Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Çürümenin Kitabı - Emil Michel Cioran | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Çürümenin Kitabı Kitap Bilgileri


Yazar: Emil Michel Cioran
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: Ocak 2025
İlk Yayın Tarihi: 1949
Yayınevi: Metis Yayınları
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9789753422666
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Çürümenin Kitabı Kitap Tanıtımı


"Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet – geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?



"Kökeninde aldatıcı ve yıkıma mahkûm olmayan hiçbir 'yeni' hayat görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunaltılı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine de ümitlerinin beklenmedik yüz buruşturmasıyla karşılaşıp kendi içine düştüğünü gördüm." – E. M. Cioran



İÇİNDEKİLER

Çürümenin Kitabı

Tesadüfî Düşünür

Gerilemenin Çehreleri

Azizlik ve Mutlağın Yüz Buruşturmaları

Bilginin Dekoru

El Etek Çekme




Çürümenin Kitabı Kitaptan Alıntılar


1. "Saatler boyunca, başka saatleri bekleriz..."




2. "Ya bana başka bir evren sunulsun - ya da pes ediyorum."




3. "Ya bana başka bir evren sunulsun, ya da pes ediyorum."




4. "Saatler boyunca başka saatleri bekleriz."




5. "...dökecek gözyaşı kalmayan, hâlâ döktüğü yaşların hatırasıyla yaşayan kimse mahvolmuştur."




6. "Saatler boyunca, başka saatleri bekleriz..."




7. "Olmadığın gibi hiç olmayacaksın; ya olduğun gibi olmanın hüznü..."




8. "Ya bana başka bir evren sunulsun, ya da pes ediyorum."




9. "Saatler boyunca başka saatleri bekleriz."




10. "İman olmadığında sonsuz sayıda çıkmaza girildiği doğrudur."




11. "Konuşanların sırrı yoktur. Ve hepimiz konuşuruz, kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız."




12. "Yaşamak şu anlama gelir: inanmak ve ümit etmek - yalan söylemek ve kendine yalan söylemek."




13. "Keşfedilmemiş bir gezegen kadar uzaksın kendinden."




14. "Geceler boyunca hangi kabuslarla haşır neşir olduk ki güneşe düşman olarak kalkıyoruz?"




15. "Bütün sevinçlerinin bedelini ödeyen, bütün zevklerinin kefaretini çeken, bütün unuttuklarının hesabını vermek zorunda olan kimseler vardır…"





Çürümenin Kitabı Kitap İncelemeleri


Bu kitap



bir varoluşçu kardeşimiz tarafından (kendi karamsarlığımız yetmiyormuş gibi) çürümeye yüz tutmuş ruhlara veya ipleri bir hayli incelmiş şekilde hayata tutunanlara acı bir reçete sunmakta. İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, siyah-beyaz(bjk hariç), yaşam-ölüm vs. her şeyin masaya yatırıldığı bu kitaptaki sayfaların derin

(hiçliğinde) buluyorsunuz kendinizi.

Felsefi olarak mana çıkartılacak çok şey bulabilirsiniz, düşüncelerinizi gözden de geçirebilirsiniz ama illa bunu yapacaksanız daha sağlıklı bir ruh haline sahip başka yazarlar okumakta fayda var derim size. Örneğin Nietzsche'yi tavsiye ederim. (E.M. Cioran'a nazaran biraz daha az karamsar)

Kitabı beğendim mi peki? Bilemedim, kitaptaki konuların ağırlığı dildeki ağırlıkla birleşince benim gibi üşengeçler için ideal bir okuma alanı oluşmuyor. Okurken yoruldum desem dünyanın en büyük yalanı olur ama bende yalan yok efendim.. Tek neden bunlar değil. Ayrıca sosyalojik olarak koyduğu tanılara ilişkin sunmuş olduğu reçetenin tedaviye bir katkısının olmayacağı kanısındayım. Nedir bu sürekli gevelediğim reçete diye merak ediyorsunuzdur belki? Hipoaristokrat yeminimi bozup kitaptaki mahremiyetten bahsetmek olmaz dostlar.

Bir felsefe sever olarak kitaba puanım 5

Sevgi içimizde (anlamlı tek reçete)




“Eğer düşüncede öldürdüklerimiz
hakikaten yok olsalardı, yeryüzünde kimse kalmazdı. İçimizde çekingen bir cellat, hayata geçmemiş bir katil taşırız. Her birimiz ardımızda bir dost ve düşmanlar mezarlığı sürükleriz.” der

Çürümenin Kitabı'nda. Yazarın eserindeki karanlık bulutlar, insanın varoluşsal derinliklerinde dolaşan bir fırtınaya benziyor. Sayfalar arasında dolaşırken, insanın ruhunun derinliklerine inen bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Cioran'ın kelimeleri, sanki bir fırtına gibi etrafınızı sarmalıyor ve düşüncelerinizi savuruyor. Nihilizmin sisli koridorlarında kaybolurken, insanın anlam arayışı bir labirente dönüşüyor. Zihninizi bir labirente dönüşürken, varoluşun karmaşıklığını anlamaya çalışmanızı sağlıyor. Cioran düşüncelerini, bir ayna gibi yansıtarak, kendi iç dünyanızı keşfetmenizi sağlıyor.
Kitapta anlamlandırılamayan bir öfkenin izlerini görebilirsiniz. Yazarın dünyanın acı dolu yanlarına ve insanın varoluşsal çıkmazlarına olan tepkisini yansıttığını düşünüyorum.
Cioran'ın sert ve karamsar üslubu, bu öfkenin ifadesinde etkili bir rol oynuyor. Kitabı okurken bu öfkenin yoğunluğunu hissedebiliyor ve yazarın duygularını daha iyi anlayabiliyoruz.
Sonuç olarak, Çürümenin Kitabı derin düşünceler ve çarpıcı ifadelerle dolu bir eserdir. Ancak, karamsarlık ve reddetme üzerine odaklandığı için herkesin zevkine hitap etmeyebilir. Eğer bu türden mecazi ve düşünsel bir deneyim arıyorsanız, Çürümenin Kitabı tam size göre olabilir.




Uzun süredir okumak istediğim ama kendimi hazır hissetmediğim için bir türlü baslayamadigim kitabı sonunda okuyabildim.Rumen filozof ve yazar

ın çok ünlü kitabı

okurken beni hayli zorlayan üzerinde uzun uzun düşündüren bir kitap oldu. Çoğu yerde öyle vurucu cümlelerle karşılaştım ki o anda kitabı kapatıp onu hazmetmeden devam edemedim.Zaten en çok alıntı paylaştığım kitap oldu sanırım :)

Düz yazı metinleri okumak beni biraz zorlar. Okurken bir olay örgüsü, roman-hikaye kurgusu olsun istiyorum. Fakat buna rağmen

beni çok etkiledi.

Kisa kısa deneme türü bölümlerden oluşmuş kitapta beni en etkileyen bölüm Çürümenin kitabı ve Anti Peygamber oldu.Daha kitaba baslar başlamaz ilk satırlarda kitabın geneline sinmiş olan karamsarlık ve huzursuzluk size de bulaşıyor. Varoluş sancısı dediğimiz kavram ve felsefeyle biraz olsun ilgisi olanların bu kitabı çok seveceğinize eminim.



varoluşu her durumda sorguluyor ve onu bir çürüme olarak ele alıyor. Varolmak bir çürümedir, Çünkü her varoluş doğası gereği ardından bir yıkım gerektirir. Bu yüzden her şey ve herkes illa ki çürümeye mahkumdur.Kitap genel anlamda bu düşünce üzerinde duruyor.

En aklımda kalan alıntılar;



















Günden güne nasıl da farketmeden çürüyüp, kokuştuğunu anlamak isteyen herkese bu kitabı okumasını tavsiye ederim.

Keyifli okumalar




Bir kitabı iyi ya da kötü olduğunu değerlendirebilmek için ilk önce anlamak gerekir. Kitabın dili ağır ve anlaşılması zor bir kitap. Belki de benim şuan ki donamımla anlamaya ve kavramaya eksik kaldığım bir dönem. Bu yüzden ilerleyen zamanlarda tekrar elime alacağım ve eminim ilk defa okuyormuş gibi yeni şeyler keşfedebiliceğim bir kitap olucak. Bana kalırsa kim okursa okusun her okuduğunda farklı bir bakış açısıyla okuyacak. Her eline aldığında kişide farklı duygular uyandıracak çok yönlü bir kitap. Okuyan kişinin sindire sindire okumasını tavsiye ederim. Şahsen ben gecenin sessizliği içerisinde sakin kafayla okurken bile bir kaç cümleyi tekrar tekrar okudum. Ve ayrıca din konusunda da yazar çok katı görüşlü onu fark ettim. Din, mitolojik kavramlar, felsefe özellikle varoluşçuluk felsefesini kitapta çokça görüyoruz.
“Omuzlarımızın ve düşüncelerimizin üzerinde ağır yüklerle bir hapishanede doğmuşuz; kesip atma imkânı bizi bir sonraki gün yeniden başlamaya teşvik etmese, tek bir günün bile sonunu getiremezdik...Bu dünyanın prangaları ve solunmaz havası her şeyi elimizden alır, kendimizi öldürme özgürlüğü hariç; bu özgürlük de bunaltıcı ağırlıkların üstesinden gelen bir kuvvet ve gurur verir bize.”
Bu paragraf kafamda bir çok soru uyandırdı. Asla cevaplayamadığım bir soru yığını. Kendimizi yok etme fikri insanın aklının bir köşesinde duran panik butonu mudur gerçekten?




Kitapla ilgili başta söylemem gereken şey kessinlikle zor bir kitap , anlatılanlar ağır ve süslü bir dille anlatılmış . Kessinlikle kitabı umutsuz, moralsiz , karamsal dönemler yaşarken okumanızı tavsiye etmem . Yeterince hüzün dolu yeterince kavramsal ve yeterince çürüten bir kitap .
Kitap çeşitli denemelerden oluşuyor . E . M . Cioran karamsarlık ve gerçekliğin bazı düşüncelerini bu denemelerle aktarıyor . Genel olarak varoluşsal problemleri ele alıyor fakat Cioran bunları oldukça karamsal bir yoldan ele alıyor .
Kitap bize her şeyin boşunalığından bahsediyor ve uğraşmaya değer çaba harcayacak hiç bir işin olmadığından bahsediyor .
Hayatla ilgili her türlü duyguya değinmiş yazar .
Okurken kendinizi sorgulayacağınız bir kitap . Ben okurken bir çok yerde "hiç o açıdan bakmamıştım" diyerek kitabı kapatıp düşündüğüm oldu . Fazla düşündürücü ve yorucu bir kitap olduğu için öyle bir çırpıda okunması pek mümkün değil .
Başucu kitabım diyebilirim , zamanla ara sıra herhangi bir sayfayı açıp tekrar okuyacağım bir kitap .
Daha önce hiç bir kitabı okurken bu denli yorulduğumu hatırlamıyorum . Bu kitapta en diplere kadar çekildiğimi hissettim .
İyi bir felsefe okuyucusu olmayan birinin okuduklarını anlaması için cümleleri en az üç kere okuması gerekecektir .



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: