Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Dublinliler - James Joyce | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Dublinliler Kitap Bilgileri


Yazar: James Joyce
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 49 dk.
Sayfa Sayısı: 276
Basım Tarihi: Haziran 2021
İlk Yayın Tarihi: 1914
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750517303
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Dublinliler Kitap Tanıtımı


Joyce, Dublin’in yaramaz çocuklarının, sokak müzisyenlerinin, siyasetçilerinin, rahiplerinin ve bu şehirden kaçmak isteyenlerle kaçamayanların hikayelerini anlatıyor.

Dublinliler’de Joyce sarsılmayan bir gerçekçilikle, doğduğu ve büyüdüğü Dublin’de yüzyıl sonunda yaşamdan kesitleri bize sunuyor. 1905 yılında tamamladığı bu hikaye derlemesi konu aldığı hayatlar ve kullandığı dil yüzünden İrlanda’da ve İngiltere’de yayınevlerince ahlaka aykırı bulunup kabul edilmemiş, yayımlanması, ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi’yle aynı zamanı bulmuştu. Joyce bir ölümle başlayan ve “Ölüler” ile sona eren on beş hikayesinde şehrin farklı katmanlarında gezinmekle kalmıyor, aynı zamanda şehrini ve İrlanda’yı özetleyen manevi felç, pişmanlık ve iki arada kalmışlık gibi hisleri de bu kitabın her bir satırına işliyor.

“Dublinliler’in sakinleri için ‘kolonize edilmiş’ tanımını kullanmak basit kaçar; siyasi özerkliği olmayan bir ülkede, güç bela yaşadıkları kamu alanının nasıl tahrip edilmiş olduğunu göz ardı edemeyiz.”

- Colm Toibin




Dublinliler Kitaptan Alıntılar


1. "Ah, bakıyorum sen de benim gibi kitap kurdusun."




2. "Kapaklara dokunmayı, yeni basılmış kitapların matbaa kokulu sayfalarını çevirmeyi çok seviyordu."




3. "Yaşamak istiyordu. Neden mutsuz olmak zorunda kalsın ki? Mutluluk onun da hakkıydı."




4. "Şimdiki erkeklerin işi gücü palavra ve akılları fikirleri senden bir şey elde etmekte."




5. "Biz bugün, şüpheci ve eğer tabiri caizse, düşüncenin işkencesi altında olduğumuz bir çağda yaşıyoruz."




6. "Yaşamak denen zor işin altından nasıl kalktığını kimse bilmiyordu."




7. "Bir kez evlendin mi ayvayı yersin, diyordu iç sesi."




8. "Kendimizi vermeyiz, derdi bu ses: Biz kendimize aitiz."




9. "Kendi hayatı ölene dek yalnız geçebilir, sonrasında hatıraya dönüşebilirdi -tabii onu hatırlayacak birileri çıkarsa."




10. "Anladığım kadarıyla gerçek maceralar evde çakılıp kalan insanların başına gelmiyordu: Uzak diyarlarda peşine düşülmeliydi bunların."




11. ""Eski dostlar gibisi yoktur," dedi, "her şey geçip gidince insanın güvenebileceği kimse kalmıyor.""




12. "“Neye yarar? diye soruyordu o da, bilinçli bir aşağılamayla. Altmış saniye süreyle bir düşünceyi tutarlı bir biçimde geliştirmeyi beceremeyen laf ebeleriyle yarışmak için mi? Ahlakını polise ve sanatını galeri simsarlarına emanet etmiş budala bir orta sınıfın eleştirilerine kendini hedef etmek için mi?”"




13. ""Yaşantısının tavizsiz doğruluğunu gözden geçirdi; hayatın şöleninden kovulmuş biri olduğunu hissetti. Tek bir insan onu sever gibi olmuştu ve o da hayatı ve mutluluğu esirgemişti ondan.""




14. "“Yaşamak denen zor işin altından nasıl kalktığını kimse bilmiyordu…”"




15. "Bütün bu sözcükler neden bana bu kadar iç karartıcı ve soğuk geliyor? Senin adın kadar sevecen bir sözcük olmadığı için mi?"





Dublinliler Kitap İncelemeleri


James Joyce’u yayınlanmış ilk eseri olan Chamber Music (Oda Müziği) ile tanıdım. Yıllar sonra bu kitabındaki şiirlerin yayınlanmasından utanç duyduğunu söylemiş. Oysa çok duygu yüklü bir eserdi. Belki de şiirlerinde cinselliği kullanmaktan rahatsız oldu. İnsan yazar da olsa, okur da olsa cayma hakkı vardır değil mi?

Dublinliler kitabını Ulysses’ten önce yazarın tarzına aşina olmak için okudum. Murat Belge “Joyce’un Dublinliler’i sonuç olarak acı bir kitap.” demiş.

On beş hikâye var kitapta. Hikâyelere dair ayrıntıya girmiyorum. Yorumlayan birçok okura göre, bir araya geldiğinde bir bütünlük oluşturuyorlarmış. Bense, dinî duygular ve millî göreneklerle donatılmış bir orta sınıfın yaşamını başarıyla gözler önüne seren bu eserde, bahsedilen bütünlüğü tam olarak yakalayamadım.

Dinin İrlanda insanı üzerinde kurduğu hakimiyetin, yoksulluğun ve taşra yaşamının kırık dökük evleri, çamurlu sokaklarına kadar başarılı betimlemelerle aktarıldığı bu eseri okumaya hazır değildim belki de. Sevdim mi, sevmedim mi, emin olamıyorum doğrusu. Yalnızca şunu net söyleyebilirim. “ İyi ki okumuşum!” diyeceklerim arasına girmedi.

Evet, bir ülkenin geçtiği süreçlerle, orada yaşayanların bireysel acılarını çok güzel harmanlamış, ülke ve bireyin birbiri için tamamlayıcı olduğunu çok güzel sezdirmiş okuyana. Sıkmayan, akıcı ve net bir anlatım da kullanmış. Ancak ben hayal ettiğim okuma tadını bu kitapta bulamadım.




İnceleme Öncesi Giriş Notu: Bu incelemeyi okumak yerine izlemeyi tercih ediyorum diyenler için:




James Joyce'un 22 yaşındayken yazmaya başladığı 15 öyküden oluşan bu kitap, normal, standart, düz olana bir isyanıdır. Normalde hikayeler, aynen hayatın akışı gibi doğum, erişkinlik ve ölüm çizgisinde ilerlerler. Yani çizgi sıfırdan başlayıp yukarı tırmanıp zirveyi görür ve ani keskin bir inişle biter. Joyce'un bu kitaptaki tüm hikayeleri ise gayet sıradan finallerle bitiyor. Birçok yazar tarafından yazılmaya bile değer görmeyecek son derece sıradan insanları sıradan başarısızlık, hayal kırıklığı öykülerini sade, akışkan bir dille ve olabildiğince güçsüz, basit finallerlerle sona erdirmiş. Bu tercih hem Joyce'un daha o yaşta oluşan yazım üslubunu hem de herkesin yaptığına karşılık kendisinin farklılığını, isyanını, sorgulamasını göstermektedir.

Açıkçası kitaptaki hikayelerin en güçlüsü, yaklaşık 35 sayfa süren uzunca bir hikaye olan "Ölüler"di. Bu kitapta Joyce'un dilinin ne kadar akıcı olduğunu, aslında anlatım dilinin hikaye kapsamında sınırlı kalamadığını, o çok sevdiği çok sayıda karakter ve diyaloğa yer yer bulaştığını gözlemleyebiliyoruz.

Son olarak Dublinliler, Ulysses'i yazarak kendini edebiyat dünyasında ölümsüz kılan Joyce'un edebi hayatına göz atmak için son derece güzel bir başlangıç eseri.




James Augustine Aloysius Joyce (2 Şubat 1882 - 13 Ocak 1941) İrlandalı yazar, şair, öğretmen ve edebiyat eleştirmeni. Getirdiği anlatım yenilikleri ile 20. yüzyıl edebiyatını derinden etkilemiştir.

James Joyce, 1882 yılında Dublin’de doğdu. Cizvit okullarında eğitim gördü; Dublin'deki University College'de felsefe ve modern diller okudu. 1900’de, henüz üniversite öğrencisiyken Ibsen’in bir oyunu üzerine kaleme aldığı uzunca yazı Fortnightly Review dergisinde yayımlandı.

Edebiyat dünyasını kasıp kavuran Ulysses kitabının yazarı Joyce'un 15 öyküyü barındıran ve 1914 yılında yayımlanan öykü kitabı Dublinlier'i okudum. Kasım - Aralık aylarında okumayı düşündüğüm Ulysess kitabına ön hazırlık olarak nitelediğim bu kitap 20.yüzyılın ortalarında orta sınıf bir İrlanda toplumunu oluşturan bireylerin yaşantısını anlatmaktadır. Birbirinden bağımsız yazılan bu öyküler yazarın yüksek kalem gücünün ve epifani fikrini çok güçlü şekilde yansıtmaktadır. Öyküler belirli düzen içerisinde yazılmıştır başlarda çocuk karakterleri, ilerleyen öykülerde daha orta yaşlıları sonlara doğru ise yaşlı kahramanları okuruz bu da Joyce'un yazım tarzını bize daha net ifade ediyor. Toplumun her kesiminden insanın yaşayışını hayallerini, dönemin siyasal durumlarının izlerini çok net yansıtmıştır yazar eserine.

Yaptığım araştırmalar neticesinde bu kitapta yer alan karakterlerin yazarın başyapıtı Ulysess kitabında da ufak rollerde yer aldığını öğrendim. Bu sebeple James Joyce ve Ulyssess kitabından korkanlar için harika bir başlangıç kitabı olacaktır.




20yy'ın Proust ve Musil ile birlikte 3 büyük modernistinden biri sayılan ve pek sevdiğim Sadık Hidayetin edebiyatı 'Onun öncesi ve sonrası' diye ikiye ayırdığı Joyce'u bu kötü çeviriden (Allah taksiratını affetsin- rahmet eylesin ...) okumak istemezdim öncelikle. Ancak yayınevinin isabetle eklediği ve yazarın uzun yıllar yayinlatamadiğı kitap için yaptığı yazışmalarda belirttiği üzere; İrlanda'nın ahlaksal tarihinin bir kesitini, felçli durumun merkezi gördüğü Dublin'in kayıtsız halkı özelinde dört bakış altında vermiş: Çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve kamusal yaşam.

Daha 20'li yaşlarında yazdığı bu hikayeler; dozunda betimlemeler ve çoğu gerçekçi kurgularıyla hayranlık uyandırıyor. Özellikle yayıncının problem çıkardığı ve iki genç hırsızın anlatıldığı İki Yiğit, kızını iyi bir izdivaca yönlendirmek için kısmeti sıkıştıran anneyi barındıran Pansiyon, yine problem çıkarılan ve ayyaş bir yazıcının günlük hayatının dile getirildiği Suretler, artık en iyi yalnızlık hikayelerinden sayacağım Acı Bir Vaka ve Çamur ile yerel-ışbirlikçi politikacıların anlatıldığı Komite Odasında Ulusal Anma Günü'nü çok beğendim.

Açıkçası, yazarın #ulysses adlı ve yine Dublinde bir günü içeren kalın kitabını da HALEN okumaktayım. Dil Dublinliler 'de oldukça yalın ve anlaşılır. Ancak onun ustalığa nasıl evrildiğini de her ikisini okuyunca daha iyi anlıyorsunuz: Joyce, İngilizce edebiyatın büyük ismi, okuyun.




Dublinliler
: Bir Şehrin Hikâyesi

Bazı şehirler vardır, sadece sokaklarıyla değil, insanlarıyla, anılarıyla ve anlatılmayan hikâyeleriyle yaşar. James Joyce’un Dublinliler kitabı, işte tam da böyle bir şehri anlatıyor: Dublin’i. Ama turistlerin gördüğü, kartpostallardaki Dublin’i değil—sisli sokaklarında kaybolanları, hayallerini ertesi güne bırakanları, geçmişin gölgesinde yaşayanları…

Bu kitap bir roman değil, on beş kısa hikâyeden oluşuyor. Ama her hikâye, Dublin’in sıradan insanlarını anlatırken, aslında çok daha büyük bir şeyi fısıldıyor: Sıkışıp kalmışlık, değişime duyulan korku ve kaçırılan fırsatlar. Joyce, karakterlerinin hayatlarına yalnızca birkaç sayfalık bir pencere açıyor, ama o kadar ustaca bir dil kullanıyor ki, bu karakterlerin yıllar boyunca içimizde yaşamaya devam ettiğini hissediyoruz.

Bazıları için Dublinliler, sıradan insanların hikâyeleri. Ama dikkatle okuduğunuzda, aslında bir şehrin ruhunu, bir toplumun suskunluğunu ve belki de kendi hayatımızdaki benzer sıkışmışlıkları görüyoruz. Joyce’un keskin gözlem gücü ve yalın ama etkileyici dili, bu kitabı sadece bir hikâye derlemesi olmaktan çıkarıp zamansız bir eser hâline getiriyor.

Eğer bir şehri insanlarıyla hissetmek istiyorsanız, Dublinliler tam da bunu yapıyor. Dublin’i, Dublinlileri ve onların suskun çığlıklarını okumaya hazır mısınız? #JamesJoyce #Dublinliler #BirŞehrinHikayesi



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: