Dönüş Kitap Bilgileri
Yazar: Ayşe Kulin
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 296
Basım Tarihi: Mayıs 2013
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2013
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789751415622
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Dönüş Kitap Tanıtımı
Gerçekler acıdır; acıtır, incitir…
Tam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar…
Derya’nın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır.
Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir? Öğreneceklerini kabul edebilecek, kabul etse bile sindirebilecek midir?
O kapı açılırsa elbette…
Dönüş, aldatmanın, aldatılmanın, affetmenin, acıtan gerçeklerin romanı.
Dönüş Kitaptan Alıntılar
1. "..uyku en iyi ilaçtır, her şeye iyi gelir."
2. "Gerçekler acıdır; acıtır, incitir..."
3. "Yaralı yürekleri taşımak kolay değildir."
4. "Sonra an gelir, hayatın anlamını düşünmeye başlarsın. Niye varım? Ne yapmak için varım?"
5. ""Ömrümün geri kalanını sadece okuyarak ve müziğimi dinleyerek tek başıma geçirmek istedim.""
6. ""Kimin çocuğu olarak doğarsak doğalım, doğum anı, kaderin ilk adımı olmalı..""
7. ""Zaman okuldur, biz orada öğreniriz.
Zaman ateştir, içinde yanarız biz.""
8. ""Dünyanın bir yarısında insanlar açlıktan, hastalıktan can verirken, diğer yarısındakiler, onları kurtarabilecek paraları en olmayacak yerlere sarf ediyorlar.""
9. ""Bahçemde tek başıma oturup doğanın sesini dinlemeyi, insan sesine tercih eder oldum.""
10. "Karı kocalar boşanır da , bir baba boşanır mı çocuğundan?"
11. ""Başlangıçlar önemlidir. Düzgün başlayan bir iş iyi gider. Tıpkı yapılar gibidir ilişkilerde, temeller sağlam atılmalı!""
12. ""Ama inan bana Derya, acıyı da tatmalıyız hem hayatı hem aşkı anlamak için. Kalanların kıymetini bilmek için.""
13. ""Ama bizim ülkede elde edilen şey sadece rant! Para gelsin de, ağaçlar kesilmiş, insanlar hastalanmış, hayvanlar aç kalmış, kimsenin umurunda değil!""
14. "" Çok farklı ortamlarda yetişmiş insanlar birlikte uzun süre mutlu olamazlar.""
15. ""Yaralı yürekleri taşımak kolay değildir.""
Dönüş Kitap İncelemeleri
Evet, başlıktan da anlaşıldığı gibi bu kitapta pişmanlıkları, yalanları ve sonradan öğrenilen acı gerçekleri göreceksiniz.Nasıl mı?
Derya, İlhami, Eda, Bora ön planda olduğu karakterlerinin birbiriyle çatışması, kızının iyiliğini düşünülerek söylenmiş yalanlar, bir gün aniden ortaya çıkan acı gerçekler etrafında olaylar dönüyor. Olaylardan insan acaba ben olsam, böyle bir durum yaşasam ne tür tepki verirdim? gibi bir takım sorulara yöneltiyor. Ayrıca içerikte kültürlerin ahlak durumlarını farklı yorumladığı kiminin olumsuz baktığı duruma kimi olumlu ve hoş karşılayabiliyor. Çarpık ilişkilerin de yer aldığı bu kitapta sonda bize yepyeni başlangıçların yapılabileceği, hataların da affedilebilir olduğunun dersini veriyor.
Kitabın dil ve anlatımına gelince sade ve akıcı bir dil kullandığı söyleyebiliriz. Oldukça sürükleyici olan bu kitap merak uyandırdığı için bir çırpıda bitirebiliyorsunuz. İlahi bakış açısının yanında kahraman bakış açısına da yer vererek karakterlerin ağzından da olayları dinlemek romanı gerçekçi kılmıştır.
Son olarak yazara gelecek olursam okuduğum ilk kitabıdır diyebilirim. Araştırmalarıma göre roman ve biyografi ağırlıklı çalışmaları var. Ayrıca öykü alanında yazması yazarın çok yönlü olduğunu gösterir. Birçok eserinde ödül alması, bazı eserlerinin TV de yayınlandığını biliyorum. Bu kitaptan yola çıkarak yazarın ödülleri fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.
Son olarak bu kitap bir seri kitabının kitaplardan biriymiş. Kitabı beğenmiş biri olarak serideki diğer kitapları da okumayı düşünüyorum. Size bir fikir verebildiysem ne mutlu bana.
Herkese keyifli okumalar dilerim...
Ayşe Kulin'in Köprü romanı ile başlayan bu kitapla 15. Kitabını da okumuş oldum.
Hepside birbirinden güzel kitaplardı.
Ayşe Kulin'in yazım ve anlatım tarzı beğendiğim yazarlardan, bu kitaplar arasında Merhum Recep Yazıcıoğlu'nun Erzincan Valiliği döneminde Fırat Üzerine köprü yapılmasını konu edinen
Romanı ile yine Merhum Prof.Dr.Türkân Saylan hocanın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğini kurup Kız Çocuklarını okutması Cüzzamla ilgili mücadelesini konu alan,
kitabını özellikle okumamış olan okurlara okumalarını öneriyorum.
Roman bir genç kızın Anne ve Babası ile olan ilişkilerinden yola çıkarak, Genç kız Derya'nın platonik aşkı (Bora) ile Babası arasındaki eşcinsel ilişkiyi öğrenen Annesi Eda'nın Kızının platonik aşkı Bora'nın bir kaza sonucu ölmesi,
tüm bunların kızı tarafından bilinmesini istememesi nedeniyle Babasının onsuz bir hayat yaşamayı tercih ettiği yalanını söylemesi, Kızı ile babasının iletişim kurmaması için ondan gerçeği öğrenmemesini istediğinden ingiltere'ye gitmeleri, sonrasında genç kız Derya'nın Babasının Annesine yazdığı mektupları bulup okuması neticesin de, babasını bularak gerçeği ondan öğrenmesi,
Annesinin babasından sonra başka biriyle David ile evlenmesi, Singapur da David'in rahatsızlanması sonrasın da Annenin de, Hastalanıp kızının Yanına gitmesi Annenin hayata veda edişi konusunu içeren bir roman.
Ayşe Kulin'nin diğer romanların da olduğu gibi okurken insanı sıkmayan bir uslubu var.
“İnsan, bildiğini sanır; ama en çok bildiğini sandığı yerden yanılır. Önyargı, bilginin değil, korkunun ürünüdür.”
Kitabın ana fikri önyargı üzerine kurulu.
Ancak yalnızca bununla sınırlı değil...
Yazar, affetmenin yalnızca karşı taraf için değil, insanın kendi iç huzuru için de ne kadar gerekli olduğunu derinlikli bir şekilde işliyor.
Romanın temelinde, karakterlerin geçmişte yaşadıkları travmalarla yüzleşme çabası yer alıyor.
"Dönüş", sadece bir yere değil, insanın kendine ve özüne yaptığı bir yolculuk aslında…
Yazarın kalemiyle ilk kez tanıştım. Merak ettiğim bir yazardı ve beklentimi fazlasıyla karşıladı.
Bu kitabın bir üçleme olduğunu bilmiyordum; ancak tek kitap gibi akıcı ve bütünlüklüydü, hiçbir kopukluk yaşamadım.
Üslubu sade ama etkileyici. Okurken hiç sıkılmadım.
Sık sık şu soruyla karşılaştım içimde:
“Neden ebeveynlerin sorumsuzluklarının bedelini hep çocuklar öder?”
Eğer “Şöyle güzel bir romana başlasam da içine dalsam,” diyorsanız, hiç düşünmeden okuyun derim.
Unutmayalım:
Kadının özgürleşmesi sadece bireysel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal bir direniştir.
Ve son olarak, bu güzel kitapla tanışmama vesile olan ve birlikte okumaktan büyük keyif aldığım sevgili ayg
hocama gönülden teşekkür ederim.
#KitapDostu
Yakın zamanda Ayşe Kulin’in Hayal kitabını aldım ve okudum. Orada Kulin kendi hayatını, yazma sürecini ve kitaplarını anlatıyordu. Okuduğum bu kitaptan kendime başka başka öyle güzel romanlar buldum ki hemen hepsini sipariş ettim. Dönüş’ün seri roman olduğunu da oradan öğrendim.
Neyse gelelim mevzuya. Ben serinin son kitabını bilmeden en başta ve yıllar öncesinde okumuşum. Bu biraz garip oldu. Dönüş yani 3. kitaba geldiğimde sonu bana Kulin’in bir kitabı hatırlattı. Hemen araştırdım ve karşıma Handan çıktı. Meğer seri şu şekilde ilerliyormuş: Gizli Anların Yolcusu, Bora’nın Kitabı, Dönüş ve Handan.
Neyse ben ilk üçünü şu bir ay içinde okudum. Şimdi Handa’nı tekrar okuyacağım.
Gelelim kitaplara. Ön yargılarınızı yıkmanız gerekecek öncelikle. Toplumsal değer yargılarımızı zorlayan gerçekler var. Şaşıracak sonra belki de kızacaksınız. Bir aile çok farklı sebeplerle dağılacak. Karakterler kendi vicdan muhasebelerini yapacak. Yanlışları olacak, ölümü tadacak ve umut etmeyi bırakmayacaklar. İşin özü insanları ve hayatın gerçeklerini duyumsamaya çalışarak okumalısınız. Evet, alışkın değiliz ama insanız hepimiz yanlışlara düşebiliriz. Bazen pişman oluruz bazen de iyi ki de deriz.
Kabul ederek, değer yargılarınızı bir kenara iterek ve olgunlukla okumak gerekir diye düşünüyorum. Eleştirmeden, yargılamadan ve anlamaya çalışarak... Çünkü bunların hepsi hayatın ta kendisi.
İyi okumalar dilerim.
Kitapla kalın ;)
Hani kitaplığınızda nereden geldiğini bilmediğin bir kitap olur, okumak için öylece bekler. İşte ''Dönüş'' de benim için bu durumdaydı.
Anne-babası boşanmış bir genç kız var karşımızda, babasıyla 2 yıldır görüşmemiş annesi başka bir adamla evlenmiş. Bu boşanma da normal bir boşanma değil entrika ve sırlarla dolu. Bunlardan bahsedip spoiler vermek istemiyorum ama kitap genel olarak çok saçmaydı. Normalde bir roman okurken olayların kurgu değil de gerçek olduğunu hayal ederim ve her zaman kendimi ana karakterin yerine koyarım fakat ana karakterle benzerliklerimin olmasına rağmen yine bunu yapamadım. Kitabı okurken sanki 2.5 saatlik Türk dizisi izliyormuşum hissine kapıldım, bir an önce bitsin istedim. (Bu yorumumdan kitabı ne kadar beğenmediğimi anlayabilirsiniz)
Beni şaşırtacak veya üzecek bir tane bile olay yoktu, okurken ne tüylerim diken diken oldu ne de bu kitap bana bir şey kattı aksine başkarakter yüzünden çokça sinirlerim bozuldu.
Bir kez daha anladım ki Ayşe Kulin, Elif Şafak ve Nilgün Bodur gibi yazarlar kesinlikle benim okuyabileceğim kalemler değil, ben bu yazarların +30 yaşa hitap ettiğini düşünüyorum. Üslupları o kadar basit ki sanki ''yazmak için yazılmış'' gibi. Hal böyle olunca sizler de bunu buram buram hissediyorsunuz.