Deliduman Kitap Bilgileri
Yazar: Emrah Serbes
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 351
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2020
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750515606
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Deliduman Kitap Tanıtımı
Tek başıma da kalsam, dünyanın bütün hükümetleri ve onlara oy verenler bana karşı da olsa, dünyanın bütün hükümetlerine karşı ayaklananlar ve onlara destek verenler bana karşı da olsa; bütün dünya, yedi milyar küsur insan tek tek bana karşı da olsa...
On yedi yaşındaki Çağlar İyice konuşuyor. Kız kardeşi Çiğdem’i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mikrop Cengiz’i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı dedesini, hatırlarken kahrettiği babasını anlatıyor.
Deliduman, dermansız ve güdük bir ilçeden haykırmaya başlıyor, İstanbul’a uzanıyor. Çocukluğumuzun, hatıralarımızın ve bütün sokaklarımızın üzerinden dangır dungur geçen imar ve para iştahına lanet! Riyakâr dünyaya, Allahsız sermayeye, martılara, küçük bir kızın kalbini kıranlara isyan ediyor. Barikatların arkasında, soluk soluğa, yapayalnız, erken kaybeden bir delidumanın öfkesini çemkiriyor.
Emrah Serbes, zamanın ruhunu, Gezi’nin isyancılarını, hürriyetleri için öksürenleri, yerinde duramayanları, küfredenleri, ağlamayı unutmak için yumruğunu sıkanları resmediyor.
Deliduman, büyük zamanın ve her zaman kenarda kalanların romanı.
Deliduman Kitaptan Alıntılar
1. "'' Gerçek hayat tecrübesi uykusuz kalınan gecelerde elde edilir ve gündüzleri de bir halta yaramaz.''"
2. "Düşüncelerimi toparlamak için yürüyüşe çıksam dünya turu atmam gerekirdi."
3. "“Evden uzak yollarda, karanlık bastırınca, soğuk dondurunca, iki insan sarılınca, aklıma tabii ki sen geleceksin.”"
4. ""...bir komedinin ortasındaydık, saçma sapan acılarla çevriliydi etrafımız.""
5. "“İnsan bu hayattaki en büyük hayal kırıklığını, gayretlerinin boşa gittiğini gördüğünde yaşar.”"
6. "YALANLARA HEMEN İNANIYORUZ GERÇEKLERE İNANMAKSA BİRAZ VAKİT ALIYOR."
7. "“Madem delirecektim , mutlu bir deli olsaydım bari.”"
8. "Gerçek hayat tecrübesi uykusuz kalınan gecelerde elde edilir ve gündüzleri de bir halta yaramaz."
9. "Düşüncelerimi toparlamak için yürüyüşe çıksam dünya turu atmam gerekirdi.."
10. ""Madem delirecektim, mutlu bir deli olsaydım bari.”"
11. "“Çok tuhaf,” dedim. “Şimdi buradan bir adım atsak ölürüz.”"
12. "Hep siz yiyin. Bütün memleketi yediniz doymadınız."
13. "Göğsümün ortasından bir türlü kalkmıyordu o anlam veremediğim ağırlık."
14. "“İnsan bu hayattaki en büyük hayal inkisarını, gayretlerinin boşa gittiğini gördüğünde yaşar evlâdım.”"
15. "'Çok mutsuzuz lan,' diyesim de geldi ama tuttum kendimi, sosyoloji bunu gerektirir, duyguların sessizliği."
Deliduman Kitap İncelemeleri
Emrah Serbes'in Müptezeller'den sonra okuduğum ikinci kitabı. Deliduman'ı okumak aslında aklımda yoktu ama sahafta görünce dayanamayıp aldım
(Bu cümleyi yazarken "Aslında bu yoktu, anasını satıyım içimden geldi" cümlesi zihnimde yankılanmaya başladı. Lütfen ordan çık )
Ben bu uygulamayı çok severek ve aktif olarak kullanıyorum. Kitabı okunacaklara eklediğimde şöyle bir yorumlara gözgezdirdim ve kitabın kalınlığına da göz ucuyla bakarak lütfen bitiremiyorum ben kitabı moduna girmeyeyim dedim. Yani biraz olumsuz başlamıştım kitaba.
Aslında başlarda güzel ilerliyordu ama gezi olaylarının kitaba fazlasıyla dahil olması ve uzun sürmesi kitaptan bu sebeple uzaklaşanlarla ortak noktam. Bol küfürlü cümleleri es geçiyorum ve yazarımızın kendisini ifade ediş, duygularını dile getiriş biçimidir diyorum Sonuçta yeraltı edebiyatı
Son günlerde ülkemin dört bir yanında ayrı ayrı felaketlerle uğraşıyoruz. Herkes post paylaşsın, paylaşmayan duyarsızdır tartışmasına katılmıyorum. Bu dünyada ölenlerin arkasından gözyaşı dökemeyen, sevgisini bile gösteremeyenler var. Herkes acısını farklı yaşar, farklı dile getirir. Ben de kitabı okurken sürekli yarıda bırakıp sosyal medyadan son durumla ilgili bilgilere ulaşmak istedim. Aklım ordaydı. Ne yazık ki telefonu her elimden bıraktığımda daha fazla kötü haberle, mutsuzlukla,acıyla doldum. Bekli de bu yüzden kitap benim kafamda bir yere bağlanmadı ya da ben verileni,verilmek istenileni alamadım. Belki siz bir şans vermek istersiniz.
Bu arada kitapla ilgili tatlı bir bilgi sızdırabilirim. Hikayedeki karakterlerin ucretsizkitap.com.tr hesapları açılmış. Merak ettim baktım
Deliduman.. Hepimizin içinde vardır bir deliduman,hepimiz kaybetmişizdir çünkü.En başta da kendimizi...Bizi bizden çaldılar çünkü.Biz böyle değildik..Biz her elini attığı işi yüzüne bulaştıracak insanlar değildik.Hayattan bıkacak insanlar değildik.Biz her şeyi sevecek insanlardık,her şeyden nefret ettirdiler.Bizi insanlar için ölecek kadar onları sevip,onlardan kıyı köşe kaçacak kadar birbirimize düşman ettiler. Ve şimdi hepimizin içinde barikatın arkasında yumruğunu sallayıp bağırmayı bekleyen bir deliduman var.Her şeye,herkese; nefretini,öfkesini kusmayı bekleyen..Çünkü deliduman boşuna yazmadı "kırılan bütün kalplerin hesabını soracağız" diye.Çünkü kırılan bütün kalplerin hesabını soracağız!Şimdi senin içindeki deliduman belki geçenlerde Gezi'de aynı barikatın arkasında yan yana bizim delidumanla beraber haykırdı,belki daha haykırmadı haykıracak.Belki daha ondan haberdar bile değilsin,belki daha geçenlerde oturup karşılıklı içtiniz.
Emrah Serbes o delidumanı anlatmış işte.Kırılan bütün kalplerin hesabını birlikte soracağımız delidumanı.Aman ha yanlış anlaşılmasın.Serbes onu yaratmamış bize ayna tutmuş.Keşke anlatımı daha derin edebi incelikler taşısaymış,daha derin bir ruhsal portre çizip bu portreyi imgelerle sanatlarla bezeseymiş.Buram buram isyan koktuğu gibi buram buram edebiyatta koksaymış o zaman belki bu yüzyılın eseri olabilirmiş;çünkü bu bizim hikayemiz,bu yüzyılın insanının hikayesi.Fakat yine de kırılan bütün kalplerin hesabını soracağız!
hakan günday seviyeli ve biraz da elitist bir yeraltı edebiyatı temsilcisiyken emrah serbes onun ağzı bozuk ve halk adamı yakın arkadaşıdır gözümde, bu şekilde değerlendirdim her ikisini de. ancak gezi direnişine selamlar çaktığı bu kitabın "olduğunu" düşünmüyorum.
eski romanlarından aldığımız erken kaybedenlerle doyuma ulaştığımız o emrah serbes bu kitabında nerede diye düşündüm. dili her zamanki gibi olabildiğine sade ve argo olmakla birlikte dil oyunları o akıcılığı bu kitapta yakalayamadım ben. gezi direnişine çaktığı selamlar sanki sonradan eklenmişçesine eğretiydi benim gözümde.
karakterlerin oturmasını göremedim bu kitapta; sanki emrah serbes öfkesini bırakmak istemiş ve birbirinden bağımsız düşüncelerle bir kaç gün içinde yazmış gibiydi kitabı. kurgu yerinde ve gözümde tam canlanmadı bu yüzden. çağlar karakterini hakan günday piçlerinden biri gibi hayal etmeye çalıştım ancak ona da oturmadı. dolayısıyla karakterleri delik deşik, kurgusu oturmamış ve bir anda tamamlanmak için yazılmış gibi duran bu kitabı sevemedim.
ayrıca hakan günday popülerleştikçe yaşadığı o ticari allama ve pullama kampanyası emrah serbes için de yapıldı bu kitapta. anladım ki bu ticari reklam olayları arttıkça sanırım edebi ve kitabi değerleri düşüyor romanların. emrah serbes'i bu romanında tanıyamadım.