böyle Seslendiler



69. "İstediği her şeyi yapma hürriyetine sahip olduğunu vehmederek, ömrünü arzularının peşinde tüketen ve her arzuya ulaştığında bir başkasını elde etmek için didinip duran kimse gerçekte özgür müdür? Yoksa tutkularının, heva ve heveslerinin emrinde bir köle midir?"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



70. "وَالْأَمْنُ وَالْإِيَاسُ يَنْقُلَانِ عَنْ مِلَّةِ الْإِسْلَامِ، وَسَبِيلُ الْحَقِّ بَيْنَهُمَا لِأَهْلِ الْقِبْلَةِ.

Kendini garantide görmek ve ümitsizlik, (kişiyi) İslâm dininden çıkartır. Ehl-i Kıble için doğru olan yol bu ikisi arasındadır."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



71. ""..Şüphesiz ki sözlerin en hayırlısı ALLAH'ın kitabıdır."

En güzel rehberlik de Hz.Muhammed'in (s.a.v.) rehberliğidir.

".. İşlerin en kötüsü, sonradan uydurulmuş olanlardır."

Sonradan uydurulmuş olan her şey bidattır ve her bidat dalalettir."


- Böyle Seslendiler



72. "Tarih içerisinde, ehl-i bid'at dediğimiz firkalara baktığımızda, Mu'tezile'ye baktığımızda, Şia'ya baktığımızda vs. bunların hepsi Kur'ân'a dayanmıştır. İstisnasız hepsinin Kur'ân'dan delilleri vardır; sapmalarının nedeni ise Sünnet'ten sarf-ı nazar etmeleridir. Biz onun için Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat diyoruz. Çünkü Allah'ımızın muradını bize Sünnet'ten daha kâmil biçimde ulaştıran başka bir kaynak yoktur. Allah (c.c) bizden ne murad etmiş? Bu sorunun verebileceğiniz bir tek doğru cevabı var, o da Sünnet'tir. Onun için Kur'ân kendi beyanını, açıklamasını Sünnet'e havale etmiş, "Biz sana bu zikri indirdik ki, ne indirdiğimizi insanlara beyan edesin" (Nahl, 44) buyruluyor."


- Sözü Müstakim Kılmak 2



73. "ALLAH'ım..!Senin ve dostlarının dotluğunu,
senin velayetini ve yardımını üzerimden eksik
etme; Senin düşmanlarına düşmanlık göstermemi nasip eyle ve bu suretle beni her
türlü afetten muhafaza buyur.

Ruhumu EBRAR ile birlikte al, beni şakiler zümresiyle birlikte haşreyleme..amin"


- Böyle Seslendiler



74. "





Diyen İbrahim ibn Edhem, bugünleri görseydi ne derdi acaba?"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



75. "(Afedersiniz) Tuvalete giriş çıkışların bile bir nizama bağlandığı bu Din'in devlet olgusunu boş bırakmış olduğu düşünülebilir mi?"


- Sözü Müstakim Kılmak 2



76. "Toplumda çoğu zaman farkına varmadığımız bir şekilde, muhtelif isim ve söylemler vasıtasıyla çok çeşitli bid’at tavırlar yaygınlaştırılmaktadır. Bunların doğrudan doğruya itikada kadar uzanan boyutlara sahip olduğunu hatırdan çıkarmamak durumundayız."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



77. "“İlmi kendinizle süsleyin, kendiniz ilimle süslenmeyin.”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



78. "وَمَنْ وَصَفَ اللهُ بِمَعْنًى مِنْ مَعَانِي الْبَشَرِ فَقَدْ كَفَرَ، فَمَنْ أَبْصَرَ هَذَا اعْتَبَرَ، وَعَنْ مِثْلِ قَوْلِ الْكُفَّارِ انْزَجَرَ، وَعَلِمَ أَنَّهُ بِصِفَاتِهِ لَيْسَ

كَالْبَشَرِ،

Allah'ı beşere özgü mânâlardan birisiyle vasıflandıran kimse kâfir olur. Bunu, basiretle idrak eden de gerekli dersi çıkartır, kâfirlerin sözleri gibi sözler söylemekten kaçınır ve bilir ki, O sıfatları bakımından beşer gibi değildir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



79. "Varisi bulunduğumuz medeniyetin özellikleri, insanlığa neler kazandırdığı ve ortadan kalkmasıyla insanlığın neler kaybettiği, bırakalım yabancıları, bizim insanımız tarafından dahi yeterince idrak edilebilmiş değildir. Dolayısıyla elimizdeki her türlü imkânı seferber ederek öncelikle kendi insanımıza ve toplumumuza, ardından da insanlığa İslâm’ın diriltici soluğunu ulaştırmak için eğitimli insan yetiştirmenin üzerimize farz olduğunu unutmamalı."


- Hikemiyat



80. "Allah Teâlâ'nın Levh-i Mahfuz'da olacağını yazdığı bir şeyin olmaması için bir araya gelse
buna kesinlikle güç yetiremezler. Aynı şekilde Allah Teâlâ'nın Levh-i Mahfuz'da olmayacağını yazdığı bir şeyin olması içinmahlükatın tümü bir araya gelse buna kesinlikle güç yetiremezler. Zira kıyamete kadar olacakları yazan Kalem ('in mürekkebi) kurumuştur. Kula isabet etmeyecek şeylerin ona isabet etmesi mümkün değildir. Aynı şekilde kula isabet ede- cek şeylerin ona isabet etmemesi de mümkün değildir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



81. "Benimle havz-ı kevserin başında buluşana kadar sabredin."


- Böyle Seslendiler



82. "Biz layık olursak, biz ehil olursak, biz hazır olursak Cenâb-ı Hakk bizi o kıvama getirir ve o iklime bizi ulaştır. Ama biz ehil olmadığımız bir şeyi istiyorsak dönüp kendimize bakmamız lazım. Biz hazır, ehil, layık olursak Cenâb-ı Hakk dünyamızı da o ahkâm çerçevesinde mamur ve imar etmeyi bize nasip eder."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



83. ""Dünyalığın azı yeterli olur da, çoğu yeterli olmaz.""


- Hikemiyat



84. "Gazze halkı çok iyi biliyor ki, kendileri için onurlu bir şekilde direnmekten başka seçenek yok ve Hamas'ın yaptığı da bundan başka bir şey değil."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



85. ""İnsanların, dünya işlerini yoluna koymak amacıyla dinlerinden terk ettikleri her nokta için Allah onların başına düzeltmek istedikleri o işten daha zararlısını getirir."

Hz. Ali"


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



86. "Dualarımızın sonu şudur: Elhamdü lillahi Rabbi'l-alem'in .."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



87. ""Sadakanın ömrü uzatması, ecel değişmiyorsa nasıl bir izaha kavuşturulabilir? Ömrün uzaması ecelin değişmesi anlamında değildir. Yani sadaka vermemesi halinde 70 sene yaşayacak bir insan sadaka verdiği için 150 sene yaşayacak değil. O insan yine 70 sene yaşayacak. Fakat Allah onun ömrüne öyle bir bereket verecek ki, o insan 150 sene içerisinde yapılacak işleri 70 sene içerisine sığdırabilecek. Yoksa 70 senenin sonunda öleceği, eceli takdir edilmiş bir kimse için "Sadaka verirse bunun ömrünü 100 sene daha uzatayım" şeklinde -haşa- bir kararsızlık, belirsizlik durumu Cenab-ı Hakk'ın ilmi ve takdiri için söz konusu değildir. ""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



88. "وَهُوَ كَلَامُ اللَّهِ تَعَالَى، لَا يُسَاوِيهِ شَيْءٌ مِنْ كَلَامِ الْمَخْلُوقِينَ، وَلَا تَقُولُ بِخَلْقِهِ، وَلَا تُخَالِفُ جَمَاعَةَ الْمُسْلِمِينَ.

O, Allah Teâlâ'nın kelâmıdır. Mahlûkatın kelâmından hiçbir şey ona denk olamaz. Onun mahlük olduğunu savunmayız. Müslümanların cemaatine muhalefet etmeyiz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



89. "Hanımlar adeta giyinmek için örtünür hale geldi artık. “İslamî defileler”, “tesettür modaları”, yabancı marka tesettür kıyafetleri, şıklık yarışları, pahalı alışkanlıklar…"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



90. "Elbette Kur’an’ın korunması demek, sadece metninin korunması demek değildir. Aynı zamanda onun murad-ı ilahîye uygun olarak nasıl anlaşılabileceği ve yaşanabileceği de değişmez ilkelere bağlanmıştır. İşte İslamî ilimlerin vücut bulduğu nokta burasıdır…"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



91. "Hayat onlar için nimet, ölüm ise lütuftur."


- Böyle Seslendiler



92. "Yani bir adam dinî bir sembolle alay ederse; mesela ezan okunurken "Ya bu nedir, günde beş vakit kafamızı şişiriyor" dese Allah korusun kâfir olur. Veya bir Müslümanın kıyafetiyle alay etmek maksadıyla "Bu nedir ya, bu geçmişte kaldı, böyle bir şey olmaz" falan dese -Allah korusun- dinden çıkar. Bu şiardır, semboldür, dine ait bir şeydir. Dolayısıyla dine ait bir şeyi alay konusu yapmak, istihza konusu yapmak kişiyi dinden eder. Akaid metinlerinin sonunda Elfaz-ı Küfür listesi vardır. Onlardan da istifade edilebilir.

"İşlediği günahı helal saymadıkça Ehl-i Kıble olan hiç kimseyi tekfir etmeyiz" dedikten sonra, herhangi bir günahın o günahı işleyen kimseye zarar vermediğini de söylemeyiz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



93. ""Ben başardım" demeyiz, "Allah muvaffak kıldı", "
Allah yardım etti, bizde bu işi yapabildik" deriz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



94. "Sırat-ı müstakim üzere sabit-kadem bulunmak, ilahî emir ve yasaklara titizlikle riayete bağlıdır."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



95. "Rüyada şöyle olmuş, ilham gelmiş böyle olmuş, keşifte şöyle gelmiş... Biz bunların hak olduğunu inkâr etmiyoruz. Bunlar haktır, bunları kabul ediyoruz ama bunlar bizi "bağlamaz"; bunları tasdik etmek zorunda değiliz. Falanca veli zat falanca ko- nuda bir şey söylediğinde bu sözü Kitab'a, Sünnet'e, İcma'ya uyuyorsa alırız, uymuyorsa "Kendisini bağlar, bizi bağlamaz" deriz. Ölçüyü bu şekilde koyarsak hiçbir problem kalmıyor. Yoksa bugün yaşadığımız türden problemleri yaşamak zorunda kalırız. Tarih içinde yaşanmış binbir türlü hadiseler var, onları yaşamak zorunda kalırız. Ölçü; Kur'ân, Sünnet ve İcma'dır. Bizi bağlayan bunlardır. Buna uyanları alırız, uymayan şeyleri sahiplerine iade ederiz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



96. "Allah hayırla insanın arasına girmez. Ta ki insanın hayrından ümit kesmesine kadar. Nitekim Kur'ân-ı Kerim'de bu konuyla ilgili birçok âyet-i kerîme var. Cenâb-ı Hakk buyu- yor ki: Biz onlar hakikati görmeyecekleri için onlara işittirmedik. İşitmeyecek hale gelmişlerdi hakikati onlara işittirmedik. İşittirseydik bile arkalarını dönüp gideceklerdi. İnsan -Allah korusun- bu aşamaya gelene kadar Allah Teâlâ hakikatle insan arasına girmiyor. Ne zaman ki insan günahta, şirkte, isyanda artık geri dönülmez noktaya geliyor o zaman Allah onunla hakikat arasına giriyor; o insana bir daha hakikate, tevhide, imana, hayra dönme imkânı kapıları kapanıyor. Bu aşamaya gelene kadar -ki bu artık insanın yoldan çıktığı aşamadır, Allah koru- sun- Allah (c.c) hayırla, sevapla kulun arasına girmez. Kul kendi irådesine sahiptir, dilediği zaman bu yola, istikamete dönebilir. Bazen de Allah Teâlâ dilerse bir insana bu hakikat, hidâyet yoluna girmeyi lütfedebilir. Bu Allah'ın lütfudur; "Niye Allah böyle yaptı?" denmez. Çünkü bunu yapmakla kimseye haksızlık etmiyor, kimsenin elinden bir imkânı almıyor. Eğer bir insana re'sen/yekten hidâyet verirse bu O'nun lütfudur"


- Ehl-i Sünnet Akaidi



97. "Ey insanlar..!
Sizden her kim Hz.Muhammed'e [Sallallahu aleyhi vesellem] tapıyorsa bilsin ki
Hz.Muhammed [Sallallahu aleyhi vesellem]
Ölmüştür...ALLAH'a tapanlar ise bilsinler ki
ALLAH için ölüm söz konusu değildir;
O EBEDİDİR.

Kur'an'da şöyle buyrulmuştur: "Muhammed
ancak bir peygamberdir. Ondan önce de nice
peygamberler gelip geçmiştir. Muhammed
ölür veya öldürülürse siz geriye mi döndürüleceksiniz? Her kim geri dönerse ALLAH'a hiçbir zarar vermiş olmaz.

ALLAH,şükredenleri mükâfatlandıracaktır"

(Al-i İmran 3/144)."


- Böyle Seslendiler



98. "Allah'a yemin ederim ki iman ile içki alışkanlığı bir kalpte bir arada bulunmaz. Eğer bir adamda bunların ikisi de varsa çok geçmez biri diğerini dışarı atar."


- Böyle Seslendiler



99. "Sanki Din bizi, ne halde bulunuyorsak o halde rahatlamak ve her halükârda tercihlerimizi onaylamak için gönderilmiş gibi, hayatımızı Din’e göre değil, Din’i hayatımıza göre ayarlamanın peşindeyiz sürekli."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



100. "Ulemamız, İslam’ın özünü şu üç hadisin teşkil ettiğini söyler:
1. “Ameller niyetlere göredir…”
2. “Helal bellidir; haram da bellidir. Bu ikisi arasında ise şüpheliler vardır…”
3. “Üstüne vazife olmayan işleri terk etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir…”"


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



101. "" yüze vurmaktan ibaret olan bir spor olmaz. Boks sporu yapmak caizdir diye hüküm veren kimse var mı bilmiyorum. Bana sorsanız ben caiz değildir derim. ""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



102. "Ey insanlar..!
Sizden her kim Hz.Muhammed'e [Sallallahu aleyhi vesellem] tapıyorsa bilsin ki
Hz.Muhammed [Sallallahu aleyhi vesellem]
Ölmüştür...ALLAH'a tapanlar ise bilsinler ki
ALLAH için ölüm söz konusu değildir;
O EBEDİDİR.

Kur'an'da şöyle buyrulmuştur: "Muhammed
ancak bir peygamberdir. Ondan önce de nice
peygamberler gelip geçmiştir. Muhammed
ölür veya öldürülürse siz geriye mi döndürüleceksiniz? Her kim geri dönerse ALLAH'a hiçbir zarar vermiş olmaz.

ALLAH,şükredenleri mükâfatlandıracaktır"

(Al-i İmran 3/144)."


- Böyle Seslendiler



103. "Falanca veli zat falanca konuda bir şey söylediğinde bu sözü Kitab'a, Sünnete, İcma'ya uyuyorsa alırız, uymuyorsa "Kendisini bağlar, bizi bağlamaz" deriz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



104. "Her günah, fıtratı kirleten, zedeleyen ve bozan bir "müdahale"dir."


- Hikemiyat



105. "Birisi size bu Din’in yüzyıllar boyunca yanlış/hatalı anlaşılıp yaşandığını söylüyorsa ya niyetinden, ya aklî dengesinden ya da istikametinden şüphe edin. Dördüncü bir şık yoktur."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



106. "Batı medeniyeti büyük ölçüde "çatışmalarla var olan" bir medeniyettir."


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



107. ""Ey kurra topluluğu! Başınızı kaldırın; sizin için yol açılmıştır. Hayırlarda yarışın ve geçimde Müslümanlara yük ve muhtaç olmayın.""


- Hz. Ömer ve Nebevi Sünnet



108. "1. Âdil, başarılı ve eli açık yetki sahipleri.
2. Bütün yakınlarına ve müslümanlara karşı merhametli olanlar.
3. İffetli, ehl-i iyali fazla (olmasına rağmen) eli açık fakirler"


- Böyle Seslendiler



109. "Toplum olarak önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Ahlâk yozlaşmış, insanların birbirine güveni kalmamış, hayat şartları son derece ağırlaşmış, imanın muhafazası adeta kor ateşi avuçta tutmaya dönüşmüş. Bütün bunların aşılması için imdadımıza yetişecek ilâhi yardım, bizim istidadımız ve liyakatimiz ölçüsünde olmayacak mı?"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



110. "Bütün bu ayet-i kerimeler açıkça bildiriyor ki, cinler kendiliklerinden gaybı bilmezler. Onlardan bir kısmı göğün bazı yerlerinde gizlenerek meleklerin konuşmalarını dinler, sonra da gelip bu dinlediklerini, bire yüz katarak yeryüzündeki dostları olan kahinlere, falcılara aktarırlardı.
Ancak Cin Suresinden yukarıda aktardığımız ayetlerde de açıkça haber verildiği gibi, Rasul-i Ekrem (sav) Efendimiz'in peygamberliği ve Kuran'ın nüzulü ile birlikte cinlerin bu imkanı da kalmamıştır. Artık onlardan her kim göğün kapılarına yaklaşacak olsa, delip geçici bir alev topu tarafından takip ve helak edilir."


- Hikemiyat



111. "İmam el-Gazzâli, gerçek ilmin, insana kendini ve Rabbini öğreten ve onu Allah'a kavuşacağı gerçeğinin sevk ettiği arzu ve korkuyla donatan ilim olduğunu söyler ve bu ilmin, kişide kör bir “güven duygusu" ve kibir yerine, Allah korkusu ve tevazu hasıl edeceğini vurgular."


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 2



112. ""Mu'aviye, kapının halkası mesabesindedir.Onu yerinden oynatanı,ondan yukarıdakilere kasdetmekle itham ederiz.""


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



113. "Tarihten ders almak tarihe istediklerimizi söyletmekle değil,tarihin olanı söylemesine izin vermekle mümkün olabilir."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



114. "Bütün mesele, dinin hükümlerini ağır bulduğu için nazlanan, İslam'ı, adeta oturduğu yerden yaşamanın arayışı içinde olan modern Müslümanın arızalı din anlayışındadır."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



115. "Bu kainatta olup biten her şey Cenabı Hakkın iradesiyle, muradıyla oluyor, O murad etmezse olmuyor, dedik. Buna karşılık Mutezile bize bir soru soruyor, bunu Mustafa İslamoğlu da soruyor : "Allah şerri murad eder mi?! Allah günahı diler mi?!, Allah çirkinliği, haramı murad eder mi?!" Biz de "Evet eder" diyoruz. Cenabı Hakkın muradı, dilemesi başka şeydir, rızası başka şeydir. Her şey Cenabı Hakkın dilemesiyle oluyor ama o murad ettiği şeylerin bir kısmından razıdır bir kısmına rızası yoktur. İmana rızası vardır, küfre rızası yoktur. Küfrü dileyen de O dur günahı dileyen de. Dilemezse olmaz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



116. "
Elfaz-ı küfriyeden bazısı için şu küfürdür, lakin sahibini kâfir yapmaz, bu şirktir lakin sahibini müşrik yapmaz, diye nitelendirilen küfür sözlerine misal verebilir misiniz?


İkrah durumunda, psikolojik rahatsızlık halinde veya bulûğa ermeden söylenen küfür sözleri böyledir. Normal şartlarda söylenmesi halinde sahibini iman çerçevesinden çıkarır; ancak bu durumlarda söylenmesi, irtidadın sıhhat şartları bulunmadığı için kişiyi dinden çıkarmaz."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



117. "Borçtan uzak durun! Zira borcun evveli üzüntü,sonu ise elde avuçta hiçbir şey kalmamacasına malın elinden alınmasıdır..."


- Böyle Seslendiler



118. "Yüce Dinimiz, bu geçici dünya hayatını, kalıcı ve sonsuz ahiret hayatı için bir “tarla” olarak niteler. İnsan burada ne ekerse öte hayatta onu biçecektir."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



119. "Mucize olan Mirac'ın akla ve tabiat olaylarına uygun bir izahı, daha doğrusu yorumu yapılsa, o zaman mucize olmaktan çıkar ve alelade bir hadise olur."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



120. "Allah hiç kimsenin acelesi için acele etmez."


- Böyle Seslendiler



121. "En fena körlük kalp körlüğüdür."


- Böyle Seslendiler



122. "Allah Onu, resûllerin arkasının kesildiği, ilmin azaldığı, insanların yoldan çıktığı, zamanın hidayet rehberinden mahrum kaldığı, kıyamet gününün yaklaştığı, dünyanın ömrünün sonuna doğru gelindiği bir dönemde hidayet, hak din, nur, öğüt ve hikmetle gönderdi."


- Böyle Seslendiler



123. "Yani bizim şu alemde gördüğümüz hiçbir şeye cenabı-ı Hakk'ın zatı benzemez. Hiçbir vasıfında, özelliğinde benzemez."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



124. "Nankörlük kadar nimetin elden çıkmasına sebep olan başka bir şey yoktur ve şükür, hâlin değişmemesinin garantisi, nimetin artmasının sebebidir."


- Böyle Seslendiler



125. "وَمَنْ وَصَفَ اللَّهَ بِمَعْنَى مِنْ مَعَانِي الْبَشَرِ فَقَدْ كَفَرَ، فَمَنْ أَبْصَرَ هَذَا اعْتَبَرَ، وَعَنْ مِثْلِ قَوْلِ الْكُفَّارِ انْزَجَرَ، وَعَلِمَ أَنَّهُ بِصِفَاتِهِ لَيْسَ كَالْبَشَرِ،

Allah'ı beşere özgü mânâlardan birisiyle vasıflandıran kimse kâfir olur. Bunu, basiretle idrak eden de gerekli dersi çıkartır, kâfirlerin sözleri gibi sözler söylemekten kaçınır ve bilir ki, O sıfatları bakımından beşer gibi değildir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



126. "Kişinin, kendisini ilgilendirmeyen hususlara dalmaması müslümanlığının güzelliğindendir."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



127. "Bizler bu dünyada insan olarak zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde ne yaşayabiliriz ne de düşünebiliriz. Zira zaman ve mekân tarafından öylesine kuşatılmış bulunuyoruz ki onların ihata edemediği bir alem, onların hükmünün cari olmadığı bir boyut tasavvur edemiyoruz."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



128. "Meal okuyan kişi, aslında Kur'an'ı değil, meal yazarının Kur'an'dan anlayıp aktardığı şeyi okuyor."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



129. "Kişinin, kendisini ilgilendirmeyen hususlara dalmaması müslümanlığının güzelliğindendir."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



130. "Bilindiği gibi aile hayatının sağlıklı temeller üzerine kurulmasını engelleyen bir
diğer husus da, özellikle kızların, istemedikleri erkeklerle evlendirilmesidir. Hz. Ömer (r.a) toplumsal hayatı da doğrudan etkileyen bu yanlışlığı da engellemeye çalışmış ve
kızların, istemedikleri kimselerle evlendirilmemesini istemiştir."


- Hz. Ömer Ve Nebevi Sünnet



131. "Öyleyse kul ahireti için dünyasından, yaşlılıktan önce gençliğinden, ölüm gelmeden önce dünyasından fedakarlık etsin."


- Böyle Seslendiler



132. "Hadiste geçen "Ayın on dördünde ayı nasıl görüyorsanız o şekilde göreceksiniz"" ifadesi "Başınızı kaldırın, ayı tepsi gibi gördünüz, Allah'ı da o şekilde göreceksiniz" demek değil. Yani ayın on dördünü açık seçik görüyorsunuz. Önünde bir şey yok, bulut yok. Nasıl onu o şekilde açık seçik görüyorsanız Cenâb-ı Hakk'ı da o şekilde göreceksiniz. Ama nasıl? Nasılını bilmiyoruz; Bilå keyf..."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



133. "İnsanlık olarak hepimiz aynı gemide bulunuyoruz ve bu geminin zemininde açılan bir delik, hepimizin sonu olacaktır. Günahkârların ve zalimlerin, içinde bulunduğumuz geminin tabanını aymaz bir şekilde delmeye çabaladığını görmeli ve hiçbir şey yapamıyorsak onlara ve fiillerine kalben buğz etmeliyiz."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



134. "İslâm, ancak bütün yönleriyle hayata aksettiği zaman tam anlamıyla yaşanmış olur ve yine ancak bu takdirde hayatımızda kendisinden beklenen tesiri icra edebilir."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



135. "Allah Tealâ’nın bizden istediği hayat tarzı, ancak Hz. Peygamber (s.a.v)’in ortaya koyduğu pratiği izlemekle mümkündür."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



136. "Zira nur cisimlerde olur. Allahu Teala ise cisim olmaktan münezzehtir.

Kitaptan bağımsız
Allahu Teala Efendimiz'i nurundan yarattı demek doğru değildir. Allahu Teala Efendimiz'i (Sav) yaratmış olduğu bir nurdan yaratmıştır. Yukarıdaki alıntı bu meseleye binaen."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



137. ""Benden sonra sizin için korktuğum şeylerden biri, size dünya nimetleri ile süslerinin müyesser olmasıdır.""


- Böyle Seslendiler



138. "Allah Teâlâ'ya itaatin yolu, onun Resûlüne itaatten geçmektedir ve Resûl'e itaat olmadan Allah'a itaat olmaz."


- İdrak ve Tasdik



139. "Kur'an'ın mucizesiydi bu, Hakk'ın lisanı kendiliğinden cevap veriyordu."


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



140. "Biz şimdi fıkıh ilmini gidip hadis alimine soruyor muyuz? Sormuyoruz. Onun uzmanlık alanı hadistir, fikhı onun gibi bilmez. İmam Ebû Hanife'nin, el-A'meş isminde bir çağdaşı var. Bir gün bu el-A'meş, İmam Ebû Hanife'ye bir soru soruyor. İmam, sorunun cevabı şudur diyerek cevap veriyor. Delilin nedir diye soruyor el-A'meş. Diyor ki: "Delilim senin bana falan zaman naklettiğin şu hadistir". el-A'meş düşünüyor, bu hadisten böyle bir netice çıkmış. Yahu diyor, "Siz fakihler doktorsunuz, biz hadisçiler eczacıyız. İlaç bizim elimizde ama hangi ilaç neye iyi gelir bunu siz bilirsiniz, biz bilmeyiz." Onun için fıkhî bir mesele hadisçiye değil fakihe sorulur."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



141. "Kur'an ve Sünnet'le sabit hükümlerden "kurtulma" psikolojisinin varacağı nihai nokta ise örtülü ya da açık "irtidat" tan başkası değildir."


- İstikamet Yazıları -II. Cilt



142. ""Dünyayı yamamak için parçalarız dini biz,
Sonra ne din kalır elde, ne yama diktiğimiz.""


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



143. "Önce iman, sonra amel ve sonra da ihlas gelir. Bu basamakları hakkını vererek geçmeden başka bir yere varmamız mümkün değil."


- Sözü Müstakim Kılmak 1



144. "Hakkı dile getirmede ve fesadın önüne geçmek için gayret göstermede hiç kimseden bir menfaat veya fayda beklenmemeli, sadece Allah Tealâ’nın rızası gözetilmelidir."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



145. "Kalbimizi hangi yaban düşünceler bulandırıyor da kendimizi diğer din mensuplarıyla, dolayısıyla İslam’ı diğer dinlerle eşitlemek anlamına gelen davranış ve fikirleri benimsiyoruz?"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



146. "En kötü kazanç faizdir. Yenilen şeylerin en kötüsü de yetim malıdır."


- Böyle Seslendiler



147. "Ülkemizdeki birtakım filmlerde, basın-yayın organlarında, roman ve kitaplarda çizilen “din görevlisi” tiplemesiyle Batı’da üretilen yapım ve yayınlardaki “papaz” imajını karşılaştırdığımızda arada bariz bir farklılık bulunduğunu görmek zor değildir. İstisnalar bir tarafa bırakılırsa her türlü olumsuzluğu temsil eden Müslüman din adamı imajının aksine papazın yardımseverlik, hoşgörü, fedakârlık, çalışkanlık, dürüstlük… gibi her türlü olumlu sıfatı ve erdemi temsil etmesi karşısında ne demeli?"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



148. "Bir şeyden emin olarak, biz hayatı O'nun muradı istikametinde yaşamaya çalışan insanlarız. O'na teslimiyetimizde bir problem yok, buna mukabil O'ndan gelen her şey baş göz üstüne... Bunu böyle görmemiz lazım.

Yoksa biz bihakkın yaşamıyoruz. Kaytarmalarımız çok fazla, sıkıntılarımız, zikzaklarımız çok fazla... Buna mukabil gördüğümüz şeyleri -haşa ve kella- Cenâb-ı Hakk'ın bize zulmü olarak anlama yanlışına da düşmememiz lazım. Bu hayatı bir hatadır."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



149. "Ahmed b. Ebi'l-Havari:

"Sünnet'e ittiba etmeden amel eden kimsenin ameli bâtıldır.""


- İslamî Bilincin İhyası



150. "Geçmiş ulemaya bu kadar atıf yapıyoruz. Elbette bunun bir sebebi var. Onların himmetleri, gayretleri, sabırları, ilmî kapasiteleri, ihlas ve takvaları şimdiki insanlarla kıyas kabul etmez bir üstünlüğe sahip. Geçmişte öyle çalışmalar yapılmış ki, bugün bunları bizim havsalamız almıyor. Bakın size birkaç örnek vereyim: Yakın geçmişte yaşamış bir alim, Muhammed Zahid el-Kevserî (rh.a). Talebesi merhum Abdülfettâh Ebû Gudde'nin naklettiğine göre el-Kevserî merhum, el-Aynî'nin "Umdetu'l-Karî" isimli eserini 20 kere baştan sona mütalaa etmiştir. Burada yapılan iş, "okuyup geçmek" değil, inceleyerek okumuş. el-Aynî'nın bu eseri, "Sahîh- Buhârî"ye şerh olarak yazılmış ve bir kaç baskısı yapılmıştır. Bendeki baskısını esas alarak söylüyorum: Bu eser büyük boy 24 cilttir ve her sayfasında ortalama 30'dan fazla satır vardır. Üstelik küçük harflerle dizilmiştir. Şimdi bırakalım el-Aynî'nin bu eserini, onun aslını teşkil eden "Sahîh-i Buhârî"yi bu insanların kaçı baştan sona okumuştur acaba? Bu kitaptan metni ile senedi ile kaç hadisi ezberden nakledebilirler? Buna ben de dahilim. O halde eğri oturup doğru konuşalım; biz bu ilim mirasının liyakatli evlatları değiliz."


- Sözü Müstakim Kılmak 1



151. ""İman"ve "İslam" kavramlarının aynı şeyi anlatmadığını söylemiştir.
Bunlara göre günahkâr kişi "Mü'min" vasfını taşır, ama "Müslim" değildir.
Zira bu kişi, iman sahibidir; ancak amel yönünden kâfirdir.
Şu var ki bu, kişiyi imandan çıkarıcı küfür değildir.

Ehl-i Hadis'in bu kesimine göre imanın bir aslı, bir de fer'i vardır.
İmanın aslı "tasdik" ve "ikrar" fer'i ise kalp ve bedenle ameldir."


- İdrak ve Tasdik



152. "İbn Abdilberr şöyle der; "Bu (Kur'an'a abdestsiz olarak el sürülemeyeceği hükmü)Mâlik, eş-Şâfi'î, Ebû Hanîfe, es-Sevrî, el-Evzâ'î, Ahmed b. Hanbel, İshak b. Râhûye, Ebû Sevr ve Ebû Ubeyd'in de görüşüdür ki bunlar, dönemlerinin Fıkıh ve Hadis imamlarıdır."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



153. "Dilimize yerleşmiş bulunan “olanda hayır vardır” sözü, ecdadımızın derin irfan menbaından süzülüp gelen hikmet damlalarındandır.
"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



154. "“İnsanlardan duyduğu korku, kişiyi bildiği bir konuda hakkı söylemekten sakın alıkoymasın.”
(Tırmizi,Fiten,24)"


- Böyle Seslendiler



155. "Yeryüzünün en görkemli medeniyetlerini Müslümanlar kurmuştur. Bir Osmanlı medeniyeti, bir Endülüs medeniyeti böyledir. Osmanlı Devleti -kavram olarak Osmanlı devletine "imparatorluk" demek"


- Sözü Müstakim Kılmak 1



156. "İbn Teymiyye aslında Selef adına konuşmayı çok seven biridir. Fakat kendisi Selef'in söylemediği o kadar çok şey söylemiş ki kitaplarını okuduğunuzda "Bu adama Selefî demek nasıl mümkün olur?" diye kendi kendinize soruyorsunuz. Bu da onlardan birisidir. Sorsanız İbn Teymiyye'ye Selef'ten kim böyle bir ayrım yapmış, hangi kitapta, hadiste var? Böyle bir şey yok."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



157. "Tarih boyunca hep yalancı peygamberler "Rasul" olduklarını iddia ederek ortaya çıkmışlar. "Biz de vahiy alıyoruz" demişler: "Evet, Muhammed (s.a.v) "Hatemü'n-Nebiyyin"dir ama "Hatemu'r-Rusul" değildir, dolayısıyla biz Rasullerden biriyiz." Bu iddia bildiğiniz gibi bugün de devam ediyor. Cenâb-ı Hakk'tan vahiy aldığını vehmeden herkes böyle bir iddiada bulunabiliyor.

"Rasul" ve "Nebî"nin ne olduğuna dair değişik tanımlar yapıl mış kelâm âlimleri tarafından. Şöyle bir tasnif vadır, mesela: Rasul, Cenâb-ı Hakk'tan vahiy alıp bunu insanlara, şeriatlı bir peygamber olarak tebliğ eden ve tatbik eden peygambere denir. Nebi, yeni bir şeriat getirmeyen, kendisinden evvelki bir peygamberin şeriatıni tecdid misyonuyla görevlendirilen peygambere denir"


- Ehl-i Sünnet Akaidi



158. ""Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçe ya da Cehennem çukurlarından bir çukurdur.""


- Ehl-i Sünnet Akaidi



159. "Hz. Ali (r.a)'ın evlatlarından Muhammed b. Ali (r.a) der ki: "Kimin kalbine -az veya çok- ne kadar kibir girerse, o kimsenin aklı o miktarda eksilir.""


- Hikemiyat



160. "Hz. Ömer, kocası Medine dışında bulunan bir kadının yanına erkeklerin gidip-geldiğini haber almıştı. Kadına haber gönderip yanına çağırttı. Korkuya kapılan kadın, yolda giderken sancılandı; yakındaki bir eve girerek orada düşük yaptı. Cenin iki kere ses verdikten sonra öldü.

Hz. Ömer bu olay üzerine Sahâbe'yi toplayarak istişare etti. Sahâbe'den bir kısmı, Hz. Ömer'in bir idâreci ve halkını eğiten bir müeddip olduğunu söyleyerek kadının düşük yapmasına sebebiyet verdiği için herhangi bir tazminat ödemesi gerekmediği görüşünü beyan etti. Hz. Ömer, suskunluğunu koruyan Hz. Ali'ye dönerek görüşünü sordu. Hz. Ali şöyle dedi: "Eğer onlar sana gerçekten kendi görüşlerini söylüyorlarsa, görüşleri hatalıdır. Eğer senin hoşuna gidecek şeyler söylemenin peşindelerse, sana (fayda verecek) nasihat ediyor değiller. Bana göre ceninin diyetini ödemek sana düşer. Zira sen kadını korkuttun, o da bu sebeple düşük yaptı." Bunun üzerine Hz. Ömer diyet ödemeyi kabul etti ve diyeti, mensubu bulunduğu Kureyş'in paylaşarak ödemesini söyledi."


- Hz. Ömer ve Nebevi Sünnet



161. "Hakkında Hz. Peygamber'den (s.a.v) nakledilmiş bir hüküm bulunan konularda şahsí görüşle hüküm verenler hakkında ise şöyle demiştir: "Şahsi görüşleriyle hareket edenler (ashâbu'r-re'y), Sünnetlerin düşmanıdır. Sünnetleri ezberlemeye ve anlamlarını kavramaya güç yetiremezler. (Bilmedikleri bir konuda) kendilerine bir şey sorulduğunda "bilmiyoruz" demeyi de ar sayarlar. Böylece şahsi görüşleriyle Sünnetlere muhalefet ederler. Onlardan uzak durun!""


- Hz. Ömer ve Nebevi Sünnet



162. "Mu'tezile'nin karakteristik yapısını “dinin rasyonel yorumu" tabiriyle ifade edip, sonra da din çerçevesi içinde irrasyonel olarak gördüğü ne varsa tamamını çöpe atma tavrini Mu'tezile çağrışımları eşliğinde din içi bir davranış gibi göstermeye çalışanlar, aslında “cambaza bak" oyununu oynuyor. Zira Mu'tezile, dini böyle anlamanın da, din ile arasına bu tarz bir mesafe koymanın da fersah fersah uzağındadır."


- İhya ve İnşa



163. "Bugün amel günüdür, hesap yoktur. Yarın ise hesap vardır, amel yoktur."


- Böyle Seslendiler



164. "Bu derin ilişkinin, ancak yeni ve daha adil bir dünya tasarımı ve iradesi ile hizaya getirilebileceğini söylemek elbette kehanet değil. İslam aleminin yaşadığı en çeteni imtihanlardan birisini teşkil eden Gazze işgalinin böyle hayırlı bir sürecin başlamasına vesile olmak gibi bir fonksiyonu olabilir mi? Neden olmasın!

Yeter ki İslam ümmeti üzerindeki ölü toprağını atarak iradesini ve gücünü fark etmeye başlasın; yeni bir dünyanın mümkün, hatta gerekli olduğu fıkrine kafasında ve kalbinde yer açsın..."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



165. "Allah Tealâ’nın muradına uygun bir hayat inşa etmek, öncelikle varlığı ve hayatı vahiy ekseninde kavramaya bağlıdır. Bu temel varoluş alanından başlayarak bireyin, toplumun ve pratik hayatın vahiy ekseninde inşası ise ancak İslâm’ın derinlemesine kavranmasıyla mümkündür."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



166. "Efendimiz’in tespitini hatırlayalım: “Yiyicilerin, yiyecek kabının başına birbirlerini çağırdığı gibi düşmanlarınız sizin başınıza üşüştüğünde haliniz nice olacak?” buyurmuş. Yanında bulunanlar, “Bu niçin böyle olacak; o zaman sayıca azınlıkta mı olacağız?” diye soruyor. Cevap şu: “Hayır. Bilakis o zaman sayınız çok olacak. Ama kalbinizde “vehen” bulunacak. “Vehen”in ne olduğunu sorduklarında ise şöyle buyuruyor:

“Dünyaya bağlılık ve ölümden nefret.” Modernizm’in dayattığı hayat anlayışı ne üzerine kuruludur? Dünya hayatını kalıcı kılmak,konforize etmek. Ölüm bizim gündemimize sadece ya bir kaza veya hastalık, yaşlılık… durumlarında giriyor. O da bir an için. Sonra yine gırtlağımıza kadar gömüldüğümüz hayata geri dönüyor ve bıraktığımız yerden devam ediyoruz.

Şu halde doğru olan, yönümüzü tekrar ahirete çevirerek yaşamayı öğrenmek."


- Sözü Müstakim Kılmak 1



167. ""Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz" demek, hayatın rabbâni yönünü varlık anlayışımızın merkezine koymak demektir."


- Hikemiyat



168. "Hz. Peygamber (s.a.v), insanlara Din'i ulaştıran birinci el olması hasebiyle doğal olarak her türlü problemin çözümünde ve bilinmeyen konuların hallinde başvurulacak yegâne merci konumundadır."


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



169. "Kem alâtla kemâlât olmaz... / Kötü, yanlış vasıtalar ile maksada ulaşılmaz."


- İstikamet Yazıları -II. Cilt



170. "Eğer Allah oturmaya ve mekan tutmaya muhtaç idiyse Arş'ı yaratmadan önce nerdeydi? Allah Teâlâ bu şekilde vasıflandırılmaktan yüce ve münezzehtir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



171. "Hadisi, hadis imamından alacağız ama delaletini, manasını, ne anlattığını hadis imamından değil Usulü'd-Din ya da ​ehil hadis şarihlerinden soracağız."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



172. "Modern hayat tarzının dayatmalarına direnemeyen insanın ilk kaybettiği haslet hayâ olmalıdır. Hayâ duygusunu kaybetmeden, bir kimsenin Allah Tealâ'nın çizdiği sınırların dışına çıkmayı göze alması mümkün değildir."


- Hikemiyat



173. "Kur'an'ın vahiy olduğuna iman eden bir kimse, onun 'tarihsel' olduğunu düşünebilir mi?
Tarihsellik tartışmalarının, köken itibariyle Batılı olduğunu ve İslam ile herhangi bir irtibatı bulunmadığını bilenler için bu sorunun cevabı açıktır."


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 2



174. "Kötüyü bilmeyen onun tuzağına düşer. Günah işlemek, işleyip de tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. Başkalarını ıslah etmemiz için önce kendimizi ıslah etmemiz gerekir..."


- Böyle Seslendiler



175. "Allah'ım! Sana taat yolunda bize yardım et, senin düşmanlarına karşı bize zafer ver ..."


- Böyle Seslendiler



176. "İnsan, kendisine bahşedilen irade ve kudreti hangi yönde kullandığına bağlı olarak mahlukatın zirve noktasına da (eşref-i mahlukat), aşağıların aşağısına da inebilmektedir (esfel-i safilin)."


- Hikemiyat



177. ""Allahu Tealâ, yeryüzünde dua eden hiçbir Müslümanın isteğini boş çevirmez, muhakkak bir karşılık verir. Ya kulun istediği şeyi verir, ya onun yerine kendisinden bir kötülüğü kaldırır ya da isteğinin karşılığını ahirete saklar.""


- Hikemiyat



178. "Kendisini Kur'an, Sünnet ve İcma ile refere etmeyen hiçbir yaklaşım Müslümanlar nazarında "meşruiyet" kesbedemez."


- İstikamet Yazıları -II. Cilt



179. "Sünnet'ten, Sahabe'den, ulema ve sulehadan "arındırılmış" bir Kur'an, "kurtarılmış" bir Kur'an mıdır, "kuşatılmış" bir Kur'an mıdır?"


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 3



180. "Çağdaşlaşmak, elbette ki Avrupalılaşmaktır. Avrupalılaşmak, yani yok olmak."


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 3



181. "Eğer Allah oturmaya ve mekan tutmaya muhtaç idiyse Arş'ı yaratmadan önce nerdeydi? Allah Teâlâ bu şekilde vasıflandırılmaktan yüce ve münezzehtir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



182. "Sadakanın ömrü uzatması, ecel değişmiyorsa nasıl bir izaha kavuşturulabilir? Ömrün uzaması ecelin değişmesi anlamında değildir. Yani sadaka vermemesi halinde 70 sene yaşayacak bir insan sadaka verdiği için 150 sene yaşayacak değil. O insan yine 70 sene yaşayacak. Fakat Allah onun ömrüne öyle bir bereket verecek ki, o insan 150 sene içerisinde yapılacak işleri 70 sene içerisine sığdırabilecek. Yoksa 70 senenin sonunda öleceği, eceli takdir edilmiş bir kimse için "Sadaka verirse bunun ömrünü 100 sene daha uzatayım" şeklinde -haşa- bir kararsızlık, belirsizlik durumu Cenâb-ı Hakk'ın ilmi ve takdiri için söz konusu değildir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



183. "Bu noktada dikkat çekilmesi gereken bir diğer husus da, "kader inancı" ile ilgili çarpık anlayıştır. Kaderi inkâr eden Modernistler, konuyla ilgili âyetleri te'vil ederek, hadislerin"


- İslamî Bilincin İhyası



184. "Elektrikler kesildiğinde hayatımız kararıyor. Cep telefonunu almadan dışarı çıktığımızda beynimizi evde unutmuş gibi oluyoruz."


- Sözü Müstakim Kılmak 2



185. "Allah Teâlâ'nın) mü'minlerden ihsan ehli olanları affedeceğini, rahmetiyle onları cennetine sokacağını umarız. Onlar aleyhinde (Allah'ın (c.c) azabına uğramayacaklarından) emin olamayız, onların kesin cennete gireceğini söylemeyiz. Onla- rın günahkârları için istiğfar ederiz, başlarına gelecek şeyler- den korkarız, ümitlerini de kırmayız."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



186. "Mescit'te şiir söyleyen Hassân b. Sâbit'e (54/673) dik dik bakınca Hassân (r.a) "Ben bu Mescit'te, senden daha hayırlısı buradayken şiir söyledim" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a) herhangi bir tepki vermeden onu bırakıp oradan ayrıldı."


- Hz. Ömer ve Nebevi Sünnet



187. "“Bilgiye ulaşma”nın değil, ama “doğru bilgiye ulaşmanın” hayli zor olduğu, hatta bizatihi doğruyu yanlıştan ayıracak kriterlerin tartışma konusu yapıldığı günümüzde “tekfir”den önce “tebliğ” üzerinde durulmalıdır!"


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



188. "Tıpkı taşıdığımız can gibi, içinde yaşadığımız tabiat da bizlere emanettir ve kesinlikle bize ait bir mülk değildir. Bu sebeple de hoyratça kullanılması, israf ve tahrip etmesi “günah”tır."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



189. "İnfak bir "fedakârlık " değildir."


- Hikemiyat



190. "Kaynaklar, ezan teşri kılınmadan önce namaz için yapılan çağrının, Sahabe'den birisinin sokak sokak gezerek "es-Salât, es-Salât" (Namaz, Namaz!) diye seslenmesi şeklinde vuku bulduğunu naklediyor."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



191. "Emin olun, başımıza ne geliyorsa çoğunlukla 'tek kanallı' beslenmeyi tercih edişimizden geliyor.
Sünneti/Hadisi tanımayıp "sadece Kur'an" diyenler, Sünneti/Hadisi kabul edip mezhepleri reddedenler, bunların hepsini kabul edip tasavvufu topa tutanlar, tasavvuftan yana tavır koyup -türlü şekillerde/gerekçelerle- "zahir ulemesına" itiraz edenler..."


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 2



192. "Din her şeyin temeli ve her şeyden daha önemli değil midir? "


- Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler



193. "Allah Tealâ’nın razı olduğu Müslümanlık ancak Sünnet-i Seniyye’ye ittiba ile yaşanabilir ve Sünnet-i Seniyye, vahyin, hayatımızı bütünüyle kuşatan ve en ince detayına kadar bir dantela gibi ören ilahî rehberliğinin ete-kemiğe bürünmüş halidir."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



194. "Süfyan b. Uyeyne şöyle demiştir: "Bir yerde salih zatlar zikredildiği zaman oraya rahmet iner. ""


- İslamî Bilincin İhyası



195. "Yaşadıkları çağın hakim zihniyeti, dünya görüşü ve "moda" akım(lar)ı neyse, onu dine ve dinin nasslarına tasdik ettirme gayreti, "tahrif"in öbür adıdır."


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 3



196. "“Bilgiye ulaşma”nın değil, ama “doğru bilgiye ulaşmanın” hayli zor olduğu, hatta bizatihi doğruyu yanlıştan ayıracak kriterlerin tartışma konusu yapıldığı günümüzde “tekfir”den önce “tebliğ” üzerinde durulmalıdır!"


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



197. "Kaynaklar, ezan teşri kılınmadan önce namaz için yapılan çağrının, Sahabe'den birisinin sokak sokak gezerek "es-Salât, es-Salât" (Namaz, Namaz!) diye seslenmesi şeklinde vuku bulduğunu naklediyor."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



198. "Din her şeyin temeli ve her şeyden daha önemli değil midir? "


- Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler



199. "şeytan tek kişi ile beraberdir; iki kişiden uzaktır."


- Böyle Seslendiler



200. "Müslümanlar'ın dünyevileşme denen akıntıya bu kadar kolay kapılması neyin göstergesidir diye soracak olursanız, bana göre bunun tek cevabı var; İslâm'ı ideolojileştirmenin sonucunda sekülerleşmek. Zira haddini aşan, dozu kaçırılan her şeyin, sonunda zıddına inkılap etmesi (dönüşmesi) kaçınılmazdır."


- Sana Din'den Sorarlar - Cilt 2



201. "Hayatı kendi istek ve çıkarları doğrultusunda şekillendirme hastalığına müptela olan Batılı insan, nasıl tabiatı, dünyanın yeraltı ve yerüstü zenginliklerini, uzayı, hatta diğer insanları, bu arzunun gerçekleşmesi amacıyla kullanılacak birer araç olarak görüyorsa ve onun gözünde dinin de bundan farkı yoktur. Ona göre din, insana yine insanın istediği biçimde hizmet etmelidir."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



202. "Her gelecek olan yakındır.Gelecek olana uzaklik yoktur.Allah hiç kimsenin acelesi için acele etmez..İnsanlarin işini basite almaz.."


- Böyle Seslendiler



203. "Efendimiz (Sav) sadece mübelliğ değil aynı zamanda muallimdir. Kur'ân ve Sünneti bize hem öğretir, hem tefsir eder."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



204. "Malumatfuruşluğun, yâni “ukalalığın” artması, dindarlaşmanın ( takvanın ) önündeki en büyük engellerden biridir."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



205. "Kevserî ;

Öyle insanlar vardır ki bir ilim dalında otorite oldukları halde bir diğer ilim dalında avam mertebesindedirler. !."


- İhya ve İnşa



206. ""Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkmayın."

(Ek:Kadim ulema tek başına okuyana âlim demezlerdi.)"


- Sözü Müstakim Kılmak 2



207. "Efendimiz (Sav) sadece mübelliğ değil aynı zamanda muallimdir. Kur'ân ve Sünneti bize hem öğretir, hem tefsir eder."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



208. "Bunlar Âlemlerin Rabbi'nin koyduğu sınırlardır ve hiç kimsenin gül hatırı için değiştirilmeleri söz konusu değildir."


- Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler



209. "“Kadın evin dışında ancak kendisine ihtiyaç duyulduğu kadar var olmalıdır. Tıpkı erkeğin evin içinde kendisine ihtiyaç duyulduğu kadar var olması gerektiği gibi. Fıtrat, tabii hayat ve islam bunu gerektirir.”"


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



210. "Kişinin bildiklerini önce hissetmesi, yaşaması ve tatbik etmesi lazım. Aksi halde bir kimsenin "âlim" sıfatını hak etmesi mümkün değildir."


- Sözü Müstakim Kılmak 1



211. "“Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman Müslüman erkek ve kadının o işte kendi istediğini seçme hakkı yoktur.”

Ahzap Suresi 36. Ayet"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



212. "İnsanların hakikate ulaşmak için izledikleri yol, aynı zamanda - paradoksal biçimde- onları hakikatten mahrum eden bir mekanizmaya dönüşebilir. Zira yol nereye gidecekse yolcu oraya gidecektir."


- Sana Din'den Sorarlar - Cilt 2



213. "Günümüz insanı, maruz kaldığı propaganda bombardımanı karşısında şu düşünceye kolayca zihnini kaptırmıştır: Müslümanlar dinlerini yanlış anlayıp yanlış yorumladıkları için geri kaldılar. Eğer gelişmiş ülkelerin seviyesini yakalamak istiyorsak, eskimiş din anlayışını terk edip “çağa uygun” bir din anlayışı geliştirmemiz lazım. Bu düşünce öldürücü bir zehir gibi Müslüman nesillerin beynini ve kalbini adeta felce uğratmıştır. Oysa Müslümanlar Batı alemi karşısında mevzi kaybettiyse bunun sebebi
"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



214. "Kur’an-ı Kerim sadece kendisinden önceki kitapları tasdik eden, dolayısıyla onların getirdiği hakikatleri de ihtiva eden bir kitap olmakla sınırlı bir özellikte değildir. Aksine o, diğer kitaplarda yer almayan hükümler de getiren, hatta onlarda yer almış bazı hükümleri yürürlükten kaldıran (nesh eden) bir kitaptır."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



215. ""Mehmet Akif'ten, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe'ye tercüme edilmesi istenmiş, Diyanet İşleri'yle mukavele yapılmış ve bir miktar avans para verilmişti. Para ile telif ve tercüme yapmayı hisleriyle bağdaştıramayan Akif, önce parayı geri vererek mukaveleyi bozdu. Sonra da yaptığı tercümeyi beğenmediğini ileri sürerek göndermedi. İstanbul'a geldiği zaman bu meseleyi sorduk." Tercüme güzel oldu. Hatta umduğumdan daha iyi. Lakin onu verirsem namazda okutmaya kalkacaklar. Ben o vakit Allah'ımın huzuruna çıkamam ve peygamber'imin yüzüne bakamam" dedi."


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



216. "“İbn Abbas’ın naklettiğine göre, İçerisinde salih insanların bulunduğu bir belde halkı helak olur mu?” sorusuna muhatap olan Efendimiz sav’in “Evet” diye mukabele ettiğini, sebebi sorulduğunda da şöyle buyurduğunu naklediyor: “Allah’a isyan edilmesi karşılığında toleranslı davranmaları ve sessiz kalmaları sebebiyle...”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



217. "“Seleften bazıları, yıl içinde 6 ay Ramazan’a kavuşmak İçin dua eder, Ramazan’ı idrak ve ihya ettikten sonra da senenin kalanında bu ayda işledikleri amellerin kabulü İçin dua ederlerdi.”"


- Hikemiyat



218. "“Cihad ‘öldürmek’ için değil, tam tersine ‘yaşatmak’ için girişilen bir eylemdir.”"


- Hikemiyat



219. "benimle havz-ı kevserin başında buluşana kadar sabredin"


- Böyle Seslendiler



220. "❝Evet "modernite" bir değişimin adı; ancak bu değişim, insan hevâ ve hevesinin her şeyin önüne geçmesinden ibaret.❞"


- İslam ve Modern Çağ - Cilt 1



221. "Öyleyse kul, kendi menfaati için nefsinin arzu ve isteklerini dizginlesin. Ahireti için dünyasından, yaşlılık dönemi gelmeden önce gençlik çağlarından ve ölüm gelmeden önce hayattan fedakârlık etsin"


- Böyle Seslendiler



222. "Kur’an’ı gereği gibi anlamak, başta Hz. Peygamber (s.a.v)’in açıklamaları olmak üzere, kıraat vecihleri, Sahabe’nin izahları, Arap dili, nüzul sebepleri… ve daha pek çok hususu bilmeye bağlıdır."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



223. "Helal-Haramı en iyi bileni Mu'âz b. Cebel'dir."


- Mu'âz b. Cebel (r.a) ve İctihad Hadisi



224. "Teknolojik medeniyet sizin evinize sivrisinek girmesin diye size elektronik tabletler verir, bir anlamda zehir püskürten aletler verir; İslam medeniyeti ise pencerelerin önüne fesleğen dikmeyi öğretir."


- Sözü Müstakim Kılmak 1



225. "Size ezberletilmeye çalışılan şey ne kadar cazip olursa olsun, hakikatle ilişkisine bakın ve size ne kadar cazip ambalajlarla sunulursa sunulsun, hiçbir sahteliğin hakikat yerine ikame edilmesine rıza göstermeyin."


- İstikamet Yazıları -II. Cilt



226. ""Mu'aviye, kapının halkası mesābesindedir. Onu yerinden oynatanı, ondan daha yukarıdakilere kastetmekle itham ederiz.""


- İslamî Bilincin İhyası



227. "İnsanların hakikate ulaşmak için izledikleri yol, aynı zamanda - paradoksal biçimde- onları hakikatten mahrum eden bir mekanizmaya dönüşebilir. Zira yol nereye gidecekse yolcu oraya gidecektir."


- Sana Din'den Sorarlar - Cilt 2



228. "“İbn Abbas’ın naklettiğine göre, İçerisinde salih insanların bulunduğu bir belde halkı helak olur mu?” sorusuna muhatap olan Efendimiz sav’in “Evet” diye mukabele ettiğini, sebebi sorulduğunda da şöyle buyurduğunu naklediyor: “Allah’a isyan edilmesi karşılığında toleranslı davranmaları ve sessiz kalmaları sebebiyle...”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



229. "“Seleften bazıları, yıl içinde 6 ay Ramazan’a kavuşmak İçin dua eder, Ramazan’ı idrak ve ihya ettikten sonra da senenin kalanında bu ayda işledikleri amellerin kabulü İçin dua ederlerdi.”"


- Hikemiyat



230. "“Cihad ‘öldürmek’ için değil, tam tersine ‘yaşatmak’ için girişilen bir eylemdir.”"


- Hikemiyat



231. "O halde şu noktada bir “bilinç tazelemesi” yapmak durumundayız, hem de “acilen”: İslam, bizi bu dünyada rahata erdirmek, hayatı konforize etmek, ne durumda bulunuyorsak o durumumuzu onaylamak...için gönderilmemiştir."


- İstikamet Yazıları -I. Cilt



232. "Hz.Ali ra.’ın evlatlarından Muhammed b.Ali (ra.) der ki:
“Kimin kalbine -az veya çok -ne kadar kibir girerse, o kimsenin aklı o miktarda eksilir.”"


- Hikemiyat



233. "Bir diğer husus: Sünnet'i bir kurum ve kaynak olarak kabul eden herkes, Efendimiz (s.a.v.)'in, Kur'an'da yer almayan hükümler getirdiğini bilir ve kabul eder. Çünkü bilir ve kabul eder ki, bu çerçevedeki sünnet de vahye dayanır."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



234. "Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin büyüklüğüne bakın ki, hakkı ortadan kaldırmak için mücadeleyi hayat tarzı olarak seçmiş bulunan inkârcılara her seferinde uyarıcı bir kitap ve elçi göndererek kendilerini doğruya, güzele, hakka çağırmıştır."


- Hikemiyat



235. ""İslâm'da Deccal inancı yoktur." diyenler, Din çerçevesi içinde "tevatür"ün fonksiyonu ve ne anlama geldiği konusuna şaşı bakanlardır. Dolayısıyla onların Din tasavvurunun problemli olduğunu söylemek durumundayız."


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1



236. "Kıblemize dönüp namaz kılanların, Peygamber Efendimiz (sav)'in söyledi ve haber verdiği her şeyi tasdik edip, bunları inkâr etmediği sürece Müslümanlar ve Mü'minler olarak isimlendiririz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



237. "***
İlmi seviyenin dibe vurduğu ve Müsteşriklerin bulanık kaynağından beslenme­nin "bilimsellik!" zannedildiği ahir zamanda birilerinin ortaya çıkıp; "Ben Kur'an'ı Sahabe'den ve Selef'ten daha iyi anlıyorum" tavrıyla arz-ı endam etmesi, olsa olsa bir "kıyamet alameti" olarak itibara alınabilir."


- Nüzul-i İsa



238. "“Tıpkı insan gibi ağaç da güneş de Rahman’aa secde eden varlıklardır. Her varlık kendi lisanı ile Rabbini tesbih eder ve tabiattaki bu hayretengiz denge ve uyum, ona ancak “Müslümanca” bakabilenlerin gördüğü bir hakikattir!”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



239. "“Hukukullâh: kelime anlamı itibariyle Allah Teâlâ’nın hukuku demektir. Hukukullâhı oluşturan unsurların başında, O’na layıkı veçh ile iman etmek ve küfürden/şirkten sakınmak gelir.”"


- Hikemiyat



240. ""Biz hak ettik", "Ben başardım" demiyoruz. Bu mü'minin edebine de hakikatine de aykırıdır. " Ben başardım" demeyiz, "Allah muvaffak kıldı", "Allah yardım etti, biz de bu işi yapabildik" deriz. Onun için kitapların önsöz veya sonlarında şu yazıya rastlarsınız: "Tevfik Allah'tandır." Dolayısıyla Cenab-ı Hakk'ın dilediği kimseye afiyet ve hidâyet vermesi, onu küfür ve dalaletten koruması tamamen Cenâb-ı Hakk'ın fazl u keremidir."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



241. "Allah Teâla'nın, artırması için Efendimiz ‏(sav)'in kendisine dua ve talepte bulunmasını istediği tek şey ilimdir. "De ki:"Rabbim, ilmimi artır"."


- Hikemiyat



242. "Modern İslam Düşüncesi için aslolan "murad-ı ilahi" değildir. Bu düşünce için aslolan, modernitenin taleplerine azami ölçüde cevap veren bir hayat tarzını yakalayabilmek için dinden ne kadar istifade edilebileceğidir."


- Çağdaş Dünyada İslami Duruş



243. "Hz.Ali ra.’ın evlatlarından Muhammed b.Ali (ra.) der ki:
“Kimin kalbine -az veya çok -ne kadar kibir girerse, o kimsenin aklı o miktarda eksilir.”"


- Hikemiyat



244. "Kıblemize dönüp namaz kılanların, Peygamber Efendimiz (sav)'in söyledi ve haber verdiği her şeyi tasdik edip, bunları inkâr etmediği sürece Müslümanlar ve Mü'minler olarak isimlendiririz."


- Ehl-i Sünnet Akaidi



245. "***
İlmi seviyenin dibe vurduğu ve Müsteşriklerin bulanık kaynağından beslenme­nin "bilimsellik!" zannedildiği ahir zamanda birilerinin ortaya çıkıp; "Ben Kur'an'ı Sahabe'den ve Selef'ten daha iyi anlıyorum" tavrıyla arz-ı endam etmesi, olsa olsa bir "kıyamet alameti" olarak itibara alınabilir."


- Nüzul-i İsa



246. "“Tıpkı insan gibi ağaç da güneş de Rahman’aa secde eden varlıklardır. Her varlık kendi lisanı ile Rabbini tesbih eder ve tabiattaki bu hayretengiz denge ve uyum, ona ancak “Müslümanca” bakabilenlerin gördüğü bir hakikattir!”"


- Müslümanca Bir Hayat İçin



247. "“Hukukullâh: kelime anlamı itibariyle Allah Teâlâ’nın hukuku demektir. Hukukullâhı oluşturan unsurların başında, O’na layıkı veçh ile iman etmek ve küfürden/şirkten sakınmak gelir.”"


- Hikemiyat



248. ""Zira Hazreti Peygamber ﷺ i inkâr ile Allah Teâlâ'yı ve O'nun sıfatlarını ikrar asla bir arada bulunamaz....""


- Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler



249. "Sırat-ı Müstakim, yani dinimiz apaçık ölçüleriyle ortadadır. Artık bize düşen

demek ve bu ölçülere sımsıkı sarılmaktır."


- Müslümanca Bir Hayat İçin



250. "İmam eş-Şâfi'î'nin, Ramazan'da Kur'an'ı 60 kere hatmettiğini İbn Ebî Hatim7;İmam el-Buhârî'nin de yine Ramazan'da gündüzleri her gün ve geceleri üç gecede bir hatmettiğini el-Hatîbu'l-Bağdâdî 8 ile İbn Asâkir nakletmişlerdir.(Târîhu Dimaşk, Lll, 79.)"


- Sana Din’den Sorarlar - Cilt 1

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: