Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Dalgalar - Virginia Woolf | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Dalgalar Kitap Bilgileri


Yazar: Virginia Woolf
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 15 dk.
Sayfa Sayısı: 256
Basım Tarihi: Şubat 2019
İlk Yayın Tarihi: 1931
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786053328605
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Dalgalar Kitap Tanıtımı


Woolf 1920’lerin ortalarında Dalgalar’ı tasarlarken ortaya çıkacak romanın benzeri görülmemiş bir “melez” olacağından emindi. Şiirin coşkunluğuyla nesrin sıradanlığını kaynaştıran soyut ve gizemli bir yapıt, bir “oyunşiir”, olay örgüsü yerine ritimle yazılmış “yepyeni türde bir kitap” vardı aklında. Birçok kişi tarafından yazarın en büyük başarısı olarak görülen Dalgalar, altı arkadaşın çocukluktan orta yaşa dek yaşamlarının; onları kuşatan dünyayı algılayışlarının ve kim olduklarını keşfedişlerinin izini sürer. Romanda bilinç akışı tekniğine yoğunlaşan Woolf’un lirik ve duyarlı diliyle dünyevi ve gündelik olan, yepyeni bir boyut kazanır.



Modern kentin bir kaleydoskobu andıran görüntülerine ve gürültüsüne uzak geçmişe ait imge ve sesler karışır. Romanın her bir sayfasından yayılan akışkan ve her okuyuşta daha da derinleşen anlamlar, bizi hiç bitmeyecek bir okuma deneyimine davet eder.



VIRGINIA WOOLF (1882-1941): Roman türüne özgün katkılarda bulunmasının yanı sıra döneminin önemli eleştirmenlerinden biri olan Virginia Woolf, Londra’da doğdu. Eğitimini eleştirmen olan babası Sir Leslie Stephen’dan aldı. İki dünya savaşı arasındaki dönemde, Londra’nın edebi çevrelerinin yanı sıra İngiliz yazar, filozof ve sanatçılardan oluşan Bloomsbury grubunun üyeleri arasında da önemli bir şahsiyet haline geldi. 1912’de Leonard Woolf’la evlendi ve 1917’de birlikte Hogarth Yayınevi’ni kurdular. Mrs. Dalloway (1925) ve To the Lighthouse (1927; Deniz Feneri) gibi çığır açan romanların yazarı olan Woolf, daha sonra tarihsel bir fantezi olan Orlando’yu (1928) ve I. Elizabeth döneminden 1928’e değin İngiltere’deki edebiyat yaşamını konu aldığı uzun denemesi A Room of One’s Own’u (1929; Kendine Ait Bir Oda) yayımladı. 1931’de yayımlanan Dalgalar’ı daha geleneksel bir roman olan The Years (1937; Yıllar) izledi. Yazar son romanı Between the Acts’i (1941; Perdeler Arasında) bitirdikten sonra ruhsal bunalım sonucu kendini evinin yakınındaki bir ırmağa atarak yaşamına son verdi.




Dalgalar Kitaptan Alıntılar


1. ""İçimde hep bir sessizlik vardı. Ne kadar konuşursam konuşayım, geçmedi.""




2. "Özellikle bir tek şeyin kesinlikle bilincinde, özellikle bir tek nesnenin. Gri bir katedral gibi, koyu halkalarla yanmış, çimenden yeşil yeşil gölgelenmiş koca bir yapı gibi çimlerde yükselen bu şey belki de bir salyangoz kabuğuydu.

Gagalarının ucunu yabanıl bir biçimde bu yapış
yapış karışıma sapladılar."




3. "Hayat benim için korkunç bir sorun."




4. ""en kötü yıkımların bile altından kalkıyorum, dönüyorum, değişiyorum.""




5. "İşte bu yüzden bana gerçek yüzümü gösteren aynalardan nefret ederim. Bir başıma çoğu kez hiçliğe düşerim. Dünyanın kenarından hiçliğe düşmemek için ayağımı gizlice itmem gerekir. Kendimi bedenime çağırmak için kafamı sert bir kapıya vurmalıyım"




6. "Şimdi izin verin yalnızlığın karanlığından çıkalım.."




7. "Tek başıma, hiçliğin içine düşüyorum bazen. Ayağımı gizlice itmeliyim, dünyanın hiçliğe açılan yanına düşmemek için. Başımı sert bir kapıya vurmalıyım, kendimi vücuduma geri çağırmak için."




8. "...her gece biten günün yaprağını takvimden yırtıyorum.."




9. "Belki de hayat, anlatmaya çalıştığımızda ona davrandığımız kadar duyarlı değildir."




10. "Yüreğim kaburgalarımı dövüyor."




11. ""Dünya bir bütün, bense onun dışındayım...""




12. "Seni incitmek istemiyorum

..."




13. ""Ve dünyanın ağırlığı, kaburgalarıma baskı uyguluyor"..."




14. "... ruhumun kıyısındaki çakılları ortada çıplak bıraktı."




15. "Beklemek zorunda kalırsam, okurum; gece uyanırsam, rafın üzerinde el yordamıyla bir kitap ararım."





Dalgalar Kitap İncelemeleri


Bir kitap, baştan sona düzyazıyla yazılmasına rağmen sürekli şiir tadında olabilir mi? Açıkçası bu kitabı okuyunca, evet olabilir, dedim. Virginia Woolf'un çoğu eserini okudum, modern ingiliz edebiyatının baş yazarlarından birisidir. Kaleme hükmetme konusunda eşsiz bir yazar. Kadın olmasındaki dünyaya farklı bakış açısından mıdır, yoksa başka bir şeyden midir bilmem ama çok farklı bir bakış açısına sahip olduğu kesin. Aynı resim üzerinden okura sayfalarca şiir tadında edebi sözler edebilir. Bu gerçekten hayranlık duyduğum bir ustalıktır. Eserine gelecek olursak, çoğu kitabında olan, (özellikle de

) eserinde hissedilen dünyadan soyutlanma hissiyatını okura derinden hissettiriyor. Onu çoğu zaman, bir tren vagonunun camının yanında dışarıya bakarak var olan dünyayı, sanki o dünya içerisinde değilmiş gibi görürüz. Betimleleri gerçekten çok ustaca kaleme alabiliyor. Satırları okurken düzyazı mı, yoksa şiir mi okuyorsunuz inanın kestirmek bazen çok güç olabiliyor. Virginia Woolf bence kadın yazarların ustalığı konusunda elinde meşalesiyle ışık saçıyor. Hangi kitabını okursanız okuyun, bu kadının yazış taktiğine hayran kalmamak elde değil. Zaten ben onu boşuna en sevdiğim yazarlardan kurguladığım maç kadrosunda hakem olarak kullanmadım. (

) :) Virginia Ablamızı okuyun, okutturun. Keyifli okumalar...




Virginia Woolf’un The Waves (Dalgalar) romanı, klasik bir anlatıdan çok, içsel seslerin ve zamanın dalga dalga kıyıya vurduğu bir şiir gibidir. Woolf, burada denizi sadece doğanın bir parçası değil, insan ruhunun en derin, en karmaşık halleriyle buluşan metaforik bir ayna olarak kullanır. Kitap, altı karakterin bilinç akışıyla örülmüş monologlarından oluşur; her biri kendi iç dünyasında yol alırken, tıpkı denizdeki dalgalar gibi hem birbirlerinden bağımsız hem de birbirine bağlıdır.

Roman boyunca denizin ritmi hiç susmaz; dalgalar gibi yükselir, çekilir, insanın içindeki değişimlere, kayıplara ve yeniden doğuşlara eşlik eder. Woolf, zamanı lineer değil, dalgalı bir deneyim olarak tasavvur eder. Bu yaklaşım, okuyucuya sadece olayları değil, duyguları ve düşünceleri de hissettiren eşsiz bir deneyim sunar. The Waves, bireysel kimliklerin parçalanması ve yeniden birleşmesi üzerine bir meditasyondur; her karakter kendi yalnızlığında yüzleşirken, ortak bir varoluşun içinde savrulur.

Özellikle deniz teması, romanın ritmini ve ruhunu belirler. Deniz, hem sürekli hareket halinde olan yaşamı hem de içsel sessizliği, hem doğanın gücünü hem de insanın kırılganlığını simgeler. Woolf’un dili, dalgaların ritmi gibi akıcı ve büyüleyicidir; okuyucu, satırlarda kendini kaybeder, bazen sakin bir koyda dinlenir, bazen fırtınalı bir denizde savrulur.

Sonuç olarak, The Waves sadece bir roman değil; yaşamın, zamanın ve insan ruhunun derinliklerine yapılan şiirsel bir yolculuktur. Virginia Woolf, denizin ritmiyle akan satırlarında, bizlere kendi içimizdeki dalgaları izlemeyi ve anlamayı öğretir.




Dalgalar , altı arkadaşın çocukluklarından başlayarak ihtiyarlıklarına kadar süren yaşam döngülerinin bilinç akışı ve iç monolog tekniğiyle anlatıldığı roman kalıplarına sığdırılamayacak kadar şiirsel ve tiyatral bir anlatıyı içeren oldukça farklı bir kitaptır .
.
.Kitabı okurken dalga seslerini, otların hışırtısını, suyun şırıltısını ,böceklerin sesini hissedecek dolayısıyla doğanın ritmine kapılacaksınız. Betimlemede zirve sayılabilecek eserlerden biri bence .

.Romandaki karakterlere bakacak olursak hepsinin birbirinden ayrı yönleri olduğunu görürüz. Kimi güçlü ve ön planda kimi ise daha içe dönük bireyler olarak sunulmuş. Aralarında rekabetin olduğu ama birbirini de bütünleyen hayatların anlatıldığı bu romanda bence her birey farklı bir renkte taç yaprağı gibi . Sonuçta aynı sapta buluşuyorlar üstelik yani aralarında bağlılık söz konusu .

. Yazar bu karakterleri kendi kişiliğinin parçaları olarak da sunmuş olabilir bilmiyorum Virginia Woolf bu :)
. Ayrıca benlik algısı ve benlik arayışı üzerine de düşünmemi sağladı .
.Dalga metaforu kullanılarak yazılmış eşsiz bir eser hakkında söylemek istediğim başka şeyler de olduğu için yorumun devamını yapacağım.

. Edebiyatı iliklerime kadar işlemek istiyorum ve hayatın bölümlerine çocukluk , gençlik , yaşlılık olarak değil de kabaran yer yer inen köpüklü bir dalga gibi bakmak istiyorum diyorsanız okuyun mutlaka.




Dünyadaki hiçbir şeyi önemsemiyorum.
Yaşamak için ısrar ediyoruz gibi görünüyor
Woolf, hayatın getirdiği olumsuzluklar karşısında karakterlerinin iç konuşmalarını aktarırken bunun yanı sıra yapmak istediklerini de bir bir söyletmektedir. Kitabın çoğu kısmında bu göze çarpar.
Louis, Neville, Susan, Jinny, Rhoda ve Bernard...
Kitap çok yönlü bir anlatıma sahip.. Sanki Woolf, yalnızlık çeken bu altı karakterleri birbirine bağlayıcı formlarda ele almak istemiş gibi. Bu yalnızlığın içinde Bernard'ın "  Bir şeyler söyleyebileceğim insanları düşünüyorum; Louis, Neville, Susan, Jinny ve Rhoda'yı. Onlarla birlikteyken çok yönlüyüm. Onlar beni karanlıktan uzaklaştırıyorlar." cümlelerini ele alması bambaşka bir boyut. Yazar birçok yerde yalnızlığa dem vursa  bile bu söylemiyle yalnızlığını bastırabildiği  arkadaşlarının var olması onun hayata tutunma sembolüdür.
Kitabı genel düşüncelerime göre yorumlayacak olursam. Kafa yorulması gereken bir yapıt. Bir o kadar da dikkatin tamamen kitaba verilmesi gerekiyor yoksa bir cümleyi kaçırdığımızda bir sonraki geleni anlamak pek mümkün olmuyor. Woolf'un iç dünyasını tamamen bu kitabında hissetmek mümkün. 6 arkadaş olarak geçiyor ama Woolf'un içinde taşıdığı 6 ayrı karakter izlenimi de yer yer vermiş.
Eğer Virginia Woolf'un kitaplarını okumak için ilk kez bir yolculuğa çıktıysanız bu kitaptan başlamanızı çok önermem oldukça ağır gelebilir.




Dalgalar, İngiliz romancı Virginia Woolf'un 1931 tarihli romanıdır. Yazarın en deneysel eseri olarak kabul edilen roman, Bernard, Susan, Rhoda, Neville, Jinny ve Louis olmak üzere altı karakter tarafından söylenen belirsiz ve şifreli monologlardan oluşur.

Karakterlerin hayatlarını kapsayan diyaloglar, gün doğumundan gün batımına kadar bir günün çeşitli aşamalarında bir kıyı sahnesini betimleyen dokuz kısa üçüncü şahıs ara bölümlerle bölünmüştür. Altı karakter ya da "seslerin" konuşmasıyla Woolf bireysellik, benlik ve topluluk kavramlarını araştırır. Her karakter kendine özgüdür, ancak birlikte sessiz bir merkezi bilinç duygusu oluştururlar.

BBC tarafından 2015 yılında yapılan bir ankette Dalgalar, şimdiye kadar yazılmış en iyi 16. İngiliz romanı seçilmiştir.
Virginia Woolf, Dalgalar'da dış dünyayı yok eder. Üç erkek ve üç kadının çocukluklarından yaşlılık dönemlerine kadar tüm hayatlarının anlatıldığı kitapta dış dünya nesnel olarak değil, ancak kişilerin iç dünyalarına yansıdığı kadarıyla verilir. "Bir olay örgüsüne uyarak değil, bir ritme uyarak" yazılan kitap, "şiir olmayan herhangi bir şey edebiyata neden girsin ki" diyen Woolf tarafından iki yıl içinde üç kez yazılır ve dalgaların sesine uydurularak, şiir gibi yüksek sesle okunarak düzeltilir.. Gerçekçi roman geleneğinden tam bir kopuşu temsil eden Dalgalar, bilinç akışı tekniğiyle yazılan romanların en önemlilerinden biridir.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: