Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Dört Kardeştiler - Gülten Dayıoğlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Dört Kardeştiler Kitap Bilgileri


Yazar: Gülten Dayıoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.
Sayfa Sayısı: 160
Basım Tarihi: Şubat 2022
İlk Yayın Tarihi: 2013
Yayınevi: Altın Kitaplar
ISBN: 9789754050998
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Dört Kardeştiler Kitap Tanıtımı


Dört Kardeştiler, ana babalarını art arda yitiren dört kardeşin kendi başlarına ayakta durma çabalarını anlatmaktadır. Renkli bir köy ortamında geçen romanda, sevgi ve özveriye dayalı kardeşlik başları, şaşırtıcı ve zaman zaman da duygu yüklü serüvenlerle kaleme alınmıştır.

Usta yazar Gülten Dayıoğlu dostluk, kardeşlik, dayanışma, özveri gibi kavramlarla zenginleştirdiği romanıyla çocuklara oldukça duygusal ve heyecanlı anlar yaşatıyor.




Dört Kardeştiler Kitaptan Alıntılar


1. "...oturduğu yerde düşünekalmıştı. Anılardan sıyrılmalı, diyordu kendi kendine."




2. "Ölüm, güzel, çirkin, genç, yaşlı tanımıyor."




3. "En sevinçli ânında bile, içinin derinliklerinde bir tedirginlik beliriyordu."




4. "-Sırtındaki çocuk kim?
- Kardeşim.
-Neden okula getirdin?
-Benden ayrılmıyor da...
-Kardeşini annen sırtına alıp avutsaydı. Bu şekilde okuma yazma öğrenemezsin ki!...

Çocuklar atıldılar:
-Feten'in annesi yok ki!
- N'oldu?
-Öldü."




5. "Sırtındaki çocuk kim?
- Kardeşim.
-Neden okula getirdin?
-Benden ayrılmıyor da...
-Kardeşini annen sırtına alıp avutsaydı. Bu şekilde okuma yazma öğrenemezsin ki!...

Çocuklar atıldılar:
-Feten'in annesi yok ki!
- N'oldu?
-Öldü..."




6. "-Ağlama dedem. Ben okumasam bile, çalışıp didinir Yaşar'ı okuturum. O adam olur, o zaman seni kasabaya götürür, hastaneye yatırırız. Orada çabucak iyileşirsin, dedi."




7. "'Anılardan sıyrılmalı' diyordu kendi kendine."




8. "Bütün köy çocukları yedikleri bulgurun, tarhananın eriştenin yapılışına emek verir, katkıda bulunurlardı. Bu yüzden, sofrada yemeğe her kaşık atışlarında içleri derin bir saygıyla dolardı. Sofradan kalkarken de, Tanrı’ya şükretmekten kendilerini alamazlardı."




9. "...oturduğu yerde düşünekalmıştı. Anılardan sıyrılmalı, diyordu kendi kendine."




10. "Koşmak, hiç bitmeyen bir yolda durmadan koşmak istiyordu..."




11. "-Dedemle Yaşar'ı bırakıp kente gidemem. Onlara kim bakar? Yiyeceği kim verir? diyordu."




12. "-Sırtındaki çocuk kim?
- Kardeşim.
-Neden okula getirdin?
-Benden ayrılmıyor da...
-Kardeşini annen sırtına alıp avutsaydı. Bu şekilde okuma yazma öğrenemezsin ki!...

Çocuklar atıldılar:
-Feten'in annesi yok ki!
- N'oldu?
-Öldü..."




13. "En sevinçli ânında bile, içinin derinliklerinde bir tedirginlik beliriyordu."




14. "Neşe Öğretmen'in amacı onu evde yetiştirmek ve ilkokulu bitirince, öğretmen okuluna yollamaktı. Bu yüzden derslerin ve ödevlerin üzerine titizlikle eğiliyordu."




15. "Akşam oluyooor!..
Güneş batıyooor!..
Evli evineeeee!..
Köylü köyüneee!..
Tilki inineee!..
Evi olmayan sıçan deliğine!..
Akşam oluyor...."





Dört Kardeştiler Kitap İncelemeleri


Ne kadar büyürsek büyüyelim arada çocuk kalbimizi de doyurmak lazım demiştim kitaba başlarken. Benim gibi 90’lar çocukları için yeri ayrıdır Gülten Dayıoğlu’nun. Ama eskiden böyle uygulamalar, kitapçılar olmadığı için mahalle kırtasiyesinde satılanları alır veya okul kütüphanesinde bulduklarımızı okurduk ve tabii bu kitabı atlamışım okurken
Düşündüm acaba şimdiki kuşak bu okunanları bizim gibi hisseder mi diye ama sanmıyorum çünkü onların doğdukları dünyada bunlar yok. Ben de bilen son kuşağın son 10 yılının çocuğuyum.
Kitaba gelirsek önce annesi daha sonra da babası ölen Feten ve 3 kardeşinin oldukça dokunaklı hikâyesini okuyoruz. Köy sıcaklığını, iyi-kötü insan kavramını, bir ablanın çabalarını okuyoruz beni oldukça duygulandırdı. Sanki Türk sinemasında bin kere izlediğimiz ama 1001 kere izlesekte bıkmayacağımız filmlerin tadındaydı.
Ama çocukların zorla birbirinden yarışması köyde veya evlatlık verildikleri evlerde yaşadıkları üzücüydü ve bir çocuk kitabında olmaması daha iyi olacak detaylar vardı. Ancak çocuklar bilgisayarda ya da televizyonda kat ve katını gördükleri için günümüz çocuklarını bizim çocukluğumuzda etkileme olasılığı kadar etkilemeyeceğini düşünüyorum

Her ay 1 veya 2 tane çocuk kitabı okumaya karar verdim. Böylece hem çocukken okumadığım kitapları okumuş olacağım hem de biraz duygusallığımı besleyeceğim.




Şuan 28 yaşındayım ilk okuduğumda 12 yaşındaydım ve hüngür hüngür ağlayarak okuduğumu günlerce etkisinden çıkamadığımı çok net hatırlıyorum. Yıllar sonra tekrar okuduğumda tabii ki yine çok etkilendim çünkü etkilenilmemesi imkansız bir hikaye. Ama ağlamadım. Hatta sonu aşırı sinirimi bozdu çok yüzeysel kaldı olaylar. Kavuşma anının ve bütün kardeşlerin , köy halkının ne durumda olduklarına dair ayrıntı isterdim. Korkmaz'ı bile merak ettim hatta. Aynı konu üzerinden mükemmel bir yetişkin romanı çıkabilirdi diye düşündüm hep okurken.

Konusuna gelirsek Feten, Habibe ve Döndü üç kız kardeşler. Feten'in annesi ile babası birbirini çok severler çok mutludurlar tek yakındıkları şey bir tanecik erkek evlatlarının olmamasıdır. Kızlarını da çok severler sevmesine ama yine de hep bir erkek evlat ister dururlar. Sonunda bir erkek evlat nasip etmiştir Allah onlara etmiştir ama ne var ki anne Yaşar'ı doğurduktan bir hafta sonra hastalanıp vefat eder. Baba köyün koruculuğunu yaptığı için çocukların başında yaşlı dedeleri durur. Küçüklerin bakımı ise tamamen Feten'e kalmıştır. Yine de hayatlarından memnundurlar fakat daha başlarına gelecek onca acı şeyden habersizdir hepsi de. Feten'in, kardeşlerinin, baba ve dedesinin başına neler geldiğini merak ediyorsanız kitabı okumalısınız. Çünkü spoiler vermeden anlatmaya çalışmak çok zor. Hikaye o kadar güzeldi ki çok daha etkili yazılabilirdi ama yinede tavsiye ederim.







Gülten Dayıoğlu / Dört Kardeştiler

Şuan 28 yaşındayım ilk okuduğumda 12 yaşındaydım ve hüngür hüngür ağlayarak okuduğumu günlerce etkisinden çıkamadığımı çok net hatırlıyorum. Yıllar sonra tekrar okuduğumda tabii ki yine çok etkilendim çünkü etkilenilmemesi imkansız bir hikaye. Ama ağlamadım. Hatta sonu aşırı sinirimi bozdu çok yüzeysel kaldı olaylar. Kavuşma anının ve bütün kardeşlerin , köy halkının ne durumda olduklarına dair ayrıntı isterdim. Korkmaz'ı bile merak ettim hatta. Aynı konu üzerinden mükemmel bir yetişkin romanı çıkabilirdi diye düşündüm hep okurken.

Konusuna gelirsek Feten, Habibe ve Döndü üç kız kardeşler. Feten'in annesi ile babası birbirini çok severler çok mutludurlar tek yakındıkları şey bir tanecik erkek evlatlarının olmamasıdır. Kızlarını da çok severler sevmesine ama yine de hep bir erkek evlat ister dururlar. Sonunda bir erkek evlat nasip etmiştir Allah onlara etmiştir ama ne var ki anne Yaşar'ı doğurduktan bir hafta sonra hastalanıp vefat eder. Baba köyün koruculuğunu yaptığı için çocukların başında yaşlı dedeleri durur. Küçüklerin bakımı ise tamamen Feten'e kalmıştır. Yine de hayatlarından memnundurlar fakat daha başlarına gelecek onca acı şeyden habersizdir hepsi de. Feten'in, kardeşlerinin, baba ve dedesinin başına neler geldiğini merak ediyorsanız kitabı okumalısınız. Çünkü spoiler vermeden anlatmaya çalışmak çok zor. Hikaye o kadar güzeldi ki çok daha etkili yazılabilirdi ama yinede tavsiye ederim.





Gülten Dayıoğlu / Dört Kardeştiler

Şuan 28 yaşındayım ilk okuduğumda 12 yaşındaydım ve hüngür hüngür ağlayarak okuduğumu günlerce etkisinden çıkamadığımı çok net hatırlıyorum. Yıllar sonra tekrar okuduğumda tabii ki yine çok etkilendim çünkü etkilenilmemesi imkansız bir hikaye. Ama ağlamadım. Hatta sonu aşırı sinirimi bozdu çok yüzeysel kaldı olaylar. Kavuşma anının ve bütün kardeşlerin , köy halkının ne durumda olduklarına dair ayrıntı isterdim. Korkmaz'ı bile merak ettim hatta. Aynı konu üzerinden mükemmel bir yetişkin romanı çıkabilirdi diye düşündüm hep okurken.

Konusuna gelirsek Feten, Habibe ve Döndü üç kız kardeşler. Feten'in annesi ile babası birbirini çok severler çok mutludurlar tek yakındıkları şey bir tanecik erkek evlatlarının olmamasıdır. Kızlarını da çok severler sevmesine ama yine de hep bir erkek evlat ister dururlar. Sonunda bir erkek evlat nasip etmiştir Allah onlara etmiştir ama ne var ki anne Yaşar'ı doğurduktan bir hafta sonra hastalanıp vefat eder. Baba köyün koruculuğunu yaptığı için çocukların başında yaşlı dedeleri durur. Küçüklerin bakımı ise tamamen Feten'e kalmıştır. Yine de hayatlarından memnundurlar fakat daha başlarına gelecek onca acı şeyden habersizdir hepsi de. Feten'in, kardeşlerinin, baba ve dedesinin başına neler geldiğini merak ediyorsanız kitabı okumalısınız. Çünkü spoiler vermeden anlatmaya çalışmak çok zor. Hikaye o kadar güzeldi ki çok daha etkili yazılabilirdi ama yinede tavsiye ederim.





Gülten Dayıoğlu / Dört Kardeştiler

Şuan 28 yaşındayım ilk okuduğumda 12 yaşındaydım ve hüngür hüngür ağlayarak okuduğumu günlerce etkisinden çıkamadığımı çok net hatırlıyorum. Yıllar sonra tekrar okuduğumda tabii ki yine çok etkilendim çünkü etkilenilmemesi imkansız bir hikaye. Ama ağlamadım. Hatta sonu aşırı sinirimi bozdu çok yüzeysel kaldı olaylar. Kavuşma anının ve bütün kardeşlerin , köy halkının ne durumda olduklarına dair ayrıntı isterdim. Korkmaz'ı bile merak ettim hatta. Aynı konu üzerinden mükemmel bir yetişkin romanı çıkabilirdi diye düşündüm hep okurken.

Konusuna gelirsek Feten, Habibe ve Döndü üç kız kardeşler. Feten'in annesi ile babası birbirini çok severler çok mutludurlar tek yakındıkları şey bir tanecik erkek evlatlarının olmamasıdır. Kızlarını da çok severler sevmesine ama yine de hep bir erkek evlat ister dururlar. Sonunda bir erkek evlat nasip etmiştir Allah onlara etmiştir ama ne var ki anne Yaşar'ı doğurduktan bir hafta sonra hastalanıp vefat eder. Baba köyün koruculuğunu yaptığı için çocukların başında yaşlı dedeleri durur. Küçüklerin bakımı ise tamamen Feten'e kalmıştır. Yine de hayatlarından memnundurlar fakat daha başlarına gelecek onca acı şeyden habersizdir hepsi de. Feten'in, kardeşlerinin, baba ve dedesinin başına neler geldiğini merak ediyorsanız kitabı okumalısınız. Çünkü spoiler vermeden anlatmaya çalışmak çok zor. Hikaye o kadar güzeldi ki çok daha etkili yazılabilirdi ama yinede tavsiye ederim.




Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: