Deniz Feneri Kitap Bilgileri
Yazar: Virginia Woolf
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi: Şubat 2021
İlk Yayın Tarihi: 1927
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786053324423
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Deniz Feneri Kitap Tanıtımı
İngiliz edebiyatının başyapıtlarından biri olan Deniz Feneri, son derece basit olay örgüsünün ardında yaratıcısının özyaşamının ayrıntılarını, toplumsal meselelere ilişkin sorgulamalarını, içgözlemlerini ve derin felsefi gizemleri barındırır.
Deniz Feneri ’nin merkezinde 1. Dünya Savaşı’nın öncesinde ve sonrasında İskoçya’nın Skye Adası’ndaki evlerinde kalan Ramsay ailesi ve konukları vardır. Çocuklar oynarken, yetişkinler sohbet eder, düşüncelere dalar ve keşiflerde bulunur. Yapıtın roman türünde alışık olduğumuz anlatı sürekliliğini kesintiye uğratan yapısı ve her bir anlatıcının kendi bilinç akışının perspektifiyle çözülen olay örgüsü, bir deniz fenerinin kendi ekseni etrafında dönen ışığını andırır.
Böylece Ramsay ailesinin sıradan gündelik yaşamı zaman, ölüm, toplumsal cinsiyet ve ahlak üzerine derin düşüncelere gömülür.
Deniz Feneri Kitaptan Alıntılar
1. "Sadece yalnız kalmak ve eline kitabını almak istiyordu."
2. "“Sadece yalnız kalmak ve eline kitabını almak istiyordu.”"
3. "… Ramsey evlenmişti. Şu bu derken birbirlerinden uzaklaşmışlardı , suç hangisinindeydi pek bilemiyordu ama bir zaman sonra aralarında ki canlı ve içten arkadaşlık yerini alışkanlığa bırakmıştı adet yerini bulsun diye buluşup konuşuyorlardı."
4. "..tüm hayatın bir gökkuşağı gibi
geçici olduğu.."
5. "Sadece yalnız kalmak ve eline kitabını almak istiyordu."
6. "Gece, geceye kavuşurdu elbet."
7. "Nasıl da yok olduk hepimiz, yapayalnız."
8. "Çünkü insanın bazen ne düşündüğü ne de bir şey hissettiği anlar vardı."
9. "Hissetmesi gerektiği gibi hissedemiyorum."
10. "Hissetmesi gerektiği gibi hissedemiyorum."
11. "Acılarla dolu bir dünyada mutlu olmak, bir insanın işleyebileceği en alçak suçmuş gibi."
12. "Ama ne olmuştu?
Biri hata yapmıştı."
13. "Her mutluluğun bir sonu vardı, bunu biliyordu."
14. "“Nasıl da yok olduk hepimiz, yapayalnız.”"
15. "İnsanlar birbirinden bu denli farklı iken, yeni yeni ayrılıklar çıkarmak ne saçma şeydi."
Deniz Feneri Kitap İncelemeleri
Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniğini ustalıkla kullandığı bir başyapıt. Başlarda afalladığım zorlandığım bir kitap oldu. Neden böyle oldu anlayamamıştım biraz araştırma yaptım internette okuyan bazı kişilerde benim gibi zorlanmıştı. Araştırmalarım sonucunda bu kitabın "The Millions" adlı internet sitesinin 2009 da başlayıp 2016 da bitirdiği araştırma sonucu "Okunması En Zor 10 Kitap" listesine giren kitap olduğunu fark ettim. Her ne kadar başlarda kitaba konsantre olamasam da kitabın benden dikkatle ve yoğunlaşarak okumamı istediğini anladığım an kitap daha anlamlı olmaya başladı ve en sonunda HAYRAN kaldım. Araştırırken yazar hakkında çok farklı bilgilere denk geldim. Kendisinin eşcinsel olduğunu, Vita Sackville-West ile ilişkisinin olduğunu öğrendim. Hatta Orlando adlı kitabı bu ilişkiye konu olmuştur. Yaşadığı psikolojik sorunlar sonucunda intihar etmiştir.
Kitabın içeriğine gelirsek Virginia Woolf kitaptaki Lily adlı kişiyle bir bakıma kendisini anlatmıştır. Feminist görüşlerini o karakter üzerine yüklemiştir. Mrs. ve Mrs. Ramsey anne ve babasının kitapta canlanmış halidir. Bir nevi otobiyografik bir eser sayılır. Kitapta bir olay veya olay örgüsü yok. Genelde kişilerin zihinlerinde geçen fikir ve duygularını aktarır. Bazen öyle bir daldan dala atlar ki,bu kim ? kimden bahsediyor ? diyeceğiniz yerler oluyor. Kitabı okumak isteyenlere tavsiyem öyle alıp okuyayım aksın gitsin derseniz çok zorlanırsınız. Bu kitabı tam anlamıyla anlamak için sakin bir kafayla, konsantrasyonunuzun üst seviyede olması gerekir yoksa kitaptan zevk almazsınız ve bir işkence haline gelir
Olduqca Virginia Woolf qoxan "Dəniz fənəri"!
Şüur axını texnikası ilə yazdığı kitab olan "Dəniz fənəri" yazıçının həm də şah əsərlərindən sayılır. İnsan şüurunun ən mürəkkəb, ən dərin və kəskin nöqtələrinə toxunan yazıçı oxucunu da dərin düşüncələrə qərq edir, həm də oxuyanın da öz həyatına işıq salan fənər kimi kişi ilə qadın arasında ünsiyyət problemi, xüsusilə öz uşaqlığının ağrı və məyusluqlarını yoğuraraq özgələşən və tənhalaşan insanlar arasında keçirən balaca Ramseyi böyük maraqla oxutdurur.
Sakit həyat yaşayan Ramsey ailəsi uşaqları və dostları ilə birlikdə Skye adasındakı bağ evlərinə gedirlər. Evin kiçik oğlu Ceyms və xanım Ramseyin xahişi ilə qarşı adadakı fənərə səyahət planlaşdırılsa da, bu səfər düz on il gecikir.
Əsər boyu fənərin bir metafora olduğu hər kəsə məncə məlum olur. İntrospeksiyanı "fənər" metaforası ilə, avtobioqrafik mehləri ilə eyniləşdirən müəllif həyatda zaman sürətlə keçərkən Ramsey ailəsinin həm özlərinin, eyni zamanda bəşəriyyətin ən böyük problemi və insanların da ona qarşı qalibiyyəti ilə üz-üzə gəldikləri məsələni - müharibəni ustalıqla qələmə alır.
Evlilik, valideynlik və uşaqlıq, kədər, zorakılıq və ağrıdan bəhs edən kitab ölmədən əvvəl oxunulması vacib olan əsərlər sırasındadır. Amma oxumaq çətindir. Woolf qələmi gözlədiyimdən də çətin və qarışıq gəldi. Bəlkə də hələ hazır deyildim, baxmayaraq ki, oxuduğum zaman çətinlik çəkdiyim qədər də zövq aldım. Birazda Marsel Proust qələminə bənzətdim.
#aimraabooks
Hepimizin bildiği gibi pandomim sanatında sözsüz sadece hareketlerle anlatılmak istenen anlatılır.Bu eseri ben pandomim sanatına benzettim ve hareketler yerine düşünceler ön plân da...
Ve o düşüncelerle vücut bulan on kişilik bir aile, çok sevilen bu ailenin hiç eksilmeyen dostları...
Hepsinin ruhu birbirine geçmiş gibi...Telepati kurmaları bütün hikaye boyunca sürüyor ve aralarında geçen dialog çok az...
Öyle ki dialoglar ve telepatiler arası geçişler çok hızlı olurken, ara ara geri dönüp okunan cümlelerin tekrarlanması gerekiyor.
Konsantrasyonu sağlayan, çok dikkatli okunması gereken bir eser...
Okunması en zor ilk on kitapların arasında olan bu eser, okunması zor değil fikrimce, sadece okuma birikimi gerektiren bir kitap....
Yazar Woolf sanırım, insanların düşüncelerini çok iyi okuyabilen ve insanları çok iyi gözlemleyebilen bir yazardı. Eğer öyle olmasaydı düşüncelerin dile dökülmesi ve o kelimeler muazzam bir şekilde dile gelemezdi ve yazıya dökülemezdi diye düşünüyorum.
Okuduğum ilk kitabıydı fakat asla son kitabı olmayacak...
Nacizane; dünya edebiyatı klasiklerini tanımayan ve okumayan ya da gerekli birikime erişmemiş bir okuyucu kitabı eline almasın.
Çünkü esere yazık eder.
Hakkını vererek okuyanları olsun eserin...
Virginia Woolf 20.Yüzyılın en önemli yazarlarındandır. Hem feminist hem de modernist bir yazar olan Woolf 25 Şubat 1882’de Londra İngiltere’de dünyaya geldi.
Hiç okula gidemedi evinde eğitim aldı. Ailesi İngiltere’nin seçkin Entelektüellerinden olması, iyi eğitim görmüş olmaları Virginia Woolf için büyük şanstı.
Babası Sir Leslie Stephan editör, eleştirmen ve biyografi yazarıydı. Görkemli kütüphanesi sayesinde kızı Virginia kendini yetiştirme fırsatı yakalamıştı. Özel öğretmenler sayesinde Latince ve Yunanca dersleri almış olan yazar daha dokuz yaşlarındayken ağabeyi Thoby ile evlerinde Hyde Park Gate News isimli haftalık dergi çıkarmaya başladılar. Babasının Viktoryen bağları vardı ve bu Virginia’yı sonları etkileyecekti.
Babasının ilk eşi dönemin ünlü romancısı Thackerray’ın kızıydı eşi akıl hastası olduğu için bu kadından olan ilk kızı Laura anneannesine çekmiş ve 20 yaşında akıl hastanesine kapatılmıştı.
Tüm bu olanlara rağmen kendi savaşçı kişiliği sayesinde kendini geliştirip yetiştirmiştir. Başlarda eserleri pek rağbet görmese de sonraları çokça satılmış ve okunmuştur.
Romanlarında genellikle olayları kadınlar, kadınların yaşayış tarzını o dönemin yaşantısıyla harmanlayıp ele almıştır.
Deniz Feneri romanında Bay ve Bayan Ramsay'ın evlilik hayatında yaşananları ele almıştır. Bayan Ramsay'ın oğlu James'in büyük bir hayali vardır. Evlerinin karşında bulunan deniz fenerine gitmektir. Ancak Bay Ramsay bu işe olur gözüyle bakmaz. Sürekli bahaneler bulur. James'in hayalinin gerçekleşmesi annesi olan Bayan Ramsay'ın ölmesiyle olmuştur.
Edebiyatla kalın.
1882-1941 yıllarında yaşamış olan Virginia Woolf feminist,yazar,eleştirmen,romancı olarak tarihe geçmiştir. Ilk kitabı Dışa Yolculuk u 1915 yılında yazar. İkinci kitabına geldiğinde ise alışılmışın dışında çıkmak ister,bilinç akışı tekniğini uygular. Gerçekci anlatımı, kusursuz karakter betimlemeleri ve meksn tasvirleriyle oldukça başarılı olur. #denizfeneri kitabını da yine aynı tarzda 1927 yılında yazmıştır. Gündelik yaşamı ,duyguları,içsel gözlemleri, içsel çatışmaları bireylerin bilincinden herhangi bir süzgeçten geçirmeden okuyucuya aktarıyor. Daha önce aynı teknikle yazılan #sesveöfke kitabını okuduğum için bu kitabı rahat okuyacağımı düşünmüştüm fakat yine kişileri tanıtmadan ,günün herhangi bir saatinden, kim oldugunu bilmediğimiz birinin bilincinden anlatarak pat diye başlamak biraz afallattı. Ve tek bir cümlenin bir paragrafı oluşturması da okurken hem zorladı, hem yordu.215 sayfalık kitap iki haftada bitti.
#arkakapak Deniz Feneri nin merkezinde 1. Dünya Savaşı nın öncesinde ve sonrasında İskoçya nın Skye Adasın daki evlerinde kalan Ramsey ailesi ve konukları vardır. Çocuklar oynarken,yetişkinler sohbet eder,düşüncelere dalar ve keşiflerde bulunur. Yapıtın roman türünde alışık olduğumuz anlatı sürekliliğini kesintiye ugratan yapısı ve her bir anlatıcının kendi bilinç akışının perspektifliğiyle çözülen olay örgüsü, bir deniz fenerinin ekseni etrafında dönen ışığını andırır. Böylece Ramsay ailesinin sıradan gündelik yaşamı zaman,ölüm, toplumsal cinsiyet ve ahlak üzerine derin düşüncelere gömülür.