D Koğuşu Kitap Bilgileri
Yazar: Freida McFadden
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.
Sayfa Sayısı: 280
Basım Tarihi: 30 Ekim 2024
İlk Yayın Tarihi: 8 Mayıs 2023
Yayınevi: Olimpos Yayınları
ISBN: 9786256029712
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
D Koğuşu Kitap Tanıtımı
Tek yapması gereken geceyi atlatmaktı…
Tıp öğrencisi Amy, kilitli psikiyatri ünitesi D Koğuşu’nda gece nöbeti
tutmak zorundaydı. Fakat bu izole koğuşta geçireceği gecenin, hayatını
kâbusa çevireceğinden habersizdi. Henüz bilmese de unutmak
için çok mücadele ettiği geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktı.
Gece başladı. Geri sayım da öyle.
Saatler ilerledikçe Amy, bu sıkı güvenlikli kapılarla korunan koğuşta
korkunç şeyler olduğunu fark edecekti. Hastalar ve personel geride
hiç iz bırakmadan sırra kadem basmaya başladığındaysa ünitedeki
herkesin korkunç bir tehlike altında olduğuna şüphesi kalmayacaktı.
Başından beri geceyi D Koğuşu’nda geçirmek istemeyen Amy, artık
oradan sağ çıkamayacağına emindi.
New York Times’ın 1 numaralı çoksatan yazarı Freida McFadden, gece
ışıkları açık bırakmak isteyeceğiniz türde sürükleyici bir kilitli oda
gerilimi olan D Koğuşu’yla okurlarının karşısına çıkıyor.
D Koğuşu Kitaptan Alıntılar
1. "Kitap okumak benim için bir kaçış yöntemiydi."
2. ""Kitap okumak benim için bir kaçış yöntemiydi. Birkaç saatliğine kendi sıkıcı dünyamdansa kitabın dünyasının parçası oluyordum.""
3. ""Gerçekten deli biriyle karşılaştığınızda kendi aklınızın yerinde olduğunu anlayabilirsiniz.""
4. "Gerçekten deli biriyle karşılaştığınızda kendi aklınızın yerinde olduğunu anlayabilirdiniz."
5. "Ben artık ortada umut edecek bir şey kaldığını sanmıyorum."
6. "İnsan beyni ne muazzam şey, öyle değil mi?"
7. "Bir yanım yarın sabah uyandığımda her şeyin yoluna girmiş olmasını umuyordu."
8. "Seni asla affetmeyeceğim, demişti."
9. "Peki ona güveniyor musun?"
10. "Kitap okumak benim için bir kaçış yöntemiydi."
11. "Belki de bir yanım ona rastlamayı umuyordu."
12. "Ben artık ortada umut edecek bir şey kaldığını sanmıyorum."
13. "✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡
Dünyada matematiği benimkinden daha kötü biri varsa o da annemdi.
✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡✿♡"
14. "Bu dünyadaki en yakın arkadaşımı bile iyileştirmiyorsam kendime nasıl doktor derim?"
15. "Ben artık ortada umut edecek bir şey kaldığını sanmıyorum."
D Koğuşu Kitap İncelemeleri
Yazarı bu kadar okuyup da doktor olduğunu bilmeyen bir zahmet kendini çöpe atsın. Ailesi ve kedisiyle birlikte, okyanusa bakan, merdivenleri her adımda inleyen, çığlık atılsa bile kimsenin duyamayacağı, ıssız, üç katlı, asırlık bir evde yaşıyor. Ayrıca yazarımız karanlığı seviyor, yüksek sesle konuşulmasından da hiç hoşlanmıyormuş. Gerilimi de bu kadar hayatına entegre etmezsin be tatlı kız. Ama güzel sevdim bunu.
Tıp öğrencisi Amy, kilitli psikiyatri ünitesi D Koğuşu’nda gece nöbeti tutmak zorundadır. Fakat bu izole koğuşta geçireceği gecenin, hayatını kâbusa çevireceğinden habersizdir. Henüz bilmese de unutmak için çok mücadele ettiği geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır.
Gece başlar. Geri sayım da öyle. Saatler ilerledikçe Amy, bu sıkı güvenlikli kapılarla korunan koğuşta korkunç şeyler olduğunu fark eder. Hastalar ve personel geride hiç iz bırakmadan sırra kadem basmaya başlar. Tehlike ciddidir. Başından beri geceyi D Koğuşu’nda geçirmek istemeyen Amy, artık oradan sağ çıkamayacağını düşünür.
Öncelikle yazarı tanıyıp sevdiğimizden kitapta kusur değil huzur aradım. Yoksa bin tane kusur sıralarım. Ama hiç gerek yok. Basit anlatımlı, yalın, temiz bir kurgu. Kafa açmıyor, zihin bulandırmıyor, günümüz bölümleri yalnızca bir geceyi kapsadığından tik tak tik tak saat gibi işleyen dinamik bir olay örgüsüne sahip. Yazar okurlarına stressiz, sürükleyici, tatlı bir kedi fare oyunu sunuyor. Çocuğa anlatır gibi anlatmış daha ne yapsın. İnsan gerilim kitabında sakinleşir mi, vallahi dinginleştim. Pamuk oldum pamuk. Yapın kahvenizi, alın kitabı elinize, bakın keyfinize. Nasıl bittiğini anlamayacaksınız bile.
Ne yazsa okurum dediğim yazarın son kitabıyla karşınızdayım bugün...
Psikolojik gerilim türüne ne kadar hayran olduğumu bilirsiniz. Bu türde Wulf Dorn, Sebastian Fitzek ve Alex Michaelides gibi yazarları okumayı seviyorum. Freida da normalde ters köşe gerilim kitaplar yazarken bir de bu türe el atayım demiş, bana da okuyup yorumlamak düştü
Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse,
Tıp öğrencisi Amy, yüksek güvenlikli psikiyatri ünitesi D Koğuşu'nda gece nöbeti tutmak zorundadır. Fakat bu izole koğuşta geçireceği gecenin, hayatını kâbusa çevireceğinden habersizdir. Henüz bilmese de unutmak için çok mücadele ettiği geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Eski dostlukları, travmaları ve ihanetleriyle yüzleşmek zorunda kaldığı bir gece olacaktır.
Kitabın biraz slow burn özellikte olduğunu belirtmeliyim. Asıl olaylar yarısından sonra yaşanmaya başlıyor. Ana ve yan karakterlerin işleniş şeklini ve olay örgüsünü beğendim. Sonda ters köşe yapılmaya çalışılmış fakat maalesef ben önceden tahmin ettiğim icin finalde çarpıcı bir sonla karşılaşamadım. Benim icin 7.5/10 luk bir kitap oldu D Koğuşu.
İşte bu kitaptan sizler için seçtiğim birkaç alıntı:
"Güneş yavaş yavaş batıyor, batarken de ufku kırmızının, turuncunun ve sarının birbirinden güzel tonlarına boyuyordu. Gördünüz mü, deli olsam bile güzel bir gün batımının keyfini çıkarabiliyordum."
"Kitap okumak benim için bir kaçış yöntemiydi."
"Ne de olsa ancak gerçekten deli biriyle karşılaştığınızda kendi aklınızın yerinde olduğunu anlayabilirdiniz."
D Koğuşu
Hizmetçi serisinden sonra yazardan beklentim çoktu açıkçası güzel bir gerilim yazarı buldum diye mutlu olmuştum ama... Sanırım biraz aramız bozulacak gibi.
Yazarın dili akıcı onda hiçbir sıkıntı yaşamadım ama kitabın konusundan mı yoksa yazarın böyle bir konuyu bu kadar yavaş ve sıkıcı işlemiş olmasından mı bilemiyorum fakat kitap benim içime sinmedi.
Gerilim-psikoloji adı altında yazılan kitapların okurken okuyucu germesi gerek mantıken değil mi? Ama on sayfada bir araya sıkıştırılan elektrik kesintisi, reçel(?) gibi minik bir iki olay kitabi gerilim yapmaya yetmiyor maalesef. Günlük okur gibi okuyup geçtim.
Sevdiğim bir yazar olmasa, kalemini hayal gücünü bilmiyor olsam bu kadar sorun etmezdim belki. Ama Hizmetçi serisini yazan Yazardan bu kitap nasıl çıkmış aklım almıyor. Koskoca 277 sayfalık kitapta heyecan yok. Merak unsuru yok. Gerilme yok. Şaşırtıcı tek bir unsur yok.
Kitabın sonu beni şaşırtmadı üstüne bu ne biçim son diye tepki vermeme sebep oldu... Kitabı Sena
ile okuduk aslında kitaba 7 verecektim ama sonra düşününce sırf akıcı diye de 7 veremem dedim (zorbaladi) o yüzden sanırım en düşük puan verdiğim ve en az sevdiğim kitabı oldu... Umarım Mahkûm güzeldir en azından ondan istediğimiz verimi alabiliriz...
Amy, tıp fakültesi okuyan ve stajyerlik yapan bir öğrenci. Seçmeyecek olmasına rağmen psikyatri bölümünde D koğuşunda -ağır psikolojik rahatsızlığı olan hastaların kilitli tutulduğu koğuş- o gece nöbet tutacak. Eski sevgilisi olan Cameronla o gece D koğuşunda nöbet tutuyorlar fakat en başından beri Amy D koğuşundan çok korkuyor ve hiç orada nöbet tutmak istemiyor.
O gece orada görevli olan uzman doktor da Dr Beck Cameronla beraber onlara koğuşta ki hastaları tanıtıyor ve gerçekten çok ağır hastalar var ama hafif görülebilecek olanlar da var. Koğuşta telefon çekmiyor ve sadece kendilerine verilen kodla içeriden çıkabiliyorlar. Gece kendisini gözetleyecekleri hastaları seçmek için hastaların raporlarını inceliyorlar ama şu şekilde de bir ayrıntı mevcut: Amy'nin eskiden -çocukluktan beri- çok yakın arkadaş olduğu ama lise de ki tavrı yüzünden konuşmayı kestiği arkadaşı Jade de o koğuşta. Ve Amy daha önce Jade'i orada gördüğü için bu koğuşa girmemek için içinden yeminler ediyor. Çünkü tam olarak olmasa da Jade Amy yüzünden koğuşa kapatıldı ama haklı bir sebeple.
Her cümlesi gerilim içeren bir kitap. Gerçekten tek kelimeyle mükemmeldi ağzım açık okudum çıkan şeyler şaşırttı gerçekten. Yazarın kalemi, anlatımı gerçekten çok güzel olayın konusu da kendi başına mükemmel. Cidden gerilim kitabı olmanın hakkını vermiş bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum, okuyacaklara iyi okumalar dilerim.
Tıp öğrencisi Amy, en büyük korkusuyla yüzleşmek zorunda: Psikiyatri ünitesi D Koğuşu’nda gece nöbeti. Ancak bu izole ve ürkütücü bölümden özel bir kod olmadan çıkış mümkün değil. Daha kötüsü, Amy’nin bilmediği bir gerçek var: Kaçmaya çalıştığı geçmişiyle bu karanlık gecede yüzleşmek zorunda kalacak. Peki, sabaha sağ çıkabilecek mi?
Gece başlar… Saatler ilerledikçe D Koğuşu’nda her şey kontrolden çıkar. Tuhaf olaylar birbirini izlerken hastalar ve personel birer birer ortadan kaybolmaya başlar. Amy için tek hedef hayatta kalmak ve bu kilitli koğuştan bir an önce kurtulmaktır. Ancak her geçen dakika, işler daha karmaşık ve korkutucu bir hal alır.
#freidamcfadden, kitabı şimdiki zaman ve sekiz yıl öncesi arasında gidip gelen bir anlatımla kurgulamış. En etkileyici yanı, yalnızca bir geceyi anlatmasına rağmen olayları öylesine canlı ve detaylı betimlemesi ki kitabı okurken kendinizi gerçekten D Koğuşu’nun soğuk, karanlık koridorlarında hissetmeniz mümkün. Gözümün önünden hâlâ o sahneler gitmiyor.
Gerilimi iliklerinize kadar hissedeceğiniz, bir solukta okuyup elinizden bırakamayacağınız bu kitap, sizi uykusuz bırakmaya hazır! Eğer çarpıcı bir psikolojik gerilim arıyorsanız, #dkoğuşu tam size göre.
Bu yazarın kitapları neden bu kadar güzel?