Doğu Perinçek En Beğenilen Sözleri
1. "Dinin kökeni, çoğunluğun korkusu ve azınlığın yalanıdır."
- Din ve Allah
2. "Çehov 'un söylediği gibi "Eğer oyunun başında duvarda asılı bir tüfek varsa daha sonraki sahnelerde o silah patlar"
- ABD Yol Ayrımında
3. "1876 Birinci Meşrutiyet Devriminden sonra 20. yüzyılın başında 1908 Hürriyet Devrimi ve 1920 lerin Kemalist Devrimi ve 2014 sonrasının Türkiyesi emperyalizme karşı savaşın önde gelen ülkelerinden biridir."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
4. "Atatürk, Lise Tarih kitabının "İlk vahiy" bölümünü bizzat söyleyerek yazdırmıştır. Atatürk, şu gerçekleri saptamaktadır :
- Kur'an sureleri gökten indirilmemiştir.
- Bu süreler Muhammed'in beyanlarıdır, yani Muhammed'e ait sözlerdir.
- Kur'an süreleri, Muhammed'in uzun bir dönem süren dinsel düşüncelerinin ürünüdür. Kendisinde vahiy ve ilham düşüncesi yıllarca düşündükten sonra doğmuştur.
- Muhammed, çalışıp, incelemeler yaptıktan sonra surelere edebi bir şekil vermiştir.
- Peygamber ayetleri "lüzum ve ihtiyaçlara göre" kararlaştırıyordu.
- Muhammed, şiddetli bir heyecana uğramıştı, kendisini tahrik eden içsel etkenin tabiatın üstünde bir varlık olduğu kanısındaydı.[5]"
- Din ve Allah
5. "Kemalist Devrim, iki yüzyıllık bu amansız mücadelenin doruğudur. Kemalist Devrim emperyalizme karşı devrim zaferinin adıdır, başarının destanıdır. Eşsiz bir mirastır ve özgüven birikimidir."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
6. "1945' de ABD Emperyalizmi Türkiye'ye girerken yazılan Amerikan raporlarının ana fikri, Kemalizmi tasfiye etmekti. Emperyalistlerin o zaman yaptıkları saptama şuydu: "Kemalizmi yıkmazsak Türkiye komünizme gider."
Nazım Hikmet"in 1954 yılında Budapeşte radyosundan yaptığı konuşmaları Sol, bir ders olarak okumalıdır. Orada Nazım "Kemalizm, Kemalizm, Kemalizm" diyor. "Türk Milleti" kavramını dört kez vurgulayarak göğsünü siper ediyor. Sol budur!"
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
7. "“Tarih boyunca efendinin sözü, sözlerin efendisi olmuştur.”"
- Aydın ve Kültür
8. "Mustafa Kemal'i inkar etmek, aslında kendimizi, bugünkü devrimci hareketi inkar etmek demektir. Mustafa Kemal, önderlik ettiği büyük devrimci eylemlerle bugünkü toplumumuzun maddesine karışmıştır. Atatürk devrimci kuşakların düşüncesinde, kanında canında vardır."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
9. ""Mecelle'nin temeli ve ana çizgileri, dindir. Oysa insan hayatı her gün, hatta her an, esaslı değişimlere uğrar. Bunun değişimlerini, yürüyüşünü hiçbir zaman bir nokta çevresinde tesbit etmek ve durdurmak mümkün değildir. Kanunları dine dayalı devletler, kısa bir zaman sonra, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarını tatmin edemezler. Çünkü dinler, değişmez hükümler ifade ederler. Hayat yürür, ihtiyaçlar hızla değişir. Din kanunları, kesinlikle ilerleyen hayatın huzurunda şekilden ve ölü kelimelerden fazla bir değer, bir anlam ifade edemezler. Değişmemek, dinler için bir zorunluluktur. ... Esaslarını dinlerden alan kanunlar uygulanmakta oldukları toplulukları gökten indikleri ilkel dönemlere bağlarlar ve ilerlemeye engel belli başlı etki ve etkenler arasında bulunurlar."[70]"
- Din ve Allah
10. "“Üstelik aydının konumu, herhangi bir insandan daha yayılmacı, daha dayatmacı, daha savaşçı ve daha etkilidir. Çünkü bütün sınıflar kendi değerlerini aydınları aracılığıyla yayar ve etkili kılarlar.”"
- Aydın ve Kültür
11. ""Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı siyasetler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipler gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaibten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.""
- Din ve Allah
12. "Solcu olmak her zaman daha bilimsel bir tavrı getirmiyor."
- Din ve Allah
13. "Onların korkuları, bizim umutlarımızdır."
- Orta Asya Uygarlığı
14. "Yunus Emre'nin dediği gibi, "Yüz çukallu gelirse yakıncağı soyamaz". Yüz zırhlı askere gelse bir çıplağı soyamaz. İsterse yüz bin Amerikan askeri tanklarıyla ve roketleriyle gelsin, bir çıplağı soyamıyor. İşte son örneği: ABD Ordusu, çıplak Afganistan 'ı soyamadı. Yalıncak Afgan halkı, ABD askerinin vakasını, fiyakasını, onurunu soydu ve evine gönderdi."
- ABD Yol Ayrımında
15. ""Kara taassup seni parçalamağa bile kalksa, başını vereceksin, fakat eğilmeyeceksin.""
- Din ve Allah
16. "Almanya bu malları mutlaka Türkiye’den almak zorunda değildi. Başka pazarlardan da satın alabilirdi. Fakat böylece ülkemizin ihracatını kendi tekeli altına almak ve Türkiye’nin iç pazarına hâkim olmak istiyordu.”"
- Kemalist Devrim
17. "Köylüyü memleketin efendisi yapacak toprak devrimi, 1938 yılının 10 Kasım günü önderini kaybetti."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
18. "Vatanın bütünlüğü ve milletin birliği tehdit altında!"
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
19. "Bazı milliyetçi tarihçiler,milletin tarihselliğini unutarak,Göktürk Yazıtları'ndaki bodun kavramını bugünkü Türkçeye millet diye çevirmişlerdir.Oysa bodun, millet değildir, bir bağımlılık ilişkisini belirtir."
- Orta Asya Uygarlığı
20. "Orhun Yazıtları'nda Oğuz veya bazen Dokuz Oğuz diye anılan boyların diğer tabi olan boy topluluklarından ayrı bir statüsü olduğu anlaşılıyor.Gumiliev,Bilge Kağanın"Tokuz Oğuz benim bodunum idi",demesini şöyle açıklıyor : "Yani Dokuz Oğuz'lar ona şad-tarduş-bağlı budun idi ,başka deyişle doğrudan ona itaat arz etmişlerdi "."
- Orta Asya Uygarlığı
21. "Atatürk, bütün bu açıklamalardan sonra kendi değerlendirmesini belirtir: "Masum ve cahil insanları, yüzlerce allaha taptırmak veya allahları muayyen gruplarda toplamak ve en nihayet bir allah kabul ettirmek, siyasetin doğurduğu neticelerdir.""
- Din ve Allah
22. "İnsanlığın parçası olan insanlar, iyilik ve erdemle bencillikten kurtuldukları oranda, insanlığın belleğinde ölümsüzleşirler."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
23. "Bir toplumda efendilik varsa, sınıflaşma varsa, din de gerekli olur. Din, kölenin efendisinden gördüğü eziyetin, marabanın ağasından yediği dayağın, işçinin yaptığı işe yabancılaşmasının verdiği acıları dindirir. O acılara katlanmayı kolaylaştırır. Kadını bütün tarih boyunca erkekten gördüğü baskı ve aşağılanma karşısında daha dayanıklı kılmıştır. Ninelerimizin namaz seccadesinden "oh ferahladım" diye kalkışları, aslında dinlerin işlevini çok güzel açıklar. Ezilen, felaketlere uğrayan, yalnızlaşan, yabancılaşan, kişiliği kırılan ve parçalanan insanların, efendileri için ertesi gün yeniden ve daha verimli çalışmaları için gerekli dindirici, en etkili ağrı kesicidir din. Ve insanları itaate, rızaya, efendilerin belirlediği kadere, kendisine yapılanlara boyun eğmeye, kendisine verilenlere şükretmeye bağımlı hale getiren bir ilaç!"
- Din ve Allah
24. "Yalan ve efsane üzerine kurulmuş olan dinler kim bilir, kaç bin seneden beri insanları yalan söylemye ve yalana inandırmaya alıştırmışlardır. "Yemin" dinlerin bir rüknü gibidir. Muhammed kendi Kur'an ında, birçok bahislerde kendi Allah'ına karşı ağır bir ithamda bulunmuş oldu. Çünkü yemin eden bir ferdin yalan söyleyebilmesi de tabiidir."
- Din ve Allah
25. "Kemalist Devrimin önderlerini
din konusunda en çok etkileyen filozoflar Jean
Meslier ve D.Holbach olmuştur. Meslier’nin Allah’ı
ve ilahiyatı cesur ve güçlü bir mantıkla çürütmesi,
bu etkiyi açıklıyor"
- Kemalist Devrim
26. "Atatürk'ün İçişleri Bakanına göre "Cumhuriyet, şeyhler ve seyitlerin direnciyle karşı karşıyadır. Onlar Osmanlı idaresi yüzünden kanunsuzluğa alışmışlardır ve her biri tahakküm eden bir sultan vasfındadırlar. Medeniyet ile ilkellik arasındaki mücadeleden medeniyet galip çıkacaktır.”"
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
27. "Kemalistler de, Holbach gibi "aklın egemenliğini" savunurlar."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
28. "Çünkü bilim için de, sanat için de teori gerekir..."
- Din ve Allah
29. "Oysa ovaları anlatabilmek için, dağlara çıkmak gerekir."
- Din ve Allah
30. "Aydınların durumu farklıdır. Aydınların sınıfsal konumlarını, işçi veya sermayedar gibi üretim sürecindeki yerleri belirlemez. Başka deyişle aydın olmayı belirleyen nitelik, üretim sürecindeki konumdan gelmez, ideolojiden ve bilinçten kaynaklanır. Aydın, deyimi yerindeyse ideolojik insandır."
- Aydın ve Kültür
31. "İlginçtir, Atatürk, 1924 yılından sonra kitaplarda, resmi konuşma ve açıklamalarda dinleri çürütürken, bir takım dostlarıyla baş başa kalınca, onlara büyük sırrını açıklıyor ve "din lazımdır" diyor! Oysa tersi olması mantığa daha uygun değil mi?
Atatürk tavrını, çok kesin çizgilerle koydu; resmi belgelerde ve ders kitaplarında açıkça belirtti ki, Allah yalnız insanların düşüncesinde vardır; Allah kavramı belli siyasal gelişmeler sonucu doğmuştur; vahiy yoktur, Kur'an Muhammed'in düşüncelerinin ürünüdür. Bu görüşleri bir ideolojik kampanya halinde işleyen bir rejimin, dini "lazım" ve "faydalı" görmediği çok açıktır. Atatürk'ün elyazıları, Kemalizmin resmi tarih görüşünü yansıtan Türk Tarihi'nin Ana Hatları, liselerde okutulan Tarih, Medeni Bilgiler ve inkılap Dersleri kitapları, TBMM Tutanakları dururken, Atatürk'ün özel sohpetlerde ne söyleyip ne söylemediğini tartışmak, araştırmacının işi değildir.
Konuyu aydınlatan bunca resmi belge varken, gunumüz Atatürkçüleri, niçin Kılıç Ali ve Asaf İlbay'ın anılarına sarılıyorlar? Çünkü onların sorunu, topluma gerçeği anlatmak değil, fakat Atatürk'ü bugünkü büyük sermaye rejiminin ihtiyaçlarına uyarlamaktır.
Kaldı ki, konu anılara dayanılarak aydınlatılacaksa, Atatürk'ün "dinsiz" olduğu, "bütün dinler denizin dibine batsın istiyorum" dediği, "dinlerin kaldırılmasını gerekli" gördüğü, dini değil gerçeği ve bilimi "lüzumlu" bulduğu anlatılmaktadır.[50]"
- Din ve Allah
32. "İkinci bir akım var ki, Dünyaya hükmetmeyen bir Allah'ı yine Allah olarak görüyor. Bunlar laiklik akımı içindeki inananlar veya inanıyormuş gibi görünenlerdir. İkiyüzlülüğün laik ve demokratik ahlakla nasıl aştığı da bir sorundur, ancak buna girmiyoruz. Ne var ki, inanan laiklerin cevap vermesi gereken sorular, bu kadarla da kalmamaktadır. Eğer Allah, "sınırsız kudrete sahip olan ve iyilik getiren yaratıcı" ise, o zaman niçin devlet, toplum ve bilim işlerine hükmetmesi kabul edilmiyor? "Bütün kuralları ve yaptıkları doğru" olan Allah'ın devleti ve siyaseti de yönetmesi doğru olmaz mı? Allah'ın devleti yönetmesi, din kuralları aracılığıyla olacaktır. Din kurallarının eskidiği ve artık zamana uymadığı söyleniyorsa, Allah'ın da artık eskidiği ve zamana uymadığı söyleniyor demektir. Çünkü Allah, getirdiği nizamın sonsuza kadar geçerli ve doğru olduğunu bildirmiştir. Eğer bu bildiri, gözden geçiriliyor ise, aslında Allah'ın doğruluğu gözden geçirilmektedir. Doğru olmayan bir Allah ise, gerçek değildir. Çünkü Allah, ancak sonsuz doğru olarak varolabilir. Yanlışı olan bir Allah, artık Allah değildir."
- Din ve Allah
33. "Türk’ün başı yukardadır. Esirlik damgasını alnına vurdurmaz."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
34. "Gumiliev,Göktürk kağanlığının hakim olduğu toprakların olağınüstü büyüklüğünü,güçlü bir toplumsal sistemin varlığıyla açıklar.Türkler böyle bir sistemi kurmayı başarmış ve ona el (il) adını vermişlerdi."
- Orta Asya Uygarlığı
35. ""Türk tarihi incelenirse, birçok sebeplerin başında bütün yükseliş ve çöküş sebebinin iktisat meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
36. "Bütün dinler, "başka bir dünyayı" değil, yaşadığımız dünyayı, maddi alemi düzenlemek ıçın ortaya çıkmışlardır. "Öteki dünya" kavramı bile, aslında bu dünyaya ilişkin bir düzenlemedir. Ezilen sınıfların duyduğu acılar, "öteki dünya" avuntularıyla dindirilmiş ve çekilir hale getirilmiştir. Dünya tarihine baktığımız zaman, bütün dinler, "bu dünyada" hakimiyet isteyen sınıfların ideolojisi olmuş ve "bu dünya" nimetlerinin paylaşılmasına nizam vermişlerdir. Bugüne kadar "öteki dünyaya" nizam veren bir din görülmemiştir. "Öteki dünya" ile yetinen bir toplumsal sınıf, hele hakim sınıf hiç görülmemiştir."
- Din ve Allah
37. "Atatürk, Türklerde gerilemenin başlamasıyla halifeliğin alınması arasında bağlantı kurmaktadır.
"Tarihimizin en mutlu dönemi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
38. "Kemalistler, yıktıkları Osmanlı devletinin zalim ve soyguncu karakterini, ödün vermez bir dille belirtirler. Bu net tutumun bir sonucu olarak, tarihi, feodal hakim sınıfların bakış açısıyla değil, daha çok ezilen köylü ve göçebe kitlelerin safından açıklarlar."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
39. "Atatürk,
Cumhuriyet Devriminin amacını, evrensel olan
“biricik uygarlığa katılmak” olarak
belirlemiştir"
- Kemalist Devrim
40. "Milletler Cemiyeti’nde birleşmiş olan emperyalist devletler POLİTİKASININ en iyi araç olduğu giderek daha da ortaya çıkıyor."
- Kemalist Devrim
41. "“Teori için teori veya sanat için sanat yapılmaz. Teori de sanat da toplumun dünyasını, herhangi bir sınıfın dünyasına eklemlemek, bağımlı kılmak için yapılır.”"
- Aydın ve Kültür
42. "Düşüncenin karışmadığı hiçbiri insan çabası yoktur.
Gramsci"
- Aydın ve Kültür
43. "Fazla şey bilirsen seni asarlar; çok alçakgönüllüysen üstüne basarlar.
Tatar Atasözü"
- Aydın ve Kültür
44. "Esas iş, köyü okutmak işidir."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
45. "Konfederasyonun başındaki kağana
tabi kılınan,“diz çöktürülen” kabile ve kavimler ise değişik dilleri konuşuyorlardı. Aralarında bırakalım millet bağını, dil birliği bile yoktu."
- Orta Asya Uygarlığı
46. "Mahmut Esat Bozkurt, Devrim Tarihi derslerinde CHP Programıyla uyumlu bir Kemalizm tanımı yapmıştır:
"Türk ihtilalinin verimi, sembolik altı ok içindedir ki, buna Kemalizm diyoruz ve diyorlar.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
47. "Atatürk'ün üstünlüğü, yaşadığı toplumun ve dünyanın gerçeklerini çok iyi açıklaması, yaşanan süreci dinamik bir akış içinde dünü ve yarınıyla anlaması ve bu verili tabloda, bir devrimin yapabileceği işlerin sınırlarını sonuna kadar zorlamasıdır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
48. "Atatürk'e göre, "doğanın çocuğu olan insan", "doğanın her şeyden büyük ve her şey olduğunu anlayınca, kendisinin büyüklüğünü ve onurunu da anlamaya başlar." Böylece Atatürk, bireysel özgürlük düşüncesine ulaşmayı, doğaüstü bir varlığın bulunmadığının anlaşılmasına bağlar."
- Din ve Allah
49. ""... doğanın çocuğu olan insan, doğanın her şeyden büyük ve her şey olduğunu anlayınca, kendisinin büyüklüğünü ve onurunu da anlamaya başlar."
- Mustafa Kemal Atatürk"
- Din ve Allah
50. "Günümüz Atatürkçüleri, Atatürk'ün din ve Allah konusundaki görüşlerini, onun iç dünyasına ait özel hayatının gizli tutulması gereken bir sırrı gibi görüyorlar: Oysa Atatürk, bu görüşlerini gizli tutmadı; bulgularını önderlik ettiği devrimin felsefesi olarak açıkladı; ders kitaplarına yazdırdı; milli eğitim aracılığıyla ve yayımlarla Cumhuriyet'in genç kuşaklarına ve geniş kitlelere aşıladı. Atatürk ile Tanrı arasındaki sorun, "kul ile Allah arasında" kalmadı; toplumun sorunu haline geldi; kültürel değişmenin merkezindeki bir sorun özelliğini kazandı.
.... Kemalist Devrim, laikliği İslamcı kültürle kesin bir hesaplaşma olarak anlamıştı. Laiklik hareketinin temelinde bir siyasal devrim vardı. Kemalistler, sultanlığı ve halifeliği yıkan bir devrime önderlik etmişlerdi. Bu siyasal devrim, toplumsal planda Osmanlı hakim sınıfıyla cephe cepheye gelmişti. Devrimci gündemin ideolojik ve kültürel maddesi ise, İslamiyetin tasfiyesi, en azından etkisinin kırılması idi."
- Din ve Allah
51. "Demokratik devrimin özü toprak devrimidir, köylünün toprağa ve hürriyete kavuşmasıdır. Demokrasi sandıktan ibaret değildir."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
52. "Cumhuriyet Devrimi, dini milliyetçilikle çürütme ve aşma konusunda kararlıdır. Atatürk, bu ideolojik kararlılığı en kesin çizgilerle ortaya koyar, Medeni Bilgiler kitabının Milli His başlıklı bölümü"
- Din ve Allah
53. "Türk-Rus ilişkilerinin tarihi şöyle özetlenebilir:
Gericilik ve emperyalizm, iki ülkeyi karşı karşıya
getiriyor. Devrim ve halkçılık ise, birleştiriyor."
- Kemalist Devrim
54. "“Aydınlar, kafa emekçileri gibi maddî üretime değil, manevî üretime katkıda bulunurlar.”"
- Aydın ve Kültür
55. "Proletarya ayağa kalkmadan, felsefe gerçekleşemez; felsefenin gerçekleşmesi olmadan, proletarya ayağa kalkmaz."
- Bilimsel Sosyalizm ve Bilim
56. "Dersim olayları bir yönüyle Atatürk önderliğindeki Cumhuriyet devrimciliğinin Ortaçağ sınıflarına karşı mücadelesidir."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
57. "Başbakan İnönü, Tunceli Kanunu'nun gerekçesini Meclise açıklarken "Kendilerini birtakım ağaların ve mütegallibenin nüfuz tesirlerinden korumaya muktedir olmayan cahil ve zavallı halkı" hükümet cihazlarıyla koruma amacını dile getirmiştir."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
58. "Aşiret kavgaları ve yağmacılık, Dersim’in günlük hayatının bir parçasıydı."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
59. "Çin kaynakları Tucyuların, yani Türüklerin
Hunlardan geldiklerini açıkça belirtmektedirler.Pasifik Okyanusu’ndan Hazar Denizi’ne kadar çok geniş bir alana hükmeden Hunların içinde bugün Türkçe dediğimiz dili konuşanların ağırlıklı
oldukları ve hâkim gücü oluşturdukları da tarihsel bir gerçektir."
- Orta Asya Uygarlığı
60. "D'Holbach, Hıristiyanlığı eleştirmekle yetinmemiştir, doğayı yaratan bir varlığı da kabul etmez. Kemalist önderlik de aynı tavrı benimsemiştir.
''D'Holbach, tanrı kavramını, ilkel insanların doğa olayları karşısında duyduğu korku ve cehaletle açıklar. Dinin kökeni, çoğunluğun korkusu ve azınlığın yalanıdır. Eğer insan hayatında fenalık olmasaydı, Tanrı düşüncesine de hiç bir zaman ulaşılmayacaktı. Doğa felaketleri, açlık, salgın hastalıklar, bütün bunlar, insanı korku ve kaygıların içine iter. Bu edenle insan, bilmediği her olay karşısında huzursuzluğa ve korkulara kapılır. Özellikle sel, deprem, volkan patlamaları gibi doğal olaylar karşısında kendisini çaresiz görür. D'Holbach'a göre, ilkel insan, bilgisizliği temelinde, taşların, ırmakların ve doğal güçlerin maddelerinden ayrı bir ruhları olduğu fantezisini kurmaya başlar. Bunun sonucunda eski yasa koyucuları, peygamberler, büyücüler ve halkın diğer eğiticileri, kendi çıkarları uğruna halkı aldatmaya ve tanrısal dogmalar yaratmaya başladılar."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
61. "Cumhuriyet'in yeni bir dini yoktu. "Hayatta en hakiki yol gösterici bilim"di."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
62. "Kemalizm, varlık ile bilgi arasındaki ilişkiye de materyalist bir yanıt vermiştir; insanın evreni bilebileceği kanısındadır. Tarih kitapları, bilgimizin sınırının "son yüzyıllarda yapılabilmiş keşiflerin ötesine geçemeyeceğini" belirtirler. Ancak her günkü yeni keşiflerle "bilgilerimizin sınırı gittikçe genişlemektedir." Atatürk, insan zekasının doğanın sırlarını çözeceğine ve beklenilen gerçekleri ortaya koyacağına "kesin" gözüyle bakar. Doğada hiçbir şeyin yok olmayacağından hareketle, ilerde insanlığın geçmişten kalan ses dalgalarını da saptayabileceğini ve binlerce yıl önce söylenmiş sözleri belirleme olanağına kavuşacağını belirtir. Görüldüğü gibi, Kemalist devrimciler, bilinmezci idealizmi reddederler."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
63. "Ne var ki, Cumhuriyet Devrimi'ne önderlik eden burjuvazi, kendi kurduğu düzenin üzerine oturup tutuculaştıktan sonra, laiklik anlayışında da geriye çark etmiştir. Laiklik, dinci Ortaçağ güçlerine karşı mücadele ilkesi iken, bu kez onlarla uzlaşmanın ve onları korumanın gerekçesine dönüştürülmüştür ... Laiklik, "devlet işlerine dini karıştırmamaya" indirgenmiştir. Din derslerini zorunlu kılabilirsiniz, ülkeyi Kur'an kursları ağıyla örebilirsiniz. Yüzbinlerce genci imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinin rahle-i tedrisinden geçirerek şeriat ordusu için yetiştirebilirsiniz. Yüzbine yaklaşan iniaın kadrosuyla hazır yiyici bir ruhban zümresi yaratabilirsiniz. Polis teşkilatını dinciliğin karargahı haline getirebilirsiniz. Doğu ve Güneydoğu'da ayetli-hadisli milyonlarca bildiriyi asker ve polis marifetiyle dağıtabilirsiniz: Bu uygulamaların hiçbirinde din devlet işlerine karışmış olmuyor ki!
Devlet sözümona dinelen ayrı dururken, toplum devletin bütün olanaklarıyla dinci ideolojinin pençesine atılıyor. Böylece büyük sermaye, bütünüyle kendi dünyevi çıkarları için toplumu yönetirken, toplum da "öteki dünya" umutlarıyla bu tahakküme tevekkülle teslim olacaktır. Böylece Kemalist Devrim'in "öteki dünyaya" sürme girişiminde bulunduğu, Allah ve din, yeniden "bu dünyaya", toplumdaki yerine dönmekte ve işlevini görmektedir. Dinciliğe ikram edilen "öteki dünya", Osmanlı çağında olduğu gibi yeniden halkın tüketimine sunulmaktadır."
- Din ve Allah
64. "Celal Bayar'ın deyişiyle, "Türkiye'yi Küçük Amerika yapma" programının uygulandığı 1950'li yıllar, laikliğin de geri dönüş yıllarıdır. ABD'nin denetimindeki 12 Eylül rejiminde ise, dinci güçler, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı atağına kalktılar ve kimsenin düşünemediği kadar önemli mevziler kazandılar. Hem ABD'nin hem de Türkiye hakim sınıflarının ihtiyaçları bunu gerektirdi. ABD, rakibi Sovyetler Birliği'ni "Yeşil Kuşak"la çevreliyordu. Türkiye hakim sınıfları ise, halk hareketine karşı dinci bir barikat inşa ediyorlardı. Bu iki uygulama birleşti. Türkiye deneyimi bir kez daha kanıtlamıştır ki, İslam, "aşağıdan yukarı" gelişmedi, topluma yukardan aşağı, emperyalizm ve 12 Eylül devleti tarafından pompalandı.
