Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Dürüst Hırsız - Fyodor Dostoyevski | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Dürüst Hırsız Kitap Bilgileri


Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 60
Basım Tarihi: Haziran 2015
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2015
Yayınevi: Kafe Kültür Yayıncılık
ISBN: 2071234575952
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: E-kitap


Dürüst Hırsız Kitap Tanıtımı


Bir sabah, tam işime gitmek üzere hazırlanmıştım. İşte o anda hem aşçılığımı, hem de çamaşırcılığımı yapan ve aynı zamanda evimi yöneten Agrafena içeriye daldı. Girer girmez de beni şaşırtacak bir şey yaptı ve konuşmaya başladı.



O güne değin sesi soluğu çıkmayan sıradan, kendi halinde bir yaşlı kadıncağızdı. Altı yıl içinde Tanrı'nın her günü, pişireceği yemeğe ilişkin bir-iki sözcükten başka hemen hemen tek bir sözcük çıkmamıştı ağzından. Belki benimle konuşmuyordu. Daha doğrusu ondan hemen hemen tek bir şey duymamıştım.



O sabah, ansızın dili çözülerek şöyle konuşmaya başladı:



- Size bir şey demeye geldim beyefendi. Bir şey soracağım işte!




Dürüst Hırsız Kitaptan Alıntılar


1. "Gururuna gereken değeri vermelisin…"




2. "“Gururuna gereken değeri vermelisin.”"




3. "Ya hatalarınla yüzleşir,
Ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin.
Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrı.."




4. "İçim parçalanıyordu..."




5. "“Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrı...”"




6. ""Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrı..""




7. ""Ya hatalarınla yüzleşir
Ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin.
Cahil olmak ayrı,
Pislik olmak ayrıdır.""




8. ""Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrı..""




9. "“Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrı...”"




10. ""Ya hatalarınla yüzleşir
Ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin.
Cahil olmak ayrı,
Pislik olmak ayrıdır.""




11. "Öğüt veren kim olursa olsun sevmezdi, sonradan görmelerden hazzetmezdi…"




12. "İnsanoğlu, kuşların fırtınayı önceden hissettikleri gibi tehlikeye yakın olduğunu hisseder."




13. "“Gururuna gereken değeri vermelisin.”"




14. "Bir fikir oluşması için kendini tek bir yerle sınırlandırmayıp her yerde dinlemek gerek."




15. ""Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin.
Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır.""





Dürüst Hırsız Kitap İncelemeleri


Dostoyevski'nin 1848 yılında yayınlanan, kısa öykü tarzında kaleme alınmış eseridir.
Öykü, gerçekleşen bir hırsızlık olayı üzerine evin kiracısı Astafiy İvanoviç'in önceden başından geçmiş olan bir hırsızlık hikayesini anlatmasıyla oluşmuştur. Bu anlatılan hikayeye göre, İvanoviç'in oturduğu bir mekanda alkolik Yemelyan'ın peşine takılmasıyla başlar. Tek bir geceliğine kabul edilen Yemelyan, evde günlerce kalır. İvanoviç bir gün o evden taşınır ve Yemelyan'ı yeni taşındığı evde de karşısında bulur. Bu durumu kabullenen ve yalnız kalmak istemeyen İvanoviç, kendisine yardım etmesi ve bir işe yaraması şartıyla Yemelyan'ı yanında tutar. Ancak Yemelyan içmekten başka bir işe yaramaz. Bir gün İvanoviç'in çok sevdiği tozlukları kaybolur ve bunu Yemelyan'ın yaptığını düşünür. Yemelyan bu düşünceye ve aralarında oluşan soğukluğa dayanamaz ve evi terk eder. Günler sonra aç ve hasta halde geri gelir. Her geçen dakika daha kötüleşir ve ölüm döşeğinde hırsızlığı kendisinin yaptığını itiraf eder.
Kısa, tahmin edilebilir bir öykü ancak okurken okuyucuyu sıkmadan akıp gidiyor. İçerisinde vermeye çalıştığı mesaj ve düşünceler net ve anlaşılır, okuyucunun çok da kafa yormasına gerek bırakmayan nitelikte. Canımız sıkıldığında, okuyup hemen sonuca ulaşabileceğimiz tarz da bir öykü.
Keyifli okumalar.





Ana olarak üç, iki tane de üçüncü öykünün ardılı şeklinde eklemeyle totalde beş öyküden oluşan kitap, yazarın hayattayken pek de bilinmeyen satırları.. içinden derlemelere aldıkları olsa da genel olarak, ölümünden sonra müsveddeleri arasında bulunanlar. Her vesile söylediğim “ben Dostoyevski aşığı bir çocuktum” cümlemle bağdaşmayan şey, benim böyle bir eserin varlığından habersiz oluşumdur. Nasıl bilmem, nasıl okumadım? diye kendimi didiklerken (bu aynı zamanda bir genelleme de) belli başlı yazarların, herkesçe bilinenin haricinde, çok sonradan çıkan eserleri, ya güncellenmiş bir “isim yenileme” ya da burada olduğu gibi, yazanın hayattayken ötelediği, beğenmediği veya yarim bıraktığı satırlar arasında, yayınevleri tarafından değerlendiriliyor. Uzun uzun ve şüpheli cümleleriyle beni yine tebessüm ettiren usta, bu eseriyle alın mutlaka okuyun diyeceklerim arasında değil, yanlış anlaşılmak da istemem. Ben hem hayran olduğum yazarın okumadığım bir eserini bulmak, hem de sayfa sayısının azlığı ile çantada taşıyıp okuma konforumu arttırmak açısından her şekilde tercih ederdim. Ama yazdığı daha özel kitapları okumadıysanız, önceliğiniz bu olsun diyemiyorum, Yayınevinin çeviri ve baskı kalitesini çok beğendim, neredeyse hiç imla hatası yok ve dipçeler gerekli görülen her sayfaya itinayla eklenmiş. Tecrübesiz bir Dostoyevski okurunun, bu ne saçmalık öykülerin başı sonu belli değil, e ne oldu şimdi demesini hiç istemem, ama maalesef ben de okuduğumda, bu sonucu ihtimal dahilinde olarak değerlendirdiğimden üzülerek tavsiye listeme alamadım.
Saygılarımla..




İncelemeye başlamadan önce belirtmek isterim ki bu eser yazarın sürgün yıllarında kaleme aldığı ve öğrenince benim de şok olduğum Dostoyevski’nin hırsızlık yapmış olması..

Kitap anlatım itibari ile çok naif amiyane deyimle yağ gibi akıyor.
Evini kiralayan; ev sahibi, evin hizmetçisi ve kiracı olarak eve yerleşen asker emeklisi ile ana temasını oluştururken, eve bir gün hırsız girip ev sahibinin eşyasını çaldıktan sonra kiracı olan askerin hayatında tanıdığı ‘Dürüst Hırsızı’ anlattığı ve bu hırsız ile arasında önce nefret hatta ve hatta amiyane deyimle hırsızın kendine sülük yapıştığı ve hatta öldürmek raddesinde nefrete kadar dayanan ve sonra da o hırsız ile dostluk ve vicdan bağını anlatıyor. Bir nevi stokholm sendormu da denilebilir. Pelerin çalan hırsızın sadece maddi emekleri çalmayıp bir çok kez de insanın maneviyatını çaldığını açıkça görülmektedir. Ölüm döşeğinde olan hırsızın paltosunu satılması için yanına sığındığı daha doğrusu maddi ve manevi emeğini çaldığı adama deyim yerindeyse satması için, miras bıraktığını ele alan bir eser.(Daha fazla spoiler vermemek adına burda sonlandırıyorum.)

İnsan ne yaparsa yapsın kendisine asla yalan söyleyemeyez ve bir insan her ne kadar da hırsız da olsa katil de olsa bir gün gerçeği dışa vurur.




Fyodor Dostoyevski'nin "Dürüst Hırsız" adlı kitabı, özgürlük ve bireysel sorumluluk gibi temaları ele alırken aynı zamanda hikayenin karakterleri üzerinden Rusya'nın sosyal ve ekonomik yapısını da eleştirel bir bakış açısıyla ortaya koyar.

Romanın ana karakteri, Sonya Marmeladova'nın babası olan Marmeladov'dur. Alkolik bir adam olan Marmeladov, ailesine karşı sorumsuz davranışlarıyla hayatını mahvetmiştir. Romanın diğer önemli karakteri ise Raskolnikov'dur. Raskolnikov, Marmeladov'un kızı Sonya ile tanışır ve onun sayesinde hayatında önemli bir değişim yaşar.

Raskolnikov, genç bir üniversite öğrencisidir ve toplumun adaletsizliğini ve yozlaşmasını sorgulamaktadır. Bu nedenle, zengin bir tefeci olan ve toplumda pek sevilmeyen Alyona Ivanovna'yı öldürmeyi planlar. Ancak bu suçu işledikten sonra vicdan azabı çeker ve sonunda itirafta bulunur.

"Dürüst Hırsız", Dostoyevski'nin diğer eserlerinde de görülen hikayenin karakterlerine yüklediği ahlaki sorumluluk, vicdan ve özgürlük konularını ele almaktadır. Ayrıca, Roman'da sık sık atıfta bulunulan Rusya'nın sosyal ve ekonomik yapısı, yoksulluk ve sınıf farklılıkları gibi temalar da yer alır.

Dostoyevski, Roman'ın karakterleri aracılığıyla toplumun yozlaşmasını eleştirirken, aynı zamanda insanoğlunun özgür iradesinin sınırsızlığına dair de fikirlerini yansıtmaktadır. "Dürüst Hırsız", Dostoyevski'nin edebi kariyerinde önemli bir yere sahip olan bir eserdir ve okurlara hem etkileyici bir hikaye sunar hem de düşündürücü mesajlar verir.




Dostoyevski – Dürüst Hırsız

“Dürüst Hırsız”ı okurken, Dostoyevski’nin insan ruhunu ne kadar iyi tanıdığını bir kez daha anladım. Bu kısa ama etkileyici hikâyede, bir hırsızın bile içindeki vicdanla hesaplaşmasını öylesine çarpıcı bir dille anlatıyor ki, okurken ister istemez kendimi sorguladım: Gerçekten "kötü" olan kim? Birini yargılamadan önce onun hikâyesini bilmeden konuşmak ne kadar doğru?

Karakterlerin iç dünyası, özellikle hırsızın yaşadığı pişmanlık, korku, çaresizlik ve kendini affettirme çabası, beni çok etkiledi. Hırsızın “dürüst” olma çabası aslında insanın içinde var olan iyiliğin, suçun bile arkasında gizlenmiş bir merhametin varlığını gösteriyor. Hatalı bir hayat yaşamış ama içten içe doğru bir insan olma isteği taşıyan bir karakterin trajedisi var bu öyküde.

Beni en çok etkileyen şey, Dostoyevski'nin sadece bir suçlu anlatmamasıydı; aslında toplumun dışına itilmiş, hor görülmüş, ama içinde hâlâ insanlık taşıyan birini anlatıyor. Belki de en çok acı çekenlerdir en çok affetmeyi dileyenler... O yüzden bu öykü bana sadece bir “hırsız”ın hikâyesi gibi gelmedi. Bu, affedilmek isteyen bir ruhun hikâyesiydi.

Kısa bir metin olmasına rağmen uzun uzun düşündüren, insanın kalbine sessizce dokunan bir hikâyeydi Dürüst Hırsız. Ve Dostoyevski, yine büyük bir ustalıkla en basit görünen bir olayı bile insanın derinliklerine indirebiliyor. Bu kitap bana şunu gösterdi: bazen en "suçlu" bildiklerimiz bile, içten içe bizden daha temiz duygular taşıyabilir.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: