Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

David Copperfield - Charles Dickens | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

David Copperfield Kitap Bilgileri


Yazar: Charles Dickens
Tahmini Okuma Süresi: 17 sa. 19 dk.
Sayfa Sayısı: 611
Basım Tarihi: Şubat 2004
İlk Yayın Tarihi: 1850
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789752974241
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


David Copperfield Kitap Tanıtımı


Dickens bütün eserleri arasında en çok bu romanı severdi. Bu, belki de "David Copperfield"ın kendi hayatı üzerine kurulmuş bir roman oluşundan ileri geliyordu.



Gerçekten ünlü İngiliz romancısı, dehasının en büyük kudretini bu romanında göstermiş, ruhundaki canlılığı, gözlemlerindeki güçlülüğü, tekniğindeki sağlamlığı bu romanında ölümsüzleştirmiştir diyebiliriz. Öyle ki, Dickens denince, ilk önce akla -pek haklı olarak şaheseri kabul edilen- bu romanı gelir. Orada, meraklı olanlar başkahramanının çevresinde dönerken, bu arada daha başka kişiler, çeşitli karakterlerin örnekleri olarak yaşamakta, bunların her biri dahi romancının kaleminden aldıkları ışıkla canlanmaktadır.



Endüstrinin emekleme çağında, kapitalizmin acımasızlığı altında, günde on altı saate varan çalışma koşullarıyla ezilen işçiler.



Dönemin İngilteresinin, üretim mekanizmasının ve toplumun Dickens tarafından ustaca çizilen portresi.




David Copperfield Kitaptan Alıntılar


1. "Bugüne etkisi olmadıkça geçmişi anmanın bir faydası yok."




2. "…

“Kalbinde hiç iyilik yokmuş..”

…"




3. "~

“Her zaman yürüdüğüm yollarla vedalaştım.”

~"




4. "Yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev."




5. "Dünyadaki tüm kötülüklerle baş etmenin en iyi yolunun iyi kitaplar okumak olduğunu öğrendim."




6. "`
"Kendi içimde daha mutluyum, gayet neşeli ve tasasızım."

`"




7. "~

“Evlilikte olabilecek en büyük uyumsuzluk, zihin ve hedef uyuşmazlığıdır.”

~"




8. "~

“Tüm zorluklara rağmen yola devam et ve yarışı kazan!”

~"




9. "`
Bazen kendime bile ağır geliyorum.

`"




10. "…

“Sana sadece bakmak bile yüreğimi aydınlatıyor!”

…"




11. "…

“Sözcüklerini kalbime yerleştirdim. Ölene kadar orada saklayacağım.”

…"




12. "~

“İkiyüzlülüğün vücuda gelmiş hali…”

~"




13. "Kalbim sızlıyor..
`"




14. "…

“Seni özlemek, sağ elimi aramak gibi bir şey.”

…"




15. "…

“Kitaplar da olmasa…”

…"





David Copperfield Kitap İncelemeleri


David Copperfield, Charles Dickens'ten okuduğum ikinci kitap oldu. Öncesinde İki Şehrin Hikayesi'ni okumuştum ve kalemine hayran kalmıştım. Bu kitapta kalemine bir kez daha hayran oldum. David Copperfield, İki Şehrin Hikayesi gibi esrarengiz ve vurucu bir kitap değildi ancak Charles Dickens'ın kendi tabiriyle "en sevdiği çocuk" olan ve hayatından birçok iz taşıyan bu kitabı da ben çok sevdim.

Öncelikle kitap David'in çok trajik geçen çocukluğuyla başladı. Kitabın başında hep "ah David daha bu çocuk yaşında neler yaşayacaksın acaba?" diyerek okudum. Sonrasında ise David'in hayatta kalma mücadelesi, erken yaşta iş hayatına atılmak zorunda kalışı...
Çocuk yaşta olgunlaşmak zorunda bırakılan David, büyüdükçe hayatı bir nebze de olsa düzeliyor ancak acıklı olaylar hala peşini bırakmıyor tabi ki. Kitabın sonu ise tam istediğim şekilde bitti ve kitaptaki bütün karakterler bir sonuca bağlandı, akılda hiçbir soru işareti kalmadı.

Kitap her ne kadar göz korkutacak derecede kalın gözükse de asla korkulacak gibi değil aksine oldukça akıcı bir kitaptı. Sadece ilk başlarda karakterler biraz gözünüze fazla gelebilir ancak not olarak ilerlerseniz hiçbir sıkıntı olmayacaktır. Umarım sizler de en yakın zamanda bu güzel eserle tanışma fırsatını bulursunuz.




Ellerin ufak, aklın yeni yetme lakin o yüreğin var ya Davy o kalbin herkesten cesaretli atıyor.

İlk baban öldü sonra annen evlendi. Yetmedi küçük Davy, üvey baban ve onun kız kardeşi sana sürprizler hazırladılar. En fazla ne olur? Cesaretin kırılır, yuvandan gider, annenden mahrum büyür ve canın dadından ırak yatılı okula gidersin. Hoş gittin ama kısa sürdü. Eğitimine annenin haberiyle ara verdin. Ölüm Davy, sen şu küçük bedeninde acıyla, hor görülmeyle, kimsesizlikle, sevgisizlikle ve açlıkla o kadar denk geldin ki ölüm senin için neydi gerçekten?

Baba yok, anne yok, kardeş yok, dadı yok, yuva yok... Ne kaldı geriye yaşamak için Davy?

Doğumdan yaşlılığa bir hayat yolculuğu bu okuyacağın kitap. Suistimal edilmenin, horlanmanın, açlığın, kazanmanın, mücadelenin, sevilmenin, acının, toplumsal sınıf ayrımının, işçiliğin ve ölümün farklı kuramlarını görebileceğin lakin aile kavramının bir insan gözünden aslen ne kadar önem arz ettiğini bilebileceğin bir eser okutuyor sana Dickens.

Rivayete göre David karakteri Dickens'ın kendisi olduğu yönünde kulaklara çalınırken ana karakterin kendini ne tür zorluklarda yetişmek zorunda kaldığını öğretiyor. Zor ama umudun her daim var olduğunu anımsatıyor sana.

Davy, her şeye rağmen güçlü bir adam oldu okur. Her şeye rağmen ayağa kalkmayı, okumayı, iş ve aile sahibi olmayı başardı.

Akıcı bir dilde sağlam bir eser okumaya var mısın okur? Hadi bu yıl bir farklılık yap ve Dickens'ın baş yapıtı ile tanış!

#davidcopperfield #charlesdickens #işbankasikültüryayinlari




Victorya Dönemi İngiltere’sinin en önemli yazarlarından ve romancılarından kabul edilen Charles Dickens’ın kendisiyle özdeşleşen David Copperfield isimli 1104 sayfalık kitabını okudum. Charles Dickens orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ailesinin ekonomik sıkıntıları içerisinde çocuk yaşta fabrikada çalışmak zorunda kalmış eserlerinde anlattığı işçi köylü çiftçi kesimlerinin yaşamlarını en yakında gözlemlemiştir.

Dickens’ın hayat öyküsünden izler barındıran bu kitap henüz doğmadan babasını kaybeden hayata bu hüzünle başlayıp çocukluğunda üvey baba zulmüne maruz kalan erken yaşta çalışmaya zorlanan horlanan şiddete maruz kalan David Copperfield’ın öyküsünü anlatıyor. Çetrefilli bir hayatın ortasında kendini var eden David kurduğu yeni dünyasında başarılı bir yazar olup çok sevdiği eşiyle mutlu bir hayat kurmuştur.

Charles Dickens’ın kendi tabiriyle “en sevdiği çocuğu “ yaşamından bir çok iz taşıyan ve neredeyse dünyanın tüm dillerine çevrilen bu kitap basit olay örgüsü karakterlerin bolluğu ve her bir karakterin hikayede edindiği rolleri muazzam işleyişiyle dönemin ruhunu başarılı bir şekilde yansıtıyor. Hikayenin ana kahramanı David olmasına rağmen okurken halasını, Mr. Dick’i , Peggoty’i çok sevecek Uriah, Mr Murdstone ve ablasına kızmadan edemeyeceksiniz. Sayfa sayısına aldanıp gözünüzü korkutmasın su gibi akıp gidecek bir İngiliz Edebiyatı klasiği..





Kitap, bakıcısı ve annesi ile birlikte yaşayan küçük David'in bakış açısı ile anlatılmaya başlıyor. Küçücük bir yüreğin koca koca duyguları kolaylıkla hissedebildiği ve çevresinin nasıl da farkında olduğu şaşırtıcı bir biçimde başarılı bir biçimde veriliyor.
Ardından annemiz evlenmek için tatlı dilini kullanan, sonrasında ise sertlik, acımasızlık ve zalimlik yaftalarının tamamını ve de fazlasını içinde barındıran Murdstone diye -lafın gelişi- bir beyle evleniyor ve hayat küçük David için korkunç bir hale geliyor.
Anneye yapılan baskılar, David'i dayağıyla meşhur bir okula yatılı gönderme, kocadan da beter bir kız kardeş vesaire, vesaire... Kitap sizi üzdükçe üzüyor, yüreğinize dokundukça dokunuyor.
Girişi biraz uzun yazmamın sebebi bu korkunç durumlar içindeki benim okuyup okuyup hislendiğim bir bölüm içindi. Cezalar, kınamalar, dayaklar ve çocuk yaşta çalıştırılmalar sırasında David'in kendi kendine diyor ki:
"Eğer bir hırsız ya da serseri olmadı isem bunu babamdan kalan kitapları tekrar tekrar okumama borçluyum."
Kitabın temeli David'e küçükken kalan o kitaplardan öğrendiği nezaket, değerbilirlik, sevgi, sözünün eri olma gibi kavramların üzerine kurulu. David yaş olarak büyüdükçe bu ve benzeri kavramlar sayesinde kurak bahçesinde çeşit çeşit çiçeğin açışına ( Dora, Agnes, Mr. Peggotty, Ham, Mr. and Mrs. Micawber, Betsey...) şahit oluyor ve son sayfa çevrilip kitap bittiğinde bu güzel çocuğu yemyeşil bir dünyada gülümserken bırakıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler.




David Copperfield yazarın çocukluğundan esinlenerek yazdığı ve kendisinin söylemiyle diğer eserlerinden ayrı tuttuğu romanıdır. Gerçeklere dayandığını düşününce çok üzücü...
Romanın konusu, David Copperfield doğmadan babasını kaybeder ve annesi de başka biriyle evlenir. Üvey babası ona çok kötü davranır ve onu yatılı okula verir. Burada da ona çok iyi davranmazlar ama arkadaşları sayesinde evden çok daha iyi vakit geçirir. Annesinin ölümüyle üvey babası onu okuldan alır ve çocuk işçi olarak çalıştırmaya başlar. David çalıştığı yerden kaçar ve halasının yanına gider. Halası onu kabul eder,onu okutur ve iyi bir geleceği olmasını ister.Böylelikle iyi bir yazar olmasının temelleri atılır.
Anlatımı yalın ve akıcı. Uzun zamandan beri kitaplığımdaydı okumak için neden bu kadar geç kaldım bilemedim.
Charles Dickens okumayı sevenlere kesinlikle tavsiye ederim. Dickens yine bu romanında da dönemin İngiltere'sindeki toplumsal,ekonomik,sosyal sorunları dile getiriyor. Sanayileşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte çocuk işçilerin artması,ailelerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve sosyal adaletsizliği gözler önüne seriyor. Dickens'a her zaman yaşadığı dönemin sesi gözüyle bakmışımdır.O bunları yazmasaydı biz kesinlikle bu kadar detaylı bilgiler edinemezdik . İyi okumalar...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: