Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Dino Buzzati Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Dino Buzzati En Beğenilen Sözleri



1. "Yeterince düş kırıklığı yaşamadık mı? Savaş istemiyoruz.."


- Tatar Çölü



2. "Öyle bir şey olmalı ki sonunda insan beklediğime deymiş, diyebilmeli."


- Tatar Çölü



3. "“İnsan alışıyor.”"


- Tatar Çölü



4. "Öyle bir şey ki, insan, "Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş." diyebilmeli."


- Tatar Çölü



5. "“Yalnız kalmayı tercih ederim.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



6. "Kişi çevresinde umutla sarılabileceği bir şey aranır."


- Öylesine Bir Aşk



7. "“Ve her şeye yeni baştan başlayacağız.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



8. "Kendini hiçbir zaman olmadığı kadar yalnız hissediyordu."


- Tatar Çölü



9. "Şimdiye değin öyle çok yanılmıştı ki, artık bıkmıştı."


- Tatar Çölü



10. "“Yılların nasıl geçtiğini hiç düşünmüyorsun.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



11. "“Fakat şimdi... Şimdi gitmek zorundayım.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



12. "Şimdi umut vaktiydi ve kendi kendine belki asla gerçekleşmeyecek olan ama insana yaşama cesareti veren..."


- Tatar Çölü



13. "“İnsan hangi yaşta büyür?”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



14. "“yeterince düş kırıklığı yaşamadık mı?”"


- Tatar Çölü



15. "“Belli ki ben yanılmışım.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



16. "Ne günah varsa hepsini işledim...hepsini ekleyin."


- Tanrı'yı Gören Köpek



17. "... zaman ve uzaklığın ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı."


- Tatar Çölü



18. "Artık bu onun yaşamı değildi; o başka bir yola koyulmuştu, geriye dönmek aptalca ve boşunaydı."


- Tatar Çölü



19. "Neden onun dudaklarından, sevgi dolu ve yüreklendirici sözcükler yerine sıradan ve anlamsız lakırdılar çıkıyordu ki?"


- Tatar Çölü



20. "“Beni terk etmek istiyorsan durma, daha fazla canımı sıkmadan çek git!”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



21. "“İnsan alışıyor.”"


- Tatar Çölü



22. "Geldiğiniz için teşekkür ederim ama artık gidebilirsiniz."


- Tanrı'yı Gören Köpek



23. "“Fakat çok yol almıştım, uzaktım oraya
dönemezdim geri.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



24. "“Siz insanlar belli bir yaşa geldiğinizde değişiyorsunuz.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



25. "Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasındaki kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder."


- Tatar Çölü



26. "Önünde öyle çok zaman vardı ki. Yaşamdaki tüm güzel şeyler onu bekliyor gibiydi. Aceleye ne gerek vardı?"


- Tatar Çölü



27. "Drago, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindirmiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti."


- Tatar Çölü



28. "“Ah, artık geri dönmek için vakit çok geçtir”"


- Tatar Çölü



29. "Kendisini bu dünyaya, bu dağlara, bu yalnızlığa yabancı hissediyordu."


- Tatar Çölü



30. "Aylar boyunca odaya tozdan, bir de belki güneşli havadan ince ışık huzmelerinden başka hiçbir şey girmeyecekti. İşte, çocukluğunun küçük dünyası böylece karanlığa gömülüyordu."


- Tatar Çölü



31. "İnsan ne kadar çok elde ederse o kadar çok istiyor."


- Tanrı'yı Gören Köpek



32. ""İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.""


- Tatar Çölü



33. "Fırsat yanı başından geçmiş, o ise bu firsatın geçip gitmesine göz yummuştu."


- Tatar Çölü



34. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



35. "" Affedersin ama ne istediğini sen de bilmiyorsun herhalde...""


- Tatar Çölü



36. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



37. "Öf, diyordu, bu salağa dostluk gösterisinde bulunmak zorunda kalmam ne büyük işkence."


- Tatar Çölü



38. "“Yine de yakından bakıldığında suratlarda geçen zamanın izi görülüyordu.”"


- Tatar Çölü



39. "“Yolumu kaybettim.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



40. "“Öyle bir şey ki, insan, ‘Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş.’ diyebilmeli.”"


- Tatar Çölü



41. "Artık ciddi bir insan oldum. Vergi yükümlüsüyüm."


- Tanrı'yı Gören Köpek



42. "“Artık seni bırakmam gerekiyor.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



43. "Biz kendi başımızın çaresine bakmaya alışkınız."


- Tatar Çölü



44. "-yeryüzünde kötülüğün bulunmadığına inandırılmış saf bir kız çocuğu-"


- Öylesine Bir Aşk



45. "Herkes kahraman olmak üzere doğmaz ki!"


- Tatar Çölü



46. "Şimdi, umut saatiydi."


- Tatar Çölü



47. "Bir bahar günü, kül rengi gökyüzü altında, rüzgar sokaklarda geçen yıldan kalma üç-beş eski yaprağı sürüklerken, kenar mahallelerde dolaşsam seninle; günlerden de pazar olsa."


- Tanrı'yı Gören Köpek



48. "“Salak bunlar,” dedi terzi. “Hiç ilgilenmemek en iyisi.”"


- Tatar Çölü



49. "İnsan: "Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş diyebilmeli.""


- Tatar Çölü



50. "Birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu."


- Tatar Çölü



51. "“Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki insan: Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş diyebilmeli”.”"


- Tatar Çölü



52. "İsyan etmemiş. İstifasını vermemiş, bu haksızlığı hiç ses etmeden kabullenmiş.
(...)
Drago, arkadaşlarının kendisinden daha kurnaz davrandığını düşünüyordu.
(...)
Neden hiç kimse asla doğruyu söyleme cesareti göstermedi?"


- Tatar Çölü



53. "İnsan hangi yaşta buyur? Ve biz büyüten asıl şey nedir?"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



54. ""Drogo susuyordu."

"Zaten dört yılınızı geçirdiniz," diyordu Ortiz. "Sicilinizde bu durum etkili olacaktır. Bunu kabul ediyorum bir de sizin için, şehirde kalmanın ne denli yararlı olacağını düşünün. Burada, tamamen dış dünyadan kopuk bir şekilde kaldınız, artık herkes sizi unutmuştur, henüz vakit varken oraya dönün."

Giovanni, gözleri yere dikili, tek kelime etmeden dinliyordu.

" Sizin gibileri daha önce de gördüm," diye devam etti komutan." Yavaş yavaş kalede kalmaya alıştılar, buraya hapsoldular, hiç kıpırdayamadılar. Sonuçta otuz yaşında kocadılar. ""


- Tatar Çölü



55. "“Belki de karanlık hiç bitmeyecekti.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



56. "“yeterince düş kırıklığı yaşamadık mı?”"


- Tatar Çölü



57. "“elveda geçmişteki düşleri, elveda yaşamın güzel yanları…”"


- Tatar Çölü



58. "Ruhunun derinliklerinde bazı çözemediği yankılar uyanmıştı."


- Tatar Çölü



59. "Sonuçta herkes layığını bulur."


- Tatar Çölü



60. "“Aman, Tanrım! Ne kadar da geç olmuş.”"


- Öylesine Bir Aşk



61. "“Ama sonuçta dünyada yapayalnızdı ve onu kendisinden başka sevecek kimse yoktu.”"


- Tatar Çölü



62. "“Yapacak bir şey yoktu.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



63. "Günden güne ikisi arasındaki dostluk pekişiyor, sağlam temellere oturuyordu."


- Tatar Çölü



64. "“Önünde öyle çok zaman vardı ki. Yaşamdaki tüm güzel şeyler onu bekliyor gibiydi.”"


- Tatar Çölü



65. "Kadınların sezgileri çok güçlüdür..."


- Öylesine Bir Aşk



66. "“Eğer geleceksen, seni beklerim.”"


- Tatar Çölü



67. "Hayatta geri dönüşü olmayan şeyler vardır. Sıra sana geldiğinde bu fırsatını elinden kaçırıp gitmesini sakın izin verme, dikkatli ol! Bir kere kaçırdın mı geri dönüşü yoktur…"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



68. "Siz insanlar belli bir yaşa gelince değişiyorsunuz. Çocukluğunuzda ki hiçbir şey aynı kalmıyor. Tanınmaz oluyorsunuz."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



69. "Gerçek bir sanatçı olmak için ne derseniz deyin ruhuna acı çekmesi gerekiyor."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



70. "Her an gelecekmiş gibi beklenmekte olan bu adamın dönüşü, belki tam da bu akşam gerçekleşebilir."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



71. "“Bir emektarın doğum günü…'”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



72. "İlişkiler değişir."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



73. "En iyisi susmak, insan susarak da başarılı olabilir."


- Öylesine Bir Aşk



74. "Yeterince düş kırıklığı yaşamadık mı? Savaş istemiyoruz.."


- Tatar Çölü



75. "Sadece yalanın uydurulmaya ihtiyacı vardır."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



76. "Şimdi umut vaktiydi ve kendi kendine belki asla gerçekleşmeyecek olan ama insana yaşama cesareti veren."


- Tatar Çölü



77. "Unutmak kolay değil ama artık bitti."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



78. "Hepiniz kaderiniz de aynı yönde ilerlersiniz."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



79. "Tanrının adaleti karşısında herkes eşittir. Zaman, kimilerinin yararına hızla işlerken kimileri içinde ağır seyreder fakat sonuç değişmez."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



80. "“Ruhunun derinliklerinde çözemediği bazı yankılar uyanmıştı...""


- Tatar Çölü



81. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



82. "...birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti."


- Tatar Çölü



83. "Yine de zaman geçiyordu; insanları hiç düşünmeden, dünyada gidip geliyor, güzel şeyleri solduruyor ve henüz adı bile konmamış yeni doğmuş bebekler dahil hiç kimse onun elinden kurtulamıyordu."


- Tatar Çölü



84. "Böyle bir ayrılık elbette bir parça zorluğu da içinde barındırıyor. Herkes birbirine sevgiyle bağlanmışken tüm bu olanlar tuhaf geliyor ama bir gün yeniden buluşacağız. Dallarımız yeniden birbirine değecek."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



85. ""Her şey yoluna girecektir. İnanın bana: İşleri oluruna bırakmak en iyisidir.""


- Colombre



86. "“Ve senin de yaşına bakılırsa sevgili Albayım, senin de ömrünün şakası kalmamış.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



87. "… yaşamının en güzel bölümünü uğruna harcadığı o gizli umut vardı."


- Tatar Çölü



88. "Dünyada yapayalnızdı ve onu kendisinden başka sevecek kimse yoktu."


- Tatar Çölü



89. "“Her şey sanki yeniden başlar, bir sağlık ve neşe dalgası bütün dünyayı sarar.”"


- Tatar Çölü



90. "“Söyleyecek öyle az şey var ki...”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



91. "“ Dolayısıyla endişe etmeyin: Yorgunluk nedir bilmezsiniz, en kötü ihtimalle, canınız sıkılabilir...”"


- Tatar Çölü



92. "“Ve sabit bakışlarla incelediği aynada, boşuna sevmeye çalıştığı yüzünde zoraki bir gülümseme görüyordu.”"


- Tatar Çölü



93. "-Bana uzaktan bak ama dokunma.
-Park çiçeği misin be kadın!"


- Öylesine Bir Aşk



94. "“ ... ama insan hayatta her istediğini elde edemez ki , mantıklı olmak gerek ... “"


- Tatar Çölü



95. "“Yıllardan beri hep bu anı, gerçek yaşamının başlayacağı bu günü beklemişti.”"


- Tatar Çölü



96. "“…ama unutuyorlar ki sınır her zaman sınırdır ve ne olacağı hiç belli olmaz...”"


- Tatar Çölü



97. "sana elveda diyorum."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



98. "Zaman elini sizden daha çabuk tuttu, sizinse artık her şeye yeniden başlama hakkınız yok."


- Tatar Çölü



99. "Dünle evvelsi gün birbirinden farksızdı, onları birbirinden ayırt edebilmesi olanaksızdı..."


- Tatar Çölü



100. "Eskiden yaşamını besleyen her şey uzaklaşmıştı, kendi yerinin rahatlıkla işgal edildiği yabancı bir dünyaydı o artık."


- Tatar Çölü



101. "Belki bir saat, belki bir hafta, belki de bir ay meselesiydi; ama ölüm söz konusu olduğunda haftalar ve aylar bile pek küçük birimlerdi."


- Tatar Çölü



102. "“kendisini bekleyen yaşamı düşünüyor, kendisini bu dünyaya, bu dağlara, bu yalnızlığa yabancı hissediyordu.”"


- Tatar Çölü



103. "“Ölüm söz konusu olduğunda haftalar ve aylar bile pek küçük birimlerdi.”"


- Tatar Çölü



104. "“Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.”"


- Tatar Çölü



105. "“Sevgili çocuk, hayatta geri dönüşü olmayan şeyler vardır. Sıra sana geldiğinde bu fırsatın elinden kaçıp gitmesine sakın izin verme, dikkatli ol.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



106. "“ Sonuçta herkes layığını bulur. “"


- Tatar Çölü



107. ""Cümleni bitiremeden gittin; belki de gayet sıradan aptalca bir şey, belki saçma bir umuttu dile getireceğin, belki de... hiçbir şey değildi.”"


