Dilaver Cebeci En Beğenilen Sözleri
1. ""Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum.
Durup durup ıssız yerlerde,
'Güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var' diyorum.""
- Sitare
2. ""Sen gelince güçlendim. Nasıl güçlendim... Tek başıma bir tümen yağıyı basabilirim. Şu atın sırtında Asya'yı baştan başa geçebilirim. Gün batısını vurup geri dönebilirim. Seninle bin yıl yaşarım.""
- Mavi Türkü
3. "Saçlarında kurt nefesi rüzgârlar.."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
4. ""Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum.
Durup durup ıssız yerlerde
'Güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var.' diyorum.""
- Sitare
5. "Ben ne yağmurlar gördüm Sitâre...
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım..."
- Sitare
6. ""Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde""
- Sitare
7. "''Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı''"
- Sitare
8. "Güneş kanlar içinde yavaş yavaş boğulur
Karanlık kuşanır pusatlarını
Titretir bozkırların başıboş atlarını
Yıldızlar uzakta kehkeşanlara sığınır
Ben sana..."
- Türkiyem
9. "Gözlerinde berrak sular gördüğüm,
Gece gündüz uğraştığım kördüğüm."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
10. ""Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum.
Durup durup ıssız yerlerde
'Güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var.' diyorum.""
- Sitare
11. "Gün görmemiş şiirlere gebeyim."
- Türkiyem
12. "biliyorum içinde bir sızı var.
bıçak ağzı gibi bir sızı var."
- Sitare
13. "Döğünsün destanlar, ağlasın şiir,
Allah Kadîm, Allah Bâkî, Allah bir."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
14. "Vatan, milletin maneviyat ve mukaddesatı, hatıraları ve idealleri, milli kültürü ile kaynaşmış, mazisi ve istikbali ile birleşmiş coğrafya demektir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
15. "Câhiz'in kitabından naklediyoruz: Türk'ün gücü şiddetli azmi sağlamdır. Atı hiç tetiğini bozmayarak düşman üzerine alabildiğine gider. Düşmandan korku nedir bilmeyen ve sırası gelince hayatını vermekten kaçınmayan Türk, hayvanını böyle alıştırmıştır. Atını bir defa çevirse bile at dönmez bilakis doludizgin gider. Meğer ki birkaç defa zorlasın. Türk dönecek olursa da ölüm saçar çünkü ileri harekette olduğu gibi geri dönerken bile okuyla vurur. Dünyada Türkler ile mukayeseye değer başka bir ordu yoktur."
- Farklı Yönleriyle Türkler
16. "Millet geçmiş ve gelecek arasında bir kültür ve ülkü toplumudur."
- Farklı Yönleriyle Türkler
17. "Batılı Türk dostlarından Claude Farrer "Türklerin Manevi Gücü" isimli eserinde der ki: Türk var, Türk sanılan var. Yarı batılı Türk laventenlerle büyümüş ve değişmiştir. Bunlar bana hiçbir zaman işe yarar bir şey söylememiştir. Ve öbür Türk, eski Türk tarlasını belleyen, sürüsünü otlatan, el sanatlarıyla uğraşan sade ve tatlı Türk... Tanıdığım Asya ve Avrupa köylerinde evlerine girip çıktığım Türk... Ah inanın bana dünyada hiçbir kimse onun kadar sevilmeye, hürmet edilmeye layık değildir. İnsanlığın varlığıyla iftihar edilmeye, itibar edilmeye layık değildir. İnsanlığın varlığıyla iftihar edebileceği ondan başka insan yoktur."
- Farklı Yönleriyle Türkler
18. "Milli bilincin farkına varılmazsa millet sağlıklı bir toplum olma özelliğini kazanamaz."
- Farklı Yönleriyle Türkler
19. "Nereden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum.
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum..."
- Sitare
20. "Millet fertlerinin aynı ülküye sahip olmaları, geçmişte olduğu gibi gelecekte de birlikte yaşama ülküsünü paylaşmaları gerekir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
21. "Bir de Çankaya yokuşunda rüzgara tutulmuş saçlarını..."
- Türkiyem
22. "Dost kentleri yıkıp sana gelmişim
Esirin olmayı şeref bilmişim
Bilsen ıssızlıktan nasıl yılmışım
Bu sessiz dünyama girecekmisin
Ellerini bana verecekmisin"
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
23. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar"
- Sitare
24. "Sineme yüzlerce ok saplanırdı
"Kirpiğin kaşına değdiği zaman."
Bir sızı içimde keleplenirdi,
Kulağım adını duyduğu zaman."
- Türkiyem
25. "Türk ailesi karşılıklı saygının, dayanışma ve bağlılığın, maddi ve manevi fedakarlığın en yüksek seviyeye ulaştığı bir aile tipidir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
26. ""Altaylılarda kadın ve erkek arasındaki konuşma ve görüşme tamamen serbesttir. Genç erkekler kız ve kadınlarla konuşurken, kadın hiçbir zaman yüzünü örtmeyi düşünmez. Bu esnada terbiyesizlik sayılabilecek hiçbir şaka veya takılmaya rastlamadım...""
- Farklı Yönleriyle Türkler
27. "Sen olmasan anlamsız olurdu tüm şiirlerim
Çocuksu bir yaşam içinde kalırdım"
- Türkiyem
28. "Bulanık düşler görüyorum;
Beni uyandır… beni uyandır."
- Türkiyem
29. "Gül yüzünü gecelerce dokurum
Şiirimsin günde bin kez okurum"
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
30. "Yine öyle güzelsin biliyorum
Gözlerin ışık ışık"
- Türkiyem
31. "Millet kendinde alt ve üst kimlikleri toplayan ahenkli, şahsiyetli bir toplum örneğidir. Doğru anlaşılır ve doğru uygulanırsa, ne ırkçılığa ne kendini önemsemeyen küreselciliğe geçit vermez."
- Farklı Yönleriyle Türkler
32. "Asra yemin olsun ki hüsrandayım.."
- Mavi Türkü
33. "Uzak kentlerden geliyorum
Seni arıyorum kaç yıldır."
- Türkiyem
34. "Zamanın tesbihi saçıldı yere,
Dizemedim dizilmiyor Sultanım."
- Türkiyem
35. "Eski bir kitaba, sinmiş güveyi
Şaşırtan çok tuhaf işler olurdu
Örümcekler duvar örer
Kuşlar ordu bozardı"
- Türkiyem
36. ""Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır o şehirde sırılsıklam gezerdim...""
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
37. "Önemli olan kadın ve erkeklerimizin, vatan aşkı, vatan sevgisi ve Türklük davasını yan yana ve yiğitçe yaşamalarıdır."
- Farklı Yönleriyle Türkler
38. "Sana bu mektubu, evimin balkonundan yazıyorum,
Sağ elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne"
- Türkiyem
39. "Sana bu mektubu bir gece yarısında yazıyorum
Azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar"
- Türkiyem
40. "Ben çalmadım mutluluğu ellerinden inan ki…
Zaten uzaklardayım, parça parça yüreğim."
- Türkiyem
41. "İster açıklayın, ister gizleyin,
Rabbim kalbinizden geçeni bilir.
Karanlık gecede, kara mermerde,
Karınca yürüse, görür, işitir."
- Türkiyem
42. "... bugünkü eğitim sistemi, ferdin gelişmesini temin yerine, "lüzumlu" kabul edilen bir takım bilgileri onun hafızasına yerleştirmek faaliyetinden ibarettir."
- Türk'e Dair
43. "Salt sen varsın
Gözlerin var, mavi gök gibi kutlu
Ben seninle geleceğe umutlu…"
- Türkiyem
44. "Alp Aslan ve Kaşgarlı Mahmut çağı yani 11. yüzyılın ikinci yarısı Türklerin "Türklük şuuru ile gururunu" tam olarak duydukları bir dönemdir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
45. "Hâlâ bir bilmecesin aklımda çözemediğim.
Kör bir düğümsün beynimin tam ortasında."
- Türkiyem
46. "Yüreğimi çaldığından bu yana.
Üşütmüyor soğuk beni."
- Türkiyem
47. "Türkler atın üzerinde kısa bir süre uyurlar, eğerin altında sakladıkları eti yerler ve hiç durmadan yol alırlardı. Düşmanın önüne, beklenenden daha az bir süre de çıkarak onları şaşırtırlardı."
- Farklı Yönleriyle Türkler
48. "Son zamanlarda töreye bağlı aile yapısının sarsılması ve sahipsiz kalması, kültür naklini sağlayan dilin bozulması, dış güçlerin yıkıcı faaliyetlerine karşı ciddi tedbirlerin alınmaması, dinin birleştirici özelliğinden faydalanılamaması, eğitimin milliyetçilik vasfını kaybetmesi, enflasyonun iktisadi hayatımızdan çıkarılamaması, orta sınıflaşmanın sağlanamaması, aydınların cemiyete yabancılaşması, hukuk devleti anlayışında bazı zaafların görülmesi, gençliğe ve cemiyete yüce ülküler verilmemesi, zaman içinde eskiyen sosyal müesseselerin yerine yenilerinin konamaması gibi sebeplerle cemiyetimizde maddi ve manevi kültür unsurları bir araya gelememiş, bir mana ifade edecek şekilde işleyememiş, dolayısı ile bir bütünlük sağlanamamıştır. İşte buna sosyal çözülme (Anomi) denir ki sosyal bütünleşmenin tam zıddıdır. İntiharlar, cinayetler, uyuşturucu alışkanlığı, fuhuş, mezhep kavgaları bu halin tezahürlerindendir."
- Türk'e Dair
49. "Dilâver razı olmuşur uzaklardan temaşaya
Yeter ki hüsnü vâr olsun ve şirin cânı sağ olsun."
- Türkiyem
50. "Onlar bu dünyaya niye geldiler
“Li ya’budûn”* diye diye geldiler."
- Türkiyem
51. "Eğitim sistemimizden hukuk sisteminize varana kadar her sahada, "Çağdaşlık, ilericilik, modernizm" adı altında Hristiyan Batının hayat tarzı münevverimize benimsetildi. Tarihimiz, edebiyatımız, sanatımız, düşünce sistemimiz devamlı kötülendi. Öğretilmedi. Bu sebeple tarihini ve benliğini öğrenememiş Batı mukallidi nesiller yetiştirildi."
- Türk'e Dair
52. "Artık Türk münevverleri, faziletlerimizle beraber milli zaaflarımızı da iyi bilmelidirler. Türk milletinin ecnebiye meraklı, kültürlere ve iklimlere kolay uyan, asimile edilmeye müsait, kendine fazla güven sebebi ile yabancılaşmaya karşı tedbir alamayan, devlet kuran fakat bir müddet sonra onun idaresini ellere kaptıran, tehlike büyüyüp dağ oluncaya kadar seyreden karakteri bulunduğunu ona sık sık hatırlatmalıdırlar."
- Türk'e Dair
53. "Bu sessiz dünyama girecekmisin
Ellerini bana verecekmisin"
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
54. "Bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti 600 yıl yaşayabilmiş bir cihanşümul devletin harabeleri arasından çıkmış milli bir devlettir. Onun kurucusu da bu hususiyeti defalarca ifade etmiştir. Osmanlı kanalı ile de eski Türk Medeniyetine bağlanır. Bu medeniyetin mümeyyiz vasfı Türk inanç ve töreleri ile bunlarla çatışmayan İslam iman, amel ve hissiyatıdır."
- Türk'e Dair
55. "Gül yüzünü gecelere dokurum,
Şiirimsin günde bin kez okurum."
- Türkiyem
56. "İnce ve yumuşak kolları vardı gecelerin
Beni nasıl sarar, nasıl okşardı saçlarımı"
- Türkiyem
57. "Türkçe'de soyut terimler yoktur. Onlar fikirlerini fiiller ve sıfatlarla ifade etmek zorundadırlar. Bir milletin gücünü düşünün ki, medeniyetin yüksek seviyelerinde bulunsun fakat dilinde soyut bir kavram olarak medeniyet kelimesi bulunmasın. Bana göre her tarafa çekilebilen ifadelerin soyut terimlerin ve bunların istismarının uzağında bulunmak en az 300.000 kişilik bir orduya sahip olmak kadar size güç verir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
58. "Milletleri büyük yapan, sanatta, ilimde, fende, fikirde, coğrafyada fetih düşüncesi ve inancıdır."
- Türk'e Dair
59. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
60. "Türk ailesi gücünü hem İslam öncesi törelerden hem de İslam dininin aileyi koruyucu tavrından almaktadır."
- Türk'e Dair
61. "İslam'ı anlayamamış bazı mutaassıp çevreler Türk olduklarını ifade ettiklerinde kafir olacaklarmış gibi korkmakta ve böylece milliyetlerini inkar çirkinliğine düşmektedirler. İslamiyetin milli renklerini silmek, milletlerle savaşmak için değil, "Lâ İlâhe İllallah" prensibini gönüllere nakşetmeye, "Allah'a iman edip dosdoğru olma" prensibi üzerine hareket etmemizi sağlamaya geldiğini bilmeyen bu mutaassıplar, ne Kur'an'da ne hadislerde milli mensubiyet duygusunu nehyeden hiçbir kayıt yok iken Acem ve Arap uydurmaları ile kendi soylarına ve milliyetlerine saldırmaktadırlar."
- Türk'e Dair
62. "12 Eylül öncesi öğrenci hareketleri sırasında sol zihniyeti temsil edenlerin yayınladıkları bildirilerde yer alan "Türkiye Halkları" ibareleri bütünleşme yerine çözülme arzusunu ortaya koymaktadır."
- Türk'e Dair
63. "Türk'ün karakterinde taassup yoktur."
- Türk'e Dair
64. "Bir gün sana rastlasam şu sokaklarda,
Dörtnala küheylânlar geçse göğsümden...
Yeniden sızlasa sıcak avuçlarında,
Yusuf güzelliğimin çizgileri..."
- Türkiyem
65. "Türkiye'nin en güzel kıyılarından birkaç kutsal yer icat edilmeliydi. Böyle bir duruma teşne o kadar çok ahmağımız vardı ki... Bu işe dört elle sarıldılar. Nihayet Selçuk'ta Bülbül Dağı'nda Meryem Ana, Antalya'da da Noel Baba bulundu. Artık bütün Hristiyanlar bu kutsal yerlere hacı (!) olmaya geliyorlardı. Buraların kendi kaybedilmiş memleketleri olduğu, Türklerin Orta Asya'dan gelip işgal ettikleri fikirleri gittikçe kuvvet kazanmaya başlamıştı. Artık biz de öyle inanıyorduk. O kadar ki artık bir televizyon kanalında orman yangını haberi veren muhabir "Hristiyanların kutsal yerleri yanıyor." diyebiliyordu."
- Türk'e Dair
66. "Türkiye'de 1960 sonrasında kuvvetli bir biçimde ortaya çıkan işçi hareketleri, işçi sendikaları arasında ideolojik bir kamplaşma hüviyetindedir."
- Türk'e Dair
67. "Ders kitaplarının hiç birisinde milli şuur ve karakter verici bir özellik görülmemektedir. Elindeki müfredatı yetiştirmek gibi bir sorumluluk altında bulunan öğretmenin ise bu istikamette yapacağı bir şey yok gibidir. Ayrıca aynı düzenin içinden gelen öğretmenlerin birçoğu da bunu gerçekleştirecek muhtevadan mahrumdur. Böylece, mukallid, batı karşısında aşağılık kompleksine kapılmış, milli değerlerini tanımayan nesiller yetişmektedir."
- Türk'e Dair
68. "○●
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde.
~
Dün oturup hesap ettim,
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim.
~
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor.
~
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum...
~
~
○●"
- Sitare
69. "Zihnim o güzellikle meşgul her zaman
Aşık oldum ona onsuz yaşayamam"
- Türkiyem
70. "Çeşmek Be-zen Sitare Ezmen Mekon Kenâre"
- Sitare
71. "Ders kitaplarının hiç birisinde milli şuur ve karakter verici bir özellik görülmemektedir. Elindeki müfredatı yetiştirmek gibi bir sorumluluk altında bulunan öğretmenin ise bu istikamette yapacağı bir şey yok gibidir. Ayrıca aynı düzenin içinden gelen öğretmenlerin birçoğu da bunu gerçekleştirecek muhtevadan mahrumdur. Böylece, mukallid, batı karşısında aşağılık kompleksine kapılmış, milli değerlerini tanımayan nesiller yetişmektedir."
- Türk'e Dair
72. "Tahta kılıçlarla harbeden, ejder öldüren, bir avuç mürid ile ordular yenen, kale alan, din yayan Türk dervişleri ile tekkelerde münzevi bir hayat geçiren Arap ve Acem mutasavvıfları arasında çok fark vardır."
- Türk'e Dair
73. "Türk tarihinin ve sosyal hayatının belli bir dönemine ışık tutan, aynı zamanda Türk kolektif alt şuurunun bir tezahürü olan Dede Korkut Hikayelerinde kadın hür, şahsiyet sahibi, cömert, iffetli, vefalı, fedakar bir varlık olarak temayüz ettirilmiştir. Gerçekten de tarih boyunca bütün Türk cemiyetlerinde kadının itibarı ve iffeti en mühim iki özellik olarak görülüyor."
- Türk'e Dair
74. "Tariflerden kurtulup isimlere ve mefhumlara yükselmek bir dilin gelişmişliğine delalet eder."
- Türk'e Dair
75. "Tut ki inandım gitti çaresizliğimize,
Sen önce sevdiğini söyle, bekleyebilirim"
- Türkiyem
76. "Bir sevgi büyütüyorum içimde tomur tomur
Gün görmemiş şiirlere gebeyim."
- Türkiyem
77. "Kâh zülfünün karasında yatardım,
Kâh gözünün deryasında yiterdim.
Seni hayal eder dilek tutardım,
Göğümde bir yıldız kaydığı zaman.."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
78. "Onlar sevmeyi yan yana olmak sanıyorlar sitâre.'"
- Sitare
79. "Bizde öğretmen bilgi nakli fonksiyonunu oynayan bir eleman rolündedir. Oysa öğretmen öğretmez, öğrencinin öğrenmesi için şartları hazırlar. Çünkü öğrenme, öğrencinin yaptığı bir zihin faaliyetidir."
- Türk'e Dair
80. ""... Türk'ten bahsediyorum. Düşmana saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize, insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk, dost yanında ve silahsız kalmış düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli kasırgaya, göz kamaştıran bir gölü coşkun bir denize, ıtrında asalet uçan bir gülü yıldırıma çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur!.""
- Türk'e Dair
81. "Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım"
- Türkiyem
82. "Bizde öğretmen bilgi nakli fonksiyonunu oynayan bir eleman rolündedir. Oysa öğretmen öğretmez, öğrencinin öğrenmesi için şartları hazırlar. Çünkü öğrenme, öğrencinin yaptığı bir zihin faaliyetidir."
- Türk'e Dair
83. ""... Türk'ten bahsediyorum. Düşmana saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize, insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk, dost yanında ve silahsız kalmış düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli kasırgaya, göz kamaştıran bir gölü coşkun bir denize, ıtrında asalet uçan bir gülü yıldırıma çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur!.""
- Türk'e Dair
84. "Habire trenler gelip geçiyordu çığlık çığlığa
Tutsaklığımız usumuzda değildi esrik miydik neydik
Hâla umutlar büyütüyorduk yolculuktan yana
Tanrı böyle yazmıştı alnımıza"
- Türkiyem
85. "Tâ gözlerinin içine bakıyorum bir ıssız gezegende,
Yızldızları koyuyorum yerliyerine…"
- Türkiyem
86. "Kimisi fidandır, kimisi çınar,
Yaraları hâlâ sızılar kanar.
Mermere dokunsan ellerin yanar;
Sarıldım bağrımı yaktım ağladım."
- Türkiyem
87. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare"
- Türkiyem
88. "Nihâyet öğrense sevilen seven
Kavuşmaya engel olmazmış ten
Rûhum rûhun ile kucaklaşırken
Bedenm orda yıkılıp kalsa."
- Türkiyem
89. "İnsan zekası olağanüstü! Eğitimcilerin bütün gayretlerine rağmen tamamen tahrip olmuyor.."
- Türk'e Dair
90. "Sevdiklerim bel bağladıklarım
Umut kapılarım
Beni ıssız bıraktınız karanlık bir kentte"
- Türkiyem
91. "İnsan zekası olağanüstü! Eğitimcilerin bütün gayretlerine rağmen tamamen tahrip olmuyor.."
- Türk'e Dair
92. "Asra yemin olsun ki hüsrandayım.."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
93. "Tatar illerinde güzel isimli
Bir güzel seyrettim hen özü güzel
Yanakta gamzesi sevdâ çukuru
Görkemi ülkerce hem yüzü güzel"
- Türkiyem
94. "Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum.
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Sitare
95. "Sen başkasın
Ne ozanlar gibisin ne ben gibi
Beni anlamana az kaldı
Engelleri tez aş"
- Türkiyem
96. "İstediğin o seccadeyi hemen gönderiyorum
Üstünde, Kâbe resmi ve anamın duaları var"
- Türkiyem
97. "Tanrı Dağları dimdik,
Selenge hâlâ akmada,
Hazer gönlümce fırtınalı
Ötüken nice ıssız,
Bu tutsaklık niye…?"
- Türkiyem
98. ""Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun.
Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun..''"
- Sitare
99. "Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
Çadırla su arasında bir cılga var
O cılgada narin ayak izlerin var
Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var.."
- Sitare
100. "Bu sokaklar karanlıktı ya
Üstelik sen çıkıp gelmiştin ya...
Korkup ışıklı caddelere kaçtım."
- Türkiyem
101. "Zavallı dünya habersiz, zavallı dünya sağır
Bir Hârût’la Marût, bir de ben dinliyorum"
- Türkiyem
102. "Şimdi bir âsi dağda, iliklerim üşüyor,
Artık kendi dizlerime koyuyorum başımı…
Gerçek: bir yoğun heykel, duygusuz, düşüncesiz…
Umulmadık yerlerde dikiliyor önüme
Ve yalın-kılıç bir ordu bırakmıyor peşimi…"
- Türkiyem
103. "Ve gidin!
Nereye giderseniz gidin!
Kuyular her yerde derin!
İster Kenan illerinde, ister Mısır’da,
Zindanlar karanlık, mahzenler serin..."
- Türkiyem
104. "Sen de daldır gözlerini gözbebeklerime
Beynimin içinde bir zafer meş’alesi yak"
- Türkiyem
105. "Kırık bin yılda kırk bin belde dolaştım
Nihayet arkadaş seçtim zamanı"
- Türkiyem
106. "Erguvan bakışlı bir akşamüstü
Bir büyük caddede vurdular beni,
Neon lambalar yeni yanmıştı.
Yanımdan insanlar geçiyordu…"
- Türkiyem
107. "Bazen sapsarı bir benizle geliyorsun
Huysuz çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi ince bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
108. "Gâh gözlerimde oyuncaksınız
Gâh ellerimizde anılar
Gelip böyle oturdunuz ak kâğıtlara renk renk
Bir kez daha gerçeksiniz düşlerde"
- Türkiyem
109. "Dost kentleri yıkıp sana gelmişim
Esirin olmayı şeref bilmişim"
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
110. "Seni göreceğim bu sabahın en erken saatinde
Sana açacağım gözlerimi ilk kez"
- Türkiyem
111. "Büyük sular almış götürmüş aklımızı, büyük mavilikler
Kapkara ölülere oturup türkü yakmışız"
- Türkiyem
112. "Doruklarda kartallar kayalara sığınır
Ürperir örümcekler ağlarına sığınır
Yıldızlar uzakta kehkeşanlara sığınır
"
- Türkiyem
113. "Şâirim semâya dalma bu kadar
Sonsuzun ardında yine sonsuz var
Bir yaz gecesinde kalınca nâçâr
Gider rüyâlara siner gözlerim
Bir derin ummâna girmek üzere
Eşyânın sırrına ermek üzere
Başka âlemleri görmek üzere
Gün gelir kapanır söner gözlerim.
..."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
114. "Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol daha çok işimiz var” diyorum.."
- Sitare
115. "Böyle delice susuyorsun ya,
Beni düşünüyorsun demektir."
- Türkiyem
116. "Biz de biliyorduk sevmesini iyi-kötü
En verimli çağımızda böyle susmayacaktın."
- Türkiyem
117. "Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum"
- Türkiyem
118. "Gözlerinden damla damla özgürlüğüm dökülür
Seni anlarım
Yıkanırım baştan aşağı gözyaşlarınla
Geri dönerim
Özgürlüğüm elimde..."
- Türkiyem
119. "Yıllar saçlarını tarumar etmiş,
Güzelim, tellerin böyle değildi!"
- Türkiyem
120. "Gözlerin bir çölde lâcivert gece,
Işıklar oynaşır sarışın, ince,
Her sînede yara açar derince:
Zağlı kılıçlardan yaman gözlerin!"
- Türkiyem
121. "Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum"
- Sitare
122. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Türkiyem
123. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlıyamıyorum"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
124. "Şimdi biz, sahrada unutulan kullar gibiyiz."
- Mavi Türkü
125. "Tam delice seviyorduk birbirimizi,
Oysa birer oyuncaktık ellerinde kaderin.
Ben duruyordum, sen gidiyordun."
- Türkiyem
126. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare."
- Sitare
127. "Günün birinde bir umut düştü içimize
Kendimizi şarkılarda, kitaplarda aradık"
- Türkiyem
128. "Durup durup ıssız yerlerde “güçlü ol ey kalbim, güçlü ol daha çok işimiz var” diyorum.
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum."
- Sitare
129. "Nerden çıktın karşıma böyle?
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime..."
- Sitare
130. "Bu ortamlarda üşüyorum biliyor musun?
Usandım yalancı gülüşlerden"
- Türkiyem
131. "Gün yüzüme vurdu… saçlarım dağınık
Bana bir şeyler öğret ne olur saat sekiz sularında"
- Türkiyem
132. "Çöller yuttu gönlümdeki orduyu
Vuslat diyarına salamıyorum."
- Türkiyem
133. "Ağlamak istiyorum
Boynuna sarılıp ağlamak istiyorum
Gözlerim yollarda
Bir yolcu bekliyorum"
- Türkiyem
134. "Bir gazelin beytinden süzülmüş nezaketin,
Selsebil kurnalarından akıyor sesin."
- Türkiyem
135. "Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan"
- Türkiyem
136. "Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare"
- Sitare
137. "Bir koyu karanlıktır dört yanımda vefasızlığın;
Yeniden seveceğim ellerimi ver."
- Türkiyem
138. "Yolunu beklerken bir duvara yaslanıp
Bütün renkleri lâciverde boyardım"
- Türkiyem
139. "Önemli olan kadın ve erkeklerimizin, vatan aşkı, vatan sevgisi ve Türklük davasını yanyana ve yiğitçe yaşamalarıdır."
- Farklı Yönleriyle Türkler
140. "Yüreğime nakış nakış örüldün,
Mâvilere bürünesin yâr seni…"
- Türkiyem
141. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Türkiyem
142. "Kuzeyden güneye
Güneyden kuzeye
Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum"
- Türkiyem
143. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum.."
- Sitare
144. "Dayanmak kolay değil bu efkâre Karanfil,
Dökelim dertlerini gel eş’âre Karanfil"
- Türkiyem
145. "İnsan Sitare'sini buldu mu aklına yıldızlar dökülür"
- Sitare
146. "Durup durup ıssız yerlerde
Güçlü ol ey kalbim güçlü ol
Daha çok işimiz var diyorum"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
147. "Ummadığın yerde önüne bitişim
Bu çehremin aşıklığı bu ağlamsı gözlerim
Gözlerine, gözlerine..."
- Türkiyem
148. "Sîneme yüzlerce ok saplanırdı,
"Kirpiğin kaşına değdiği zaman"
Bir sızı içimde keleplenirdi,
Kulağım adını duyduğu zaman."
- Türkiyem
149. "Kitapların her yaprağında bir dokunaklı şiirsin
Sağır oldu şiirlerime gecelerin kulağı"
- Türkiyem
150. "Seninle konuşurken Sitâre
Aklıma yıldızlar dökülüyor."
- Türkiyem
151. "Yirmibirinci yüzyıla beş kala
Süleymaniye sokaklarında âvâre geziyorum"
- Türkiyem
152. "Gönlümde sevgim yiğitliğimce durur"
- Türkiyem
153. "Kitapların her yaprağında bir dokunaklı şiirsin
Sağır oldu şiirlerime gecelerin kulağı"
- Türkiyem
154. "Nereden çıktın karşıma böyle Sitâre
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde."
- Sitare
155. "…
“Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime. “
…"
- Sitare
156. "Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum"
- Türkiyem
157. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz..."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
158. "Kimseden yardım umduğum yok.
Güçlüyüm, bu erişilmez yıldızlara kendim gideceğim.
Mutlaka gideceğim. Göreceksiniz..."
- Mavi Türkü
159. "Bir ev...
yapayalnız,
ıssız..."
- Türkiyem
160. "Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
daha çok işimiz var” diyorum."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
161. "Bre nâbekâr! Bre densiz! Bunca yolları geçüb Türk ve Müselmân diyarına gelmüşsün, iki kelime Türkçe öğrenme zahmetine katlansan ne olurdu?"
- Devranname
162. "Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum"
- Sitare
163. "Tanrı Dağları dimdik,
Selenge hâlâ akmada,
Hazer gönlümce fırtınalı
Ötüken nice ıssız,
Bu tutsaklık niye…?"
- Türkiyem
164. "Bekleme, ağlama, beni çağırma
Tükendi dermanım gelemiyorum."
- Türkiyem
165. "İçime doğmasan birden bire dururken
Aklıma geldiğin yerde çarpmasan cin gibi
Unutacağım
Vallahi unutacağım…"
- Türkiyem
166. "Bir ince sızım vardı, gün boyunca erirdim,
Sonra alırdım başımı size gelirdim."
- Türkiyem
167. "Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum"
- Türkiyem
168. "Gözlerine baktığım zaman Sitâre
Bütün çöllere ay doğuyor"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
169. "seninle konuşurken sitare
aklıma yıldızlar dökülüyor
bir çaresiz zühre oluyorsun babil caddelerinde
ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
gökyüzü salkım salkım
zigguratlar tıklım tıklım"
- Sitare
170. "Aradığını bulamamak da bir çeşit yalnızlık mıdır? Eğer öyle ise biz toptan yalnızız.."
- Mavi Türkü
171. "-
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Sitare
172. "Sineme yüzlerce ok saplanırdı
"Kirpiğin kaşına değdiği zaman."
Bir sızı içimde keleplenirdi,
Kulağım adını duyduğu zaman."
- Türkiyem
173. "Ay tümlensin gecelere şan gelsin.
Gövdelerden ığıl ığıl kan gelsin.
Biz ölelim GÖK TURAN'a can gelsin.
Düğünler, şölenler, toylar konuşsun."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
174. "Hâlâ bir bilmecesin aklımda çözemediğim.
Kör bir düğümsün beynimin tam ortasında."
- Türkiyem
175. "Nereden çıktın karşıma böyle Sitâre.
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde."
- Sitare
176. "“Senin nâmına yıldızları kıskanıyorum”"
- Türkiyem
177. "Onlar sevmeyi yan yana olmak sanıyorlar sitâre..."
- Sitare
178. ""Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım...""
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
179. "“Senin nâmına yıldızları kıskanıyorum”"
- Türkiyem
180. "Onlar sevmeyi yan yana olmak sanıyorlar sitâre..."
- Sitare
181. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Sitare
182. "Bir gün sana rastlasam şu sokaklarda,
Dörtnala küheylânlar geçse göğsümden."
- Türkiyem
183. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum,
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum."
- Sitare
184. "Dualar buz tuttu, göğe ağmıyor,
Düşlerim var, gecelere sığmıyor."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
185. "Nerden çıktın karşıma böyle?
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime..."
- Sitare
186. "Yağı 'Hurra!' deyip hücum edende,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Yüz bin değer yıkılırken bir günde,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Kâfir oku hedef döğer uzaktan
Haber gelmez Kırgız, Tatar, Kazaktan.
Kurtulmadan içerdeki tuzaktan,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?"
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
187. ".
Azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
."
- Türkiyem
188. "Seni boşuna mi seviyorum sanıyorsun? Biz, "Kâlû-belâ"da beraber değil miydik? Ben o günü hatırlayamıyorum. Sen de hatırlayamazsın. Ama, mutlaka yanyana idik. Tanrı buyruğuna beraber baş eğmedik mi? Evet demedik mi? Çünkü sensiz eksik oluyorum. Yarım oluyorum. Biz, birbirimize “Kalû belâ"da vurulduk."
- Mavi Türkü
189. "Hani bana şiirler yazacaktın şiirler...
Bakmayacaktın uzaklarda olduğuma,
Kahırlı bakışlarımı, bir köhne kentte yenilmişliğime sayacaktın"
- Türkiyem
190. "Sineme yüzlerce ok saplanırdı,
"Kirpiğin kaşına değdiği zaman""
- Türkiyem
191. "''Dönüyorum işte silahlara,
Sessizce terk edip sevda şarkılarını...''"
- Türkiyem
192. ""Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde""
- Sitare
193. "Bir tuhaf sardı beni bu akşam,
Kerahat vaktinden beri serhoş gibiyim.."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
194. "Bir sızı içimde keleplenirdi
Kulağım adını duyduğu zaman"
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
195. ".
Azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
."
- Türkiyem
196. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare."
- Sitare
197. "Nasıl tarif etsem ayrılığı? Her şeye, her yere sinmiş ayrılığı. Bir tren düdüğü, bir vapur çığlığı, kahve fincanındaki telve, bir atlas yelken, turna katarı, kıvrım kıvrım yollar, ay ışığı. Durup dururken söylenmemiş bu mısralar:
"AY IŞIĞI PENCEREDEN GİRENDE,
SENDEN YANA HAYAL KURMAK NE GÜZEL..."
- Mavi Türkü
198. "Ben ne yağmurlar gördüm Sitâre,
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
199. "başıboşluk, sarhoşluk, serkeşlik, zevke düşkünlük bizde alabildiğine vardır."
- Farklı Yönleriyle Türkler
200. "Eğer biz bugün Anadolu toprakları üzerinde hür ve müstakil isek, şeref ve haysiyetimizle yaşıyorsak, bunu milliyetçiliğimize ve onun en büyük temsilcisi Mustafa Kemal ile onun milliyetperver kadrosuna borçluyuz."
- Men Kazanga Baramen
201. "Vakit gece, kalem hasta, göz yorgun;
Yazamadım, yazılmıyor."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
202. "Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol daha çok işimiz var” diyorum.."
- Sitare
203. "Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare."
- Sitare
204. "..Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağında Sitare.
Adam akıllı yorulmuşum.."
- Sitare
205. "Sen bakma benim bu şiirime
Asıl dokunaklı benim"
- Türkiyem
206. "Ben kafamın içinde kurdum galiba seni,
Bir serçenin göz yaşı kadar sevdim seni."
- Sitare
207. "İslam'ı anlayamamuş bazı mutaassıp çevreler Türk olduklarını ifade ettiklerinde kafir olacaklarmış gibi
korkmakta ve böylece milliyetlerini inkar çirkinliğine düşmektedirler. İslamiyetin milli renkleri silmek, milletlerle savaşmak için değil, "Lâ İlâhe İllallah" prensibini gönüllere nakşetmeye, "Allah'a iman edip dosdoğru olma" prensibi üzerinde hareket etmemizi sağlamaya geldiğini bilmeyen bu mutaassıplar, ne Kur'an'da ne hadîslerde milli mensubiyet duygusunu nehyeden hiçbir kayıt yok iken Acem ve Arap uydurmaları ile kendi soylarına ve milliyetlerine saldırmaktadırlar."
- Türk'e Dair
208. "..Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağında Sitare.
Adam akıllı yorulmuşum.."
- Sitare
209. "Sen bakma benim bu şiirime
Asıl dokunaklı benim"
- Türkiyem
210. "Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı, Antere’yi, A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum"
- Sitare
211. "Bir ok atımlık ömrünüzle bana nasıl hasım oldunuz?
Şimdi hazır edin pusatlarınızı, koyun merhameti bir
yana! Dost görünenler, açıktan düşman olanlar, uzaktakiler, yakındakiler, toplanın! Ellerime, başıma, ayaklarıma, gövdeme, yüreğime, vurun, vurun, vurun!
Vur ey kör dünya, nasıl olsa bunun diyeti ağır olacak"
- Mavi Türkü
212. ""Böyle ürkek değildi bakışların
Kirpiklerin böyle ıslak...
Haydi sil gözlerini apakayım burdan gidelim...""
- Türkiyem
213. "Bir büyük kent güzelliğinde gözlerin Ve ellerin sevgi yorgunu. En tatlı çağrıdır dudakların, Saçların bitmeyen konu..."
- Türkiyem
214. ""Seninle konuşurken Sitâre
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Bâbil caddelerinde
Ateş gözlü kâhinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında ""
- Sitare
215. "Nerden çıktın karşıma böyle sitâre.
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde.."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
216. ""
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Sitare
217. "Birazdan ışıklar yanacak sevdiğim. Varsın karanlık olsun. Aynı göğün altındayız ya... Nabızlarımız birlikte vuruyor ya.. Güzelliğini, doyumsuzluğunu, ebediliğini biliyorum. Bu karanlığın ortasında karıncaların kıskanacağı bir gayret içindeyim. Biliyorum ki, ışıklar yandığı zaman, bir daha çözülmemek üzere ellerimiz birbirine kenetlenecek ve dünyada bizim töremiz işleyecek. Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun?"
- Mavi Türkü
218. "Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı, Antere’yi, A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum"
- Sitare
219. ""Böyle ürkek değildi bakışların
Kirpiklerin böyle ıslak...
Haydi sil gözlerini apakayım burdan gidelim...""
- Türkiyem
220. "Bir büyük kent güzelliğinde gözlerin Ve ellerin sevgi yorgunu. En tatlı çağrıdır dudakların, Saçların bitmeyen konu..."
- Türkiyem
221. ""Seninle konuşurken Sitâre
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Bâbil caddelerinde
Ateş gözlü kâhinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında ""
- Sitare
222. "Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime"
- Sitare
223. "“Gözlerine baktığım zaman sitâre,
çöllerime ay doğuyor ..”"
- Sitare
224. "Şimdi ellere verdim her şeyimi,
Sende bir yüreğim kaldı."
- Türkiyem
225. ""Türk kavminin ananesinde avret ü silâhsız kimesnelere el kaldurmak yoktur. Böyle işler Yunan küffârının meşrebine sezâ işlerdür.""
- Devranname
226. "Bizanslılar, kuzeyden Avrupa’ya gelen, güneyden de Anadolu’nun içlerine yayılan Türkler’in hepsine birden, yalnızca “Türk” demişlerdi. Biz Selçuklu, Osmanlı demişiz ama Bizanslılar daha doğruyu görüp, böyle bir ayırma yapmamışlardı. Türkler’in oturduğu memleket “Türk yurdu” ve “Türkiye” yurdu demektir."
- Farklı Yönleriyle Türkler
227. "Bırak, bir kere daha burkma yüreğimi. Hele şu ayrılıklardan hiç söz etme! Şu ayrılıklardan..."
- Mavi Türkü
228. "Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime"
- Sitare
229. "“Gözlerine baktığım zaman sitâre,
çöllerime ay doğuyor ..”"
- Sitare
230. "Şimdi ellere verdim her şeyimi,
Sende bir yüreğim kaldı."
- Türkiyem
231. "Ben kaçıp Yesrib'e sığınıyorum.
Yesrib bahane,bir kitaba sığınıyorum.."
- Sitare
232. "Sevmek bir içli şiir okumak değil mi ?"
- Türkiyem
233. "Beni ıssız bıraktınız karanlık bir kentte"
- Türkiyem
234. "Andolsun toprağa, andolsun göğe,
Andolsun yıldıza, andolsun aya...
Biz ki üçbin yıldır yurtsuz olmadık.
Bayraksız, pusatsız, kurtsuz olmadık...
Yıkılmazsa gökler , delinmezse yer,
Türk oğlu yağıya boyun mu eğer."
- Dilaver Cebeci / Bütün Şiirleri
235. "Ve kim bilir kaç yıldan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ısssız yerlerde
Güçlü ol ey kalbim güçlü ol
Daha çok işimiz var; diyorum..."
- Türkiyem
236. "Romen Diyojen Alparslan tarafından yakalandı. Alparslan “Ben esir düşseydim, sen ne yapardın.” diye sorunca Romen, “düşmana yapılması gerekeni” dedi. Alparslan, şimdi sana ne yapacağını sanıyorsun? Romen Diyojen, beni öldürebilirsin, Alparslan, İmparatoru misafir edip İstanbul’a dönmesi için serbest bıraktı. 10.000 dinar yol harçlığı olarak, para vererek gönderdi. İstanbul’a dönünce, Dukas’ın askerleri tarafından tutuklandı. İki gözüne mil çekilerek kör edildi. Alparslan tam bir civanmertlik örneğini yaptı."
- Farklı Yönleriyle Türkler
237. "Biz buralarda yalnızız. Yalnızlıktan kurtulmak için kaçıp gittiğimiz iklimler, zaten yalnız."
- Mavi Türkü
238. "Sevmek bir içli şiir okumak değil mi ?"
- Türkiyem
239. "Beni ıssız bıraktınız karanlık bir kentte"
- Türkiyem
240. "..Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağında Sitare.
Adam akıllı yorulmuşum.."
- Sitare
241. "Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum"
- Sitare
242. "Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde."
- Sitare
243. "Şairim semaya dalma bu kadar
Sonsuzun ardında yine sonsuz var"
- Türkiyem
244. ""Ben ne yağmurlar gördüm Sitâre..
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım...""
- Sitare
245. "Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu"
- Sitare
246. "Bir ev... yapayalnız, ıssız...
Bir gün zemberek boşanmış
Ve saat durmuş
Sâdece camları öpen
Güneş hatırlıyor şimdi,
İçinde neler yaşanmış,
Ne sıcak yürekler vurmuş."
- Türkiyem
247. "Isrâ suresinin 72 numaralı bu ayetinin meali şöyledir: "Bu dünyada kör olan âhirette de kördür ve daha şaşkındır." Bu körlük elbette, İlâhî kitap, Kur'ân'a ve dünya gerçeklerine göz yummak manasındadır."
- Kur’an’dan Gerçekler
248. "Ara sıra kirpiklere karışan
Siyah kâhküllerin aklıma düştü..."
- Dilaver Cebeci Bütün Şiirleri
249. "Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor"
- Türkiyem
250. "..Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağında Sitare.
Adam akıllı yorulmuşum.."
- Sitare