Böylece, Evrenler ve Özallar döneminde, laikliğin "modern" tanımlarına gelinmiştir: "Laiklik, din özgürlüğüdür." "Din birleştirici ve lazımdır."
Aslında bu tanımların gerçek anlamı şudur: "Halka uhrevi dünya, büyük burjuvaziye bu dünya!" Halkın zihni ve bilinci öteki dünyaya takılı kaldığı ölçüde, bu dünya emperyalizmin ve büyük sermayenin olacaktır."
- Din ve Allah
65. "MİLLETLER CEMİYETİ TÜZÜĞÜ DEMOKRASİ İLE TEMELDEN ÇELİŞKİ İÇİNDEDİR;
ÜYELER ARASINDA EŞİTLİK YOKTUR GÜÇLÜYE İZİN VERİLEN ZAYIFA YASAKLANIR.
Miletler cemiyeti uluslarası ahlak ve uluslararası hukuk kavramlarıyla kinik bir biçimde çelişir.o pazaryeri tezgahından
Başka bir şey değildir.
ORADA BAZILARI AÇLIK ÇEKERKEN BAZILARI KEYİF ÇATAR.
O BAZILARININ HEP KAZANDIĞI,
BAZILARININ HEP KAYBETTİĞİ BİR KUMARHANEDİR."
- Kemalist Devrim
66. "Eski bir imparatorluğun çürümesi, hürriyet ve istiklal isteyen Mustafa Kemal'ler kuşağında, devrim düşünce ve pratiğini beslemiştir. Osmanlı devletini adım adım çöküşe götüren her olay, köhnemiş bir sistemi kurtarmak diye bir çözüm bulunmadığını göstermiş ve Cumhuriyet Devrimine yönelişi güçlendirmiştir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
67. "İnsanlık, derin ve sistemli düşünmeyi, üretim fazlasına, boş zamana ve sınıflaşmaya borçludur."
- Aydın ve Kültür
68. "Aydının dünya görüşünü, bilgiyi ve sanat eserini nasıl algıladığı belirler. Bilgi özel midir, yoksa toplumun malı mıdır? Kimi aydın, bilgiyi satılan özel bir mal gibi görür."
- Aydın ve Kültür
69. "“Türkiye'nin geleceğinde "Z kuşağı" değil, devrimci Türk gençliği ve aydınlarımız var.”"
- Aydın ve Kültür
70. "Türk milleti, her medeni millet gibi mazinin bütün devirlerinde keşifleriyle, ihtiralariyle (aşırı istekleriyle) medeniyet alemine hizmet etmiş insanların, milletlerin kıymetini takdir ve hatıralarını hürmetle muhafaza eder. Türk milleti, insaniyet aleminin, samimi bir ailesidir."
- Din ve Allah
71. "Pratik Materyalizm ise bilim değil, felsefedir."
- Bilimsel Sosyalizm ve Bilim
72. "Atatürk ve arkadaşları, "Kemalist felsefe", "Kemalist teori" gibi nitelemelerden kaçındılar. Atatürk, Kemalizmi bir "felsefe" veya bir "ideoloji" veya bir "teori" olarak değil, "Türk Devriminin yaptığı işlerin toplamı" olarak tanımladı. Çünkü Kemalizm diye bir felsefe yoktur, Kemalizm diye adlandırılan bir ideoloji de yoktur. Ama o "işler" yani o devrimci pratiğin kuşkusuz bir felsefesi, bir dünya görüşü, bir ideolojisi vardı.
Kemalist Devrimin önderleri dünya çapındaki felsefe akımları içinde bir tercihte bulunmuşlardı. İlerde açıklanacağı üzere, felse fede "Determinist ve Pratik Maddiyetçi" veya "Tarihsel Materya list" olduklarını söylüyorlardı. Ekonomide ise, konumlarını "Halkçılık ve Devletçilik" veya “Devlet Sosyalizmi" kavramlarıyla belirliyorlardı."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
73. "Kemalizmin aslında milll bir sosyalizm olduğunu Yakup Kadri Karaosmanoğlu Atatürk yaşarken açıkça belirtir:
"Atatürk ilkelerine milli sosyalizm ismi verilebilir. Yalnız hatırlatmak isterim ki, ben milli sosyalizm deyimini kullandığım zaman Hitler ortada yoktu, henüz bu deyime sahip çıkmamıştı. ( . . . ) Atatürk devlet başkanı olmuştu. Bir devlet başkanı da sosyalizm diyemezdi ya. Bu iş etrafındakilere düşüyordu.”"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
74. "Atatürk'ün 15 yıl Dışişleri Bakanlığı'nı yapan Tevfik Rüştü Aras da, o dönemin ideolojik yönelişini açıkça saptar; CHP kurulurken programa sosyalist ilkeleri geçirmeye çalıştıklarını ve sosyalizmin en temel ilkesi olan emek ve kabiliyete göre gelir sisteminin programda kaldığını belirtir. Aras, "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesinin sosyalist bir görüşü içerdiğini de anlatmıştır. Yine Aras'a göre, Amasya Komutanlar Toplantısı'nda kabul edilen, "gereğinde Bolşevik olma" kararı, Kurtuluş Savaşı boyunca geçerli kalmıştır. Aras, bu gerçeği şöyle ifade ediyor: "Batı ülkeleri bize hayat hakkı tanımıyordu. Atatürk, 'Bizi dünya tanımazsa, komünistlerle birlik olur, kurulan yeni dünyada yerimizi alırız. Fakat memlekete yabancı eli sokmayız. Görüşümüzde samimiyiz. Bu bir oyun değildir. Ama ne olursak biz oluruz, asla yabancı eli karıştırmayız' diyordu.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
75. "Edirne Milletvekili Mehmet Şeref Aykut, "Kamâlizm"in, "bütün prensiplerini ekonomik temeller üzerine kuran bir din" olduğunu söylemektedir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
76. "Kemalist Devrim, Osmanlı Devletini yıktı, emperyalizme karşı tarihin ilk başarılı kurtuluş savaşını verdi; 1930'ların devletçi ve planlı ekonomi uygulamasıyla bir kalkınma modeli kurdu ve bu pratiklerden geçerek evrensel düzlemde Mazlum Milletlerin öncü konumundaki yerini belirginleştirdi.
İşte bu tarihsel pratik, Kemalizmin tanımını da belirler: Kemalizm, Türkiye'nin 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan milli de mokratik devriminin İstiklfil Savaşı ve Cumhuriyet'in inşası döne mindeki pratiğidir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
77. "Sovyetler birliği olmasaydı...
Türkiye, Boğazlar’ın yeniden askerileştirilmesi istemini uluslararası bir konferansa
getiremeyecekti"
- Kemalist Devrim
78. "Bugünlerde başımıza
musallat edilen Yunan, bütün düşman âlemin
parçasından başka bir şey değildir."
- Kemalist Devrim
79. "Halk Partisi’nin “birliği” büyük ölçüde yapaydı ve esas olarak M. Kemal’in kişisel otoritesi ile korunuyordu"
- Kemalist Devrim
80. "Atatürk'ün İslam tarihi konusundaki kaynaklan arasında Caetani'nin özel bir yeri olduğunu biliyoruz. İtalyan tarihçi, Hz. Muhammed'in "son derece ilerici bir ruha sahip olduğunu" saptar. Atatürk'ün Caetani'nin lslıim Tarihi kitabında, altını çizdiği yerler arasında özellikle dikkat çekici bir bölümü günümüz Türkçesiyle buraya alıyoruz:
"Muhammed, sistemini daima çevrenin gereklerine göre iyileştirmeye ve düzeltmeye hazırdı. Hayatının her vakasında mesleğini daimi surette sabit ve belirgin bir şekle sokmak istemediğini belirtmiş, gerek dini meselelerde gerek toplumsal hususlarda bir düzeltme yahut iyileştirme gerektiği zaman geçmişteki bir hatayla hiçbir zaman kendisini bağlı görmemiştir. Muhammed'in en büyük meziyetlerinden biri sisteminin esnekliğinde, kendi kendisine oluşan değişiklik ve düzenlemeleri takip hususunda gösterdiği kolaylıktadır. Her zaman çağıyla bir seviyede bulunmuştur. Zaman ve halin gerçek gereklerini daima berrak bir kavrayışla takdir etmiştir.""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
81. "Balkanlar'da işçi meselesinin yanında köylü kitlelerini derinden etkileyen tarım meselesi de son derece büyüktür. Büyük toprak mülkiyetinin çok az olduğu Bulgaristan ve Sırbistan'da tarım meselesi, bugüne kadar eski feodal ilişkilerin var olduğu Romanya, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya'nın bazı bölgelerinden (özellikle Voyvodina, Bosna ve Makedonya'dan) daha değişik olmasına rağmen, köylü kitleleri genel olarak var olan düzene son derece karşı bir tavır içindedirler. [1924, Hauptmerkmale der Gewerscgaftsbewegung auf dem Balkan" (Balkanlar Sendika Hareketinin Temel Özellikleri) Ausgewählte Schriften, c.2 s:159] - Georgi Dimitrov"
- Lenin Stalin Mao’nun Türkiye Yazıları
82. "Eskiyi yıkma ve toplumu değiştirme pratiğine giren her devrim, değiştireceği dünyayı ve toplumu açıklama sorununa yanıt aramak durumundadır..."
- Din ve Allah
83. "Hz Muhammedi arıyorsanız, kendisini bütün insanlığa kabul ettirdiği yerde bulabilirsiniz."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
84. "Laikliğe göre, din ve vicdan özgürlüğü, din ve Allah'ın bireyin özel inanç "dünyasına" hapsedilmesi olmaktadır."
- Din ve Allah
85. "İnsan özgürlüğünü doğadan sonra ikinci sınırı getiren, sınıf hâkimiyetidir..."
- Din ve Allah
86. "“Sevr Antlaşması’ndan sonra Kürt işbirlikçileri mücadelelerini bu emperyalist antlaşmaya dayandırdılar. 62, 63 ve 64. maddelerde Kürtlere tanınan özerklik ve bir yıl sonra gerçekleşebilecek ayrılma olanağı, onların taleplerini karşılıyordu. Sevr Antlaşması’nın Türkiye’ye emperyalizm tarafından dayatılması ve emperyalizmin çıkarlarına hizmet etmesi, onlar için bir sakınca oluşturmuyordu. Çünkü zaten hesaplarını emperyalizmden bekledikleri destek üzerine kurmuşlardı.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
87. "Türkiye'de bugün ilericilik, hatta sosyalizm adına, Doğu isyanlarının başında bulunan ağaları, şeyhleri ve seyitleri bayrak edinen tavırlara rastlanıyor."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
88. "“Kabilelerin birbirlerine baskın yapıp, birbirlerinin malını davarını götürdükleri ve birbirlerini öldürdükleri anarşi çağından, savaşta üstte kalanın diğerini öldürmeyip emeğini sömürdüğü hukuk ve devlet çağına geçilmesi yine de bir ilerlemedir.”"
- Aydın ve Kültür
89. "Arkadaşım Deniz Gezmiş bir kahramandı.
Yıldırım gibi yaşadı.
Yıldırım gibi gitti."
- Arkadaşım Deniz Gezmiş
90. "Türkiye'nin direnişini sıcak duygularla izlemesi nedeniyle Marx'a "Türkofil" (Türk dostu) suçlaması bile yönetildi."
- Asya Çağının Öncüleri
91. "Parmaklarda 50 milyarlık yüzükler, ama bilinçlerde bir ışık, bir parıltı yok."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
92. "Toprak reformu şu gerekçelerle zorunlu görülüyor:
- Derebeylik sistemini ortadan kaldırmak,
- İrticanın kökünü kazımak,
- Bölücülüğü etkisiz kılmak ve millî bütünlüğü sağlamak,
- Güvenliği sağlamak,
- Millî savunmayı güçlendirmek,
- Esir halkı, köle haline getirilmiş köylü kitlelerini seyit ve ağaların zalimane tecavüzlerinden, aşiret reisleri ve ağaların tahakkümlerinden ve kışkırtmalarından kurtarmak.
- Ortaçağdan kalma sınıfsal farkları ortadan kaldırmak ve Türk Devrimini "sınıflaşmamış bir millet bünyesi içinde" ilerletmek,
- Çiftçinin toprak talebini karşılamak, köylüleri üretici haline getirmek, özgürleştirmek ve çağdaşlaştırmak,
- Halkı Cumhuriyet yönetimine kazanmak,
- Kadının erkekle eşit olarak çağdaş toplumdaki yerini almasını ve kız çocuklarının okutulmasını sağlamak,
- Toprağı verimli işletmek ve üretimi geliştirmek."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
93. "Laiklik incelemeleri, felsefî boyuta ulaşamayınca, tarihsel gerçekten kopuyorlar..."
