Derz Kitap Bilgileri
Yazar: Hakan Günday
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
İlk Yayın Tarihi: 20 Eylül 2023
Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786256843783
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Derz Kitap Tanıtımı
Bu hikâyeyi kimseye anlatmadım. Kayra’ya bile anlatmadım. Ne o sordu ne ben söyledim. İşlediğim ilk cinayet hakkında hiç konuşmadım. Tek kelime bile etmedim. Ama Kayra hep konuştu. Oysa gerek yoktu. Çünkü yanındaydım. O yaşlı adamı öldürdüğünde oradaydım. Kayra ilk cinayetini bir yastıkla işledi. 93 yaşında felçli bir adamdı. Ama felçli olması yetmedi. Kayra uyumasını bekledi. Kayra, 93 yaşında, felçli bir adamı uykusunda boğarak öldürdü. Sonra dönüp bana baktı. “Hiçbir şey hissetmedim” dedi. “Hiçbir şey hissetmiyorum” dedi. “Hiçbir şey hissetmeyeceğim” dedi. Ve o eski köy evinden çıkıp Abidjan’da bir bara gittik. Karşılıklı oturup birer flag istedik. O an soracak sandım. Çünkü söz vermiştik birbirimize. Afrika’daki ilk ayımızda ikimiz de birer cinayet işleyecektik. Kinyas ve Kayra katil olacaktı. Böylece asla dönemeyecektik evlerimize.
Derz, Hakan Günday’ın çeşitli mecralarda yayımlanmış öyküleri ile Anakara Seyir Defteri adlı fanzininden sayfaları bir araya getirdi. İyi okumalar, iyi seyirler!
Derz Kitaptan Alıntılar
1. "Gerçekten de sana ilk geldiğimde tam bir aptaldım galiba… Ne hayallerim vardı… Ne rüyalar! Çok salakmışım!"
2. "Ben bir günde bu hale gelmedim. Ben umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim."
3. "“ Ben bir günde bu hale gelmedim.
Ben, umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim.”"
4. "“Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta.”"
5. "Öyle bir hayal kırıklığı yaşıyorum ki ölü gibiyim. (…) Kimseyle konuşmak istemiyorum."
6. "“Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta.”"
7. "Mutsuzluk, her şeye rağmen yaşama isteğidir."
8. "İçinde bir yangınla doğmuş gibi. Ya da içinde, tüten bir enkaz varmış gibi..."
9. "İnsanın kendisiyle tanışması için hiçbir yaş geç değildi."
10. "“Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta.”"
11. "Hiçbir şey olmamış gibi. Aslında gerçekten de hiçbir şey olmadı. Olmuyor. Sadece insanlıktan çıkıyorum, o kadar..."
12. "Konuşuyordu biri ama düşünmekten duyamıyordum."
13. "Sonra... Sonra her şey bitti. Ama hayat devam etti."
14. ""Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta.""
15. "Gerçekten de sana ilk geldiğimde tam bir aptaldım galiba... Ne hayallerim vardı... Ne rüyalar! Çok salakmışım!"
Derz Kitap İncelemeleri
34 kısa hikayeden oluşan uzun bir yol. İlk kez Hakan Günday okuyacaklar için önerebileceğim bir kitap değil. Önce ''Kinyas ve Kayra'yı'' okuyun daha sonra ''Derz'e'' merhaba deyin. Elbette benimde birkaç favori hikayem oldu. Uzun uzun bahsedip tadını kaçırmak istemiyorum ama bazıları hakkında görüş bildirmeyi siz değerli Hakan Günday okurlarına bir borç biliyorum.
Bir Kinyas ve Kayra Öyküsü: Favorim o oldu elbette. Kinyas, işlediği ilk cinayetten bahsediyor. Kinyas'ın hiç görmediğim bir yanını okudum. Ölümle beslenen bir adamın ilk cinayet aracının korku olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Gasp: Efruz denen henüz bıyıkları terlememiş bir çocuğun Amerika'da ölüme mahkum edilmiş bir suçlu ile mektuplaşmalarının doğurduğu sonuçlar üzerine yazılmış bir hikaye.
Sonra: Aynı handa çalışan 15 yaşındaki iki çocuğun ''soykırım'' hakkında konuştuğu ve neredeyse birbirlerini gırtlak gırtlağa getiren üstüne çok düşünsel yazılmış gerçekler paradigması.
Sürdürülebilir Kötülüğün Temel Şartları: Olağanüstü. Öyle tespitler yapılmış ki 2.maddesi ''Her doğru bilgiye karşılık on yanlış bilgi yaymak.'' Başlı başına diğer maddelerin ne olduğu hakkında kişisel bir kaşıntı yapıyor derimizde.
Kalan hikayeleri okumak da sizlere düşüyor. Yeraltı edebiyatının en iyisini okumak bizlerin hakkı.
Yazarın genelde OT dergide yayımlanan kısa yazılarından oluşuyor. Bazı yazıları/öyküleri de derleme kitaplara yaptığı katkılardan… Hepsi de bir mesaj veriyor ki çok kıymetli. Hepsi “dipteki” hayatların bir parçasına cılız ama çok net ışık tutuyor.
Ot Dergiyi de diğer derlemeleri de okumamış biri olarak bu yazılara, hem de böyle derli toplu erişmiş olmaktan mutluluk duydum. Zaten yazılarını takip edenler için sıkıcı olabilir ama benim dergiye de yazara da bakışımı hem değiştirdi hem sağlamlaştırdı.
Toplumsal olaylara ve acılara çok duyarlı olup bunu çok iyi ifade ettiğini gördüm yazarın. Örnek olarak yalnızca bir öyküden söz etmek istiyorum. Masis, Türkiyede yaşayan ve inşaatta çalışan bir Ermeni. Bir gün arkadaşı Durmuş’a diyor ki (dedesinden kalan bir mektubu tesadüfen gördükten sonra): Kesmişsiniz lan bizi! Sorgulama başlıyor, aralarında konuşmalar vs ve öykü Hrant Dink’in bilindik öldürülme fotografının orda bitiyor. Gençler Hrant’a bu işin aslını, Türklerin Ermenileri kesip kesmediğini sormaya giderken ölüsüyle(!) karşılaşıyorlar. Çok etkileyici! Etkileyici yanı, topraklarımızın kokusunu üstünde taşıması. Yoksa bir Polonyalı, Vietnamlı okusa bu öyküleri, bizdeki kekremsiliği hissetmez damağında.
Bu toprakların acısına hürmet, kendisine sevgi, geleceğine umutla…
Derz ~ Hakan Günday
.
Alıntılar;
.
Çocuktuk o zamanlar... Meğer cinayet işlemeyi ne kadar büyütmüşüz gözümüzde. Binlerce insan binlerce savaşta binlerce insan öldürüp ailelerine dönmedi mi? Hangi katliamcı, hangi
soykırımcı evine kadar gelip de kapısından döndü? Hangi biri yaptıklarından utandı? Aralarında mahkemelere çıkarılıp yargılananlar oldu. Ama onlar bile yakalandıkları için utandılar, öldürdükleri için değil. Zaman içinde biz de bütün bunların farkına vardık tabii. Hatta geçmişte bize öğretilen o bilginin doğru olduğunu bile anladık.
.
Kendimi bildim bileli kendimi bilemeyeceğimi biliyorum.
Yine de varlığımın nedenini sorgulamaktan asla vazgeçmedim. Hayatımın anlamını ve bu dünyadaki işlevimin ne olduğunu çözmek için yıllarca düşündüm. Oysa biraz sabretsem, bütün sorularımın yanıtını zaten zaman verecekmiş. Artık biliyorum! Artık eminim! Hiç kuşku yok! Ben ne olduğumu anladım! Neden var olduğumu biliyorum artık! Hayatımın amacı bir güneş gibi karşımda!
.
Kitap Yorumu;
.
Hakan Günday okuyan biri olarak bu kitabı bende sönük kaldı Daha, Az, Kinyas ve Kayra gibi kitaplarından sonra yazdığı öyküler bana sönük geldi ama içinde hayatın gerçeklerine dair başka açılar ile bakmayı da yine kendi tarzıyla göstermiş de dedirtiyor. Bu kitapta yazılan öyküler farklı farklı mecralarda yayınlamış aslınsa ve sonrasında bütünleştirip bir araya getirerek bizlere sunmuş.
Kitapla kalın!
Yok ya ben almayayım yeraltı edebiyatı diyen bir okur olarak beni resmen o dünyaya çeken caanımmm yazarımız
' ın kitabı çıkar da okumaz mıyım hiç
Okurken zaman zaman psikolojik olarak seni darmaduman eden eserimize geçmeden önce yazarımızın edebi kişiliğini yakından tanıyalım
romanıyla edebiyat dünyasında adını duyurmuş olan Günday, yapıtlarında oldukça samimi bir dil (zaman zaman argo , sokak dili ) kullanmaktadır.
"İki roman arası öyküler" diye tanımlanan eserimizi daha yakından irdeleyecek olursak
OT dergisi dahil çeşitli mecralarda yazar tarafından kaleme alınmış 34 öyküden oluşan eserimizde duygu geçişlerini çok yoğun hissettim. Bir öyküde tam "offf batsın bu dünya " modundayken sonrasında yer verilen hicivlerle kendimi tebessüm ederken buldum ( eyvah durum kötü kızım senin demeyin hemen lütfen okuyunca ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız!!).
Bu öyküler içinde beni en çok etkileyen ve düşündüren ; ıslah evindeki öğretmenin çocuklara sorduğu "vicdan nedir" sorusuna verilen cevapların işlendiği öykü ile artık kan koklamak istemeyen köpeğin insanlarla yazıştığı mektuplar.
Evet belki kaleminden beklenen tat alınamayabilir ama ufak da olsa özlem giderilebilecek bu eserle tanışmak için daha fazla beklemeyin derim. Şimdiden keyifli okumalar..
Not : "iki roman aras"ı dendiğine göre yeni roman ışığı ufukta görünüyor diye algıladım ki hadi inşallah diyelim..
10/7
Ben bir günde bu hale gelmedim. Ben umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim.
Insan insanın kurgusudur.
Ot dergisi başta olmak üzere farklı dergilerde yayınlanmış 34 öyküden oluşmuş derleme bir kitap . Aynı zamanda kalemini , kurgusunu çok merak ettiğim yazarla tanışma kitabım . İlk izlenimin neydi diye sorarsanız kararsızım … Sıra dışı bir tarzı olan yazarın bazı öykülerinde ki inanılmaz kurgu beni fazlasıyla etkilerken kimileri de olmasa da olurmuş dedirtti . Öykülerin içeriğine gelecek olursak başta siyaset ve sistem eleştirisi hatta haylice cesur eleştiriler başta olmak üzere insan yaşamı ve amacı çokça konu edinmişti . Hapishanedeki çocuklara vicdan nedir ? Diye soran öğretmen , köpeğin ağzından insan eleştiri ve dünyanın ilk klon başkanı başta olmak üzere birkaç öyküye bayıldım . Bazı öyküleri yaşamasak da olurmuş dedirtecek kadar buhranlı , bazıları haylice düşündüren türdendi . İronilerle dolu bir kitaptı .. Zekasını ve tarzını sevdim yazarın diğer kitaplarını da oldukça merak etmeye başladım ve iyiki bu kitapla başlamışım dedim . Çokça isimlerini duyduğum İyi kitaplarıyla zirvede bırakacağım için şanslıyım . Yazarın kalemiyle tanışmamış iseniz sizde benim gibi bu kitabıyla başlamalısınız tarzına aşina olunca diğer kitaplarını okurken daha keyifli olacağına eminim . @dogan_kitap @hakangundayofficial
#hakangünday #doğankitap #derz #öykü #kitapönerisi