Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Diriliş Neslinin Amentüsü - Sezai Karakoç | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Diriliş Neslinin Amentüsü Kitap Bilgileri


Yazar: Sezai Karakoç
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 56 dk.
Sayfa Sayısı: 68
Basım Tarihi: Ağustos 2022
İlk Yayın Tarihi: 1975
Yayınevi: Diriliş Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789123494293
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Diriliş Neslinin Amentüsü Kitap Tanıtımı


Bu kitap, ilk sekiz bölümü 1975`de aylık Diriliş Dergisi`nde, son bölümleri ise 1976 Mayıs`ında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğü`nün ilk üç sayısında yayınlanmak suretiyle oluşmuştur.




Diriliş Neslinin Amentüsü Kitaptan Alıntılar


1. "Artık en büyük savunma savaşımızı içimizde veriyoruz."




2. "İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür."




3. "Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?"




4. "Her müslüman önce, kendi iç dünyasında müslüman olmalı."




5. "Bunlara karşın, inançlıyım, barış ve düzen yanlısıyım.
Savaşım ancak bunlar içindir."




6. "Geldik, çağı gördük ve ürperdik."




7. "Hakikate susamıştır sürekli olarak ruhum."




8. "Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?"




9. "Her müslüman önce, kendi iç dünyasında müslüman olmalı…"




10. "Diriliş yüklü bulutlarla linyit dumanının göğe salınmış gölgesini özdeş sanma."




11. "Müslüman merhametli olmalıdır, ama bu merhamet, istismar edilmemelidir."




12. "Fakat tek umut kaynağım da yine O'dur. Beni ancak O'nun affı ve merhameti kurtarır."




13. "''Geldik, çağı gördük ve ürperdik.''"




14. "İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür."




15. "" Hızır’ın olacaksın kendi kendinin. ""





Diriliş Neslinin Amentüsü Kitap İncelemeleri


Diriliş Erlerinin yol haritası, başucu kitabıdır. İslamcılık ideasına gönül vermiş, baş koymuş herkesin okuması, okutması gereken bir eser. Öyle okunup bir tarafa atılacak cinsten bir kitap değil. Ayaklar biraz titrediğinde, kalbe şüphe düştüğünde, kafalar karıştığında açıp okumak, feyz almak lazım gelir.

Bilir kişi der ki bu toprakların "hu" sesidir Sezai Karakoç. Bugüne kadar şiirleriyle tanıdığım kalemi nesirde okumak çok büyük keyifti benim için. Kalemindeki istikrar, kararlılık, güç okuyanın zihninde müthiş bir etki bırakmakta!
Bu bir manifesto aslında.. Solun yobazlığını mantığını eleştiren haklı cümleler.. Siyasetten sanata , eğitimden kültüre, aileden devlete toplumun her katmanı için yazılmış bir başucu kitabı.. İslamı doğru anlayıp anlatan bir kalemi görünce yine aynı cümleyi tekrarlıyorum: "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?"

Gelelim o şiirsel anlatımdan bir bölüme.. Şöyle diyor çağın dervişi: "Ben insanın bir ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum. Bir başka deyişle, insan ruhunda bir tapınak, insan ruhunun bir tapınak olduğuna inanıyorum.. İnsan orada kendi içine eğilir; o dupduru suda bulanıklığa ait ne varsa temizlenmeli ve o mermersi geometride tek ışık ve tek aydınlık yansımalıdır: Allah'a inanma ışığı ve ona inanma aydınlığı. Sesimi yükseltirsem bunun için yükseltirim. Yoksa bunun dışında dünyada hiçbir şey ses yükseltmeye değmez!"

Çok iyidir, okuyun, okutturun.




Diriliş Neslinin Amentüsü, her şeyden önce insanı ve toplumu diri tutmayı mefkûre edinen mamafih bu neslin yetişmesi ve şuurun kazanılması yolunda üzerine düşen sorumluluğu dirliğin bozulmaması adına müeyyidelerle desteklenmiş bir İslam İdeali Devletidir.
Bu neslin en elzem özellikleri : diriliş nesli erlerinin savaşçı olmak, sürekli otokritik erdeme sahip olmak ve toplumun her katmanında varlık gösterebilmek adına hem Doğuyu hem de Batıyı derinlemesine analiz ederek ne Doğunun mutlak itaat prensibini ne de Batının sürekli ve kümülatif muhalefetine peşin hüküm vermeyerek onu eleştirmek ve etüt etmektir.
Bu anlamda her müslüman, önce iç dünyasında mümin olmalı ve mümin bir toplumun müdafaası ve sürekliliğini devam ettirmek için kendisini hakikat ölçüleri çerçevesinde revizyon etmelidir. Bunun yanı sıra müslüman kimse çağdaş olmalı ve çağın İslam medeniyetine uymasını sadece eski İslam yaşantısına hasret kalmakla yetinmeyip toplumun her tabakasına sirayet ettirmeyi vazife bilmelidir.
Diriliş neslinin eri olan her müslümanın etkisi ekonomik kudreti ile değil, erdemiyle temel alındığından kişinin ahlak ve sofistik yönüyle vuku bulduğu su götürmez bir nüanstır.Bu anlamda İslamın ekonomik anlayışı, kişinin manevi bütünlüğünü hiçe sayarak köleleştiren ve sömüren kominist Batıyı değil, devletin dinamik, kültürlü, ve sosyal müesseselerinde yer almaktadır.




Türkler için Ütopya...
Bazı kitaplar vardır, geç kalmışlık hissi uyandıran. ‘Ulan keşke ne aradığımı bilmediğim dönemlerde okusaydım bu kitabı’ dedim ben. Kısacık, hemen bitiyor ama damağınızda eşsiz bir tat bırakıyor. Her konu ele alınmış kitapta belirli bir anlayışa, inanca sadık kalarak. Özellikle, kendisine, belirli bir dünya görüşü, düşünce yolculuğu oturtma yolunda olan gençlerimizin, okursa mutlaka bir yol çizmesine yardımcı olacak bir kitap diye düşünüyorum.
Peki, tarafsız mı? İki şekilde cevap veririm buna. Birincisi, nasıl ki bir tablo çizerken çizdiklerimizi bir yere sabitleyip mekan algısı oluşturmamız gerekiyorsa -ki bunu yapmazsak küçük çocukların çizdiği havada uçan arabalar, yüzen ağaçlar gibi görüntülerle karşılaşırız- bu kitap da işlediği bütün konuları belirli bir çerçeveden bakarak anlatmış. Zaten, o çerçeve de kitaba ismini vermiş. Bu bir ‘Diriliş’ ise, bu yolla olmalı demiş sevgili Sezai Karakoç. İkincisi, çerçeve algısının dışına çıkarsak, evet tarafsız. Ancak o zaman öylesine yazılmış, herhangi bir amaç gütmeyen, kimseye bir fikir empoze etmeye çalışmayan, sırf konular üzerinde öylesine fikrini belirtme yazısı gibi bir yazı olurdu. Bu bakış açısıyla görmek yanlış mı peki kitabı? Aslında değil. Çünkü, o anlamda görmek isteyen de öyle görsün. Çıkılacak kapı her türlü aynı.
Rahatsız eden bazı cümleler tabi ki var. Ama o cümleler kitaplarda iyi ki var diyorum ben. Rahatsız olmayacaksak, düşündürmeyecekse bizi, nedir faydası değil mi?
Kıymetli bir eserdi kısacası. Geç kalmışlık hissi uyandırdığını zaten söylemiştim. Keyifli okumalar dilerim.





Kitabı beğendiniz mi?
Evet, fakat sıradan bir beğeni cümlesi bu esere yetmez. Diriliş Neslinin Amentüsü, bir kitap olmaktan öte, bir iman metnidir, bir çağ ve kimlik manifestosudur. Sezai Karakoç, bu kısa ama yüklü eserde, bir ideolojinin değil, bir medeniyetin, bir hakikat iddiasının temel harcını ortaya koyar.

Bu eser, düşünsel muğlaklıklara ve kimlik bulanıklıklarına meydan okur. Karakoç’un dili ne romantiktir ne de uzlaşmacı: serttir, net ve hakikate sadıktır. Bu metni okumak, aynaya bakmaktır.

Diğer okurlara tavsiye eder misiniz?
Kesinlikle. Özellikle İslami uyanış fikrine ilgi duyan, modern çağın krizlerini medeniyet bağlamında sorgulayan ve Müslüman bireyin sorumluluğunu anlamak isteyen her okur için mutlaka okunması gereken bir eserdir. Lise ve üniversite gençliği, entelektüel çevreler ve İslam düşüncesiyle ilgilenen herkes bu metinden çok şey kazanacaktır.

Kitabın Konusu ve Teması Nedir?
Diriliş Neslinin Amentüsü, Sezai Karakoç’un bir İslam toplumunun ve Müslüman bireyin yeniden doğuşu için ortaya koyduğu düşünsel, ahlaki ve imani bir temel bildiridir. Bu bir amentüdür: Çünkü burada dile getirilen fikirler, sadece inanılması değil, yaşanması gereken hakikatlerdir.

Karakoç bu metinde, modernizmin yozlaştırıcı, Batıcılığın kimliksizleştirici etkilerine karşı İslami bir silkinişin, iman merkezli bir medeniyetin inşasını savunur. O'na göre diriliş nesli; tarihin pasif öznesi değil, zamanın akışına yön veren aktif bir ruh ve iradedir.

Bu nesil, önce iman edecek, sonra düşünecek, sonra inşa edecek. Çünkü fikri olanın iddiası, imanı olanın medeniyeti olur.




Bize lâzım olan: her an ibadet ruhu içimde sürekli ve metodlu bilim ve tecrübeyle donanmış, kahramancasına İslâm düzenini ruhî, sosyal, kültürel ve ekonomik planda gerçekleştirme şuuru!

Kitapta Üstadın oluşturmayı amaçladığı ideal bir devlet vardır. Bu devlet her şeyden önce bir İslam ideası devletidir. Bu devlette her şeyden önce temel idea, erdemdir. Ve bu devleti oluşturacak olan kitle diriliş erleridir.
Diriliş erinin görevi, yeni bir insan ve toplum psikolojisi oluşturmak için amansız kültür savaşının öncüsü olmaktır. Müslüman/inanmış kişi, çağdaş olmalıdır. Bu çağdaşlıktan kasıt ise Müslümanın geçmişteki İslam medeniyetine hayranlık duymasıyla yetinmeyip onu bugün de gerçekleştirmeyi görev edinmesidir.

Müslümanlığın eksiksiz bir şekilde gerçekleşmesi için de insan ilk önce kendi içinde Müslüman olmalı, sonra bunu toplumsal alanda yaşamalıdır. Sonra da psikolojik ve toplumsal muhtevaya tarih şuurunu da eklemelidir.İslam insanı tek başına bir çağrıdır. Yapılan her iş de ahret alemi terazisinde tartılarak yapılmalıdır. Yahudiler ve bugünkü batılılar gibi her şeyi yalnızca dünya açısından yorumlayıcı olamaz diriliş eri. Ve bu nesilde olması gereken ilkeler, amentünün kültür, ekonomi ve sosyal plandaki ilkelerini bu şekilde sıralandıktan sonra bütün meselenin geçmişte özü yitirilen varoluş şuurunun yeniden kazanılması yolunda köklü ve sürekli bir girişimin başlaması gerektiğini anlıyoruzr. Bu girişim de diriliş girişimidir.

#kitap tekrar tekrar okunası, ders alınası kıvamında. Eğer nesilde bu bilinç elde edilirse emin olabiliriz ki iki cihanın tadına varılır.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: