Define Kitap Bilgileri
Yazar: Mehmet Rauf
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 104
Basım Tarihi: Ocak 2022
İlk Yayın Tarihi: 2003
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786254058400
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Define Kitap Tanıtımı
Mehmet Rauf’un ilk polisiye romanı Define’de Başhekim Şakir Feyzi’nin başından geçen maceralara tanık oluruz. Erzurum Hastanesi’nde karşısına çıkan yaşlı bir hastasından öğrendiği miras hikâyesiyle soluğu İstanbul’da alan doktor, eldeki şifreli metni çözmeye ve mirasın sahibini aramaya koyulur. Sherlok Holmes ve Arsen Lüpen maceralarının sıkı takipçisi, polisiye roman okuru Doktor Şakir Feyzi, definenin esrarını çözmeye çalışırken türlü belalar ve ölüm tehlikelerinin yanı sıra aşkla da karşılaşacaktır.
Define Kitaptan Alıntılar
1. "Merhamet ne uzak… Şefkat ne beyhude… İnsaniyet ne boş…"
2. "Dünya gailesi insanda akıl mı bırakıyor."
3. "Yaşam tüm karmaşıklığına karşın çok büyük bir güçtür. Ancak yaşayanlar olarak bizler rastlantıların oyuncağıdan başka bir şey değiliz."
4. "İş bu kadar kolay olsaydı sonunda kazanmanın hiçbir kıymetinin kalmayacağını düşündüm."
5. "İnsan servet kadar hiçbir şeye çabuk alışamazmış!"
6. "Hayat ne garip ve dünya ne acayip şeydir!"
7. "İnsan garip bir mahluk… bir saat evvel düşüncesi aklını yakıp kavuran korkunç olaylar, bir saat sonra daha feci şartlar içinde gerçekleşip başına geliyor."
8. "Bana gösterdiğiniz insaniyet size karşı o kadar derin bir minnet oluşturdu ki nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum."
9. "Şu bize nispeten zayıf görünen kadınlar, hayatın en güçlü zamanlarında ne kadar metanet gösteriyorlar."
10. "Bu korkunç gecenin korkunç saatleri böyle binbir gelgit arasında sürüklenip sabah olacak, yokluğa mahkum mu kalacağım?"
11. "O kadar senin içinde yaşadığım, ümit ettiğim ve acı çektiğim bu şehir, şimdi bana sihirler saçan bir görüntü arkasında ışıklarla dolu ve yıldızlanmış görünüyordu."
12. "Merhamet ne uzak… Şefkat ne beyhude… İnsaniyet ne boş…"
13. "Bu kuvvetle zekânın mücadelesi demektir.
Zekânın kazanacağına yüzde yüz eminim."
14. "İnsan ne garip bir mahlûktur!"
15. ""Bir kere hükümetin pençesine geçerse onun dişini sökerler, tırnaklarını kırarlar da kan içmek değil, parmak kaldıracak kuvveti kalmaz.""
Define Kitap İncelemeleri
Mehmet Rauf’un bu kitaplarını ağustos ayında okumuştum. Yakın zamanda girmem gereken 2 sınav bulunduğu için bir türlü fırsat olmadı kişisel görüşlerimi yazmaya (bunun gibi sırada bekleyen çok kitabım var :) ), bugün okul- eğitim- öğretim için küçük bir mola zamanı oluşmuşsa (ara tatil gibi :) ) kendine küçük bir ödül koy ve değerlendir bu kitabı pardon kitapları dedim. Çünkü Mehmet Rauf ‘Define’ kitabını yazıyor peşine de ‘Kan Damlası’ kitabını yazıyor ve böylece bir seri, bir devam kitabı ortaya çıkmış oluyor.
Okumamın üzerinden geçen uzunca zamanda detaylıca hatırlamıyor olsam da tatile giderken yanına alınabilecek türden yalın ve akıcı dil, sürükleyici- eğlenceli içerik, çabuk okunup bitecek türden okuyanını sıkmayacak bir seri olduğunu söyleyebilirim.
Bu eserlerin edebi yanı tartışma konusu olmuş zamanında ancak nihayetinde polisiye roman olarak Türk Edebiyatı Klasikleri serisinde yerlerini almışlardır. Yazarı öncü, cesur, girişimci bulduğumu söylemek istiyorum. Eserlerinden ‘Eylül’ ilk psikolojik roman olarak anılırken kendisinin bir de polisiye roman denemesinde bulunması ve bu denemenin edebiyatımız adına değerli bir girişim olması, burada haklı bir çaba olduğunu düşündürtüyor bana.
Böylelikle ben Türk Edebiyatı Klasiklerinde eserleri bulunan yazar Mehmet Rauf'u okumaya merakla devam edeceğim, sizlere de merakla iyi okumalar diliyorum. :)
Erzurum hastanesinin Başhekimi olan Şakir Feyzi'nin macera dolu define avcılığını okurken, sizde onunla birlikte yaşayacaksınız.
, Doktor Şakir Feyzi’nin altı ay boyunca sürekli evine giderek tedavi ettiği Hacı Hanım, artık ömrünün yetmeyeceğini anlayınca doktora yaptığı iyiliklerin karşılığında kısaca hayat hikayesi ile birlikte bir sır anlatır ve doktora Fuzuli'nin Divan'ını verir. Sırrın çözümü bu kitabın içindedir. Bu sırrın ucunda otuz bin altın vardır.
Abdülhamit'in yanındaki Paşalardan biri, evlenmek için Avrupa'ya kaçan kızına mirasını bırakmıştır ancak damadının mirasa ulaşamaması için hazineyi gösteren işaretler bırakmıştır sadece. Doktor Şakir Feyzi işte bu definenin peşindedir. Bunun için İstanbul'a gelir ve Paşa'nın kızı Hadiye Hanım'ı bulur ve vasiyeti kendisine iletir. Hadiye Hanım doktordan kendisine yardım etmesini ister. Doktor bu istekle definenin peşine düşer. Ancak definenin peşinde olan sadece Doktor değildir; Paşanın eski damadı Raci'de define haberini almıştır.
Başından sonuna kadar, büyük bir heyecanla okuyabileceğiniz bir eser. Kimi zaman define ararken kendinizi anlatılan mekânlarda dolaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. Kimi zaman kahramanlar hayati tehlike içindeyken, onlar gibi diken üstünde olacaksınız.
Kısa ve çok eğlenceli bir kitap. Devam kitabı olan Kan Damlası'nı da en kısa sürede okuyacağım.
"Ah servet... Servet... Ne ilahi bir kudret Yarabbim!"
Erzurum'da başhekimlik yapan Şakir Feyzi'nin, çok iyi ilgilendiği bir hastasının ona duyduğu minnetle İstanbul'da eski paşalardan birinin hazinesinin kızına ulaştırılması gerektiği bilgisini vermesiyle hayatı değişir. Paşa, Çerkez çeteler tarafından kaçırılan kızına hazineyi gizli bir şekilde verebilmek için bir yere sağlamıştır. Sakladığı yer Fuzuli Divanı içinde gizlidir. İstanbul'a gelip paşanın kızını ve torunu Suzan Hanım'ı bulan Şakir Feyzi bu şifreli mesajı çözüp hazineyi bulmak için canla başla mücadele edecektir.
Çetenin adamlarından gizlenmek için hoca kılığına giren, gerektiğinde macuncu gibi dolaşan, yakalandığı zaman oradan kurtulmak için bin bir çaba harcayan şifreyi çözüp defineyi bulup aşık olduğu Suzan Hanım ile güzel bir hayat sürmeyi düşleyerek her tehlikeyi göze alan Şakir Feyzi başarılı olabilecek midir?
Akıcı ve heyecanlı ilerleyen Define kitabı bir günde okunup bitirilecek kitaplardan. Sürekli bir tehlike, macera içinde geçen ve tesadüflerin yardımıyla ilerleyen bu define avı okuyucuyu sıkmadan sonuca ulaşıyor. Kitabın sonunda maceranın burada bitmediğini ve Kan Damlası kitabında devam ettiğini belirtmiş Mehmet Rauf. Bize de o kitabı da alıp okumak düşüyor.
Merhaba canlar...
nün #türkklasikleri serisinde bu ay sırada #mehmetrauf un #define eseri var.
Define, Mehmet Rauf'un ikili bir seri olarak tasarladığı polisiye romanlardan ilki. Anlatım dilinden dolayı eserin edebi nitelik taşıyıp taşımadığı uzunca bir süre sorgulanmış ve nihayetinde bu özelliğe sahip olduğu kanısına varılmış. Bunun sebebini okuyunlar daha iyi anlayacaktır. Uzun tasvir ve betimlemelerden uzak, yalın bir anlatıma sahip. Heyecanı elden bırakmadan, merak duygusunu yitirmeden ilerlemesi de cabası.
Bu kısa anlatımda, Erzurum Hastanesi Başhekimi Şakir Feyzi Bey'in başından geçen bir olaya tanık oluyoruz. Karşısına çıkan yaşlı bir hasta sayesinde öğrendiği miras meselesinin peşinden İstanbul yollarına düşen Doktor Bey kendini hayalini dahi kuramayacağı bir maceranın içinde buluyor. O'nun için macera Sherlock Holmes ve Arsen Lüpen okumaktan ibaretken, şimdi elinde tanımadığı insanlar, bilmediği hayatlar, şifreli mektuplar, hayatına kast edenler ve tabi ki bir de aşk var.
Keyifle sonlandırdığım bir eser oldu fakat en başında belirttiğim gibi, Define ikili bir serinin ilk kitabı. İkinci kitap ise Kan Damlası ismiyle ocak ayı okumalarımızda yerini alacak. Bu arada
etkinliğimiz sayesinde Mehmet Rauf kaleminden okuduğumuz altıncı kitap olmuş. Türk Klasiklerini okumakta zorlanıyorsanız buyrun birlikte okuyalım diyor ve müsaadenizi istiyorum...
Keyifli okumalarınız daim olsun...
Kitapla kalın...
Erzurum'da, Başhekimlik yapan ve kendi halinde yaşayan Doktor Şakir Feyzi, evinde tedavisine gittiği yaşlı ve ölmek üzere olan bir kadının ricasıyla İstanbul'a doğru yola çıkmak zorunda kalır.
Kadın, doktordan başka birine ait olan yüklüce bir serveti gizlendiği yerden çıkarmasını ve sahibine teslim etmesini ister. İşin ucunda doktora da yüklüce bir para verilecektir ve Doktor Şakir Feyzi, rahat yaşamak adına bu teklifi kabul eder.
Fakat işler umduğu kadar kolay olmaz ya da aslında kitaba göre çok da zor olmaz ;) Önce define misali saklanan servetin yerini birkaç denemeylr bulur, hikaye bu ya peşine belli sebeplerden dolayı adamlar takılır; kaçırılır, kaçırıldığı yerden kaçar fakat yine kaçırılır ;)
Ayrıca servetin sahibi kadın ve kızına da daha ilk tanışmada koca bir sevgi besler, yetmez kıza aşık dahi olur...
Edmund Crispin'in Kaybolan Oyuncak Dükkanı misali bir romandı. Farkı, daha akıcı, daha anlaşılır, daha sevimli oluşuydu.
Dönemin şartları ve düşünce etkisiyle şimdiki nesile ne kadar heyecan verir, tartışılır ancak ben sevdim. Devam kitabı olan #KanDamlası 'nı da ardından hem de bir günde okudum. Devamında kişileri tanıyor oluşumdan sebep hızlı aktı kitap.
Kan Damlası, hikayenin devamıydı, ilk kitapta aydınlığa kavuşan karakterlere destek verenleri ve define ile lüks yaşayan Doktor Şakir Feyzi ve ailesini ölümle tehdit edenleri yakalamaya çalışan polisimizle haşır neşir oldum. Dil aynıydı, akıcıydı. Dedim ya, hitap meselesi, ben sevdim...