Bir deneme kitabını elinize almak, bir yazarın evinin kapısını çalıp, "Merhaba, biraz sohbet edebilir miyiz?" demek gibidir. Bir romanın aksine, sizi kurgusal karakterlerin ve olayların arkasına saklanmadan, doğrudan kendi düşünceleri, anıları ve duygularıyla karşılar. Bu nedenle deneme okumak, pasif bir bilgi alımından çok daha fazlasını gerektirir; aktif bir dinleme, anlama ve diyalog kurma sanatıdır. Bu makale, size sadece hangi denemeleri okuyacağınızı değil, onları nasıl okuyacağınızı anlatmayı amaçlıyor. Bir denemenin satır aralarında gezinmenin, yazarın sesini duymanın, düşünce akışını takip etmenin ve nihayetinde okuduğunuz metinden en derin anlamı çıkarmanın yollarını keşfedeceğiz. Bu, deneme okumayı bir görev olmaktan çıkarıp, bir yazarın zihnine yapılan entelektüel ve keyifli bir yolculuğa dönüştürme rehberidir.
Adım 1: Yazarın "Sesini" Dinlemek
Her deneme yazarının kendine özgü bir "sesi" vardır. Bu ses, yazarın kişiliğini, dünyaya bakış açısını ve ruh halini yansıtan üslubudur. Okumaya başlarken ilk hedefiniz bu sesi tanımak olmalıdır.
Tonu Belirleyin: Yazar size nasıl hitap ediyor? Samimi ve esprili mi (Salah Birsel gibi)? Yoksa ciddi, bilgece ve biraz mesafeli mi (Francis Bacon gibi)? Polemikçi ve öfkeli mi (Nurullah Ataç gibi)? Yoksa melankolik ve içe dönük mü (Virginia Woolf gibi)? Yazarın tonunu anlamak, metnin geri kalanını doğru yorumlamanız için bir anahtar görevi görür.
Kelime Seçimlerine Dikkat Edin: Yazar, basit ve gündelik bir dil mi kullanıyor, yoksa daha akademik, felsefi ve ağdalı bir dil mi tercih ediyor? Kullandığı sıfatlar, metaforlar ve benzetmeler, onun dünyaya nasıl bir pencereden baktığına dair önemli ipuçları verir.
Cümle Yapısını Analiz Edin: Kısa, kesik ve net cümleler mi kuruyor? Yoksa uzun, dolambaçlı, parantezlerle ve ara cümlelerle dolu bir yapıyı mı seviyor? Cümle yapısı, yazarın düşünme hızını ve ritmini yansıtır.
Bu üç unsuru (ton, kelime seçimi, cümle yapısı) bir araya getirdiğinizde, yazarın sesi zihninizde canlanmaya başlar. Artık metni okumuyor, adeta yazarı dinliyorsunuzdur.
Adım 2: Dağınıklığın İçindeki Anlamı Aramak
İyi bir deneme, genellikle doğrusal bir çizgide ilerlemez. Bir anıyla başlar, bir kitaptan alıntı yapar, oradan felsefi bir soruya geçer ve beklenmedik bir yerde son bulabilir. Bu ilk bakışta "dağınıklık" gibi görünebilir, ancak aslında denemenin en büyük gücüdür. Çünkü bu yapı, insan zihninin serbest çağrışımla çalışma şeklini taklit eder.
"Neden Buna Geçti?" Sorusunu Sorun: Yazar bir konudan diğerine atladığında, durup kendinize bu soruyu sorun. Bu iki konu arasında yazarın kurduğu gizli bağlantı nedir? Bu sıçrama, onun ana fikrini nasıl destekliyor veya zenginleştiriyor? Bu bağlantıları bulmaya çalışmak, bir dedektif gibi ipuçlarını birleştirmeye benzer ve deneme okumanın en zevkli kısımlarından biridir.
Yolculuğun Keyfini Çıkarın: Unutmayın, denemede varış noktası kadar yolculuğun kendisi de önemlidir. Yazarın sizi gezdirdiği dolambaçlı yollarda kaybolmaktan korkmayın. Her bir ara sokak, ana cadde kadar değerli bir keşif sunabilir.
Adım 3: Metinle Diyalog Kurmak (Aktif Okuma)
Deneme, tek taraflı bir nutuk değil, iki kişilik bir sohbettir. Yazar konuşur, siz dinler ve zihninizde cevap verirsiniz. Bu diyaloğu somutlaştırmak için aktif okuma tekniklerini kullanın.
Kenar Boşlukları Sizin Alanınızdır: Kitabın kenarlarına notlar alın. Yazarın bir fikrine katılıyor musunuz? "Evet, çünkü..." diye yazın. Katılmıyor musunuz? "Hayır, bence..." diye itiraz edin. Aklınıza bir soru mu takıldı? Oraya bir soru işareti koyun ve sorunuzu yazın. Bu, metni kişiselleştirmenizi ve kendi düşünsel süzgecinizden geçirmenizi sağlar.
Okuma Defteri Tutun: Okuduğunuz her denemeden sonra bir deftere veya dijital bir nota, o denemenin size ne düşündürdüğünü, hangi duyguları uyandırdığını ve hayatınızla ilgili hangi yeni farkındalıklara yol açtığını yazın. Bu, okuduklarınızın havada kalmasını önler ve onları daha kalıcı bir bilgiye dönüştürür.
Adım 4: Bağlamı Göz Ardı Etmemek
Her metin, yazıldığı zamanın ve coğrafyanın bir ürünüdür. Bir denemeyi tam olarak anlayabilmek için yazarın yaşadığı dönemin siyasi, sosyal ve kültürel atmosferini bilmek önemlidir. Örneğin, George Orwell'in politik denemelerini 2. Dünya Savaşı ve totaliter rejimlerin yükselişi bağlamından bağımsız düşünemezsiniz. Cemil Meriç'i okurken, Türkiye'nin o dönemdeki sağ-sol çatışmalarını ve aydın krizini bilmek, metne derinlik katar. Yazarın biyografisine ve yaşadığı döneme dair kısa bir araştırma yapmak, okuma deneyiminizi zenginleştirecektir.
Bu adımları izleyerek, deneme okumak sizin için bir yazarın zihninde yapılan, ufuk açıcı, sorgulayıcı ve dönüştürücü bir yolculuğa dönüşecektir. Artık sadece bir okur değil, aynı zamanda bir düşünce ortağı olursunuz.