- Tatar Çölü



108. "Bir çocuğun ağlaması dünyayı zehirlemeye yeter, diye okumuştum bir yerlerde."


- Tanrı'yı Gören Köpek



109. "Neden onun dudaklarından, sevgi dolu ve yüreklendirici sözcükler yerine sıradan ve anlamsız lakırdılar çıkıyordu ki?"


- Tatar Çölü



110. "Demek ki şarkı söyleyen, bir asker, soğuğa, cezalara ve aşka duyarlı bir adam değil düşmanca dikilen dağdı. Ne acıklı bir hata, diye düşündü Drogo, belki de her şey için aynı durum geçerlidir, çevremizde bizim gibi yaratıklar olduğunu düşünürüz halbuki olan, sadece, don ve yabancı bir dil konuşan taşlardır; bir dosta selam vermek üzereyizdir, ama kolumuz hareketsiz yana düşer, gülümsememiz yarıda kalır çünkü tamamen yalnız olduğumuzu görürüz."


- Tatar Çölü



111. "" Görürsün, yeniden yaĝmur yağacak.""


- Tatar Çölü



112. "...ama insan hayatta her istediğini elde edemez ki , mantıklı olmak gerek ..."


- Tatar Çölü



113. "...henüz genç ve sağlıklı bir bedene sahipken, zafer borularının öttüğü anda ölmek güzel olabilir; ama bir hastane koğuşunda uzun uzun acı çektikten sonra ölmek daha kötüdür herhalde; evde, sevgi dolu ilenmeler, hafif ışıklar ve ilaç şişeleri arasında ölmek daha melankoliktir. Ama bilinmeyen, yabancı bir diyarda, sıradan bir han odasında, yaşlı ve çirkinleşmiş bir biçimde, dünyada, arkada hiç kimsenin kalmadığını bilerek ölmek kadar zor hiçbir şey olamazdı."


- Tatar Çölü



114. ""...gülümsedi yalnızca, mutlu olmak isteyen ama gizli bir engel nedeniyle olamayan birinin görünüşü vardı yüzünde hep.""


- Tanrı'yı Gören Köpek



115. "Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti. Birisi acı çektiğinde acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu. Bir insan acı çektiğinde duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti."


- Tatar Çölü



116. "Kendini aniden yalnız hissetti."


- Tatar Çölü



117. "“Şimdi umut vaktiydi ve kendi kendine belki asla gerçekleşmeyecek olan ama insana yaşama cesareti veren…”"


- Tatar Çölü



118. "Kızların dünyasını öğrenmek en büyük merakıydı. Nasıl yaşıyorlardı? Beklentileri neydi? Bu yaşamın sert koşullarına nasıl dayanıyorlardı?"


- Öylesine Bir Aşk



119. "Şimdi, salonda gecenin, korkunun boyası dökülmüş duvarlardan sızdığı, felaketin tatlılaştığı, ruhun uyuyan insanlığın üzerinde kanat çırptığı saatlerin ağırlığı hissediliyordu."


- Tatar Çölü



120. "Cümleni bitiremeden gittin; belki de gayet sıradan aptalca bir şey, belki saçma bir umuttu dile getireceğin, belki de hiçbir şey değildi.”"


- Tatar Çölü



121. ""Yeterince düş kırıklığı yaşamadık mı?""


- Tatar Çölü



122. "...bir köpekten korkuyorlardı, ısırılmaktan değil, yalnızca köpeğin kendilerine kötü gözle bakmasından korkuyorlardı."


- Tanrıyı Gören Köpek



123. "“ Zaman onların da üstünden geçip gitmiş, onlar bunun farkına varamamışlardı bile.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



124. "Onca zaman aynı istikamette yürüdükten sonra, şimdi yolları ayrılıyordu, biri o yana, biri bu yana, bilinmeyen ülkelere doğru gidiyorlardı."


- Tatar Çölü



125. "Çözümleyemediği belirsiz bir duygu doluyordu ruhuna; belki de aptalca ve saçma bir şey, temeli olmayan bir düşünceydi bu."


- Tatar Çölü



126. "“ ... muhakkak farklı bir şey olagelmeli , öyle bir şey ki , insan ‘artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş‘ , diyebilmeli. “"


- Tatar Çölü



127. "...fırsat yanı başından geçmiş, o ise bu fırsatın geçip gitmesine göz yummuştu."


- Tatar Çölü



128. "İnsan, umut dolu, kendi yolunda gider durur; günler uzun ve sakindir, güneş yukarıda gökyüzünde parlamakta ve akşam bastığında üzülerek yok olmaya yüz tutmaktadır."


- Tatar Çölü



129. "...en güzel yıllarının, ilk gençliğinin belki de artık tükendiğini de fark etmekteydi"


- Tatar Çölü



130. "...şimdiye değin öyle çok yanılmıştı ki, artık bıkmıştı."


- Tatar Çölü



131. "Kargalar yuva yapar,
kırlangıçlar gider."


- Tatar Çölü



132. "Ruhunun derinliklerinde çözemediği bazı yankılar uyanmıştı...!"


- Tatar Çölü



133. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



134. "“Birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu…”"


- Tatar Çölü



135. "Şimdi, umut saatiydi."


- Tatar Çölü



136. "Aradan on beş yıl geçmiştir, on beş bitmek bilmeyen ama aynı zamanda da bir düşmüş gibi hemen geçip gidiveren yıl..."


- Tatar Çölü



137. "“Böylece onu terk etmiş oldu.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



138. "“Utanıyordun, değil mi Albay? İnsan gibi davranmaktan utanıyordun... Diğerleri gibi olmaktan...”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



139. "Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasında bir kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını farkeder."


- Tatar Çölü



140. ""Sonuçta herkes layığını bulur.""


- Tatar Çölü



141. "“Pek çok şeyi unutmuşsun!”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



142. "Ya aslında yanılıyorsa? Ya gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



143. "“Önünde öyle çok zaman vardı ki! Tek bir yıl bile ona bitmez tükenmezmiş gibi geliyordu oysa güzel yıllar henüz başlamaktaydı; yıllar sonu gözükmeyen sınırsız bir diziye, insanın uğruna biraz sıkılmayı göze alabileceği halen hiç el değmemiş ve görkemli bir hazineye benziyordu.”"


- Tatar Çölü



144. "“O mesele hallolacak, bir gün eksik bir gün fazla...”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



145. "Benim için durum farklı. Ben başka bir kuşağa aitim…."


- Tatar Çölü



146. "Dünya’ya barış hakimdi"


- Tatar Çölü



147. "...belki bir saat, belki bir hafta, belki de bir ay meselesiydi; ama ölüm söz konusu olduğunda haftalar ve aylar bile pek küçük birimlerdi."


- Tatar Çölü



148. ""Dünya sınırsız bir neşeyle kaplanmış gibiydi.""


- Tatar Çölü



149. ""...içinde acı bir izlenim, adeta eski sevginin azalmış olduğuna, ikisi arasında zaman ve uzaklığın yavaş yavaş ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı...""


- Tatar Çölü



150. "“Ama insan hızla terfi etmek için her şeye alışabilir, öyle değil mi,”"


- Tatar Çölü



151. "“Belirli bir zamanda, arkamızda bir kapı kapanır, kapanır ve bir şimşek hızıyla kilitlenir; geri dönecek zaman kalmamıştır. ”"


- Tatar Çölü



152. "Düşlerde, her zaman saçma ve karmaşık bir şeyler vardır ve insan tüm gördüklerinin yalan olduğu duygusundan ve en güzel anda uyanacağı düşüncesinden hiçbir zaman tam olarak kurtulamazdı."


- Tatar Çölü



153. "“ Affedersin ama ne istediğini sen de bilmiyorsun herhalde ... “"


- Tatar Çölü



154. "Eğer düşünde kendini yolun bittiği yerde, kurşuni bir denizin kıyısında, kurşuni ve tekbiçimli bir göğün altında ezelden beri bir ev, bir ağaç, çevrede tek bir insan hatta tek bir ot bulunmayan bir yerde görecek olursa dikkat etmelidir."


- Tatar Çölü



155. "“Ah, artık geri dönmek için vakit çok geçtir.”"


- Tatar Çölü



156. "İnsan alışıyor."


- Tatar Çölü



157. "“Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki insan: Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş diyebilmeli”."


- Tatar Çölü



158. "İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti"


- Tatar Çölü



159. "İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti."


- Tatar Çölü



160. "İçinde acı bir izlenim, adeta eski sevginin azalmış olduğuna, ikisi arasında zaman ve uzaklığın yavaş yavaş ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı..."


- Tatar Çölü



161. "Bir sayfa, böylece, yavaşça çevrildi ve tüketilmiş günlere eklenerek öbür tarafa geçti, şimdilik biriken sayfalar ince bir cilt oluşturmakta ama buna karşılık kalan sayfalar bitmek bilmez bir hacim sunmaktadır. Ama yine de biten bir sayfadır, teğmenim, yani yaşamın bir parçası."


- Tatar Çölü



162. "şimdi umut vaktiydi…"


- Tatar Çölü



163. "“ İnsanın , tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. “"


- Tatar Çölü



164. "Bir çocuğun ağlaması dünyayı zehirlemeye yeter, diye okumuştum bir yerlerde."


- Tanrı'yı Gören Köpek



165. "“herkesin kendi meşguliyeti vardı, herkes kendi kendine zor yetiyordu”"


- Tatar Çölü



166. "“ Herkesin kendi meşguliyeti vardı , herkes kendi kendine zor yetiyordu ... “"


- Tatar Çölü



167. "Sanki çevresindeki her şey düşmanıydı ve kendini kollamak zorundaydı."


- Öylesine Bir Aşk



168. "İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur."


- Tatar Çölü



169. "Peki, bu cehennemden nasıl çıkacaklardı?"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



170. "... muhakkak farklı bir şey olagelmeli , öyle bir şey ki , insan ‘artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş‘ , diyebilmeli...

_______"


- Tatar Çölü



171. "Hep aynı suratlar, aynı söylem, aynı görev, aynı kağıtlar."


- Tatar Çölü



172. "Sanki çevresindeki her şey düşmanıydı ve kendini kollamak zorundaydı."


- Öylesine Bir Aşk



173. "...haftaların ve ayların akıp gidişini kıpırtısız izliyordu. Büyük umutlardan artık vazgeçmişti."


- Tatar Çölü



174. "...günler birbirine benziyor ve uygun adım yürüyen askerler gibi sonsuza değin tekrarlanıyordu. Yine de zaman geçiyordu; insanları hiç düşünmeden, dünyada gidip geliyor, güzel şeyleri solduruyor; ve henüz adı bile konmamış yeni doğmuş bebekler de dahil olmak üzere hiç kimse onun elinden kurtulamıyordu."


- Tatar Çölü



175. "...dünyada yapayalnızdı ve onu kendisinden başka sevecek kimse yoktu."


- Tatar Çölü



176. "“En güzel yıllarının, ilk gençliğinin belki de artık tükenmekte olduğunu fark etmekteydi. Ve sabit bakışlarla incelediği aynada, boşuna sevmeye çalıştığı yüzünde zoraki bir gülümseme görüyordu.""


- Tatar Çölü



177. "Ama, sonuçta, en güzel yıllarının, ilk gençliğinin belki de artık tükendiğini de fark etmekteydi. Ve sabit bakışlarla incelediği aynada, boşuna sevmeye çalıştığı yüzünde zoraki bir gülümseme görüyordu."


- Tatar Çölü



178. "Dışlandığı oyuna candan katılmaya istekli bir çocuk gibiydi."


- Öylesine Bir Aşk



179. "“Düş kırıklığına uğramayacağın konusunda güvence verebilirim.”"


- Öylesine Bir Aşk



180. "İnsanın tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti. Birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti."


- Tatar Çölü



181. "Kimselere derdini açamıyor, kimseden teselli, yardım ya da acıma beklemiyordu."


- Öylesine Bir Aşk



182. "“Fakat artık özgürdü ve arınmıştı: Her köşesi kurtuluşun huzurunu yaşıyordu. ”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



183. "“Kargalar yuva yapar, kırlangıçlar gider,”"


- Tatar Çölü



184. "Bizim yaşamımıza değin sözler söylüyordu, hep anlayacak gibi olup bir türlü seçemediğimiz sözlerdi bunlar."


- Tatar Çölü



185. "Yine de zaman, gitgide daha hızlı bir biçimde akıp gidiyordu; sessiz ritmi yaşamı parçalara ayırıyor, insan geriye bir göz atmak için bile duramıyordu. "Dur! Dur!" diye bağırmak istiyor ama sonra bunun hiçbir yararı olmadığının farkına varıyordu. Her şey, insanlar, mevsimler, bulutlar, her şey kaçıp gidiyordu ; insanın taşlara, bir kayanın tepesine asılması da yararsızdı, yorulan parmaklar gevşiyor, kollar, cansız bir şekilde düşüyor ve insan kendini bu çok yavaşlamış gibi görünen ama hiç durmayan ırmağa kapılmış buluveriyordu."


- Tatar Çölü



186. ""Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?""


- Tatar Çölü



187. "Dünle evvelsi gün birbirinden farksızdı, onları birbirinden ayırt edebilmesi olanaksızdı; üç gün önce olmuş bir şey de yirmi gün olmuş bir şey de sonuçta ona eskiden olup bitmiş bir şey olarak görünüyordu. Böylece, o ayırdına varamadan, zaman akıp gidiyordu."


- Tatar Çölü



188. "“İnsan alışıyor,”"


- Tatar Çölü



189. "Neden hiç kimse asla doğruyu söyleme cesaretini göstermedi?"


- Tatar Çölü



190. "Zamanla gitgide belirsizleşen bu uzak olasılık uğruna koskoca yetişkin adamlar yaşamlarının en güzel bölümünü burada tüketiyorlardı."


- Tatar Çölü



191. "Soyadımı bilmesen de birbirimizle görüşebiliriz, değil mi?"


- Öylesine Bir Aşk



192. "“Ama insan alışıyor…”"


- Tatar Çölü



193. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışşa?"


- Tatar Çölü



194. "Şu ağaçlar, kırlar, şu beyaz ev belki de bizim aradığımız şeylerdir. Bir an, bunun doğru olduğuna inanıp, orada durmak isteriz. Sonra, kulağımıza ileride daha iyisinin olduğu çalınır ve tasasız bir biçimde yeniden yola koyuluruz.
İnsan böylelikle, umut dolu, kendi yolunda gider durur..."


- Tatar Çölü



195. "“ Ama bir gün yeniden buluşacağız. ”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



196. "“Şimdi, umut saatiydi.”"


- Tatar Çölü



197. "Eğer yaşam bana kimseye güvenmemeyi öğrettiyse, bu benim suçum değil."


- Öylesine Bir Aşk



198. "Sırtında yüzyılların ağırlığı var, kulağa ne kadar hafif gelse de...

___"


- Bir Aşk



199. "Bu eski kentin çöplüğünde açmış bir çiçekti."


- Öylesine Bir Aşk



200. "Yaşam bir garip artık. Karşı çıkamamak, çare arayamamak, açıklama getirememek ruhları çözüyor."


- Tanrı'yı Gören Köpek



201. "Ulduzlu səmadakı axırıncı öz parçasına ani olaraq baxdı;

Qaranlıqda onu heç kim görməsə də, gülümsəyirdi."


- Tatar Çölü



202. ""...zaman zaman herkes kendini keyifsiz hissedebilir.""


- Tatar Çölü



203. "“Her zaman böyle olur,” dedi rüzgâr, “sen haklı olsan bile... ”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



204. "“ Ben azla yetinmeyi öğrendim. “"


- Tatar Çölü



205. "“madem ki gideceğim, bana öyle geliyor ki, bir an önce gitmem daha uygun olur.”"


- Tatar Çölü



206. "“Kalbinizden rahatsızlığınız var değil mi? Organizmanız bu derece yüksek bir ortama dayanamıyor, değil mi? Bu size uygun mu?”"


- Tatar Çölü



207. "Dünyada onunla ilgili olmayan ne varsa, artık önemini yitirmişti."


- Öylesine Bir Aşk



208. "İnsan hayatta her istediğini elde edemezdi ki"


- Tatar Çölü



209. "Sonra, karanlıkta, hiç kimsenin kendisini göremeyeceğini bilmesine rağmen, gülümser."


- Tatar Çölü



210. "İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur."


- Tatar Çölü



211. "Beni terk etmek istiyorsan durma, daha fazla canımı sıkma çek git!"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



212. "“o ayırdına varamadan, zaman akıp gidiyordu.”"


- Tatar Çölü



213. ""Başlangıçta hep böyledir. Yeni gelenler kazanır. Herkes için durum aynıdır, insan gerçekten güçlü olduğunu zanneder ama bu yalnızca yeni gelmiş olmanın yarattığı bir durumdur, sonunda diğerleri de sisteminizi öğrenir ve günün birinde bakarsınız hiçbir şey yapmıyorsunuz.""


- Tatar Çölü



214. "“Oo! Uzun süredir ne sesini duyduk, ne soluğunu. Nerelerdeydin? Nasılsın?”"


- Öylesine Bir Aşk



215. "İnsan hayatta her istediğini elde edemezdi ki."


- Tatar Çölü



216. "Siz insanlar utanıyorsunuz... Kendinizi olduğunuzdan kötü göstermeye çalışıyorsunuz, böyle kurulu dünyanın düzeni."


- Tanrı'yı Gören Köpek



217. "Sizler olağanüstü cahilsiniz!!!"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



218. "Her şey, insanlar, mevsimler, bulutlar, her şey kaçıp gidiyordu…"


- Tatar Çölü



219. "" Teklifiniz çin çok teşekkür ederiz ama biz kendi başımızın çaresine bakmaya alışıĝız.""


- Tatar Çölü



220. "“Demek geri döndün, ha?”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



221. "Siz insanlar utanıyorsunuz... Kendinizi olduğunuzdan kötü göstermeye çalışıyorsunuz, böyle kurulu dünyanın düzeni."


- Tanrı'yı Gören Köpek



222. "“Yolumu kaybettim.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



223. "Ya, aslında yanılıyorsa? Ya, gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?"


- Tatar Çölü



224. "Camdan dışarı son bir göz atar, yıldızları son kez görebilmek için fırlatılan küçük bir bakıştır bu. Sonra, karanlıkta, hiç kimsenin kendisini göremeyeceğini bilmesine rağmen, gülümser."


- Tatar Çölü



225. "… ama sonuçta dünyada yapayalnızdı ve onu kendisinden başka sevecek kimse yoktu."


- Tatar Çölü



226. "Kırk yıl öncesine değin, bir yazar, bir ressam, bir müzisyen önemli kişiler olabilirdi. Ama şimdi…"


- Tanrı Görmüş Köpek



227. "İnsan, umut dolu, kendi yolunda gider durur; günler uzun ve sakindir, güneş yukarıda gökyüzünde parlamakta ve akşam bastığında üzülerek yok olmaya yüz tutmaktadır.

Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasındaki kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder."


- Tatar Çölü



228. "Sayfalar çevrilir, aylar ve yıllar geçmiştir."


- Tatar Çölü



229. "“Beni mahveden tutsaklık oldu. ”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



230. ""Okurlar gittikçe azalıyor, hep azalıyor!""


- Colombre



231. "Yüce Tanrı, bazı şeylerin olmamasını ister ama engelleyemez bunları, çünkü kendisi kararlaştırmıştır."


- Tanrı'yı Gören Köpek



232. "Anlaşılan hepsini unutmuşum."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



233. "“Fakat o da yolunu bulmakta zorlanıyordu şimdi.”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



234. "...dünyada yapayalnızdı ve onu kendisinden başka sevecek kimse yoktu."


- Tatar Çölü



235. ""Kendisini bu dünyaya, bu dağlara, bu yalnızlığa yabancı hissediyordu.""


- Tatar Çölü



236. "Ama bir gün yeniden buluşacağız."


- Yaşlı Ormanın Gizemi



237. "İnsan, kendine, şanına layık bir şeyleri, ille de savaşta yaşamazdı ki…"


- Tatar Çölü



238. "Yine de zaman geçiyordu; insanlar hiç düşünmeden, dünyada gidip geliyor, güzel şeyleri solduruyor…"


- Tatar Çölü



239. "İnsanın tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur."


- Tatar Çölü



240. "“Neden hiç kimse asla doğruyu söyleme cesaretini göstermedi?”"


- Tatar Çölü



241. "Evlenmek, bir ev sahibi olmak, bankada hesap açtırmak, bir üst düzeye sıçramak gibi yavan mutluluklar.

___"


- Bir Aşk



242. "“Bir zamanlar sen de farklı olmalıydın Albay...”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



243. "Evlenmek, bir ev sahibi olmak, bankada hesap açtırmak, bir üst düzeye sıçramak gibi yavan mutluluklar.

___"


- Bir Aşk



244. "“Lütfen, kalk artık! Bak, yeşil halının üstünden güneş çekilip gitmiş. Hava bulutlanıyor.“"


- Öylesine Bir Aşk



245. "“Sana veda etmeye geldik Sallustio!”"


- Yaşlı Ormanın Gizemi



246. "“Kendinden ne kadar az söz edersen, o kadar özgür olursun.”
“Öyleyse telefon numaranı ver.”
“Sana bir şey söyleyeyim mi? Telefon numaramı dünyada kimse bilmez. Bir de bu eksikti!”"


- Öylesine Bir Aşk



247. "“ Ama bir noktada , belki de içgüdüsel olarak , insan geri döner ve arkasındaki kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder. “"


- Tatar Çölü



248. ""Aşk korkunç bir hastalıktır.”

______"


- Bir Aşk



249. ""Sen erkekleri çıldırtmak için doğmuşsun.""


- Öylesine Bir Aşk



250. "“Düşlerde, her zaman saçma ve karmaşık bir şeyler vardır ve insan tüm gördüklerinin yalan olduğu duygusundan ve en güzel anda
uyanacağı düşüncesinden hiçbir zaman tam olarak kurtulamaz.”"


- Tatar Çölü

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: