Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Duino Ağıtları - Rainer Maria Rilke | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Duino Ağıtları Kitap Bilgileri


Yazar: Rainer Maria Rilke
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 11 dk.
Sayfa Sayısı: 42
Basım Tarihi: 13 Kasım 2015
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754587234
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Duino Ağıtları Kitap Tanıtımı


Rainer Maria Rilke (1875-1926):

20. Yüzyılın ilk çeyreğinin hangi türde yazarsa yazsın en şair kalan yazarlarından biridir. malte Laurids Brigge'nin Notları'ndan Genç bir Şaire Mektuplar'a, Rodin'den Sancaktar'a pek çok yapıtı dilimize çevrilmiş olan Rilke'nin şiir başyapıtı sayılan Duino Ağıtları'ysa toplam on yıla yayılan bir sürede (1912-1922) yazılmıştı.



Can Alkor (1936); Şiirinin ve çevirisinin mükemmeliyetçi bekletme ustası. O yüzden de Rilke'nin Duino Ağıtları'ndan Nietzsche'nin Ecce Homo'suna, bugüne dek ondan okura ulaşanlar, yapmakta olduklarının yalnızca görünen yüzü.

(Arka Kapak)




Duino Ağıtları Kitaptan Alıntılar


1. "Her şey sonunda bir kitaba varmak içindir.
S. Mallarmé"




2. "“Yüreğimiz dayanıyor çekiçler arasında...”"




3. "
."




4. "Sevenler, bilebilselerdi, harikulade söyleşirlerdi serinliğinde gecenin,
Zira her şey sanki bizi gizler gibi,
Bak ağaçlar var, yaşadığımız evler hala ayakta.
Sadece biz geçip gideriz her şeyin yanından hafif bir dokunuş gibi.
Ve her şey birlik içinde bizi susmakta, biraz utançtan belki, biraz da kelimelere dökülemeyen umuttan…"




5. "severek kopmak,
onu titreyerek aşmak çağı değil mi?"




6. "İnsanların çoğu yaşanmamış bir hayattan ölüyor."




7. "bizler herşeye dönük, hiç dışına çıkmadan!
Ağzımıza dek doluyuz. Düzenliyoruz. Parçalanıyor.
Düzenliyoruz yine, biz parçalanıyoruz."




8. "İnsanların çoğu yaşanmamış bir hayattan ölüyor."




9. ""Kim endişeyle oturmamıştır ki önünde kalbinin perdesinin?""




10. "Dağılıp eridiğimiz evren boşluğunda
kalır mı ardımızdan bizim tadımız?"




11. "insanların çoğu
yaşanmamış bir hayattan ölüyor.."




12. "Bak, yaşamımı sürdürüyorum. Ama nasıl? Ne çocukluk azalıyor ne de gelecek... Gereğinden fazla canlılık fışkırıyor yüreğimden."




13. "Çılgın gibi topluyoruz görünür’ün balını. Görünmez’in büyük altın kovanında biriktirip saklamak için."




14. "''Her şey sonunda bir kitaba varmak içindir.''"




15. "Hiçbir yerde, sevgili, dünya hiçbir yerde, sadece içimizde."





Duino Ağıtları Kitap İncelemeleri


Bu kitabı tek cümle ile açıklama zorunluluğu getirilse, bunu kesinlikle, alman sembolik gerçekçiliği ile fransız romantik gerçekçiliğinin lirik şiirde yeniden buluşması olarak açıklardım.

Lirik şiir başlı başına şiire katılan bir ruh iken bunu hem insanın ilk fırsatta başvurduğu düşünce şekli olan sembolik tanımlama ve kodlama ile şiire düşünceyi aşılarken diğer taraftan imge ve semboller ile kişinin çoğu zaman tanımlamakta zorlandığı duygularını anlatmış Rilke. Bu, muazzam bir ustalık örneği. Kitabı okurken semboller ve imgelerle, anlatılmak istenirken anlatılamamış duygularla yeniden karşılaşırken onları yeniden yaşamak mı gerekir yoksa kendini geri çekip Rilke’nin kaleminin ustalığına hayran olmak mı? Bilemedim, ben iki türlüsünü de yaşadım bu kısacık kitapta.

Kitap toplam on ağıttan oluşuyor. Birinci ağıttaki şu söz özeti gibidir kitabın; ‘’Bilinç bizi doğanın ritminden uzaklaştırıyor. Yorumladığımız bu dünyada rahat değiliz, güvende değiliz.’’
Logos gerçekten de huzursuzluk demekti ve insanı kendine yabancılaştıran, duygularına yabancılaştıran bir diktatör. Tezat da bu ya! Pozitivist ve realist bakış açısı her ne kadar insana* kurulmuş bir tuzak olsa da insanda vardır.

Yaşamı anlamayı mı hedefliyorsunuz yoksa onu yaşamayı mı? Rilke siz bu kitapta yaşandığında olanları mantığınızla kavramanızı sağlıyor. Ancak siz de yaşamışsanız işte bu satırlarda göreceğiniz şey sizin ağıtlarınız olacaktır.

Kitap her yönüyle muazzam, Rilke’yi okumadan öldü dedirtmeyin kendinize.

Keyifli okumlar.




bizler, görünmez'in arılarıyız. çılgın gibi topluyoruz görünür'ün balını. görünmez'in büyük altın kovanında biriktirip saklamak için."

Rilke, uzun bir psikanaliz sürecine girmeyi düşündüğü bir dönemde, prenses Von Thurn ve Txix'in davetlisi olarak, Triest körfezi'nde, uçurumlar üzerine kurulmuş duino şatosu'na gider.
birinci dünya savaşı'nda ağır hasar gören şatonun anısına eserine sonrada "duino ağıtları" adını verecek olan Rilke, eserini 1912 kışı ile 1922 şubatı arasında, on yıllık sancılı bir dönemde tamamlar. bu ilginç süreç pek çok eleştirmen tarafından rilke'nin kişisel olgunlaşma süreciyle paralel görülmüştür. "duino ağıtları" ile şair, dünya yazınının büyük ustaları arasındaki yerini almıştır.
on adet ağıttan oluşan eserde her ağıt bir konuyu irdeler.
1.ağıt:bir girizgahtır.sonraki ağıtlarda ağırlıklı olarak ele alınan konuların (melekler, ölüm, sevenler,kaos vs..) bir toplamıdır.
2.ağıt:ağırlıklı olarak meleklerden bahseder.
3.ağıt:aşkın kaotik korkunçluğu ve vahşiliğini dile getirmiştir.
4.ağıt:parçalanmış; ben duygusunu ele alır.
5.ağıt:insanın evrendeki yerinin ne olduğunu ve sanatçının bu ölüm gerçeği karşısında tavrının ne olması gerektiğini işler.
6.ağıt:kahraman insan kavramını irdeler.
7.ağıt:varoluşun ihtişamını anlatır.
8.ağıt:dünyevi varlıklar arasındaki derin ayrım ve hayvanlar konularını işler.
9.ağıt:insan olmak yazgısı ve bir varoluş biçimi olarak sanatın değerini anlatır.
10.ağıt:ölüm ve yasa ayrılmıştır....




"Duino Elegies" (Türkçe adı "Duino Ağıtları") Rainer Maria Rilke tarafından yazılmış bir şiir kitabıdır. Kitap, on sekiz ağıt ve bir son ağıttan oluşur. Bu ağıtlar, insanların varoluşsal sorunlarını, ölümü, aşkı, yalnızlığı, inanç ve daha birçok konuyu ele alır.
Ağıtlar, güçlü ve duygusal dili kullanarak yazılmıştır ve Rilke, bu ağıtları yazarken, kendisiyle ve dünyayla olan ilişkisini sorguladığı bilinmektedir. Kitapta, Rilke, insanların yaşamın anlamını sorguladığı, insanların varoluşsal sorunlarının içyüzünü keşfettikleri, yalnızlıklarının önünde durdukları ve dünya ile olan ilişkilerini sorguladıkları bir dünyada insanların varlıklarını anlatır. Bu sayede okuyucuların da kendilerini düşünmeye, hayatlarının anlamını sorgulamaya ve insanların varoluşsal sorunlarının içyüzünü keşfetmeye davet eder.
Benim Rilke’den okuduğum ilk eser olduğu için başlangıç için doğru bir eser olup olmadığını sorgulasam da sonrasında şiirlerinin tamamını okumak için aşırı heveslendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Özellikle şiirlerde duygusallık aradığım için bayılarak okudum ve sadece şiir değil aforizma gözü ile de bakılabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum. İş Bankası Yayınları yan sayfasında orijinal diliyle de bastığı için çevirisinin yeterli gelmediği noktalarda araştırma fırsatı buldum.
Zorlayıcı bir üslubu olmadığı için okuma listelerinize kolaylıkla ekleyebileceğiniz bir eser olduğunu düşünüyorum.




Herkese merhaba!

Bu kitap, Rilke'nin yaşama arzusu ve sevincine dair kaleme aldığı ağıtlardan oluşuyor. Rilke'nin hayat hikayesine baktığımızda askeri okullarda okuduğunu görüyoruz. Bu anlatı ise askeriyenin bütün şartlarından, koşullarından ve bileşenlerinden arındırılmış, saf duygulara ve inanca yer veriyor. Bu nedenle, belli bir dönemdeki yazarlarla ortak bir zemine sahip (örneğin Wolfgang Borchert).

Şair, belli bir akış içerisinde, hayat döngüsünün aşamaları ve ölüm, aşk, gelişmek ve büyümek üzerine ağır ağır açılan uhrevi ögelerin ön planda olduğu bir anlatı ile okuru kendine çekmeyi başarıyor.

Benim favori ağıtlarım ise dördüncü, sekizinci ve dokuzuncu ağıtlar.

Akıcı ve farklı bir şiirsel üsluba sahip bu eseri Rilke'yi tanımak isteyenlere öneririm.

Almanca özgün metin ile Türkçe çevirisinin yan yana akıyor oluşu da bence okurlar için artı değer oluşturuyor. Bu bağlamda, Zehra Aksu Yılmazer'e çevirisindeki beceri için teşekkür etmeden geçmek istemem. Rilke'nin şiirsel dilini Türkçe'ye titizlikle aktardığını düşünüyorum.

Ve kapatmadan önce,
"Ama bizler, böyle muazzam sırlara ihtiyaç duyanlar, kederden sık sık mutlu gelişmeler damıtanlar: biz olabilir miydik onlarsız?" (s.5)

Sahi olabilir miydik? Yorum sizin.

Keyifli okumalar!

Kitaplarla kalın!




Kim bizi böyle döndürdü
ki, ne yaparsak yapalım, her zaman
birisinin uzaklaştığını görüyoruz? Tıpkı
son tepedeki bir adamın kendisine tüm vadiyi
son bir kez göstermesi, dönmesi, durması ve oyalanması gibi -
biz de böyle yaşıyoruz ve sonsuza kadar ayrılıyoruz. (70)
En son ne zaman yıldızlara baktınız? Gecenin acı tatlı esintisini yüzünüzde hissetmek. Yalnızca yıldızların uzaktaki ışığıyla aydınlanan bir yüz. Düşüncelerinle yalnız başına, her şeyi yapabileceğini hissetmek. Herhangi bir yere git.
Bu kitap yukarıya bakıp kendi varlığınız hakkında düşünmeye bir davettir. Neyin mutluluk getirdiğini, neyin aklını karıştırdığını, neyin kalbini karıştırdığını. Neye ihtiyacın var. Zaman acımasızdır ve durmayacaktır.
Bu gece yıldızlara bakacak mısın?
Bu kitap Rilke'nin en ünlü eserlerini içerir.
Mükemmel bir dille yazılmış, insanı tanımlayan pek çok duygu ve düşünceyi ifade eden metaforlardan oluşuyor. Bu yüzden insanlara önce bu sonelerle başlamalarını ve ardından şiirsel bir meydan okuma olan ağıtlarla uğraşmalarını öneriyorum.Dediğim gibi bu kitap on ağıtla başlıyor. Yoğun bir mistisizm içerirler. Pazar ilahileri gibi değil de varoluşsal şüphelerin ve insanın acılarının yürekten tezahürleri olmasaydı onları sevmezdim. Dolayısıyla dine felsefi açıdan da bakılmaktadır. Bence. En azından ben bunu anladım. Melekler yinelenen bir temadır ve farklı düşünceleri, özellikle de mükemmellikleri ile insan kusurları arasındaki zıtlığı ifade etmek için kullanılırlar.
Keyifli okumalar..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: