Dean R. Koontz En Beğenilen Sözleri
1. ""Terapiye ihtiyacım yok, çünkü hayatın kendisi terapi.""
- Şiddet
2. "İnsanoğlunun yaptığı kötülüklerin bir açıklaması yoktu. Yalnızca özürler vardı."
- Şiddet
3. "İnsanoğlunun yüksek zekâsının en büyük laneti, bir çoğunda oldukları kişiden daha fazlası olma tutkusuna yol açmasıydı..."
- Şiddet
4. "İnsanlar dünyanın en ilginç yaratıklarıydı. Ayrıca en korkutucu olanları da."
- Yaratığın Gözyaşları
5. "Delirdiğini sanıyorsan akıllısın demektir , çünkü hiçbir deli aklından kuşku duymaz."
- Maske
6. "Sinestezi; bir kokunun bir rengi hatırlatması, bir sesin gerçekten bir koku olarak hissedilmesi ya da elle dokunulan bir yüzeyin dokusunun, örneğin kahkahaları ya da çığlıkları anımsatması gibi duyularda meydana gelen bir tür karışıklık olarak tanımlanabilirdi."
- Şiddet
7. "Terapiye ihtiyacım yok, çünkü hayatın kendisi terapi..."
- Şiddet
8. "Yapmaktan zevk aldığımız şeyler, en iyi yaptığımız şeylerdir."
- Şiddet
9. "...insanların aldatma yeteneği, acımasız yamyamlıklarını sakin ve samimi tavırlarıyla kamufle eden bukalemunlarınkinden çok daha üstündü."
- Şiddet
10. "Hayvanlarda, hatta belki insanlarda da, sevilmenin yol açtığı ilgiye karşılık verme yeteneği vardı."
- Yaratığın Gözyaşları
11. "Uzaklarda, Çin'de insanlar bazen şöyle der: Yaşam çoğu zaman acıdır Ve pek ender neşeli olur."
- Yaratığın Gözyaşları
12. "Bazı sosyopatlar, dünya üzerine gelmiş en yetenekli aktörün en iyi rolünden bile daha başarılı bir şekilde taklit ettikleri sahte bir kişiliğe bürünebilirdi..."
- Şiddet
13. "Her şey sadece ölmek için doğuyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
14. "Üzüntü huzurlu bir kalpte daha kolay yerleşirdi."
- Şiddet
15. "İnsanlar bazen her şeyi çok geç anlıyorlar."
- Yaratığın Gözyaşları
16. "Kazara kendini kestiği zaman, hiç korku duymazdı, çünkü zevkin bir başka biçimi olduğu için acıyı büyüleyici bulur ve memnuniyetle karşılardı; hatta kendi kanının tadı bile onu baştan çıkarabiliyordu."
- Şiddet
17. "Bu karmakarışık, berbat bir dünya. Hepimizin onunla başa çıkmak için bir yol bulmaya ihtiyacı var."
- Yaratığın Gözyaşları
18. "Nasıl oluyorsa yaralarımızın üzerleri kabuk bağlıyor. Kayıplarımızın açtığı yaraların üzerleri de. En kötü, en derin olanların bile. Yaşamayı sürdürüyoruz. Hiçbir acı sonsuza dek devam etmiyor. Ama bazen bize etmesi gerekiyormuş gibi geliyor."
- Yaratığın Gözyaşları
19. "Onun hiçbir zaman bir melek olmadığından eminim."
- Yaratığın Gözyaşları
20. "Düşündüğümden fazlasını almamak benim için bir ilkedir."
- Cehennem Alevi
21. "Bence bu haftalar, hatta aylar önce oldu. Ama bunu ancak şimdi itiraf ediyoruz."
- Yaratığın Gözyaşları
22. "O zamana dek görülmemiş bir mantıksızlıklar çağıydı bu. Garipliklere o kadar çok rastlanıyordu ki, bu yüzden 'normalliğin' yeni bir tanımlaması yapılıyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
23. "Akıntıyla sürüklen. Dalgaların seni götürmelerine izin ver..."
- Yaratığın Gözyaşları
24. "Son zamanlarda nüfusun aklı başında olan yarısı... ya da son zamanlarda normal sayılanları... gülünç olduğu kanıtlanabilecek şu ya da bu paranoyak bir komplo teorisine inanıyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
25. "Dünyanın temizlenip tazeleşmeye ihtiyacı vardı."
- Yaratığın Gözyaşları
26. "Sistemi kurtarmak için bir kuralı ne zaman çiğnemen gerektiğini bilmelisin. Gelişigüzel kabaran her çılgınlık dalgasının üzerinden sekmeyi de."
- Yaratığın Gözyaşları
27. "Evet, şey... Ben her zaman peri masallarından hoşlandım."
- Yaratığın Gözyaşları
28. "Acaba öfkesinin nedeni bir erkek mi, diye düşünüyordu. On beş yıllık polisti Harry. İnsanların ihanet ve ıstırabına çok tanık olmuş, kadınların çoğunun dertlerinin kaynağının erkekler olduğunu öğrenmişti."
- Yaratığın Gözyaşları
29. "Çoğu keyifliydi. Sanki hiçbiri ölmeyecekmiş gibi."
- Yaratığın Gözyaşları
30. "Yaşam bazen bir ejderhanın gözyaşları kadar acı olabilir..."
- Yaratığın Gözyaşları
31. "Burası büyük bir kent değil, insanların birbirini tanıdıkları küçük bir toplum. Burada kimse komşuda kıyamet koptuğu zaman sağır rolü oynamaz. Yardıma koşarlar."
- Yaratığın Gözyaşları
32. "' En kötü şey en az beklediğin zaman olur. '"
- Nöbet
33. "Kuşkusuz, dünya kötü zamanlarla çok karşılaşmıştı. Savaşlar ve katliamlar, faşizm ve komünizmin tehlikeli çılgınlıkları yüzünden yüz milyonlarca insan ölmüştü. Ama insanlık birkaç değerli barış süresi de görmüştü, hayatta kalmayı başaran toplumlarda. Onun için her zaman umut vardı."
- Yaratığın Gözyaşları
34. "Bir peri masalındaki gibi. Bütün dünya kötü bir sihrin etkisinde bir büyünün."
- Yaratığın Gözyaşları
35. "Gülmek; dertliler için merhem,çaresizliğe karşı en iyi savunma ve melankolinin tek ilacıdır."
- Karanlığın Gözleri
36. "Bir başlangıcı hiçbir zaman önceden bilemiyorsun."
- Cehennem Alevi
37. "Biraz çılgınca davran, Harry. Bırak hesapların dengesi bozulsun. Bak sana ne söyleyeceğim: Şafak söker ve biz de Cehennemde uyanırsak bana kahvaltı ikram edersin."
- Yaratığın Gözyaşları
38. "Yaşam bir ejderhanın gözyaşları kadar acı olabilir. Ancak ejderhanın gözyaşlarının acı ya da tatlı olması tümüyle her insanın tadı nasıl algıladığına bağlıdır."
- Yaratığın Gözyaşları
39. "Esneklik şarttı, çünkü bazı durumlar hiç de sıradan sayılmazdı. Şimdiki gibi."
- Yaratığın Gözyaşları
40. "Her düşüncesini, bir ölünün üzerinde havada dolaşan bir akbaba gibi, bir felaket duygusu karartıyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
41. "Eğer kargaşa dalgalarının üzerinden sekeceksen, hiçbir zaman akıntıların yönlerini iyi hesapladığına güvenmemelisin. Çünkü iri bir dalga işte böyle bir anda seni kayalara çarpar."
- Yaratığın Gözyaşları
42. "Kötülüğe kötülükle karşılık vermek, sonuçta herkesin kaybetmesi demektir."
- Kehanet
43. "Bu onlar için bir zevkti. Zevke ve eğlenceye duyulan dayanılmaz bir istek. Bu yüzden içlerinde suçluluk duygusu ya da keder olmazdı. Merhametsizlik onların mutluluğuydu..."
- Şiddet
44. "' Zamanını kitap okuyarak geçirmeye karar verdi.Kitaplar iyi bir terapi aracıydı. '"
- Yanlış Hafıza
45. "Connie sert sert, "Hayır," dedi. "Hiçbir şey umutsuz olamaz. Hayat varsa, umut da vardır. Umut olan yerde her zaman çabalamaya, devam etmeye değer.""
- Yaratığın Gözyaşları
46. "Sen ne kadar duygusuz, ne kadar eski kafalı bir insansın! Senin için hiç umut yok."
- Yaratığın Gözyaşları
47. "Belki de kader denen şey gerçekten vardı. Dünyanın güneşin etrafında dönmesini ve gezegenlerin yörüngede kalmalarını sağlayan güçten çok daha büyük bir kuvvet. İnsanları yaşamları boyunca bir oyun tahtasındaki taşlarmış gibi oradan oraya süren bir güç. Belki de özgür irade çaresiz bir hayalden başka bir şey değildi."
- Yaratığın Gözyaşları
48. "Sanki dünyada her şey birdenbire ölmüştü. Rüzgardan bütün insanlığa kadar her şey. Geride bir gezegen dolusu mezarlık kalmış, otlar, çiçekler, ağaçlar ve yas tutanların hepsi de mezar taşları gibi granitten oyulmuşlardı."
- Yaratığın Gözyaşları
49. "Birilerine sevdiğinizi açıkladığınız zaman onların büyük ölçüde yaşamınıza girmelerine izin vermiş oluyordunuz. Onlar da beraberlerinde bütün düzensiz alışkanlıklarını, incelmemiş zevklerini, karmakarışık fikirlerini ve tutumlarını getiriyorlardı."
- Yaratığın Gözyaşları
50. "sanırım insanın mayası değişmiyor."
- Karanlığın Gözleri
51. "Bir bakıma bu kısa sürede pek çok şey başarmışlardı. Ama diğer yandan zaman, şarkıdaki gibi, bir nehre değil, dakikalardan oluşan ve her şeyi eziveren bir çığa benziyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
52. "Polis olduğun zaman ergeç şiddetle karşılaşacağını bilirdin. Kendini birdenbire Kırmızı Şapkalı Kızın rastladıklarından çok daha kötü kurtların arasında bulabilirdin."
- Yaratığın Gözyaşları
53. ""Yaşam çok garip..." diye mırıldandı. "Adlarını bile duymadığımız pek çok insanla aramızda bağlar var. Çoktan unuttuğumuz ya da ancak yıllar sonra karşılaşacağımız insanlarla bizi birbirimize bağlayan, gözle görünmeyen iplikler. Hatta belki onlarla hiçbir zaman karşılaşmayacağız.""
- Yaratığın Gözyaşları
54. "Her yaşama çabası sadece kısa vadeli bir zafer. Sonunda herkes ölecek ve her şeyi unutacak."
- Yaratığın Gözyaşları
55. "Gülüşü bir delininkine de benzemiyordu. Onunki yırtıcı bir hayvanın ifadesiydi. Denizde dolaşan bir köpekbalığının, avını izleyen bir leoparın, ay ışığında kurban arayan bir kurtun yüzüydü bu. Onda çıldırmış sıradan bir serseriye göre çok daha korkunç ve öldürücü bir şeyler vardı."
- Yaratığın Gözyaşları
56. "insanlık yalan söylemeye, aldatmaya, hasede, bilgisizliğe, kendine acımaya, haklı bulmaya ve katliama yol açan ütopya hayallerine çok meraklıydı. Ama kendini yok edinceye kadar daha soylu davranmak, hareketlerinin sorumluluğunu yüklenmek, yaşamak ve başkalarının yaşamalarına da izin vermek ve dünyanın yöneticiliğini kazanmak potansiyeli de vardı. Belki kendini yok etmeyebilirdi."
- Yaratığın Gözyaşları
57. "İnsan bir defa yaşar. Sen de çıkarını kollarsın. Zaten gerçek kurbanlara kim aldırır? Tanrı aşkına! Onlar savaşı kaybetmiş insanlardır zaten."
- Yaratığın Gözyaşları
58. ""Kendini çok özel bir şey sanıyorsun," dedi. "Ama sen de sadece bir hayvansın. Geri kalanlar gibi ayaklı bir et yığını.""
- Yaratığın Gözyaşları
59. "Günümüzde dünya cinselliğin, pornografinin, cahillerin edebiyatının, incelik ve zekâdan uzak bir müziğin lağım çukuruna dönüşmüştü. Yüzyılın ikinci, üçüncü ve dördüncü on yılları bugüne göre öyle saf ve taze idi ki, kendi yaşadığı dönemde değil de o günlerde doğmuş olmaya derin bir istek duyuyordu."
- Cehennem Alevi
60. "Zaten son zamanlarda evlilik yemininin o ünlü bölümünü, yani "hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırıncaya kadar," satırını çok kişi bağlayıcı saymıyordu. Ancak on yıl gibi uzun bir deneme süresinden sonra bu kurala uyulabilirdi."
- Yaratığın Gözyaşları
61. "Yaşama karşı kayıtsızca ve hızla koş Ya da evde oturup bekle sadece. Bütün iyi şeyler ve kötülükler Hemen sana gelirler: Kader bu. Müziği duy, yapabiliyorsan dans et. Paçavralara bürün ya da mücevherlerini tak. Seçtiğini iç, korkularını besle Budalaların şu eski, pis meyhanesinde."
- Yaratığın Gözyaşları
62. "Bu dünyalarda her zaman düzen vardı. Kötüler hep adilce cezalandırılır, erdemliler de ödüllendirilirlerdi."
- Yaratığın Gözyaşları
63. "Güçlüler güçleriyle çok gururlanırdı. Korku tanrılarının kabarıp övünmeye, hayranlık uyandırmaya ihtiyaçları vardı. Güçlerinin, karşılarında zayıflayan insanları nasıl dehşete düşürdüklerini ve burunlarının sürttüğünü görmeye de."
- Yaratığın Gözyaşları
64. "Yatak odalarının siyah olmaları gerekirdi. Uyku siyahtı. Tabii düşler kafadaki sinema ekranında birbirini izlemediği zaman."
- Yaratığın Gözyaşları
65. "İnsanlar fikirlerden daha önemli olmalı."
- Sessiz Köşe
66. "Cehennem; evladınızı bir daha hiçbir zaman göremeyeceğinizi anladığınız andaki korkudur."
- Kehanet
67. "“Everybody watches ’em even if they don’t want to admit it. Just isn’t anything more interesting than stories full of backstabbing, scheming, thieving, lying . . . and adultery. You know what I’m saying? People sit and watch it and cluck their tongues and say, ‘Oh, how awful,’ but they really get off on it. That’s human nature.”"
- Watchers
68. "Yaşamın anlamı bir kase çorbada bulunabilir. Çorbalar hep bir tın etsuyuyla yapılır. Bu, yaşamlarımızı oluşturan günlerin bir sıvı gibi akmalarına benzer."
- Yaratığın Gözyaşları
69. "Felaketler karşısında saygı getiren tek şeydir vatanseverlik. Bollukta, kimseden fedakârlık yapması beklemediğinde, vatansever olmak çok kolaydır."
- Buzlar Arasında
70. "Hiçbir şey suratın ortasına indirilen bir yumruk kadar insanı hayallerden uyandırmaz ve gerçeklerle karşılaşmasını sağlamazdı."
- Yaratığın Gözyaşları
71. "Bildiğin gibi düş nehre benzer Akarken durmadan değişir. Ve düşü gören sadece bir teknedir Nehri, gittiği yere doğru izler. Geride ne olduğunu öğrenmeye çalışmak Ve ileride sizi neyin beklediğini hiçbir zaman bilmemek Her günü, sadece iki kıyı arasında kalmaya çalışmak için Sürdürülen devamlı bir savaşa dönüştürür."
- Yaratığın Gözyaşları
72. "Bütün istediğin özgürlükse o yüzden kendini sorumluluk yüklemeye zorlarsın. Sürüyle sorumluluk. Sorumsuz özgürlük sadece vahşiliktir."
- Yaratığın Gözyaşları
73. "Takıntını anlıyorum, yasını anlıyorum. Umarım her şeyi kabullenir ve huzur bulursun."
- Sessiz Köşe
74. "Güvenlik görevlilerinin yaşamlarını televizyondaki o saçma programlardan öğrenenler, gerçek polislerin şakalarını bazen kaba ve duygusuzca bulabilirler. Ama iyi bir polis başkalarının onun hakkında ne düşündüğüne aldırmaz."
- Yaratığın Gözyaşları
75. "Salı California'ya özgü güzel bir gündü. Güneş ve vaat dolu. Ta ki Harry Lyon öğle yemeğinde birini vurmak zorunda kalıncaya kadar."
- Yaratığın Gözyaşları
76. "yaşamları boyunca herkesin başından açıklayamayacağı bir olay geçer. Bir an bilinmeyenle karşılaşır."
- Yaratığın Gözyaşları
77. "O uçmayla ilgili güzel düş, bütün kabusların en klasik olanına dönüşmüştü. İnsan bu düşünde ancak pek ağır ağır kaçabilirdi. Oysa ejderha onu dehşet verici bir hız ve çeviklikle kovalardı."
- Yaratığın Gözyaşları
78. "Tümüyle hareketsiz kalmış olan gece sakinleştirici bir etki yapmıyordu. Çünkü bu sakin maskenin altında bir yay kadar gergin şiddet ve ani ölüm gizliydi. Gece korkutucuydu ve geçmeyen her saniyeyle daha da dehşet verici oluyordu."
- Yaratığın Gözyaşları
79. "Modern çağda yaşarken Ücret, fazilete karşı ölümdür. Karanlık saatlerde böyle gözükür. Kötülük kazanır, şefkat korkuyla siner. Şiddet ve kötülüğün yönettiği bizler İnce bir buz tabakasının üstünde dururuz. Cesur muyuz, yoksa birer fare miyiz? Biz bu çok çok ince buzun üstünde duranlar?"
- Yaratığın Gözyaşları
80. ""Okumaktan ve gecelerden hoşlanırdı.
Onun için gece nöbeti ona gerçekten uygundu.""
- Yaratığın Gözyaşları
81. "Tabii aslında hatırlamak falan istediğim yok. Tanrı da biliyor ya, o olayları unutmayı yeğlerim."
- Yaratığın Gözyaşları
82. "Çok roman okumuş, kitaplardan aşkın bir tuzak, acımasız bir hapishane olabileceğini öğrenmişti. Aşkın ağırlığı altında kalpleri kırılan insanları da görmüştü."
- Yaratığın Gözyaşları
83. ""Çok roman okumuş, kitaplardan aşkın bir tuzak, acımasız bir hapishane olabileceğini öğrenmişti. ""
- Yaratığın Gözyaşları
84. ""İki kişiliğin karşılaşması tıpkı iki kimyasal maddenin bir araya gelmesi gibidir; eğer bir reaksiyon yer alırsa, her ikisi de değişir. "
C. G. Jung"
- Nöbet
85. "Bunlar gerçek olsaydı... yirmici yüzyılın son on yılında yani. O zaman Rumpelstiltskin, Kraliçenin kızını kaçırırdı herhalde. Kızı mutlaka eroine alıştırır, zevk için onu döver, parça parça doğrardı. Sonra da toplumun aksi, kötü niyetli ve huylu cücelere hoşgörüyle davranmaması yüzünden geçici olarak çıldırdığını iddia eder, böylece adaletten yakasını kurtarırdı."
- Yaratığın Gözyaşları
86. "Teksas'lı bir yargıçla ilgili bir hikaye yok muydu? Yargıç bir adamı iki yüz elli gramlık bir konserveyi çaldığı için otuz beş yıl hapse mahkum etmemiş miydi? Aynı zamanda Los Angeles'teki gösterilerde bir adamı sokakta döve döve öldürmemişler miydi? Bir televizyon muhabiri bunu teybe almıştı. Ama kimse katilleri yakalayıp toplumu rahatsız etmek istemiyordu. Çünkü suçlular kurbanı adaletsizliğe karşı bir protesto olarak dövmüşlerdi."
- Yaratığın Gözyaşları
87. "İsa'nın da suyu şaraba çevirmeyi öğrenmek için zamana ihtiyacı olmuştu. Birkaç somun ekmekle balığı kalabalıkları doyuracak kadar çoğaltmayı öğrenmek için de."
- Yaratığın Gözyaşları
88. "İşte son zamanlarda dünyanın derdi de bu! Tanrım! Kötü olan şey bu işte! Kimse sorumluluğu yüklenmek istemiyor. Herkes istediği gibi davranmak hakkını istiyor. Ama hesabı ödemeyi düşünen yok."
- Yaratığın Gözyaşları
89. "Bu dünyada gerçekten tam olarak anlayabileceğimiz çok az sayıda insan vardır."
- Buzlar Arasında
90. "Karıştığı vakalardan biri gazetelere geçtiği zaman kendisiyle ilgili haberleri hiç okumazdı. O bir polisti, ünlü bir yıldız değil."
- Yaratığın Gözyaşları
91. "Sonunda beyni uyuşana kadar okumak, hep okumak istiyordu."
- Gölge Sokağı No: 77
92. ""Biz bu saçmalıklar için çok yaşlıyız!" diye bağırdı. "Haydi, gel. Buradan gidelim.""
- Yaratığın Gözyaşları
93. "Yaşamın boyunca bu tür şeylere inananların beyinleri ameliyat edilmiş keller kadar ahmak olduklarını düşünüyorsun... Sonra böyle bir şey oluyor ve hemen birçok acayip fikri kabul ediveriyorsun. Aslında biz kalplerimizin derinliklerinde aya tapan o vahşileriz. Dünyanın inanmak istediğimizden çok daha garip olduğunu da biliyoruz."
- Yaratığın Gözyaşları
94. "...hayat bundan ibaret; ufak ufak, gün gün, dayanılmaz bir inatla, her birimiz giderek daha az aldanmayı öğreniyoruz."
- Buzlar Arasında
95. "İnsanların ihanet ve ıstırabına çok tanık olmuş, kadınların çoğunun dertlerinin kaynağının erkekler olduğunu öğrenmişti."
- Yaratığın Gözyaşları
96. "Bildiğimden emin olduğum tek şey ne kadar çok şey bilmediğim..."
- Odd'un Kefareti
97. "Onda 'Mesih kompleksi' vardı. Tanrının onu, dünyanın işlediği günahların bedelini ödetmek için seçtiğine inanıyordu. Sonunda kafayı iyice üşütüp sanat filmi gösterilen bir sinemanın önünde sırada bekleyen üç ya da dört kişiyi bıçaklamıştı."
- Yaratığın Gözyaşları
98. "Düşünüyorum da... Her gün, araştırma yapar ve sokaklarda dolaşırken bize benzemeyen insanlarla karşılaşıyoruz. Yasaların cahil kitleleri kandırarak onların itaat etmesini sağlayan uydurma şeyler olduklarını düşünen kişiler. Bu insanlar kendilerinden başka kimseyle ilgilenmiyorlar. Onlar için önemli olan kendi isteklerini doyurmak. Bunun başkalarına zarar vermesine aldırdıkları yok."
- Yaratığın Gözyaşları
99. "En karanlığın bile karanlığında, umut bir cankurtaran halatı olarak kalacaktı."
- Sessiz Köşe
100. "Şair William Congreve "Müzik canavar kalpleri bile yatıştıracak büyüye sahiptir." der."
- Kehanet
101. ""Umut, kendine söylediğin bir yalandır.""
- Yılın En Karanlık Gecesi
102. "LIFE IS FEELINGS."
- Watchers
103. "' Hayat insanlara sonsuz sayıda olanak sunar. Yolu seçen bazen mantıktır, bazen de yürek. Bazen de ne mantık, ne de yürek, insan, inatçı kadere karşı koyamaz. '"
- Yanlış Hafıza
104. "' Hayat bir tren yolculuğudur ve her istasyonda, önem verdiğimiz birçok insan, bir daha asla binmemek üzere iner, ta ki yolculuğun sonu gelip de, tek başımıza kaldığımızı, diğer tüm koltukların boş olduğunu fark edinceye dek. '"
- Yanlış Hafıza
105. "“The idea that there’s good and evil knowledge . . . well, that’s strictly a religious point of view. Actions can be either moral or immoral, yes, but knowledge can’t be labeled that way. To a scientist, to any educated man or woman, all knowledge is morally neutral.”"
- Watchers
106. "Herkes yaşamda hızını kendi bulmalıdır."
- Maske
107. "Arkadaşlık bağlılık gerektirir ve risk taşırdı."
- Şiddet
108. ""Ölmek, yaşamaktan daha kolaydı.""
- Yılın En Karanlık Gecesi
109. "Her neyse, ben bunu para için yazmıyorum zaten. Akıl sağlığımı korumak ve hayatımın, varlığımı sürdürmemi haklı çıkaracak bir amacı ve anlamı olduğuna ikna olup olmayacağımı keşfetmek için yazıyorum.
Merak etmeyin. Bu gezintiler katlanılamayacak kadar kasvetli olmayacak. P. Oswald Boone, anlatımın tonunu hafif tutmam için sert bir tavırla talimat verdi."
- Odd Thomas
110. "Çünkü sevginin, saygının, güvenin ve inancın bir ifadesi olan evlilik, bunun da ötesinde, yaşamın zorluklarıyla acılarına karşı karıkocanın yaptığı bir anlaşma, ben seninle birlikteyken asla tek başına kalmazsın diyerek verdikleri bir sözdü."
- Göz Ucuyla
111. ""Acımla başa çıkmak istemiyorum doktor. Onu hissetmek istiyorum.""
- Şiddet
112. "Şeytanla anlaşma yapılmazdı, şeytanın şerefi yoktu ve sözleşmenin şartlarına asla uymazdı."
- Sessiz Köşe
113. "' Bir insanın en iyi dostu onun zaferine engel olmamalı. '"
- Yanlış Hafıza
114. "Sonunda genellikle rastlantıların
rastlantı olmadıkları ortaya çıkar.."
- Onlar Yoktu
115. ""Terapiye ihtiyacım yok, çünkü hayatın kendisi terapi.""
- Şiddet
116. "İnsanlar dünyanın en ilginç yaratıklarıydı. Ayrıca en korkutucu olanları da."
- Yaratığın Gözyaşları
117. "Kitaplar başka bir yaşam demekti. İnsan çekingense, ne diyeceğini bilemiyorsa, kendini hiçbir yere ait hissetmiyorsa; kitaplar başka bir yaşamın yolunu oluşturuyordu. Tamamen farklı biri olmanın, birisi olmanın yolu kitaplardan geçiyordu."
- Gölge Sokağı No: 77
118. "İnsan sürekli korku içinde yaşayamazdı ki."
- Şeytanın Dansı
119. "Bu dünya çok güzel ama çok da berbat değil mi?"
- Sessiz Köşe
120. ""İki kişiliğin karşılaşması tıpkı iki kimyasal maddenin bir araya gelmesi gibidir; eğer bir reaksiyon yer alırsa, her ikisi de değişir. "
C. G. Jung"
- Nöbet
121. "Bu dünya çok güzel ama çok da berbat değil mi?"
- Sessiz Köşe
122. "... only a fool would walk boldly into a situation that he did not understand."
- Watchers
123. "' İnsanlar her zaman birbirlerini hayal kırıklığına uğratıyor. '"
- Yanlış Hafıza
124. "Sadece şerefsizler övünür."
- Sessiz Köşe
125. "Tüm zengin insanları kötü diye nitelendirmek müthiş bir dar kafalılık."
- Sessiz Köşe
126. "...artık her türden sersemin bol miktarda bulunduğu bir çağ yaşanıyordu."
- Gölge Sokağı No: 77
127. "' Bir kitapta kendinizi kaybedebilirdiniz, sorunlarınızı, korkularınızı unutabilirdiniz. '"
- Yanlış Hafıza
128. "...buz gibi bir korku
damarlarımda sinsi sinsi kol geziyor....
....
(william shakespeare)"
- Gecenin Sesi
129. "Eh, neredeyse her rüyamda bir cadı oluyor. Görmen lazım."
- Şiddet
130. "Dil ve kalemin kullandığı hüzünlü sözcüklerden en acısı şudur «Olabilirdi!»"
- Yaratığın Gözyaşları
131. "Without risk, there was no hope of gain."
- Watchers
132. "Gençliğin masumluğu,hevesleri,sevinçleri ve ataklıkları hatırlanabilir,ama herhalde hiçbir zaman yeniden yaşanamaz."
- Nöbet
133. "...umut dünyayı
taşıyan bir sütun
yürüyen adamın
rüyası umut...
....
(pliny)"
- Onlar Yoktu
134. "Kimi zaman yalnızca denemek bile zafer demekti."
- Şiddet
135. "Yarışlar özünde dayanıklılığına en çok güvenenler tarafından kazanılırdı."
- Sessiz Köşe
136. "Terketmek de zalimliğin bir başka türüydü."
- Yaratığın Gözyaşları
137. "Kağıtta hatırı sayılır bir çaba, çokça duraksama, bir sürü durma ve yeniden başlama ile yazıldığı belli olan iki kelime vardı: "Yaşamak istiyorum.""
- Şiddet
138. ""Onun dünyasında kötü kokan hiçbir şeye yer yoktu.""
- Frankenstein 1. Kitap - Mirasyedi
139. ""Acıdan korkmam... Hayat acı dolu bir okyanus zaten.""
- Frankenstein 1. Kitap - Mirasyedi
140. "Devamı gelmeyen her şeyi nasıl da tutkuyla seviyoruz. Kışın kristal halini, çiçek açmış baharı, kelebeklerin kırılgan uçuşunu, koyu kırmızı gün batımlarını, bir öpücüğü ve hayatı..."
- Odd'un Kefareti
141. ""Ruhuma sakin olmasını ve hiçbir umuda kapılmadan beklemesini söyledim; çünkü bu umut yanlış bir şeyin umudu olabilirdi.""
- Hız
142. "Fikirler insanlardan önemli olmamalı."
- Sessiz Köşe
143. ""Çok güzel gözlerin var... İnsanı çarpan, yıllar boyunca hiç bıkıp usanmadan bakılacak güzellikte gözler...""
- Frankenstein 1. Kitap - Mirasyedi
144. ""Umut edenler... neden umut ediyorlar?""
- Yılın En Karanlık Gecesi
145. "Ölüler ne burada ne de başka bir dünyada bir kez daha yaşarlardı."
- Göz Ucuyla
146. "Hayat yalnızca kendine bakmaktan, başını öne eğip yoluna devam etmekten ibaret değil."
- Şiddet
147. ""Tanrı'nın herkesi bir şekilde güzel yarattığına inanırım ve bizler o güzelliği bulup ortaya çıkarmalıyız.""
- Frankenstein 1. Kitap - Mirasyedi
148. "' Yaşamın kendisi bir illüzyondur. '"
- Yanlış Hafıza
149. "' Gençliğin masumluğu, hevesleri, sevinçleri ve ataklıkları hatırlanabilir, ama herhalde hiçbir zaman yeniden yaşanamaz. '"
- Nöbet
150. "“Kitaplar cansız kağıt yığınları gibi görünürlerse de gerçekte raflarda yaşayan hayat dolu beyinlerdir.” Gilbert Highet."
- Kışa Açılan Kapı
151. ""Cesaret, korkuya direniştir, korkunun üstesinden gelinmesidir. Yoksa korkunun yokluğu değildir. ""
- Yabancılar
152. "“Hayatı sevmek güzel ve doğru bir şey. Ama bu insanların hayat sevgisi, putperestlerin tapınması gibi sapıkça. Cahil ve vahşi bir şey.”"
- Nöbet
153. "Belki de olgunlaşmak denilen şey de bu. Daha büyük, daha farklı ve daha iyi bir şey olabilmek için parçalarını kaybetmen."
- Tik Tak
154. "Son günlerde herkes kurban. Hiç kimse kötü değil. Ne müthiş bir gaddarlık yaparsan yap, yine de sempati uyandırabilirsin. İnleyerek bir kurban olduğunu söylersin. Irkçılığın, ırkçılık aleyhtarlığının, seksizmin, yaş ayrımının, şişmanlara, çirkinlere, akılsız insanlara, zeki kişilere karşı olan önyargıların kurbanı. İşte banka soymanın nedeni budur! Ya da bir polisi öldürmenin. Çünkü sen bir kurbansındır. Kurban olmak için milyonlarca yol vardır. Ah, evet, gerçek kurbanların dürüst şikâyetlerine değer vermezsin. Ama ne olacak? İnsan bir defa yaşar. Sen de çıkarını kollarsın. Zaten gerçek kurbanlara kim aldırır? Tanrı aşkına! Onlar savaşı kaybetmiş insanlardır zaten."
- Yaratığın Gözyaşları
155. ""Ne arıyorsun?" diye sordu Colin
"Cesetler"
"Ne"
"Ölü insanlar""
- Gecenin Sesi
156. "“But the human mind never forgets, Don Tetragna. No matter how hard it tries, it never really forgets.”"
- Watchers
157. ""Canlı varlıkları birbirini tamamlayacak ve doyuracak biçimde ancak sevgi birleştirebilir, çünkü onları birbirine içlerindeki en derin noktalardan bağlayabilen yalnız sevgidir.""
- Nöbet
158. ""Anlamıyor musun?
Güneş gökyüzü olsa, sensiz karanlıktayım.""
- Karanlığın Gözleri
159. "Ölüm sadece bir devredir. Burasıyla daha yüksek bir yaşam arasındaki bir köprü."
- Tik Tak
160. "Uğruna savaşmayacakları dünyanın üzerinde hak iddia eden muhallebi çocukları, kendini beğenmiş korkaklar!"
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
161. "Fazla üretkendi o.İnanılmayacak parlaklıkta canlıların oluşmasına yol açacak sıcak bir hayat fırınıydı."
- Gizli Ev
162. "Hayat çok karmaşık ama öyle olmasaydı düz bir rayda giden lunapark trenine benzerdi. Binmeye değecek bir şey olmazdı."
- Sessiz Köşe
163. "Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz.Daha çok verdikçe daha çok alırsınız.Hayat her saat, her gün bunu kanıtlıyor.Hayat şaşırtmaya devam ediyor."
- Kehanet
164. "Hayvanlarda, hatta belki insanlarda da, sevilmenin yol açtığı ilgiye karşılık verme yeteneği vardı."
- Yaratığın Gözyaşları
165. ""Hiçbirimiz yolun sonuna yaklaştığımızı bilemeyiz.""
- Odd Thomas
166. "Hayat bir tren yolculuğudur ve her istasyonda ,önem verdiğimiz birçok insan, bir daha asla binmemek üzere iner, ta ki yolculuğun sonu gelip de , tek başımıza kaldığımızı , diğer tüm koltukların boş olduğunu fark edinceye dek..."
- Yanlış Hafıza
167. "Hayat ucuz ve anlamsızdı.Heyecan ve bütün arzuların tatmininden başka önemli olan bir şey yoktu.Bunu ancak güçlüler ve özgürler anlayabiliyorlardı.Vassago birini öldürdüğü zaman kendini rüzgâr kadar özgür ve çelik bir makineden daha güçlü hissediyordu."
- Gizli Ev
168. ""Sen yaşam felsefesi olan bir adamsın, ki bu, birçok insanın kim olduğunu, neye inandığını ya da neden inandığını bilmediği bu günlerde pek sık rastlanan bir özellik değil.""
- Hız
169. "Yaşamımız boyunca neler olacağını önceden bilemeyiz. Hayat, fırsatlar ve gizlerle dolu olmalı."
- Tik Tak
170. ""Ağladım biraz. Arada bir yaparım bunu. Ağlamaktan utanmam.""
- Odd Thomas
171. "Dolayısıyla insan neyle karşılaşırsa karşılaşsın bundan en iyi şekilde yararlanmalı ve her türlü güçlüğe rağmen gülümsemeyi bilmeliydi. İşin güzel tarafı, insan olabildiğince yararlanmaya çalıştığı ve fırtınaları gülümseyerek atlattığı zaman, kötü şeyler asla beklediği kadar kötü olmuyor; iyi şeylerse insanın kendisi için dilediği en iyi temenniden bile güzel oluyordu."
- Gölge Sokağı No: 77
172. "“We humans say things all the time that don’t make sense.”"
- Watchers
173. ""Love alone is capable of uniting living beings in such a way as to complete and fulfill them, for it alone takes them and joins them by what is deepest in themselves.""
- Watchers
174. "Ancak, nasıl olur da akıllı bir varlık, umudu olmadan yaşamını sürdürebilir?"
- Şeytan Tohumu
175. "Ne zaman umuda kapılsak, yanlış şeylerin gerçekleşmesini umut ediyoruz."
- Odd'un Kefareti
176. ""Dünya döner ve değişir; fakat bir şey hiç değişmez. Sen onu hangi kılığa sokarsan sok, bu şey değişmez: İyi ve Kötü'nün ebedi mücadelesi.""
- Hız
177. ""Duygusal yorgunluk da insanı en az fiziksel yorgunluk kadar tüketiyordu.""
- Hız
178. ""Yaşamak istiyorum.""
- Şiddet
179. "Zaten bir insanın aklının ya da yüreğinin her gizli köşesini gerçekten bilemediğiniz gibi, hiç kimseyi de tam olarak bilemezdiniz aslında. Hiçbir insan mükemmel değildi. Aziz gibi huyları olan ve bencilce davranışlarda bulunmayan birisinin bile, bir kez gerçekleştirdiği veya hiç gerçekleştirmediği, sözü edilmez arzularla dolu, canavar gibi bir yüreği olabilirdi."
- Göz Ucuyla
180. "İki dünya savaşıyla parçalanmış, Hitler ve Stalin gibi çizmeli adamların iz bırakmış olduğu bir yüzyılda canavarlar artık doğaüstü varlıklar değillerdi, insandı onlar, ama insanlıkları kendilerini vampirlerden ve cehennem zebanilerinden bile ürkütücü yapıyordu."
- Göz Ucuyla
181. "Yapmaktan zevk aldığımız şeyler, en iyi yaptığımız şeylerdir."
- Şiddet
182. "'Zaman' dedi .Sahip olduğumuz en değerli şeydir."
- Hız
183. "Pek de uzak olmayan bir geçmişte, cinayetlerin yüzde doksanı kurbanlarını tanıya insanlar tarafından işlenirdi. Şimdiyse yüzde otuznda birini tanımayan insanlar terazinin iki tarafındaydı . Bir zamanlar samimiyet suçu olan cinayet, Yıldırım çarpmasıyla gelen ölüm kadar bir hal alıyordu."
- Sessiz Köşe
184. "Şans cesurların yanında olurdu."
- Sessiz Köşe
185. "Kırmızı ise güç ve yetki rengiydi. Bir kardinalin cüppesi de kırmızıydı. Bir kralın hükümdar olduğunu gösteren ermin ve sırma süslü pelerini de, bir Mandarin imparatorun ejderha entarisi de kırmızıydı."
- Yaratığın Gözyaşları
186. "Winny kitapları olmasa ne yapacağını bilemezdi. Belki tamamen delirip insanları öldürmeye başlar, sigara içmediği ve asla içmeyeceği halde kafataslarından kültablası yapardı."
- Gölge Sokağı No: 77
187. ""Eğer bu tren, içi insanlarla dolu gerçek bir tren olsa ve raydan çıksaydı,yolcuların hepsi oturdukları yerlerden fırlarlardı.Başlarını pencerelere ve tutunma demirlerine çarpıp parçalarlardı. Hepsi birbirinin üstüne düşer,yerde karmakarışık bir yığın oluştururlardı. Her yerde kırılmış kollar, bacaklar, parçalanmış yüzler,dökülmüş dişler, oyulmuş gözler olurdu. Hepsinin üstünü kıpkırmızı bir kan tabakası kaplardı.... Bir mil uzaktan çığlıklarını duyabilirdin. İçlerinden bazıları da ölmüş olurdu tabi ki "
" Ne demek bu ? "
Bunun anlamı, eğer bu kaza gerçek olsaydı, vagonların içinin ne durumda olacağını hayal etmeye çalışıyorum demek "
"Neden yapıyorsun bunu "
"Çünkü ilgimi çekiyor. ""
- Gecenin Sesi
188. ""Sevgi, tedaviden daha fazlasını başarabilir.""
- Yanlış Hafıza
189. "Geçmiş, bedeli ödenerek geri alınamazdı. Olanlarla olabilenler birleşerek, bizi 'olan' a getirmişti."
- Odd'un Kefareti
190. "Hepimiz, bizi utandıran şeyler yapıyorduk. Değişen zorluk dereceleriyle kendi kendimizle uzlaşıyorduk ve her bir ahlak kırıntısının etrafında suçluluk zincirleri oluşturuyorduk."
- Yanlış Hafıza
191. "Bir an için, hiç kimse konuşmadı. Sessizlik en büyük depremlerden önceki olağanüstü sükûnet kadar sıra dışıydı."
- Göz Ucuyla
192. "Mavi soğuk hayalin rengidir. Her şey mavinin bir tonudur, sonsuz mavinin tonu."
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
193. "İnsan deli olacaksa, benzersiz bir deli olmakta yarar vardı!"
- Takip
194. "Birbirine bağlı ve sevgi dolu bir aile Tanrı'nın bir lütfudür."
- Kehanet
195. "En karanlığın bile karanlığında, umut hep bir cankurtaran halatı olarak kalacaktı; kimi zaman bir sicim inceliğinde olsa bile."
- Sessiz Köşe
196. "Yalnızca acı. Her deneyimin yararlı olduğunu öğrendiğin zaman acılık da tatlılık kadar keyif verici olabilir."
- Şiddet
197. "Ben antik çağlardan kalmayım"
- Şiddet
198. "Kadere karşı , kimin elinde teslimiyetten başka bir silah vardı ki?"
- Kanatlar
199. "Aşık olmak uçurumdan düşmek gibiydi, insanı aşağıda deniz değil bir yığın kaya beklerdi."
- Gölge Sokağı No: 77
200. ""Delirdiğini sanıyorsan akıllısın demektir, çünkü hiçbir deli aklından kuşku duymaz."
Dean R. Koontz"
- Nöbet
201. "' Eğer sağduyu egemen olsaydı yaşam çok kolaylaşacaktı ama bazen kolay yol doğru yol olmuyordu. '"
- Yanlış Hafıza
202. "Tommy, zor bir anda kararlı davranamazsam, diye düşündü. Bundan sonra kararlı ve kendinden emin bir adam hakkında nasıl romanlar yazarım?"
- Tik Tak
203. "En karanlığın bile karanlığında, umut hep bir cankurtaran halatı olarak kalacaktı; kimi zaman bir sicim inceliğinde olsa bile."
- Sessiz Köşe
204. "“Kuşku her zaman bir çelişkiden çıkar. Tanrı’nın merhameti kavramıyla dünyadaki acılar kavramının çelişmesinden.”"
- Yabancılar
205. ""Geçmiş, yeni bir başlangıcın başlangıcında başka bir şey değildir; var olan ya da var olmuş olan her şey aslında yalnızca şafaktan önceki beklentidir."
H. G. Wells"
- Nöbet
206. "Yaşam, tıpkı
kışın başlarında buz tutan bir havuz gibiydi; göründüğünden daha kırılgan ve çatlak, alt kısmı soğuk
karanlıkla kaplı bir yer."
- Göz Ucuyla
207. "Things were weird. But weird didn't always have to be scary. Sometimes weird was really interesting."
- Gölge Sokağı No: 77
208. "...kumsallar, sörfçüler, california kızları
şahane düşlerin kokusu sinmiş rüzgâr
rüzgârda yeni bir koku, çürük kokusu
ölüm bir bankacı, herkes ödüyor...
...."
- Soğuk Işıkla Randevu
209. "Bu dünya çok güzel ama çok da berbat değil mi?"
- Sessiz Köşe
210. "Yıkıntıların ortasında bir çiçeğin, şirin renkleriyle hiç beklenmedik şekilde umut saçması ne tuhaftır..."
- Yanlış Hafıza
211. "Fikirler insanlardan önemli olmamalı."
- Sessiz Köşe
212. "Nankör bir evlat, bir yılanın dişinden daha zehirlidir."
- Tik Tak
213. "Kimsenin sorumluluk almak istediği yok."
- Yaratığın Gözyaşları
214. ""Bu hayatı hiçbir zaman gerçekten istemedim...fakat bu hayatı istemiş olayım ya da olmayayım,şu anda sahip olduğum şey bu.Sahip olduğum yegane şey.Bunu korumak için bir şans istiyorum.""
- Hız
215. "Kitaplar tehlikeliydi. Kitaplar dünyanın en tehlikeli şeyleriydi."
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
216. "Müzik canavar kalpleri bile yatıştıracak büyüye sahiptir.
(William Congreve)"
- Kehanet
217. "Yasa dediğin, mermere çizilmiş katı bir çizgi değildir. Yüzyıllar boyunca, öyle olduğu gibi duran bir değişmez de değildir. Daha çok… iki ucu tutturulmuş bir ipe benzer. Orta kısımda epey esneklik vardır. Çok gevşektir yasanın ipi. O yana, bu yana çekebilir insan. Hırsızlığı ve kasıtlı cinayeti mazur gösteremez, ama onun dışında, oynaktır. Bunu anlamak insanı çok sarssa da, gerçek budur."
- Nöbet
218. "Tanrı'nın sana verdiği armağanları asla sorgulama.Eğer armağanlarımızı değerlendiremezsek bu bizim suçumuzdur, Tanrı'nın değil."
- Kehanet
219. "Üzerinde şunlar yazıyordu; "TELEFON HATLARINIZDAN BAZILARINA SONSUZ VERİCİLER YERLEŞTİRİLDİ.""
- Sessiz Köşe
220. "Yıkıntıların ortasında bir çiçeğin, şirin renkleriyle hiç beklenmedik şekilde umut saçması ne tuhaftır..."
- Yanlış Hafıza
221. "Kötülük hep çok tembel ve hayal gücü kıt olurdu."
- Sessiz Köşe
222. "İnasan sevgiyle alevlenmiş prensiplere göre hareket ettiğinde er ya da geç testereli biri karşısına çıkardı."
- Sessiz Köşe
223. "Unutmak iyileşmenin başlangıcıdır."
- Kışa Açılan Kapı
224. "Yaşam ne kadar garipti. Ne kadar kırılgan.
İnsan az sonra ne tür gelişmelerle karşılaşacağını asla bilemiyordu."
- Göz Ucuyla
225. ""..Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz. Daha fazla verdikçe daha fazla alırsınız. Hayat her saat, her gün bunu bana kanıtlıyor.
Hayat şaşırtmaya devam ediyor..""
- Kehanet
226. "Yemek pişirmek ve dini görevlerini yerine getirmek, insanı en çok rahatlatan alışkanlıklardır; bunun nedeni belki birinin bedeni, öbürünün de ruhu beslemesidir."
- Yanlış Hafıza
227. "İlk bakışta trajik gibi görünen bir şeyi ikinci kez düşündüğümüzde komik bulabiliriz ve komik bir şey, zaman içinde insanı ağlatabilir. Hayat gibi."
- Kehanet
228. "Evren, rastlantısallığın beklenmedik durumlarla çarpıştığı ve anlamsız tesadüflerin hayatımızı şarapnel parçaları gibi paramparça ettiği bir kaos denizdir."
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
229. "Dünyaya ait olmayan birini dışarıya atabilecekleri bir kapı yoktur. Dünyayı ondan alamaz ve onu başka bir yere koyamazlar. Ona yapabilecekleri en kötü şey, onu öldürmektir. Hepsi bu."
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
230. "Küçük oğlana göre dünya, onun soyduğu ve gittikçe artan bir zevkle tadını çıkardığı, sonsuz sayıda kabukları olan bir portakaldı."
- Göz Ucuyla
231. ""..Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz. Daha fazla verdikçe daha fazla alırsınız. Hayat her saat, her gün bunu bana kanıtlıyor.
Hayat şaşırtmaya devam ediyor..""
- Kehanet
232. "İlk bakışta trajik gibi görünen bir şeyi ikinci kez düşündüğümüzde komik bulabiliriz ve komik bir şey, zaman içinde insanı ağlatabilir. Hayat gibi."
- Kehanet
233. "Şurup gibi kopkoyu bir karanlık. Bakırsı bir tat. İçinde dikenli teller dönüyormuş gibi bir duygu."
- Kanatlar
234. "Hatırlamak demek, ölmek demekti."
- Kükreyen Mağara
235. "Atlar da kıskanır mı?"
- Sessiz Köşe
236. "Ama o zaman da söylediğim gibi, etrafımızdaki dünya o kadar çılgın bir hâl aldı ki bitmek bilmeyen bir şiddet, nefret, ekonomik krizler derken insanların hiç olmadığı kadar bunalıma girmesi için farklı bir açıklamaya ihtiyacın yok bence."
- Sessiz Köşe
237. "Kendi kendini yaralamak,katillerin kendilerini kurban gibi göstererek kendilerine yönelik şüpheleri dağıtmak için,zaman zaman kullandıkları bir yöntemdir"
- Hız
238. "Herkes yaşamda hızını kendi bulmalıdır."
- Maske
239. ""Umut, tıpkı kalsiyum gibi, iskeletin temel yapıtaşlarından biriydi.""
- İstila
240. "Durma. Hareket etmek güvende olmak demektir."
- Şiddet
241. "Çok trajik, dedi Carson. Zeki bilim adamının çöküşü."
- Frankenstein 3. Kitap - Yaşayan Ölü
242. ""Düşünüyorum Bay Silverman, bırak biraz daha düşüneyim. Jane sana saygı duyuyor. Zâten hâlâ burada olmanın tek sebebi bu.""
- Sessiz Köşe
243. ""Onca yıldan sonra bile sır dolusun."
"Hayatın kendisi gibi.""
- Frankenstein 1. Kitap - Mirasyedi
244. "Kahkaha, acılı bir kalbin en iyi ilacı, kederin ise merhemidir."
- Kehanet
245. "Kendi kendini yaralamak,katillerin kendilerini kurban gibi göstererek kendilerine yönelik şüpheleri dağıtmak için,zaman zaman kullandıkları bir yöntemdir"
- Hız
246. "Durma. Hareket etmek güvende olmak demektir."
- Şiddet
247. "Ne aptalım , diye düşündü acı acı. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabildim? Sıfır numara budala! Ellerin aklına sağnaklar yağar , benimkine çiseler."
- Kanatlar
248. ""Cehenneme giden yol, iyi niyetlerle döşenmiştir.""
- Yanlış Hafıza
249. "‘Yalancılar.’ dedi, ‘başkalarının yalanına hep ilk kananlar olur.’"
- Sessiz Köşe
250. "Şans cesurların yanında olurdu, istediğinde tabii."
- Sessiz Köşe