- Din ve Allah
94. "Türkiye'de Kemalist Devrim mirasına dayanmak, yalnız siyasal alanda değil, bilimsel alanda da ileri atılımların şartıdır."
- Din ve Allah
95. "Türban, artık Cumhuriyet yıkıcılarının örtüsü değildir. Sahte laiklerin örtüsü de başörtüsü karşıtlığıdır. Hakim sınıfın iki kanadı, halk üzerindeki ortak diktatörlüklerini türbanla örtmektedirler. Sahte laikler, Atatürk’ün felsefi görüşlerini kendilerine göre düzeltmekte ve dinci kesimin itiraz etmeyeceği bir Atatürk imal etmektedir. Kendilerine hizmet edecek ‘’bilim’’ esnafı da bulmuşlardır. Cumhuriyet’in laikliğini, Cumhuriyet’in henüz laik olmadığı dönemin belgelerine dayandırma işi onlara verilmiştir. Aslında Kemalist Devrim’in laikliği, bugünün laiklik düşmanı yönetimlerinin ihtiyaçlarına göre, yeniden imal edilmiştir."
- Din ve Allah
96. "Bilimsel Sosyalizm daha kuruluşunda, hem kaynağını saptamıştır ve hem de onunla bağlantılı olarak kendisini sınayacağı bir denektaşı belirlemiştir: Toplumsal pratik ya da bilim."
- Bilimsel Sosyalizm ve Bilim
97. "Türkiye'de bugün ilericilik, hatta sosyalizm adına, Doğu isyanlarının başında bulunan ağaları, şeyhleri ve seyitleri bayrak edinen tavırlara rastlanıyor."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
98. "Osmanlı döneminin aydınlarından Mustafa Fazıl Paşa ''Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur.'' demiştir."
- Altı Ok
99. "Hakimiyeti Milliye gazeteleri başyazılarında Sovyet Devriminin etkisini gösteren şu görüşler yer alıyor:
- En büyük düşman kapitalizmdir.
- Dünyanın bütün milletleri Bolşeviklerle birleşecektir.
- Bağımsızlık için en iyi vasıta Komünizmdir.
- Anadolu zenginleri ve fakirleri Komünizm mücadelesinde birleşiyor.
- Türk Komünizmi, Rus Bolşevikliğinden farklıdır.
- Türk ve Rus devrimleri birlik halindedir ve insanlığın kurtuluşuna önderlik etmektedirler.
- Dünya kapitalistler ile mazlumlar arasında iki kampa bölünmüştür."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
100. "İsmet Paşa, Atatürk'ün tek vasiyeti olan Sovyetler Birliği ile dostluk politikasını terk eder gibi olur ve İngilizlere yaklaşır. Bir dönem de Almanlarla dans eder."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
101. "Türkiye, Avrupa'lı değil, Asyalı'dır ve Doğu Devriminin bir ürünü ve parçasıdır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
102. "Dünyada bir Sovyet devrimcisinin heykelini ilk diken ülke, yanlış bilmiyorsam Türkiye'dir. 1928 yılında yapılan Taksim Cumhuriyet Abidesi'nde hemen Atatürk ve İsmet Paşa'nın arkasında ünlü kasketiyle Aralov bulunmaktadır. Anıtların gelip geçici değil, stratejik tavırları yansıttığı dikkate alınırsa, Atatürk'ün Taksim Abidesi'yle verdiği mesajın içeriği daha iyi anlaşılır. Sovyet dostluğu, Türk Devrimi açısından stratejik bir ilkedir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
103. ""Bugün Türkiye devleti, doğrudan doğruya bir meclis, bir şura hükümeti ile idare olunur ve sonsuza kadar böyle idare olunacaktır. "
Atatürk, Cumhuriyetin temel kuruluşunu açıkladığı, 19 Ocak 1923 tarihli konuşmasında da, şura hükümetini vurgular:
"Bizim hükümetimiz, bir halk hükümetidir. Tam bir şura hükümetidir. ""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
104. "Anayasa Mahkemesi hükmüyle yasadışı olduğu saptanmış olan AKP iktidarı indirilmelidir. Millî Hükümet kurularak,
halka dayanan, halkı özgürleştiren, halkın esenliğini sağlayan, halkın güçlü devleti inşa edilmelidir. Ülkenin kanını emen iktidar sahipleri, gizli anlaşmalar yaparak ABD'nin sözleşmeli personeli haline gelmişlerdir. Üstlendikleri BOP memurluğu kapsamında, Türkiye'nin yenilgiye uğratılması planlarına hizmet etmektedirler. Hatta bu amaçla Türkiye'nin millî ordusuna karşı ABD Ordusuyla işbirliği yapmaktadırlar. Bu işbirliği kapsamında tarikatlara dayanan silahlı bir polis gücü kurma ihanetine dahi kalkışmaktadırlar. Anayasa Mahkemesi tarafından "Cumhuriyet yıkıcılığının odağı
olduğu" hükme bağlanmış bulunan bu iktidar, yasadışıdır; kesinlikle devrilmelidir ve devrilecektir. Kürdümüzü de kucaklayarak kurulacak Millî Hükümet, halkın hükümeti olacaktır; halkı örgütleyecektir; halka dayanacaktır; halkı özgürleştirecektir; halkın esenliğini sağlayacaktır. Böylece örgütlü halkın etkin seferberliğiyle halkın güçlü devleti yeniden inşa edilecektir."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
105. "İslamiyet, devlete sıçramanın ideolojisidir. Hıristiyanlık, kurulmuş olan devletlerin ideolojik hegemonya aracı haline gelmişken, İslam devletin eşiğindeki bedevi toplumunu devlete geçirmiştir ... Dahası bu devlet, fetihler yoluyla çevresindeki halkların zenginliklerine elkoyarak yayılmış ve zamanla aleme nizam verme iddiasını gerçekleştirmiştir. Cihad da. ganimet de; kölelik de Allah'ın emridir. İslam, bütün dinler gibi, bütünsel bir sistem oluşturmuştur. Ve sistem bütün kurallarıyla Allah'ın iradesidir; yani dokunulamaz, değiştirilemez, kısmen de olsa yürürlükten kaldırılamaz! İslamcılar, Kur'an'ın tek bir noktasının bile bir tarihte tahrif edilmiş olmasına tahammül edemiyorlar. Çünkü o zaman sistemin her unsuru tartışılabilir hale gelecektir. Bu katı dogmatizm, Ortaçağın toplumsal sisteminden geliyor."
- Din ve Allah
106. "Türkiye halkı, Ortaçağdan kurtulabildiği ölçülerde milletleşebilmiştir. Ağalık ve şeyhliğin köklü bir toprak devrimiyle temizlenmemiş olması, bölünme girişimleri için elverişli bir zemin bırakmıştır."
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
107. "Türk Devrimi'nin seçkin teorisyeni Yusuf Akçura da, Lenin için şu saptamalarda bulunur: "Doğu'nun Batı'ya, yani zulme nefretinden yaratılmış bir kahramandır." Lenin, "bütün Doğunundur" ve "bütün mazlumlarındır."
(Yusuf Akçura, "Halka Doğru" ve Tolstoy, Teori, sayı 188, Eylül 2005, s.52.)"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
108. "Bugüne kadar toplumda “ezilenlerin örgütü” görüntüsü yaratmaya gayret eden PKK, bugün milletler arası, bölgesel, ülkesel ve yerel düzlemde ezenlerin safındadır."
- Türkiye Solu ve PKK
109. "Mustafa Kemal'in de gençlik tutkusu, devrimdi. Sınıf arkadaşı Ali Fuat, o günkü ortamı şöyle anlatır:
"Memlekette hürriyet yoktu. Biz genç Harbiyeliler, Fransız İhtilali Beyannamesi'nde insan hak ve hürriyetlerine verilen önemi gizli de olsa okumuş ve öğrenmiştik. Mustafa Kemal'i üçüncü sınıfta meşgul eden önemli şey, işte bu hürriyet meselesi idi.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
110. "Fransız Aydınlanması ve Materyalizmi, yalnız Fransa'yı değil, Avrupa üzerinden bütün dünyayı etkilemiş, bir anlamda burjuvazinin dünya ölçeğindeki Aydınlanma hareketine ışık tutmuştur."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
111. "Atatürk:
"Muhammed, hiçbir zaman bir asalet hücceti istemedi; damarlarında İbrani nebilerinin canı dolaştığını iddia etmedi; bilakis gerek kendisinin gerek ana ve babasının fakir halleriyle iftihar etti.""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
112. "Oysa Atatürkün belirttiği üzere :
"Muhammed kendisi hiçbir zaman asalet şerefi iddiasına kalkışmamıştır; o boş teferruata ehemmiyet vermezdi; gayesine doğru tereddütsüz yürür ameli[pratik] bir adamdı."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
113. "İmanı kanıtlayamazsınız. Zaten iman, kanıtlanmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürer. Bilim ise ancak kanıtlandığı zaman bilimdir."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
114. "Yobazların Tûs şehrinde Müslüman mezarlığına kabul etmedikleri Firdevsî ve yine yobazların zındıklıkla suçladıkları Mütenebbi(El Kindi), Goethe'nin gözünde yeryüzü şairlerinin hakanlarıdır."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
115. ""Türkiye, bugün dış cepheden ve iç cepheden kuşatılmış durumdadır. Bu kuşatma, 1990 yılındaki Birinci Körfez Savaşı’ndan sonra ABD’nin Irak’ın kuzeyinde bir kukla devlet kurmasıyla başladı; 3 Kasım 2002 erken seçimlerinde, ABD’nin bir operasyonla AKP iktidarını Türkiye’nin tepesine oturtmasıyla tamamlandı. Seçim sürecinde ısrarla belirttiğimiz gibi, ABD, Türkiye’yi içerden vuracak bir hükümet planlamıştı ve bunu gerçekleştirdi. AKP iktidarı, yönetime geldiği günden beri hem Irak cephesinde, hem de Kıbrıs cephesinde ABD ile işbirliği halindedir ve Türkiye’yi içerden vurmaktadır.""
- Mafyokrasi
116. "1930’ların dünyasında, en hızlı
gelişen iki ülke, Sovyetler Birliği ve Türkiye’dir."
- Kemalist Devrim
117. "Atatürk, Büyük Fransız Devrimi'nin ideolojisine damgasını vuran "Doğal Hukuk" doktrinini savunur. İnsan, özgürlüğü "gökyüzünden koparıp yeryüzüne indirerek" kazanmaktadır."
- Din ve Allah
118. "Orhun Yazıtları’ndaki Türük kavramı,
görüldüğü gibi başlangıçta Türk kavimlerini kapsamıyordu. Türük kavramı, Türgişler, Dokuz Oğuzlar, On Uygurlar, Karluklar, Azlar, Edizler,Ouz Tatarlar (bazen Dokuz Tatarlar) gibi çeşitli boy birliklerine (bodunlar) “diz çöktüren” hâkim kabile grubunu, hatta Bilge Kağan’ın soyunu
(klanını) ifade ediyordu. Nasıl Selçuklu ve Osmanlı kavramları, önceleri bir sülalenin adı iken, zamanla o sülalenin egemenliği altındaki bütün halkı kapsamışsa, Türk adı da başlangıçta öyleydi."
- Orta Asya Uygarlığı
119. "Şarkışla'ya düşürmesin
Allah sevdiği kulunu
Gemerek'te çevimişler
Deniz Gezmiş'in yolunu
Gece Elmalı'da kalmış
Hamamcı Ali'yi sormuş
Uzatmalı itin biri
Yusuf'u gaflette vurmuş
Yaşa Türk Ordusu Yaşa
Dünya şaştı böyle işe
Ordu madalya vermiş
Yusuf'u vuran çavuşa
N'olayıdım n'olayıdım
Okur yazar olayıdım
Deniz mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım
Yusuf mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım"
- Arkadaşım Deniz Gezmiş
120. "Dersim'de aşiret reislerinin silahlı gücünü etkisiz hale getirmeksizin, özgürlük, çağdaşlık, barış ve huzur adına hiçbir iş yapılamazdı. Bu, elbette, yalnız Cumhuriyet hükümetinin değil, aşiret ilişkileri altında ezilen yoksul Dersim halkının da meselesiydi."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
121. "Cumhuriyet, Atatürk'ün deyişiyle "kimsesizlerin kimsesi" olacaktı. O zaman Cumhuriyet, köylüye ve emekçilere dayanmak zorundaydı. Cumhuriyet, ağalara ve şeyhlere dayanarak ayakta kalamazdı. Cumhuriyet, ancak halkın cumhuriyeti olabilirdi. Milletin birliği ve vatanın bütünlüğü, ağalar ve şeyhlerle korunamazdı ve korunamadığı artık gün ışığına çıkmış bulunuyor."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
122. ""Bilgi çağındayız" deniliyor. Bu tanımlama, toplumsal ilişkileri ve sistemin içeriğini açıklamıyor. Üretim ilişkilerini ve toplumsal- ekonomik kuruluşu tanımlıyor. Yalnızca üretici güçlerden biri olan teknolojinin gelişimine vurdu yapıyor. En önemlisi, en büyük üretici güç olan insanı kenara itiyor; daha doğrusu insanı köleleştiren sistemi yaldızlıyor."
- Bilimsel Sosyalizm ve Bilim
123. "Atatürk, Kelime-i Şehadet'e karşı tavrını ,kendi dünya görüşüne uygun bir seçenek belirlemeye kadar götürmüştür. 1935 yılında şöyle demektedir:
"Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerin çocuklarına, kendinden sonra yaşayacaklara son sözü şu olmalıdır:
'Benim Türk milletine, Türk Cumhuriyetine, Türklüğün geleceğine ait görevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.' ...Bunu her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere tekrar etmekle son nefesini verecektir.""
- Din ve Allah
124. "Kültürel gelişmemiz, Avrupa merkezci esaretten kurtulmaya bağlıdır. Tanzimat’tan beri batılılaşma aşı altında milletimizin özgüveni yıkılmıştır. Türk Devriminin ataklarıyla ateşlediğimiz özgüven, İkinci Dünya Savaşından sonra “Küçük Amerika olacağız” denilerek yeniden yıkıma uğratılmıştır."
- Orta Asya Uygarlığı
125. "Hareket sonsuz ve süreklidir. Her hareketin nedeni kendisinden önceki harekettir."
- Aydın ve Kültür
126. "İlahi teori, araştırma merakının tepesindeki zebaniydi."
- Din ve Allah
127. "Talat ve Enver Paşa'ların önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşımız, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde zafere ulaştı."
- Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi
128. "Osmanlı döneminin aydınlarından Mustafa Fazıl Paşa ''Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur.'' demiştir."
- Altı Ok
129. "Atatürk, Büyük Fransız Devrimi'nin ideolojisine damgasını vuran "Doğal Hukuk" doktrinini savunur. İnsan, özgürlüğü "gökyüzünden koparıp yeryüzüne indirerek" kazanmaktadır."
- Din ve Allah
130. "Dil, bir halkın kültür yaratmadaki en önemli aracıdır. İster maddî kültür, isterse manevi kültür, dille yaratılır."
- Og'dan Oğur'a
131. "Og, kan bağını ifade eder ve bugünkü oğul sözcüğünün de köküdür. Ancak Eski Türkçede Ogul, yalnız erkek çocukları değil, kız çocuklarını da kapsamaktaydı."
- Og'dan Oğur'a
132. "Türkiya'daki inkılap, Türkiya'yı çiftlik halinde kullanmak isteyenlerin işlerine gelmiyordu."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
133. "Bir zamanlar, tarihin eski devirlerinde dünya birtakım despot hükümdarların istibdatları altında ezilirdi. Sonraları milletler bu istibdatı yıktılar. Fakat bu defa da onun yerine paranın, sermayenin zulmü geçti."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
134. "Atatürk, Kemalizmi, "Türk devrimiyle gerçekleştirilen işler" diye tanımlayarak, bir öğreti veya teori kurma iddiasında bulunmadığını ortaya koymuştur. Nitekim Yakup Kadri, Atatürk'ün "Doktrin istemem. Donar kalırız. Biz yürüyüş halindeyiz" dediğini aktarır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
135. "Ceyhun Atuf Kansu'nun deyişiyle "Türk Devrimi, tarihsel dokusuyla Türkler için gecikmiş bir Fransız Devrimidir, Fransız Devriminin gecikmiş bir yankısıdır. ""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
136. "Kemalist Devrimin önder kadroları, hem 1920'lerde, hem de 1930'larda liberalizme cepheden karşıydılar. Liberalizm, onların dilinde küfür anlamına geliyordu. Serbest piyasacılığı her zaman reddettiler. Üretimin amacını, bireysel kar olarak değil, toplumun genel çıkarı diye belirlediler."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
137. "Mahmut Esat Bozkurt, üniversitelerde verdiği İnkılap Tarihi derslerinde, "Lenin'in dehasını" över. O'nun başarılan, "feraga tin, cesaretin, zeka ve bilginin verimi"dir. Atatürk'ün Adalet Ba kanı, "Lenin İhtilalinin, Rusya'da başarılı komünizm yarattığını" belirtir) Sovyet Devrimi, "halk bakımından eski rejimle kıyas lanmayacak kadar ekonomik bir yenilik, proleterlik bakımından iyiliğe doğru bir yenilik"tir.
Türk Devrimi'nin seçkin teorisyeni Yusuf Akçura da, Lenin için şu saptamalarda bulunur: "Doğu'nun Batı'ya, yani zulme nefretinden yaratılmış bir kahramandır." Lenin, "bütün Doğunundur" ve "bütün mazlumlarındır.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
138. "Kemalistler, toplumların baskı ve despotluğa karşı devrim yapma hakkını savunurlar. Bozkurt, günümüz dünyasını bu hakkı kullanan toplumların yarattığını açıklar:
"Tarih diyor ki, lüzumunda ihtilal çıkartmak milletler için uğursuz değil, mutlu neticeler verdi.
"Bu muhakkaktır.
"Uzaklara gitmek gerekmez. Türk milleti 1918'de ihtilal hak kını kullanmasaydı, bugünü yaratamazdı... İngilizler meşhur ihtilallerini yapmasalardı, bugünkü İngiltere doğar mıydı?
"1789 Fransız ihtilali olmasaydı; insanlık bugünkü manasıyla olur mu idi?
"İhtilalde hayat vardır.
"Uyuşuklukta da ölüm vardır.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
139. "Devleti diğer bütün örgütlenmelerden ayıran nitelik, silah tekeline sahip olmasıdır. Zor gücü, devletin ayırt edici özelliğidir. Bu nedenle herhangi bir toplumun devlet aşamasına gelişi, ordunun oluşmasıyla belirlenir."
- Og'dan Oğur'a
140. "Petrol olunca haysiyetin lafımı olur?"
- Türkiye Solu ve PKK
141. "Yunan köle sahibi soyluları, sınıf olarak eşcinseldi. Köleci kültüre göre, kadın evlenmek, genç erkek ise aşık olmak içindi."
- Eşcinsellik ve Yabancılaşma
142. "Cumhuriyet, bir devrimdir; emperyalist işgale son vererek ve 600 yıllık feodal bir devleti yıkarak kurulmuştur. Bu devrime önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyetçiliği bir devlet hükümet biçiminin ötesinde, ortaçağdan köklü bir kopuş olarak açıklamışlardır. Atatürk ''Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz'' derken. Cumhuriyetin siyasi devrimin ötesinde bir toplumsal devrim olduğunu işaret eder."
- Altı Ok
143. "İşte bu koşullarda, Türkiye'nin önüne konan da "İkinci Cumhuriyet" oluyor. Kozmopolit komprador kapitalizmi, geniş kitleleri "Ilımlı İslamla" denetim altında tutacak.
Görüldüğü gibi, Kemalist Devrim'in son kalıntıları da, "Yeni Dünya Düzeni"nin tehdidi altındadır. Türkiye, yeniden 1919'a doğru yol alıyor. Yaşadığımız "küreselleşme" süreci, bağımsızlık mücadelesi ile laikliği bir kez daha birleştiriyor."
- Din ve Allah
144. "Kemalistler, ezilen bir ülkenin Jakobenleridir."
- Kemalist Devrim
145. "Ne var ki, Kemalist yönetim, kendi kurduğu
düzenin üzerine oturduktan sonra, Atatürk’ün
ölümünden sonra tutuculaşmaya başlamıştır."
- Kemalist Devrim
146. "Devlete hizmet misyonu, Apo’nun ve PKKnin var olabilmek ve gelişebilmek için izlediği temel politika olmuştur. Devletler değişmiş, ancak PKKnin hizmet misyonu değişmemiştir."
- Türkiye Solu ve PKK
147. "Holbach, Allah kavramının, ilkel insanların doğa olayları karşısında duyduğu korku ve cehaletten doğduğunu açıklar. Dinin kö
keni, çoğunluğun korkusu ve azınlığın yalanıdır. Eğer insan hayatında fenalık olmasaydı, Allah düşüncesine de hiçbir zaman ulaşılmayacaktı. Doğa felaketleri, açlık, salgın hastalıklar, bütün bunlar, insanı korku ve kaygıların içine iter. Bu nedenle insan, bilmediği her
olay karşısında huzursuzluğa ve korkulara kapılır. Özellikle sel, deprem, volkan patlamaları gibi doğal olaylar karşısında kendisini çaresiz görür. Holbach'a göre, ilkel insan, bilgisizliği temelinde, taşların, ırmakların ve doğal güçlerin maddelerinden ayn bir ruhları ol
duğu fantazisini kurmaya başlar. Bunun sonucunda eski yasa koyucular, peygamberler, büyücüler ve halkın diğer eğiticileri, kendi çıkarları uğruna halkı aldatmaya ve tanrısal dogmalar yaratmaya başladılar. Holbach'ın bu açıklamaları, aynı sözcüklerle Kemalist ders kitaplarına, örneğin Medeni Bilgiler ve Tarih kitaplarına girmiştir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
148. ""Dünyada var olan her şey gibi İslam da
tarihseldir.""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
149. "Kurtuluş Savaşından sonra toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde, İktisat Bakanı Mahmut Esat, yapılan işi şöyle özetler:
"Milletler, yüksek menfaatlerini ihmal eden idareleri sonunda silahla devirirler. Bundan üç buçuk yıl evvel Türkiye'nin efendi halkı da böyle yaptı ve icab ederse herhangi bir kuvveti yine ve her gün silahla durdurmağa kadirdir.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
150. "Başardıkları devrimin Fransız Devrimiyle akrabalığını, Kemalist Devrimin önderleri de berrak olarak saptadılar. Atatürk, 1928 yılında "Türk demokrasisinin Fransız İhtilalinin açtığı yolu izlediğini" belirtir. 18 Yine aynı yıl, "yenilik çalışmasında ve halkçı demokratik kurumlara yönelik gelişiminde genç Türkiye Cumhuriyetini Fransız Demokrasisinin doğurmuş olduğunu" söyler. Böylece Cumhuriyet, "Devrimci büyük hak ve adalet prensiplerinde bir dayanak bulmuştur."19"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
151. "Mustafa Kemal'in Selanik'teki Frerler okulunda öğrenmeye başladığı Fransızcayla daha genç yaşlarda, D'Alambert, Rousseau, Voltaire, Montesquie, Desmoulins gibi Aydınlanma fılozoflarını ve August Comte gibi 19. yüzyıl düşünürlerini öğrendiğini ve tartıştığını çeşitli kaynaklar belirtiyor.
Atatürk'ün Çankaya arşivinde bulunan okuduğu kitaplar arasında, Aydınlanma döneminin eserleri önemli bir yer tutuyor."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
152. ""Dinlerin başlıca etkenleri, cehalet ve korkudur. İnsan, Allah'ın yaratığı değil, doğanın ürünüdür. Dinler, tahakküm aracıdırlar. 'Hayır ve şer' (iyilik ve kötülük) Allah'tan gelmez. Ahret uydurmadır. Cehennemin icat edilmesi, fenalığı engellemeyecek derecede saçmadır. Sözde mucizeler de saçmadır, kaynakları şüphelidir, kesinlikle kanıtlanamaz. Ahlak ve fazilet için dine gerek yoktur. Tarih öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla, ilahlar tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından kurulmuştur. Yahudilik, Mısır dininden kaynaklanmıştır. Hıristiyanlık ve Müslümanlık da, Yahudilikten ve Arabistan'ın eski dininden oluşur.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
153. "Kemalist önderlik, yönettiği devrimin, yalnız karakteri ve kaynakları bakımından değil, sonuçları ve etkisi açısından da evrensel olduğunu belirtmiştir. Bu devrim, yalnız "Batı'ya bakan yüzüyle" değil, Ezilen Doğu için oluşturduğu örnekle de evrenseldir. Çünkü "yaşayışları geri olan başka insan yığınlarını uyandırıcı" özelliktedir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
154. "Cumhuriyet'in yeni bir dini yoktu. "Hayatta en hakiki yol gösterici bilim"di."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
155. "Mazlumlar Aleminde, Avrupa'nın burjuva-demokratik devrimlerinin ilk yankılandığı ü.lkelerden biri, Türkiye olmuştur. Şinasi'lerin, Mustafa Celfilettin Paşa'ların, Namık Kemal'lerin, Ziya Paşa'ların, Hüseyinzade Ali Bey'lerin, Ahmet Mithat Efendi'lerin, Ali Suavi'lerin, Beşir Fuat'lann, Yusuf Akçura'lann, Ziya Gökalp'lerin, Tevfık Fikret'lerin vb. temsil ettiği Yeni Osmanlı-Genç Türk hareketi, Kemalist Devrimin kökleridir"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
156. "Atatürk:
"Muhammedin yaydığı din, insanların kalplerinde derin bir titreşim uyandırdı." Bunun nedeni, yalnız onun kişiliği değildi. Onun "faaliyet alanını oluşturan kavmin hallerini de göz önünde tutmak gerekir.""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
157. "Sistem incelendiği zaman, Tanrıya kulluk kavramının aslında efendiye kulluğu güvence altına aldığı görülür. Dünyanın neresinde ideolojik düzlemde ''Allah'a kulluk'' sistemi varsa, orada toplumsal gerçeklik alanın da kula kulluk görülüyor. Tarihteki bütün Musevi, Hıristiyan ve İslam devletleri bu olguyu kanıtlar."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
158. "“Büyük Devrimci, bağımsızlık söz konusu olunca, zorluklara teslim olmayı ve çözümsüzlüğü kabul etmez. Büyük çözüm ise sorunların ahalinin kuvveti ve fedakarlığıyla çözmektir.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
159. "“Kemalist Devrim, bütün dünyada, özellikle Mazlumlar Dünyasında mücadele ateşi yakan önemli bir devrim olarak görülmüştür. Çağımızın iki devrimci dinamiğinden biri olan milli kurtuluş devrimlerinin başını Kemalist Devrim çekmiştir.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
160. "Raporlara göre, Kürt köylüsü Türk köylüsüne göre daha çok sömürülmektedir, daha eziktir ve daha yoksul ve daha perişandır.
Naşit Hakkı (Uluğ), bölgede "Kürt" ile Türk arasındaki ayrımın,
"toprakla alınıp satılan" ile "esir" konumunda olmayanlar arasındaki ayrıma denk düştüğünü belirtmektedir. Uluğ'a göre, '"Kürt' toprağa ot gibi bağlı"dır; Türk ise "esirlik damgasını alnına vurdurmaz""
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
161. "Toprak reformunun ertelenmesinin asıl nedeni, topraksız ve az topraklı köylülerin güçlü bir toprak talebinin ve mücadelesinin bulunmayışıdır."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
162. "Tutucu olan ve halifeliğin korunmasını isteyen ikinci grup daha sonra yok edildi. Ama birinci grubun bağrından doğan ve Cumhuriyetçi Halk Partisi* adını alan yeni bir muhalefet onun yerini aldı. Başında eski Başbakan Rauf bulunuyordu. Bu parti de daha sonra yok edildi."
- Kemalist Devrim
163. "Atatürk, kendi eliyle şöyle yazar: "Hayatın herhangi bir doğa dışı etkenin müdahalesi olmaksızın, dünya üzerinde doğal ve zorunlu bir kimya ve fizik sürecinin sonucu olduğunu kabul etmek gerekir.""
- Din ve Allah
164. "Eşcinsellik, para ekonomisinin gelişmesi sonucu insanın da alınır satılır mal haline geldiği köleci toplumlarda ve feodal toplumlarda görülmektedir."
- Eşcinsellik ve Yabancılaşma
165. "Oğlancılık, İslamiyetin yasaklarına rağmen Emevi, Abbasi ve Osmanlı sarayının mutluluk kaynağıdır."
- Eşcinsellik ve Yabancılaşma
166. "Türkiye'deki milli devrim bir olgu olarak karşımızda duruyor. Anadolu'nun genç burjuvazisi, şimdi ilkbaharını yaşamaktadır. Sultanlığın kaldırılması, din işlerinin devlet işlerinden ayrılması ve kadının özgürlük kazanması yolunda atılan adımlar, Türk burjuvazisinin devrimci girişimlerinden bazılarıdır."
- Kemalist Devrim 1 - Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri
167. "Atatürk'ün Fransız Devrimindeki köklerini araştıracak olursak, halkçı felsefesi, Robespierre'den çok, emekçilerin çıkarlarını savunan Babeuffe'e yakın durduğunu söyleyebiliriz. O, "Kimsesizlerin kimsesi" olan bir cumhuriyet kurmuştur. Ama o cumhuriyet, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Küçük Amerika sürecinde, emperyalizm, işbirlikçi burjuvazi ve Ortaçağ güçleri tarafından yıkıma uğratılmıştır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
168. "Avrupa'dan farklı olarak, Kemalist hareket, emperyalist kapitalizmin sömürgeleştirmek istediği bir Ezilen Dünya ülkesinde ortaya çıktı. Milletin bağımsız ve özgür yaşama ihtiyacı yanında, yeni oluşan genç milli burjuvazinin, kendi pazarına hfild.m olma ve sermaye biriktirerek gelişme ihtiyacına devrimci bir çözüm getirdi. Bu işlevine uygun olarak, kendisine burjuvazinin milletlerarası düşünce mirası içinden, devrimci kaynaklar buldu. Aynı zamanda Halkçılıktan ve Sovyet Devriminden beslendi"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
169. "M. Kemal, Konya gençleriyle 20 Mart 1923 günü yaptığı konuşmada, İslam tarihinde din ile siyaset ilişkisini anlatır ve Siffîn Vakası'nda Muaviye'nin askerlerinin mızeaklarına Kur'an yaprakları takmalarına gönderme yaparak "Ondan sorna bütün müstebit hükümdarlar hep dini alet edindiler" der"
- Din ve Allah
170. "Atatürk'e göre din vardır. Ancak felsefede varlığın kaynağı alanına giren bu saptamada, dinin gerçek tanrısal kaynaklı değil, fakat toplumsal temelli bir kurum olduğuna işaret etmektedir."
- Din ve Allah
171. "En başta gelen hak, yaşama ve geçinme hakkıdır. Üreticilerin Milli Hükümeti, her vatandaşın yeteneğine göre bir işte çalışmasını garanti eder. Hiç kimse siyasal görüşü, inancı, ırkı ve cinsiyeti yüzünden işsiz kalmayacak ve işten atılmayacaktır. Angarya yasaktır. Eşit değerde işe eşit ücret uygulanacaktır."
- Üretim Devrimi
172. "Türklerin dine ihtiyacı yoktur. Türklerin maneviyatı için, Türk'ün temiz ahlakını geliştirmesi yeterdir."
- Din ve Allah
173. "Biz Ezilen Dünya ülkesinde ortaya çıkan Kemalizmin, yalnızca ülkedeki toplumsal dinamiklerle değil, aynı zamanda dünyadaki çelişmeler zemini üzerinde açıklayabiliriz."
- Din ve Allah
174. ""Gerek feodal devlette, gerek onu takip eden hanedan devletinde, din bizzat iş başında bulunmamışsa da, baştakilerle bir ve beraber olarak insanlık haklarına karşı, insanlık haklarını sömürme ve yıkıma uğratma yolunda yürümüştür. Din sarayların ve hükümdarların müttefiki idi, saraylar din şeflerinden kuvvet ve nüfuz alırlar ve kendi kuvvetlerini de onların hizmetine arz ederlerdi. Her iki taraf da kâr ve çıkarda birbirinin ortağı durumunda idi."
- Recep Peker, İnkılâp Dersleri, s72"
- Din ve Allah
175. "... Goethe, İslam Peygamberinin "Hakiki dini silah kuvvetiyle yeryüzüne yaymaya memur" olduğunu vurgular. Goethe, Hz Muhammed'in "Deha sahibi insanın en büyük mükemmel örneği" olduğunu belirtir. Hz Muhammedi "Kayalardan fışkıran bir dağ pınarına" benzetmektedir."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
176. "Bulgaristan Komünist Partisi şurası, Bulgar işçi ve köylülerine bir çağrı yayınlayarak, burjuvazinin Sovyetler Birliği ve Türkiye'ye karşı savaş propagandasına karşı çıktı. [22 Ocak 1923, Ausgewählte Schriften, c.3, s:69] - Georgi Dimitrov"
- Lenin Stalin Mao’nun Türkiye Yazıları
177. "toplumlar ancak
önlerindeki sorunları çözebilirler"
- Kemalist Devrim
178. "Halkçılık Programı ve Beyannamesi,
emperyalizme ve kapitalizme cepheden meydan
okur."
- Kemalist Devrim
179. "Hâkimiyeti Milliye ister ki, millet
işlerinde kendi kendine ve yalnız kendi hâkimiyeti
altında, yalnız kendi hayrı, kendi selameti ve
bağımsızlığı için hâkim olsun"
- Kemalist Devrim
180. "Ama şimdi binlerce Deniz, binlerce Mahir, binlerce Sinan Cemgil, binlerce Bora Gözen var."
- Arkadaşım Deniz Gezmiş
181. "Deniz'den yakalanmadan önce son haberi, Ankara'da ODTÜ öğrencilerinden Alparslan Özdoğan getirdi. Alparslan'ı daha sonra Sinan Cemgil ve Kadir Manga ile beraber Nurhaklarda şehit verdik. Alparslan, Odtü'den yakın arkadaşı aydınlıkçılardan Ercan Enç'i buluyor. Ercan şimdi profesör, Hatay Mustafa Kemal Üniversite'sinde İktisat Kürsüsü Başkanı, uzun zaman dekanlık yaptı. 1968 kuşağı gençlik önderlerindendi.
Deniz Gezmişler, 4 Mart 1971 günü Balgat'taki Tuslog tesislerinden kaçırdıkları dört ABD'li askeri 8 Mart günü serbest bırakmışlardı. Ankara'da polis seferber olmuş onları arıyordu. Alparslan Özdoğan, Ercan'a gelerek Deniz'in bana selamını getiriyor ve zor durumda olduklarını, bizden kalmak için ev istediklerini bildiriyor. Ercan bana geldi ve anlattı bunları."
- Arkadaşım Deniz Gezmiş
182. "“Yıkılsın Ağalık Yaşasın Cumhuriyet”"
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
183. "Atatürk:
"Büyük bir inkılap yaratan Muhammede karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakta tecelli etmek gerekti. Peygamber ölür ölmez düşünülecek şey, onu bir an evvel toprağa tevdi etmek değil, yaratmış olduğu inkılabı emniyet altına almaktı...""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
184. ""İnsan Allah'a ne kadar çok şey verirse, kendisine o kadar az şey kalır.""
- Din ve Allah
185. "Daha basit ve akılda kalabilecek bir ifadeyle, laiklik, Allah'ın siyaset, toplum, ekonomi, düşünce ve bilim hayatından uzaklaştırılmasından başka bir şey değildir."
- Din ve Allah
186. "Laiklik sürecinin tarih içinde nasıl oluştuğunu anlamak için Mustafa Fazıl Pasşa'nın daha Birinci Meşrutiyet öncesinde 1867 yılında Abdülaziz'e yazdığı mektupta şu satırlar öğreticidir. '' Padişahım, ... din ve mezhep ryhta hüküm sürer; bize öte dünyanın nimetlerini vaat eder. Fakat milletin haklarını sınırlayan ve belli eden din ve mezhep değildir. Unutmamak gerekir ki, din ezeli gerçekler arasında durup kalmazsa, yani dünya işlerine karışırsa hepimizi öldürür ve kendi de ölür."
- Altı Ok
187. "Aydınlara, ideoloji kuyumcuları da denebilir. Zihinsel ve sanatsal çabalarıyla belli bir sınıfın ideolojisini işler ve politikasını yürütürler. Teori, doktrin, program, politika, roman, resim, heykel, beste, her tür düşün ve sanat eseri, bu ideoloji kuyumculuğunun somut ürünleridir. Bu ürünleri, belli bir sınıf adına, o sınıfın dünya görüşünü bütün topluma mal etmek için, o sınıfın değerlerini bütün toplumun değerleri haline getirmek için üretirler. Teori için teori veya sanat için sanat yapılmaz. Teori de sanat da, toplumun dünyasını, herhangi bir sınıfın dünyasına eklemlemek, bağımlı kılmak için yapılır."
- Aydın ve Kültür
188. "Sonuçta hiç kimse bu dünyada kendi vücudundan daha büyük yere sahip olamaz."
- Kadın Kitabı
189. "Bugün çürüyen emperyalist-kapitalist kültür de kadını yeniden cinsel bir nesne durumuna düşürdü. Bu açıdan kadının göbeğini açarak dolaşması ya da çarşafın içine saklanması, aslında aynı kültürün işaretleridir."
- Kadın Kitabı
190. ""İnsanlar arasında, sınıf, derece, ahlâk, elbise, dil, ölçü farkı gittikçe azalmaktadır. Tarih, yaşamak kavgasının, ırk, din, kültür, eğitim yabancıları arasında olduğunu gösterir. Birliğe doğru yürüyüş, barışa doğru yürüyüş demektir.""
- Din ve Allah
191. "Kemalizmin eylem şiarı, "akıl, mantık, zekâ ile hareket etmektir.""
- Din ve Allah
192. "Atatürk’e karşı cepheden savaş açmış bazı tarikatlar; cemaat ve tarikat bağları içinde kıvranan kitlelerin kabul edebileceği bir Atatürk yerine, onların kin duyacağı gerçek Atatürk’ü tanıtma çabasına yönelmişlerdir. Gerçek Atatürk, ‘’Hayatta en hakiki yol gösterici’’ olarak bilimi kabul eden Atatürk’tür. Hayatın bilimle açıklanması ve dünyevi gerekçelerle düzlenmesi, onlar açısından inkar ve küfür olmaktadır. Atatürk, onlara göre bu büyük suçu işlemiştir."
- Din ve Allah
193. "Millete, İslamiyet değil, milliyetçilik ve bilim yol gösterebilir."
- Din ve Allah
194. "Halkçılık İsimlendirmesinin kökü, 13 Eylül 1920'ye uzanmaktadır. Bir bakıma Parti'nin adı o tarihte konmuştur. Atatürk'ün önderlik ettiği Parti'nin üye ve yandaşları o zamandan beri "Halkçılar" ·diye anılıyorlar."
- Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri
195. "Atatürk şöyle demiştir. ''Benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım."
- Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi
196. "İngiltere, Balkan devletlerini birbiriyle uzlaştırmak için ve Balkanlar'daki devrimci hareketle Sovyetler Birliği'ni hedef alan ve Türkiye üzerinde de bir baskı uygulayacak, bütün Balkanlar'ı kapsayan Bolşevizme karşı birleşik bir cephe kurmak için özel çaba gösteriyor. [1925, "Die Lage auf dem Balkan und die Aufgaben der Kommunistschen Balanföderation" (Balkanlar'da Durum ve Komünist Balkan Federasyonunun Görevleri), Ausgewählte Schriften, c.2 s:289] - Georgi Dimitrov"
- Lenin Stalin Mao’nun Türkiye Yazıları
197. "Hele Emevi ve Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına düşmanlık, yalnız bizim değil, bütün insanlığın medeniyet mirasına düşmanlıktır."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
198. "Hz Muhammed de vicdanlı ve cesur bir devrimciydi. Elindeki kılıç, Onu diğer peygamberlerden üstün kılmıştır. Çünkü devleti ancak o kudretle kurabilirdi. Yeni medeniyeti, ancak devlet ve orduyla inşa edebilirdi. Bütün medeniyetler, ayrıksız kılıçla kurulmuştur."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
199. "Medeniyet üzerine konuşurken, imparatorluklar mirasını reddetmek, aslında devrimi ve devrimciliği reddetmektir. Dünyanın büyük devrimci öğretmenlerinden feyiz aldığımız zaman, bu tür ilkelliklerden korunmuş oluruz."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
200. "Biz Ezilen Dünya ülkesinde ortaya çıkan Kemalizmin, yalnızca ülkedeki toplumsal dinamiklerle değil, aynı zamanda dünyadaki çelişmeler zemini üzerinde açıklayabiliriz."
- Din ve Allah
201. ""Gerek feodal devlette, gerek onu takip eden hanedan devletinde, din bizzat iş başında bulunmamışsa da, baştakilerle bir ve beraber olarak insanlık haklarına karşı, insanlık haklarını sömürme ve yıkıma uğratma yolunda yürümüştür. Din sarayların ve hükümdarların müttefiki idi, saraylar din şeflerinden kuvvet ve nüfuz alırlar ve kendi kuvvetlerini de onların hizmetine arz ederlerdi. Her iki taraf da kâr ve çıkarda birbirinin ortağı durumunda idi."
- Recep Peker, İnkılâp Dersleri, s72"
- Din ve Allah
202. "... Goethe, İslam Peygamberinin "Hakiki dini silah kuvvetiyle yeryüzüne yaymaya memur" olduğunu vurgular. Goethe, Hz Muhammed'in "Deha sahibi insanın en büyük mükemmel örneği" olduğunu belirtir. Hz Muhammedi "Kayalardan fışkıran bir dağ pınarına" benzetmektedir."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
203. "toplumlar ancak
önlerindeki sorunları çözebilirler"
- Kemalist Devrim
204. "Halkçılık Programı ve Beyannamesi,
emperyalizme ve kapitalizme cepheden meydan
okur."
- Kemalist Devrim
205. "Hâkimiyeti Milliye ister ki, millet
işlerinde kendi kendine ve yalnız kendi hâkimiyeti
altında, yalnız kendi hayrı, kendi selameti ve
bağımsızlığı için hâkim olsun"
- Kemalist Devrim
206. "1990 sonlarında ABD’nin Irak’a müdahalesi gündeme gelince PKK 15 gün içinde saf değiştirerek ABD’nin yanına geçti. Yapılan tahlil çok yalındı. ABD Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan devleti kurmak için Irak’ı işgal ediyor. Bu durumda ABD, Kürt özgürlük hareketinin en büyük destekçisi ve koruyucusudur. Irak’ın kuzeyinde Kürtlere bir vatan ve devlet sağlayan ABD, aynı işi Türkiye’nin güneydoğusunda da yapacaktır."
- Türkiye Solu ve PKK
207. ""... Öz yurdumuz Anadolu'nun ilk kültürünü kuran atalarımız Güneşi sembolize ettiler. . Bize güneş aydınlığı veren Türklüğün karşısında tâzimle eğilirim "
- Afet İnan"
- Din ve Allah
208. "Kemalist devrimciler, bilinmezci
idealizmi reddederler."
- Kemalist Devrim
209. "21 Mart 2013 Nevruz Bayramı, ilerde Kürt halkı tarafından “Piyonlaşma Bayramı” olarak acı ve utançla hatırlanacak ve mahkum edilecektir."
- Türkiye Solu ve PKK
210. "At yetiştiriciliği ve çoban savaşçılığı, göçebe kültürünün en ileri aşamasıdır ve örgütlenme yeteneği açısından da yerleşik tarımcılıktan çok ileride bir zemin oluşturur."
- Og'dan Oğur'a
211. "ABD, Apo’nun Türkiye’ye getirilmesinde bu kadar yardımı niçin yapmıştır? Apo, Suriye ipoteği altındadır ve Suriye’den çıkarıldığı gün bitmiştir. ABD, Apo’nun ölüsünden birkaç post çıkarmak istemektedir:
1- Kuzey Irak’ta kukla Kürt devletine koruyuculuk
2- 28Şubat sürecinin durdurulması ve Ilımlı İslam
3- Mafya-Tarikat-Gladyo diktasının sürdürülmesi yoluyla İkinci Cumhuriyet."
- Türkiye Solu ve PKK
212. "1917 Şubat ve Ekim devrimleriyle, 20. yüzyıl devrimlerinin perdesi açıldı. Böylece Türkiye'yi paylaşmak için anlaşan üç emperyalistten biri olan Rus Çarlığı yıkıldı ve yerine Kurtuluş Savaşı'mızı her yönden destekleyen Sovyet devleti kuruldu. Türk Devriminin önde gelen yazarlarından Falih Rıfkı Atay, bu olayı bir Türk yurtseverinin duygularıyla anlatır:
"Eğer Lenin, Çarlığı yıkmasaydı ve Rusya zafer gününe erişmeseydi, İstanbul Rus olacaktı. İnsanın acaba bir İstanbul köşesine Lenin'in büstünü koysak mı diyeceği gelir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
213. "O, "Kimsesizlerin kimsesi" olan bir cumhuriyet kurmuştur. Ama o cumhuriyet, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan Küçük Amerika sürecinde, emperyalizm, işbirlikçi burjuvazi ve Ortaçağ güçleri tarafından yıkıma uğratılmıştır. Aslında Atatürk, Büyük Nutuk'un sonundaki Gençliğe Hitabesi ve Bursa Nutku'nda bu tehlikeyi de görmüştü. Ne var ki, teori ve programı, o tehlikeyi cepheden göğüslemede yetersiz kaldı."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
214. "Atatürk, Medeni Bilgiler kitabı için kendi eliyle yazdığı bölümlerde, demokrasiyi "milletin çoğunluğunun, toplumsal kuvvetinin sonucu" olarak görür:
"Millet yeter derece kuvvetli olunca, kuvvet ve kudreti eline alır. Bu olay bazan ihtilal ile ve bazan da hükümdarla yapılan düzeltici bir anlaşma ile olur."
Ancak Atatürk'ün kendisi, reformcu değil, devrimcidir. İkinci Meşrutiyeti hükümdarla millet arasında denge aradığı için eleştirmiştir. Millete gerekli olan, "hürriyet ve hâkimiyetin fiilen ve maddeten" eline alacağı bir devrimdir. İdare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamaz. O, devrimin kazanılması için tarihin gösterdiği araca başvurmakta kararlıdır. Devrimin kaynağı yasalar değildir. Devrimin yasası mevcut yasaların üstündedir.
Atatürk ve arkadaşları, önderlik ettikleri hareketi, ihtilal, inkılap, halk ihtilali, isyan, ayaklanma gibi terimlerle ifade etmişlerdir. Mahmut Esat Bozkurt, "Rahmetli Atatürk ihtilfil terimini severdi" der."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
215. "''Cumhuriyet Devrimi Kanunları'' adı verilen bütün yasalar, devleti ve toplumu feodal sınıflardan arındırmaya ilişkin düzenlemelerdir ve uygulanmıştır."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
216. "Arslanoğlu köylüsü, olayı ağalığa karşı mücadele içinde meselenin özünü derinliğine anlamış bulunuyor, köyün adını Cumhuriyet köyü olarak değiştirdiler. Bu bir iktidar olma kararıdır. Köyün adını"
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
217. "Bugün Türkiye'de bir Gladyo-Mafya-Tarikat rejimi geçerlidir. Bu rejimin efendilerinden biri de, ağalar ve tarikat şeyhleridir. Tarikat ve derebeylik rantları, hâkim sınıf sömürüsünün çok önemli bir payını oluşturuyor. Cemaat ve tarikat liderleri, şeyhler ve ağalar, devlet katında ve ekonomide, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir konuma yerleştiler. AKP'nin BOP Eşbaşkanlığı yönetiminde çok büyük bir ağırlık kazandılar. Irak'ı işgal eden ABD askeri güçlerinin de desteğiyle Gladyo'nun merkezine yerleştiler. Polis içinde büyük bir güç oluşturdular, hatta polis örgütlenmesinin tepelerini ele geçirdiler.
Feodalizmin silahlı gücü, 1920'ler ve 1930'larda derebeyliğin silahlı gücüydü ve 1937 Dersim harekâtıyla büyük ölçüde silahsızlandırılmıştı. Bugün cemaatler, devletin polis örgütünün silahlı gücünü ele geçirmiştir ve her türlü tertibin merkezindedir. Ergenekon tertibinden uyuşturucuya kadar, her türlü kirli işin başındadır."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
218. "Eski Yunandaki ev hayatı, kadının kapatılması ve toplumdan soyutlanması anacına göre biçimlenmiştir. Yunan’larda kadına yönelik bir tutku yoktur. Yunan erkeğine göre kadın yararlıdır ama aşk ortağı olamazlar.
Kadının toplum içindeki statüsü aşağılara indikçe, eşcinsellik de yukarılara tırmanır. Erkek eşcinselliği, kadınla aşkın alternatifidir. Kadın eşcinselliği ise yasak olmakla birlikte, erkekle aşkın alternatifidir."
- Eşcinsellik ve Yabancılaşma
219. "Tökin, üretim tarzına ve sınıfsal ilişkilerine dayanarak, Doğu Güneydoğu'da bir millî piyasa ve millî çıkar ortaklığı olmadığını belirttikten sonra, bu gerçekler ışığında "Acaba bir Kürt milleti var mıdır?" sorusunu ortaya atar ve 1934 yılında şu cevabı verir:
"Doğu illerinde henüz millet olarak oluşmuş bir Kürt milleti yoktur. Kürtçe konuşan aşiretler ve bunlar tarafından Kürtçe konuşmaya zorlanmış Türk unsurları vardır. Bu Kürtçe konuşan aşiretlerde bir milletin taşıdığı nitelikleri henüz bulamayız. Millet yüksek toplumsal bir kategoridir. Millet kategorisi ancak fertleri arasında evvela sıkı bir işbirliği, ikincisi iktisadî, siyasî, kültürel, tarihî bir menfaat ortaklığı olan toplumlarda şekil bulabilir. Vatanın bir ucundaki fert diğer ucundaki fert gibi aynı millî menfaatler karşısında aynı heyecanı duyar ve aynı millî ruh birliğini hisseder. Dolayısıyla aşiret zıtlıkları içinde biribirini yiyen ve millî bir işbirliğinden yoksun, fakat fertleri arasında sadece dilde ortaklık olan bir toplumu oluşmuş bir millet olarak kabul etmek bir görüş hatası olur."
İsmail Hüsrev (Tökin), sonuç olarak Kürt meselesini bir millî mesele değil, bir sınıf mücadelesi meselesi olarak görmektedir;
Kürt isyanlarını da bir millî hareket olarak değil, derebeylerinin ve aşiret reislerinin çağdaş Cumhuriyete gerici sınıfsal direnişleri olarak tahlil etmektedir. Bu değerlendirme, bilimsel usavurmalarda
aynı olgunluk görülmese bile, hemen bütün raporlarda ortaktır."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu
220. "Türkiye, Türk ve Kürtlerin eşit hukuk altında oluşturdukları cumhuri bir devlettir."
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
221. "Beş kıtanın beşinde de Mustafa Kemal büyük bir devrimci olarak değerlendirilir. Şeyh Sait ve Seyit Rıza'lar ise her yerde feodal birer şeyhtir ve gericiliğin temsilcisi olarak görülür."
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
222. "Kemalist devrimcilere göre, emperyalizmin temelinde sermayenin tekelleşmesi yatmaktadır. Tekelci sermaye yayılmacı olmak zorundadır. İnsanlığın başındaki bela budur. Emperyalizm ve kapitalizm insanlığın baş düşmanıdır. Dünya zalim ülkeler ve mazlum milletler olmak üzere iki büyük kampa ayrılmıştır. Emperyalist ülkeler arasındaki çelişmeler de uzlaştırılabilir türden değildir. Atatürk, son nefesine kadar dünya olaylarını emperyalizm teorisiyle açıklamış ve "Bütün mazlum milletlerin zalimleri bir gün mahv ve yok edeceklerini" belirtmiştir.
Atatürk'ün Bütün Eserleri, c.12, s.201."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
223. "Atatürk'ün 15 yıl Dışişleri Bakanlığı'm yapan Tevfik Rüşkü Aras da, Atatürk'ün Komünist Entemasyonal'e girmek için samimi olarak başvurduğunu, ancak o dönemde Kominizm'e hakim olan Stalin muhaliflerinin bu talebi kabul etmediklerini anlatıyor.
(Yön, 30 Ekim 1964)
Tevfik Rüştü Aras'ın Atatürk'ün
kurdurduğu Partiyi Komünist Entemasyonal'e sokmak için Mosko
va'ya gönderildiğini Yusuf Hikmet Bayur da doğrulamaktadır.
(Arı İnan, Tarihe Tanıklık Edenler. Çağdaş Yayınlan, İstanbul, Şubat 1997, s.300.)"
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
224. ""Türk ihtilalinin verimi, sembolik altı ok içindedir ki, buna Kemalizm diyoruz ve diyorlar.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
225. "Mazlumlar dünyasında, içteki milliyet sorunlarını şiddete dayanarak çözmeye yönelenler, kendilerini kaçınılmaz olarak emperyalizmin kucağında bulurlar. Şiddet eylemlerine hangi ideoloji ve programla başlanırsa başlansın, bu bir tunç yasadır."
- Türkiye Solu ve PKK
226. "Laiklik olmayan ülkede, bilim zincirlenmiştir.
Laiklik, bilim için de zorunludur, yasa yapmak için de, vicdan özgürlüğü ve kardeşlik için de."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
227. "Tek Tanrı, aslında devlet kuruculuğunun ideolojisini yansıtır."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
228. "Kabataş ve Şişli Terakki liselerinin tarih öğretmeni Samih Nafiz Tansu'nun 1945 yılında yayımlanan Tarihde Orta Zamanlar 11 başlıklı ders kitabında, İslam devriminin sınıfsal karakteri şöyle açıklanır:
"Hz. Muhammed'in bu yeni inkılabında her devrimde olduğu gibi hürriyet, adalet, müsavat, kardeşlik esaslan vardır. O yalnız tek tanrı üzerinde değil, her şeyden evvel bir sınıf inkılabı üzerinde duruyor, haksız kazançların zulüm olduğuna işaret ediyordu. O zaman tehlikeli bir insanla karşılaştıklarını anlayan Mekke'nin zenginleri, ( ... ) Müslümanlara boykot yaparak onları müşkülata uğratmışlardı.""
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
229. "Bir zamanlar Hakan ya da Kral olan Tanrı, daha sonra göklerde kurgulanarak soyut ilah oldu. Ama kökenindeki efendi özelliğini korudu. İsmi dahi efendi olmaya devam etti: Tevrat ve Kur'an'da Allah'ı ifade eden Rab ve Mevla sözcükleri, Eski Türkçedeki İye, İke, Uygurcada İge, Çağataycada Ege, efendi ya da köle sahibi anlamına gelmektedir. Eğer dünyada efendiler olmasaydı, gökyüzüne çıkarılan bir efendi de olmayacaktı ve yine dünyada kulluk ilişkisi olmasaydı, Allah'a kulluk ideolojisi de olmayacaktı. Bu nedenle dinler, gökyüzünden inmemiş, fakat yeryüzündeki ilişkilerin "gökyüzüne çıkarılmasıyla" oluşmuşlardır."
- Hz.Muhammed-Silahlı Peygamberin Medeniyet Devrimi
230. "1918 yılında Karlsbad'da okuduğu kitaplardan birinden aldığı şu not, onun dünyaya bakışını da yansıtmaktadır:
"Tutucular, nehrin suyunu elleri içinde tutmak isterler, onların parmaklarında bir parça çamurdan başka bir şey kalmaz.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
231. ""Kahredici bir istibdada karşı ancak ihtilal ile cevap vermek ve köhneleşmiş olan çürük idareyi yıkmak, milleti hakim kılmak, kısacası vatanı kurtarmak için sizi vazifeye davet ediyorum! ""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
232. "Kemalist Devrim; yönetici sınıfı, ideolojisi ve hedefleriyle, Fransız Devriminin Ezilen Dünyada patlak vermesidir. Fransız Devriminin gelişmiş kapitalist dünyadaki anlamı neyse, Kemalist Devrimin Ezilen Dünyadaki anlamı da odur. Ceyhun Atuf Kansu'nun deyişiyle "Türk Devrimi, tarihsel dokusuyla Türkler için gecikmiş bir Fransız Devrimidir, Fransız Devriminin gecikmiş bir yankısıdır.""
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
233. "1919'da başlayan Anadolu İhtilali, meşrutiyet ile devrimci cumhuriyet arasındaki seçimini aslında başından yapmıştı. Kurtuluş Savaşının önderliği, devrimci karakteri gereği, Rousseau'nun Doğal Haklar ve Kuvvetler Birliği teorisini benimsedi. TBMM Hükümeti'ni ve 10 Ocak 1921 tarihli ilk Anayasayı bu esaslar temelinde hayata geçirdi. Önünde devrimci görevler bulunan Kemalist hareket, meşrutiyet anlamına geldiği için, Montesquie'nün kuvvetler ayrılığı görüşünü bilinçli olarak reddetti."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
234. "Kemalistler, devrimi istek ve iradeye bağlamamışlar, tarihin kaçınılmaz ve gerekli gelişme yolu olarak görmüşlerdir. Tarihte determinist olduklarını belirterek, bu görüşlerini felsefi bir temele de oturtmuşlardır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
235. "Burjuvazinin devrimci döneminde ortaya çıkan iki akımı, Türkiye'nin burjuva demokratik hareketinde de görüyoruz. Aslında bölünme, daha Yeni Osmanlılar zamanında ortaya çıkmıştır. Hürriyet ile İslamcılığı uzlaştıran ana akım yanında, Beşir Fuat'ların temsil ettiği Tanrısız bir akım da filizlenmiştir. 1908 Devriminden sonra bu akımın güçlendiği görülür. Tevfik Fikret, edebiyat alanında onların etkili temsilcisidir. Kemalist Devrimle birlikte Devrimci Cumhuriyetçilik, Meşrutiyetçiliğe üstün gelir. Cumhuriyet önderliği içinde, dine karşı tavır konusunda, Saltanat ve Halifelik yanlıları tasfiye olduktan sonra da, farklı eğilimler vardır."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
236. "Batı burjuvazisinin devrimci döneminde, dine karşı iki tavırla karşılaşıyoruz. Birisi, Hıristiyanlığı reddetmekle birlikte, kendi ideolojisini "toplum dini" veya "devrim dini" diye sunan ve yeni bir yaradan icat eden akımdır. Diğeri, Holbach'ın Materyalizmi'nde görüldüğü gibi, dini ve yaratılışı kökten reddeden akımdır. Din felsefesine ilişkin bu saflaşma, siyaset teori ve pratiğinde, Meşrutiyetçilik ile Devrimcilik arasındaki bölünmeye her zaman denk düşmemiştir. Örneğin, felsefede Tanrısız olan Holbach, siyasette Meşrutiyetçidir. Öte yandan, yeni bir "Toplum Dinini" savunan Rousseau, siyasette devrimcidir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
237. ""İhtilaller, sosyal ve ekonomik nedenlerle gerçekleşir ve her ihtilal ancak ekonomik alana girerek, 'tam ve başarılı' olabilir."
Bozkurt'a göre, Lenin'in bu yöndeki görüşleri haklıdır; "Atatürk de sosyal ve ekonomik alanlara çok önem vermiştir." Bozkurt, ekonomik yenilik yarattığı için "eksiksiz ihtilallere" örnek olarak, Atatürk ihtilalini, Lenin ihtilalini ve 1789 Fransız ihtilalini gösterir."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
238. "Osmanlı ordusu, Osmanlı sultanın ve hakim zümresinin çıkarlarını korumakla görevliydi."
- Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları
239. "Türkiye cumhuriyeti bir Arap oğlunun ( Hz. Muhammed ) kurduğu bir din ve gökten indiği sanılan dogmalarla ( Kur’an-ı Kerim ) yönetilemez !
Mustafa Kemal Atatürk"
- Din ve Allah
240. "Atatürk, giriştiği devrimi Orta Çağ’a teslim etmek istemedi, tersine, halkı Cumhuriyet Devrimi’ne kazanmaya yöneldi. O nedenle görüşlerini gizlemedi. Kemalist Devrim’in önderleri, kurdukları Cumhuriyet’in felsefesini açıkça ortaya koydular ve genç kuşakları bu felsefe ile eğittiler. ‘’Halktan soyutlanacaklarını’’ düşünmediler. Demek ki hem önderlik ettikleri Aydınlanma hareketinin başarısına hem de halkı aydınlatma yeteneğine güveniyorlardı. Üstelik o zaman halk, bugünle karşılaştırılamazdı. Geniş yığınlar Orta Çağ’ın izbelerinde yaşıyorlardı."
- Din ve Allah
241. "1924 yılına kadarki dönemin ideolojik program ise, siyasal hedefle belirlenmiştir, bu anlamda sınırlıdır. O dönem için ideolojik sorun, milll egemenlik doktrinini hakim kılmaktır. Bu amaçla, ideolojik mücadele, özellikle iktidarın kaynağının ilahi olduğu teorisinin yıpratılmasına yöneliktir. Dinsel ideolojinin siyasal teorisi çökertilir, iktidar ile Allah arasındaki bağlar koparılır. Bu dönemin ideolojik hedefi, özet olarak iktidarın Allahsızlaştırılması veya başka deyişle Allah'ın iktidarsızlaştırılmasıdır."
- Din ve Allah
242. "Toplumsal kazanımlar, bereket ki gelecek kuşaklara yalnız devlet eliyle aktarılmaz. O kazanımlar, kültürel anlamda toplumun damarlarında dolaşır ve kültürel bir miras olarak gelecek kuşaklara geçer..."
- Din ve Allah
243. "Türkiye'nin düşün hayatının, felsefe tarihinin Holbach'ları, Helvetius'ları, Diderot'ları, Feuerbach'ları yok gibiydi veya cılızdı, ama özellikle siyasal önderlikte bu materyalist filozofların izdüşümleri vardı. Ayrıca Materyalizmin Anadolu'daki halk hareketinde de çok kuvvetli, dünya ölçeğinde önemli kaynakları vardı..."
- Din ve Allah
244. "Büyük devrimci önderin Atatürk’ün ‘’Fetva ile veyahut şu, bu gibi telkinlerle milleti gericiliğe sevk etmek isteyenlere’’ ciddi bir uyarısı vardır. ‘’Yerleri zindan olacaktır.’’"
- Din ve Allah
245. "Gerçekler yalnız devletin brifinglerinde değil, her yerde konuşulur ve konuşulacaktır. Neyin 'haber' olduğuna devlet değil, basın ve halk karar verir."
- Abdullah Öcalan ile Görüşmeler
246. ""İki yıl önce Mustafa Kemal'in İzmit basın toplantısında Kürt meselesine ilişkin söylediklerini yayımladığımız için, dergimize basımevinde el koymuşlardı. Bugün, iki sayısı toplatılsa bile, Abdullah Öcalan'ın anlattıkları okuyucuya ulaşabildi. İki yılda Kürt meselesinde Atatürk'ün yasaklandığı Türkiye'den Abdullah Öcalan'ın konuşabildiği Türkiye'ye geldik.""
- Abdullah Öcalan ile Görüşmeler
247. "“Wilson Prensipleri, boyun eğmeyi kolaylaştırmak için, uluslararası zoru “insancıl” ve “uygar” kisvesi altında sunuyordu.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
248. "“Kazım Karabekir Paşa, 1923 yolunda TBMM hükümetine “cahil Kürt şeyhlerinin yerine ilk fırsatta Türk şeyhlerinin geçirilmesini” hem de “birinci görev” olarak önermektedir.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
249. "“Biz bu orduyu kurarken, yalnızca bir tek amaç güttük. Bu da, bu ordunun sultan ordusu değil, halk ordusu olması, tek tek kişilerin değil, bütün halkın menfaatlerini savunmasıdır.”"
- Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası
250. "Raporlar ve incelemeler, tarikat şeyhleri ve bağnaz hocaların isyanlarda oynadıkları role özellikle dikkat çekiyorlar. Bölgedeki kalkışmalar incelenirken, din reislerinin "kışkırtmaları" özellikle vurgulanır."
- Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu